Müjdat Altay

Vikipedi, özgür ansiklopedi
(Cemil Müjdat Altay sayfasından yönlendirildi)
C. Müjdat Altay
Doğum1954 (69-70 yaşında)
Eğitimİstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Bölümü Boğaziçi Üniversitesi'nde Yüksek Lisans
Meslek1978 – 1979 yıllarında TÜBİTAK’ta Araştırma Asistanı

1981 Netaş ArGe Mühendisi

1992-1997 Netaş ArGe Grup Direktörlüğü

1998 Lisanslı İşletmeciler Grup Direktörü

2002 Netaş Türk Telekom Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı

2004 - 2020 Netaş CEO

Cemil Müjdat Altay (d. 1954), Türk iş insanıdır. 2004 - 2020 yılları arasında Netaş'ın CEO'luk görevini üstlenmiştir.

Kariyeri[değiştir | kaynağı değiştir]

İstanbul Teknik Üniversitesi Haberleşme ve Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayan C. Müjdat Altay teknoloji satmak hayaliyle arkadaşlarıyla bir girişim kurdu. Henüz dünyada girişimciliğin, Türkiye’de de ArGe’nin konuşulmadığı bir dönemdi. Buna rağmen girişim başarılı oldu. Ancak bu başarı, Altay’ın içindeki ArGe yapma arzusunu karşılamaya yetmedi. O dönemde TÜBİTAK, Türkiye’nin gelişmiş ArGe imkanlarına sahipti.

Ar-Ge konusunda daha da ilerleyebileceğini düşünen hocası Adnan Kahveci’nin referansı ile TÜBİTAK’ta çalışmaya başladı. 8080 bilgisayarla ilk profesyonel yazılımı geliştiren mühendis olan Altay, TÜBİTAK döneminde savunma sanayi ve deniz kuvvetleri projelerinde çalıştı.

Altay aynı çizgide devam ederek, askerliğini de Deniz Kuvvetlerinin ArGe laboratuvarında yaptı. Deniz Kuvvetleri’nin Gölcük’teki Ar-Ge laboratuvarında “Sapan Projesi” üzerine çalıştı. Üzerinde çalıştığı projeden aldığı hazla Altay, kariyerine ArGe mühendisi olarak devam etme kararı aldı. 1981 yılında içindeki ArGe tutkusuna uyan tek kurum olan Netaş’ta çalışmaya başladı. Çünkü Netaş, Türkiye’nin ilk yerli özel ArGe’sine sahipti. Altay, Netaş ArGe’sinde çalışan 10 genç mühendisten biri oldu.[1]

Projeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

O döneme kadar ArGe’de ağırlıklı olarak üretilen crossbar ürünleri üzerine tasarım çalışmaları yapılıyordu. Ancak Altay’ın dahil olduğu Netaş ArGe ekibi Türkiye için sıfırdan ürün geliştirmek istiyordu. Bunun üzerine Netaş ArGe’si, yerel piyasaya özel otomatik santral - PABX ile girmeye karar verdi. O dönem PABX’te dünya pazar lideri olan ve bu nedenle konuya sıcak bakmayan Nortel, “KOBİ’lere yönelik olarak alt segment ürün geliştireceğiz” diyerek ikna edildi.

Tüm bilgi birikimi ile düşük maliyetli ama en iyi PABX’i tasarlamaya koyulan ekip, büyük başarı elde etti. Türkiye, sonradan değişik kapasitelerde bir ürün ailesine dönüşecek SpaceNET EX-100 sayesinde donanımı, yazılımı, tasarımı ve üretimi yerli olan PABX santrallerine sahip oldu. Netaş, Bilgisayarlı Operatör Bağlama Sistemi - VİSA projesi ile Türkiye’nin ulusal ve uluslararası bağlantılarını sağlayan sistemi yerli olarak tasarladı. Böylece, Türkiye ekonomisine ithal olarak gelen bu ürünlerin Türkiye’de üretilmesi ekonomiye büyük katkı sağladı. Bu ürünler sayesinde Nortel’in özel piyasadaki payı %20’lerden %70’lere çıktı. Bununla birlikte telekom pazarında alt segmentden üst segmente kadar tamamıyla seslenebilen tek şirket Netaş oldu.[2][3]

O dönemlerde, Türkiye’nin kırsal bölgelerinde telefon hizmetlerinin ulaşmadığı çok yerleşim yeri vardı. Buna karşın yatırım için PTT’nin bütçesi kısıtlıydı. Nortel’in ürünlerinin fiyatları bütçelerinin üzerindeydi. Aynı ekip, bu nedenle kırsal santral tasarlamaya odaklandı. Yine direnç gösteren Nortel bir şekilde ikna edildi. Netaş ArGe’sinde geliştirilen Elif/Dicle adı verilen kırsal santraller Türkiye genelinde kuruldu. Sonuç yine büyük bir başarıydı; Netaş ArGe’si, kırsal bölgelere erişim hızında Türkiye’yi Avrupa’da 1 numaraya taşıdı. Öyle ki 1982 yılında dünyanın dört bir yanıyla bağlantı kurabilecek küçük yerleşim yerleri sadece %23 iken bu oran 1987 itibarıyla %64’e çıkmıştı. Elif santralinin dijitalleştirilerek Dicle adı verilen versiyonu sayesinde Türkiye, iletişim altyapısının dijital dönüşümünde Avrupa içinde Fransa’dan sonra 2. sıraya yükselmiş oldu.[4][5]

Üst üste gelen başarılar sayesinde, 10 kişi olan ArGe departmanı 180 kişiye ulaştı. C. Müjdat Altay da 1989 yılında bu ekibin başına geçerek “Netaş ArGe Direktörlüğü”ne yükseldi.

Glokalleşme yaklaşımı ile telekom ithalatı düştü

Altay, daha sonra bu dönemi glokalleşme olarak nitelendirecekti. PTT’ye satılan bütün ürün portföyü Netaş’ta yapılabilir hale getirilmişti. Visa santraliyle konuşmalar otomatikleştirilmiş, PBX santrallerle büyük bir hacim yaratılmıştı. Elif santrali ile kırsala hizmet başlatılmış, sonra dijitalleşme hamlesiyle kırsal kesime dönük Dicle Sayısal Santral üretilmişti. Enerji üniteleri ile bu santrallerin enerji ihtiyacı yine Netaş ArGe’si ile sağlanmıştı. Böylece, Türkiye’de telekom alanındaki ithal kalemleri azalmaya başlamıştı.[6]

Türkiye’nin ilk yazılım ihracatını gerçekleştirdi

1992’den itibaren “ArGe Grup Direktörü” olarak atanan C. Müjdat Altay’ın 1993’de yetki alanı genişlemiş ve yerli ArGe’nin yanı sıra Uluslararası ArGe'den de sorumlu olmuştu.

Altay, Netaş’ta o dönem teknoloji transferinin yönünü değiştirdi. Geliştirdiği kırsal santral teknolojisini Türkî Cumhuriyetlerine ihraç etti. Netaş’ın ihracat yaptığı ülkelerin sayısı böylece 30’a çıktı. Bu da Netaş’ı kendi teknoloji laboratuvarı olan küresel oyuncular ligine taşıdı. Bu başarı, Netaş’ın ArGe yeteneğinin bir sonucuydu.

Bu kez C. Müjdat Altay’ın hedefinde DMS Santrallarının uluslararası versiyonu olan DMS100i santrallerinin yazılımlarının Türkiye’de geliştirilip dünyaya ihraç edilmesi vardı.

Defalarca Kanada’ya giderek Nortel yönetimi ile görüştü, sonunda Nortel ve Netaş yönetimlerini ikna etmeyi başararak bu yazılım sorumluluğunun Netaş’a verilmesini sağladı. Bu, Netaş ArGe’sinin yeni bir başarı hikâyesinin başlangıcı oldu. Söz konusu girişimle uluslararası DMS yükü Netaş’a geldi ve böylece Netaş 1992 yılında gelişmiş bir ülke olan Kanada’ya 2 milyon dolarlık yazılım ihracatı gerçekleştirdi. Bu, Türkiye’nin de ilk yazılım ihracatıydı.

Bütün bu başarılar sonucunda, Netaş’ın ArGe mühendis sayısı 680’e ulaştı. C. Müjdat Altay, 1997 yılında Nortel’in yönetici programı kapsamında İngiltere ofisine Nortel ile ilişkilerden sorumlu Genel Direktör olarak atandı.

Bir yıl sonra, “Ürün Hattı Yönetiminden sorumlu Grup Direktörü olarak İstanbul’a geri döndü. Türkiye'nin ilk yerli SDH Optik transmisyon ürünlerinin planını yapıp Ar-Ge'de tasarlanması, üretilmesi süreçlerini yönetti. Bu sayede Türkiye’nin ilk yerli SDH Optik ürünü üretildi. Ankara’nın doğusundaki tüm illerin optik transmisyonu bu cihazlar üzerinden yapıldı. Böylece, teknoloji ithalatının azaltılmasında önemli bir adım atıldı.

1999 –2002 yılları arasında yürüttüğü Alternatif Operatörlerin Satış ve Pazarlaması görevi sonrasında, başarılı çalışmaları nedeniyle Altay 2002 yılında Genel Müdür Yardımcılığına yükseldi.[7]

2004 yılında ise artık C. Müjdat Altay, Netaş’ın CEO’suydu

Netaş, Altay liderliğinde sektörün ve ülkenin dönüşümüne katkı sağlarken, bir yandan da üç kez değişen ortaklık yapısı nedeniyle kendini büyük bir mücadele içinde buldu.

C. Müjdat Altay’ın Genel Müdür olduğu yıllar, Nortel’in sıkıntılı dönemine denk geldi. Dot.com krizini atlamayan Nortel, çok hızlı büyümüş, bu büyümenin altını dolduramamış, pazarda sert bir küçülme ile karşı karşıya kalmıştı. Nortel’in ArGe’si de zayıflamaya başlamıştı. Bu durum Netaş’ın performansını da olumsuz yönde etkiliyordu. Öyle ki Netaş’ın 2001-2004 yılları arasında cirosu 200 milyon dolardan 70 milyon dolara kadar gerilemişti.

Bu noktada; C. Müjdat Altay Nortel’in ArGe gücünü kaybetmesini, Netaş’ın da buna bağlı zayıflamasını ve AK Parti Hükûmeti’nin yine aynı dönemde ArGe’ye önem vererek teşvikler çıkarmasını analiz etti ve bu üç parametreden yeni bir yol haritası çıkardı. Ekibiyle bir araya gelen Altay, VOIP ve multimedya yazılım yetkinlikleriyle ArGe’yi büyütecek bir strateji planı oluşturdu. 2.5 yıl süren görüşmeler sonunda Nortel ikna edildi. Böylece Mükemmeliyet Merkezi’nin ışığı yakıldı.[8]

Yazılımın ArGe kapsamına girmesini sağladı, sektörün önünü açtı

Bu strateji ışığında Netaş, uzun süreli bir çalışmayla yerinde ArGe için teşvik verilmesine ve Türkiye’de tüm ekosistemin donanımı konuştuğu bir dönemde, tüm mercileri “donanımın artık ömrünü tamamlamaya başladığına” “artık katma değerin yazılımdan geldiğine” ikna etti.Böylece, ilk kez “yazılım” teşvik yasasına dahil edildi ve yerinde ArGe teşviğini mümkün kılan 5647 kanunu çıkarıldı. Bu kanunla, ArGe teknopark bağımlılığından çıkarak, mekandan bağımsız her yerde özgürce ArGe yapılabilir hale geldi.[9]

2007 yılında, Nortel, Netaş ArGe’sine duyduğu güvenle ve yeni teşvik yasasının desteğiyle dünya çapındaki 28 Mükemmeliyet Merkezini kapatarak, Çin ve Hindistan yerine Türkiye’de tek bir Küresel Mükemmeliyet Merkezi açtı.

Netaş ArGe’sini büyük bir sorumluluk bekliyordu. 2.5 yıl içinde Nortel’in tüm ArGe çalışmalarının artık Türkiye’de yapılması gerekiyordu. Mühendis sayısı kısa sürede 100’lerden 1000’e çıkarıldı. Bu dönemde, gelecek yıllarda 500 milyon dolara ulaşacak teknoloji ihracatının temelleri atılmış oldu.[10]

Aranan özelliklerden İngilizceyi sildi, global çapta mühendisi kendi yetiştirdi

Mühendis açığı olduğu o dönemde Netaş, Mükemmeliyet Merkezi için yetkin mühendisleri kendi vizyonuyla yetiştirdi. Netaş’ın Mükemmeliyet Merkezi’ni devreye alması için en kısa zamanda 1000 mühendisi istihdam etmesi ve bu mühendislerden verim alması gerekiyordu. Ancak Netaş belli sayıda mühendisi işe aldıktan sonra alımları durdurdu. Aranan yetkinlikte mühendis artık bulunamıyordu. Netaş’ın mevcut iş ilanı değiştirildi. Müjdat Altay, “Bütün Türkiye bizim için değerli. İngilizceyi de burada öğreteceğiz. Ayrıca bizde tecrübe etmeyecekse nerede tecrübe edecekler. Askerliğini de yapmamış çok genç mühendis var” diyerek ilanın içeriğinden İngilizce, tecrübe ve askerlik şartlarını çıkardı.

ArGe’sinde Türkiye’ye mühendis yetiştiriyor

C. Müjdat Altay’ın yönlendirmesi ile Mükemmeliyet Merkezi’nin ihtiyaçları doğrultusunda yetkin mühendis yetiştirmek üzere Netaş içinde sınıflar kuruldu. Tecrübesi yeterli olmayan mühendislere dersler verildi. 3 ayda 20 bin adam saat eğitimle Netaş, kendi tecrübeli mühendisini yetiştirdi.

Kuruluş aşamasında ilk yabancı ortağı Batı’nın telekom devi Nortel’di ve kısa sürede Nortel’in ArGe’deki gücü oldu. Altay’ın Ar-Ge’nin ağırlığını artırması, kültür değişiminin önemli bir parçası oldu. Değişim ile daha yenilikçi, daha vizyoner liderler yetiştirmeye odaklanan bir kültür oluşturdu. Nortel’den dolayı telekom ile sınırlı olan ArGe ürün gamını ileri teknoloji ürünleri ve yeni nesil bilişim altyapılarına odaklanarak genişletti.

En gelişmiş iletişim çözümlerini yerli olarak Türk Ordusu için geliştirdi

C. Müjdat Altay, Türkiye’de savunma teknolojilerine özellikle 2004 yılı itibarıyla daha fazla önem verilmesi sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri Vakıf şirketleri ile yakın iş ilişkileri geliştirdi. Netaş mühendislerinin sahip olduğu yetenekleri, VOIP ve multimedya yetkinlikleri ile birleştirerek Türk Ordusunun yerli ve yüksek teknolojilerle haberleşmesine imkan sağladı. Netaş, Savunma ArGe ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin kara, hava ve deniz platformlarının haberleşme altyapılarını TASMUS, IFF, APCO ve MİLGEM gibi sistemlerle, dünyanın en modern orduları ile aynı düzeye taşıdı.

Sistem Entegratörlüğünde Türkiye’nin liderini yarattı

İkinci kritik manevrayı Netaş, 2011 yılında OEP’nin çoğunluk hissesini satın almasından sonra yaptı. Altay’ın fikir babası olduğu ve liderliğini yürüttüğü “bir ICT şirketinin satın alınması” projesi çerçevesinde, Probil ve servis şirketi olan BDH satın alındı. Böylece şirket, sistem entegratörlüğünde lider konuma ulaştı. Bir kritik yatırım daha gerçekleştiren Netaş, telekomünikasyon alanında yazılım geliştiren Kron’un kontrol hisselerini aldı.[11]

Sistem entegratörü liderliği ve ArGe’siyle Türkiye’nin en büyük dijital dönüşüm projelerinin merkezinde yer alan Netaş, bugüne kadar hayata geçirdiği projelerle Türkiye’de dijital dönüşüm tarihine imza attı.

Adalet Bakanlığı için SEGBİS; AFAD için AYDES, eğitimde Fatih Projesi, Sağlık Bakanlığı için ASOS, dünyanın en büyük havalimanlarından İstanbul Havalimanı’nın bilişim altyapısı, 50’den fazla akıllı stat, passolig bunlardan sadece birkaçı.[12]

SEGBİS: 600 mahkeme binası, 3 bin mahkeme salonu ve 550 cezaevini güvenli video konferans sistemiyle birbirine bağlayan sistem geliştirildi. Bu sayede, hukuk sisteminin dijitale taşınması konusunda önemli bir adım atıldı.

AYDES: Dünyanın sayılı afet yönetim sistemlerinden AYDES, bir afetin tüm aşamalarının dijital ortamda yönetilmesi ve kaynakların verimli bir şekilde kullanılması için Netaş tarafından geliştirildi. AYDES, ulusal afet yönetiminde rolü olan, içlerinde 8 bakanlık ve Kızılay’ın da bulunduğu kurum/kuruluşlar, STK’lar ve taşra teşkilatlarınca 81 ilde yaklaşık 7 bin aktif kullanıcı tarafından kullanılıyor.

FATİH: Netaş, Türkiye’nin dört bir yanındaki 7.700 okulun bilişim altyapısını kurdu.

ASOS: Acil Sağlık Otomasyon Sistemleri Projesi; Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı, İl Sağlık Müdürlükleri, 112 Komuta Kontrol Merkezleri, 112 İstasyonları ve sağlık tesisleri arasındaki veri bütünlüğü, koordinasyon ve iletişimi sağlayan ilk ve tek proje olma özelliği taşıyor.

PASSOLİG:  Netaş, sporda vandalizmi önlemek amacıyla çıkarılan yasasının uygulanması için başlatılan dijital dönüşüm projesinin teknoloji ortağı oldu. Bu kapsamda, 50’den fazla stadın kameralarla donatılması, kartlı giriş sisteminin kurulması, biletlerin online bir platform üzerinden kimlik ile eşleştirilerek satılması projesini hayata geçirdi. Bu proje için geliştirdiği yazılım bugün Biletix gibi en yaygın bilet satış platformunun en büyük rakibi haline geldi. Netaş, şimdi bu çözümü, Akıllı Etkinlik Yönetimi Platformu olarak Eventizer markasıyla ihraç etmeye başladı.[5]

Yerli 4G ile Türkiye’yi Dünyanın ilk 4 ülkesi arasına soktu

Netaş kendi yetiştirdiği mühendisleriyle Türkiye’de telekom alanında çığır açacak proje ve çalışmalara imza attı. Bunların en önemlisi hiç şüphesiz, 3G lisanslarının verildiği gün C. Müjdat Altay’ın Netaş ArGe’si içerisinde 4G çalışmalarını başlatması oldu. Geliştirdiği temel bant ünitesini 2009 yılında çalışır hale getirip Türkiye’nin yerli baz istasyonunu yapabileceğini kanıtlayan Netaş, devleti de bu yönde ikna edip ULAK’ın temellerini inşa etti. Netaş, 2013’ten bu yana ULAK’ın temel paydaşlardan biridir. Bugün ULAK yaklaşık 1000 noktada hizmet veriyor.[13][14]

ULAK’ın temelini atan Netaş, bu vesileyle Türkiye’nin kendi teknolojisiyle 4G kullanan 5 ülkeden biri olmasına aracılık etti. Şimdi ise Netaş, elde ettiği birikimi ile 5G ve ötesi teknolojiler için hazırlıklarını yapıyor.[15]

Netaş, teknolojinin yükseldiği coğrafyalardan her dönem teknoloji yatırımı çekti

Netaş, Altay’ın liderliğinde bir operasyon ve imalat şirketinden ArGe odaklı bir yapıya kavuştu ve  sadece Türkiye’de değil yakın coğrafyasında da etkin bir teknoloji şirketine dönüştü. Nortel’in piyasadan çekilmesi sonrası faaliyetlerine devam eden tek alt şirketi olan Netaş, Altay’ın yeni yönetiminde büyük bir sıçrama yakaladı. Altay’ın CEO olarak göreve başladığı 2004 yılında 70 milyon dolar olan satış geliri 260 milyon doların üzerine çıktı. ArGe çalışan sayısı ise 100’lerden 900’lere kadar çıktı. ABD’ye dahi yazılım ihracat edebilen bir teknoloji şirketi haline geldi.[16]

2017 yılı Netaş’ın dönüşümünde üçüncü kavşak noktası oldu. Netaş, Çin’in dünyada süper güç olduğu günümüzde ZTE gibi bir Çinli teknoloji devini yatırımcı olarak Türkiye'ye çekti.[17]

Yerlileştirme ile Türkiye’ye 4 milyar dolar tasarruf sağladı

Netaş 1980’lerden sonra ağırlık verdiği yerli ArGe faaliyetleri sayesinde bugüne kadar 4 milyar dolara yakın bir milli sermayenin ülkede kalmasını sağladı. Bu rakam Netaş’ta tasarlanarak üretilen SpaceNET, ELİF, DİCLE gibi santral sistemlerinden, FLUX ve SDH gibi transmisyon cihazlarından, SOP, KEBAN ve PS 2000 gibi güç üniteleri, savunma sistemleri ile kamu projelerinin birbiri ardına kullanıma girmesinden kaynaklanıyordu. Bu toplamda, 1991 yılından bu yana yapılan 1 milyar dolarlık yazılım ihracatı önemli bir katma değer taşıyordu. 2019 yılında ise Netaş ana hissedarı ZTE’nin ürünlerinin İstanbul Orhanlı’daki tesislerde yerlileştirilmesi ile  teknoloji tasarrufu konusunda yeniden önemli bir adım atıldı.[18]

Sürdürülebilirliğe Katkısı[değiştir | kaynağı değiştir]

Teknolojinin dönüştürücü gücünü sürdürülebilir yaşama odakladı

Sürdürülebilirlik, bugün kaçınılmaz olarak tüm iş dünyasının uzun vadeli hedefleri arasında konuşuluyor. Davos 2020’de de iş insanlarının en çok üstünde durduğu konulardan biri; sürdürülebilirlik konusundaki sorunlara uygulanabilir çözümler geliştirmek için neler yapılaması gerektiğiydi. Netaş da C. Müjdat Altay’ın liderliğiyle “sürdürülebilir bir toplum” ve “sürdürülebilir bir çevre” için sahip olduğu teknolojinin dönüştürücü gücünü kullanarak yeni projeler geliştiriyor.

Nüfusun şehirlere kaydığı günümüzde artan nüfusun daha fazla hava kirliliği, daha fazla enerji kaybı, daha fazla trafik sıkışıklığı, daha fazla atık sorunu oluşturuyor. Azalan kaynakların en temel ihtiyaçlara etki etmeye başladığı noktada da tasarrufu ve verimliliğe odaklanan akıllı şehir uygulamalarına gereksinim artıyor. Türkiye'nin ve yakın coğrafyanın bu gereksinimini karşılamak üzere Netaş, Akıllı Şehirler Konsorsiyumu kurulmasına liderlik etti.

Netaş ArGe’siyle de; enerji kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayan akıllı enerji çözüm ailesi NEOS, karbon ayak izinin azaltmasını destekleyen akıllı saha yönetim platformu Mobi-fi gibi inovasyon temelli teknolojilere yoğunlaşıyor. Avrupa Birliği içinde de nesnelerin interneti ile akıllı tarım ve akıllı su ürünleri çiftliği gibi sürdürülebilir odaklı ArGe projelerinde önemli roller üstleniyor.

Netaş; AFAD için AYDES, Adalet Bakanlığı için SEGBİS ve Sağlık Bakanlığı için hayata geçirdiği ASOS ile kamu süreçlerini dijitale taşıyarak sözkonusu süreçlerin çevreye ve can güvenliğine olan olumsuz etkisini azaltmayı da hedefliyor.[19]

Türkiye’yi yeni modellerle tanıştırdı

Türkiye’nin teknolojide lider ülke olma hedefinin bir ya da birkaç şirketle gerçekleşemeyeceği, bunun ancak güçlü ve sürdürülebilir bir inovasyon ekosistemi ile mümkün olduğuna inanan C. Müjdat Altay, Netaş’ın teknoloji yaratma yeteneğine dayalı “Netaş as a platform” modelini geliştirdi.

Sağlanan bu platform ile 25’e yakın farklı ölçekteki firma; bir yandan Netaş ile birlikte ArGe çalışmaları yapma imkanına sahip olurken, diğer yandan ürünlerini Netaş’ın portföyüne entegre ederek, Netaş müşteri ve iş ortakları ağı içerisinde fırsatlar yakalıyor.

Aynı zamanda, dünyanın sayılı teknoloji fonlarından biri olan Kanadalı Wesley Clover’ı Türkiye’ye gelmeye ikna eden Altay, Türkiye’de start-upları desteklemek üzere 2015 yılında yurtdışı ve yurtiçinden 4’er milyon dolar ile Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu’nu kurdu. Kurulan bu model bugün oluşan birçok teknoloji fonuna örnek oldu. Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu, 7 şirket, 100'den fazla genç mühendis ile çalışmalarına devam ediyor.[20][21]

Altay’ın bu iki hamlesinin amacı; Türkiye dışına açılarak, uluslararası rekabette kendilerine yer bulmaları için girişimcilere destek olmak ve bu sayede yarattığı cironun da ötesine geçerek Netaş’ın Türkiye için farklı bir değer yaratmasını sağlamaktı.

C. Müjdat Altay’ın şirket içinde 2014 yılında başlattığı uzun dönem staj programı COOP ile Netaş, farklı bir model ile yeni nesil mühendisler yetiştirmeye odaklandı. Program kapsamında yılda ortalama 200 öğrenciye Netaş ArGe’sinde 3 ay süreyle tam zamanlı staj imkanı sunuluyor. Programda Netaş’ın kurum kültürü ve değerine uygunluk gösteren başarılı stajyerler Netaş Ailesine katılıyor.

2019 yılında hayata geçirilen NextCoders Programı ile Netaş, hem kendi şirket çalışanlarının çocuklarına, hem de gönüllü mühendisleriyle talep eden devlet okullarındaki çocuklara yönelik bir eğitim programı tasarladı. Bu kapsamda, çocukların meraklı olma, analitik ve bütünsel düşünme yeteneklerini güçlendirecek kodlama ve matematik eğitimleri veriliyor.

Fark yaratmak ve yenilikçi olabilmek için disiplinler arası düşünmenin zorunlu hale geldiğine inanan Altay, Netaş çalışanları için İTÜ Güzel Sanatlar bölümü ile birlikte sertifika programı başlattı. “İTÜ-Netaş Art of Engineering” sertifika programı, Netaş çalışanlarının mühendislik becerilerini sanatsal bakış açısıyla zenginleştirecek eğitimler ile tasarlandı.[22]

Türkiye’nin ilk şifa konseptli ormanı

C. Müjdat Altay’ın sürdürülebilirlik vizyonunun uzantısı olarak, Netaş’ın çalışanları ile birlikte sahiplenebileceği bir proje olan Türkiye’nin ilk şifa ormanı oluşturuldu. 2015 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nün iş birliğiyle Tekirdağ ilinin Şarköy ilçesine bağlı Gaziköy’de “Netaş Şifa Ormanı” oluşturuldu. Türkiye’nin ilk şifa ormanı olan Netaş Şifa Ormanı, çevresel boyutuyla şifa kaynağı bitkilerin korunmasını, kırsal kalkınma boyutu ile ise Gaziköy sakinlerinin ormandan odun dışında gelir elde etmesini amaçlıyor. Köy sakinlerini birer “ihracatçıya” dönüştüren ve 20 binin üzerinde fidan dikilen projede, 23 farklı türde ekonomik getirisi olan şifalı bitkiler yetiştiriliyor.[23]

Çevre, Sağlık ve Güvenlik Politikası ile kurumsal sorumluluğumuzu ve taahhütlerini de eksiksiz yerine getiren Netaş; tüm bu çalışmalarımızın neticesinde de Borsa İstanbul’da işlem gören ve sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin yer aldığı Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil oldu.[24]

Farklı kuruluşlarda etkin rol alarak Türkiye’ye katkı sağlamaya devam ediyor

C. Müjdat Altay, farklı mesleki sivil toplum kuruluşlarında aldığı görevlerle Türkiye’nin gelişimi için çalışıyor. Netaş’ın kurucularından olduğu ITU-ETA Vakfı’nın yanı sıra Altay, Türkiye Bilim Merkezi Vakfı’nın hayata geçmesinde de aktif rol oynamış, Ulusal İnovasyon Girişimi’nde yer almıştır. Bununla birlikte İSO Elektronik Sanayi Meslek Komitesi’nin yönetiminde görev alan Altay, 2009 - 2015 yılları arasında YASED Yönetim Kurulu üyeliği ve YASED’de ArGe Komisyonu Başkanlığı görevlerini üstlenmiştir. 2010-2016 yılları arasında üst üste 6 yıl TESİD’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Altay, bu dönemde Türkiye Dijital Platformu’nun kurucu üyeleri arasında da yer almıştır.[25]

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Altay, aynı zamanda TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından düzenlenen XI ve XII. Dönem Teknoloji Ödülleri’nin Yürütme Kurulu Başkanlığını yaptı. 2018 yılında dördüncü kez TESİD Başkanı seçildi ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde yer alan Türkiye-Çin İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi oldu.[26]

Üniversite öğrencilerine girişimcilik yetkinliği kazandırmak amacıyla hayata geçirilen girişimcilik programı “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!”ın 2020 yılındaki rehberleri arasında da yer aldı. Rehberliğini üstlendiği e-playout programın kazananı oldu.[27][28]

C. Müjdat Altay, 2020 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Senatosu tarafından 70 yıllık süreçte cumhurbaşkanları dahil üst düzey devlet yetkililerinden iş ve bilim dünyasına kadar ülke ve dünya tarihinde iz bırakan liderlere verilen ‘Fahri Doktor’ unvanına, Türkiye’nin elektronik ve bilgi teknolojilerine yapmış olduğu katkıları nedeniyle layık görüldü.[29]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ "Cemil Müjdat Altay | Kron". kron.com.tr. 24 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2021. 
  2. ^ "Netaş, 53 yılda ABD'den Çin'e kadar tüm dünyaya yazılım ihraç edecek noktaya ulaştı". 24 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2021. 
  3. ^ "PBX Aboneleri için Merkezi VoIP Santral Yönlendirme Servislerinin Tasarımı - PDF Free Download". docplayer.biz.tr. 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2021. 
  4. ^ "Müjdat Altay Söyleşisi | Büyük Sıçrama" (İngilizce). 16 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ocak 2021. 
  5. ^ a b "Netaş, yerliliği kalbine koydu 4 milyar dolar tasarruf sağladı". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "Ar-Ge'de meyveleri toplama zamanı". 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ "22 saniyelik fark Türkiye'de yerli Ar-Ge hamlesini hızlandırdı". 20 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ "Netaş, CEO". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  9. ^ "Türk insanı teknolojiyi geliştirmede de mahir". 29 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  10. ^ "Netaş Gücünü ArGe ve İnovasyondan Alıyor". 17 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  11. ^ "Netaş'ı OEP RHEA Turkey satın aldı". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ "FATİH Projesi'nin altyapı 2. faz çalışmaları için MEB ile NETAŞ arasında imzalar atıldı". 7 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  13. ^ "Türkiye'nin ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK canlı şebekede". 20 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "ULAK, 5G'de dünya pazarını hedefliyor". 10 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  15. ^ "İlk yerli ve milli baz istasyonu 750 sahada hizmette". 22 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  16. ^ "ZTE, Netaş'ın yüzde 48'ini satın aldı". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  17. ^ "Netaş ve ZTE'den ArGe atağı". 22 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  18. ^ "Netaş, ZTE'nin teknolojilerini Türkiye'de üretecek". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  19. ^ "Netaş Sürdürülebilirlik Endeksi'nde". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  20. ^ "Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu Kuruldu". 3 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  21. ^ ""NETAS WESLEY CLOVER TEKNOLOJI FONU" ILE YENILIKCI GENCLERE SIRKET SAHIBI OLMA FIRSATI SAGLAYACAK". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  22. ^ "Netaş-BAU Techno Academy İlk Mezunlarını Verdi". 3 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  23. ^ "Netaş, Şifa Ormanı projesiyle Gaziköy sakinlerine gelir kaynağı oluşturacak". 22 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  24. ^ "Netaş, 'Şifa Ormanı'yla Gaziköy'e gelir kaynağı oluşturacak!". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  25. ^ "Yased ArGe Çalıştayı". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  26. ^ "TTGV yeni yönetimini seçti!". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  27. ^ "TÜRKİYE - ÇİN İŞ KONSEYİ". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  28. ^ ""TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!" 2020 Ödülleri sahiplerini buldu!". 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  29. ^ "İTÜ'DEN YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ CEMİL MÜJDAT ALTAY'A "FAHRİ DOKTORA"". 15 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.