İçeriğe atla

Baskı

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Baskı, en genel anlamda, bireylerin kişisel özgürlüklerini engelleyen, onları kendi iradeleri ve istekleri hilafına düşünmeye ve davranmaya itmeyi hedefleyen bir fiil ve suç unsurudur.

Baskı, fiziksel şiddet içerebilir ya da içermeyebilir, ancak her durumda kişinin rızası dışında ve iradesini kırmak üzere ya da kırarak bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlanması, bu noktada gücün ya da erkin keyfi olarak uygulanması ve olası bedensel acıların ya da başka tür kayıpların tehdit olarak kullanılması durumu söz konusudur. Baskı, bu anlamda açık ya da gizli olarak şiddetin bir parçası ya da bir biçimidir denilebilir. Ancak itmek, vurmak, tekmelemek, yere yatırmak, sürüklemek, saçlarını yolmak, tehlikeli aletlerle vücuduna darbetmek, temel insani ihtiyaçlardan menetmek gibi fiziksel şiddet durumlarından farklı olarak, baskı uygulaması daha çok bir sonuca varmak amacıyla bireylere ruhsal ve zihinsel zor içerikli ya da doğrudan fiziksel şiddeti içermeyen ama bu şiddeti bir ihtimal ve tehdit olarak kullanan özel bir şiddet biçimidir.

Bu tür bir baskı uygulaması özellikle her tür ikili ilişkilerde, ailede, okullarda, sokaklarda, işyerlerinde ve devletin güvenlik ile ilgili birimlerinde gündeme gelmektedir. Baskı ve şiddet, belirli bir amaçla kişileri belirli şekillerde ve genellikle de kendi çıkarları ya da istekleri aleyhine hareket etmeye ikna etmek ya da iradesini kırmak üzere yapılan uygulamaların birbirini tamamlayan iki ayrı parçasıdır. Şiddet açık bir fiziki hal aldığında bedene yönelirken, örneğin fiziksel şiddetin bir tehdit olarak kullanılması durumunda baskı anlamına gelmektedir. Şiddetin fiziksel olmayan biçimleri daha çok baskı terimi altına girerler; böylelikle baskı uygulaması insan ruhunu ve bilincini örselemekte, iradesini kırmakta ya da zayıflatmakta ve kişinin kendisine rağmen davranmasına ya da kendisine davranılmasına razı olmasına sebep olmaktadır. Devletlerde ve toplumlarda, hiyerarşik düzenlemelerin ve güç ilişkilerinin söz konusu olduğu her tür durumlarda bu tür baskı uygulamalarının gündeme gelmesi söz konusu olmaktadır.

Türkçede birçok farklı anlamlara gelmekle birlikte, bir istismar biçimi olarak, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayarak, kişileri zor altında bulundurma ve aleyhlerine zorlama durumu şeklinde tanımlanmakta, özgürlüğü engellemek ya da kısıtlamak olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir kişiyi zor kullanarak bir şey yapmaya ve yapmamaya zorlamak, iradesi hilafına hareket etmesine sebep olmak olarak tanımlanabilir. Bu anlamıyla baskı, zorlamak ile aynı anlamda ele alınmaktadır. Birine bir şey yaptırmak için zor kullanmak, kişiyi bir şey yapmaya zorlamak anlamında.

Devletlerin polis ve askeriye gibi kurumlarında şiddet ve baskı uygulaması sıklıkla gündeme gelen insan hak ihlallerinin başında yer alan uygulamalardandır. Her yıl dünyanın her yerinde, resmi ya da gayri resmi baskılara maruz kalan insanların yüzlerce vakası kayıt altına alınmaktadır.

Genelde aile olsun, okul, kışla ya da karakol olsun ya da her tür insan ilişkilenme biçimlerinde olsun, bir istismar biçimi olarak baskı uygulaması, otoriteye ve güce sahip konumda olanların kendilerine tabi olanlara ya da olduklarını düşündüklerine ya da olmalarını istediklerine bu amaçla uyguladıkları bir tür şiddet biçimi olarak gündeme gelmektedir. Bu uygulamanın gündeme gelmesinde ekonomik, siyasal, cinsel ya da kişisel bir talep söz konusudur. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, işçiler, siyasal muhalifler, farklı etnik kimlikler ya da cinsel kimlikler açık ve gizli olarak şiddete ve baskıya da maruz kalmaktadırlar.

Kişisel baskı, ekonomik baskı, askeri baskı, siyasal baskı, toplumsal baskı vb. türünde baskı biçimlerini gündelik yaşamlarımızda her gün duymaktayız. Özellikle bireylere ya da insan gruplarına uygulandığında gayri-insani bir uygulama olarak telakki edilmekte, bir istismar biçimi olarak kötü muamele kapsamında görülmektedir.