9 Mart 1971 darbe teşebbüsü: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k SAK tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Oğuzhan tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
SAK (mesaj | katkılar)
İlhan Selçuk'a Ziverbey Köşkünde işkence yapılmış olması bir görüş değil, "itiraflarının" mahkemece reddedilmesine yolaçmış bir gerçektir.
29. satır: 29. satır:
6. 10 Mart saat 24.00 itibariyle Ankara sakin ve gözüken bir askeri alarm durumu yok.}}
6. 10 Mart saat 24.00 itibariyle Ankara sakin ve gözüken bir askeri alarm durumu yok.}}


Nitekim 9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe, içlerinde [[Mahir Kaynak]]<ref>http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mahir-kaynak/balyoz-plani-239852.htm</ref> ve [[Mehmet Eymür]]'ün de bulunduğu [[Milli İstihbarat Teşkilatı]] mensuplarının durumu Genel Kurmay Başkanı [[Memduh Tağmaç]] ve 1. Ordu Komutanı [[Faik Türün]]'e haber vermesiyle akamete uğratıldı. [[12 Mart Muhtırası]]'nı veren [[Memduh Tağmaç]], Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971 [[Milli Demokratik Devrim]]ine adı karışan başta Tümgeneral [[Celil Gürkan]] olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti. 1. Ordu Komutanı [[Faik Türün]] de bu darbeye adı karışan tüm [[Devrim]] yazarlarını ve diğer [[Milli Demokratik Devrim]] [[cunta]]sı üyelerini [[Ziverbey Köşkü]]nde [[Milli İstihbarat Teşkilatı]] vasıtasıyla sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı [[Faruk Gürler]] ve kod-adı olarak "Yavuz Bey"i kullanan Hava Kuvvetleri Komutanı [[Muhsin Batur]]'un da 9 Mart darbe teşebbüsüne önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı [[Memduh Tağmaç]]'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı. <ref>http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=247715</ref>
Nitekim 9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe, içlerinde [[Mahir Kaynak]]<ref>http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mahir-kaynak/balyoz-plani-239852.htm</ref> ve [[Mehmet Eymür]]'ün de bulunduğu [[Milli İstihbarat Teşkilatı]] mensuplarının durumu Genel Kurmay Başkanı [[Memduh Tağmaç]] ve 1. Ordu Komutanı [[Faik Türün]]'e haber vermesiyle akamete uğratıldı. [[12 Mart Muhtırası]]'nı veren [[Memduh Tağmaç]], Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971 [[Milli Demokratik Devrim]]ine adı karışan başta Tümgeneral [[Celil Gürkan]] olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti. 1. Ordu Komutanı [[Faik Türün]] de bu darbeye adı karışan tüm [[Devrim]] yazarlarını ve diğer [[Milli Demokratik Devrim]] [[cunta]]sı üyelerini [[Ziverbey Köşkü]]nde [[Milli İstihbarat Teşkilatı]] vasıtasıyla işkence yöntemlerini kullanarak sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı [[Faruk Gürler]] ve kod-adı olarak "Yavuz Bey"i kullanan Hava Kuvvetleri Komutanı [[Muhsin Batur]]'un da 9 Mart darbe teşebbüsüne önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı [[Memduh Tağmaç]]'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı. <ref>http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=247715</ref>


==İlgili Maddeler==
==İlgili Maddeler==

Sayfanın 16.01, 29 Haziran 2010 tarihindeki hâli

9 Mart 1971 darbe teşebbüsü, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başarılı olamamış ve emir-komuta zinciri dışında gelişmiş bir askeri darbe teşebbüsüdür.

Arka plan

Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu

Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel, 1969'da kendisini askeri darbe girişimiyle yüz yüze getiren Celâl Bayar ve arkadaşlarının affı meselesini atlattıktan sonra genel seçime gitti ve 1969 genel seçimleri'nde büyük başarı kazanarak yeniden tek başına iktidar oldu.

Ama partisinin 'sağ' kanadı, Demirel'in Bayar ve arkadaşlarını yarı yolda bırakmasını affedemiyordu. Seçimden bir süre sonra 19 Ekim 1970'te Meclis Başkanlığından ve Kasım 1970'te de Adalet Partisi'nden istifa eden Ferruh Bozbeyli ile 69 kurucu tarafından Demokratik Parti kuruldu.

Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millî Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun[1] da bulunduğu "Milli Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek[2] ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.[3] Türkiye'de Orduyu tahrik ederek[4] sol-sosyalist, bir çeşit Baasçı yönetim kurdurmak için Doğan Avcıoğlu ve İlhan Selçuk'un[5] başını çektiği ileri sürülen çok ciddi girişimler vardı. Bu çalışmaların ordu içindeki yansıması özellikle genç Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve kara kuvvetleri karargâhındaki çeşitli unsurları etkisi altına almıştı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler'in de bu ekiple hareket etme ihtimali olduğu düşünülse de, kendisi buna pek taraftar olmayacak ve 12 Mart darbesinin hazırlanmasına yol açacaktı.[6]

Genişletilmiş Komuta Konseyi

Dosya:TağmaçGKB.JPG
Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç

Ancak ordunun tamamı sol bir darbeye yandaş değildi. Özellikle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç ve İstanbul'daki 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün, sol darbeye açıkça karşı çıkıyor, Kara Kuvvetleri Komutanı Gürler'i katıldığı söylenen cepheden ayrılması için baskı altına alıyorlardı..[7] Orgeneral Faik Türün eğer Milli Demokratik Devrimciler Ankara'da darbe yapacak olurlarsa, TBMM'ni derhal İstanbul'da toplayacağını ve Meclis'in alacağı kararla Ankaradaki darbecilere karşı 1. Ordu ile harekete geçeceğini söyledi. Faruk Gürler'in sol darbecilerden ayrıldığı, "Yavuz Bey" kod-adını kullanan Muhsin Batur'un ise tek başına bu işe kalkışamayacağı ihtimali belirince cuntacılar 9 Mart 1971 günü darbe yapmak istediler. Kendilerine seçtikleri lider, Kara Kuvvetleri karargâhında bir Tümgeneral olan Celil Gürkan'dı. Ama Gürkan, kendi deyişiyle 'düğmeye' basmadı; teşebbüs gerçekleşmedi ama ok yaydan çıkmıştı. 10 Mart günü Ankara'da, daha önce adı bile duyulmamış olan 'Genişletilmiş Komuta Konseyi' toplantısı yapıldı, toplantıya ordudaki bütün Orgeneraller ve Korgeneraller davet edildi.

1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün, Ankara'ya gitmeden önce eşi ve çocuklarını sol-darbeci genç subaylardan korumak için memleketine bir akrabasının yanına gönderdi, sonra da toplantı öncesi Ankara Garnizon Komutanı olan kardeşi Tümgeneral Tevfik Türün'ü arayarak tedbir almasını istedi. Bunun üzerine Ankara garnizonundan askerler gün boyu devam eden toplantı boyunca, daha doğrusu Orgeneral Faik Türün sağ salim dışarı çıkana kadar, Genelkurmay karargâhını kuşatarak 'emniyete aldı'lar. İşte bu toplantıda 12 Mart günü hükümete muhtıra verilmesi kararı alındı.[8]

Washington'a giden mesaj

Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerine göre 10 Mart akşamı Ankara'daki Merkezi Haberalma Örgütü CIA görevlisi Washington'a şu mesajı gönderdi:

Nitekim 9 Mart 1971 tarihinde planlanan darbe, içlerinde Mahir Kaynak[9] ve Mehmet Eymür'ün de bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının durumu Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Faik Türün'e haber vermesiyle akamete uğratıldı. 12 Mart Muhtırası'nı veren Memduh Tağmaç, Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971 Milli Demokratik Devrimine adı karışan başta Tümgeneral Celil Gürkan olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti. 1. Ordu Komutanı Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm Devrim yazarlarını ve diğer Milli Demokratik Devrim cuntası üyelerini Ziverbey Köşkünde Milli İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla işkence yöntemlerini kullanarak sorguya çekti. Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve kod-adı olarak "Yavuz Bey"i kullanan Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un da 9 Mart darbe teşebbüsüne önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı. [10]

İlgili Maddeler

Kaynakça