Sosyalist gerçekçilik: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
D'ohBot (mesaj | katkılar)
k Bot değişikliği Ekleniyor: fi:Yhteiskunnallinen realismi
1. satır: 1. satır:
'''Toplumcu gerçeklik''', [[Marksist]] [[ideoloji]]nin sanatçıya ve doğal olarak da onun yaratısına yansımasıdır. Toplumcu gerçeklik, sanatçıyı toplumsal bir varlık olarak görür. Sanatçının fiziksel ve düşünsel her türlü gelişimi tarihsel bir süreç içinde gelişmiştir. Bu nedenle sanatçı toplumsal bir varlık, onun sanatsal ürünü de toplumsal yaratıdır. Bu sanat akımının özünde '''Sanat toplum içindir''' anlayışı vardır. Her sanatçı, bilincini ve yaratısını şekillendiren çağına karşı toplumsal bir sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluk sanatçıyı toplumsal olaylara ve çağına karşı aktif kılar. Sanatçı toplumsal eşitsizlikleri ve sömürüyü görerek, kendi bilincinde estetize eder. Ve sanatsal bir yaratı biçiminde topluma sunar. Toplumcu gerçeklik sanatı ve onun eserini tarihsel bir sürecin ürünü olarak görür.
== SOSYALİST GERÇEKÇİLİK ==
[[http://www.sanatcephesi.org/yazi-oku.asp?id=102]]


==Ayrıca bakınız==
* [[Sosyalist gerçekçilik]]


[[Kategori:Toplumcu gerçekçilik| ]]


[[da:Socialrealisme]]
Sanat yöntemi; gerçekliğin sosyalist açıdan sanatsal olarak özümlenişi ilke ve hedeflerinin devingenlik içinde gelişmiş sistemi. Sanatsal yöntemin ilke ve hedefleri (işlevleri), bir bütün olarak sosyalist gerçekçi sanatın düşünsel ve estetiksel birliğini olduğu kadar, bireysel (ortaklaşa) sanatsal etkinliğin sonuçlarını da belirler. Dolayısıyla Sosyalist Gerçekçilik terimi, sanatsal bir doğrultu olarak sosyalist sanatı gösterdiği kadar, bu doğrultu içinde yer alan yapıtları da kendi tarihsel, ideolojik ve estetiksel özellikleri içinde bize gösterir.
[[en:Social realism]]

[[fi:Yhteiskunnallinen realismi]]
Sosyalist Gerçekçilik terimi, genelinde, tek tek yapıtların nitel özelliklerini belirten eleştiri için de kullanılır. Böyle bir şey, sanat yapıtlarının yaratım ilkelerini dile getirdiği ve o yapıtlarda gerçekleştirilmiş ilkelerin yargılama temellerini oluşturduğu ölçüde geçerlidir. Sosyalist Gerçekçilik'in sanatsal yöntemine ilişkin ilkeler, edebiyat ve sanatın sosyalist sınıfsal özelliklerini belirler. Sanatsal etkinlik ile emekçi kesimlerin bilinçli tarihsel çıkarları, hedefleri ve öngerekleri arasında olduğu kadar, halk kitlelerinin de tarihsel olarak belirlenen somut toplumsal, düşünsel ve sanatsal çıkar ve gereksinimleri arasında bir bağdaşıklık kurar. Sosyalist gerçekçi sanat, sosyalist bir düzenin ve halkın yaşamının gerçekliğine olduğu kadar; saldırganlık, emperyalizm ve gericiliğe karşı barış ve demokrasiden yana tavır almaya da içten ve derinden bağlılığa dayanır.
[[nl:Sociaal realisme]]

[[no:Sosialrealisme]]
Sosyalist gerçekçi sanat, sanatsal gücü, yan tutarlılığı ve halka bağlılığı ile tüm derinliği ve çeşitliliğiyle, halkın yaşamında etkin bir rol oynamaya, sosyalist kanılarla sosyalist yaşamsal tasarım ve ilişkileri, güzellik duyusunu ve idealini biçimlendirmeye çalışır. Sosyalist yantutarlık ile halka bağlılık ilkeleri, Sosyalist Gerçekçilik'in gerçekliğe sanatsal olarak yaklaşımın, biçimlendirme, genellendirme ve estetiksel olarak değerlendirmenin her anında etkisini koruyan ilkeleridir. Bunlar sanatsal yapıtların sosyalist düşünce kapsamı üstünde etkide bulunurlar. Bu arada, sosyalist gerçekçi sanatın yurtsever ve evrensel kapsamı önemli bir yer tutar. Kendi tarihsel konumu gereği, sosyalist gerçekçi sanatsal yöntemin ilke ve hedefleri, sanat tarihinde tüm gerçekçi yöntemlerce edinilmiş ve deneyimleşmiş yaratım ilkelerinin nitel olarak daha da ileriye doğru geliştirilmesini gösterir. Geçmişteki hümanist ve ilerici tüm sanatsal gelişmeler, gerçekliğin sanatsal olarak özümlenişinde sanat alanında etkili olmuş tüm yaratıcı etkinlikler (bu arada geç-burjuva sanatı) ile sosyalist yenilikçi sanat, Sosyalist Gerçekçilik'te bir birlik içinde yer alır. Başlıca bir yaratım yöntemi olarak, gelenek ile yeniliğin birliğinde kendi anlatımını bulur. Gerçek sosyalist hümanizm, sosyalist gerçekçi sanatın estetiksel özelliğinin toplumsal ve düşünsel temelini oluşturur. Bunun ilke ve deneyimleri, sosyalist bilinçle ve bilimsel dünya görüşüyle arasındaki ayrılmaz, ama hiçbir zaman da mekanik olmayan karşılıklı ilişkide ken¬dini açığa çıkarır.
[[simple:Social realism]]

[[sv:Socialrealism]]
Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, gerçeklikle sanatsal ilişkilerde özsel bir ileri adımı gösterir. Bu yöntemle toplumsal gelişmenin bilimsel bilgisi ile toplumsal gerçekliğin bu bilgilere dayanılarak biçimlendirilmesi ve toplumsal gerçekliğe gittikçe bu yolla daha çok egemen olunabilmesi arasında kopmaz bir bağıntı vardır. Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, gerçekliği kendi ilerici gelişimi içinde sanatsal olarak özümlemeye yönelir. Sosyalist gerçekçi sanatsa, gerçekliği bütünlüğü için¬de kavramaya çalışır. Dünya sanat tarihinde ilk kez bir sanatsal doğrultu, böylesine tüm başlıca çağdaş toplumsal güçlerin verilebilmesinin bir alanı haline gelerek, birçok ulusun halklarının sanatsal olarak verilebilmesini sağlamıştır. Sosyalist gerçekçi sanat, bütün bir tarihsel gerçekliği, sosyalist insanın varlığının ve olgunlaşmasının tüm tarihselliğini, geçmişini ve geleceğini, zihin ve duygu dünyasının tüm uzanımlarını kavrar. Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, sürekli değişimi ve ileriye doğru gelişimi içinde gerçekliği sanatsal olarak özümlemeye çalışır. “Gerçeklik bize ileriyi açar. Bu yüzden, biri geçmiş, biri de içinde yer aldığımız bugünkü olmak üzere, yalnızca iki gerçeklik yoktur. Üçüncü bir gerçekliği, yani geleceğin gerçekliğini de görmemiz gerekir. Bu üçüncü gerçekliği herhangi bir biçimde bugüne bağlamamız, ortaya koymamız gerekir. Bu olmaksızın, sosyalist gerçekçilik yöntemi de kavranamaz.” (Gorki).
Sosyalist gerçekçi sanatsal etkinliğin temelinde yatan toplumsal ve tarihsel olarak belirlenmiş dünyagörüşsel, felsefi, ideolojik ve ethik konum ve ilkeler, ilerici toplumsal kesimlerin ko¬numu ve ilkeleriyle bütüncül olarak kaynaşmıştır. Hakikat ile yantutarlık, sosyalist gerçekçi sanatta ayrılmaz bir birlik oluşturur; yantutarlık olmaksızın hakikat de olamayacağı gibi, hakikat olmaksızın da yantutarlık olamaz sosyalist sanatta. Bu ilkenin kendine özgü özelliği, somut hümanizmden, sosyalist eylemin kendi içinden ve ona ilişkin dünya görüşünden kaynak¬lanır; özellikle de tarihsel somut insan imgesinin sanatsal olarak biçimlendirilişinde kendi anlatımını bulur.
Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, gerçekçi sanatın tarihi boyunca ortaya çıkmış sanatsal-estetiksel yaratım ilke ve deneyimlerini yaratıcı yoldan geliştirir. Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, başka sanatsal yaratım yöntemlerince ortaya konmuş verimli uğrak ve öğeleri de kendi içine alarak, sanatsal tipleştirme ilke ve deneyimleri doğ¬rult usunda biçimlendirilen olayların estetiksel olarak değerlendirilmesi ve imgesel olarak ortaya konması yoluyla bunları daha da geliştirmeye bakar. Somut tarihsel, derinden bir sanatsal biçimlendirme içinde, insan tarihin öznesi olarak ortaya konur; bir ileri toplumsal oluşum biçimine geçişin bir ileri ethik ve estetiksel anlatımı verilerek, insanın kendi geleceğine toplum yoluy¬la egemen olabilmesinin estetiksel yönü belirlenmeye çalışılır. Bu arada, Sosyalist Gerçekçilik sanatıyla birlikte güzelliğin tarihsel olarak yeni bir tasarımı ve ölçüsü de ortaya gelir.

Sosyalist Gerçekçilik sanatı, çok geniş ve çeşitli yaratım olanaklarını, çok geniş tema, içerik, üslûp, biçim, biçimlendirme tarzı ve bireysel yaratım özelliklerini kapsar. Böyle bir şey, Sosyalist Gerçekçilik yönteminin kendi iç olanaklarına olduğu kadar; sanatsal gereksinimlerin artarak ayrışmasıyla, yaşamın birçok yanı ve yönüyle sanatsal olarak daha derinden özümlenebilmesiyle, sanatçının özgürlük ve sorumluluk alanının genişlemesiyle bağıntılı, gelişmiş toplumsal biçimlendirme gereklerine de karşılık verir. Buysa burjuva sanat ve sanatsal yaratım anlayışları¬na ödün verme arayışlarını da kendiliğinden dışarıda bırakmış olur. Sosyalist gerçekçi sanat, toplumun ileriye doğru biçimlendirilmesinde, sosyalist hümanizmin gerçekleştirilmesiyle kendine düşen yapıcı, birlikte oluşturucu işlevini yerine getirir. Burada “eleştirel öğe”, toplumla ilişkisi açısından sanatın kendi yapıcı işleviyle olan diyalektik ilintisi içinde verimli olabilir ancak. Yaşamsal olayların, sanatsal eleştirel olarak ele alınışı, sanatın toplumun yeniden oluşturulmasındaki yapıcı işlevinin bir parçasıdır yalnızca. Bu anlamda, sosyalist gerçekçi sanatın işlevleri, tüm kendine özgü estetiksel özellikleri içinde geniş bir alanı kapsar. Çünkü sanat her şeyden önce, insanların ethik ve estetiksel duyularının, verilerinin ve beğeni yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olur. Sosyalist gerçekçi sanat, bu nedenle, yüksek bir kültür düzeyine ulaşılmasında, kişiliğin yüksek düzeyde geliştirilmesine katkıda bulunur; insani yaşamayı öğretir. Dolayısıyla sanatın dünyagörüşüsel kapsamının, bilgisel değerinin büyük bir önemi vardır. Başlıca bir yaşamsal anlatım biçimi, gerçeklikle yaratıcı, üretken bir ilişki kurma biçimi olarak sanat, aynı zamanda insanlarda biçimlendirme isteği, biçimi duyumsama, şimdiye kadar ki birçok özelliği bulgulama da demektir. Böylece bir şeyse, “sanat için sanat” anlayışını dışta bırakır, çünkü sosyalist gerçekçi Sanat ancak toplumsal mücadele içinde, yeni bir toplum ve insan kişiliğinin biçimlendirilmesi yolunda olgunlaşır.

“Sosyalist Gerçekçilik'in sanatsal yöntemi” terimi, ilk kez 1932'de Sovyetler Birliği'nde ortaya atılmış ve az sonra Yazarlar Birliği'nin tüzüğünde yer almıştır. Buradaki tanımı şöyledir: “Sosyalist gerçekçilik, sanatçıdan, ileriye doğ¬ru gelişmesi içinde gerçekliğin hakikate bağlı, somut-tarihsel olarak verilmesini ister.” Karşıt sanat anlayışları ve görüşleri, Sosyalist Gerçekçilik yöntemini öznelci bir başa buyrukluk olarak küçümsemeye çalışırlar. Oysa Sosyalist Gerçekçilik yöntemi terimi, birçok ülkedeki ilerici toplumcu sanatsal gelişmelerden edinilmiş zengin yaratıcı deneyimlerin genellendirilmesini gösterir. Toplumcu edebiyatın yeni nitelikleriyle yeni yönlerini olduğu kadar, bunların büyük sanat geleneği çizgisi içindeki ye¬rini de kavrayıp dile getirecek bilimsel bir tanımlama yapabilme konusunda ortaya konmuş geniş çabaların bir sonucu olmuş¬tur. Materyalist estetik düşüncesi tarihinde çok daha önceden buna benzer anlamlarda kavramlara rastlanır. Örneğin, matiryalist dü¬şüncenin klasiklerinin F. Lassale'a “Franz von Sickingen”le ilgili olarak yazdıklarında, Minna Kautsky ile Miss Harkness'e mektuplarında tarihsel somut bir toplumcu edebiyattan söz edilir. W. Liebknecht de “modern ve gerçekçi roman edebiyatı”ndan söz etmiştir. Bu nedenle Sosyalist Gerçekçilik yönteminin kuramsal belirlenimi, bilimsel matiryalist düşüncenin klasiklerinin estetiksel görüşleri üzerine temellenmiştir. F. Mehring, C. Zetkin, D. Blagpyev, G. Plekhanov, V. Vorovski, A. Lunaçarski gi¬bi kişilerin çok değerli edebiyat ve sanat bilimi çalışmalarıyla hazırlanıp oluşturulmuştur. Ama bu kavramlaşmalar her şeyden önce, evrensel sosyalist edebiyat ve sanatın, kökleri Alman ve Fransız sosyalist eylemlerine, G. Weerth (1822-1856) ile E. Pottier (1816-1887) gibi yazarların etkinliklerine dayanan kendi gelişme çizgisine bağlıdır. Bunlar ilerici sosyalist eylemlerin kendi somut insancıl özelliğinden ayrı tutulamazlar. Ezilen emekçi kesimlerin insansal bir özvarlık olarak kendi konumlarını yeniden ele geçirmek için yarı bilinçli ya da bilinçli olarak verdikleri çabalar tarihe geçmiş olduğundan, bunların gerçekçilik alanı içinde de kendi bir yeri vardır.

Sosyalist gerçekçi sanatın tarihi ile sosyalist dünya görüşünün pratikte geçirdiği evreler arasında en karmaşığından bir bağlantı olup, toplumsal gelişmelerin en sonunda kendini sosyalist gerçekçi edebiyat olarak pekiştirmiştir. M. Gorki'nin dramatik ve epik yapıtlarında, öncelikle de “Ana” romanında (1906) dünyaca klasik doruğuna çıkmıştır. Gorki'nin yanısıra birçok daha başka sosyalist gerçekçi yazar arasında D. Bednıy de vardır. Batı Avrupa'da ise M. Andersen Nexö'nün yapıtlarında aynı tür sanatsal yaratım ilkelerine rastlanır. Bu ilkeler daha sonra çok-uluslu bir edebiyat ve sanatın dünyaca yaygın ilkeleri haline gelmiştir. M. Gorki'nin, A. Fadeyev'in, D. Furmanov'un, W. Mayakovski'nin, M. Şolohov'un, A. Serafimoviç'in edebiyat yapıtlarında olduğu kadar, örneğin Dovşenkov'un, S. Eisenstein'in ve Pudovkin'in sinema yapıtlarıyla I. Grabar'ın, B. Joganson'un, V. Mukina'nın, I. Şadr'm resim ve heykel yapıtlarında da tüm açıklığıyla görülür bu. Bundan sonra Sosyalist Gerçekçiük'nin ilkeleri dünya çapında yaygınlaşmıştır. Almanya'da çok sayıda önde gelen sosyalist gerçekçi yazar, plastik sanatçı, tiyatrocu, besteci ve sinema sanatçısı etkin olmaya başlamış; Fransa'da, Macaristan'da, Çekoslavakya'da, Bulgaristan'da, ABD'de, Çin'de, Japonya'da ve daha başka birçok ülkede 1930'lardan bu yana güçlü bir sosyalist gerçekçi edebiyat oluşmuştur. Özellikle de 1934'de I. Sovyet Yazarları Kurultay'ında sosyalist edebiyat ve sanatın birçok kuramsal ilkesinin bütünsel bir bağlamda ele alınması, sosyalist gerçekçi edebiyat ve sanatın gelişmesinde önemli bir itici güç olmuştur. 1930'larda ise, sosyalist sanatsal yaratımın yeni koşullardaki ideolojik ve kuramsal belirlenimleri, nesnel tarihsel bir zorunluluk halini al¬mış bulunuyordu. Bu arada çok-uluslu edebiyat, tiyatro ve sinema sanatı, müzik ve plastik sanatlar da önemli ilerlemeler göstermişti. Sosyalist Gerçekçilik'in sanatsal yönteminin belirlenimi, aynı zamanda kapitalist ülkelerdeki ileri sanat üstünde de önemli ölçüde etkili olmuş; emperyalizme ve faşizme karşı ge¬niş halk kitlelerinin duyarlığı ile sosyalist toplumcu sanat ilkelerinin, tümünden önce de sanatta halka bağlılık ve halktan yana olma ilkelerinin birleşmesine yardım etmiştir. Böylelikle sosyalist gerçekçi edebiyat faşist savaşlara karşı geniş halk kitlelerinin manevi-sanatsal bir silahı haline gelmiştir. Faşizmin yenilgiye uğratılmasından sonra, Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, birçok Avrupa ve Asya ülkesinde edebiyat ve sanatın temel ilkesi ola¬rak uygulamaya geçirilmiş; böylece kapitalizmin dünya çapında aşılması uğrağında edebi ve sanatsal ilerlemenin başlıca doğrultusu haline gelmiş, edebiyat alanında olduğu kadar öbür sanat alanlarıyla sanatsal kuram alanında da tüm dünya yüzünde yüksek düzeyde gelişmiş bir Sosyalist Gerçekçilik sanatı oluşmuş¬tur (M. Şolohov, K. Fedin, A. Fadeyev, N. Ostrovski, A. Tvardovski, K. Şimonov, D. Şostakoviç, A. Haçaduryan; J. Becher, B. Brecht, A. Seghers, H. Eisler; L. Aragon, A. Stil; M. Majerova, V. Nezval; B. Illes; Seah O'Casey, R Fox; T. Pavlov, P; Neruda, J. Amado, N. Guillen; A. Maltz; Lu Hsün, Mao Dun, D. Natsagdordş, Ş. Tokunaga, Y. Miyatomo gibi adlar bunlar ara¬sında sayılabilir.)

Sosyalist Gerçekçilik yöntemi çağımızdaki tüm ilerici yazarları ve sanatçıları bilinçli bir düzeyde ortak, saflar arasında birleştirmiştir. Sosyalist Gerçekçilik yönteminin ilke ve hedeflerinin kapitalist toplumsal yaşam biçimlerinde eleştirel, sosyalist yaşam düzenlerinde ise yapıcı bir görevi vardır. Sosyalist Gerçekçilik yöntemi, kendi özniteliği gereği evrensel olup; gösterdiği gelişim, her ulusun kendi gelişim mücadelesinin özellikleriyle kendine özgü kültür ve sanat gelene¬ğine dayanır. Tarihsel deneyimler, Sosyalist Gerçekçilik yönteminin uygulanışının, sosyalist ulusal edebiyat ve sanatın oluşumundaki en önemli estetiksel temelleri ortaya koyduğunu göstermiştir. Özellikle gerici güçlere karşı savaşımda, Sosyalist Gerçekçilik'in yaygınlaşması, 20. yüzyılda emperyalizme-karşı. burjuva-hümanist edebiyat ve sanatın gerçekçi yaratım ilkelerinin gelişmesi üstünde etkili olmuştur. Böylesine bir etkileme, 20. yüzyılda yeni bir eleştirel gerçekçilik tipinin doğmasına ve sosyalist gerçekçi konuma doğru çeşitli yollardan geçiş biçimlerinin oluşmasına yol açmıştır; örneğin, L Leuchtwanger, A. Zweig, H. Mann, R. Martin du Gard, E. Hemingway, R. Rollandr G. B. Shaw gibi yazarlarda rastlanır buna. Çoğu zaman çelişki¬lerle dolu karmaşık süreçler içinde Sosyalist Gerçekçilik'e yaklaşılması ve sonunda sağlam temellere oturan bir dünya görüşü; içinde yer alınması, sosyalist sanatın düşünsel ve estetiksel olarak zenginleşmesine yol açmıştır. Bu arada sosyalist düzenlerin-kurulma süreçleri de daha bitmemiş olduğundan, bu gibi toplum¬larda da tüm sanatçılar sosyalist gerçekçi sanatçı değillerdir. Hü¬manist, demokrat, yurtsever olarak barış için çaba gösteren birçok sanatçı vardır; bu sanatçıların sosyalist gerçekçi bir konum, içinde yer almaları karmaşık süreçleri içerir. Öte yandan Sosyalist Gerçekçilik ilkeleri günümüzde birçok ideolojik tartışmaya da konu olmakta; sosyalist gerçekçi sanat ilkelerinin bi¬le bile çarpıtılmaya kalkışılmasına karşı sürekli bir savaşım verilmektedir. Bu yolda, karşıt konuma en çok “kritikçi” görüşler yardımcı olmakta; sosyalist sanat ilkelerinin çarpıtılması yoluyla ona kaynaklık eden temel görüş ve eylemlerin çarpıtılmasına çalışılmaktadır. Bu nedenle Sosyalist Gerçekçilik yön¬tem ve ilkelerinin titizlikle korunması sözkonusudur; çünkü Sosyalist Gerçekçilik, ilerici eylemlerin çeşitli tarihsel evreleri boyunca, gerçekliğin hakikate bağlı olarak sanatsal yoldan özümlenişini verebilecek, düşünsel ve estetiksel yetenekte biricik sanatsal yöntem olmuş; ulusal ve evrensel sanatın gelişmesinde ana doğrultu olmayı tarihselliği içinde korumasını bilmiştir.




NOT: Bu metin, 1983 yılında Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayınlanan ve Aziz Çalışlar’ın çevirip düzenlediği ''Ansiklopedik Kültür Sözlüğü''’den sayfa 166-174’deki Toplumcu Gerçekçilik maddesidir. Metin eskiyen dil özellikleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.


BAKINIZ: http://www.sanatcephesi.org/
http://www.guneydergisi.com/
http://www.halksahnesi.org
http://www.avnimemedoglu.com/
http://www.envergokce.org/
http://emeginsanati2.blogcu.com/

[[bg:Социалистически реализъм]]
[[cs:Socialistický realismus]]
[[de:Sozialistischer Realismus]]
[[en:Socialist realism]]
[[es:Realismo socialista]]
[[et:Sotsialistlik realism]]
[[fi:Sosialistinen realismi]]
[[fr:Réalisme socialiste soviétique]]
[[gl:Realismo socialista]]
[[he:ריאליזם סוציאליסטי]]
[[hr:Socrealizam]]
[[hu:Szocialista realizmus]]
[[it:Realismo socialista]]
[[ja:社会主義リアリズム]]
[[ka:სოციალისტური რეალიზმი]]
[[lt:Socialistinis realizmas]]
[[mn:Социалист реализм]]
[[nl:Socialistisch realisme]]
[[no:Sosialistisk realisme]]
[[pl:Socrealizm]]
[[pt:Realismo socialista]]
[[ro:Realism socialist]]
[[ru:Социалистический реализм]]
[[sk:Socialistický realizmus]]
[[sq:Realizmi socialist]]
[[sr:Социјалистички реализам]]
[[sv:Socialistisk realism]]
[[uk:Соціалістичний реалізм]]

Sayfanın 14.52, 25 Eylül 2009 tarihindeki hâli

Toplumcu gerçeklik, Marksist ideolojinin sanatçıya ve doğal olarak da onun yaratısına yansımasıdır. Toplumcu gerçeklik, sanatçıyı toplumsal bir varlık olarak görür. Sanatçının fiziksel ve düşünsel her türlü gelişimi tarihsel bir süreç içinde gelişmiştir. Bu nedenle sanatçı toplumsal bir varlık, onun sanatsal ürünü de toplumsal yaratıdır. Bu sanat akımının özünde Sanat toplum içindir anlayışı vardır. Her sanatçı, bilincini ve yaratısını şekillendiren çağına karşı toplumsal bir sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluk sanatçıyı toplumsal olaylara ve çağına karşı aktif kılar. Sanatçı toplumsal eşitsizlikleri ve sömürüyü görerek, kendi bilincinde estetize eder. Ve sanatsal bir yaratı biçiminde topluma sunar. Toplumcu gerçeklik sanatı ve onun eserini tarihsel bir sürecin ürünü olarak görür.

Ayrıca bakınız