I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı cepheleri: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
18. satır: 18. satır:
----
----
• [[Dosya:Flag of the Democratic Republic of Azerbaijan.svg|25px]] [[Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti|Azerbaycan]]<br />
• [[Dosya:Flag of the Democratic Republic of Azerbaijan.svg|25px]] [[Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti|Azerbaycan]]<br />
• [[Dosya:Flag of the Mountainous Republic of the Northern Caucasus.svg|24px]] [[Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti|K. Kafkasya]]
• [[Dosya:Flag of the South West Caucasian Republic.svg|24px]] [[Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti|K. Kafkasya]]
|savaşan2=
|savaşan2=
• [[Dosya:Russian Empire 1914 17.svg|24px]] [[Rusya İmparatorluğu]]<br>
• [[Dosya:Russian Empire 1914 17.svg|24px]] [[Rusya İmparatorluğu]]<br>

Sayfanın 13.04, 1 Eylül 2009 tarihindeki hâli

Şablon:Bilgi Kutusu Savaş Osmanlı Cephesi, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin katıldığı cepheler:

Bunun yanı sıra bir Osmanlı kolordusu 1916-17'de Galiçya Cephesi'nde Rusya'ya karşı Avusturya-Macaristan safında savaşmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılması

Osmanlı Devleti'nin geleneksel müttefikleri olan İngiltere ve Fransa'nın savaş öncesinde Rusya ile yakınlaşması üzerine, 1913'te iktidara gelen İttihat ve Terakki yönetimi, Almanya ile askeri ittifak yollarını aradı.

1914 Temmuzunda Maliye Nazırı Cavit Bey'in İngilizlere, Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın Fransızlara yönelik diplomatik girişimlerinden sonuç alınamadı. 25 Temmuz 1914'de Sadrazam ve Hariciye Nazırı Sait Halim Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa, Dahiliye Nazırı Talat Paşa ve Meclis Reisi Halil Bey le Alman temsilcileri arasında gizli görüşmeler başlatıldı. Almanya'nın Rusya'ya savaş ilanından bir gün sonra, 2 Ağustos 1914'ta Sait Halim Paşa ile Alman Büyükelçisi Wangenheim arasında gizli ittifak antlaşması imzalandı.

Antlaşmaya göre,

  • Her iki taraf, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Sırbistan arasında çıkacak bir savaşta tarafsız kalacak,
  • Rusya'nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na savaş ilan etmesi durumunda Osmanlı İmparatorluğu da Almanya ile birlikte Rusya'ya karşı savaşa girecek,
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılması durumunda Almanya'nın Türkiye'de göndereceği Özel Askeri Heyet, Osmanlı Ordusu'nun genel sevk ve idaresi üzerinde "fiili ve kati nüfuz" sahibi olacak,
  • Osmanlı İmparatorluğu topraklarına herhangi bir saldırı durumunda Almanya Osmanlı ülkelerini gerektiğinde silahla koruyacak,
  • Antlaşma 31 Aralık 1918 tarihine kadar geçerli olacaktı.

Antlaşmanın gizli tutulmasına, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaş hazırlıkları ve seferberliği tamamlanana kadar tarafsızlığını korumasına karar verildi. Osmanlı İmparatorluğu 3 Ağustos'ta seferberlik hazırlıklarına başladı. 4 Ağustos'ta Boğazlar, tüm yabancı savaş gemilerine kapatıldı, 17 Ağustos'ta kapitülasyonların kaldırıldığı ilan edildi. 30 Ağustos 1914 günü Almanya’dan gelen sahil topçu müfrezesi, Çanakkale Boğazı istihkamlarına yerleşti. İstihkamların komutanlığına Amiral von Usedom atandı.

11 Ağustos'ta Goeben ve Breslau adındaki iki Alman zırhlısı İngiliz takibinden kaçarak Çanakkale Boğazına sığındı. Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın kişisel kararıyla gemilerin Marmara Denizi'ne geçmesine izin verildi. Fransa ve İngiltere bunun üzerine Osmanlı hükümetine bir protesto notası verdiler. Daha büyük bir tepkiden çekinilerek, 16 Ağustos'ta İstanbul açıklarına getirilen gemilerin Osmanlı Devleti tarafından satın alındıkları açıklanmıştır. Yavuz ve Midilli adları verilen zırhlıların mürettebatı da fes giydirilerek Osmanlı donanmasına alınmıştır.

1 Ekim'de Çanakkale Boğazı'ndaki mayınlama işlemleri tamamlanarak boğaz her türlü trafiğe kapatıldı. 27 Ekim'de Yavuz ve Midilli, 11 gemiden oluşan bir filo eşliğinde Karadeniz'e açıldı. Kuzey Karadeniz'e yönelen filo 29 Ekim'de Rusya'nın Sivastopol, Odessa, Novorosisk ve Feodosya limanlarını top ateşine tuttu. Osmanlı yönetiminin haberinin olmadığı iddialarının yanında akademisyenlerin çoğunluğunun görüşü, Enver Paşa'nın mutlaka, Talat Paşa ve Sadrazam Sait Halim Paşa'nın büyük olasılıkla bombalama emrinden haberdar olduğu yönündedir. (Goeben zırhlısı komutanının ve Enver Paşa'nın ellerindeki kapalı zarflar da bu iddiayı desteklemektedir.)

Osmanlı donanmasının Rus gemi ve limanlarına saldırması üzerine 1 Kasım 1914 günü Rus ordusu Kafkasya’da sınırı geçerek Osmanlı topraklarına girdi. Hemen ardından 2 Kasım'da Rusya, 5 Kasım'da İngiltere Osmanlı İmparatorluğu’na savaş ilan etti. Osmanlı Devleti buna 14 Kasım'da Cihad-ı Ekber ilanıyla karşılık verdi.

Kafkasya Cephesi

Enver Paşa kumandasındaki Türk ordusu 21 Aralık'ta (o zamanki Rus sınırı olan) Köprüköy - Eleşkirt hattında hücuma geçti. Sarıkamış yakınında Allahüekber Dağlarına ulaşan ordu burada 1915 Ocağının ilk haftasında ağır bir yenilgiye uğradı. 130.000 kişilik asker mevcudunun 60.000'i çarpışmalarda veya soğuktan donarak şehit oldu. Geri kalanlar esir düştü.

Grandük Nikola kumandasındaki Rus ordusu bir yıllık bir bekleyişten sonra 13 Ocak 1916'da Erzurum cephesinde harekete geçti. 16 Şubat 1916'da Erzurum, 3 Mart'ta Bitlis ve Muş, 18 Nisan'da Trabzon, 24 Temmuz'da Erzincan düştü. Ancak Ağustos ayında Bitlis ve Muş geri alındı.

Rusya'da 1917 Mart ayında Çarlık rejimine karşı başlayan ayaklanma Kasım ayında Bolşevik rejimin kurulması ve 1918 Ocak ayında Rus ordusunun dağılması ile sonuçlandı. Rus ordusunun çekilmesi üzerine, onların boşalttığı alanlarda Antranik komutasındaki Ermeni birlikleri "Batı Ermenistan Geçici Hükümeti" ilan ettiler. Ancak hücuma geçen Türk ordusu karşısında tutunamayarak dağıldılar. 26 Şubat 1918'de Erzincan, 27 Şubat'ta Trabzon, 12 Mart'ta Erzurum, 2 Nisan'da Van kurtarıldı.

3 Mart 1918'de imzalanan Brest Litovsk Antlaşması ile Rusya savaşta kazandığı toprakları terkederek 1878 öncesi sınırlara dönmeyi kabul etti. Bu sırada Tiflis'te kurulan Transkafkasya Cumhuriyeti'nin direnmesi üzerine Halil Paşa kumandasında ileri harekete geçen Türk ordusu 25 Mart'ta Oltu, 3 Nisan'da Ardahan, 5 Nisan'da Batum, 15 Mayıs'ta Gümrü, 20 Temmuz'da Nahçevan'ı aldı ve nihayet 15 Eylül'de Bakü'ye girdi. Ekim başında bir Türk müfrezesi Dağıstan'da kontrolü ele aldı.

Ancak 30 Ekim'de imzalanan Mondros Mütarekesi uyarınca Türk ordusu işgal ettiği Kafkasya topraklarını bırakarak 1914 sınırına geri çekildi. Türk ordusunun boşalttığı Batum, Ardahan ve Kars'ta kurulan Milli Şura Hükümetleri 1919 ilkbaharında Kafkasya'daki İngiliz kuvvetleri tarafından tasfiye edildi.

Çanakkale Cephesi

İstanbul'u bir deniz harekâtıyla ele geçirerek Osmanlı Devleti'ni safdışı bırakmak ve zor durumda olan Rusya'ya güneyden yardım ulaştırmak projesi savaşın ilk aylarında İngiltere Donanma Bakanı Winston Churchill ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Lord Fisher tarafından ortaya atıldı. Savaşın Alman cephesinde kazanılacağına inanan Kara Kuvvetleri Komutanı Lord Kitchener bu projeye karşı çıktı.

Alman Genel Karargâhı Çanakkale'den gelebilecek tehlikeyi sezerek Çanakkale istihkâmlarının güçlendirilmesine ve boğazın mayınlanmasına karar verdi. Albay Wehrle komutasındaki bir alay bu işle görevlendirildi.

18 Mart 1915'te Fransız ve İngiliz donanmalarından oluşan bir filo Çanakkale Boğazı'nı geçmeye teşebbüs etti, ancak ağır topçu ateşi ve mayın patlamaları sonucunda ilerleyemeyerek geri çekildi.

24 Mart'ta İstanbul'daki Alman Askeri Heyeti'nin başı olan Mareşal Liman von Sanders Çanakkale'nin karadan savunmasıyla görevlendirilen 5. Ordu komutanlığına getirildi. 25 Nisan'da İngiliz, Fransız ve Anzac (Avustralya-Yeni Zelanda Gönüllü Kolordusu) birlikleri Çanakkale Boğazı civarında üç noktada karaya çıktılar. Ancak şiddetli Türk direnişi karşısında ilerleyemeyerek sahi hattındaki dar bir alana sıkıştılar.

Ağustos başında Gelibolu Yarımadası'nın kuzeyine yapılan ikinci müttefik çıkartması da Anafartalar Muharebeleri ile durduruldu. Düşman askeri 8-9 Aralık 1915 gecesi Gelibolu yarımadasını deniz yoluyla tahliye etti.

Çanakkale Savaşına kaymakam (yarbay) rütbesiyle katılan Mustafa Kemal Bey, büyük yararlıklar göstererek albaylığa yükseltildi.

Irak Cephesi

Irak'taki İngiliz harekâtı ana İngiliz karargâhından bağımsız olarak Hindistan Ordusu'na bağlı Sefer Birliği tarafından yürütüldü.

Şatt-ül Arap Nehri üzerindeki Abadan'da İngiliz petrol tesislerini koruma altına almak amacıyla 7 Kasım 1914'te İngilizler (nehrin Osmanlı yakasında bulunan) Fao Adası'na asker çıkardılar. 21 Kasım'da Basra İngilizlerin eline geçti.

1915'te İttihat ve Terakki fedaisi ve Teşkilat-ı Mahsusa üyesi olan binbaşı Süleyman Askerî Bey komutasında düzensiz bir birlik İngiliz kuvvetlerine karşı akınlar ve sabotaj eylemleri düzenledi. Bunun üzerine Mayıs ayında General Townshend kumandasındaki İngiliz ordusu Bağdat'ı ele geçirmek üzere hareket etti. 24 Temmuz'da Nasıriye, 29 Eylül'de Kut-ül Amare düştü. 22 Kasım'da Selmanpak Muharebesi'nde Mareşal von der Goltz komutasındaki Türk ordusu bir zafer kazandı; Kut-ül Amare'de kuşatılan Townshend 29 Nisan 1916'da teslim oldu.

1917'de Irak'taki Türk kuvvetlerinin İran'a sevkedilmesi üzerine tekrar harekete geçen İngilizler 11 Mart 1917'de Bağdat'ı ele geçirdi. Bunu izleyen aylarda Musul hariç Kuzey Irak'ın büyük bir kısmı İngilizlerin eline geçti.

Sina-Filistin-Suriye Cephesi

Cemal Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu, İngiliz idaresinde olan Mısır'ı fethetmek amacıyla 28 Ocak 1915'te Süveyş Kanalı'na saldırdı. Saldırı hezimetle sonuçlandı.

27 Temmuz 1916'da Albay von Kress kumandasında 4. Ordu'nun giriştiği İkinci Kanal Seferi de yenilgiyle sona erdi. Bu olay üzerine İngiliz ordusunun en parlak generallerinden olan Edmund Allenby Mısır'a gönderilerek, bir karşı saldırı için hazırlıklara başladı. Allenby'nin hazırlıkları çerçevesinde Oxford'lu arkeolog ve sanat tarihçisi T. E. Lawrence, Osmanlı idaresine karşı bir Arap İsyanı örgütlemekle görevlendirildi.

27 Haziran 1916'da Mekke Şerifi Hüseyin Osmanlılara karşı isyan ederek Hicaz Kırallığı'nı ilan etti. Ürdün, Suriye ve Filistin Araplarının büyük bir kısmı açık veya gizli şekilde Hüseyin ve oğulları Faysal ve Abdullah'ın isyanına katıldı.

8 Mart 1917'de İngiliz kuvvetleri Gazze'de saldırıya geçerek stratejik Han Yunus mevkiini işgal etti. 6 Kasım 1917'deki Üçüncü Gazze savaşı'nda kesin bir üstünlük elde eden İngilizler, 17 Kasım'da Yafa'yı (bugünkü Tel-Aviv), 9 Aralık'ta da Kudüs'ü ele geçirdiler. 21 Şubat 1918'de Eriha düştü. Bunu izleyen aylar, Şeria cephesinde sonuçsuz çarpışmalarla geçti.

Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı bozgunuyla sonuçlanmasına ve Suriye'nin elden çıkmasına yol açan son karşılaşma 19 Eylül 1918'de başladı. Bu tarihte Nablus yakınında aniden saldırıya geçen İngiliz kuvvetleri, Mecidiye/Megiddo Meydan Muharebesi'nde Mareşal Liman von Sanders komutasındaki Türk ordular grubunu kesin bir yenilgiye uğrattı. Muharebede, 5 İngiliz ve 1 Fransız tümeninde toplam 50.000 kişiden oluşan düşman kuvvetleri iki Osmanlı ordusunu tümüyle dağıtarak büyük bir kısmını esir aldı. 21 Eylül'de düşman eline geçen Nasıra'da 18.000 asker esir düştü. 22 Eylül'de yerli halkın ayaklanarak Türk karargâhına saldırdığı Şam, 1 Ekim'da İngiliz işgaline girdi. 6 Ekim'de Humus, 27 Ekim'de Halep düştü.

Savaşın sonu

Cepheden gelen bozgun haberleri üzerine 5 Ekim'de Talat Paşa hükümeti Wilson Prensipleri çerçevesinde ateşkes isteminde bulundu. 8 Ekim'de İttihat ve Terakki hükümeti istifa etti. 14 Ekim'de Ferik (general) Ahmet İzzet Paşa yönetiminde "partilerüstü" geçiş hükümeti kuruldu. 24 Ekim'de İngiltere ateşkes teklifini kabul ederek bir Türk murahhasının Limni Adası'ndaki Mondros (Moudros) limanına gönderilmesini önerdi. Mondros'a giden eski Bahriye Nazırı Rauf Bey 30 Ekim'de savaşın fiili bölümünü sona erdirenMondros Mütarekesi'ni imzaladı.

Türkiye ile İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya ve diğer İtilaf Devletleri arasındaki savaş hali ancak 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile sona erdi.

Not

Kaynakça

  • Edward J. Erickson, Size Ölmeyi Emrediyorum!: Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Ordusu, Kitap Yayınevi, 2003. (İngilizce Baskının önsözü Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından yazılmıştı)

Şablon:Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Savaşları Şablon:Birinci Dünya Savaşı (Osmanlı) Şablon:Birinci Dünya Savaşı