Vikipedi:Vikipedi Türkçe Bunalım Tarihçesi/1: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
İçerik silindi İçerik eklendi
LandSCape (mesaj | katkılar)
LandSCape (mesaj | katkılar)
19. satır: 19. satır:


==30 Haziran 2006==
==30 Haziran 2006==
Kızımın nihayet annesini buldum ama artık onu istemiyor. Acaba beni annesi mi sanıyor da onu görünce öfkeli pıhhh sesleri çıkarıp bana kaçıyor. Annesi saatlerce balkonun kenarında onu bekledi. Bir keresinde annesinden kaçmak için ağaca tırmanmış onu göremeyince terasa baktım ağacın ortalarından ince miyavları ile bana sesleniyordu. Çağırmamla birlikte ağaçtan indi ve bana koştu. Ve elbette omzuma çıkmaya bayılıyor. İstanbul'dan ayrılırken bu VikiKedi kızımı da götürsem acaba?--[[Kullanıcı:LandSCape|LandSCape]] 07:49, 30 Haziran 2006 (UTC)
Kızımın nihayet annesini buldum ama artık onu istemiyor. Acaba beni annesi mi sanıyor da onu görünce öfkeli pıhhh sesleri çıkarıp bana kaçıyor. Annesi saatlerce balkonun kenarında onu bekledi. Bir keresinde annesinden kaçmak için ağaca tırmanmış onu göremeyince terasa baktım ağacın ortalarından ince miyavları ile bana sesleniyordu. Çağırmamla birlikte ağaçtan indi ve bana koştu. Ve elbette omzuma çıkmaya bayılıyor. İstanbul'dan ayrılırken bu VikiKedi kızımı da götürsem mi acaba?--[[Kullanıcı:LandSCape|LandSCape]] 07:49, 30 Haziran 2006 (UTC)



Sayfanın 08.07, 30 Haziran 2006 tarihindeki hâli

Canı sıkılan, bunalan, sıcaklardan pestile dönen, sataşacak yer arayan, bahane arayan, takla atan, iş arayan, aş arayan, eşine kızan, patronuna kızan, etnik derdi olan, insanlığı ile problemi olan, polemik yapan, polemik yapmak isteyen, miyavlamak isteyen, koşmak isteyen, haykırmak isteyen bu sayfada yaz boyunca serbest olarak ve kişisel hakaret yapmadan ve bulunmadan istediği ciddi ya da geyik bulduğunu yazsın ve rahatlasın. Hepimizin birbirimize ihtiyacı olduğu lütfen unutulmasın.

26 Haziran 2006

  • Canım kahve istedi hemde sigaram da bitmiş üstelik kuşlarım yüksek uçuş eğitimine başladı.--LandSCape 18:45, 26 Haziran 2006 (UTC)

27 Haziran 2006

  • Hava çok sıcak ve nem oranı oldukça yüksek aşırı terleme ve vücut su kaybı nedeniyle verim düşüklüğü. Bebiş kuşlarım uçup gidecek kadar büyüselerde camlarımı kapatabilsem.(02.24 tsi)--LandSCape 23:26, 26 Haziran 2006 (UTC)
  • Kaç gündür olduğu gibi sıcakları yine bahane ettim ve geceye kaldım. İyide oldu hem birkaç maddeye katkı verdim hemde arada şöyle güzel bir öneriyi hatırlama imkanım oldu: 'Mükemmellik her savaşta çarpışarak kazanmak değildir. En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır.' Sun Tzu --LandSCape 02:37, 27 Haziran 2006 (UTC)
  • Nihayet eve geldim. Doktorun sigarayı bırakabiliym diye kulağıma batırdığı Akupunktur iğneleri hala duruyo ama yinede canım sigara çekmeye başladı şimdi Landscape'in yazdığını okuyunca. Oyalanmam lazım. Dolapta bi yarım karpuz vardı galiba.. Vikipedi'de Karpuzlar hakkında bir maddemiz varmı acaba çoktan.. ben hemen yaziym bitane:
Karpuzdae ailesini oluşturan Karpuzgiller kendi aralarında beşe ayırılır.. sonra üçle çarpılıp tekrar onbeşe bölündükten sonra bir tepside servisleri yapılır..
Karpuz dilimleri ortalama 170 gram ağırlıkta, 9 ila 12 santim uzunlukta, 1,7 ila 2,5 santim genişliğinde ve üçgen şekilindedirler. Uzun uçları genellikle 22 ila 24 derecede, kısa uçları ise 42 ila 45 derece bir sivriliğe sahiblerdir.. :-p --Erdall 03:06, 27 Haziran 2006 (UTC)
  • Önümde dağ gibi dosya var hazırlanması gereken. Telefonla aramam gereken bir yığın kişi var. Tonlarca mail atmam gerekiyor.Telefonum sürekli çalıyor. Bu ayki hedefi yakalamak üzereyim. Odamın tavanını daha bir sıkı yaptılar ki daha çok terleyim diye , akşamleyin yine yemek yapmaya erindim cipslerle geçiştirdim. Sigara içmediğimi bile bile niye benim yanımda sigara içiyorlar onu merak ediyorum. Bazenleri iş yerinde prosedürlere sıkı sıkıya uysam mı ki diye düşünüyorum çünkü esnek olduğum için sürekli bana geliyorlar , göz ucuyla vikilere bakıyorum. Yine düne benzeyen bir gün , farklı insanlarla konuştum ve farklı cümleler kurdum aslında dünle alakası olmayan bir gün . Bu sayfa ne kadar güzelmiş diye yazmak geliyor içimden--nosferatü 08:46, 27 Haziran 2006 (UTC)

29 Haziran 2006

Sabaha karşı arka bahçe tarafından komşunun köpeğinin uzun süreli havlamaları dikkatimi dağıtmış ve okumakta olduğum kitaba ara verip balkona bakmak zorunda kaldım. Önceki yılki gibi doberman acaba bir hırsız mı yakalamıştı diye düşündem öncelikle ama hava karanlık olduğu için bir şey göremedim. Daha sonra saat 6 gibi arka balkonumu ve camlarını havalandırmak için açtım ve bilgisayarın başına oturup gazeteleri taramaya başladım o arada inceden bir miyav sesiyle irkildim. Muhtemel karşı apartmandaki doktorların baktığı kedilerden biri diye düşünürek balkona çıktım. Açık camın pervazının üzerinde minnacık ama simsiyah bir kedi yavrusu. Israrla beni sev diye gözlerimin içine bakmaz mı. Arada ön ayaklarıyla pervazı tırmalayarak sana misafir geldim sev beni, hadi sev beni, sevgini istiyorum gösterisine de fazla dayanamadım. Aldım kucağıma ve bilgisayarımın başına döndüm. Gazeteleri okurken arada vikiye bakıyorum yeni bilgiler neler var diye o arada benim henüz adını bile koyamadığım ufaklık omzuma tırmanma çalışmalarına başladı bile. Bir süre sonra omzumdan klavyenin üzerine atladı ve yazmakta olduğum yazıya katkı olarak bende artık VikiKedi oldum dedi. Sahi ben bu şirin kediye ne diyecektim? Dişi mi erkek mi bilmiyordum zaten. Bilsem cinsiyetine göre ya kızım yada oğlum diye severdim işte burası kesindi. Sonra dişi olduğunu öğrendim ve kızım diye seslenmeye başladım. Ufaklık sanki bu evi ve beni o kadar iyi tanıyor olmalıydı ki evin her yerini benden önce geziyor. Beni göremezse aramaya başlıyordu. Kesintisiz süren şirin miyavları bana aç olduğunu düşündürdü. Bende hiçbir zaman kahve dışında bir şey olmadığı için beklemem gerekecekti. Ön tarafımın karşısında yer alan pastane dışında erken açılan bir yerde yoktu. Hanımefendi için poğaça alacaktım artık elbette onu bahane edip kendim içinde... Poğaçalarını yedi ve tekrar kucağıma çıktı. Tırmanmayı seviyor ama nedense illa ki yanağıma yüzünü sürtecek. Acaba neden? Hiperaktif bir yavru tam işte ne olacak tam iki saatte bana evi dar etti. Ama çok şirin güzel rol çalıp küsebiliyor da hani. Sonradan öğreniyorum üstkatta olanlardan gece köpek bu ufaklık için havlamış durmuş meğer. İyi de bunun annesi nerede benim balkona nasıl geldi hala anlayamadım işte sorunda burada... Birlikteliğimizin yedinci saatindeyiz olası annesini de buldum ama benden gitmek istemiyor bu da ikinci sorunum oldu. Ama ben bir kaç güne kadar buradan ayrılırken bu kızımı ne yapacağım şimdi. Ne güzel uyuyor şimdi minderin üzerinde. Yaklaşık bir buçuk aylık falan olması gerek ama eminde değilim işte. Şimdi bu kızım acaba beni annesi falan mı sanıyor! Eğer yan binanın terasında olası annesi olduğunu - diğer yavrularını görmem - gördüğüm kedi bunun annesi değil mi? Bu ona gitmek istemedi o da gelip almak istemedi. İyi de benim balkonum cami avlusu muydu? Giderken yanıma mı alsam yoksa yanında mı kalsam diye ikilem oluştu. --LandSCape 07:40, 30 Haziran 2006 (UTC)

30 Haziran 2006

Kızımın nihayet annesini buldum ama artık onu istemiyor. Acaba beni annesi mi sanıyor da onu görünce öfkeli pıhhh sesleri çıkarıp bana kaçıyor. Annesi saatlerce balkonun kenarında onu bekledi. Bir keresinde annesinden kaçmak için ağaca tırmanmış onu göremeyince terasa baktım ağacın ortalarından ince miyavları ile bana sesleniyordu. Çağırmamla birlikte ağaçtan indi ve bana koştu. Ve elbette omzuma çıkmaya bayılıyor. İstanbul'dan ayrılırken bu VikiKedi kızımı da götürsem mi acaba?--LandSCape 07:49, 30 Haziran 2006 (UTC)