Hikâye: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sayfa içeriği 'bir adm nabfklcandlv' ile değiştirildi
Geleceğe dönüş! Levent Abi tarafından yapılan 2008-11-04 05:05:47 tarihli değişiklik geri getirildi.
1. satır: 1. satır:
{{Diğer anlamı|Öykü}}
bir adm nabfklcandlv
Gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa düz yazı şeklindeki anlatıya '''öykü''' veya eski adıyla hikâye denir.

Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle [[roman]] ve diğer anlatı türlerinden ayrılır.

Öyküde, olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur. Karakterler belli bir olay içinde gösterilir. Bu karakterlerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Konu tümüyle düş ürünü olabilir, ya da son derece gerçekçidir. Genellikle [[ironi]]k bir rastlantı yoluyla yaratılan özel bir an üzerindeki yoğunlaşma sürpriz sonlara olanak verir.

[[Eski Yunan]]’daki [[fabl]] ve kısa [[romans]]lar, [[Binbir Gece Masalları]] öykünün habercileridir. Ama öykü ancak [[19. yüzyıl]]da [[romantizm]] ve [[gerçekçilik]] akımlarının yaygınlaşmasıyla edebi bir tür haline gelebildi. [[Edgar Allan Poe]]’nin [[Grotesk]] ve [[Arabesk]] öyküleri adlı eseriyle yalnızca [[Amerika Birleşik Devletleri]]’nde değil [[Avrupa]]’da da etkili oldu. [[Almanya]]’da [[Heinrch von Kleist]], ve [[E. T. A. Hoffmann]], [[psikoloji]]k ve [[metafizik]] sorunları öykülerinde masalsı bir anlatımla yansıttılar.

[[20. yüzyıl]]a girildiğinde öyküler ilk kez genellikle gazete ve dergilerde yayınlanıyor ve bu yüzden gazeteciliğe özgü yerel renkler taşıyordu. [[Bret Harte]]’nin öyküleri, [[Ruyard Kipling]]’in [[Hindistan]]’daki yaşamı anlatan öyküleri, [[Mark Twain]]’in [[Missisippi]] ve [[O. Henry]]'nin öyküleri bu özelliktedir.

Rusya’da [[Nikolay Vasilyeviç Gogol|Gogol]], [[Fyodor Mihayloviç Dostoyevski|Dostoyevski]], [[Turgenyev]] ve [[Anton Çehov|Çehov]]’un öyküleri, öykü türünün edebi eserler arasında sağlam bir yere oturmasına büyük katkı sağladı.
Türkiye'de öykü ya da hikaye kavramı diğer yeni türler gibi Tanzimat'tan sonra edebiyatımıza girmiştir. Öykünün bizdeki ilk gerçek temsilcisi olarak Ömer Seyfettin'i görmek mümkündür. Falaka,Başını Vermeyen Şehit,Pembe İncili Kaftan gibi dönemin sosyal olaylarını gözler önüne seren Ömer Seyfettin çok sayıda hikayesiyle Türkiye'de hikayeciliğin gelişmesine çok büyük katkı sağlamışt

{{edebiyat türleri}}
{{edebiyat-taslak}}


[[Kategori:Öykü| ]]

[[cs:Epická poezie]]
[[en:Narrative poetry]]
[[eo:Rakonta poezio]]
[[ja:物語詩]]
[[pl:Poemat]]
[[ru:Поэма]]
[[sk:Epická báseň]]
[[uk:Поема]]
[[yi:דיכטונג#.D7.A4.D7.90.D7.A2.D7.9E.D7.A2]]
[[zh:叙事诗]]

Sayfanın 21.35, 19 Kasım 2008 tarihindeki hâli

Gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa düz yazı şeklindeki anlatıya öykü veya eski adıyla hikâye denir.

Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılır.

Öyküde, olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur. Karakterler belli bir olay içinde gösterilir. Bu karakterlerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Konu tümüyle düş ürünü olabilir, ya da son derece gerçekçidir. Genellikle ironik bir rastlantı yoluyla yaratılan özel bir an üzerindeki yoğunlaşma sürpriz sonlara olanak verir.

Eski Yunan’daki fabl ve kısa romanslar, Binbir Gece Masalları öykünün habercileridir. Ama öykü ancak 19. yüzyılda romantizm ve gerçekçilik akımlarının yaygınlaşmasıyla edebi bir tür haline gelebildi. Edgar Allan Poe’nin Grotesk ve Arabesk öyküleri adlı eseriyle yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde değil Avrupa’da da etkili oldu. Almanya’da Heinrch von Kleist, ve E. T. A. Hoffmann, psikolojik ve metafizik sorunları öykülerinde masalsı bir anlatımla yansıttılar.

20. yüzyıla girildiğinde öyküler ilk kez genellikle gazete ve dergilerde yayınlanıyor ve bu yüzden gazeteciliğe özgü yerel renkler taşıyordu. Bret Harte’nin öyküleri, Ruyard Kipling’in Hindistan’daki yaşamı anlatan öyküleri, Mark Twain’in Missisippi ve O. Henry'nin öyküleri bu özelliktedir.

Rusya’da Gogol, Dostoyevski, Turgenyev ve Çehov’un öyküleri, öykü türünün edebi eserler arasında sağlam bir yere oturmasına büyük katkı sağladı. Türkiye'de öykü ya da hikaye kavramı diğer yeni türler gibi Tanzimat'tan sonra edebiyatımıza girmiştir. Öykünün bizdeki ilk gerçek temsilcisi olarak Ömer Seyfettin'i görmek mümkündür. Falaka,Başını Vermeyen Şehit,Pembe İncili Kaftan gibi dönemin sosyal olaylarını gözler önüne seren Ömer Seyfettin çok sayıda hikayesiyle Türkiye'de hikayeciliğin gelişmesine çok büyük katkı sağlamışt