Arapça: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
JAnDbot (mesaj | katkılar)
k Bot değişikliği Değiştiriliyor: lad:Lingua arábiga
Albambot (mesaj | katkılar)
k Bot değişikliği Ekleniyor: mr:अरबी भाषा
186. satır: 186. satır:
[[mk:Арапски јазик]]
[[mk:Арапски јазик]]
[[ml:അറബി ഭാഷ]]
[[ml:അറബി ഭാഷ]]
[[mr:अरबी भाषा]]
[[ms:Bahasa Arab]]
[[ms:Bahasa Arab]]
[[nah:Arabitlahtōlli]]
[[nah:Arabitlahtōlli]]

Sayfanın 12.12, 8 Ekim 2008 tarihindeki hâli

Boş kaynak (yardım)  Şablon:Bilgi Kutusu Dil


Arapça, Hami-Sami Dilleri Ailesi'nin Sami koluna mensup bir dil. Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'da halkın çoğunluğunca, İran ve Türkiye'de ise Arap azınlıklarca kullanılmaktadır.

Kuran-ı Kerim'in Arapça olması nedeniyle Arap dili İslâm dininde özel bir yere sahiptir.

Aslen Arap yarımadasına özgün bir dil olmakla beraber 7. yüzyıldan itibaren Arap istilası ile çok geniş bir coğrafyaya yayılmış, İslâm dininin kültürel baskınlığı ile birlikte zaman içinde Irak, Suriye, Önasya, Mısır ve Kuzey Afrika’nın yerel dillerini asimile etmiş ve bu bölgelerin de dili haline gelmiştir. Zaman içinde İspanya’dan Güneydoğu Asya’ya kadar çok geniş bir coğrafyanın üst kültür dili olmuştur. Günümüzde Fas’tan İran sınırına kadar yaklaşık 225 milyon insanın ana dili olsa da, günlük konuşmada bölgeden bölgeye büyük farklılıklar gösterir. Ancak Kuran-ı Kerim'in yazıldığı dil olan 7.inci yüzyıl Hicaz Arapçası günümüze değin değişmeden kaldığı için Standart Arapça (Fusha) kabul edilir ve değişik bölgelerden Arapların birbirleriyle anlaşabilmek için kullandıkları dildir. Arapça eğitim de, basın yayın da bu Stardart Arapça (Fusha) ile yapılır.

Arap Yarımadasının güneyinde konuşulan lehçeler Standart Arapça’dan o kadar uzaklaşmıştır ki Güney Arapça adıyla ayrı bir dil olarak sınıflandırılabilir. Standart Arapça’nın dışında en önemli Arap lehçeleri; Mısırca, Şamî (Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün’de) Arapça, Irakça, Körfez Arapçası, Hicaz Arapçası Necd Arapçası, Yemen Arapçası ve Kuzey Afrika (Magribî Arapça) Arapçasıdır. Malta adasında konuşulan Malta dili de aslında içine çok sayıda İtalyanca ve İngilizce sözcüğün karıştığı bir Arapça lehçesidir.

Arapça Yunancadan İngilizceye, İspanyolcadan, Farsçaya pekçok dünya dilini etkilediği gibi dilin Türkçe üzerindeki etkisi çok büyüktür. Türkçede Arapça kökenli çok fazla sözcük bulunmaktadır. Ancak gramer yapılarındaki büyük farklar dolayısıyla, pekçok Arapça kökenli sözcük Türkçe’de anlam kaymasına ve değişimine uğramıştır.


Arap alfabesi

Arap dili alfabesi 28 harften oluşur. Bu harfleri oluşturan temel şekil sayısı ise 17'dir. Arap yazısı sağdan sola doğru akış sergiler. Harflerin tamamı sessizdir (sâmit). Harflerin seslenmesini sağlayan, ancak dinî metinler ve şiirler dışında pek kullanılmayan işaretler hareke ismini alır. Arap harfleri, sözcüğün başında, ortasında ve sonunda bulunmalarına göre kısmi değişiklikler gösterir.

Arap alfabesi tarihte ve günümüzde sadece Arapların kullandığı bir alfabe olmamış, özellikle İslam'ın başka topluluklar tarafından da kabul edilmesiyle Türkler, İranlılar, Pakistanlılar gibi Asya'daki diğer Arap olmayan unsurlar tarafından da kullanılmıştır. Günümüzde de Arap ülkeleri dışındaİran, Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde kullanılmaktadır. Ancak, Arapça dışında kullanıldığı dillerdeki farklı sesler için, alfabenin temel şekilleri üzerinde küçük değişiklikler yapılmıştır. Örneğin; Farsça ve Türkçe'deki "ç" sesi Arap alfabesinde olmadığı için önce İranlılar ve Türkler ج (cim/c) harfi üzerinde küçük bir değişiklik yaparak چ (çîm/ç) şeklini kullanmışlardır.

Arapça bir metin örneği

كان يوما سعيدا وممتعا* فكم كانت عائشة فرِحة وهي * تتصفح كتبها الجديدة * إنها لم تكن تتوقع أن أحلامها تتحقق بهذه السرعة * لقد كانت عائشة بلغت مناها * كانت تهمس إلى نفسها في ابتهاجٍ * فتقول يا لحسن حظي! ترى هل كنت أكثر من سائحة! كنت شخصا غرِيبا في هذه المدينة بالأمس * فجمعني القدر هنا بفتاة لم تكن بيني وبينها صلة من قبل * استقبلتني بحفاوة وضيفتني في بيتها * وساعدتني بأقصى إمكاناتها * وخصصت لي أسرتها حجرة في بيتها *

Çok hoş ve mutlu bir gündü. Ayşe, yeni kitaplarının sayfalarını çevirip göz atarken ne kadar da mutluydu. O, hayallerinin bu kadar çabuk gerçekleşebileceğine inanmıyordu. Ayşe muradına ermişti (amacına ulaşmıştı). Sevinerek kendi kendine mırıldanıyordu: Ne kadar da şanslıyım, diyordu. Yahu ben sade bir turisttim! Daha dün, bu kentte yabancı biriydim. Kader beni burada bir genç kızla karşılaştırdı, oysa daha önce aramızda hiçbir ilişki yoktu. Beni sıcak karşıladı, evinde konuk etti. Ve bütün imkanlarıyla bana yardım etti. Ailesi bana evinde bir oda tahsis etti.[1]

Arapça konuşulan ülkeler

Arapça, aşağıdaki ülkelerde resmi dillerden biridir veya çok yaygın olarak kullanılır: Cezayir, Bahreyn, Çad, Komor Adaları (Federal İslam Cumhuriyeti), Cibuti, Mısır, Etiyopya, Gazze Şeridi, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Moritanya, Fas, Amman, Katar, Suudi Arabistan, Somali, Sudan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Batı Şeria, Batı Sahra, Yemen,Afganistan.

Önemi

İslamiyet'in Arapların dışında yayılmasıyla birlikte, bu dinin kutsal kitabının dili Arapça, sadece Türkler değil diğer milletler için de önemli ve öğrenilmesi gerekli bir dil kabul edilmiştir. Diğer yandan Türk milletinin kültür mirasının vazgeçilmez parçaları olan el yazması ve basılı binlerce eserin Arapça ile yazılması, milletimiz bu dilin önemli dillerden kabul etmesi sonucunu doğurmuştur. Türklerin, Arapça konuşan toplumlarla Selçuklulardan itibaren gittikçe artan siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri de bu dilin Türk toplumundaki önemini artıran etkenlerden olmuştur.

Türk milletiyle ilişkisinin tarihi boyutu bir an olarak göz ardı edilse bile, Arapça günümüzde de önemini ve dünya dilleri arasındaki etkinliğini gittikçe artıran bir dildir. Zira Arapça 22 Orta Doğu ülkesinde 350 milyona yakın bir nüfus tarafından konuşulan bir dildir. Ayrıca 24 Arap olmayan Müslüman ülkede 1 milyara yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir. Petrol üretimi ve petrokimya endüstrileri sebebiyle dünyanın ilgisi birçok Arap ülkesinin ekonomileri üzerindedir. Uluslararası ticaret, politika bilimi, uluslararası hukuk ve kültür tarihi öğrencileri, Arapça öğrenerek çok şey kazanabilirler. Antik arkeoloji ve Mısır'daki piramitler, sfenksler gibi tarihi eserler ve Arapça'nın edebi yoğunluğu, Arapça öğreniminin önemini artıran öğelerdir. Bütün bu açıklamalar günümüzde neden Arapça öğrenilmeli sorunu bir ölçüde açıklamaya yetecektir.

Günümüzde, İlahiyat fakülteleri, Fen Edebiyat fakültelerinin Doğu Dilleri Bölümü ve Gazi Eğitim Fakültesinin Arapça Öğretmenliği bölümü dışında pek fakültenin Türk Dili ve Edebiyatı ve Tarih Bölümlerinde Arapça yardımcı ders olarak okutulmaktadır. Arapçailahiyat fakültelerinin temel derslerinin başında gelmektedir. Ona bu niteliği İslami kaynaklarının hemen tümünün Arapça olması ve bu dil bilinmeden bu alanda araştıma yapmanın imkansız olmasıdır.

Arap Dili ve Yazısı

Arapça yazı örneği

Arapça, Afro-Asyatik (Hamito-Semitik)'dillerin alt grubundaki Semitik dil ailesine mensuptur. Arapça, Arabistan yarımadası lehçeleri,Irak lehçeleri, Suriye lehçeleri, Mısır lehçeleri ve Kuzey Afrika lehçeleri gibi beş ana lehçe öbeğine ayrılır. Bu dil Arap Yarımadası'ndan Bereketli Hilal (The Fertile Crescent) boyunca Atlantik Okyanusu'na kadar ulaşan geniş bir alanda konuşulan dünyanın önemli dillerinden biridir.

Dünyada yaklaşık 350 milyon insanın anadili olan Arapça, bir milyarı aşkın müslümanın ibadet dili olması yanı sıra, Suudi Arabistan, Yemen, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 22 Arap ülkesinin resmi dilidir. Bu dilin dünyadaki önemi ve rolünün büyüklüğü sonucunda, Birleşmiş Milletler Örgütü 1974'de Arapça altıncı resmi dil kabul etmiştir.

Arapça büyük medeniyet, kültür ve imparatorluklar doğuran dillerdin başında gelir. Arapça'nın kullanımı 7. yüzyıla kadar Arap Yarımadası içine sınırlı kalmış, İslamiyetin gelişiyle birlikte Arap yarımadasının dışında büyük bir hızla yayılarak, Irak, Suriye, Mısır ve Kuzey Afrikayı kuşatmış, oradaki dillerin yerini almış ve bir kültür ve medeniyet dili olmuştur. Sonraki asırlarda İslami fetihlerin sürmesiyle Arapça doğuda Afganistan ve en batıda İspanya'ya kadar uzanan bölgede konuşulan dil haline gelmiştir. Ayrıca Osmanlıca dilinde büyük bir rol oynar.

Arap alfabesinin, Nabat dilinden türediği kabul edilmekle birlikte nasıl, ne zaman ve nerede oluştuğu konusunda kesin bilgiler bulunmamaktadır. İslam'dan önceki cahiliye diye adlandırılan dönemde edebiyat özellikle şiir çok üst düzeylere çıkmıştı. Ancak yine de yazma konusunda ileri seviyelere ulaşılmamıştı. Hz. Muhammed (S.A.V.) devrinde iki alfabe kullanılıyordu:

  • Nash: Kitap ve yazışmalarda kullanılan, yuvarlak harflerle ve bitişik olarak yazılmış el yazısı şekli
  • Kufi: Çoğunlukla dekoratif amaçlar için kullanılan keskin köşeli harfleri olan yazı şeklidir.

Arap alfabesi 28 harften oluşur. 28 harfli şimdiki alfabe temel olarak harflerin üzerine ya da altına koyulan işaretlerle (hareke)belirtilen sesli ya da sessiz harflerden oluşur. Bu işaretler genelde kullanılmamalarına rağmen, ortaokul kitaplarında ve Kuran'ın tüm basımlarında yer alır. Diğer Semitik diller gibi Arapça da sağdan sola doğru yazılır. alfabe Farsça, Urdu ve Peştuce, Sindhi(sadece Pakistan'da) gibi diğer birçok dilde de kullanılır. Arapçada harfler tek başlarına, sözcük başında, sözcük ortasında ya da sözcük sonunda olmalarına göre değişik biçimler alırlar. Arapçada üç sözcük türü vardır: fiil, ad, harf ya da edat. Adların eril ve dişil biçimleri vardır.

Konuşulan Arapça doğal olarak ülkeden ülkeye değişir. Fakat klasik Arapça, Kuran dili, 7. yüzyıldan beri büyük ölçüde değişmeden kalabildi. Dilin standartlaştırılması ve geliştirilmesinde büyük bir itici güç olarak yer aldı. Farklı ülkelerden gelen eğitimli Araplar buluştuğunda, genellikle klasik Arapça aracılığıyla iletişim kurarlar. Arap Yarımadası'nın Güney kıyısında güney Arapça olarak bilinen birçok lehçe konuşulur. Fakat bu diller kuzeyin Arapça'sından o kadar farklıdır ki güney Arapça çoğu zaman ayrı bir dil olarak kabul edilir. Modern Arapça; temel sözcükler, morfoloji ve sözdizimi bütünü bakımından Kur'an'daki gibidir.

Günümüzde yaygın olan pek çok dil Arapça'nın zengin söz varlığından pek çok sözcük almıştır. Türkçe'de pek çok Arapça kökenli sözcük bulunmaktadır. Ayrıca İngilizce'ye, birçoğu Arapça'nın ön eki -al ile başlayan birçok sözcük katmıştır. Bunlardan bazıları; algebra, alcohol, alchemy, alkali, alcove, ve albatrostur. Diğerleri ise; mosk, minaret, sultan, elixir, harem, girate, gazelle, cotton, amber, sofa, mattress, tariff, magazine, arsepial, syrup, sherbet ve artichoke. "Coffee" (kahve) de İngilizce'ye Türkçe ve İtalyanca yoluyla giren Arapça bir sözcüktür. "Assasin" (suikast) sözcüğü "haşhaş bağımlıları" anlamındaki benzer bir Arapça sözcükten gelir.

Dilbilgisi

Arapça öğrenmesi en zor dillerden biri kabul edilir. Bunda hem dilin telaffuz zorluğu hem de dilbilgi yapısının karmaşıklığı bir etkendir.

Diğer Sami dilleri gibi, Arapça’da da sözcükler üç sessiz harften oluşan bir ana fikirden türetilirler. Bu üç sessiz harfe kök (cizr) ismi verilir. Bir kökten on değişik vezin üretilebilir. Bu vezinler üç sessiz harfe ünlülerle hareket ekleyerek ya da bir takım ön ekler ile elde edilir. Her vezinde aynı kökle alakalı ancak ayrı ayrı başka anlamlar ifade eden bir konsept vardır ve her vezinden kendi içinde bir fiil, bir ya da birkaç fiilden türetilmiş isim, ve fiili yapan bir özne ile fiile maruz kalan bir nesne türetilebilir.

Arapçada ismin üç hali vardır. İsmin halleri sözcüğün sonuna eklenen ünlü hareketleriyle betimlenir (Damma, fetha ve kesra). Dilin gramer yapısı büyük ölçüde bu harekete dayanmaktadır. Kısa bir u sesi veren damma ismin yalın halini betimler. Takribi kısa bir e sesine denk gelen fetha nesneyi betimler. Kısa bir i sesine denk gelen kesra ise edatları ve tümleçleri betimler. Ancak bunun pekçok istinisnası vardır ve hareket yan cümleciklerde ve dilin çeşitli yapısallarında değişikliğe uğrayabilir. Günlük konuşmada ve yazıda bu hareket çoğunlukla ihmal edilir.

Arapçada zamanlar geçmiş ve şimdiki zamandan oluşur. Gelecek zaman şimdiki zaman çekiminin başına s- öneki getirilerek oluşturulur. Ancak şimdiki zamanın da değişik türevleri bulunur ve bazı kişi çekimlerinde hareket değişebilir. Her fiil geçmiş ve şimdiki zamanda onüç kişiye göre çekilir (1. tekil ve çoğul, 2. erkek tekil, dual ve çoğul, 2. dişi tekil, ve çoğul, 3. erkek tekil, dual ve çoğul, 3. dişi tekil ve çoğul).

Sıfatlar ve rakamlar da cinsiyete göre çekilir. İnsan olmayan çoğullar dişi tekil sıfat tamlaması alırlar.

Arapçada kısa sesli harfler (hareket) yazıda gösterilmeyebilir. Kalın ve ince sesler için ünlüler değil ünsüzler değişir. Bu yüzden Türkçede aynı harfi kullandığımız pek çok sözcük Arapçada farklı iki sessizle yazılır. (Sayf=yaz (sad, ya, fe); Seyf=kılıç (sin, ya, fe); Kalb=kalp (kaf, lam, be); Kelb=köpek (kef, lam, be))

Kaynakça

  1. ^ Eğitim setleri.com 2 Şubat 2008 tarihinde erişildi.

Dış Bağlantılar

Şablon:Link SM