Yörükler: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Genghisc (mesaj | katkılar)
Bağlantılar eklendi.
Etiketler: Görsel Düzenleyici Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
→‎Günümüzde Yörükler: Yazım hatası düzeltildi.
19. satır: 19. satır:
Türkiye'de, Osmanlı döneminde 19. yüzyıldan sonra asayiş ve devlet otoritesinin temini için mecburi iskan ettirilerek göçebe yaşam tarzından vazgeçirtilen gruplar da kendilerini "'''Yörük Türkmenler'''" olarak tanımlarlar.{{Kaynak belirt}} Yörükler de yavaş yavaş yerleşik hayat tarzına geçtikleri için, günümüzde özellikle [[Toros Dağları|Toroslar'da]] göçebe Yörükler kalmıştır. Ancak göçebe yörüklere (fazla olmasa da) Türkiye'nin pek çok bölgesinde rastlanmaktadır. Günümüzde yörüklerin büyük bölümü ise tam yerleşik yaşam biçimine geçmişlerdir. Ancak [[panayır]], [[keşkek]], kıl çadırı, kilim, hasır ve [[deve güreşi|deve güreşleri]] gibi bazı göçebe alışkanlıklarını halen devam ettirirler. Antalya'nın Kumluca ve Muğla'nın Fethiye ilçesinde tarım ve seracılık şenliklerinde temsili Yörük göçü ve gelenekleri sergilenmekte ve deve güreşleri yapılmaktadır.
Türkiye'de, Osmanlı döneminde 19. yüzyıldan sonra asayiş ve devlet otoritesinin temini için mecburi iskan ettirilerek göçebe yaşam tarzından vazgeçirtilen gruplar da kendilerini "'''Yörük Türkmenler'''" olarak tanımlarlar.{{Kaynak belirt}} Yörükler de yavaş yavaş yerleşik hayat tarzına geçtikleri için, günümüzde özellikle [[Toros Dağları|Toroslar'da]] göçebe Yörükler kalmıştır. Ancak göçebe yörüklere (fazla olmasa da) Türkiye'nin pek çok bölgesinde rastlanmaktadır. Günümüzde yörüklerin büyük bölümü ise tam yerleşik yaşam biçimine geçmişlerdir. Ancak [[panayır]], [[keşkek]], kıl çadırı, kilim, hasır ve [[deve güreşi|deve güreşleri]] gibi bazı göçebe alışkanlıklarını halen devam ettirirler. Antalya'nın Kumluca ve Muğla'nın Fethiye ilçesinde tarım ve seracılık şenliklerinde temsili Yörük göçü ve gelenekleri sergilenmekte ve deve güreşleri yapılmaktadır.


Osmanlı devletinin zorunlu iskan politikaları sebebiyle yerlerinden yurtların edilen [[Avşar]], Yörük, [[Türkmen]] tayfası bu duruma sessiz kalmamış, [[Dadaloğlu]] ve [[Karacaoğlan]] şiirlerinde ve ağıtlarında buna karşı çıkmış ve günümüze ulaşan "''ferman padişahınsa dağlar bizimdir''" deyimini söylemişlerdir.
Osmanlı devletinin zorunlu iskan politikaları sebebiyle yerlerinden yurtlarından edilen [[Avşar]], Yörük, [[Türkmen]] tayfası bu duruma sessiz kalmamış, [[Dadaloğlu]] ve [[Karacaoğlan]] şiirlerinde ve ağıtlarında buna karşı çıkmış ve günümüze ulaşan "''ferman padişahınsa dağlar bizimdir''" deyimini söylemişlerdir.


== Ayrıca bakınız ==
== Ayrıca bakınız ==

Sayfanın 10.24, 15 Kasım 2021 tarihindeki hâli

Yörük çobanı, Ala Dağlar, Adana- Kayseri- Niğde, Türkiye
Günümüzde Yörük hayatının yaşandığı bölgeler
Göçebe yörük kervanı Konya

Yörük, göçebe yaşam tarzını seçmiş Türk Halklarına denir. Anadolu'da yaylak-kışlak hayatı yaşayan Türkmen aşiretleri (obaları) için de kullanılır. Anadolu halkının çok önemli nüfus çoğunluğunu oluştururlar. Balkanlardaki Türkler arasında da yüksek miktarda Yörük bulunmaktadır. Rumeli Yörükleri: Kocacık Yörükleri, Naldöken Yörükleri, Vize Yörükleri vb gruplara ayrılmaktadır. Bugün Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya'nın dağ köylerinde yaşamaktadırlar.

Anadoluda Yörükler (kırmızı) ve Türkmenler (sarı)

Etimoloji

Türkçedeki "yürümek" kelimesinden türetilmiştir. Sıfat olarak Meninski sözlüğünde geçer.[1]

Tarihte Yörükler

Osmanlı İmparatorluğu tüm Balkanlarda elde ettiği topraklara sahip olunması için sadece Türkmen/Yörükleri göndermiş ve görevlendirmiştir. Yörükler, Anadolu ve Rumeli’de göçebe olarak yaşayan, geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimlere göre ova veya yaylalarda kurdukları çadırlarda oturan Oğuz Türklerine verilen adıdır. Ayrıca Türkmenler olarak da anılmaktadır. “Cesur, muhârip, iyi yürüyen, eli ayağı sağlam” gibi manaları ifade eden “Yörük” kelimesi yerine “Yürük” kelimesi de kullanılır. Umumî olarak konar-göçer hayat yaşayan bütün topluluklar için kullanılan bu isim, daha çok göçebe Oğuz boyları için alem (özel isim) olmuştur.

11. yüzyılda Orta Asya’dan göç eden ve göçebe hayat yaşayan Oğuzlar, İran’dan geçerek Malazgirt Zaferi'nden sonra Anadolu’ya geldiler. Burada da eski hayat tarzlarını aynen devam ettirdiler. İlk zamanlar Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir kısmı yerleşik hayata geçti. Anadolu’nun İslamlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında Oğuz boyları, Anadolu’nun her tarafına yayıldı. Bir kısmı yerleşik hayata geçerek "Türkmen" ve "Manav" adı alırken bir kısmı da göçebe hayatını sürdürüp "Yörük" ismiyle anıldı. Osmanlıların Rumeli’ye geçişinden sonra Yörüklerin önemli bir bölümü de Rumeli’ye göç ettirildi.

Yörükler'in başlıca geçim kaynakları koyun ve keçi idi çünkü göç sırasında küçükbaş hayvanlarla yer değiştirmek daha kolaydır. Yörük aşiretleri ve obaları isimlerinde genellikle koyun ve keçi kelimelerini barındırırlar: "Karakeçili", "Sarıkeçili" gibi. Aynı zamanda Koyunlu Yörükler diye bilinen Akkoyunlu ve Karakoyunlu aşiretlerinin isimleri, bu obaların nerede yaşadıklarını da belli eder.[2]

Günümüzde Yörükler

Türkiye'de, Osmanlı döneminde 19. yüzyıldan sonra asayiş ve devlet otoritesinin temini için mecburi iskan ettirilerek göçebe yaşam tarzından vazgeçirtilen gruplar da kendilerini "Yörük Türkmenler" olarak tanımlarlar.[kaynak belirtilmeli] Yörükler de yavaş yavaş yerleşik hayat tarzına geçtikleri için, günümüzde özellikle Toroslar'da göçebe Yörükler kalmıştır. Ancak göçebe yörüklere (fazla olmasa da) Türkiye'nin pek çok bölgesinde rastlanmaktadır. Günümüzde yörüklerin büyük bölümü ise tam yerleşik yaşam biçimine geçmişlerdir. Ancak panayır, keşkek, kıl çadırı, kilim, hasır ve deve güreşleri gibi bazı göçebe alışkanlıklarını halen devam ettirirler. Antalya'nın Kumluca ve Muğla'nın Fethiye ilçesinde tarım ve seracılık şenliklerinde temsili Yörük göçü ve gelenekleri sergilenmekte ve deve güreşleri yapılmaktadır.

Osmanlı devletinin zorunlu iskan politikaları sebebiyle yerlerinden yurtlarından edilen Avşar, Yörük, Türkmen tayfası bu duruma sessiz kalmamış, Dadaloğlu ve Karacaoğlan şiirlerinde ve ağıtlarında buna karşı çıkmış ve günümüze ulaşan "ferman padişahınsa dağlar bizimdir" deyimini söylemişlerdir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça