Kitâb-ı Mukaddes: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yohaim (mesaj | katkılar)
→‎Çeviriler: Konuyu genişlettim.
Yohaim (mesaj | katkılar)
196. satır: 196. satır:


'''Yunanca Septuagint'''
'''Yunanca Septuagint'''

Yunanca Septuagint (“Yetmiş”) çevirisi M.Ö. 280 yıllarında İbraniceden yapılan ilk ve en önemli çeviridir. Yahudi geleneğe göre İbranice Kutsal Yazılar İskenderiye’de (Mısır) 72 Yahudi bilgin tarafından Yunancaya çevrildi. Sonra bu çevirinin 70 kişi tarafından yapıldığı söylenmeye başladı. Böylece bu tercüme Septuagint adını aldı. O zamanki Yunan kültürünün etkisi altında yaşayan Yahudiler böyle bir çeviriye gereksinim duyuyordu.
Yunanca Septuagint (“Yetmiş”) çevirisi M.Ö. 280 yıllarında İbraniceden yapılan ilk ve en önemli çeviridir. Yahudi geleneğe göre İbranice Kutsal Yazılar İskenderiye’de (Mısır) 72 Yahudi bilgin tarafından Yunancaya çevrildi. Sonra bu çevirinin 70 kişi tarafından yapıldığı söylenmeye başladı. Böylece bu tercüme Septuagint adını aldı. O zamanki Yunan kültürünün etkisi altında yaşayan Yahudiler böyle bir çeviriye gereksinim duyuyordu.



Sayfanın 12.05, 26 Mayıs 2021 tarihindeki hâli

1663'te basılmış Algonkince bir Kutsal Kitap'ta Yaratılış'ın ilk sayfası

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap[Not 1], Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

Kitab-ı Mukaddes yaygın olarak tüm zamanların en çok satan kitabı olarak kabul edilir, 100 milyon kopya yıllık satış tahmini olup özellikle ilk kitlesel basılı kitap oluşu Batı'da, edebiyat ve tarih üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.[1][2][3]

2021'in başında Kutsal Kitap'ın veya bazı bölümlerinin çevrildiği 3.435 dil vardı: 704 dilde tam çeviriler, 1.571 dilde tamamen çevrilmiş Yeni Ahit ve 1.160 dilde kısmi çeviriler.[4]

Kavramlar

Papirüs bikisinden yapılmış bir kâğıt

Hristiyanlıkta

Bibel / Bible adları

Dünyanın çeşitli yerlerinde Kutsal Kitap için yaygın olarak Yunanca "biblia" sözcüğünden türetilen bir isim kullanılır (örneğin: 'Bibel' [Almanca], 'Bible' [İngilizce], 'Biblia' [İspanyolca], 'Biblija' [Hırvatça] ve 'Bibbia' [İtalyanca]).

“Küçük kitaplar” anlamına gelen biblia, papirüs bitkisinin iç kısmı için kullanılan "biblos"tan gelir. Eski çağlarda papirüs bitkisi yazı yazmak için “kâğıt” üretiminde kullanılırdı. Mısır’dan ithal edilen papirüs, bir Fenike limanı olan Gebal üzerinden geldiği için Yunanlılar Gebal kentine 'Byblos' derdi. Zamanla, papirüs üzerine yazılan çeşitli belgeler için genel olarak biblia ifadesi kullanılmaya başlandı. Böylece, biblia sözcüğü her tür yazı, tomar, kitap, belge, hatta küçük kitaplardan oluşan bir koleksiyon için kullanılır oldu.

İlginç olarak, günümüzde bu sözcük Kutsal Yazıların neredeyse hiçbir dildeki çevirisinde geçmez. Ancak, M.Ö. ikinci yüzyılda İbranice Kutsal Yazılardaki kitapların bütününe Yunancada ta biblia deniyordu. Daniel 9:2’de şöyle yazar: “Ben Daniel, kitaplardan . . . . fark ettim.” Septuagint çevirisinde bu ayette, biblos sözcüğünün çoğulu ve –e hali olan biblois geçer.

Elçi Pavlus’te şöyle yazdı: „Gelirken, Troas’ta Karpos’un yanında bıraktığım kaftanı, tomarları [Yunanca: biblia], özellikle de parşömenleri getir.“ (2. Timoteos 4:13) Yunanca Kutsal Yazılarda farklı gramer yapılarıyla 40’tan fazla kez geçen biblion ve biblos sözcükleri, genellikle “tomar(lar)” ya da “kitap(lar)” olarak tercüme edilmiştir.

Hristiyanlar Biblia kelimesini daha sonra Latincede tekil bir sözcük olarak kullanmaya başladı ve bu dilden başka dillere geçti.

Testament ve Ahit / Antlaşma

Bu kavramlar 2. Korintoslular 3:14’te bulunan Yunanca bir ifadenin tercümesidir.

"Fakat onların fikirleri körleşmişti; çünkü Mesih'te ortadan kaldırılmış olan aynı peçe, Eski Anlaşmanın okunmasında bugüne dek kaldırılmamış olarak duruyor." (2. Korintoslular 3:14; Kitabı Mukaddes, 2004)
"İsrailoğulları'nın zihinleri körelmişti. Bugün bile Eski Antlaşma okunurken zihinleri aynı peçeyle örtülü kalıyor. Çünkü bu peçe ancak Mesih aracılığıyla kalkar." (2. Korintoslular 3:14; Kutsal Kitap, 2001)
"But their minds were blinded: for until this day remaineth the same vail untaken away in the reading of the old testament; which vail is done away in Christ." (2. Korintoslular 3:14; King James Version, 1769)
"Aber ihr Sinn wurde verstockt. Denn bis zum heutigen Tag liegt diese Decke über der Verlesung des alten Testaments und wird nicht aufgedeckt, weil sie nur in Christus beseitigt wird." (2. Korintoslular 3:14; Luther tercümesi, 1975)

2. Korintoslular 3:14'teki Yunanca ifade "diathḗké"dir. Tertullianus M.S. 200 civarında ilk olarak Yunanca diathḗké Latince "testamentum" ile çevirdi. Bugün Avrupa'daki dillerde kullanılan „Testament“ (=vasiyetname) kavramı Latince testamentum ve Yunanca διαϑήκης (diathḗké) sözcüğünün hatalı bir tercümesidir.

Latince "testamentum" sözçüğünün anlamı hakkında Essays in Biblical Greek eserinde şunu okuyabiliriz: Umumi Latincenin filolojisi tanınmadığı için eskiden testamentum kelimesinin testament (vasiyetname) ya da son istek anlamına geldiği düşünüldü; halbuki yalnız ahit anlamına gelir.[5]

2. Korintoslular 3:14'teki diathḗké sözcüğü aslında ahit yani antlaşma demektir.

Temel bir eser olan Theologische Realenzyklopädie 2. Korintoslular 3:14 hakkında; eski "diathḗké"de okumanın, gelecek ayette belirtildiği gibi Musa'yı okumakla bir olduğunu yazar. Devamen, eski "diathḗké" Musa'nın kanununu, olsa olsa Pentatök'ü (Musa'nın beş kitabı) kastettiğini anlatır.[6]

Yunanca "diathḗké" sözcüğü kesinlikle İbranicede yazılan 39 (Başlangıç'tan Malaki'ye kadar) kitabı kastetmez. Pavlus, 2. Korintoslular 3:14'teki sözleriyle bu 39 kitabın küçük bir kısmına değinir. O, Musa'dan Pentatök içinde kaydedilen Kanun Ahdinden (Kanun Antlaşmasından) söz etti. Kanun Ahdi Sina Dağında Tanrı ile İsrailoğulları arasında yapılan bir antlaşmadır. Tanrı'nın bu ahitte dile getirdiği iradesi havra (Yunanca: synagōgē) ibadetlerinde okundu. Pavlus, Eski Ahdin İsa tarafından yerine getirildiğini ve böylece inananların zihinlerinden simgesel bir peçe kaldırıldığını açıkladı. Bu, "diathḗké"nin asıl anlamıyla uyum içindedir.

Hristiyanlık-Yahudilik karşıtlığında, ahit kelimesinden önce kullanılan 'eski' niteliği eskimiş, iptal edilmiş ve geçerli olmayan olarak yorumlandı. Bu yorum Yahudiliğin değerden düşürülmesine hizmet etti. Fakat İsa Mesih ve takipçileri Kutsal Kitabın bir kısmının güncelliğini kaybettiğini ya da eski olduğunu ima etmektense, bu kayıtlardan “Kutsal Yazılar” olarak söz ettiler (Matta 21:42; Romalılar 1:2). Onlar o zamanki Yahudilik gibi aynı ya da benzeyen kavramlar kullandılar.

O nedenle Eski Ahitten yani Eski Antlaşmadan İbranice Kutsal Yazılar ya da İbranice Kutsal Kitap olarak söz etmek daha uygundur; çünkü Kutsal Kitap'ın bu kısmının büyük bir bölümünün orijinal hali İbranice yazılmıştır. Benzer şekilde Yeni Ahit yani Yeni Antlaşma denilen kısımdan da Yunanca Kutsal Yazılar ya da Yunanca Kutsal Kitap olarak söz etmek daha uygundur; çünkü Kutsal Kitap'ın bu kısmını yazmak üzere Yunanca kullanıldı.

İslamiyette

İslam dininden etkilenmiş olan dillerde Kurandan önceki üç kutsal kitaplar Tevrat, Zebur ve İncil olarak adlandırılmaktadır.

Tevrat ve Zebur

Bir görüşe göre Tevrat adı İbranice torah kelimesinden Arapçaya geçmiştir[7]  ve Musa'nın beş kitabı için kullanılır. Fakat gelenekte Tevrat denilince İbranice (ve Aramca) yazılmış olan tüm 39 kitabı da kapsayan İbranice Kutsal Yazılar anlaşılır. Bu iki farklı anlayışın sebebi, Kur'an'da Tevrat'ın hangi peygambere verildiğinin açıkça belirtilmemesidir. Ayetlerde Musa'ya Kitap'ın verildiği, Tevrat'ın bir hidayet ve nur olarak İsrailoğullarının elinde olduğu ve peygamberlerin onunla hükmettikleri belirtilmekte ama Musa'ya verilen kitabın Tevrat olduğuna dair açık bir ifade bulunmamaktadır.

Bununla birlikte Kur'an bilginleri 'Musa'ya verilen kitabın Tevrat olduğu'nda fikir birliği etmişlerdir. Onlardan hiçbiri İncil'in İsa, Zebur'un Davud'la birlikte zikredilmesine rağmen Tevrat'ın Musa ile zikredilmemesinin üzerinde durmamışlardır.[8]

İslam inancında Zebur'un Tevrat'tan ayrı bir kitap olduğu kabul edilir. Çünkü Kur'an'da Tevrat, Zebur ve İncil'in isimleri ayrı ayrı zikredilmektedir. Fakat Zebur Kutsal Kitap içinde Tevrat'tan ayrı bir kitap değil Tevrat'ın 39 bölümünden biridir. Orada Mezmurlar adıyla geçer (İbranice: Mizmor, çoğulu: Mizmorim [ilahi şarkı], Arapça: Mezmur/mizmar, çoğulu: Mezamir [çalgı, kaval], Yunanca: Psalmoi [arp eşliğinde söylenen şarkı]). Bazı dil bilimcilere göre zebûr kelimesinin kökeni yazmak anlamındaki zebr masdarıdır (Lisânü’l- Arab, Tâcü’l-ʿarûs).[9]

Zeccac'a göre ise Zebur kelimesinin kökü menetmek anlamına gelen zebrdir. İşte Davud'a verilen Zebur da içinde kötülüklerden sakındıran nasihatler ve vaazlar bulunduğu için bu isimle anılmıştır.[10]

İncil

İncil adı Yunanca euaggélion kelimesinden türemiştir ve „iyi haber“ anlamına gelir.[11] İsa'nın hayatını anlatan dört rapor (Matta, Markos, Luka ve Yuhanna) için kullanılır. Fakat Türk kültüründe İncil adı daha geniş bir anlamda Yunancada yazılmış olan tüm 27 kitabı da (Yunanca Kutsal Yazılar) kasteder.

Yahudilikte

Yahudiler Kutsal Kitap'ın İbranicede yazılmış olan kısmına inanmaktadırlar. O, Tanah adlandırılır.

Tanah

Üç kısımdan oluşur: 1. Tora (Yasa/Öğreti) 2. Nev'im (Peygamberler) ve 3. Ketuvim (Kitaplar).

Tanah kavramı (İbranice: תנ״ך TNK; not: İbranice'de K harfi ortada ve sonda kullanıldığı zaman H olur) bu üç kısmın ilk harflerini içeriyor: T (=Tora), N (=Nev'im) ve K (=Ketuvim).[12]

Eski Ahit

Kitab-ı Mukaddes'in ilk kısmı Eski Ahit ya da Eski Antlaşma olarak adlandırılır. 39 bölümden oluşur. Tevrat ve Zebur'u içerisinde barındırır.

Yahudilerin kutsal kitaplarından Tanah ile bölüm adları ve sınıflandırmalar hariç hemen hemen aynıdır. Eski Ahit, İsa'nın doğumundan önceki çok uzun bir zaman diliminde Yahudi peygamberleri, din adamları ve alimleri tarafından yazılmıştır. Bu bölümde İsa veya Meryem'den bahsedilmez.

Yahudi kutsal metinlerinden oluşmuş Tanah'ın Hristiyanlıkta Eski Ahit olarak adlandırılmasının nedeni, Tanrı'nın İsa ile yaptığına inanılan antlaşmadan (ahit) asırlar önce Musa ile Sina Dağı'nda yaptığına inanılan antlaşmadır. Yahudiler Tanah'ın Eski Antlaşma olarak anılmasını uygun bulmazlar.

İçerdiği Kitaplar (39 Kitap)[13]

Yasa Kitapları (Tora/Tevrat)

Tarihsel Kitaplar

Özdeyiş ve Şiir Kitapları

Peygamberlik Kitapları

Yeni Ahit

Kitab-ı Mukaddes'in ikinci bölümünü oluşturan Yeni Ahit ise, İsa'nın sağlığında ve/veya ölümünden sonra Havariler, Hristiyan din adamları ve alimleri tarafından yazılmıştır. 27 bölümden oluşur. Hristiyan alimlerince kanonik kabul edilen Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü oluşturur.

Hristiyanlar Tanrı'nın Musa ile yaptığı antlaşmadan yüzlerce yıl sonra, İsa ile yeni bir antlaşma yaptığına inanırlar. Bu nedenle Kitab-ı Mukaddes'in İsa'dan bahseden ikinci bölümünü Yeni Ahit olarak adlandırırlar. Bununla birlikte Yahudiler ikinci bir antlaşmayı kabul etmez, Tanah'ın Eski Ahit olarak adlandırılmasını uygun bulmaz ve bu ismi kullanmazlar.

İçerdiği Kitaplar (27 Kitap)[13]

İnciller

Elçilerin İşleri

Pavlus'un Mektupları

Diğer Mektuplar

Vahiy

Eski çeviriler

Eski Ahit

Samiriye Pentatökü

Samiriye Pentatökü

Samiriye Pentatökü eski tarihli bir tercümedir ve İbranice Kutsal Yazıların (Eski Ahit) ilk beş kitabını içerir. Bu çeviri bir transliterasyondur. Samiriye yazısı eski İbranice yazısından türediğinden dolayı Musa'nın beş kitabının İbranice metni Samiriyelilerin kullandıkları harflere çevrildi.

M.Ö. 740'ta on kabilelik İsrail krallığı Asur imparatorluğu tarafından yıkıldı (2. Krallar 15:29). Üst tabakalı İsrailliler Asur'a sürgün edildikten sonra başka halklardan insanlar Samiriye yöresine getirildiler (2. Krallar 17:24). Samiriye bölgesinde kalmış olan İsarailoğullarının tapınması oraya yerleştirilen insanların kendi put tanrılarına sundukları tapınmayla birleştirildi. Samiriyeliler yalnız Musa'nın beş kitabını kutsal olarak saydıkları için Samiriye Pentatökü adlandırılan çevirisi yapıldı.

Bilginler yazılış tarihi konusunda hemfikir değildir. Bazıları M.Ö. ikinci yüzyılı öne sürer, başkaları ise tercümenin M.Ö. dördüncü yüzyılda yapıldığını düşünür. Samiriye Pentatökü ile İbranice metin arasında yaklaşık 6.000 fark bulunur, fakat bunlar ekseriyetle anlamını değiştirmeyen önemsiz ayrıntılardır. Bu tercümenin bugün mevcut olan en eski elyazmaları M.S. 12./13. yüzyıldandır.

Aramca Targumlar

Aramca kavram Targum “çeviri” ya da “yorumlama” anlamına gelir. Babil'e sürgün edilen Yahudiler Pers İmparatorluğu altında yaşadıkları zaman Aramca aralarında yaygın bir dil oldu. Bu sebepten dolayı Tanah ancak Aramca tercümeleriyle birlikte okunduğunda anlaşılabiliyordu.

Targum adlandırılan bu tercümelerin M.S. beşinci yüzyıldan sonra yapıldıkları düşünülüyor. Aramca Targumlar orijinal metne bağlı kalan tercümeler değil, anlamı farklı şekilde ifade eden serbest çevirilerdir.

Yunanca Septuagint

Yunanca Septuagint (“Yetmiş”) çevirisi M.Ö. 280 yıllarında İbraniceden yapılan ilk ve en önemli çeviridir. Yahudi geleneğe göre İbranice Kutsal Yazılar İskenderiye’de (Mısır) 72 Yahudi bilgin tarafından Yunancaya çevrildi. Sonra bu çevirinin 70 kişi tarafından yapıldığı söylenmeye başladı. Böylece bu tercüme Septuagint adını aldı. O zamanki Yunan kültürünün etkisi altında yaşayan Yahudiler böyle bir çeviriye gereksinim duyuyordu.

Septuagint'in çok sayıda papirüs fragmanı var. En eski fragmanlardan biri M.Ö. birinci yüzyıla ait olan Fouad 266 Papirüsüdür. Bu papirüs Başlangıç ve Kanunun Tekrarı kitaplarından bölümler içerir. Bu papirüs fragmanı Tanrı'nın isminin Yunanca metin içinde klasik İbrani alfabesine ait karakterlerle yazıldığını gösterir.

İbranice Kutsal Yazıların tümünü içeren diğer papirüsler M.S. dördüncü ile dokuzuncu yüzyıl arasında hazırlanmıştır. Bunlar birbirinden ayrı büyük harflerle yazıldığından onsiyaller olarak adlandırılır. Diğer el yazmaları minüsküller olarak bilinir; çünkü daha küçük ve el yazısı tarzında yazılmıştır. Minüskül harflerle bitişik yazılmış el yazmaları dokuzuncu yüzyıldan matbaanın icadına dek kullanılıyordu.

Yunanca Septuagint metninin önemli onsiyal el yazmaları Sina Yazması, 1209 numaralı Vatikan Yazması ve İskenderiye Yazması'dır.

Yeni Ahit

Kitab-ı Mukaddes'in en önemli çevirilerinden, «kilise atası» Jerom'un yaptığı ve Katolik Kilisesi içinde yüzyıllarca kanonik olarak kullanılmış olan Vulgata adı verilen Latince sürümüdür. Martin Luther ilk olarak bu metinden değil, İbranice ve Yunanca orijinal metninden halkın anlayabileceği Almanca bir çeviri yapmıştır. En ünlü İngilizce çevirisinin adı 1611 tarihli Kral James Sürümü'dür. Bu çeviri, bazı Hristiyan inanırlarca hâlâ 'hatasız' olarak kabul edilmekte olup referans olarak kullanılmaktadır.

Notlar

  1. ^ 2001 yılında yayımlanan Türkçe çeviride (Yeni Çeviri) metnin dili güncelleştirildi, başlık da aynı uygulamaya tabi tutuldu.

Kaynakça

  1. ^ "Best selling book of non-fiction". 25 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2013. 
  2. ^ "The battle of the books". 31 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Aralık 2013. 
  3. ^ Ash, Russell (2001). Top 10 of Everything 2002. Dorling Kindersley. ISBN 0-7894-8043-3. 
  4. ^ Deutsche Bibelgesellschaft: https://www.die-bibel.de/ Konu: Zahlen und Fakten; 26. Mayıs 2021'de alındı.
  5. ^ Edwin Hatch Essays in Biblical Greek Oxford 1889, s. 48.
  6. ^ Theologische Realenzyklopädie: https://www.degruyter.com/
  7. ^ "TEVRAT - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 23 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2021.
  8. ^ Baki Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, Pınar Yay. s. 65.
  9. ^ "ZEBÛR - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 23 Mart 2021.
  10. ^ F. Razi, Tefsir-i Kebir, Akçağ Yay. 7/251.
  11. ^ "İNCİL - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2021.
  12. ^ Makale: Bibel II/III, Theologische Realenzyklopädie Cilt 6, Walter de Gruyter, 1. baskı, Berlin 1980, s. 9 f.
  13. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 2 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mart 2017. 

Dış bağlantılar

Şablon:Portal Şablon:Portal