Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü ve devlet cenaze töreni: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Gerekçe: Vandalizm
Etiket: Elle geri alma
223. satır: 223. satır:
=== Cenaze töreni ===
=== Cenaze töreni ===


{{viki kaynak|Ebedi Şefimiz Atatürk'ün İstanbul ve Ankara da ki Cenaze Töreni Albümü}}İlk başta dini bir cenaze töreninin yapılması öngörülmedi. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi [[Makbule Atadan]], ağabeyinin cenazesi Ankara'ya nakledilmeden önce normalde olduğu gibi camide dini cenaze töreninin yapılması konusunda ısrar etti. Daha sonra, [[Diyanet İşleri Başkanlığı|Diyanet İşleri Başkanı]] [[Rıfat Börekçi]] tarafından cami dışında da İslami bir cenaze töreninin yapılabileceğine ikna edildi.
{{vikikaynak|Ebedi Şefimiz Atatürkün İstanbul ve Ankaradaki Cenaze Töreni Albümü}}İlk başta dini bir cenaze töreninin yapılması öngörülmedi. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi [[Makbule Atadan]], ağabeyinin cenazesi Ankara'ya nakledilmeden önce normalde olduğu gibi camide dini cenaze töreninin yapılması konusunda ısrar etti. Daha sonra, [[Diyanet İşleri Başkanlığı|Diyanet İşleri Başkanı]] [[Rıfat Börekçi]] tarafından cami dışında da İslami bir cenaze töreninin yapılabileceğine ikna edildi.


Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saat 08.10'da İslami İlimler Enstitüsü Müdürü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından geleneksel Arapça değil Türkçe olarak kılındı. Dini tören sırasında fotoğraflara izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, din görevlileri, saray görevlileri ve on beş yıl Atatürk'ün yanında görev yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı.<ref name="h1">{{haber kaynağı |url=http://dosyalar.hurriyet.com.tr/hur/turk/98/11/10/gundem/04gun.htm |gazete=[[Hürriyet]] |başlık=Atatürk'ün cenaze namazı |tarih=10 Kasım 1998|dil=Türkçe|erişimtarihi=17 Nisan 2011|arşiv-url=https://web.archive.org/web/20110719065033/http://dosyalar.hurriyet.com.tr/hur/turk/98/11/10/gundem/04gun.htm |arşiv-tarihi=2011-07-19 |ölüurl=evet }}</ref><ref name="z1">{{haber kaynağı|url=http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=758216 |gazete=[[Zaman (newspaper)|Zaman]] |başlık=Atatürk'ün cenaze namazı neden camide kılınmadı? |yazar=Armağan, Mustafa |tarih=28 Eylül 2008|dil=Türkçe|erişimtarihi=17 Nisan 2011|ölüurl=evet |arşivurl=https://web.archive.org/web/20120314014641/http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=758216 |arşivtarihi=14 Mart 2012}}</ref>
Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saat 08.10'da İslami İlimler Enstitüsü Müdürü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından geleneksel Arapça değil Türkçe olarak kılındı. Dini tören sırasında fotoğraflara izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, din görevlileri, saray görevlileri ve on beş yıl Atatürk'ün yanında görev yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı.<ref name="h1">{{haber kaynağı |url=http://dosyalar.hurriyet.com.tr/hur/turk/98/11/10/gundem/04gun.htm |gazete=[[Hürriyet]] |başlık=Atatürk'ün cenaze namazı |tarih=10 Kasım 1998|dil=Türkçe|erişimtarihi=17 Nisan 2011|arşiv-url=https://web.archive.org/web/20110719065033/http://dosyalar.hurriyet.com.tr/hur/turk/98/11/10/gundem/04gun.htm |arşiv-tarihi=2011-07-19 |ölüurl=evet }}</ref><ref name="z1">{{haber kaynağı|url=http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=758216 |gazete=[[Zaman (newspaper)|Zaman]] |başlık=Atatürk'ün cenaze namazı neden camide kılınmadı? |yazar=Armağan, Mustafa |tarih=28 Eylül 2008|dil=Türkçe|erişimtarihi=17 Nisan 2011|ölüurl=evet |arşivurl=https://web.archive.org/web/20120314014641/http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=758216 |arşivtarihi=14 Mart 2012}}</ref>

Sayfanın 15.26, 28 Eylül 2020 tarihindeki hâli

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü
Dosya:Cumhuriyet gazetesi (1938).jpeg
11 Kasım 1938 günü Cumhuriyet gazetesi
Tarih10 Kasım 1938 (1938-11-10)
Saat09.05
KonumDolmabahçe Sarayı
Beşiktaş, İstanbul
Toprağa verme21 Kasım 1938
Etnografya Müzesi'ndeki
geçici kabrine konulması

10 Kasım 1953
Anıtkabir'e nakli

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü, kendisinin sağlığının 1937 yılından itibaren bozulmaya başlamasına müteakiben 10 Kasım 1938'de gerçekleşti. Vefatının ardından, 21 Kasım 1938'de geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi'ne konulan naaşı, 10 Kasım 1953'te kendisi için inşa edilmiş anıt mezar olan Anıtkabir'e nakledildi.

Hastalığı

Siroz teşhisi konulması

Mustafa Kemal Atatürk, 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger'in mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye ettiği Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.[1]

Fransa'dan doktor getirtilmesi

Atatürk'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükûmeti de telaşlandırdı ve Başbakan Celâl Bayar, Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerdi. Atatürk o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirterek bunu reddetti ancak Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler. Atatürk'ün kesinlikle alkol almaması gerektiğini söyleyerek yoğun çalışma temposunu da biraz düşürmesini istediler. Atatürk bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Ankara'ya davet edildi. Fissenger Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu.[2] İlk teşhisten sonra Fissinger Atatürk'e "Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız" telkininde bulunmuştu. Fransız doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan Atatürk doktorun tavsiyelerini ciddi şekilde uygulamıştır.[kaynak belirtilmeli]

Son kez Ankaralıların karşısına çıkışı

Dosya:Atatürk and Ljubomir Marić.jpg
19 Mayıs 1938'de Ankara Stadyumu'nda Yugoslavya Savunma Bakanı Orgeneral Ljubomir Marić'i kabul ederken.

Atatürk'ün rahatsızlığı ve özellikle Avrupa'dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş yankı buldu. Ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler üzerine Atatürk tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek isteyerek 19 Mayıs 1938 günü (Samsun'a çıkışının 19. yıldönümünde) Ankara Stadyumu'nda halkın karşısına çıktı. Bu, Ankaralıların karşısına son kez çıkışı oldu. Kutlamalar çok parlak geçti, o günün anısına Ankara Stadyumu'nun adı 19 Mayıs Stadyumu olarak değiştirildi.[3]

Hatay gezisi ve İstanbul'a geçiş

Mustafa Kemal Atatürk son güney illeri seyahati sırasında Adana'da (24 Mayıs 1938)

Atatürk aynı gün törenden sonra, Hatay Sorunu ile ilgili olarak Mersin'e hareket etti ve daha sonra Adana'ya geçti. Yapılan askeri geçit törenleri ile ordunun başında olduğunu gösterdi. Bu törenler işe yaradı, dış basında çıkan hastalık ve "ölüyor" tarzı haberler kesildi. Ancak bu seyahat Atatürk'ün hastalığını iyiden iyiye artırmıştı. Atatürk 26 Mayıs 1938 günü son defa Ankara'dan ayrıldı, İstanbul'a hareket etti.

İstanbul'da 1 Haziran 1938'de Savarona Yatı'na geçti ve 25 Temmuz 1938'e kadar orada kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı'na döndü.

Vasiyeti

Atatürk'ün 5 Eylül 1938 günü kaleme aldığı vasiyetnamesi.
Atatürk'ün hayatını kaybettiği Dolmabahçe Sarayı'ndaki odası. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

5 Eylül 1938 günü Atatürk vasiyetini[4][5] yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine, manevi çocuklarına ve İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi.[6]

6 Eylül 1938'de Fransız doktor Fissenger üçüncü defa İstanbul'a geldi. Atatürk'ün karnında biriken su iyice artmıştı.[7] O gün Atatürk'ün karnından tam altı litre su alındı. Fakat buna karşılık Atatürk'ü daha da rahatlatmak için on iki litre su alındığı söylendi. 18 Eylül 1938'de Başbakan Celâl Bayar, Dolmabahçe Sarayı'na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını sundu. Atatürk, ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi.[8]

Komaya girmesi

Hastalık giderek ilerliyordu ve Atatürk'ün karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yeniden su alma işlemi yapıldı. İşlemin ardından 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Hükümet, ulusu Atatürk'ün sağlık durumundan haberdar etmek amacıyla 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. Atatürk girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı. Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin onbeşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı bayram konuşmasını[9] Başbakan Celâl Bayar okudu. 29 Ekim akşamı Ankara'dan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken sevgi gösterilerinde bulundular.[10] Atatürk'ün TBMM beşinci dönem dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 1 Kasım 1938'de Başbakan Celâl Bayar okudu.[11]

Ölümü

Atatürk'ün ölümünden sonra çekilen bir fotoğrafı, Dolmabahçe Sarayı.
Cenaze töreni, İstanbul, 19 Kasım 1938
Cenaze töreni, İstanbul, 19 Kasım 1938
Cenaze töreni, 21 Kasım 1938
Dosya:Cenaze38.jpg
Cenaze töreni, 21 Kasım 1938

Son günler

Ölüm anında yanında bulunanlardan naklen;

Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak:

"Saat 18.00'den sonra yanından ayrılıp, günlük işlerimle meşgul olmak üzere büroma inmiştim; çok geçmeden fenalaştığını telefonla bildirdiler (saat 18.55). Telaşla hususî daireye koştum; yatak odasının iç içe olan iki kapısı arasındaki boşlukta Ali Kılıç duruyordu. Odaya girdiğim zaman Atatürk'ü şu vaziyette gördüm: Yatağın ortasında, iki elini yanlarına dayamış, oturuyor ve mütemadiyen öğürerek: "Allah kahretsin" diye söyleniyordu; ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu.

Nöbetçi Doktor Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; her halde iyi göremiyordu ki bana sordu:

"Saat kaç?.."

Cevap verdim: "7.00 Efendim."

Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:

"Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?.." diye sordum.

"Evet!.." dedi.

Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"

Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi: "Lütfen biraz daha uzatınız!.." Nafile!.. Artık söyleneni anlayamıyordu; dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti; başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve "Aleykümselam" dedi; son sözü bu oldu ve ikinci ponksiyondan tam 30 saat sonra komaya girdi"[12]

9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayatını kaybetti.[13]

Saat Dakika Derece Nabız Tansiyon B. Abdest
Mülahazat
00 05 Sonda ile (140) cc idrar alındı
01 30 132 32
02 36,8 130 32 Yarım balon oksijen verildi
02 45 1 cc kâfur yağı
03 30 135 38
03 30 37 Fasıla ile oksijen
04 30 38 koltuk altı 37 Fasıla ile oksijen
06 25 120 34 Çok yumuşak teneffüs Çok yumuşak hırıltı
06 45 124 1 cc kâfur yağı
07 124 32
07 45 37,7 126
08 05 1 cc kâfur yağı, serum Glycose irot. 500 cc
08 25 Verit dahilinde + 1/8 auabaine
08 30 500 cc serum gliycose
09 130 34
09 05 Vefat etmişlerdir.
Dr. Akil Muhtar
Dr. Neşet Ömer İrdalp
Dr. Nihat Reşat Belger
Dr. Abravaya Marmaralı
Dr.Mim Kemal Öke

Atatürk'ün ölümünün ertesi günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk'ün silah arkadaşı ve 1937'ye kadar başbakanı olan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya milletvekili İsmet İnönü'yü 348 milletvekilinin oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanlığına seçti.[14]

Cenaze töreni

İlk başta dini bir cenaze töreninin yapılması öngörülmedi. Ancak sarayda birkaç gün kalan kız kardeşi Makbule Atadan, ağabeyinin cenazesi Ankara'ya nakledilmeden önce normalde olduğu gibi camide dini cenaze töreninin yapılması konusunda ısrar etti. Daha sonra, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi tarafından cami dışında da İslami bir cenaze töreninin yapılabileceğine ikna edildi.

Cenaze namazı, 19 Kasım sabahı yerel saat 08.10'da İslami İlimler Enstitüsü Müdürü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından geleneksel Arapça değil Türkçe olarak kılındı. Dini tören sırasında fotoğraflara izin verilmedi. Cenaze namazına kendisine yakın kişiler, bazı generaller, din görevlileri, saray görevlileri ve on beş yıl Atatürk'ün yanında görev yapan Hafız Binbaşı Yaşar Okur katıldı.[15][16]

Katafalk

Ölüm belgesini imzalayanlardan Prof. Mehmet Kâmil Berk, Atatürk'ün çenesini ipek mendille, ayak başparmağını ise bandajla bağladı. Cenazesi erteleneceği için cenazesi, Ankara'daki Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nden (GATA) bu amaçla gelen patolog Prof. Lütfi Aksu tarafından mumyalandı. Daha sonra, kız kardeşi Makbule Atadan, yüksek rütbeli hükümet yetkilileri ve memurları ve diğer nüfuzlu kişiler saygılarını sunmak için belirli zamanlarda gelirken vücudu dinlenmeye alındı.

Atatürk'ün cesedi, ceviz ağacından çinko kaplı maun bir tabutun içine konmuştur. Bayraklı tabut 16 Kasım'da[17] sarayın kabul salonuna bir katafal üzerine yerleştirildi. Her iki yanında Kemalist ideolojinin altı sütununu simgeleyen üç yüksek meşale ile çevriliydi.[18]

Üç gün boyunca, binlerce yas tutan kişi, subayların şeref muhafızlarının nöbet tuttuğu katafalkın yanından geçerek saygılarını sundular.

Başkente transferi

Atatürk'ün naaşı 16 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu. On binlerce kişi Atatürk'ü son kez görmek için Dolmabahçe Sarayı'nı ziyaret etti. 17 Kasım 1938'de sarayda çıkan izdihamda 11 kişi hayatını kaybetti.[19] Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda kıldırıldı. Cenaze aynı gün Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya götürüldü. Ertesi gün (20 Kasım 1938) Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda, Başbakan Celal Bayar, hükümet bakanları olmak üzere devlet erkanı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. 21 Kasım 1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine (katafalka) konuldu ve orada 4 ay katafalkta kaldı.[20] Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Atatürk üzerine bir radyo konuşması yaptı. (21 Kasım 1938)[21] Atatürk'ün naaşı Etnografya Müzesi'nde 4 ay katafalkta kaldıktan sonra, 31 Mart 1939'da defnedildi.

Anıtkabir'e nakli

Anıtkabir'deki mozole

Atatürk'ün anıt mezarı Anıtkabir'in yapımına 9 Ekim 1944'te başlandı ve inşası 1 Eylül 1953 yılında tamamlandı. 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın katıldığı bir törenle Anıtkabir'e getirildi. Orada konuşmasını yaptıktan sonra ebedi istirahatgâhına indirildi.

Mirası

PTT tarafından Atatürk'ün birinci ölüm yıldönümünde anma amacı ile, kurum tarihinin ilk blok pulu çıkarıldı.[22] Değeri 100 kuruş olan bu blok pulda Atatürk'ün fraklı bir resmi vardır. Türkiye için pek çok pulun basılması işlemini gerçekleştiren İsviçre'de bulunan Courvoisier Matbaası'nda 100.000 adet basılan blokun, Atatürk'ün ölümünün birinci yıldönümü serisinin 10 Kasım'a yetişemeyen diğer 5 pulu ile birlikte satışa çıkartıldığı kabul edilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ Can Dündar, Sarı Zeybek, Milliyet gazetesi, 1994, s:43-53
  2. ^ a.g.e., ss.63-72
  3. ^ a.g.e., s.73
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 20 Eylül 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Kasım 2018. 
  5. ^ "Atatürk'ün Vasiyeti". tekadamdevrimi.com. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  6. ^ Can Dündar a.g.e., s.103
  7. ^ Can Dündar a.g.e., s.95
  8. ^ a.g.e., s.113-120
  9. ^ "Cumhuriyet'in 15. Yıldönümü'nde Atatürk'ün Orduya Son Mesajı". tekadamdevrimi.com. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  10. ^ a.g.e.,s:135-141
  11. ^ "Atatürk'ün TBMM Açış Konuşmaları". tekadamdevrimi.com. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  12. ^ Soyak, Hasan Rıza (1973). Atatürk'ten Hatıralar. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 771. 
  13. ^ a.g.e., s.154
  14. ^ Seyfi Öngider (25 Ağustos 2006). "Çankaya'nın bütün adamları (2)". radikal.com.tr. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2015. 
  15. ^ "Atatürk'ün cenaze namazı". Hürriyet. 10 Kasım 1998. 2011-07-19 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  16. ^ Armağan, Mustafa (28 Eylül 2008). "Atatürk'ün cenaze namazı neden camide kılınmadı?". Zaman. 14 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  17. ^ "Atatürk'ün Öldüğü An Çekilen Fotoğrafı ve 15 Yıl Sonra Tabutununu Açıldığı O AN..." AzBuz. 8 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2011. 
  18. ^ Young, Mitchell; Eric Zuelow; Andreas Sturm (2007). Nationalism in a global era: the persistence of nations. s. 96. 
  19. ^ Boran, Tunç (Bahar 2011). "Atatürk'ün Cenaze Töreni: Yas ve Metanet" (PDF). Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 47. s. 500. Erişim tarihi: 20 Eylül 2019. 
  20. ^ "Ata'yı özlemle andık - Özel Dosyalar - Hürriyet". dosyalar.hurriyet.com.tr. 10 Kasım 1998. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2009. 
  21. ^ "Atatürk Günlüğü Kasım 21". ataturktoday.com. 17 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2009. 
  22. ^ Pulhan, Ali Nusret (1973). Pulhan Türk pulları kataloğu. Erişim tarihi: 13 Şubat 2020. 

Konuyla ilgili yayınlar

Dış bağlantılar