Türk dilleri: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
SSgt.Vensky (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
57. satır: 57. satır:
| [[Tuvaca]] || Uruglar surguulda dılıvıstı Latın alfavidi-bile bijiirler.
| [[Tuvaca]] || Uruglar surguulda dılıvıstı Latın alfavidi-bile bijiirler.
|-
|-
| [[Sıbırca]] || Pallar mâktâptâ telebesne latin âlîppâ mân jasatlar.
| [[Sıbırca]] || Pallar mäktäptä telebesne latın älippä män yasatlar.
|}
|}


115. satır: 115. satır:
| [[Çuvaşça]] || Śĕnĕ śul yaçepe salamlatap.
| [[Çuvaşça]] || Śĕnĕ śul yaçepe salamlatap.
|-
|-
| [[Sıbırca]] || Jaŋa jiliɣis jaqşi pulsin.
| [[Sıbırca]] || Yaña yılığıs yaqşı pulsın.
|}
|}



Sayfanın 15.18, 3 Ağustos 2017 tarihindeki hâli

Türkçe
Coğrafi dağılımÖzgün olarak Batı Çin'den Sibirya ve Doğu Avrupa'ya kadar
SınıflandırmaUral-Altay dil ailesi
Alt bölümler
ISO 639-5trk

Türk dillerinin resmî dil olarak kullanıldığı ülkeler ve özerk bölgeler

Türk dilleri veya Türkî diller, Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına dek uzanan bir alanda ana dil olarak 180 milyon kişi tarafından, ikinci dil olarak konuşanlar da sayılırsa yaklaşık 250 milyon kişi tarafından konuşulan, 40 ayrı yazı diline bölünen bir dil kümesi olarak tanımlanır. Türk yazı dilleri olarak da belirtilirler. Çağdaş dönem yazı dilleridirler.

Türk dilleri Altay dilleri ailesine aittir. En çok konuşulan Türk dili, Türkçedir. Ardından Azerice, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Türkmence, Tatarca gelmektedir.

Türk dillerini diğer dil ailelerinden farklı kılan önemli bir özelliği, konuşucularının uzun süre göçebe olarak yaşamışlığı ve buna bağlı olarak bu dillerin sürekli birbirlerinden etkilenmiş olmalarıdır. Türk dillerin çok sayıda aynı anlamda kullanılan ortak sözcüklere sahip olmalarının yanı sıra tümce yapıları da hep aynı kalır. Bu yüzden Türk dillerinin bir dil ailesi olmadığı, tek bir dilin lehçeleri olduğu görüşü de yaygındır ve Türk lehçeleri, Çağdaş Türk yazı dilleri veya Türk dilinin kolları gibi adlandırıldıklarına da rastlayabiliriz. (Bakınız: "Dil" ve "Lehçe" tartışması)

Bir Kırgız manasçı olan Shaabai Azizov, Temmuz 2002 tarihi Karakol, Issık-Göl İli, Kırgızistan.

Aşağıdaki çizelgelerde Türk dillerinde tümce yapısının benzerlik ve farklılıklarını gösteren örnekler sunulmuştur:

Diller Tümce yapısı
Türkçe Çocuklar okulda dilimizi Latin alfabesi ile yazar.
Gagavuzca Uşaklar şkolada / okulda dilimizi latin alfavitindä yazêr.
Azerice Uşaqlar məktəbdə dilimizi latın əlifbası ilə yazır.
Türkmence Çagalar mekdepde dilimizi latyn elipbiýi bile(n) ýazýar.
Özbekçe Bolalar maktabda tilimizni latin alifbosi bilan / ila yozadi.
Uygurca Balilar mektepte tilimizni latin elipbesi bilen yazidu.
Kazakça Balalar mektepte tilimizdi latin alipbesi menen jazadı.
Kırgızca Baldar mektepte tilibizdi latın alfaviti menen jazat.
Tatarca Balalar mäktäptä telebezne latin älifbası belän yaza.
Başkurtça Balalar mäktäptä telebeźźe latin älifbahı (alfavitı) menän yaźa.
Tuvaca Uruglar surguulda dılıvıstı Latın alfavidi-bile bijiirler.
Sıbırca Pallar mäktäptä telebesne latın älippä män yasatlar.
Diller Tümce yapısı
Türkçe Yeni yılınız kutlu olsun.
Gagavuzca Yeni yılınızı kutlerim.
Karayca Sizni yanhı yıl bıla kutleymın.
Azerice (Kuzey) Yeni iliniz mübarək olsun.
Azerice (Güney) Təzə/Yeni iliviz/iliniz mübarək olsun.
Irak Türkçesi (Irak) Y'engi iliwiz mübarak olsun.
Türkmence Täze ýylyñyz gutly bolsun.
Özbekçe Yangi yilingiz mubоrak bo'lsin.
Uygurca Yengi yılıngızğa mübarek bolsun.
Kazakça Jaña jılıñız quttı bolsın
Karaçay-Balkarca Cañı cılığız bla alğışlayma.
Nogayca Yaña yılıñız men.
Karakalpakça Caña cılıñız quttı bolsın.
Kırgızca Cañı cılıñız quttu bolsun.
Tatarca Yaña yılığız qotlı bulsın.
Kırım Tatarcası Yañı yılıñız hayırlı (mubarek) olsun.
Moldova-Romanya Tatarcası Ceni cılınız kutlu bolsun.
Başkurtça Yañı yılığıź qotlo bulhın.
Kumukça Yangı yılığız kutlu bolsun.
Hakasça Naa çılnañ alğıstapçam (-alkış) şirerni.
Tuvaca Caa çıl-bile bayır çedirip or men.
Altayca Slerdi canñı cılla utkup turum.
Şorca Naa çıl çakşı polzun.
Sahaca Ehigini sanga cılınan eğerdeliibin.
Çuvaşça Śĕnĕ śul yaçepe salamlatap.
Sıbırca Yaña yılığıs yaqşı pulsın.

Çoğu Altay dillerinde olduğu gibi Türk dillerinde de büyük ve küçük ses uyumu vardır (Özbekçe hariç), yazımda sözcükler son ekler alarak uzarlar ve tümce yapısı özne-nesne-yüklem sırasıyla oluşturulur. Kazakça örnek:

  • jaz (yaz)
  • jaz-uw (yazı)
  • jaz-uw-şı (yazıcı/yazar)
  • jaz-uw-şı-lar (yazıcılar)
  • jaz-uw-şı-lar-ım (yazıcılarım)
  • jaz-uw-şı-lar-ım-ız (yazıcılarımız)
  • jaz-uw-şı-lar-ım-ız-da (yazıcılarımıza)
  • jaz-uw-şı-lar-ım-ız-da-ğı (yazıcılarımızdaki)
  • jaz-uw-şı-lar-ım-ız-da-ğı-lar (yazıcılarımızdakiler)
  • jaz-uw-şı-lar-ım-ız-da-ğı-lar-dan (yazıcılarımızdakilerden)

Tarih

Türk dillerini konuşan nüfus.

Yüzyıllar boyunca Türk dilleri konuşan halklar özellikle Fars, Slav ve Moğol gibi farklı toplumlarla birçok alanda etkileşimde bulunmuşlardır. Geniş bir tarihe yayılan bu etkileşim sürecinden Türk dilleri de önemli oranda etkilenmiş, benzer şekilde de diğer dilleri etkilemişlerdir. Bu yüzden Türk dilleri kümesi ve içindeki dillerin tarihi gelişimleri kimi yönlerden belirsizleştirmiş, bu yüzden Türk dillerinin sınıflandırılmasının birden fazla sistemi oluşmuştur. Günümüzde en genel kabul görmüş sınıflandırma sistemi Samoyloviç'in genetik sınıflandırması olmakla birlikte ayrıntılarda tartışmalar sürmektedir.

Çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimeler[2][3] şeklinde bilinen ilk örneklerine rastlanan Türk dili, coğrafya olarak Moğolistan ve Çin içlerinden Avrupa’nın ortalarına, Sibirya’dan Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar yayılmış olan Türk dilinin tarihidir. Günümüzde Asya ve Avrupa kıtalarında konuşulan ve yazılan Türk yazı dilleri ve bunların ağızlarının tarihî süreçlerini kapsar.

Türk dilinin tarihî devirleri, alt devirleri dünya çapında çeşitli çalışmalarda anlatılmıştır. Altay devri, Türk dilinin kaynağı olarak belirtilir. Dilin ailesi de zaten bu sebeple aynı adla (Altay) anılır. Günümüz yazı dilleri ve onların ağızlarına gelinceye kadar birçok devir yaşanmıştır. Bu devirleri belirtmek üzere yapılan nitelikli çalışmaların toplamını da veren Ahmet Bican Ercilasun’un eserinde, Türk dilinin tarihten günümüze devirleri tabloyla gösterilmiştir.[4]

Bugün yaklaşık 220-250 milyon konuşuru bulunan Türk dili, Moğol ve Mançu-Tunguz dillerinin de yer aldığı Altay dil ailesinin en fazla konuşura sahip koludur.

19’uncu yüzyıl sonlarına doğru yoğunluk kazanan araştırmalarla Altay dilleri olarak adlandırılan Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Japon ve Kore dilleri ile Fin-Ugor dilleri olarak anılan Fin, Macar ve Samoyed dillerinin Ural-Altay adında bir dil ailesi oluşturduğu düşüncesi, yeryüzünde genel kabul görmüş bir kuramdı. Ancak, 20’nci yüzyılın ikinci yarısından beri yürütülen dil bilimi araştırmalarıyla Ural ve Altay dillerinin bir dil ailesi oluşturamayacağı düşüncesi yaygınlaşmaya başladı. Fin, Macar ve Samoyed dilleri ile Türk, Moğol, Mançu-Tunguz, Japon ve Kore dilleri arasında benzerlikler bulunuyordu ama bu benzerlikler bir dil ailesi oluşturmaya yetecek ölçüde bir kaynak dilden miras kalan ortak dil ögesi içermiyordu.

Bugün artık yeryüzü dil bilimi çevrelerinde Türk, Moğol ve Mançu-Tunguz dillerinin oluşturduğu Altay dil ailesi, genel kabul görmektedir. Bununla birlikte Kore ve Japon dillerinin bu dil ailesinde yer alıp almadığı üzerine tartışmalar sürmektedir. Bu iki dilin Altay dil ailesine ait olmaları durumunda da, Türk dilinin Altay dil ailesinin en çok konuşura sahip kolu olduğu gerçeğini değiştirmez.

Türk yazı dilinin tarihi VII ve VIII. yüzyıllarda Orhun vadisinde dikilmiş olan yazıtlarla başlar. Gerek Orhun Yazıtları’nda kullanılmış olan gelişmiş ve işlek dil gerekse komşu ülke kaynaklarında yer alan bilgiler, Türk yazı dilinin başlangıcının çok daha eskiye gittiğini gösterir. Yakın dönemde bulunan yeni yazıtların okunması Türk yazı dilinin tarihini daha da gerilere götürmemizi sağlayacaktır. Ayrıca karşılaştırmalı sesbilim ve biçimbilim çalışmaları ve diğer dillerdeki alıntı sözlerden Türkçenin yaşının ortaya konulması yolunda önemli veriler elde edilmiştir. Türkçeden Sümerceye geçmiş olduğu ispatlanan 168 Türkçe kökenli söz, Sümerce ile Türkçenin yaşıt olduğu görüşünün geliştirilmesini sağlamıştır. Esik kurganı buluntuları arasında yer alan ve MÖ 4’üncü yüzyıla ait olduğu saptanan bir çanaktaki Orhon yazısına benzer harflerle yazılan iki satırlık yazının en eski Türkçe metin olduğu bilinmektedir. Çin yıllıklarındaki bir Hun ağıtına ait iki dize ile birkaç kelime MS 4’üncü yüzyıl Türkçesi hakkında fikir vermektedir. Ancak, edebi metin niteliğindeki ilk büyük metinler Tonyukuk (725), Bilge Kağan (731) ve Köl Tigin (732) adına dikilmiş olan Göktürk Yazıtları’dır. Türk dilinin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabı Divanü Lugati’t-Türk ise 1072 yılında Kâşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Yaklaşık 9 bin sözü içeren eser, yalnızca bir sözlük, yalnızca bir dil bilgisi kitabı değil, aynı zamanda Türk yazı dilinin ve ağızlarının ele alındığı, kültür değerlerinin kayda geçirildiği abidevi bir kaynaktır. Kâşgarlı Mahmut; Karahanlı, Uygur, Oğuz, Kıpçak, Kırgız ve diğer akraba topluluklarının söz varlığını bir araya getirerek hazırladığı eserine Divanü Lugati’t-Türk, yani Türk Lehçeleri Sözlüğü adını vermiştir. Kâşgarlı Mahmut’un yirmiyi aşkın yazı dilini ve ağzını Türk adı altında toplaması, bilimlik bir gerçekliği ortaya koymaktadır. Büyük ölçüde ortak dil ögelerine dayanan bu yazı dilleri ve ağızlar, zaman içerisinde kendi iç gelişmelerini sürdürerek bugün yazı dilleri ve resmî diller hâline gelmişlerdir.

Türk dilinin coğrafyası

Çin'in batısındaki Türk dilleri

Türk dilleri, Doğu ve Güneydoğu Avrupa, Batı, Orta ve Kuzeyasya gibi büyük bir coğrafyaya dağılmıştır. Bu bölge Balkanlar'dan Çin'e, İran'dan Kuzey Denizine kadar uzanır. Asya'nın yaklaşık otuz ülkesinde en az bir Türk dili, sözünü etmeye değer yaygınlıkta konuşulur. Bunun yanında Almanya'da büyük bir azınlık Türkçeyi anadili olarak konuşur.

Yayılma alanı Kuzey Buz Denizi’nden başlayıp Hindistan’ın kuzeyine, Çin’nin içlerinden Avrupa’nın en uç noktasına kadar uzanan yaklaşık 12 milyon kilometrekarelik bu coğrafya da en geçerli dil, Altay dil ailesinin en büyük kolu olan Türk dilidir.

19’uncu yüzyılda ünlü Türkolog Á. H. Vámbéry, Türk dilinin yayılma alanının genişliğini yaptığı gezi sırasında görmüş ve Balkanlardan Mançurya’ya kadar yolculuk yapacak bir kişinin Türk dilini bilmesi durumunda bu yolculuğunu en kolay bir biçimde yapabileceğini; zira bu topraklarda en geçerli dilin Türk dili olduğunu söylemişti. Bugün bu alan daha da genişlemiştir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren çalışmak ve okumak başta olmak üzere çeşitli nedenlerle sanayileşmiş Avrupa ülkelerine Türklerin göçmesi sonucunda Türk dilinin yayılma alanı Balkanları da aşarak Atlas Okyanusu kıyılarına ulaşmıştır.

Türk dili, yoğunluğu Orta Asya ve Orta Doğu’da bulunan ve en azından son bin yıldır yerleşik halklar hâlinde olan; Türkiye Cumhuriyeti, eski Sovyetler Birliği’nden bağımsızlaşmış Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan gibi Türk cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri, Rusya Federasyonu, İran, Irak, Afganistan, Çin gibi devletler içinde konuşma dili veya yazı dili olarak yaşayan yirmi yazı dili koluna ayrılmaktadır.

Orta Çağ ile Yeni Çağı Osmanlı İmparatorluğu ve Altın Ordu Devleti gibi büyük coğrafyalara yayılan siyasi birlikler içinde yaşayan bu Türk toplulukları, 20’nci yüzyıl ilk çeyreğine kadar etkili olan klasik yazı dilleri Osmanlıca ve Çağataycanın birleştirici karakteriyle güçlü bir yazılı edebiyat ve millî bir halk edebiyatı geliştirmiştir. Dil mirasının çok büyük bir kısmını oluşturan sözler, atasözleri, deyimler ve temel kavramlar bu Türk topluluklarının dillerinde ortaktır.

Türk dilinin bu ortak ve bütünleştirici özelliği, konuşma dillerindeki, ağızlardaki farklılıklarına karşın yazılı çeşitli lehçeleri, farklı konuşma dilleri bulunan Arapçanın, Çincenin veya Hintçenin durumu ile benzerlik göstermektedir. Bu dillerin içinde alt diller olarak gelişen birçok farklı ağza karşın tek bir dilin olması gibi, Türkçe de Sovyetler Birliği’nin özel siyasi şartları altında farkları yapay olarak artırılmış yazı dillerine ayrılmıştır. Bu yazı dilleri Türkçe, Azerice, Türkmence, Özbekçe, Kazakça, Kırgızca, Tatarca, Başkurtça, Uygurça, Gagavuzca, Karakalpakça, Kumukça, Karaçayca, Balkarca, Nogayca, Hakasça, Altayca, Tuvaca ile Çuvaşça ve Yakutçadır.

Öte yandan büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Avrupa Birliği ülkelerine yerleşen yaklaşık 6 milyon Türk bulunmaktadır. Avrupa Birliği üyesi olmayan bazı Avrupa ülkelerinde de önemli ölçüde Türk nüfusu bulunmaktadır. Bu nüfusun önemli bir kısmı, yaşadığı ülkenin vatandaşıdır. Ayrıca Avrupa Birliği’nin yeni üyelerinden Romanya’da, özellikle de Bulgaristan’da bu ülkelerin vatandaşı olarak çok sayıda Türk yaşamaktadır. Makedonya, Kosova gibi diğer ülkelerdeki yerleşik Türklerle birlikte bütün Avrupa kıtasındaki Türk nüfusun 7 milyonu aştığı düşünülmektedir. Avrupa’daki bu nüfusun tamamının dili Türkçedir. Bu ülkelerde Türkler tarafından yayımlanan gazeteler, dergiler, kitle iletişim araçları Türkçeyi kullanmaktadır.

Çeşitli devirlerde Arabistan yarımadasındaki ve Kuzey Afrika’daki ülkelere; Güney ve Kuzey Amerika kıtasında başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelere ve Avustralya’ya yerleşen konuşurları sayesinde, bugün Türk dili dünyanın dört bir köşesinde yaşayan, konuşulan, kullanılan dil konumuna ulaşmıştır. Uydudan yapılan radyo ve televizyon yayınları, ağ evresinde yayıncılık, yurt dışında da yayımlanan gazetelerimiz ve dergilerimiz, öğretim kurumları ve kurslar aracılığıyla bugün Türk dili yeryüzünde etkin bir biçimde işlevini sürdüren dil konumuna ulaşmıştır.

Bugünün dünya siyasi haritasına bakıldığında farklı yönetimler altında ama sınırdaş ülkelerde yaşayan ve birbirine çok benzer dilleri konuşan Türk soylu halkların dil benzerliğinin yanı sıra çok büyük ölçüde kültür benzerlikleri gösterdiği bilinen bir gerçektir. Anadolu’daki bir halk türküsü Balkanlarda, Orta Doğu’da, Kafkaslarda hatta Orta Asya’da bilinmekte, dinlenmekte ve söylenmektedir. Türk mutfağının sevilen yemeği mantı, boyutları ve adı değişse de Sibirya’dan Çin’e, Orta Asya’dan Anadolu’ya ortak özellikler gösterir. Nasrettin Hoca’nın ünü ve fıkraları Türk soylu halklar arasında yayıldığı gibi, aynı topraklarda komşu uluslararasında da yaygınlaşmıştır. Ancak Türk dili konuşurları arasında en dikkat çekici benzerlik söz varlığında ve biçim özelliklerinde kendisini göstermektedir.

Dünya da birçok ülkede bağımsız olarak yürütülen akademik Türkoloji çalışmalarının sonuçlarına göre, bu Türk yazı dilleri, sözlük bilimi ölçeklerine göre sıralanan söz varlığı verilerine göre birbirinin ses dengi hâlindeki sözlere sahiptir. Hiçbiri yabancı dillerden alıntı olmayan temel söz varlığı sayesinde Türk toplulukları araya bir başka iletişim aracı koymadan kendi dilleri aracılığıyla birbirleriyle anlaşabilmektedir.

Bütün bu yazı dillerinde ve lehçelerde sayı adları, zamirler, fiiller ortaktır. Atlas Okyanusu kıyılarından Çin’in içlerine kadar uzanan topraklarda 220 milyon insan bir, iki, üç, dört/tört, beş, altı, yedi/yeddi/ceti, sekiz, dokuz/tokuz, on diyerek saymaktadır. Birkaç sayı adındaki küçük ses değişikliği dışında bütün sayı adları tam bir ortaklık gösterir. Lehçeler arasındaki bu ses farklılıkları genel farklılıklardır ve düzenli olarak diğer sözlerde de görülürler.

Türk lehçelerinde fiillerde de büyük ölçüde ortaklık olduğu bilinmektedir. Varolan örneklerin yanı sıra,[5] Türk yazı dillerinin sözleri, birbirinden kimileyin tek bir sesin değişkenliği ile ayrılmaktadır. Türk dilinin bu kollarının bağımsız sınırlara sahip ülkelerde yazı dilleri olarak kullanılması, onları birbirinden bağımsız olmayan diller halinde kabul etmemize imkân verir.

Bu dillerin söz dizimi de aynı yapılık özelliği göstermektedir. Tamlamada tamlayan daima tamlanandan önce gelmektedir. Cümlede ögelerin dizilişi de:

özne + tümleçler + yüklem

biçimindedir. Gagavuzca ve Karayca gibi az sayıda lehçe dışında bütün Türk lehçelerinde söz dizimi benzerliği kendini göstermektedir.

Türk dillerinin sınıflandırılması

"Ağızlar, yazı dilinin bozulmuş bir şekli değil, onun yanında, fakat ondan bağımsız olarak yaşayan ve nesiller boyu devam edegelen dil değerleridir."[6] "Bugün Anadolu’nun birçok yer, köy, oba, dağ, ırmak ve saire adları, Türk boy, uruğ ve soylarına izafe edildiklerinden bu eski Türk hatıralarını muhafaza ettikleri gibi, eski gelenek ve görenekler de silinip ortadan kalkmamıştır. Hele şive ve ağız malzemesi bakımından, Türk kabilelerin, Türk uruğlarının ve sairenin, Türk dili tarihinde unutulmaz hizmetleri vardır."[7]

Sınıflandırma sorunları

Dillerin benzerliğinden ve tarihte birbirlerinden çok etkileşmiş olmalarından dolayı, Türk dil grubunun sınıflandırılması kolay değildir. Ayrıca Türk halklarının geçmişteki göçebe yaşam tarzı coğrafi sınırlar çizilmesini de zorlaştırır. Bu yüzden farklı sınıflandırmalara rastlamak mümkündür. Çoğu, Rus dil bilimcisi Aleksandr Samoyloviç'in 1922'de yaptığı sınıflandırmanın üzerine kurulmuştur. Dil ailelerindeki sınıflandırmaların genellikle genetik bilgilere dayanarak yapılmasına rağmen, Türk dil grubunda coğrafi dağılım daha büyük rol oynamaktadır.

Çuvaşçanın ayrımı

Çuvaşça, çoktan ölmüş eski Ön Bulgar dili ile birlikte diğer Türk dillerine daha uzak kalan Bolgarca dalını oluşturur. Bazı bilimciler, diğer Türk dillerinden farklı olduğu için Çuvaş dilini gerçek Türk dili olarak tanımazlar. Bu büyük farkın, diğer Türk dillerinden daha erken ayrılmasından kaynaklanmış olup olmayacağı sorusu henüz yanıtlanamamıştır. Bu farklardan birisi diğer Türk dillerinde sonu /-z/ ile biten sözcüklerin /-r/ ile bitmesidir:

Çuvaşca "tahar", ama Nogayca "togiz" – ("dokuz")
Çuvaşca "kör", ama Türkçe "köz"

Çuvaşça, Rusya'nın Avrupa tarafında, Moskova'nın doğusunda Çuvaşistan'da 1 milyon kişi tarafından konuşulur. Başkurtistan ve Tataristan'daki konuşucuları ile birlikte toplam 1,8 milyon konuşanı vardır. Çuvaşlar Hıristiyan-Ortodoks'tur ve Kiril alfabesi'ni kullanırlar, Çuvaşça dergiler, gazeteler, radyo ve TV programları vardır. Kendilerini kültürel ve tarihsel olarak İdil Bulgarlarının torunları olarak görürler.

Halaçcanın ayrımı

Diğer Türk dillerine en uzak kalan Halaç dilidir. Dil bilimcisi Gerhard Doerfer'in görüşüne göre Halaç, Türk dillerinin Argu grubunun son üyesidir. Türkî-i Kadim'den çok erken ayrılmış ve 13. yüzyılda İran'da, etrafı Farsça konuşanlarla çevrili kalmıştır. (Yani ETHNOLOGUE 2005'te[8][9] iddia edildiği gibi, Azerice ile yakın akrabalığı yoktur). Halaç bugün 40.000 kişi tarafından İran'ın Kom ve Akar illerinde konuşulur ve İran'daki Türk dilleri arasında en ilginçlerindendir. Diğer dillerden ayrı kalması ve Farsça'dan etkilenmesine rağmen ana dilden parçalar korumuştur. Ancak sesi Farsça'ya benzer.

Öteki ayrımlar

Türkî dillerin öteki dört grubu günümüzdeki coğrafi dağılımlarına göre değil, eski kavimlerin dağılımına göre sınıflandırılmıştır. Böylece;

  • Kıpçakça: Kuzeybatı Türk dili
  • Oğuzca: Güneybatı Türk dili
  • Uygurca: Güneydoğu Türk dili
  • Sibirya Türk dili diye ayrılırlar.

Yakutça ve Dolganca da uzun süre ayrı kalmalarından dolayı diğer Türk dillerinden farklıdır. Bu diller zamanla daha çok Tunguz ve Moğol dillerine yaklaşmışlardır, diğer dillerdeki Arapça ve Farsça sözcükler bunlarda bulunmaz.

Müslüman Türk halklarının dillerinin benzemesinde, İslam'a geçişle birlikte Arapça ve Farsçadan etkilenmiş olmalarının da payı vardır. Eski Sovyetler Birliği'nde yaşayanlar Rusça'dan da etkilenmişlerdir.

Özellikle Tanzimat döneminden sonra Türkçe, Fransızcadan pek çok terim almıştır. Bunların yanında son dönemde İngilizceden de Türkçeye pek çok sözcük girmiştir; ancak Cumhuriyet'in kurulmasından sonra Atatürk tarafından TDK'nin kurulmasıyla birlikte Türkçede öze dönüş süreci başlamıştır.

Modern dil bilimindeki sınıflandırma

En son verilere göre [10] Türkî dil grubunun sınıflandırması şu şekilde yapılır (konuşucu sayıları 2006 yılına göre verilmiştir):

Ana Türkî dil

Sınıflandırmanın kriterleri

Üstteki sınıflandırmada coğrafi dağılımın yanı sıra geleneksel dil biliminin kriterleri de dikkate alınmıştır:

  • Ogur dil grubundaki /-r/ yerine /-z/ kullanılması, bu dil grubunu diğerlerinden ayırır.
  • Sibirya-Türkî dillerini diğerlerinden farkına bir örnek: Tuvaca dilinde "adak", Yakutça "atah" diğerlerinde ise "ayak" denir. Yalnızca Halaç dilinde "hadak" denir.
  • Oğuz dil grubu diğerlerinden sonek başlatan /G/'nin eksik olmasıyla ayrılır. Örnek: "kalan" (kalmak), diğer Türkî dillerinde "kalGan"; "bulanmak", diğerlerinde "bulGanmak".
  • Sonekin sonuna eklenen /G/ güneydoğu Türkî grubunu kuzeybatı grubundan ayırır: Uygurca "taglik" ama Tatarca "tawlı" – (dağlık).

Ana dili konuşurlarına göre diller ve Türk dili

Dillerin nüfus sıralaması ana dili (birinci dil), ikinci dil, yabancı dil konuşurları bakımından birkaç ölçüt göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Ana dili, birinci dil, ikinci dil ve yabancı dil olarak konuşurlar bakımından İngilizcenin 2 milyara yaklaşan bir konuşuru olduğu kestiriminde bulunulmaktadır. Ana dili konuşurları bakımından yapılan sıralamalarda ise Çince farklı lehçeleri olmasına karşın birinci dil olma özelliğine sahiptir. Birbirinden ses, biçim ve söz varlığı özellikleri bakımından ayrılan sekiz ayrı lehçesiyle Çincenin, pek çok lehçesinin yanı sıra Urduca ile birlikte Hindustânînin tek dil kabul edildiği ve buna göre dünya da en fazla konuşuru bulunan diller sıralamasında Çincenin birinci, Hintçenin ikinci dil kabul edilmesi karşısında Türk dili de 180 milyon insan dolayında konuşuruyla sıralamada tek bir dil olarak kabul edilmelidir. Bu ölçütlerle Türk dili dünya da en fazla konuşuru bulunan diller arasında sekizinci sırada yer almaktadır.

Şekil 1: Ana dil olarak konuşurlarına göre en fazla konuşulan dünya dilleri
Çin dilleri Hindistanî diller İspanyol dili İngilizce Arapça Portekizce Bengalce Türk dili Rusça Japonca Almanca Fransızca
1.280 milyar 490 milyon 1 410 milyon 360 milyon 2 290 milyon 3 220 milyon 5 210 milyon 180 milyon 3 150 milyon 125 milyon 120 milyon 110 milyon 4

1 (Bütün lehçeleriyle ve Urduca ile birlikte)
2 (Tüm İngiliz Milletler Topluluğu üyelerindekiler ile birlikte)
3 (Tüm lehçeleriyle birlikte)
4 (Tüm Frankofon üyelerindekiler ile birlikte)
5 (Brezilya ve tüm bağımlı ve diğer eski sömürgelerdekiler ile birlikte)

Not-1: Yukarıda "Ana Dili Konuşurlarına Göre Diller ve Türk Dili" alt başlığı içinde yer alan sayısal veriler 25 Ağustos 2013 tarihi itibarıyla İngilizce Vikipedi'de ilgili maddelerden elde edilen verilerle güncellenmiştir.
Not-2: Şekil-1'deki veriler sadece ana dil konuşuru olarak girilmiştir.

Dünyada Türk dilinin öğretimi

Ana dili konuşurları dışında Türk dili lehçelerinin birinci dil, ikinci dil veya yabancı dil konuşurları da bulunmaktadır. Özellikle Türkçenin pek çok ülkede konuşuru olduğu saptanmıştır. Ethnologue verilerine göre Türkiye Cumhuriyeti dışında 34 ülkede Türkçe konuşucusu bulunmaktadır. Konuşur nüfusunun yanı sıra Sovyetler Birliği’nin dağılması, Körfez Savaşı gibi yakın tarihte yaşadığımız olaylar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgesinde ve dünya daki önemini artırmış, Türkiye çekim merkezi hâline gelmiştir. Bu gelişmeler, Türkçenin Türk cumhuriyetlerinde ve diğer ülkelerde öğretimi konusunda çeşitli aşamalardaki yeni öğretim kurumlarının, üniversitelerde yeni bölümlerin kurulmasını ve özel dershanelerde kursların açılmasını sağlamıştır.

Ülkelerdeki Türk nüfusun yoğunluğuna ve talebe göre ortaöğretim kurumlarında Türkçenin öğretildiği seksen yedi ülke bulunmaktadır. En az bir ortaöğretim kurumunda Türkçenin öğretildiği bu ülkeler şunlardır: ABD, Afganistan, Almanya, Angola, Arjantin, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş, Belçika, Benin, Bosna-Hersek, Brezilya, Bulgaristan, Burkina-Faso, Burma, Çad, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Ekvator Ginesi, Endonezya, Etyopya, Fas, Fildişi Sahili, Filipinler, Fransa, Gabon, Gana, Gine, Güney Afrika Cumhuriyeti, Güney Kore, Gürcistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, Japonya, Kamboçya, Kamerun, Kanada, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kosova, Laos, Letonya, Liberya, Litvanya, Macaristan, Madagaskar, Makedonya, Malavi, Maldiv Adaları, Malezya, Mali, Meksika, Moğolistan, Moldova, Moritanya, Mozambik, Nepal, Nijer, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Pakistan, Papua Yeni Gine, Polonya, Romanya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Sri Lanka, Sudan, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tanzanya, Tayland, Tayvan, Togo, Türkmenistan, Uganda, Ukrayna, Ürdün, Vietnam, Yemen

Bazı ülkelerde ortaöğretim kurumlarında Türkçenin öğretilmesinin yanı sıra özel kurslarda da talebe göre Türkçe öğretilmektedir. Kurslarda Türkçe öğretilen kırk altı ülke saptanmıştır. Bu ülkeler şunlardır: ABD, Almanya, Belçika, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kırgızistan, Kolombiya, Letonya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Makedonya, Malta, Meksika, Mısır, Moğolistan, Norveç, Peru, Polonya, Portekiz, Rusya, Singapur, Slovakya, Slovenya, Şili, Türkmenistan, Vietnam, Yunanistan

Dokuz ülkede Türkçe öğretimin yapıldığı üniversite bulunmaktadır. Bu ülkeler şunlardır: Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Romanya, Türkmenistan

Bünyesinde Türkçe öğretilen, Türk dili ve edebiyatı araştırmalarının yapıldığı, Türkoloji bölümlerinin bulunduğu yirmi sekiz ülke vardır. Bu ülkeler şunladır: Almanya, Avustralya, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Endonezya, Fildişi Sahili, Gürcistan, Irak, İran, İsveç, Japonya, Kamerun, Kazakistan, Kırgızistan, Kolombiya, Kosova, Litvanya, Macaristan, Mısır, Moldova, Romanya, Rusya, Türkmenistan, Ukrayna, Venezuela, Yemen

Sonuç

Bugün Türk dili, yaklaşık 12 milyon kilometre karelik bir alanda 220 milyon nüfusun konuştuğu, yüze yakın ülkede öğretiminin yapıldığı, kökleri tarihin en eski dönemlerine kadar uzanan, 600 bini aşkın söz varlığına sahip bir dünya dilidir. Geçmişi boyunca Çinceden Farsçaya, Arapçadan Macarcaya kadar pek çok dille etkileşim içerisine girmiş olan Türk dilinin bir kolu olarak yalnızca Türkiye Türkçesinin dünya dillerine verdiği sözcüklerin sayısı 11 binin üzerindedir. Genel Türk dili olarak diğer dillere verdiğimiz sözcük sayısı ise 20 binin üzerindedir. Özellikle giyim, yiyecek, askerlik başta olmak üzere hemen her alanda çok sayıda Türk dili kökenli sözcük ile tarihte ve bugün Türk soylu halkların yaşadığı coğrafyalardaki Türk dili kökenli çok sayıda yer adı dünya dillerinde varlığını bugün de sürdürmektedir.

Dünyanın hemen her bölgesinde öğretimi yapılan, bilimsel araştırmalara konu olan, dünya dillerine katkıda bulunan Türk dili, en yaygın ve en köklü dünya dillerinden biridir.

"Dil" ve "Lehçe" tartışması

Türkiye'de Türk dilleri ailesinin adlandırılması ve bu dillerin yalnızca bir dil mi yoksa birçok diller mi oldukları hakkında farklı fikirler yaygındır. Türk Dil Kurumu, yayınlarında önceleri "Türk lehçeleri" adı benimsenmişken sonraları bu ad yanında "Türk dilleri" deyimine de yer verildiği görülmektedir. Ankara Üniversitesi Türk dillerini öteden beri "lehçe" sayar ve "Türk dilleri" deyiminden kaçınır. İstanbul Üniversitesi ise daha aşırı bir tutumla "lehçe" deyimini yalnız Çuvaşça ve Yakutça gibi öbürlerinden çok farklı iki Türk dili için kullanmakta, bu diller dışındaki bütün Türk dillerini "lehçe"nin de altında bir konuşma türü saydığı "şive" sözü ile adlandırmaktadır. Bu durumda Türk dillerinin Türkiye'deki adlandırmalarında üç ayrı görüşle karşı karşıyayız demektir:

  1. Türkiye haricinde dünya genelindeki dil biliminin, Türk Dil Kurumunun ve Hacettepe Üniversitesinde Türkolog ve Altayist Prof. Dr. Talat Tekin'nin görüşü: diller,
  2. Ankara Üniversitesi'nin görüşü: lehçeler,
  3. İstanbul Üniversitesi'nin görüşü: Çuvaşça, Yakutça ve Halaçça lehçe, diğerleri şive.

"Lehçe"nin anlamı

Dil biliminde bir konuşma türünün dil mi yoksa lehçe (diyalekt) mi olduğunu saptamak için kullanılan tek dil bilimsel ölçüt karşılıklı anlaşılabilirlik ölçütüdür. Bu ölçüt, sıradan bir kimsenin dille ilgili şu yalın yargısına dayanır: "Aynı dili" konuşan insanlar birbirlerini anlayabilirler ya da aksine birbirlerini anlamayan insanlar "ayrı diller" konuşuyorlar demektir.

Örnek: Tıvaca-Türkçe karşılaştırması

  1. Ol en baştay çortkan = O, herkesten önce (en baştan) gitti.
  2. Düün kejee bis kinoteatrga turduvus = Dün akşam (gece) biz sinemada idik (durduk).
  3. Bo nom çookta çaa üngen-dir = Bu kitap yakında çıktı.
  4. Silerde keer deeş üyem çok boldu = Size gelmek için vaktim yok.
  5. Ol deeş akşa tölep bolbas = Onun için para (akça) ödemek olmaz (yazık olur).
  6. Ol surguuldu am-daa doospaan = O, okulu henüz bitirmedi.
  7. Öörenikçiler surguulunga bardılar = Öğrenciler okula gittiler (vardılar).
  8. Nom, stoldun kırında çıdır = Kitap, masa(nın) üstünde duruyor.

Örnek: Altayca-Türkçe karşılaştırması

  1. Ol onçozınañ ozo cortop oturdı = O, herkesten önce gitti.
  2. Keçe eñirde bis kinodo bolgonıbıs = Dün akşam biz sinemada idik.
  3. Bu biçik cûkta çıkkan = Bu kitap yakında çıktı.

Örnek: Hakasça-Türkçe karşılaştırması

  1. Sírerge par kilerge miníñ mâm çoğıl = Size gelmek için vaktim yok.
  2. Anıñ üçün ahça tölirge ayastığ = Onun için para ödemek yazık (olur).
  3. Ol şkolanı am dâ tôspan = O, okulu henüz bitirmedi.

Örnek: Çuvaşça-Türkçe karşılaştırması

  1. Vĕrenekensem şkula kayrăś = Öğrenciler okula gittiler.
  2. Kĕneke sĕtel śinçe vırtať = Kitap, masa(nın) üstünde duruyor.

Yukarıdaki Çuvaşça cümleleri Türk dil bilimi öğrenimi görmemiş, Çuvaşça öğrenmemiş bir Türkün anlayamayacağı derecede farklıdır. Türkçe bilmeyen bir Çuvaşın da bu cümlelerin Türkçe karşılıklarını anlayamayacağı açıktır. O halde, Çuvaşça ile Türkçe arasındaki karşılıklı anlaşılabilirlik oranı azdır ve bunlar iki ayrı dildir. Yani yukarıda karşılaştırılan dillerin arasındaki farklılıklar "lehçe" denilebilmesi için yeterli değildir.[11]

Türk dilleri ailesi

Türk dillerinin (   ) yeryüzündeki diğer dil ailelerinin arasındaki yeri.

Toplam 40 ayrı dilden oluşan, 189 milyon ana dili olarak konuşanı ile Türk dilleri ailesi, Altay dilleri grubunda büyük farkla en büyük dil ailesini oluşturur. Yeryüzündeki bütün dil aileleri arasında yedinci büyük dil grubunu oluşturur ve önümüzdeki on yıllar içinde daha da büyüme kapasitesine sahiptir.

Yeryüzündeki büyük dil aileleri:

Türk dilleri ve anlaşılabirlik

Türk dillerini konuşanların dörtte üçü en büyük üç Türk dilinden birini kullanır:

Bir milyondan fazla konuşucusu olan diğer Türk dilleri:

  • Kazakça   16 milyon konuşucu: Kazakistan, Özbekistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya
  • Uygurca   20-25 milyon konuşucu: Çin-Sincan
  • Türkmence   8.5 milyon konuşucu: Türkmenistan, Kuzey İran
  • Kırgızca   5,2 milyon konuşucu: Kırgizistan, Kazakistan, Doğu Türkistan
  • Çuvaşça   2 milyon konuşucu: Rusyanın Avrupa kısmında
  • Başkurtça   2,5 milyon konuşucu: Başkıristan
  • Tatarca   8,8 milyon konuşucu: Merkez Rusya dan Batı Rusyaya kadar
  • Kaşkayca   1,5 milyon konuşucu: İran'ın Fars ve İsfahan ve Huzistan illerinde
  • Gagavuzca   350.000 konuşucu:Moldova Gagavuzya özerk yönetimi,Ukrayna,Romanya,Rusya
  • Tuvaca   400.000 konuşucu: Tuva özerk Cumhuriyeti,Moğolistan Sengel,Doğu Türkistan Altay,Rusya

Sayılar 8/2007 tarihli kaynaklardan alınmışdır. %5 - %10 daha yüksek sayılar gösteren kaynaklar bulmak da mümkündür.

Türk dillerini konuşanların sayısı birbirini anlayabilen dillerden oluşan gruplara ayrıldığında böyle bir paylaşım ortaya çıkmaktadır.

Neredeyse tüm Türk dillerinin sesbilim, sözdizim ve şekil bilgisi aynıdır. Yalnızca Çuvaşça, Halaçça ve Yakutça ile Dolganca gibi Sibirya Türk dilleri bu noktalarda farklıdır. Bunun yanında komşu ülkelerin sınırlarında kaynaşmadan ileri gelen ve bazen dil gruplarının sınırlarını da aşan lehçeler bulunur.

Türk dillerini birbirlerini anlayabilen dillerden oluşan gruplara ayrılır. En büyük grup Türkçe, Azerice ve Türkmence'yi içine alan Oğuz grubudur. Diğer gruplar, Uygur, Kıpçak, Ogur, Sibirya ve Argu gruplarıdır. Aynı grubun içinde yer alan dillerin arasındaki fark bir lehçe farkı kadardır, ancak iki farklı gruba ait dilin arasında anlaşabilirliği zorlaştıran ya da imkânsız kılan gramer farkları vardır. Buna rağmen tüm dillerde neredeyse hep aynı kalan birçok sözcük vardır:

Eski Türkçe Türkçe Azerice Türkmence Tatarca Kazakça Özbekçe Uygurca Tuvaca Başkurtça
ana ana ana ene ana ana ona ana ava äsä
burun burun burun burun borın murιn burun burun dumçuk tanau (w=u)
qol kol qol gol qul qol qo‘l qol hol qul
yol yol yol ýol yul jol yo‘l yol oruk yul
semiz semiz semiz semiz simez semiz semiz semiz semis himeź
topraq toprak torpaq topraq tufraq topıraq tuproq tupraq dovurak tupraq
qan kan qan gan qan qan qon qan han qan
kül kül kül kül köl kül kul kül hül köl
sub su su suw su suw suv su sug hıu (w=u)
aq ak ak aq aq oq aq ak aq
qara kara qara gara qara qara qora qara kara qara
qızıl kızıl qızıl qyzyl qızıl qızıl qizil qizil kızıl qıźıl
kök gök göy gök kük kök ko‘k kök kök kük

(Daha fazla örnek için buraya bakınız: söz varlığı karşılaştırması)

Tükenmek üzere olan Türk dilleri/lehçeleri

Bazı diller yalnızca birkaç yaşlı kişi tarafından konuşulmaktadır ve yok olma yolundadırlar. Kaybolmak üzere olan diller şunlardır:

Yalnızca birkaç bin konuşanı kalmış olanlar:

Diğer Türk dilleri böyle bir yok olma tehlikesi taşımıyor ve büyük Türk dillerinin konuşucu sayısı giderek artmaktadır.

Resmî durum

Türkçe, Azerice, Türkmence, Kazakça, Kırgızca ve Özbekçe, ülkelerinin ulusal dilidir. Bunun yanında bazı özerk Türk cumhuriyetlerinde ve Türk bölgelerinde resmi dil olarak geçenler vardır: Çuvaşça, Kumıkça, Karaçay-Balkarca, Tatarca, Başkırca, Yakutça, Hakasça, Tuva, Altayca ve Çin'de Uygurca.

Türk dilleri Avrupa'nın ve Asya'nın otuz ülkesinde konuşulur. Çizelge alt gruplara ayrılmıştır ve sayılar yalnızca ana dili olarak konuşanları göstermektedir.

Grup ve dilleri Konuşanların
sayısı
Konuşulduğu ülkeler
OGUR ya da BOLGAR grubu
Çuvaşça 2 milyon Rusya (Çuvaşistan) 2 milyon, Kazakistan 22.000
KIPÇAK grubu
Karaimce ölmek üzere Litvanya 20, Ukrayna <10, Polonya <10
Kumukça 420.000 Rusya (Dağıstan)
Karaçay-Balkarca 300.000 Rusya (Karaçay-Çerkez, Kabardey-Balkar)
Kırım Tatarcası 500.000 Ukrayna 200.000, Özbekistan 190.000, Kırgızistan 40.000, Türkiye (belirsiz)
Tatarca 8.8 milyon Rusya 5.800.000 Özbekistan 470.000, Kazakistan 330.000, Kırgızistan 70.000,
Tacikistan 80.000, Türkmenistan 50.000, Ukrayna 90.000, Azerbaycan 30.000
etnik olarak Tatarlar: 6,6 milyon
Başkurtça 2.5 milyon Rusya 1,8 milyon, Özbekistan 35.000, Kazakistan 20.000
Nogayca 70.000 Rusya (Kuzeykafkas)
Karakalpakça 400.000 Özbekistan
Kazakça 16 milyon Kazakistan 11,7 milyon, Çin 700,000, Özbekistan 800.000, Rusya 650.000, Moğolistan 100.000, Türkiye 30.000
Kırgızca 5.5 milyon Kırgızistan 4.5 milyon, Özbekistan 200.000, Çin 200.000, Türkiye 5.000
OĞUZ grubu
Türkçe 83 milyon Türkiye 72.5 milyon, Balkanlar 1 milyon-1.5 milyon, Irak 600.000-3.000.000, Kıbrıs 280.000, Rusya 100.000,
Almanya 2,8 milyon-3.5 milyon, Batı Avrupa 2.000.000, Suriye 200,000-1.5 milyon
Gagavuzca 300.000 Moldavya 170.000, Balkanlar 50.000, Ukrayna 20.000, Bulgaristan 10.000,Rusya
Azerbaycanca 41 milyon İran 30 milyon, Azerbaycan 9 milyon, Türkiye 500.000, Rusya 2 milyon,
Gürcistan 500.000
Türkmence 7.5 milyon Türkmenistan 4,8 milyon, İran 2 milyon, Afganistan 750.000, Irak 250.000, Özbekistan 250.000
Ahıska Türkçesi (Eski Türkçe) 500-600 bin Türkiye 100 bin, ABD 10 bin, Gürcistan 1000, Rusya 100 bin, Özbekistan 15 bin, Ukrayna 7 bin, Azerbaycan 38 bin, Kazakistan 110 bin, Kırgızistan 40 bin
Horasan Türkçesi 400.000[kaynak belirtilmeli] İran ( Horasan ili)
Kaşgayca 1.5 milyon[kaynak belirtilmeli] İran (Fars, Kuzistan illeri)
Aynallu 7.000 İran (Markazi, Ardebil ve Zanjan illeri)
Afşarca 300.000 Afganistan (Kabul, Herat), Kuzeydoğu İran
Salarca 55.000 Çin (Qinghay ve Gansu illeri)
UYGUR grubu
Özbekçe 28 milyon-30 milyon Özbekistan 25 milyon, Afganistan 2,5 milyon, Tacikistan 1 milyon, Kırgızistan 750.000,
Kazakistan 400.000, Türkmenistan 300.000, Türkiye 50.000
Uygurca 20 milyon (Doğu Türkistan) Çin 20 milyon, Kırgızistan 200.000, Kazakistan 200.000, Türkiye 20.000
Yugurca 5.000 Çin (Gansu ili)
Ayni (Türk dili) (Japon kavimi Aynu ile ilgisi yoktur) 7.000 Çin (Sincan Uygur Özerk Bölgesi)
SİBİRYA grubu
Yakutça 456.000 Rusya (Yakutistan Özerk Bölgesi)
Dolganca 5.000 Rusya (Taymir Özerk Bölgesi)
Tuvaca 350.000 313 940 Rusya[12][13] , 31 823 Moğolistan[14][15], 4 000 Çin
Tofaca Konuşulmuyor † Rusya (Tuva Özerk Bölgesi)
Hakasça 65.000 Rusya (Hakasya Özerk Bölgesi)
Altayca 75.000 Rusya, Altay Özerk Bölgesi)
Şorca 10.000 Rusya, (Altay Özerk Bölgesi, Kemerovo)
Çulımca 44[16] Rusya, Krasnoyarsk Krayı)
ARGU grubu
Halaçça 42.000 İran (merkez il, Kom ve Arak arasında)
Toplam - 167,000,000[17]

Ulusal diller

Türkçe, Azerice, Türkmence, Kazakça, Kırgızca ve Özbekçe, ülkelerinin ulusal dilidir. Bunun yanında bazı özerk Türkî cumhuriyetlerinde ve bölgelerinde resmi dil olarak geçenler vardır: Çuvaşça, Kumıkça, Karaçay-Balkarca, Tatarca, Başkurtça, Yakutça, Hakasça, Tuva, Altayca ve Çin'de Uygurca.

Türk yazı dilleri söz varlığı karşılaştırması

Ana maddede yer alan bazı çizelgelerde, önemli sözcükler farklı Türk dillerinde karşılaştırılmıştır; böylece Çuvaşçanın ve Yakutçanın farklılığını ve diğerlerinin birbirine yakınlığını görmemizi sağlar. Bazı sözcüklerin tabloda eksik olması, o dilde o sözcüğün varolmadığı anlamına gelmez. Bazı dillerde bazı sözcükler farklı etimolojik kökten gelirler ve bu yüzden karşılaştırılması anlamlı değildir. (bakınız: söz varlığı karşılaştırması)

Kullanılmış olan alfabeler

  • En eski Türk yazıları Orhun-Yenisey runlarıdır. Bunların çoğu 7. ve 8. yüzyıldan kalmadır. Bu yazı, eski Germen runlarına benzediği için Run olarak adlandırılır; ama aralarında akrabalık yoktur. Sadece biçim ilişkisi vardır.
  • Asıl yazı geleneği 10. yüzyılın sonlarında ve 11. yüzyılın başlarında Güneydoğu Türk halklarında, Karahanlılar döneminde, Türkî-i Kadimin bir lehçesi olan Karlukça ile gelişir.
  • Güneybatı Türk dillerinin yazıya alınması, 10. ve 11. yüzyılda Selçuklu dili ile başlar. Kardeş diller olan Eski Osmanlıca ve Eski Azeri dillerinden günümüz Türkçe ve Azerice gelişmiştir.
  • 14. yüzyılın Harezm Türkçesi de Güneybatı Türk dillerine mensuptur. Bu dilden günümüz Horasanca ve Türkmence gelişmiştir.
  • Kuzeybatı Türkî dillerine ait en eski belgeler, Kumanca dili ile yazılmış olan Codex Cumanicus'dur ve 14. yüzyıldan kalmadır. Bu dilin günümüzdeki torunları Tatarca ve Başkırcadır.
  • İdil Bulgarları dilinde yazılmış en eski yazılar 13. ve 14. yüzyıldan kalmadır. Bu dilden ya da buna yakın bir dilden Çuvaş dili gelişmiştir.
  • Güneydoğu Türk dillerinden olan Çağatayca yazıların 15. yüzyıla dayanan örnekleri bulunmuştur. Çağatayca, günümüz Uygurca ve Özbekçe'sinin temelini oluşturur.

Türk dillerinin yazılışları

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Gordon, Raymond G., Jr. (ed.) (2005). "Ethnologue: Languages of the World, Fifteenth edition. Language Family Trees - Altaic". 9 Ocak 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2007-03-18. 
  2. ^ Fritz Hommel, Zwei hundert sumero-türkische wortvergleichungen, 1915
  3. ^ Osman Nedim Tuna, Sümer ve Türk Dillerinin Tarihî İlgisi ve Türk Dilinin Yaşı Meselesi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1997, s. 49. ISBN 975-16-0249-1
  4. ^ Ahmet Bican Ercilasun, Başlangıçtan Günümüze Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları, Ankara 2010, kitap sonu ISBN 978-975-338-589-3
  5. ^ Akalın, Şükrü Halûk, Prof.Dr. "Türk Dili: Dünya Dili" (PDF). 28 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 06 Ekim 2011.  Bilinmeyen parametre |yayımlayan= görmezden gelindi (yardım); Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım)
  6. ^ Liyons, 1968: 35
  7. ^ Caferoğlu, 1947: 79
  8. ^ "Khalaj, Turkic" (İngilizce). SIL International, ethnologue.com. 1 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2013. 
  9. ^ "Khalaj, Turkic in the Language Cloud". SIL International, ethnologue.com. 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  10. ^ Johanson, Lars & Csató, Éva Ágnes, (eds.) (1998). The Turkic Languages. London: Routledge
  11. ^ Freedom, Bartu, Prof. Dr. "Türk Dilleri Ailesi". 28 Aralık 2014 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. 
  12. ^ Ölmez, Mehmet (Ocak 1996). "Türk Halkları ve Dilleri: (6) TUVALAR VE TUVACA" (PDF). Çağdaş TÜRK DİLİ, Sayı 95,. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TÜRKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ, turkoloji.cu.edu.tr. ss. 10-17. 28 Aralık 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2013. 
  13. ^ "Tuvaca" (Tuvaca). gov.tuva.ru. 5 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "Moğolca" (PDF). toollogo2010.mn. 2010. 25 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  15. ^ Darbaa Y., "Tıva Dugayında 99 Aytırıgga Harıılar", Abakan, 2010
  16. ^ Çulım Türkçesi yok oluyor http://www.gks.ru/free_doc/new_site/population/demo/per-itog/tab6.xls
  17. ^ "Language families statistics" (İngilizce). 1 Şubat 2016 tarihinde kaynağından (HTML) arşivlendi. 
  • "Dil" ve "Lehçe" tartışması bölümünün kaynağı Prof.Dr. Talat Tekin'in makalesi: Türk Dilleri Ailesi
  • 180 milyon - Ana dil & 200 milyon toplam ifadesinin kaynağı: Katzner, Kenneth (Mart 2002). Languages of the World, Third Edition. Routledge, an imprint of Taylor & Francis Books Ltd. ISBN 978-0-415-25004-7.
  • Demir, Nurettin, 2006. “Türkiye’de Dil-Lehçe-Şive-Ağız Tartışmaları”, Recent Changes in the Turkish Language Debate, Bilgi Üniversitesi, 3-4 Aralık 2004, İstanbul.
  • Akar, Ali, Türk Dili Tarihi, Dönem-Eser-Bibliyografya, Ötüken Yayınları, Yayın Nu: 597, 339 s., Kültür Serisi: 272, ISBN 975-437-517-8, İstanbul, 2005
  • Johanson, Lars ve Csató, Éva Ágnes: The Turkic Languages Routledge, London 1998. ISBN 0-415-08200-5.
  • Öztopçu, Kurtuluş: Dictionary of the Turkic Languages Routledge, London 1996, 1999. ISBN 0-415-14198-2.

Bibliyografya

Dış bağlantılar

Ek okumalar

  • Akhatov G. Kh. 1960. "About the stress in the language of the Siberian Tatars in connection with the stress of modern Tatar literary language" .- Sat *"Problems of Turkic and the history of Russian Oriental Studies." Kazan. (Rusça)
  • Akhatov G.Kh. 1963. "Dialect West Siberian Tatars" (monograph). Ufa. (Rusça)
  • Baskakov, N.A. 1962, 1969. "Introduction to the study of the Turkic languages. Moscow. (Rusça)
  • Boeschoten, Hendrik & Lars Johanson. 2006. Turkic languages in contact. Turcologica, Bd. 61. Wiesbaden: Harrassowitz. ISBN 3-447-05212-0
  • Clausen, Gerard. 1972. An etymological dictionary of pre-thirteenth-century Turkish. Oxford: Oxford University Press.
  • Deny, Jean et al. 1959–1964. Philologiae Turcicae Fundamenta. Wiesbaden: Harrassowitz.
  • Johanson, Lars & Éva Agnes Csató (ed.). 1998. The Turkic languages. London: Routledge. ISBN 0-415-08200-5.
  • Johanson, Lars. 1998. "The history of Turkic." In: Johanson & Csató, pp. 81–125.[1]
  • Johanson, Lars. 1998. "Turkic languages." In: Encyclopædia Britannica. CD 98. Encyclopædia Britannica Online, 5 sept. 2007.[2]
  • Menges, K. H. 1968. The Turkic languages and peoples: An introduction to Turkic studies. Wiesbaden: Harrassowitz.
  • Öztopçu, Kurtuluş. 1996. Dictionary of the Turkic languages: English, Azerbaijani, Kazakh, Kyrgyz, Tatar, Turkish, Turkmen, Uighur, Uzbek. London: Routledge. ISBN 0-415-14198-2
  • Samoilovich, A. N. 1922. Some additions to the classification of the Turkish languages. Petrograd.[3]
  • Schönig, Claus. 1997–1998. "A new attempt to classify the Turkic languages I-III." Turkic Languages 1:1.117–133, 1:2.262–277, 2:1.130–151.
  • Starostin, Sergei A., Anna V. Dybo, and Oleg A. Mudrak. 2003. Etymological Dictionary of the Altaic Languages. Leiden: Brill. ISBN 90-04-13153-1
  • Voegelin, C.F. & F.M. Voegelin. 1977. Classification and index of the World's languages. New York: Elsevier.

Dinlenebilir örnekler

Dil Dinlenebilir örnekler
Azerice Z.Xanbabayeva - Azerbaycan
Türkmence Çınar Övezowa -Dinle
Özbekçe Şahzoda - Kelasan

Oybek ve Nigora - Sen uçun

Uygurca Şahrizoda - Oynasun

Gul Yaru -Ala şapka

Kazakça NNBek -Kızdar ay
Başkırca Zemfira - Qayda
Kırgızca -Jalgan (Yalan), = Saparbek Isakov - Tutamas
Tatarca TNV - Tatar tarixı
Karakalpakça Nargiza -Sensiz
Nogayca Nogay Orda
Yakutça SakaTV
Tuvaca Tuva Şamanları
Çuvaşça Bir çuvaş çocuk Amarelis çiçeğini tanıtıyor