Penahali Han: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Çalıştay (mesaj | katkılar)
Çalıştay (mesaj | katkılar)
42. satır: 42. satır:
[[Category:Karabakh Khanate]]
[[Category:Karabakh Khanate]]
[[Category:Khans]]
[[Category:Khans]]
[[Kategori:1693 doğumlular]]

Sayfanın 15.34, 23 Nisan 2016 tarihindeki hâli

Penah Ali Han (d. 1693, Terter; ö. 1761, Şiraz | Azerbaycan Türkçesi: Pənahəli xan), 1693'te Azerbaycan'ın Terter ilinde doğan Karabağ Hanlığı'nın kurucusu ve ilk hanıdır.[1][2]

Penah Ali Han'ın Azerbaycan Ulusal Tarih Müzesi'ndeki kabri.

Yaşamı

Karabağ Hanlığı'nın kurucusudur. Ülkenin soylu ailelerinden Cevanşir uruğuna mensup bir ailenin çocuğu olarak Karabağ'ın Alakargu köyünde dünyaya gelmiştir. Babası, İbrahim Halil Ağa'dır.

Gençliği

Genç yaşlarında, Afşar komutanı Nadir Şah Afşar'ın yanında, ordu hizmetine girmiştir. Nadir Şah'ın yanındayken, devletle ilgili incelikleri öğrenmeye başlamıştır. Muğan Kurultayı'nda Nadir Şah'ın aleyhine oy verince, Nadir Şah tarafından Horasan'a sürgün edilmiştir.[3] Penah Ali, buna rağmen kendisine bağlı kişilerle geri dönmüş ve bir süre Karabağ Dağlarında, bir süre ise Şeki'de gizlenmiştir.

Han olması

1747'de Nadir Şah'ın ölümünden sonra, Azerbaycan'da Gence, Şirvan, Şəki, Kuba, Bak vb. birçok hanlık ortaya çıkmıştır. Bu durumda, Karabağ'daki egemenliğin merkezileşmesine karşı çıkan beylerle yaptığı mücadele sonucunda Karabağ Hanlığı'nı kurmuştur. Onun kurduğu bu hanlığı, Adil Şah tanıdığını açıklamıştır.[3] Böylelikle, 1551'de kurulan Karabağ Beylerbeyliği, Karabağ ve Gence olmak üzere iki hanlığa bölünmüş, Karabağ hanlığında egemenlik Kaçar Hanedanı'ndan Cavanşirlere geçmiştir. Gence'de ise Kaçarlar egemenliklerini devam ettirmiştir. Ancak, Şah Abbas ve Nadir Şah dönemlerinden beri Karabağ bölgesindeki gücünü koruyan Kaçar Hanedanı, Karabağ üzerindeki haklarından vazgeçmek istememiştir.

İlk yılları

Penah Ali, 1748'de kendi hanlığının başkentini geçici bir süre için Bayat Kalesi'ne taşımıştır. Bölgedeki dengeleri değiştirmek için bir fırsat kollayan Hacı Çelebi bu durumdan rahatsız olmuştur. Şamahı hanı ile henüz ittifak kurmamış olan Penah Ali'nin başkenti Bayat Kalesi'ni Hacı Çelebi kuşatmıştır. Kuşatma başarılı olmamış ve Hacı Çelebi ordusuyla birlikte geri çekilmiştir. Tarihçi Mirza Cemal'e göre, Hacı Çelebi geri dönerken: ""Penah Han evvel saf gümüş idi, biz geldik, onu dövdük ve sikkeye çevirdik."[3]

Daha sonra Penah Ali şimdiki Ağdam yakınlarında kendisine yeni bir başkent inşa etmeye başlamıştır. Bunun için Şahbulak civarında, Şahbulak Kalesi'ni yaptırmıştır. Bu hamleden sonra, gitgide yayılmacı bir politika izleyen Penah Ali diğer hanlıkların topraklarına seferler düzenlemeye başlamıştır. Gence, Erivan ve Tebriz hanları, onunla iyi ilişkiler geliştirme gayreti içerisinde olmuştur.

Penah Han, hanlığını genişletebilmek için birçok plan kurmuştur ama bunları gerçekleştirmek için aile ve mal varlığını koruyabileceği bir yere ihtiyaç duymaktaydı. Bunları dikkate alan Penah Han, üçüncü başkenti için tamamen geçilmez, sarp bir yer belirlemiştir. Kale için bu yerin seçilmesinde çeşitli ülkelerden gelmiş uzmanlardan görüş alınmıştır. 1750 yılında kayalıklarla çevrili sık bir orman alanında Penah Han'ın şerefine Penahabad adı verilen, sonradan ise Şuşa denilen kale şehrinin temeli atılmıştır. Kalenin duvarlarını örmek ve kalenin içerisine bir şehir kurmak amacıyla Azerbaycan'ın her yerinden buraya mimarlar ve inşaatçılar getirilmiştir. Bu yeni şehrin gelişmesi için, çevre köylerin nüfusu yeni başkente aktarılmıştır. Şehre; saray, camiler, hamamlar ve darphane kurulmuştur. Kurulan bu darphanede, Karabağ Hanlığı'nın "Penahabadi" denilen sikkesi kestirilmiştir. Bu paralar Azerbaycan'ın tüm hanlıklarında, İran'daki başka paralarla birlikte işlek idi.

İran'la ilişkiler

Penah Ali'nin egemenlik döneminde, İran'da ve Güney Azerbaycan'da Afşar, Kaçar ve Zend boylarının temsilcileri arasında gergin bir iktidar mücadelesi bulunmaktaydı. Bu mücadelede Muhammed Hasan Kaçar Han, rakiplerine göre daha iyi politikalar üreterek üstünlüğünü kabul ettirmişti. O, İran coğrafyasının birçok bölümünde kontrolü ele geçirmişti. Bu yüzden Muhammed Hasan Han, kendisini şah olarak görüyor ve kendi adına para bastırıyordu. 1751 yılında Muhammed Hasan Han, ordularıyla birlikte Karabağ üzerine yürüdü. Bir ay boyunca, çok sayıda askerini Şuşa Kalesi'ne saldırı gerçekleştirmek için hazır tuttu. Ancak, Kerim Han Zend'in Muhammed Hasan Han'a karşı isyanı sonucunda, bu kuşatma fikrinden vazgeçerek geri döndü. Durumdan faydalanmak isteyen Penah Han ise, Erdebil'i işgal etti.

Bu olaydan sonra, Nadir Şah'ın generallerinden Urmiye hanı Feth Ali Han Afşar, Penah Ali'nin hanlığına son vermek için Şuşa önlerine kadar gelmiştir. Ancak 30 bin kişilik kuşatmasını kaldırarak geri dönmek zorunda kalmıştır. Feth Ali Afşar, Penah Ali'nin esirleri serbest bırakması karşılığında, kızını Penah Ali'nin oğluna vermeyi teklif etmiştir. Penah Ali bunu kabul edip esirler ile bilikte oğlunu Feth Ali Afşar ile göndermiştir. Ancak Feth Ali Afşar bu sözünü tutmamıştır.

Ölümü

Feth Ali'den oğlunun intikamını almak isteyen Penah Ali, şahlık makamı için Feth Ali'nin Kerim Han Zend ile yaptığı savaşı bekledi. Bu savaş sonunda, Feth Ali iyice zayıf düşünce; Penah Ali, Kerim Han Zend ile kurduğu ittifak ile Feth Ali'nin ordusunu büyük bir hezimete uğrattı. Böylece Penah Han'ın etki alanı daha da genişledi. Bu durumdan memnun olmayan Kerim Han, Penah Han'ın oğlu İbrahim Halil'i Karabağ'a göndererek, Penah Han'ı Şiraz'a davet etti. İstemediği hâlde bunu yapmak zorunda kalan Penah Han, 1763'te Şiraz'da öldü. Bunun üzerine Penah Han'ın oğlu İbrahim Halil, Karabağ'a vali olarak atandı.[4] 1760'da babasının yerine Karabağ tahtına oturan İbrahim Halil, hanlığı tüm Kafkasya'da önemli bir güç hâline getirdi.

Kaynakça

  1. ^ "History of Azerbaijan" Encyclopædia Britannica Online:
  2. ^ Abbas-gulu Aga Bakikhanov. Golestan-i Iram
  3. ^ a b c Qarabağnamə, Mirzə Adıgözəl bəy, 1950, s. 54
  4. ^ Tapper, Richard (1997). Frontier Nomads of Iran: A Political and Social History of the Shahsevan. Cambridge University Press. s. 114–115. ISBN 0-521-47340-3.