Efraim Elrom: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kemkhachev (mesaj | katkılar)
Kemkhachev (mesaj | katkılar)
14. satır: 14. satır:


== Kaçırılma ==
== Kaçırılma ==
Tarih [[17 Mayıs]] [[1971]]'e geldiğinde THKP-C ilk silahlı eylemini yapmıştır. Elrom'u kaçıran THKC binanın önündeki bir varile ''Amerikancı Bakanlar Kuruluna'' isimli [[Ulaş Bardakçı]] ve [[Hüseyin Cevahir (sosyalist)|Hüseyin Cevahir]] tarafından yazılan şu bildiriyi bırakmıştır<ref>{{kitap kaynağı|soyadı1=Feyizoğlu|ad1=Turhan|başlık=İki Adalı Hüseyin Cevahir-Ulaş Bardakçı|tarih=Mart 2012|yayıncı=Alfa Yayınları|isbn=978-605-106-441-3|sayfa=88|basım=1. Basım}}</ref>:
[[12 Mart Darbesi]] ardından THKP-C darbeden kaçmama ve askeri eylemleri sürdürme kararı almıştır. Aralık 1970'de kurulan THKP ve THKC normalde örgütlenme açısından küçük eylemler düzenledi. Ama yakalanan THKO üst düzey militanları [[Deniz Gezmiş]], [[Yusuf Aslan]] ve [[Hüseyin İnan]]'ın serbest bırakılması için THKC gerillaları [[Ulaş Bardakçı]], [[Hüseyin Cevahir]], [[Mahir Çayan]], [[Necmi Demir]], [[Oktay Etiman]] ve [[Ziya Yılmaz]], [[17 Mayıs]] [[1971]]'de kuruluş eylemi sayılan [[Efraim Elrom]]'u kaçırdı.<ref>{{web kaynağı|başlık=44 yıl önce öldürülen İsrail Büyükelçisi Elrom kim çıktı|url=http://odatv.com/44-yil-once-oldurulen-israil-buyukelcisi-elrom-kim-cikti-3110151200.html|website=Oda TV}}</ref> Eyleme ise "''1 Mayıs Harekâtı''" ismini verdi. İsimin kaynağı ise normalde eylemin 1 Mayısta düzenlenmesi şeklinde planlanmasından dolayıdır. Ama eylem teknik aksaklıklardan dolayı 2 hafta ertelenmiştir. Kaçırılma eyleminden sonra THKC, İsrail Başkonsolosluğu önündeki bir varile ''Amerikancı Bakanlar Kurulu'na'' isimli bildiriyi bıraktı. Bildiri şöyledir:<ref>{{kitap kaynağı|soyadı1=Feyizoğlu|ad1=Turhan|başlık=İki Adalı Hüseyin Cevahir-Ulaş Bardakçı|tarih=Mart 2012|yayıncı=Alfa Yayınları|isbn=978-605-106-441-3|sayfa=88|basım=1. Basım}}</ref>

{{Alıntı|''17.5.1971<br>Saat: 17.00<br>Amerikancı Bakanlar Kurulu'na<br>Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi, 1 MAYIS HAREKÂTI'nda, Ortadoğu halklarının baş düşmanı Amerikan Emperyalizminin maşası [[Siyonizm|Siyonist]] [[İsrail]]'in Türkiye Başkonsolosu olan ve de ülkemizdeki Siyonist hareketlerin organizasyonunda önemli rolü olan [[Efraim Elrom]]'u kaçırmıştır.<br>Efraim Elrom'un hayatına karşılık, derhal şu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:''
{{Alıntı|''17.5.1971<br>Saat: 17.00<br>Amerikancı Bakanlar Kurulu'na<br>Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi, 1 MAYIS HAREKÂTI'nda, Ortadoğu halklarının baş düşmanı Amerikan Emperyalizminin maşası [[Siyonizm|Siyonist]] [[İsrail]]'in Türkiye Başkonsolosu olan ve de ülkemizdeki Siyonist hareketlerin organizasyonunda önemli rolü olan [[Efraim Elrom]]'u kaçırmıştır.<br>Efraim Elrom'un hayatına karşılık, derhal şu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:''
:''1. Tutuklu bulunan bütün devrimcilerin derhal serbest bırakılması (Yer sonra bildirilecektir),''
:''1. Tutuklu bulunan bütün devrimcilerin derhal serbest bırakılması (Yer sonra bildirilecektir),''
20. satır: 21. satır:
:''3. Mühlet doluncaya kadar polisin ve diğer zabıtanın hiçbir takibe girişmemesi ve aleyhte propaganda yayın yapılmaması.''
:''3. Mühlet doluncaya kadar polisin ve diğer zabıtanın hiçbir takibe girişmemesi ve aleyhte propaganda yayın yapılmaması.''
''Mühlet bu ültimatomun verildiği tarihten itibaren 3 gündür. Şartlar yerine getirilmezse derhal Efraim Elrom kurşuna dizilecektir. (Mühlet: 20.5.1971, saat 17.00'ye kadar.)''|Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi Merkez Komitesi}}
''Mühlet bu ültimatomun verildiği tarihten itibaren 3 gündür. Şartlar yerine getirilmezse derhal Efraim Elrom kurşuna dizilecektir. (Mühlet: 20.5.1971, saat 17.00'ye kadar.)''|Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi Merkez Komitesi}}

Olayı öğrenen dönemin başbakanı [[Nihat Erim]] yardımcısı [[Sadi Koçaş]]'a bir bildiri yazdırdı. Bildiri bizzat Sadi Koçaş tarafından saat 22:45'te radyoda okundu. Bildiri özet olarak şöyledir:
Olayı öğrenen dönemin başbakanı [[Nihat Erim]] hemen yardımcısı [[Sadi Koçaş]]'a bir bildiri yazdırdı. Bildiri bizzat Sadi Koçaş tarafından saat 22:45'te radyoda okundu.<ref>{{cite journal|title=Sadi Koçaş 12 Mart'ı Anlatıyor|journal=''Milliyet''|date=10 Mart 1978}}</ref> Bildiri özet olarak şöyledir:
# Konsolos derhal serbest bırakılmazsa örgütle (yani THKP-C) ile uzak-yakın ilişkisi olan herkes ve gençleri kışkırtanlar derhal gözaltına alınacak.
# Konsolos derhal serbest bırakılmazsa örgütle (yani THKP-C) ile uzak-yakın ilişkisi olan herkes ve gençleri kışkırtanlar derhal gözaltına alınacak.
# Kaçırılma olayına karışan ve/veya yardım edenler [[idam]] cezasıyla yargılanacak.
# Kaçırılma olayına karışan ve/veya yardım edenler [[idam]] cezasıyla yargılanacak.
# Eğer cinayet gerçekleşirde Elrom öldürülürse bu kanun geçmişe dönük olacak.
# Eğer cinayet gerçekleşirde Elrom öldürülürse bu kanun geçmişe dönük olacak.


Sıkıyönetim komutanlığı ise kaçırılma olayının ardından 16 No'lu şu bildiriyi yayımlar:<ref name=16-17bildiri>{{cite journal|title=Konsolosu serbest bırakın ve sakın silaha sarılmayın|journal=''Milliyet''|date=18 Mayıs 1971}}</ref>
[[20 Mayıs]]'a gelindiğinde THKP-C'nin verdiği süre dolmuş lakin devlet hiçbir adım atmamıştı. Devlet aynı [[Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu]]'nun dört Amerikan askerini rehin alıp sonradan bıraktığı gibi bir olay yaşanmasını bekliyordu. Ama THKP-C'de hiçbir adım atmamıştı. Bunun üzerine devlet [[22 Mayıs]] [[1971]]'de sıkı yönetim ilan etti ve Elrom'u aramaya başladı. İsteklerinin yerine getirilmemesi ve aramanın da çıkmasıyla THKP-C Elrom'u öldürdü. [[23 Nisan]] [[1971]]'de Elrom [[Nişantaşı]]'ndaki Hamarat Apartmanı'nda ölü olarak bulundu. Elleri arkadan bağlanmış ve ağzı bantlanmış olan Elrom şakağına üç kurşun sıkılarak öldürülmüştü.

{{Alıntı|''Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 16 No'lu Bildirisi:<br>Suçlulara ihtar,''
:''1-Elinizde tutuklu bulunan İsrail Başkonsolosu'nu en kısa zamanda serbest bırakın, hiçbir veçhile sakın silaha davranmayın.
:''2-Aksi takdirde er-geç ele geçecek olan suçluların tümünün aslı fail olarak yargılanacaklarını ihtar ederim.''|Faik Türün<br>Orgeneral<br>1. Ordu ve Sıkıyönetim komutanlığı}}

Sıkıyönetim, hemen ardından ise 17 no'lu şu bildiriyi yayınlar:<ref name=16-17bildiri></ref>

{{Alıntı|''Sıkıyönetim komutanlığının 17 No'lu bildirisi:''
''Sayın bölge sakinlerine,''
:''1- İstanbul, kocaeli, Sakarya ve Zonguldak illleri sıkıyönetim bölgelerinde yapılmakta olan arama ve kontrollarda güvenlik kuvvetlerine kolaylık olmak üzere, ergin çağda bulunan sayın bölge sakinlerimizin kendilerini tanıtacak bir belgeyi yanlarında bulundurmalarını,''
:''2- Genel güvenlik ve suçluların meydana çıkarılması yönünden bu ve benzeri tedbirlerin anlayışla karşılanmalarını rica ederim.''|Faik Türün<br>Orgeneral<br>1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı}}

[[20 Mayıs]]'a gelindiğinde THKP-C'nin verdiği süre dolmuş lakin devlet hiçbir adım atmamıştı. Devlet aynı [[Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu]]'nun dört Amerikan askerini rehin alıp sonradan bıraktığı gibi bir olay yaşanmasını bekliyordu. Ama THKP-C'de hiçbir adım atmamıştı. Bunun üzerine devlet [[22 Mayıs]] [[1971]]'de sıkı yönetim ilan etti ve Elrom'u aramaya başladı. [[Balyoz Harekatı]] olarak isimlendirilen bu harekatın ismi Nihat Erim'in ''Alınacak tedbirler balyoz gibi kafalarına hemen inecektir'' sözünden gelmektedir. İsteklerinin yerine getirilmemesi ve aramanın da çıkmasıyla THKP-C Elrom'u öldürdü. [[23 Nisan]] [[1971]]'de Elrom [[Nişantaşı]]'ndaki Hamarat Apartmanı'nda ölü olarak bulundu. Elleri arkadan bağlanmış ve ağzı bantlanmış olan Elrom şakağına üç kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Olaydan sonra kaçan THKC militanlarını [[Yılmaz Güney]] sakladı.<ref>{{cite web|last1=Karakaş|first1=Gökhan|title=Güney, Çayan'ı bu arabada sakladı|url=http://www.milliyet.com.tr/guney-cayan-i-bu-arabada-sakladi/gundem/gundemdetay/21.04.2013/1696320/default.htm}}</ref><ref>{{web kaynağı|başlık=Hep o sıkıntı: Yakalanmasaydım belki de Kızıldere katliamı olmazdı|url=http://www.milliyet.com.tr/-hep-o-sikinti-yakalanmasaydim-belki-de-kizildere-katliami-olmazdi-/pazar/haberdetay/20.02.2011/1354555/default.htm}}</ref>


== İnfazı gerçekleştiren kim? ==
== İnfazı gerçekleştiren kim? ==

Sayfanın 15.25, 26 Şubat 2016 tarihindeki hâli

İsrail İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom'un 17 Mayıs 1971’de Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi'nin kuruluş eylemi olması amacıyla Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevair, Mahir Çayan, Necmi Demir, Oktay Etiman ve Ziya Yılmaz tarafından kaçırılması ve de sonradan öldürülmesidir. THKP-C bu eylemde hapisteki devrimcileri kurtarmayı amaçlamıştır.

Kaçırılma

12 Mart Darbesi ardından THKP-C darbeden kaçmama ve askeri eylemleri sürdürme kararı almıştır. Aralık 1970'de kurulan THKP ve THKC normalde örgütlenme açısından küçük eylemler düzenledi. Ama yakalanan THKO üst düzey militanları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın serbest bırakılması için THKC gerillaları Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir, Mahir Çayan, Necmi Demir, Oktay Etiman ve Ziya Yılmaz, 17 Mayıs 1971'de kuruluş eylemi sayılan Efraim Elrom'u kaçırdı.[1] Eyleme ise "1 Mayıs Harekâtı" ismini verdi. İsimin kaynağı ise normalde eylemin 1 Mayısta düzenlenmesi şeklinde planlanmasından dolayıdır. Ama eylem teknik aksaklıklardan dolayı 2 hafta ertelenmiştir. Kaçırılma eyleminden sonra THKC, İsrail Başkonsolosluğu önündeki bir varile Amerikancı Bakanlar Kurulu'na isimli bildiriyi bıraktı. Bildiri şöyledir:[2]

17.5.1971
Saat: 17.00
Amerikancı Bakanlar Kurulu'na
Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi, 1 MAYIS HAREKÂTI'nda, Ortadoğu halklarının baş düşmanı Amerikan Emperyalizminin maşası Siyonist İsrail'in Türkiye Başkonsolosu olan ve de ülkemizdeki Siyonist hareketlerin organizasyonunda önemli rolü olan Efraim Elrom'u kaçırmıştır.
Efraim Elrom'un hayatına karşılık, derhal şu şartların yerine getirilmesi gerekmektedir:
1. Tutuklu bulunan bütün devrimcilerin derhal serbest bırakılması (Yer sonra bildirilecektir),
2. Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi'nin 1 No'lu bülteninin 07.30, 13.00, 19.00, ve 22.45 TRT Haber Bültenleri'nde 3 gün devamlı ve eksiksiz anons edilmesi,
3. Mühlet doluncaya kadar polisin ve diğer zabıtanın hiçbir takibe girişmemesi ve aleyhte propaganda yayın yapılmaması.

Mühlet bu ültimatomun verildiği tarihten itibaren 3 gündür. Şartlar yerine getirilmezse derhal Efraim Elrom kurşuna dizilecektir. (Mühlet: 20.5.1971, saat 17.00'ye kadar.)

—Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi Merkez Komitesi

Olayı öğrenen dönemin başbakanı Nihat Erim hemen yardımcısı Sadi Koçaş'a bir bildiri yazdırdı. Bildiri bizzat Sadi Koçaş tarafından saat 22:45'te radyoda okundu.[3] Bildiri özet olarak şöyledir:

  1. Konsolos derhal serbest bırakılmazsa örgütle (yani THKP-C) ile uzak-yakın ilişkisi olan herkes ve gençleri kışkırtanlar derhal gözaltına alınacak.
  2. Kaçırılma olayına karışan ve/veya yardım edenler idam cezasıyla yargılanacak.
  3. Eğer cinayet gerçekleşirde Elrom öldürülürse bu kanun geçmişe dönük olacak.

Sıkıyönetim komutanlığı ise kaçırılma olayının ardından 16 No'lu şu bildiriyi yayımlar:[4]

Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 16 No'lu Bildirisi:
Suçlulara ihtar,
1-Elinizde tutuklu bulunan İsrail Başkonsolosu'nu en kısa zamanda serbest bırakın, hiçbir veçhile sakın silaha davranmayın.
2-Aksi takdirde er-geç ele geçecek olan suçluların tümünün aslı fail olarak yargılanacaklarını ihtar ederim.

—Faik Türün
Orgeneral
1. Ordu ve Sıkıyönetim komutanlığı

Sıkıyönetim, hemen ardından ise 17 no'lu şu bildiriyi yayınlar:[4]

Sıkıyönetim komutanlığının 17 No'lu bildirisi:

Sayın bölge sakinlerine,

1- İstanbul, kocaeli, Sakarya ve Zonguldak illleri sıkıyönetim bölgelerinde yapılmakta olan arama ve kontrollarda güvenlik kuvvetlerine kolaylık olmak üzere, ergin çağda bulunan sayın bölge sakinlerimizin kendilerini tanıtacak bir belgeyi yanlarında bulundurmalarını,
2- Genel güvenlik ve suçluların meydana çıkarılması yönünden bu ve benzeri tedbirlerin anlayışla karşılanmalarını rica ederim.

—Faik Türün
Orgeneral
1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı

20 Mayıs'a gelindiğinde THKP-C'nin verdiği süre dolmuş lakin devlet hiçbir adım atmamıştı. Devlet aynı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun dört Amerikan askerini rehin alıp sonradan bıraktığı gibi bir olay yaşanmasını bekliyordu. Ama THKP-C'de hiçbir adım atmamıştı. Bunun üzerine devlet 22 Mayıs 1971'de sıkı yönetim ilan etti ve Elrom'u aramaya başladı. Balyoz Harekatı olarak isimlendirilen bu harekatın ismi Nihat Erim'in Alınacak tedbirler balyoz gibi kafalarına hemen inecektir sözünden gelmektedir. İsteklerinin yerine getirilmemesi ve aramanın da çıkmasıyla THKP-C Elrom'u öldürdü. 23 Nisan 1971'de Elrom Nişantaşı'ndaki Hamarat Apartmanı'nda ölü olarak bulundu. Elleri arkadan bağlanmış ve ağzı bantlanmış olan Elrom şakağına üç kurşun sıkılarak öldürülmüştü. Olaydan sonra kaçan THKC militanlarını Yılmaz Güney sakladı.[5][6]

İnfazı gerçekleştiren kim?

Efraim Elrom'u öldürenin THKP-C olduğu su götürmez. Lakin Elrom'u öldürenin hangi THKC militanı olduğu belli değildir. Maltepe'de ağır yaralı olarak ele geçirilen Mahir Çayan savcılığa verdiği ilk ifadesinde Elrom'u kendisinin öldürdüğünü söyledi. Lakin sonradan mahkemede ifadesini değiştirip ve öldüreni bilmediğini söyldi. Daha sonra ise İlyas Aydın ismini verdi. Selimiye Kışlası'nda yapılan Türkiye Halk Kurtuluş Parti ve Cephesi-1 Davası'nda jandarma Çayan'dan Bardakçı'ya verilmesi hedeflenen bir pusulayı ele geçirdi. Pusulada öldürenin İlyas olduğu söyleniyordu. Lakin aynı davada sanık olan Necati Sağır İlyas'la aynı evde kaldığını infazı radyodan birlikte öğrendiklerini söyledi. Bardakçı Necati yalan söylüyor dedi. Bir süre sonra Sağır ifadesini değiştirdi. Aynı zamanda THKP kurucularından Yusuf Küpeli İlyas'ın isminin verilmesine şaşırmıştı. İlyas Aydın THKP-C kadrosu içinde oldukça tartışılan birisidir. Zaten belli bir süre sonra THKP-C tarafından genelkurmaylığa ajanlık yaptığı yönünde suçlandı devrimci çevrelere ajan olduğu duyuruldu. İlyas'ın akıbeti tam olarak bilinmemekle birlikte Teslim Töre güçlerince yakalanıp yargılandığı ve infaz edildiği düşünülmektedir.[7]

Kaynakça

  1. ^ "44 yıl önce öldürülen İsrail Büyükelçisi Elrom kim çıktı". Oda TV. 
  2. ^ Feyizoğlu, Turhan (Mart 2012). İki Adalı Hüseyin Cevahir-Ulaş Bardakçı (1. Basım bas.). Alfa Yayınları. s. 88. ISBN 978-605-106-441-3. 
  3. ^ "Sadi Koçaş 12 Mart'ı Anlatıyor". Milliyet. 10 Mart 1978. 
  4. ^ a b "Konsolosu serbest bırakın ve sakın silaha sarılmayın". Milliyet. 18 Mayıs 1971. 
  5. ^ Karakaş, Gökhan. "Güney, Çayan'ı bu arabada sakladı". 
  6. ^ "Hep o sıkıntı: Yakalanmasaydım belki de Kızıldere katliamı olmazdı". 
  7. ^ "THKP-C'nin kayıp halkası: Yüzbaşı İlyas Aydın". 18 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Referans alınanlar

12 Mart İtilalin Pençesinde Demokrasi Belgeseli

Dış bağlantılar