Galen: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
35. satır: 35. satır:


== Çalışmaları ==
== Çalışmaları ==

[[File:Pergameni De Hippocratis et Platonis V00034 00000006.tif|thumb|''Pergameni De Hippocratis et Platonis decretis'']]
Zamanın tıp bilimine tamamıyla hâkim olan Galen, bu bilim dalını orijinal ilkelere göre yeniden düzenlemiştir. Galen ününü özellikle araştırma metoduyla kazandı. Galen'e göre analizler hastalıkların incelenip iyileştirilmesinin temelini oluşturur. Anatomi çalışmalarını basit yapılı hayvanlar üzerinde yapmıştır. Berberi şebeği üzerinde yaptığı incelemeler onu insan anatomisi üzerinde çalışmaya yöneltti.<ref name=ozmakas/> Kas ve kemikleri ayrıntılı inceledi. Kafa sinirlerinin yedi çiftini ve kalp kapakçıklarını tanımladı. Toplardamar ve atardamar arasındaki farkları saptadı. O devirde atardamarın hava taşıdığı düşünülüyordu. Atardamarın hava değil, kan taşıdığını göstererek 400 yıllık yanlış bir inancı yıktı. Tüm bunlara karşın kanın vücutta dolaştığını farkedemedi. İnsan sağlığının dört vücut sıvısı (kan, safra, kara safra, irinli iltihap) arasındaki dengeye bağlı olduğuna inanıyordu.
Zamanın tıp bilimine tamamıyla hâkim olan Galen, bu bilim dalını orijinal ilkelere göre yeniden düzenlemiştir. Galen ününü özellikle araştırma metoduyla kazandı. Galen'e göre analizler hastalıkların incelenip iyileştirilmesinin temelini oluşturur. Anatomi çalışmalarını basit yapılı hayvanlar üzerinde yapmıştır. Berberi şebeği üzerinde yaptığı incelemeler onu insan anatomisi üzerinde çalışmaya yöneltti.<ref name=ozmakas/> Kas ve kemikleri ayrıntılı inceledi. Kafa sinirlerinin yedi çiftini ve kalp kapakçıklarını tanımladı. Toplardamar ve atardamar arasındaki farkları saptadı. O devirde atardamarın hava taşıdığı düşünülüyordu. Atardamarın hava değil, kan taşıdığını göstererek 400 yıllık yanlış bir inancı yıktı. Tüm bunlara karşın kanın vücutta dolaştığını farkedemedi. İnsan sağlığının dört vücut sıvısı (kan, safra, kara safra, irinli iltihap) arasındaki dengeye bağlı olduğuna inanıyordu.
Öte yandan felsefe ile de uğraşan Galen'in kafasında şekillenen düşünceler yeni yeni belirmekte olan [[Hıristiyanlık]] ile bağdaşıyordu. Bu nedenle Galen'in ilmî araştırma ve tezleri kilise tarafında kabul görmüştür. Galen'in 400 yazılı eserinden günümüze 100 kadar ulaşmış, kilisenin korunmasına alındığı için hızla yayılmıştır. Ölümünden sonra arkasında, uzun bir dönem boyunca başvuru kitabı olarak kabul görmüş çok sayıda eser bıraktı.
Öte yandan felsefe ile de uğraşan Galen'in kafasında şekillenen düşünceler yeni yeni belirmekte olan [[Hıristiyanlık]] ile bağdaşıyordu. Bu nedenle Galen'in ilmî araştırma ve tezleri kilise tarafında kabul görmüştür. Galen'in 400 yazılı eserinden günümüze 100 kadar ulaşmış, kilisenin korunmasına alındığı için hızla yayılmıştır. Ölümünden sonra arkasında, uzun bir dönem boyunca başvuru kitabı olarak kabul görmüş çok sayıda eser bıraktı.


== Ayrıca bakınız ==
== Ayrıca bakınız ==

Sayfanın 11.58, 11 Kasım 2014 tarihindeki hâli

Bergamalı Galen - Galenos
Galen
Tam adıBergamalı Galen - Galenos
Doğumu129 [1]
Bergama
Ölümü216

Bergamalı Galen (Claude Galen; Yunanca Galenos, Latince Galenus, İslam dünyasındaki adıyla Calinus[1]),(129 - 216), tıp doktoru, bilimadamı, filozof.

Antik Roma'nın en önemli hekimlerindendir. Deneysel fizyolojinin kurucusu ve dünyanın ilk spor hekimi ve kabul edilmiş; Hekimlerin İmparatoru, Şeyhû’s Seyadile (hekimlerin babası) gibi ünvanlarla anılmıştır.[2] Galen’in tıbbi görüşleri “Galenizm” olarak adlandırılır ve yüzyıllar boyunca tıpta etkisini sürdürmüştür[3]. Tıbbın yanı sıra farmakoloji alanında da yeni teoriler geliştirmiştir.

Yaşamı

M.S. 129’da dünyaya geldiği düşünülür. Doğum yeri bugün Türkiye toprakları içinde bulunan Pergamon (günümüzdeki Bergama) kentidir. Babası mimar, matematikçi ve senato üyesi Aelius Nikon’dur.

İlk eğitimini babasından aldı. Kendisine geometrik ve aritmetik derslerini veren babası Nikon, onu mantık ve tıp alanlarında da eğitim görmesi için yönlendirdi. Bir söylentiye göre babası rüyasında tıp tanrısı Asklepios’u görmüş ve ondan oğlunu tıp doktoru yapması buyruğunu almıştır.[2]

Eğitimi

Galen tıp eğitimine 146-147’de Pergamon’daki sağlık merkezi Asklepion’da başladı. Burada dört yıl öğrenim gören Galen, babasının ölümünden sonra tıp bilgisini ilerletmek için seyahat etmeye başladı (150). Önce Smyrna (günümüzde İzmir)’ya gitti. Orada ünlü hekim Pelpos ve düşünür Albinus’tan ders aldı. Anatomiyi ünlü Heraclianus’tan öğrendi; hayvanlar üzerinde çalışmalar yaptı.[3]. Bunun yanı sıra birçok dil öğrenerek eserler yazmaya başladı. İskenderiye’de Stratonicus ve Aeschrion’dan ders aldı. Aristocu Midilli Adası’nda Aristo okulu ve felsefecilerle tanıştı. 157 yılında Pergamon'a geri döndü.

Gladyatörlerin başhekimi

Galen, Pergamon kentinde prestijli bir görev olan gladyatörlerin başhekimliğine atandı. 157-161 arasında sürdürdüğü bu görev sırasında gladyatörler ile seyircilerin vücut yapısını karşılaştırarak sürekli beden hareketlerinin sağlıklı yaşam için zorunlu olduğu sonucuna vardı. Bilinçli beden hareketleri ile fizyoloji ve tedavi ilişkisini kuran ilk tıp doktoru olarak bugünkü spor hekimliğine öncülük etti.[3].

161 yılında Roma’ya giden Galen, 166-169 arasındaki üç yıllık dönemde Pergamon’a dönmüş, bu dönem dışında yaşamının tamamını Roma’da geçirmiştir.[4]

Roma İmparatorluğu saray hekimi

Galen Roma’da tedavi ettiği düşünür Eudemos’un aracılığı ile başkentin ileri gelenleri ile tanıştı[2] Halk açık dersleri ile tanındı ve sarayın dikkatini çekti[4]. Doğu seferi sırasında rahatsızlanan imparator Marcus Aurelius’u peynir perhizi ile iyileştirince imparator kendisine “Romalıların imparatoru Aurelius’tan hekimlerin imparatoru Galenus’a” yazılı bir madalyon hediye etti[2].

166’da Bergama’ya dönen Galen, 168 yılında İtalya’nın kuzeyindeki bir askeri harekâtta orduya eşlik etmek için Lucius Verus ve Marcus Aurelius tarafından davet edildi. Ancak ordu, veba salgını yüzünden Roma’ya dönmek zorunda kalmıştı; bu nedenle Galen, onlara Roma’da katıldı. Kimi araştırmacılara göre Galen o yıl ani bir kararla yeniden Pergamon’a dönmüştür. Tedavisi olanaksız sandığı bir hastalıktan ötürü vücuduna acılan yaradan acı çektiği ve Pergamon’daki Asklepion’da tedavi edildiği iddia edilir.[2] 169’da İmparatorun çağrısı üzerine başkente dönen ve saray hekimliği görevine devam eden Galen, ömrünün geri kalanını Roma’da geçirdi. Marcus Aurelius ve daha sonraki imparatorlar Commodus ile Septimius Severus onun hastası oldu[1].

Tedavi çalışmalarının yanı sıra anatomi, fizyoloji, farmakoloji bilimleri ve ayrıca felsefe ile ilgilenip bu alanlarla ilgili olarak eserler yazıp dersler vermiştir. Yunanlı düşünür Menedot aleyhinde iki eser yazdığı bilinir. 191’de Roma'da çıkan yangında Aristo gibi filozoflarında da bulunduğu çoğu kişiye ait kitaplarla birlikte Galen’in pek çok eseri de yanmıştır.

216 yılında hayatını kaybettiği düşünülür.

Çalışmaları

Pergameni De Hippocratis et Platonis decretis

Zamanın tıp bilimine tamamıyla hâkim olan Galen, bu bilim dalını orijinal ilkelere göre yeniden düzenlemiştir. Galen ününü özellikle araştırma metoduyla kazandı. Galen'e göre analizler hastalıkların incelenip iyileştirilmesinin temelini oluşturur. Anatomi çalışmalarını basit yapılı hayvanlar üzerinde yapmıştır. Berberi şebeği üzerinde yaptığı incelemeler onu insan anatomisi üzerinde çalışmaya yöneltti.[3] Kas ve kemikleri ayrıntılı inceledi. Kafa sinirlerinin yedi çiftini ve kalp kapakçıklarını tanımladı. Toplardamar ve atardamar arasındaki farkları saptadı. O devirde atardamarın hava taşıdığı düşünülüyordu. Atardamarın hava değil, kan taşıdığını göstererek 400 yıllık yanlış bir inancı yıktı. Tüm bunlara karşın kanın vücutta dolaştığını farkedemedi. İnsan sağlığının dört vücut sıvısı (kan, safra, kara safra, irinli iltihap) arasındaki dengeye bağlı olduğuna inanıyordu.

Öte yandan felsefe ile de uğraşan Galen'in kafasında şekillenen düşünceler yeni yeni belirmekte olan Hıristiyanlık ile bağdaşıyordu. Bu nedenle Galen'in ilmî araştırma ve tezleri kilise tarafında kabul görmüştür. Galen'in 400 yazılı eserinden günümüze 100 kadar ulaşmış, kilisenin korunmasına alındığı için hızla yayılmıştır. Ölümünden sonra arkasında, uzun bir dönem boyunca başvuru kitabı olarak kabul görmüş çok sayıda eser bıraktı.

Ayrıca bakınız

Kaynaklar