Ön Bulgarlar: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kategori eklendi.
6. satır: 6. satır:


== Etimoloji ==
== Etimoloji ==
''Bulgar'' sözcüğünün kökeninin Türkçe olup anlamının genellikle Türkçe'nin ([[Eski Türkçe]] döneminde) '''bulga-''' (bugünkü ''bula-'' fiili “bulamak, bulaştırmak”) fiilinin '''-r''' ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuş, "karışık, karışan, karıştırılmış." olduğu düşünülmektedir.<ref>Karatay, Osman. ''In search of the lost tribe: the origins and making of the Croatian nation'', [http://books.google.co.za/books?id=h_Qu1ywX0-wC&printsec=frontcover&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q=bulgar&f=false s.24]</ref><ref>Bowersock, Glen W. & al. [http://books.google.com.tr/books?id=c788wWR_bLwC&pg=PA354&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false Late Antiquity: A Guide to the Postclassical World] s.354. Harvard University Press, 1999. ISBN 0-674-51173-5. </ref> Bir diğer varsayım ise ''bel gur'', "beş kabile/boy" anlamına geldiği yönündedir.<ref>Karatay, Osman, [http://books.google.co.za/books?id=h_Qu1ywX0-wC&printsec=frontcover&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q=bulgar&f=false s.28</ref>
''Bulgar'' sözcüğünün kökeninin Türkçe olup anlamının genellikle Türkçe'nin ([[Eski Türkçe]] döneminde) '''bulga-''' (bugünkü ''bula-'' fiili “bulamak, bulaştırmak”) fiilinin '''-r''' ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuş, "karışık, karışan, karıştırılmış.(bulanık)" olduğu düşünülmektedir.<ref>Karatay, Osman. ''In search of the lost tribe: the origins and making of the Croatian nation'', [http://books.google.co.za/books?id=h_Qu1ywX0-wC&printsec=frontcover&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q=bulgar&f=false s.24]</ref><ref>Bowersock, Glen W. & al. [http://books.google.com.tr/books?id=c788wWR_bLwC&pg=PA354&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false Late Antiquity: A Guide to the Postclassical World] s.354. Harvard University Press, 1999. ISBN 0-674-51173-5. </ref> Bir diğer varsayım ise ''bel gur'', "beş kabile/boy" anlamına geldiği yönündedir.<ref>Karatay, Osman, [http://books.google.co.za/books?id=h_Qu1ywX0-wC&printsec=frontcover&source=gbs_ge_summary_r&cad=0#v=onepage&q=bulgar&f=false s.28]</ref>


== Tarih ==
== Tarih ==

Sayfanın 00.46, 23 Nisan 2014 tarihindeki hâli

650 yılında Ön Bulgarlar Karadeniz’in kuzeyinde ilk Bulgar Hanlığını kurmuşlardı. Sonra Hazarlar tarafından mağlup edilip batıya ve kuzeye göç etmişlerdir.

Ön Bulgarlar veya Protobulgarlar, asıl kitlesini Ogur (Otuz-Ogur, On-Ogur) kitlelerinin oluşturduğu, 7. yüzyılda Kafkasların kuzeyi ve Aral gölü ile daha sonra İdil Nehri ve Tuna nehri bölgelerinde de yaşamış, Türkçe konuşan,[1][2][3][4] yarı göçebe Türk kökenli bir halk.[5][6][7] Bulgarlar; Sabir, Uz, Hazar v.b diğer Türk kökenleri halklardan kalıntıları da içlerinde barındırmakla birlikte, Fin-Ugor kökenli boyların da (Çeremiş, Mordva, Zuryaken, Voltyake) Bulgarların içinde yer aldığı bilinmektedir.[8][9] Ayrıca içlerinde Sarmat ve Alan kökenli kitlelerin de var olduğu düşünülmekte.[10][11]

Etimoloji

Bulgar sözcüğünün kökeninin Türkçe olup anlamının genellikle Türkçe'nin (Eski Türkçe döneminde) bulga- (bugünkü bula- fiili “bulamak, bulaştırmak”) fiilinin -r ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuş, "karışık, karışan, karıştırılmış.(bulanık)" olduğu düşünülmektedir.[12][13] Bir diğer varsayım ise bel gur, "beş kabile/boy" anlamına geldiği yönündedir.[14]

Tarih

Büyük Bulgar Hanlığı

Ön Bulgarlar Karadeniz’in kuzeyinde çoğunluğunu Onogurların oluşturduğu; Kutrigurlar, Utrigurlar, Sabirler, gibi birçok diğer küçük Türk ve Hun topluluğunun parçalarını da aralarına alarak 633-665 arası Magna Bulgaria (Büyük Bulgarya) da denen Büyük Bulgar Hanlığı'nı kurmuşlardır. Kurucularının adı Kobrat, Kobratos, Kuvratos şekillerinde de geçen "Kurt"tur. Anlamının "birleştiren", "halk ile devleti bir araya getiren" olduğu düşünülmektedir.[15]

560'da Avarlara yenik düşmüşler, Balkanlar ve Doğu Avrupada nüfuslarını büyük ölçüde yitirmişlerdir. Bazıları Avarlara katılıp onlarla birlikte daha da batıya göç etmişlerdir. Ön Bulgarların çoğu Karadeniz’in kuzeyinde kalmışlardır.

Bizans ile aralarında sıkı ilişkiler kurmuşlardır. Kurucularının 655'te ölümünün ardına çıkan, kağanın oğulları arasındaki taht kavgalarını fırsat bilen Hazarlar'ın baskıları sonucu parçalanmışlardır. Kubrat'ın büyük oğlu BatBayan, Onogurların ve Macarların başında, Hazarların hükümdarlığı altında yaşamaya razı olmuştur. Otuz-Ogurların çoğunluğu Kuzeye göç edip İdil Bulgarları'nı, Asparuh Han'ın emri altında güneybatıya göç eden bölüm ise 681 yılında Tuna Bulgarları'nı oluşturmuşlardır. Asparuh Han'ın devleti, Balkanlar'ın Bizans'a ait olan küçük bir kısmı dışında tüm Balkan yarımadasını içine almıştır.

Bulgarların Bizanslı hıristiyanlara karşı bir katliamını gösteren 11'nci yüzyıldan kalma resim

Ön Bulgarlar, Balkanlar'da uzun süre, mağlup ettikleri dört büyük Slav kavmi ve bazı diğer yerli kavimlerden oluşan halkın hükümdarları olmuş ama devletleri içindeki halkın karşısında aslında azınlıkta oldukları için, zamanla Slav kadınlarla evlenip, Slavca konuşmaya başlamaları ve Slav isimleri kullanmaları ile Slavların arasında eriyip gitmişlerdir.

Günümüzün tarihçileri "Ön Bulgar" ve "Bulgar" isimlerinin ayrımını 9'ncu yüzyılda Ön Bulgarların Hristiyanlığı kabul etmelerinden sonra başlatırlar. Böylece 865 yılından önceki halka Ön Bulgarlar ve bundan sonrakilere Bulgarlar denilir.

Ayrıca bugün Bulgaristan'da yaşayan büyük Türk azınlığı, Ön Bulgarlardan türemiş değillerdir. Bugünkü Bulgaristan Türkleri, özellikle Osmanlı devri ile beraber bölgede yerleşen çeşitli Türk boylarının ve balkanlara Osmanlı öncesi gelen Kuman-Kıpçak Türkleri ve Peçenek Türklerinin devamlarıdırlar.

İdil Bulgarları

Ayrıca Bakınız: İdil Bulgarları

Büyük Bulgar Hanlığı'nın yıkılışının ardına İtil-Çolman bölgesine yerleşip devlet kurmuş, çoğunluğunu Otuz-Ogurların oluşturduğu Bulgar grubudur. 7-15. yüzyıllar arasında varlıklarını sürdürmüşlerdir. İtil Bulgarlarının hakkında Bizans kaynaklarında bilgi yoktur. Haklarındaki bilgiler Arap kaynaklarıyla birlikte 9. yüzyıldan itibaren başlamaktadır. Bulgarların 7-9. yüzyıllardaki yaşamlarına ait bilgiler çok azdır. İlk dönemlerinde Göktürklere bağlı oldukları düşünülmektedir.[16] Daha sonra Hazarlar'ın egemenliği altına girmişlerdir.

Tuna Bulgarları

Ayrıca Bakınız: Birinci Bulgar İmparatorluğu

Batı veya Avrupa Hunları Hükümdarı Attila’nın 453 yılında ölümünden sonra yerine geçen en küçük oğlu İrnek (‘Hρναχ) babasının kabileleri üzerindeki egemenliğini, kısa bir süre için de olsa, sürdürebilmiş, fakat onun kurduğu siyasî ve askerî örgütü devam ettirememişti. Attila’nın Hun konfederasyonu, bu nedenle, onun ölümünden kısa bir süre sonra çözülmüş ve dağılmıştı. Bizans tarihçilerinden Rhetor Priskos ile Suidas, 463 yılında, saragur (Σαράγουροι), ogur (Ούγωροι) ve ONOGUR ('Ονόγουροι) adlı Hun kabilelerinin Karadeniz’in kuzeyinde, Tuna ırmağının kolları ile Volga (İdil) arasındaki bozkırlarda yerleşmiş olduklarını kaydederler.-SADAGAR-gibi bazı hun kabileleri ise hala panonia-macaristan da yaşamaya devam ediyorlardı.

Bu tarihten aşağı yukarı 20 yıl sonra, 482’de, Bizans kaynakları bu konfederasyonun veya onun en önemli kabilesinin adı olarak -Bulgar- (Βούλγαροι) adını zikrederler.”[17]

Dil ve yazı

Süslü Bulgar Runları ile yazılı bir mezar taşı

Bulgarların konuştuğu dil, akademik çevrelerin çoğu tarafından Hazarca ve Çuvaşça ile birlikte Türkçenin Ogur koluna ait bir dil olduğu kabul edilir.[18][19][20][21] Bu görüşü destekleyen farklı bulgular da vardır. Ön Bulgarlardan kalan yaklaşık 100 civarında yazılı taş bulunmuştur. Bunların birçoğu Orhun alfabesi ile runik yazıyla yazılmıştır.(Grek ve Kiril alfabesi ile yazılan yazıtlar da vardır.) Bu yazıtlar ilk kez S. Baichorov tarafından incelenmiştir.[22] Bunların dışında dillerinde sıkça rastlanan "Tarkan", "Batur", "Han" gibi ünvanlar ve diğer birçok Türk dilindeki karşılığı "Tengri" olan "Tangra" gibi sözcükler de bu görüşü desteklemiştir. Ayrıca o döneme ait Prokopius, Agathias ve Menander Protektor gibi tarihçiler de Bulgarları Hun olarak tanımlamıştır.[23]

Buna rağmen 1990'larda bazı Bulgar akademisyenler, bir takım bulgulara dayanarak Bulgarların konuştuğu dilin İran dillerine ait olduğu hipotezini ortaya atmıştır.[24][25][26][27]Bugün bu iddiayı destekleyenlerin çoğu, bunun nedeninin aslında İran dillerinin Türk dilleri üzerindeki etkisinden kaynakladığı gibi ara bir tutum sergilerken,[28][29][30] Diğer bazı Bulgar akademisyenler bu görüşe karşı çıkmaktadır.[31][32]

İnançları

Ön Bulgarların dini Tengricilik idi ve "Tangra" Bulgarların en büyük tanrılarına verdiği addı. Tangra, eski türk tanrısı Tengrinin Ön bulgarlardaki adıdır. Neredeyse bulunan her yazılı taşta adı geçmektedir. [33] Bulgarlardan kalan yazıtlardaki Tangra/Tengri runik harflerle (i.e. ) şeklinde yazılmıştır.[34]

"Ön Bulgarların inançlarının ana hatları Animizm, Şamanizm, Totemizm, atalara ibadet ve en mühim tanrıları Tangra’ya ibadet etmeleri ile birlikte derli toplu bir din görünümünü vermektedir (Tengricilik). Bıraktıkları yazılar ve kazılarda gün ışığına çıkarılan kalıntılar, diğer dinlere karşı çok toleranslı olduklarını gösteren kanıtlarla doludur. Daha henüz Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuş olan ilk Bulgar devletinde bile, aralarında Hristiyanların, Musevilerin ve hatta Budistlerin bulunmuş olduğunu bilmekteyiz." -Bojidar Dimitrov [35]

Tengricilikte büyük dağların güçlü ruhları barındırdıklarına inanılır ve bereket duaları bu kutsal sayılan büyük dağlara yöneltilirdi. Ön Bulgarlar, Balkanlar'ın en yüksek dağına "Tangra" adını vermişler ve onu kutsal saymışlardır. Bu 2925 metre yüksekliğindeki dağın adı, Osmanlıların 15'nci yüzyılda Balkan'ı ele geçirmelerine kadar değişmemiş, ama sonra Osmanlılar ona "Maşallah" adını vermişlerdir. Bugün bu dağın adı, "maşallah" 'tan türetilmiş olarak Musala'dır.[kaynak belirtilmeli]

Bu dağın yanında bazı diğer dağları da kutsal saydıkları düşünülür. Örneğin Perpenikon Dağı’nın zirvesinde, Tengriciliğin verimlilik tanrıçası olan Umay'ın resmi rölyef olarak bir dikili taşa kazınmıştır.[36]

Ön Bulgarlar semavi objeleri de kutsal saymışlardır; güneşi, ayı ve o zamanlarda tanıdıkları beş gezegeni: Jüpiter, Venüs, Merkür, Merih ve Satürn. Ön Bulgar hanlarının mühürleri "Tangra" anlamına gelen run işaretinin, bu beş gezegenin işaretleri ile çevrili bir simgedir.

Gök tanrısı Tangra’ya kurban etmek için beyaz atları tercih etmişlerdir. Kurban edilen hayvanın iç organları ile, şamanlarının geleceği okudukları bilinir.

Gallery

Kaynak

  1. ^ Runciman 1930
  2. ^ Siegert 1985: 46
  3. ^ Angelov 1971: (bulgarca)
  4. ^ Petrov 1981 (bulgarca)
  5. ^ Random House Kernerman Webster's College Dictionary, © 2010 K Dictionaries Ltd. Copyright 2005, 1997, 1991 by Random House thefreedictionary.com: Bulgar
  6. ^ Taşağıl, s.280.281
  7. ^ Cemal Anadol, Türkler: Tarihe Hükmeden Millet, Bilge Karınca Yayınları, 2006.
  8. ^ Taşağıl s.281
  9. ^ Artamanov,1962
  10. ^ David Marshall Lang, The Bulgarians: from pagan times to the Ottoman conquest estview Press, 1976, s.39
  11. ^ Encyclopaedia Britannica Bulgars "Many scholars posit the origins of the Bulgars as a Turkic tribe of Central Asia (perhaps with Iranian elements) and suggest that they arrived in the European steppe west of the Volga River with the Huns about 370 ce."
  12. ^ Karatay, Osman. In search of the lost tribe: the origins and making of the Croatian nation, s.24
  13. ^ Bowersock, Glen W. & al. Late Antiquity: A Guide to the Postclassical World s.354. Harvard University Press, 1999. ISBN 0-674-51173-5.
  14. ^ Karatay, Osman, s.28
  15. ^ Taşağıl, s.280
  16. ^ Taşağıl, s.281
  17. ^ Prof. Dr. Talat Tekin, Tuna Bulgarları ve Dilleri, s. 1, 1987, Ankara
  18. ^ Runciman 1930
  19. ^ Siegert 1985: 46
  20. ^ Angelov 1971: (bulgarca)
  21. ^ Petrov 1981 (bulgarca)
  22. ^ Baichorov S.Ya., Ancient Turkic runic monuments of the Europe, Stavropol, 1989 (In Russian)
  23. ^ Maenchen-Helfen Chapter IX. Language
  24. ^ Добрев, Петър, 1995. "Езикът на Аспаруховите и Куберовите българи" 1995
  25. ^ Бакалов, Георги. Малко известни факти от историята на древните българи Част 1 част 2
  26. ^ Димитров, Божидар, 2005. 12 мита в българската история
  27. ^ Милчева, Христина. Българите са с древно-ирански произход. Научна конференция "Средновековна Рус, Волжка България и северното Черноморие в контекста на руските източни връзки", Казан, Русия, 15.10.2007
  28. ^ Бешевлиев, Веселин. Ирански елементи у първобългарите. Античное Общество, Труды Конференции по изучению проблем античности, стр. 237-247, Издательство "Наука", Москва 1967, АН СССР, Отделение Истории.
  29. ^ Rüdiger Schmitt (Saarbrücken). IRANICA PROTOBULGARICA: Asparuch und Konsorten im Lichte der Iranischen Onomastik. Academie Bulgare des Sciences, Linguistique Balkanique, XXVIII (1985), l, 13-38
  30. ^ Rasho Rashev. On the origin of the Proto-Bulgarians, p. 23-33 in: Studia protobulgarica et mediaevalia europensia. In honour of Prof. V. Beshevliev, Veliko Tarnovo, 1992.
  31. ^ Йорданов, Стефан. Славяни, тюрки и индо-иранци в ранното средновековие: езикови проблеми на българския етногенезис. В: Българистични проучвания. 8. Актуални проблеми на българистиката и славистиката. Седма международна научна сесия. Велико Търново, 22-23 август 2001 г. Велико Търново, 2002, 275-295.
  32. ^ Надпис № 21 от българското златно съкровище “Наги Сент-Миклош”, студия от проф. д-р Иван Калчев Добрев от Сборник с материали от Научна конференция на ВА “Г. С. Раковски”. София, 2005 г.
  33. ^ University of Saskatchewan, Andrei Vinogradov, Din bilimi ve Antropoloji bölümü, Kasim 2003 Sayfa 78
  34. ^ Beshevliev 1979 Photograph and transcription of the "Tangra" inscription near Madara (Bulgarca)
  35. ^ Bojidar Dimitrov, Bulgaria Illustrated History, Şubat `94
  36. ^ "Perpenikon" başlığı altına bakınız

Okumalar

Dış bağlantılar