Acımak (roman): Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k 95.5.92.194 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Théoden tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
12. satır: 12. satır:
'''Acımak''', [[Reşat Nuri Güntekin]]'in 1928 yılında basılan kısa soluklu [[roman]]ı. Eser küçük yaşta gördüğü kötü muamelelerden dolayı acıma duygusu olmayan bir öğretmeninin babasının vefatından sonra onun günlüğü okuyarak babası ve hayatı hakkındaki gerçekleri öğrenmesini konu alır.
'''Acımak''', [[Reşat Nuri Güntekin]]'in 1928 yılında basılan kısa soluklu [[roman]]ı. Eser küçük yaşta gördüğü kötü muamelelerden dolayı acıma duygusu olmayan bir öğretmeninin babasının vefatından sonra onun günlüğü okuyarak babası ve hayatı hakkındaki gerçekleri öğrenmesini konu alır.


== Konu ==
== Konu ==çdçxçxçxaşaşçdpesçxlsçxtebin başmuallimidir.Yeni eğitim öğretimin bütün gereklerini yerine getirir,öğrencilerle bire bir ilgilenir;fakat öğrencilerin yaptıkları yanlışları asla affetmez.İçinde hiç acıma duygusu hissetmez.Maarif Müdürü de Zehra'nın bu özelliğinden çok muzdariptir.Çeşitli zamanlarda uyarmış olmasına rağmen hiçbir değişiklik görmemiştir.

Zehra mektebin başmuallimidir.Yeni eğitim öğretimin bütün gereklerini yerine getirir,öğrencilerle bire bir ilgilenir;fakat öğrencilerin yaptıkları yanlışları asla affetmez.İçinde hiç acıma duygusu hissetmez.Maarif Müdürü de Zehra'nın bu özelliğinden çok muzdariptir.Çeşitli zamanlarda uyarmış olmasına rağmen hiçbir değişiklik görmemiştir.
Maarif Müdürü Tevfik Hayri ile Vekil Şerif Hayri Bey Zehra'nın okulunu ziyarete giderler.Şerif HayriBey Zehra'ya babasının hasta olduğunu, bu nedenle İstanbul'a gidip babasını görmesini ister;fakat Zehra babasının olmadığını,o kişinin başka birisi olabileceğini söyler.
Maarif Müdürü Tevfik Hayri ile Vekil Şerif Hayri Bey Zehra'nın okulunu ziyarete giderler.Şerif HayriBey Zehra'ya babasının hasta olduğunu, bu nedenle İstanbul'a gidip babasını görmesini ister;fakat Zehra babasının olmadığını,o kişinin başka birisi olabileceğini söyler.
İki gün sonra Maarif Müdürü'ne bir telgraf gelir.Zehra'nın babası Mürşit Efendinin ölmek üzere olduğunu, muallimin hemen yola çıkmasını bildirir. Müdür Zehra'yı çağırtarak hemen gitmesini ister.Fakat Zehra yine karşı gelir. Müdür fazla üstelemez. Biraz sonra hazırlanmış, elinde çantasıyla Zehra gelir ve gitmeye karar verdiğini söyler.
İki gün sonra Maarif Müdürü'ne bir telgraf gelir.Zehra'nın babası Mürşit Efendinin ölmek üzere olduğunu, muallimin hemen yola çıkmasını bildirir. Müdür Zehra'yı çağırtarak hemen gitmesini ister.Fakat Zehra yine karşı gelir. Müdür fazla üstelemez. Biraz sonra hazırlanmış, elinde çantasıyla Zehra gelir ve gitmeye karar verdiğini söyler.
Zehra İstanbul yolunda babasının ailesine yaptıklarını annesini, ablasını ve anneannesini nasıl öldürdüğünü ve en sonunda da kendisini bir yatılı okula verip hiç arayıp sormamasını düşünür. İstanbul'a varır. Eski komşuları Vehbi Bey kendisini karşılar. Niçin daha önce gelmediğini, babasının Zehra, Zehra diyesdçcçdşxşfçcçlcapeö&/9/&/'spslepwlssşa
Zehra İstanbul yolunda babasının ailesine yaptıklarını annesini, ablasını ve anneannesini nasıl öldürdüğünü ve en sonunda da kendisini bir yatılı okula verip hiç arayıp sormamasını düşünür. İstanbul'a varır. Eski komşuları Vehbi Bey kendisini karşılar. Niçin daha önce gelmediğini, babasının Zehra, Zehra diye öldüğünü söyler. Eve vardıklarında babasının başında birkaç kadın vardır. Babasını görmek istemez. Kendisine babasının eşyalarının bulunduğu sandığın anahtarı verilir. Aslında bunu hiç istemez fakat sandığı açar, içinde bir günlük vardır. Günlüğü okumaya başlar. Babasının ilk memuriyet yıllarını, annesiyle evlenmesini, anneannesinin davranışlarını okur. Zehra daha önce bildiği şeylerin hepsini tam tersi olduğunu öğrenir.Aslında bu olaylarda bütün suçlunun annesi ve anneannesi olduğunu anlar. Bundan sonra içinde bir acıma duygusu oluşur.Hemen gidip babasının ayağını öper.Birkaç gün sonra okuluna tekrar döner ve artık Zehra'nın hiçbir eksiği kalmamıştır.Acımayı öğrenmiştir.


. Eve vardıklarında babasının başında birkaç kadın vardır. Babasını görmek istemez. Kendisine babasının eşyalarının bulunduğu sandığın anahtarı verilir. Aslında bunu hiç istemez fakat sandığı açar, içinde bir günlük vardır. Günlüğü okumaya başlar. Babasının ilk memuriyet yıllarını, annesiyle evlenmesini, anneannesinin davranışlarını okur. Zehra daha önce bildiği şeylerin hepsini tam tersi olduğunu öğrenir.Aslında bu olaylarda bütün suçlunun annesi ve anneannesi olduğunu anlar. Bundan sonra içinde bir acıma duygusu oluşur.Hemen gidip babasının ayağını öper.Birkaç gün sonra okuluna tekrar döner ve artık Zehra'nın hiçbir eksiği kalmamıştır.Acımayı öğrenmiştir.
{{Reşat Nuri Güntekin}}
{{Reşat Nuri Güntekin}}



Sayfanın 15.19, 22 Aralık 2013 tarihindeki hâli

Acımak
YazarReşat Nuri Güntekin
TürRoman
Yayım1928

Acımak, Reşat Nuri Güntekin'in 1928 yılında basılan kısa soluklu romanı. Eser küçük yaşta gördüğü kötü muamelelerden dolayı acıma duygusu olmayan bir öğretmeninin babasının vefatından sonra onun günlüğü okuyarak babası ve hayatı hakkındaki gerçekleri öğrenmesini konu alır.

Konu

Zehra mektebin başmuallimidir.Yeni eğitim öğretimin bütün gereklerini yerine getirir,öğrencilerle bire bir ilgilenir;fakat öğrencilerin yaptıkları yanlışları asla affetmez.İçinde hiç acıma duygusu hissetmez.Maarif Müdürü de Zehra'nın bu özelliğinden çok muzdariptir.Çeşitli zamanlarda uyarmış olmasına rağmen hiçbir değişiklik görmemiştir. Maarif Müdürü Tevfik Hayri ile Vekil Şerif Hayri Bey Zehra'nın okulunu ziyarete giderler.Şerif HayriBey Zehra'ya babasının hasta olduğunu, bu nedenle İstanbul'a gidip babasını görmesini ister;fakat Zehra babasının olmadığını,o kişinin başka birisi olabileceğini söyler. İki gün sonra Maarif Müdürü'ne bir telgraf gelir.Zehra'nın babası Mürşit Efendinin ölmek üzere olduğunu, muallimin hemen yola çıkmasını bildirir. Müdür Zehra'yı çağırtarak hemen gitmesini ister.Fakat Zehra yine karşı gelir. Müdür fazla üstelemez. Biraz sonra hazırlanmış, elinde çantasıyla Zehra gelir ve gitmeye karar verdiğini söyler. Zehra İstanbul yolunda babasının ailesine yaptıklarını annesini, ablasını ve anneannesini nasıl öldürdüğünü ve en sonunda da kendisini bir yatılı okula verip hiç arayıp sormamasını düşünür. İstanbul'a varır. Eski komşuları Vehbi Bey kendisini karşılar. Niçin daha önce gelmediğini, babasının Zehra, Zehra diye öldüğünü söyler. Eve vardıklarında babasının başında birkaç kadın vardır. Babasını görmek istemez. Kendisine babasının eşyalarının bulunduğu sandığın anahtarı verilir. Aslında bunu hiç istemez fakat sandığı açar, içinde bir günlük vardır. Günlüğü okumaya başlar. Babasının ilk memuriyet yıllarını, annesiyle evlenmesini, anneannesinin davranışlarını okur. Zehra daha önce bildiği şeylerin hepsini tam tersi olduğunu öğrenir.Aslında bu olaylarda bütün suçlunun annesi ve anneannesi olduğunu anlar. Bundan sonra içinde bir acıma duygusu oluşur.Hemen gidip babasının ayağını öper.Birkaç gün sonra okuluna tekrar döner ve artık Zehra'nın hiçbir eksiği kalmamıştır.Acımayı öğrenmiştir.