Ön Bulgarlar: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Peykbot (mesaj | katkılar)
k bağlantı düzenlemesi
Esc2003 (mesaj | katkılar)
78.181.125.224 tarafından yapılan 12732334 sayılı değişiklik geri alınıyor. Kaynaksız, yorum içeren katkı
5. satır: 5. satır:
[[Dosya:Hazarlar (tr).png|thumb|320px|650 yılında Ön Bulgarlar Karadeniz’in kuzeyinde ilk [[Bulgar Hanlığını]] kurmuşlardı. Sonra [[Hazarlar]] tarafından mağlup edilip batıya ve kuzeye göç etmişlerdir.]]
[[Dosya:Hazarlar (tr).png|thumb|320px|650 yılında Ön Bulgarlar Karadeniz’in kuzeyinde ilk [[Bulgar Hanlığını]] kurmuşlardı. Sonra [[Hazarlar]] tarafından mağlup edilip batıya ve kuzeye göç etmişlerdir.]]


'''Ön Bulgarlar''' veya '''Protobulgarlar''', tarihî bir [[Türk halkı]] ve günümüzdeki [[Slav]]laşmış [[Bulgarlar]]ın ataları. Bugünkü Slavlaşmış Bulgarlara adlarını bırakmış olan [[halk]]tır. "Bulgar" kelimesi, Türkçe'nin [[Eski Türkçe]] döneminde '''bulga-''' (bugünkü “karışıklık çıkarmak,isyan etmek”) fiilinin '''ar''' ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuştur. Kelimenin anlamı "karışıklık çıkaran, isyan eden"dir. Bu anlam da, tarihî devirde Bulgar Türklerinin halk yapıları sebebiyle kullanılmış isimlendirme şeklidir. Günümüz Bulgar tarihçileri, kendilerinin [[Slav]]larla kaynaşan bir Türk boyundan geldiğini kabul etmediklerinden bu [[tez]]i reddederler, savundukları tez genellikle; Volgalı anlamındaki "Volgari" sözünün zamanla değişerek "Bolgar" ve "Bulgar" halini aldığıdır.Halbuki -volgar-i sözü bile,sonundaki -ar-halk,kişi ekinin türkçe olması sebebiyle,türk kökenlere işaret etmekte ve bu sebeple tezi ileri sürenleri yalanlamaktadır.
'''Ön Bulgarlar''' veya '''Protobulgarlar''', tarihî bir [[Türk halkı]] ve günümüzdeki [[Slav]]laşmış [[Bulgarlar]]ın ataları. Bugünkü Slavlaşmış Bulgarlara adlarını bırakmış olan [[halk]]tır. "Bulgar" kelimesi, Türkçe'nin [[Eski Türkçe]] döneminde '''bulga-''' (bugünkü ''bula-'' fiili “bulamak, bulaştırmak”) fiilinin '''-r''' ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuştur. Kelimenin anlamı "karışık, karıştırılmış, bulanık"tır. Bu anlam da, tarihî devirde Bulgar Türklerinin halk yapıları sebebiyle kullanılmış isimlendirme şeklidir. Günümüz Bulgar tarihçileri, kendilerinin [[Slav]]larla kaynaşan bir Türk boyundan geldiğini kabul etmediklerinden bu [[tez]]i reddederler, savundukları tez genellikle; Volgalı anlamındaki "Volgari" sözünün zamanla değişerek "Bolgari" ve "Bulgar" halini aldığıdır.


== Tarih ==
== Tarih ==

Sayfanın 13.38, 31 Ağustos 2013 tarihindeki hâli

Tarafsız Bakış Açısı Bu maddede belli bir etnik grubun bakış açısının ağırlıkta olduğu bir tür sistemik yanlılık sorununun bulunduğu düşünülmektedir.
Maddenin evrenselleştirilmesi ve uygun hâle getirilmesi için lütfen tartışmaya katılınız.
Şablonu maddeden çıkarmadan önce şablonun yardım sayfasını lütfen inceleyiniz.
Evrenselleştirme
650 yılında Ön Bulgarlar Karadeniz’in kuzeyinde ilk Bulgar Hanlığını kurmuşlardı. Sonra Hazarlar tarafından mağlup edilip batıya ve kuzeye göç etmişlerdir.

Ön Bulgarlar veya Protobulgarlar, tarihî bir Türk halkı ve günümüzdeki Slavlaşmış Bulgarların ataları. Bugünkü Slavlaşmış Bulgarlara adlarını bırakmış olan halktır. "Bulgar" kelimesi, Türkçe'nin Eski Türkçe döneminde bulga- (bugünkü bula- fiili “bulamak, bulaştırmak”) fiilinin -r ekiyle genişlemesiyle oluşturulmuştur. Kelimenin anlamı "karışık, karıştırılmış, bulanık"tır. Bu anlam da, tarihî devirde Bulgar Türklerinin halk yapıları sebebiyle kullanılmış isimlendirme şeklidir. Günümüz Bulgar tarihçileri, kendilerinin Slavlarla kaynaşan bir Türk boyundan geldiğini kabul etmediklerinden bu tezi reddederler, savundukları tez genellikle; Volgalı anlamındaki "Volgari" sözünün zamanla değişerek "Bolgari" ve "Bulgar" halini aldığıdır.

Tarih

Ön Bulgarlar bazı Türk kavimlerinin birleşmesinden oluşan ve 4'ncü yüzyılda Orta Asya’dan Karadeniz’in kuzeyine göç etmiş olan bir Türk halkıdır. Karadeniz’in kuzeyinde Kutrigurlar, Utrigurlar, Sabirler, Suvarlar ve On ogurlar gibi birçok diğer küçük Türk kavimlerini ve Hun topluluğunun parçalarını da aralarına almışlardır.

560'da Avarlara yenik düşmüşler, bazıları Avarlara katılıp onlarla birlikte daha da batıya göç etmişlerdir. Ön Bulgarların çoğu Karadeniz’in kuzeyinde kalmışlardır.

7'nci yüzyılın ilk yarısında Kubrat Han bütün bu kavimleri, Bizans’ın rızası ile kurduğu ilk Büyük Bulgar Devleti’nin içinde birleştirmiştir. 7'nci yüzyılın ikinci yarısında diğer bir Türk halkı olan Hazarlar bu devleti mağlup etmeyi başarmışlardır.

Kubrat'ın büyük oğlu BatBayan, Hazarların hükümdarlığı altında yaşamaya razı olmuş, ama diğer dört erkek kardeşleri halkın en önemli bölümlerini ayırıp göç etmişlerdir. Kuzeye göç eden bölüm İdil Bulgarları (Volga Bulgarları) devletini, Asparuh Han'ın emri altında güneybatıya göç eden bölüm ise 681 yılında Tuna Bulgarları devletini kurmuşlardır. Asparuh Han'ın devleti, Balkanlar'ın Bizans'a ait olan küçük bir kısmı dışında tüm Balkan yarımadasını içine almıştır.

Bulgarların Bizanslı hıristiyanlara karşı bir katliamını gösteren 11'nci yüzyıldan kalma resim

Ön Bulgarlardan kalan yaklaşık 100 civarında yazılı taş bulunmuştur. Bu, tarih için çok kıymetli kanıtlar olan yazılı taşların çoğu Grek dilinde, Grek Alfabesi ile yazılmıştır. Diğerleri, Ön Bulgarların kendi türk dillerinde, Orta Asya’dan getirdikleri Orhun Alfabesi (Run alfabesi) ile yazılmıştır.

Ön Bulgarlar, Balkanlar'da uzun süre, mağlup ettikleri dört büyük Slav kavmi ve bazı diğer yerli kavimlerden oluşan halkın hükümdarları olmuş ama devletleri içindeki halkın karşısında aslında azınlıkta oldukları için, zamanla Slav kadınlarla evlenip, Slavca konuşmaya başlamaları ve Slav isimleri kullanmaları ile Slavların arasında eriyip gitmişlerdir.

Günümüzün tarihçileri "Ön Bulgar" ve "Bulgar" isimlerinin ayrımını 9'ncu yüzyılda Ön Bulgarların Hristiyanlığı kabul etmelerinden sonra başlatırlar. Böylece 865 yılından önceki halka Ön Bulgarlar ve bundan sonrakilere Bulgarlar denilir.

Ayrıca bugün Bulgaristan'da yaşayan büyük Türk azınlığı, Ön Bulgarlardan türemiş değillerdir. Bugünkü Bulgaristan Türkleri, özellikle Osmanlı devri ile beraber bölgede yerleşen çeşitli Türk boylarının ve balkanlara osmanlı öncesi gelen kuman:kıpçak türkleri ve peçenek türklerinin devamlarıdırlar.

Tuna Bulgarları

Batı veya Avrupa Hunları Hükümdarı Attila’nın 453 yılında ölümünden sonra yerine geçen en küçük oğlu İrnek (‘Hρναχ) babasının kabileleri üzerindeki egemenliğini, kısa bir süre için de olsa, sürdürebilmiş, fakat onun kurduğu siyasî ve askerî örgütü devam ettirememişti. Attila’nın Hun konfederasyonu, bu nedenle, onun ölümünden kısa bir süre sonra çözülmüş ve dağılmıştı. Bizans tarihçilerinden Rhetor Priskos ile Suidas, 463 yılında, saragur (Σαράγουροι), ogur (Ούγωροι) ve ONOGUR ('Ονόγουροι) adlı Hun kabilelerinin Karadeniz’in kuzeyinde, Tuna ırmağının kolları ile Volga (İdil) arasındaki bozkırlarda yerleşmiş olduklarını kaydederler.-SADAGAR-gibi bazı hun kabileleri ise hala panonia-macaristan da yaşamaya devam ediyorlardı.

Bu tarihten aşağı yukarı 20 yıl sonra, 482’de, Bizans kaynakları bu konfederasyonun veya onun en önemli kabilesinin adı olarak -Bulgar- (Βούλγαροι) adını zikrederler.”[1]

İnançları

Süslü Bulgar Runları ile yazılı bir mezar taşı

Ön Bulgarların tanrısı "Tangra" idi. Tangra, eski türk tanrısı Tengrinin Ön bulgarlardaki adıdır. Neredeyse bulunan her yazılı taşta adı geçmektedir [2]

"Ön Bulgarların inançlarının ana hatları Animizm, Şamanizm, Totemizm, atalara ibadet ve en mühim tanrıları Tangra’ya ibadet etmeleri ile birlikte derli toplu bir din görünümünü vermektedir (Tengricilik). Bıraktıkları yazılar ve kazılarda gün ışığına çıkarılan kalıntılar, diğer dinlere karşı çok toleranslı olduklarını gösteren kanıtlarla doludur. Daha henüz Karadeniz’in kuzeyinde kurulmuş olan ilk Bulgar devletinde bile, aralarında Hristiyanların, Musevilerin ve hatta Budistlerin bulunmuş olduğunu bilmekteyiz."[3]

Tengricilikte büyük dağların güçlü ruhları barındırdıklarına inanılır ve bereket duaları bu kutsal sayılan büyük dağlara yöneltilirdi. Ön Bulgarlar, Balkanlar'ın en yüksek dağına "Tangra" adını vermişler ve onu kutsal saymışlardır. Bu 2925 metre yüksekliğindeki dağın adı, Osmanlıların 15'nci yüzyılda Balkan'ı ele geçirmelerine kadar değişmemiş, ama sonra Osmanlılar ona "Maşallah" adını vermişlerdir. Bugün bu dağın adı, "maşallah" 'tan türetilmiş olarak Musala'dır.[kaynak belirtilmeli]

Bu dağın yanında bazı diğ er dağları da kutsal saydıkları düşünülür. Örneğin Perpenikon Dağı’nın zirvesinde, Tengriciliğin verimlilik tanrıçası olan Umay'ın resmi rölyef olarak bir dikili taşa kazınmıştır.[4]

Ön Bulgarlar semavi objeleri de kutsal saymışlardır; güneşi, ayı ve o zamanlarda tanıdıkları beş gezegeni: Jüpiter, Venüs, Merkür, Merih ve Satürn. Ön Bulgar hanlarının mühürleri "Tangra" anlamına gelen run işaretinin, bu beş gezegenin işaretleri ile çevrili bir simgedir.

Gök tanrısı Tangra’ya kurban etmek için beyaz atları tercih etmişlerdir. Kurban edilen hayvanın iç organları ile, şamanlarının geleceği okudukları bilinir.

Türk Kökleri Kabul Etmeyen Tezler

Yukarıda açıklanan tarihin yanında, özellikle Bulgaristan'da, "Türk Bulgar" açıklamasını kabul etmeyen ve başka açıklamalar arayan tezler yaygındır. Bulgarların Osmanlılara karşı sürdürdükleri savaşlardan kaynaklanan eski bir Türk düşmanlığından dolayı, en eski tarihlerini Türkler ile bağlantıya getirmeyen tezler Bulgaristan'da daha çok tutulmakta ve daha yaygındır. Bu diğer açıklamalar Ön Bulgarların bir Türk halkı olmuş olduklarını ve tanrıları Tangra'nın Türk tanrısı Tengri olduğunu kabul etmemektedir. Ancak, bu gibi görüş açılımları, modern Bulgar devletinin politik arka planını oluşturmakla alakalı gibi görünmektedirler ve politik düşünüşten öteye geçmemektedir.Gerçekler ise çok farklıdır ve bugünkü slavca konuşan bulgaristanın hristiyan bulgarlarının ataları,tüm tarihi belge,yazıt,dil,mezar taşı,kültürlerinden kalan yadigarlardan net olarak anlaşıldığı gibi bir Türk halkıdır.Sonradan asimile olup,slavlaşmışlardır.

İranlı Halk Tezi

Orta Asya’da Bulgarların ilk yurdu

Ön Bulgar halkının tarihi araştırılması 1832 yılında Christian Martin Frähn adlı bir Alman tarihçinin, Arapların İdil Bulgarlarına yazdıkları haberleri araştırmaya başlaması ve bu haberlerde adı geçen bazı bulgar isimlerini İranlı isim olarak sınıflandırması ile başlar. Böylece o zamandan günümüze kadar Ön Bulgarların hakkındaki çoğu tarih tezleri İranlı kökenli oldukları fikri üzerine kurulmuştur. Modern bilimde tarihî bir halk arasında kullanılmış isimlerin zamanında "moda isim" olarak diğer halklardan alınmış olabilineceği veya bu isimlendirmenin, halklar arası irtibatın sonucu olabileceği hesaba katılmaktadır. Böylece kişi isimlerinin kökleri, halkın kendi kökenlerini tespit etmek için kabul edilmez.Günümüz türkiye türklerinin çoğunun arapça,farsça isim taşıması nasıl onları arap ya da fars yapmıyorsa ,o zaman ki ön-bulgar türklerinin çoğu, türkçe isim taşımakla birlikte bazılarının iranlı isim taşıması da onları iranlı yapmaz.

İran kökenli oldukları düşünülen bu çalışmalarda antik Pamir halkları ve dilleri, Avesler ve Sanskrit ile bağlantıya getirilmişlerdir, ama modern bilimde bu fikirlerin yanlış olduğu kanıtlanabilmiştir. Buna rağmen günümüz Bulgarlarının, Türklere karşı hoşnutsuzluğundan dolayı, Bulgaristan'da az sayıda kalmış olan Türk köklerini reddeden bilimcilerin çalışmaları hâlâ daha büyük ilgi görüp, ön plana çıkarılmaktadır. Örnekler:

  • Vesselin Beşevliev 1967 yılında yazdığı iki makale ile Bulgarların kökleri hakkındaki tartışmaları Bulgaristan'da tekrar gündeme getirmiştir. Bu makalelerinde Ön Bulgarların Türk olduğunu kabul etmiş ama aynı zamanda İranlı halklardan çok etkilenmiş olduklarına dikkati çekmiştir. Bu da doğru sayılabilir çünkü ön-bulgarlar orta asya dan batıya göç eden bir halktır.
  • Peter Dobrev'in daha yeni olan çalışmalarında Ön Bulgarlar tekrar Orta Asya’nın İndo-İranlı halkları ile bağlantıya getirilmiştir. Bu makaleleri ile Bulgaristan'da çok tutulan bir bilimci olmuştur. Ancak Bulgaristan'ın dışındaki bilimciler Peter Dobrev'in çalışmalarının ciddiye alınamadığını vurgulamaktadırlar. Dobrev, yaptığı araştırmalarda sadece Türk olmadıklarına işaret eden birkaç noktayı ele alıp (bazı hükümdar isimleri), kanıtların büyük çoğunluğunu oluşturan ve Türk olduklarını gösteren noktaların lafını etmemiştir.

Kaynak

  1. ^ Prof. Dr. Talat Tekin, Tuna Bulgarları ve Dilleri, s. 1, 1987, Ankara
  2. ^ University of Saskatchewan, Andrei Vinogradov, Din bilimi ve Antropoloji bölümü, Kasim 2003 Sayfa 78
  3. ^ Bojidar Dimitrov, Bulgaria Illustrated History, Şubat `94
  4. ^ "Perpenikon" başlığı altına bakınız

Gallery

Okumalar

Dış bağlantılar

Türk olmadıklarını vurgulayan Bulgar bilimcilerin çalışmaları: