Sad Suresi: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
Değişiklik özeti yok |
|||
17. satır: | 17. satır: | ||
[[Mekke]] döneminde inmiştir. 88 ayettir. Sure, adını birinci ayetteki “[[Sad]]” harfinden almıştır. Surede başlıca, [[Allah]]’ın birliği, müşriklerin inkarları ve sapıklıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, [[Davud]], [[Süleyman]], [[Eyyüb]], [[İbrahim]], [[İshak]], [[İsmail]], [[el-Yesa’]] ve [[Zülkifl]] peygamberlerin kıssaları, Davut peygamber’in hakemliği ve [[Muhammed]]'in temel görevi konu edilmektedir. |
[[Mekke]] döneminde inmiştir. 88 ayettir. Sure, adını birinci ayetteki “[[Sad]]” harfinden almıştır. Surede başlıca, [[Allah]]’ın birliği, müşriklerin inkarları ve sapıklıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, [[Davud]], [[Süleyman]], [[Eyyüb]], [[İbrahim]], [[İshak]], [[İsmail]], [[el-Yesa’]] ve [[Zülkifl]] peygamberlerin kıssaları, Davut peygamber’in hakemliği ve [[Muhammed]]'in temel görevi konu edilmektedir. |
||
Sad suresi 10. ve 32 ayetlerinin mealleri, aslında Arapçasında hiçbir karışıklığa meydan vermeyecek net ve basit ifadeler yer aldığı halde, meal konusuna keyfi yaklaşımlara örnek olarak verilebilecek türden, birbirleriyle tamamen zıt anlamlara gelen meallerin görülebildiği örneklerdendir. Bu meallerde 10 ayette istifham-ı inkari görmezden gelinmekte, 32 ayette ise [[Süleyman]] peygambere yakıştırılamayan bir ifade yer almaktadır. |
|||
Sayfanın 12.49, 25 Mart 2013 tarihindeki hâli
Sad Suresi (Arapça: سورة ص ) Kur'an-ı Kerim'in 38. suresi.
Mekke döneminde inmiştir. 88 ayettir. Sure, adını birinci ayetteki “Sad” harfinden almıştır. Surede başlıca, Allah’ın birliği, müşriklerin inkarları ve sapıklıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, Davud, Süleyman, Eyyüb, İbrahim, İshak, İsmail, el-Yesa’ ve Zülkifl peygamberlerin kıssaları, Davut peygamber’in hakemliği ve Muhammed'in temel görevi konu edilmektedir.
Sad suresi 10. ve 32 ayetlerinin mealleri, aslında Arapçasında hiçbir karışıklığa meydan vermeyecek net ve basit ifadeler yer aldığı halde, meal konusuna keyfi yaklaşımlara örnek olarak verilebilecek türden, birbirleriyle tamamen zıt anlamlara gelen meallerin görülebildiği örneklerdendir. Bu meallerde 10 ayette istifham-ı inkari görmezden gelinmekte, 32 ayette ise Süleyman peygambere yakıştırılamayan bir ifade yer almaktadır.