Hukuk felsefesi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
RibotBOT (mesaj | katkılar)
Addbot (mesaj | katkılar)
k Bot: Artık Vikiveri tarafından d:q126842 sayfası üzerinden sağlanan 23 vikilerarası bağlantı taşınıyor
12. satır: 12. satır:
[[Kategori:Hukuk felsefesi| ]]
[[Kategori:Hukuk felsefesi| ]]


[[bg:Философия на правото]]
[[ca:Filosofia del dret]]
[[cs:Filosofie práva]]
[[de:Rechtsphilosophie]]
[[en:Philosophy of law]]
[[eo:Jurfilozofio]]
[[eo:Jurfilozofio]]
[[es:Filosofía del Derecho]]
[[fi:Oikeusfilosofia]]
[[fr:Philosophie du droit]]
[[he:פילוסופיה של המשפט]]
[[he:פילוסופיה של המשפט]]
[[hu:Jogfilozófia]]
[[hu:Jogfilozófia]]
[[it:Filosofia del diritto]]
[[ja:法哲学]]
[[ko:법철학]]
[[lt:Teisės filosofija]]
[[nl:Rechtsfilosofie]]
[[no:Rettsfilosofi]]
[[pl:Filozofia prawa]]
[[pt:Filosofia do direito]]
[[ro:Filozofia dreptului]]
[[ru:Философия права]]
[[sk:Filozofia práva]]
[[sv:Rättsfilosofi]]
[[th:นิติปรัชญา]]
[[tl:Pilosopiya ng batas]]
[[uk:Філософія права]]

Sayfanın 00.21, 9 Mart 2013 tarihindeki hâli

Kendi içindeki her bir akımca farklı olarak tanımlanan ve içeriği oluşturulan hukuk felsefesi, felsefenin hukuka ilişkin bir alanıdır. Felsefenin temel dallarından bir olan aksiyoloji içindeki etik başlığına bağlanır. Temel problem alanları; hukukun kaynağı, amacı, adalet, mevcut hukuk düzenlerinin (pozitif hukuk) meşruiyeti vb. gibi ortaya konabilir. Ancak pozitivist yahut realist hukuk teorileri açısından bakıldığında bu tanımlamalar eksik hatta yanlış kalacaktır. Hukuk felsefesi, hukukun daha çok adaletin gerçekleşmesi olgusuyla bağdaştırılarak başlıyor kabul edilse de Hans Kelsen gibi pozitif hukuk öncüleri tarafından, hukukun adalet gibi soyut, bilimsel olmayan tanımlar ile ilgilenmemesi gerektiği de savunulmuştur.

Hukuki pozitivizm, formel bir bakışla hukukun bir normlar sistemi olduğunu ve kaynağının da devlet olduğunu ileri sürmektedir. Dolayısıyla hukuku kendi içinde tutarlı ve anlamı belirlenmiş bir bütün olarak ortaya koymanın gerekliliği üzerinde durmaktadır. Yine felsefi pozitivizme koşut olarak adalet, hak, ahlâk gibi kavramların metafizik, spekülatif ve bilinemez (kimine göre yok) olduklarını dolayısıyla hukukun dışında tutulması gerektiğini ileri sürer.

Hukuki realizm ise, bir yanıyla sosyolojik bir karakterdedir ve uygulamaya, mahkeme içtihatlarına büyük önem verir. Bu teoriye göre hukuk büyük ölçüde fiilen mahkemelerde cereyan eden şeydir ve yasa koyucunun rolü sanıldığı kadar büyük değildir.

Bunlardan önce ve spekülatif anlamda felsefe içinde değerlendirilebilecek asıl hukuk felsefesi akımı doğal hukuk yaklaşımıdır. Bu düşünce hukukun Tanrısal yahut akıl kökenli olduğunu ve insan düşüncesinden bağımsız a priori değerlere dayandığını ileri sürmektedir. İnsan, hukuku icad eden değil keşfeden konumundadır ve zaten yapması gereken tek şey de budur. Doğal hukuk en temel problem olarak adalet değerini ele alır. 20. yüzyılda büyük önem kazanmış insan hakları düşüncesinin kaynağında da bu düşünce yer almaktadır.