Osmanlı İmparatorluğu'nda diller: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Théoden (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + deneme amaçlı değişiklik
Abuk SABUK (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
3. satır: 3. satır:
[[Osmanlı İmparatorluğu]]'nda devlet işlerinde ve sarayda kullanılan dil [[Osmanlı Türkçesi]] olmasına<ref>[http://www.shsu.edu/~his_ncp/Turkey2.html The Rise of the Turks and the Ottoman Empire]</ref> karşın imparatorluğun hâkimiyeti altındaki bölgelerde diğer diller de kullanılmaktaydı. Ekalliyet kendi cemaatleri içinde kendi dillerini kullanmak konusunda serbest idi ancak hükûmet ile resmî konularda Osmanlı Türkçesi kullanmak zorundaydı.<ref>[https://ujdigispace.uj.ac.za/handle/10210/741?show=full Language use in the Ottoman Empire and its problems, 1299-1923]</ref>
[[Osmanlı İmparatorluğu]]'nda devlet işlerinde ve sarayda kullanılan dil [[Osmanlı Türkçesi]] olmasına<ref>[http://www.shsu.edu/~his_ncp/Turkey2.html The Rise of the Turks and the Ottoman Empire]</ref> karşın imparatorluğun hâkimiyeti altındaki bölgelerde diğer diller de kullanılmaktaydı. Ekalliyet kendi cemaatleri içinde kendi dillerini kullanmak konusunda serbest idi ancak hükûmet ile resmî konularda Osmanlı Türkçesi kullanmak zorundaydı.<ref>[https://ujdigispace.uj.ac.za/handle/10210/741?show=full Language use in the Ottoman Empire and its problems, 1299-1923]</ref>


Osmanlı döneminde nüfuzu yüksek olan üç dil bulunmaktaydı: [[Anadolu]]'da ve Balkanlarda [[Arnavutluk]], [[Bosna]] ve [[Ege Denizi]] adaları dışında müslümanların çoğunun konuştuğu [[Türkçe]]; yalnızca eğitimli nüfus tarafından konuşulan [[Farsça]]<ref name="Bertold Spuler page 69">Persian historiography and geography, Bertold Spuler,M. Ismail Marcinkowski, page 69, 2003</ref> ve asıl olarak [[Arabistan]], Kuzey Afrika, [[Irak]], Kuveyt ve [[Levant|Bilad eş-şâm]]'da konuşulan [[Arapça]]. İçinde Arapça ve Farsça'dan hem dil bilgisi kuralları hem de kelimeler içeren Osmanlı Türkçesi ise geniş Osmanlı bürokrasisi içinde resmî dil olarak kullanılmaktaydı.
Osmanlı döneminde nüfuzu yüksek olan üç dil bulunmaktaydı: [[Anadolu]]'da ve Balkanlarda [[Arnavutluk]], [[Bosna]] ve [[Ege Denizi]] adaları dışında müslümanların çoğunun konuştuğu [[Türkçe]]; yalnızca eğitimli nüfus tarafından konuşulan [[Farsça]]<ref name="Bertold Spuler page 69">Persian historiography and geography, Bertold Spuler,M. Ismail Marcinkowski, page 69, 2003</ref> ve asıl olarak [[Arabistan]], Kuzey Afrika, [[Irak]], Kuveyt ve [[Levant|Bilad eş-şâm]]'da konuşulan [[Arapça]]. İçinde Arapça ve Farsçadan hem dil bilgisi kuralları hem de kelimeler içeren Osmanlı Türkçesi ise geniş Osmanlı bürokrasisi içinde resmî dil olarak kullanılmaktaydı.


19. yüzyıl başlarına kadar okuryazarlık oranı %2 ila %3 arasındaydı ve bu oran 19. yüzyılın sonunda ancak %15'e gelebilmiştir. Bu düşük okuryazarlık oranı nedeniyle halktan bir kişi hükümet ile resmî işlerini hâlledebilmek için arzuhâlcilere başvurmak zorunda kalıyordu.<ref>{{Kitap kaynağı|url=http://books.google.com/?id=082osLxyBDgC&pg=PA266&dq=arzuhalci#v=onepage&q=arzuhalci&f=false|başlık=Studies on Ottoman social and political history: selected articles and essays|yazar=Kemal H. Karpat|yayıncı=Brill|yıl=2002|isbn=90-04-12101-3|sayfa=266}}</ref> Gayrimüslim halk kendi ailesinde ve mahallesinde kendi dilini konuşmaktaydı. Farklı iki cemaatin bulunduğu köylerde ise genellikle birlikte yaşayan topluluklar birbirlerinin dilini konuşabilmekteydi. Eğitimli Osmanlılar ise genellikle [[Arapça]] ve [[Farsça]] konuşmaktaydı.
19. yüzyıl başlarına kadar okuryazarlık oranı %2 ila %3 arasındaydı ve bu oran 19. yüzyılın sonunda ancak %15'e gelebilmiştir. Bu düşük okuryazarlık oranı nedeniyle halktan bir kişi hükümet ile resmî işlerini hâlledebilmek için [[arzuhâlci]]lere başvurmak zorunda kalıyordu.<ref>{{Kitap kaynağı|url=http://books.google.com/?id=082osLxyBDgC&pg=PA266&dq=arzuhalci#v=onepage&q=arzuhalci&f=false|başlık=Studies on Ottoman social and political history: selected articles and essays|yazar=Kemal H. Karpat|yayıncı=Brill|yıl=2002|isbn=90-04-12101-3|sayfa=266}}</ref> Gayrimüslim halk kendi ailesinde ve mahallesinde kendi dilini konuşmaktaydı. Farklı iki cemaatin bulunduğu köylerde ise genellikle birlikte yaşayan topluluklar birbirlerinin dilini konuşabilmekteydi. Eğitimli Osmanlılar ise genellikle [[Arapça]] ve [[Farsça]] konuşmaktaydı.


İmparatorluğun son iki yüzyılında [[Fransızca]] ve [[İngilizce]] özellikle [[Levant]] bölgesinde <!-- ? -->yaşayan hristiyanlar arasında popülerlik kazanmıştır. Elit tabakanın çocukları okulda Fransızca öğreniyor ve Avrupa'dan gelen ürünler bir moda unsuru olarak kullanılıyordu. Özellikle Farsça, eğitimli nüfus arasında edebiyat dili olarak kullanılıyordu.<ref name="Bertold Spuler page 69"/> [[Arapça]] ise dinî törenlerde kullanılan dil idi.
İmparatorluğun son iki yüzyılında [[Fransızca]] ve [[İngilizce]] özellikle [[Levant]] bölgesinde <!-- ? -->yaşayan hristiyanlar arasında popülerlik kazanmıştır. Elit tabakanın çocukları okulda Fransızca öğreniyor ve Avrupa'dan gelen ürünler bir moda unsuru olarak kullanılıyordu. Özellikle Farsça, eğitimli nüfus arasında edebiyat dili olarak kullanılıyordu.<ref name="Bertold Spuler page 69"/> [[Arapça]] ise dinî törenlerde kullanılan dil idi.

Sayfanın 17.11, 7 Mart 2013 tarihindeki hâli

Mevlana'nın Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bir şiiri

Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet işlerinde ve sarayda kullanılan dil Osmanlı Türkçesi olmasına[1] karşın imparatorluğun hâkimiyeti altındaki bölgelerde diğer diller de kullanılmaktaydı. Ekalliyet kendi cemaatleri içinde kendi dillerini kullanmak konusunda serbest idi ancak hükûmet ile resmî konularda Osmanlı Türkçesi kullanmak zorundaydı.[2]

Osmanlı döneminde nüfuzu yüksek olan üç dil bulunmaktaydı: Anadolu'da ve Balkanlarda Arnavutluk, Bosna ve Ege Denizi adaları dışında müslümanların çoğunun konuştuğu Türkçe; yalnızca eğitimli nüfus tarafından konuşulan Farsça[3] ve asıl olarak Arabistan, Kuzey Afrika, Irak, Kuveyt ve Bilad eş-şâm'da konuşulan Arapça. İçinde Arapça ve Farsçadan hem dil bilgisi kuralları hem de kelimeler içeren Osmanlı Türkçesi ise geniş Osmanlı bürokrasisi içinde resmî dil olarak kullanılmaktaydı.

19. yüzyıl başlarına kadar okuryazarlık oranı %2 ila %3 arasındaydı ve bu oran 19. yüzyılın sonunda ancak %15'e gelebilmiştir. Bu düşük okuryazarlık oranı nedeniyle halktan bir kişi hükümet ile resmî işlerini hâlledebilmek için arzuhâlcilere başvurmak zorunda kalıyordu.[4] Gayrimüslim halk kendi ailesinde ve mahallesinde kendi dilini konuşmaktaydı. Farklı iki cemaatin bulunduğu köylerde ise genellikle birlikte yaşayan topluluklar birbirlerinin dilini konuşabilmekteydi. Eğitimli Osmanlılar ise genellikle Arapça ve Farsça konuşmaktaydı.

İmparatorluğun son iki yüzyılında Fransızca ve İngilizce özellikle Levant bölgesinde yaşayan hristiyanlar arasında popülerlik kazanmıştır. Elit tabakanın çocukları okulda Fransızca öğreniyor ve Avrupa'dan gelen ürünler bir moda unsuru olarak kullanılıyordu. Özellikle Farsça, eğitimli nüfus arasında edebiyat dili olarak kullanılıyordu.[3] Arapça ise dinî törenlerde kullanılan dil idi.

İmparatorluk sınırları içinde çok değişik dil gruplarına ait topluluklar bulunmaktaydı. Balkan Yarımadası'nda çoğunlukla Slav dilleri, Yunanca ve Arnavutça konuşulmakta, Türkçe ile Rumence azınlıklar tarafından konuşulmaktaydı. Anadolu'da çoğunluğun dili Türkçe idi ancak Rumca ve Ermenice ile birlikte Kürtçe de konuşulmaktaydı. Suriye, Irak, Arabistan, Mısır ve Kuzey Afrika'da ise halkın çoğu Arapça konuşurken elit tabaka Türkçe konuşmaktaydı. Osmanlı İmparatorluğu'nun hiç bir eyaletinde tek bir dil konuşulmamaktaydı.[5]

Notlar

  1. ^ The Rise of the Turks and the Ottoman Empire
  2. ^ Language use in the Ottoman Empire and its problems, 1299-1923
  3. ^ a b Persian historiography and geography, Bertold Spuler,M. Ismail Marcinkowski, page 69, 2003
  4. ^ Kemal H. Karpat (2002). Studies on Ottoman social and political history: selected articles and essays. Brill. s. 266. ISBN 90-04-12101-3. 
  5. ^ Imber, Colin (2002). "The Ottoman Empire, 1300-1650: The Structure of Power" (PDF). s. 2.