Ahmed Sirhindî: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Peykbot (mesaj | katkılar)
k →‎Kaynaklar: yazım düzeltme.
{{Sufism}}
374. satır: 374. satır:
<!--- See [[Wikipedia:Footnotes]] on how to create references using <ref></ref> tags which will then appear here automatically -->
<!--- See [[Wikipedia:Footnotes]] on how to create references using <ref></ref> tags which will then appear here automatically -->
{{Kaynakça}}
{{Kaynakça}}



== Dış bağlantılar ==
== Dış bağlantılar ==
382. satır: 381. satır:
* [http://www.mujaddidalifsani.com/ Müceddid-i Elf-i Sani(Urdu dilinde bir web sayfası)]
* [http://www.mujaddidalifsani.com/ Müceddid-i Elf-i Sani(Urdu dilinde bir web sayfası)]
* http://www.sirhindi.info/sbooks.html
* http://www.sirhindi.info/sbooks.html

{{Sufism}}


<!--
<!--

Sayfanın 03.52, 11 Eylül 2012 tarihindeki hâli

İmam-ı Rabbani Ahmed El Farukî El Sirhindi, (d. 1564 - ö. 1624, Hindistan'da yaşamış İslâm alîmi ve tasavvuf önderi.

Yaşamı

1564 yılında Babür İmparatorluğu egemenliği altında Hindistan'ın Serhend (Sirhind, Chandigarh) şehrinde dünyaya gelmiştir. Ömer ibn Hattab'ın soyundan geldiği için El-Faruk lakabını almıştır. 1624 yılında, 63 yaşındayken vefat etmiştir. Genel olarak Nakşibendi tarikatı mensubudur fakat Kadiriyye, Çiştiyye gibi diğer tarikatlar arasında da saygın bir yeri vardır. Nakşibendi tarikatının Müceddidiyye kolundandır.

Düşünce yapısı ve mücadelesi

Babası ve Baki Billah gibi zamanın en büyük alimlerinden dersler alarak islami konularda birikime sahip oldu. Temel düşüncesi, tasavvuf merkezlidir. Fakat mektuplarında şeriatsız bir tasavvuf anlayışının olamayacağını dile getirerek, önce şeriat kurallarının yerine getirilmesini tavsiye ederdi. Yirmi yaşlarındayken Baki Billah'ın muridi oldu. Baki Billah, İmam Rabbani'nin kendisine rüyasında gösterilen müceddid olduğunu anlayınca ona icazet ve halifelik verdi.

Ekber Şah'ın dini tahrif etme ve yeni bir din oluşturma çabasına karşı mücadele vermiştir ve Ekber Şah'ı eleştirmiştir. Din-i İlahi adlı bu yeni oluşumun çok yaygınlaşmaması İmam Rabbani'nin başarısı kabul edilir.

Ekber Şah'dan sonra, yerine geçen oğlu Cihangir Şah, ordu içinde mürit sayısı arttığı için vezirleri tarafından bir tehdit oluşturduğunu söylenmesi üzerine İmam Rabbani'yi hapse attırmıştır. Rabbani, bir sene hapiste kaldıktan sonra, Cihangir Rabbani'yi hapisten çıkararak onu sohbetine aldı. Cihangir'in tekrar islam kurallarına dönmesi Rabbani ile yaptığı sohbetlerin neticesidir.

Rabbani, onlarca mürşit yetiştirerek Hindistan'ın değişik bölgelerine gönderip halkın irşat olmasına vesile oldu. Hayatı boyunca Ehl-i Sünnet itikadının önemini bilerek yaşadı. Rabbani, yeni kavramlarla Tasavvuf ıstılahını genişletti. Mektuplarında, yaşadığı halleri ve tecrübeleri anlatması, sonraki sufilerin güzel bir ıstılahi kaynağa sahip olmasını sağladı.

Âriflerin ışığı, Velîlerin önderi, İslâmın bekçisi ve Müslümânların Baştâcı IMÂM-I RABBÂNÎ AHMED-I FÂRÛKÎ SERHENDÎ rahmetullahi teala aleyh, Hz. Ömer'in soyundan olup, ikinci bin yılın müceddidi (yenileyicisi) dir. Aynı zamanda müçtehid (Kitap, Sünnet ve İcmadan hükümler çıkaran alim) dir. İmam-ı Rabbani, kendisine ilim ve hikmet verilmiş, ilmi ile amel eden, ilim ve amel bakımından eksiksiz ve kâmil âlim demektir. İslam hükümleri ile Allah'ı anlama, tanıma ve kavuşma olan tasavvufu birleştirmesinden dolayı "Sıla" ismi verilmiştir.

Kendisi 1563 yılında, Hindistan'ın Serhend (Sihrind) kentinde dünyaya gelmiştir. Ailesi salih ve alim kimselerdir. 17 yaşında iken bütün ilimlerden diplomasını alan İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin ilk derslerini babası vermiştir. Dönemin diğer bazı tanınmış alimlerinden de icazet almıştır. Risalet-üt-Tehliliyye, Redd-i Revafid, İsbat-ün-Nübüvve adlı eserlerini yazmıştır.

Zekası, olgunluğu ve tevazusu ile herkesi hayrette bırakan Imamı Rabbani (r.a) , Muhammed Bakibillah Hazretlerinin talebesi olmuş, üstadının da lütuf ve himmeti ile çok kısa bir süre içinde kimsede görülmeyen hallere kavuşmuştur. Hocasına karşı çok hürmetkar ve edepli bir şekilde davranmıştır. Bu üslubunu eserlerine de taşımış, insanı dünyâda ve âhirette yükseltecek olan tevâzunun ne olduğu ve kurtuluşun ancak Ehl-i sünnete uymakla olduğu bildirmiştir. Hocasından aldığı izinle, kendi öğrencilerini yetiştirmeye başlamıştır. Talebelerine ilim tahsilini sıkı sıkı emretmiş, tassuba ve yobazlığa karşı cihada çok önem vermiştir. Dîni, câhillerden öğrenmeyi men etmiştir. Devamlı kitap okumalarını, ilim öğrenmelerini istemiş, önce itikâdı düzeltmenin, sonra fıkh bilgilerini öğrenmenin gerekliliğini anlatmıştır.

Allahü teâlâ onu, Peygamber Efendimiz'den (s.a.v.) bin sene sonra, müslümanların zayıf düştüğü, küfrün, sapıklığın ve sapık kimselerin her tarafı kapladığı bir zamanda, din-i İslamı kuvvetlendirmek için göndermiştir. İnsanlar, nice bilinmeyen ve çözülmesi zor meseleleri ondan sorup doyurucu cevaplar almıştır. Yazdığı mektup ve kitapları insanları gafletten uyandırmış, herkesin kalbini ilim ve nur ile doldurmuş ve kuvvetlendirmiştir. Müslümanların içinden fitneyi ve ötekileşmeyi uzaklaştırmıştır. Binlerce insan, çok sayıda fasık ve facir onun güzel hallerini görüp, sohbetini işitip tevbe ederek salih Müslüman olmuştur. Zamanının padişahlarını, valilerini, kumandanlarını, âlimlerini ve hakimlerini, çok tesirli mektupları ile, dine, sünnet-i seniyyeye teşvik etmiş, çok âlim ve veli yetiştirmiştir. Çok sayıda keramet göstermiştir.

İkna edici delillerle sapık fikirlerinin çürütüldüklerini, Ehl-i sünnet itikadının ve doğru din bilgilerinin yayıldığını, bid'atlerin kalktığını gören bazı sapık kimseler, Imamı Rabbani Hazretleri'ne cephe aldılar. Haset ve iftira etmeye başladılar. Bundan dolayı, bir müddet hapis yatmış, ancak söylenilenlerin iftira olduğunu, delilleriyle ispat etmiştir. Hapishanedeyken dahi tebliğe devam etmiştir. Yaptıklarından pişman olan sultan, önce ikramda bulunmuş, sonra da O'nu serbest bırakmıştır. Ayrıca döneminin sözde alimlerine karşı imani mücadele vermiştir.

Eserlerinde, derin bir iman ve Kuran ahlakı anlatılmakta, Ehl-i sünnetin üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, ihlası, ruhu, şeytanla ve nefsle olan cihadı ve Allah'a samimi olarak nasıl yakınlaşılabilineceğini, Peygamberlere ve dört halifeye uymaya çalışmanın gerekliliği anlatmaktadır. Müminlerin kendi içinde bölünmüş olduğunu, ancak sadece Ehl-i sünnete uyanların kurtulacağını bildirmiştir. Birlik olunması ve Müslümanlığın yayılması gerekliliğini üzerinde hassasiyetle durmuştur.

Eserleri

1) Mektûbât: Kelâm ve fıkıh bilgilerini, tasavvufun mârifetlerini açıklayan uçsuz bir deryâ gibi eşsiz bir eserdir. Mektubat farklı kişiler tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. Bunlar; a) 1962'de Mehmet Süleyman Teymuroğlu tarafından tek cild halinde "İmam-ı Rabbani Ahmed Faruki'nin Mektubatı" b) 1955 senesinde Necip Fazıl Kısakürek tarafından yayınlanan "Küçük Mektubat". c) Süleyman Sa'deddin Efendi'nin Osmanlıca çevirisi esas alınarak yapılan ve bir cild halinde "Müjdeci Mektublar" adı altında yayınlanan Mektubat. d) 1968 senesinde Hüseyin Hilmi Işık tarafından yapılan ve sadece birinci cildi teşkil eden 313 mektup tek cild halinde neşrolunan Mektubat. e) 1977 senesinde Abdülkadir Akçiçek tarafından çevirilip iki cild halinde İstanbul'da neşrolunan Mektubat. 2) Redd-i Revâfıd: Ehli sünnete aykırı Râfızî meshebini reddetmektedir. 3) İsbâtün-Nübüvve: "Peygamberlik nedir?" adı ile Türkçe'ye tercüme edilmiştir. 4) Mebde' ve Me'âd 5) Âdâb-ül-Mürîdîn, 6) Ta'lîkât-ül-Avârif, 7) Risâle-i Tehlîliyye, 8) Şerh-i Rubâ'ıyyât-ı Abd-il-Bâkî, 9) Meârif-i Ledünniye, 10) Mükâşefât-ı Gaybiyye, 11) Cezbe ve Sülûk Risâlesi. Ehl-i Sünnet reyince ikinci bin yılın yenileyicisi (müceddid-i elf-i sani) kabul edilmiştir. 63 yaşında doğduğu şehirde vefat eden Ahmed Sirhindi'nin türbesine bölgesinde Ravzayı Şerif denir.

İmâm Rabbânî'nin Nakşibendî Silsile-Altın Zincirlerindeki konumu

Aşağıdaki tabloda Nakşibendiye'nin farklı kollarına ait altın zincirler (Silsile-i saadat) listelenmiştir. Bunlar sırası ile:

  1. (T) : Tâhirî
  2. (G) : Gafori-Mûceddidî
  3. (M) : Mûceddidî-Sirajia
  4. (K) : Khâlidî
  5. (H) : Hakkânî
  6. (S) : Süleymanî
  7. (D) : Dağıstanî-Mûceddîdî Khâlidîye-Mahmûdîye

yukarıda tanımlanan sembollerle gösterilmiştir. İmâm Rabbânî silsilelerin hepsinde yer almakta ve 24/25'inci sıralarda bulunmaktadır.

#T/G/M #K/H #S/D Adı Mezarı Doğum Tarihi Vefât Tarihi
1 1 1 Seyyîdina Hazreti Muhammad, Son peygamber (SAV) Medine, Suudi Arabistan Mon 12 Rebiülevvel

(570/571 CE)

12 Rebiülevvel 11 AH

(5/6 Haziran 632 CE)

2 2 2 Seyyîdina Ebû Bekr-î Sıddık Medine, Suudi Arabistan 22 Cemaziyelahir 13 AH

(22 Ağustos 634 C.E)

3 3 3 Seyyîdina Salmân-ı Fârisî El-Mada'in, Iraq 10 Receb 33 AH

(4/5 Şubat 654 C.E)

4 4 4 Imām Kâsım bin Muhammed bin Ebû Bekr, Ebu Bekr-i Sıddık'ın oğlunun oğlu Medine, Suudi Arabistan 23 Şaban 24 AH

(22/23 Haziran 645 C.E)

24 Cemaziyelahir 101/106/107 AH
5 5 5 Imām Jafar Sadiq, Ebu Bekr-i Sıddık'ın büyük kız-torunun oğlu Medine, Suudi Arabistan 8 Ramazan 80 AH

(5/6 Kasım 699 C.E)

15 Receb 148 AH

(6/7 Eylûl 765 C.E)

6 6 6 Hâce Bayazid-î Bestami Bistam, Semnan Eyaleti, Iran 186 AH

(804 C.E)

15 Şaban 261 AH

(24/25 Mayıs 875 C.E)

7 7 7 Hâce Ebû’l Hassan Kharakânî Kharaqan, near Bistam, Semnan Eyaleti, Iran 352 AH

(963 C.E)

10 Muharrem 425 AH

(5/6 Aralık 1033 C.E)

8 - - Hâce Ebû’l Kâsım Gürganî

(Sadece Tahiri/Gafori ve Mûceddidîyye-Sirajia Silsilesi)

Gürgan, Iran 23 Safer 450 AH

(19/20 Nisan 1058 C.E)

9 8 8 Hâce Ebû Ali Farmadî Tus, Horasan, İran. 434 AH

(1042/1043 C.E)

4 Rebiülevvel 477 or 511 AH

(10 Temmuz 1084 / 6 Temmuz 1117)

10 9 9 Hâce Ebû Yakûb Yusuf Hamadānī Merv, Türkmenistan 440 AH

(1048/1049 C.E)

Receb 535 AH

(Şubat/Mart 1141 C.E)

- - / 10 - Ebû’l Abbas, el-Khidr

(Sadece Hakkani Silsilesi)

11 10/11 10 Hâce Abdul Khalik Ghujdevanî Ghajdawan, Bukhara, Özbekistan 22 Şaban 435 AH

(24/25 Mart 1044 C.E)

12 Rebiülevvel 575 AH

(17/18 Ağustos 1179 C.E)

12 11/12 11 Hâce Arif Reogari Reogar, near Bukhara, Özbekistan 27 Receb 551 AH

(15 Eylûl 1156 C.E)

1 Şevval 616 AH

(10/11 Aralık 1219 C.E.)

13 12/13 12 Hâce Mahmûd Anjir-Faghnavvî Bukhara, Özbekistan 18 Şevval 628 AH

(18/19 Ağustos 1231 C.E)

17 Rebiülevvel 717 AH

(29/30 Mayıs 1317 C.E)

14 13/14 13 Hâce Azîzan Ali Râmitenî Harezm, Özbekistan 591 AH

(1194 C.E)

27 Ramazan 715 or 721 AH

(25/26 Aralık 1315 or 20/21 October 1321)

15 14/15 14 Hâce Muhammad Baba Samasî Samaas, Bukhara, Özbekistan 25 Receb 591 AH

(5/6 Temmuz 1195 C.E)

10 Cemaziyelahir 755 AH

(2/3 Temmuz 1354 C.E)

16 15/16 15 Hâce Seyyid Amir Kulal Saukhaar, Bukhara, Özbekistan 676 AH

(1277/1278 C.E)

Wed 2 Cemaziyelahir 772 AH

(21/22 Aralık 1370 C.E)

17 16/17 16 Hâce Muhammad Bâha'ûddin Nakşbend Bukharî Qasr-e-Aarifan, Bukhara, Özbekistan 4 Muharrem 718 AH[1]

(8/9 Mart 1318 C.E)

3 Rebiülevvel 791 AH

(2/3 Mart 1389 C.E)

18 17/18 17 Hâce Ala'uddin Attar Bukhari, Muhammad Baha'uddin Nakşibend'in dâmadı Jafaaniyan, Maveraünnehir (Özbekistan) Wed 20 Receb 804 AH

(23 Şubat 1402 C.E)

19 18/19 18 Hâce Yakûb Çerkhî Gülistan, Duşanbe, Tacikistan 762 AH

(1360/1361 C.E)

5 Safer 851 AH

(21/22 Nisan 1447 C.E)

20 19/20 19 Hâce Ubeydullah Ahrar Semerkand, Özbekistan Ramazan 806 AH

(Mart/Nisan 1404 C.E)

29 Rebiülevvel 895 AH

(19/20 Şubat 1490 C.E)

21 20/21 20 Hâce Muhammad Zahid Vakhşi Belh, Belh ilçesi, Belh Vilayeti, Afganistan 14 Şevval 852 AH

(11/12 Aralık 1448 C.E)

1 Rebiülevvel 936 AH

(3/4 Kasım 1529 C.E)

22 21/22 21 Hâce Derviş Muhammad, Hâce Muhammad Zahid Vakşhi'nin kızkardeşinin oğlu Asqarar, Özbekistan 16 Şevval 846 AH

(17/18 Şubat 1443 C.E)

19 Muharrem 970 AH

(18/19 Eylûl 1562 C.E)

23 22/23 22 Hâce Muhammad Amkanaki, Hâce Derviş Muhammad'in oğlu Amkana, Bukhara, Özbekistan 918 AH

(1512/1513 C.E)

22 Şaban 1008 AH

(8/9 Mart 1600 C.E)

24 23/24 23 Hâce Muhammad Bâkî Billah Berang Delhi, India 5 Zilhicce 971 or 972 AH

(14 Temmuz 1564 / 3 Temmuz 1565)

25 Cemaziyelahir 1012 AH

(29/30 Kasım 1603 C.E)

25 24/25 24 Shaikh Ahmad al-Farūkī al-Sirhindī, Imām Rabbānī Sirhind-Fategarh, India 14 Şevval 971 AH

(25/26 Mayıs 1564 C.E)

28 Safer 1034 AH

(9/10 Aralık 1624 C.E)

Kaynaklar

Dış bağlantılar