Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Çağatay (mesaj | katkılar)
vandalizm
1. satır: 1. satır:
{{Dönemlerine Göre Osmanlı Tarihi}}
{{düzenle|Aralık 2010}}
{{taraflı}}
{{kaynaksız}}
{{Dönemlerine Göre Osmanlı Tarihi |Timeline=Kuruluş Dönemi}}
[[Osmanlı Beyliği]]'nin temelleri 13. yüzyıl ortalarında atıldı. Beyliğe adını veren [[Osman Bey]] ileri görüşlü,kararlı ve başarılı bir devlet adamı ve askerdi. Onun bu kararlılığı devletin çok sağlam temeller üzerine kurulmasını sağladı.


[[Moğol]] saldırıları sonucu, [[Kayı]] soyundan Kaya Alp'in oğlu [[Süleyman Şah]], [[Horasan]]'dan 50.000 kişi ile [[Erzincan]] ve [[Ahlat]] yakınlarına [[1224]] yılında buraya gelerek yerleşmiştir.Yedi yıl sonra bu boy [[Fırat Nehri]] yatağını izleyerek [[Halep]] üzerinden Horasan'a dönmek istedi, ancak [[Caber Kalesi]] önlerinde Süleyman Şah atıyla birlikte suya düşerek öldü.Bu olay O'nun emrindeki ailelerin dağılmasına yol açtı, birtakımı [[Suriye]]'de kaldı, bazı aileler ise [[Anadolu]] içlerine ilerledi.
==Osman Gazi==
[[Osman Bey]]'in babası [Ertuğrul Gazi] hakkında sağlam ve güvenilir bilgiler hemen hemen yoktur. Bilinen, kendisinin 13. yüzyılda [[Ege Bölgesi|Batı Anadolu]]'da yaşayan [[Türkmen]] beylerinden biri olduğudur. Babası gibi Osman Bey'in hayatı hakkında da bilinenler azdır. Osman Bey, [[Çobanoğulları Beyliği]]'nin [[vâsal]]ı olarak [[Bizans]] topraklarıyla ilişkilerde bulunurken, bu beyliğin Bizans'la anlaşması üzerine, bölgede [[Bizans]] üzerine akınlarda bulunanlar, etkinliklerini bu kez Osman Bey'in bayrağı altında sürdürdüler. Bu durum yavaş yavaş Osman Bey'i bağımsızlığa iten bir etken oldu. Osman Bey bölgenin ve Bizans'ın içinde bulunduğu durumdan ustaca yararlanmasını bildi; bölgedeki [[İslâm]] tarikatlarının, özellikle [[Şeyh Edebali]]'nin gücünden ve nüfuzundan yararlandı. Bizans'a karşı savaşan gazilerin önderi durumuna gelen Osman Bey, Bizans köy, kasaba ve kalelerini birer birer ele geçirmeye başladı. Başarıları hem topraklarının büyümesine, hem de beyliğin gücünün yavaş yavaş arttığının göstergesi olmaktadırlar.


[[Süleyman Şah]]'ın dört oğlu vardı; Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar ve [[Ertuğrul Gazi|Ertuğrul]].Bunlardan ilk ikisi Horasan'a döndü, diğer ikisi ise yanlarında yaklaşık 400 aile ile [[Erzurum]] civarına gitti ve [[Sürmeli Çukur Ovası]]'na yerleşti, bunlardan bir bölük ise [[Pasin Ovası]]'na yerleşti.
== Osmanlı Beyliği'nin genişlemesi ==
[[Marmara Bölgesi|Marmara bölgesi]]ndeki büyük Bizans kentlerinden [[Bursa]]'nın 1326'da [[Osmanlı Beyliği]]'nin eline geçmesiyle sürdü. Bursa'nın alınışını göremeden o yıl ölen [[Osman Bey]]'in yerine geçen oğlu [[Orhan Bey]] zamanında da Osmanlı Beyliği'nin gelişmesi hızlandı. Bursa'nın ardından Marmara Bölgesi'nin öteki büyük Bizans kentleri, [[İznik]] ve [[İzmit]] de Osmanlılar'ın eline geçti. Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen ve başında Bizans İmparatoru [[III. Andronikos]]'un bulunduğu bir Bizans ordusu [[Maltepe|Pelekanon]] denilen yerde bozguna uğratıldı (1329).


Dündar ve Ertuğrul emrindeki aileler ile Batı'ya ilerlerken iki ordunun savaşına rastladı.Bu iki ordudan güçsüz olarak gördüklerine yardım etmeye karar verdiler, bu karar onların ileriki yaşamlarını oldukça etkiledi, çünkü güçsüz olup onların yardımıyla savaşı kazanan taraf [[Anadolu Selçuklu]] ordusu, düşman ise bir [[Moğol]] ordusuydu.Ertuğrul bu yardımı sayesinde Selçuklu sultanı [[III. Alaeddin Keykubat]] ile tanıştı ve onu koruyucu olarak tanıyıp elini öptü.Sultan da ona hediye olarak [[Domaniç]] ve Ermeni dağlarını yaylak, [[Söğüt]] yakınlarındaki ovayı da kışlak olarak verdi.
Osman Bey döneminde, Osmanlı Beyliği yalnız Bizans topraklarında genişlemişti.


Ertuğrul'un ailesi oraya vardığında [[Kütahya]]'nın kuzeyindeki [[Karacahisar]] mevkiinde Rumlar yaşıyordu.Ertuğrul bu [[Rum]]lar tarafından rahatsız edilince Alaaddin'den sefer için izin istedi ve sefer yapıp bölgeyi aldı.Zafer haberini [[Eskişehir]]'de alan [[III. Alaeddin Keykubat]], Eskişehir'in adını "''Sultanönü''"'ye çevirdi ve Ertuğrul Gazi'ye verdi
==Orhan Bey (1326-1361)==
Osmanlı Beyliği, Orhan Bey döneminde komşu [[Türkmen beyliklerinin]] topraklarında da genişlemeye başladı. [[Balıkesir]], [[Çanakkale]], [[Bergama]] dolaylarına sahip olan [[Karesi Beyliği]] toprakları da [[Osmanlı]] egemenliğine girdi (1345). Böylece Osmanlılar hem [[Karesi Beyliği]]'nin donanmasına, hem [[Rumeli]]'ye geçiş için önemli bir takım noktalara, hem de [[Rumeli]] topraklarını iyi tanıyan [[Karesi]] komutanlarına sahip oldular. [[Karesi Beyliği]]'nin [[Hacı İlbey]], [[Evrenos Bey]], [[Ece Halil]], [[Gazi Fazıl]] gibi komutanları Osmanlı hizmetine geçtiler ve özellikle [[Rumeli]]'nin fethinde çok önemli roller oynadılar.


Ertuğrul Gazi'nin ise üç oğlu vardı; [[I. Osman|Osman]], [[Gündüzalp]] ve Savcı.Bunlardan en büyüğü olan Osman [[1258]] yılında doğdu.Bizans tekfurlarına karşı seferlerde bulundu ve bir savaşçı olarak nam saldı.
14. yüzyıl ortalarında, yani Osmanlıların Rumeli'ye geçmeye hazırlandıkları sırada [[Balkan Yarımadası]]'nda [[Doğu Trakya]], [[Selânik]], ve [[Güney Epir]] bir biçimde [[Bizans İmparatorluğu]]'na bağlıydı. Yarımadada ayrıca [[Sırp]], [[Bulgar]] Krallıkları ve [[Arnavut]] Prenslikleri vardı. Bazı liman kentleri de [[Venedik]]'in elinde bulunuyordu.


<div class="dablink" style="padding-left:2em;">
14. yüzyıl ortalarında halkı [[ortodoks]]lardan oluşan [[Balkan]]lar, siyâsi birlikten yoksun olmanın yanı sıra [[katolik]] [[Venedik]] ile [[katolik]] [[Macaristan]]'ın istilâ tehdidi altındaydı. Osmanlılar Rumeli'ye Bizans İmparatorluğu'nda [[Palaiologos]]lar ile [[Kantakuzenos]]lar arasındaki taht kavgalarından yararlanarak, 1354'te ayak bastılar. Osmanlılar'ın [[Balkanlar]]'da ele geçirdikleri ilk üs [[Gelibolu Yarımadası]]'nda [[Çimpe Kalesi]] oldu. [[Orhan Bey]]'in yerine geçen oğlu I. Murat ile Balkan seferleri başlamıştır.
→ '' Daha sonraki dönem için bkz: [[Osmanlı Devleti beylik dönemi]]''</div>


== Kaynak ==
==I. Murat ve Balkanların fethi==
[[Joseph Von Hammer]], Osmanlı Tarihi
[[I. Murat]] (1361 - 1389), [[Balkan]] fetihlerini hızla sürdürdü. 1363'te [[Edirne]] yakınlarında [[Sazlıdere]] denilen yerde, Osmanlı ilerlemesini durdurmak isteyen bir [[Bizans]] - [[Bulgar]] ordusu yenilgiye uğratıldı ve bu zaferin ardından [[Edirne]] Osmanlıların eline geçti. Kısa bir süre sonra, [[Edirne]]'yi geri almak isteyen [[Macar]] - [[Sırp]] - [[Bulgar]] - [[Eflâk]] - [[Bosna]] birleşik ordusu Edirne yakınlarında, [[Sırpsındığı Savaşı]]'nda ağır bir yenilgiye uğratıldı (1364). Bu zaferle [[Balkan Yarımadası]]'nın içlerine giden yollar [[Osmanlı]]lar'a açılmış oldu. [[Bulgar]] ve [[Sırp]] krallıkları hem kendi içlerinde parçalanmış, hem de birbirleriyle savaş halinde bulunuyorlardı. Bu bitmez tükenmez savaşlardan bıkmış [[Balkan]] ulusları, tıpkı Bizans köylüleri gibi Osmanlı yönetimini kabule hazır durumdaydı. Bu yüzden, [[Osmanlı]] ilerlemesine karşı direnme, yalnızca [[Balkan]] devletlerinin zayıf yönetici tabakasından geldi; onların bu zayıf direnmesi de [[Osmanlı]] ilerlemesini durdurmaya yeterli olmadı. Osmanlılar kısa süre içinde [[Bulgaristan]]'ı, [[Yunanistan]]'ı ve [[Sırbistan]]'ı ele geçirmeyi başardılar. 14. yy. sonlarında Osmanlı sınırı [[Tuna]]'ya ve [[Belgrad]]'a dayanmış bulunuyordu. [[Balkan]] devletlerinin ve onları destekleyen [[Avrupa]] devletlerinin Osmanlı ilerlemesini durdurma çabaları, [[I. Kosova Savaşı]] (1389), [[Niğbolu]] (1396), [[Varna]] (1444), [[II. Kosova Savaşı]] (1448) savaşları ile kırıldı. [[İstanbul]]'un Osmanlıların eline geçmesinden önce [[Belgrad]] ve dolayları, [[Arnavutluk]], bazı liman şehirleri dışında Balkanlar büyük ölçüde Osmanlı egemenliğine girmiş bulunuyordu.

==Türkmen Beylikleri ile ilişkiler==
Osmanlı Beyliği yöneticileri kuruluştan 14. yüzyılın son çeyreğine kadar, politik ileri görüşlülük göstermişler, [[Anadolu]] [[Türkmen]] beylikleri ile herhangi bir çatışmadan bir iki istisna dışında, bilinçli olarak uzak durmuşlardır. Bu dönemde Osmanlı Beyliği askeri ve siyasi gücünü, büyük ölçüde Bizans topraklarında genişlemede kullanmıştır. Orhan Bey zamanında zayıf, içten parçalanmış [[Karesi Beyliği]] toprakları kolayca ele geçirilmiş, bunun dışında öteki [[Anadolu Beylikleri]]yle ciddi çatışmalara girişilmekten uzak durulmuştu. Osmanlılar, [[Anadolu]] topraklarında genişlemeyi, ancak
[[I. Murat]] döneminde, Balkanlara iyice yerleştikten sonra ciddi olarak düşünmüşler ve uygulamaya koymuşlardır.

I. Murat döneminde [[Germiyanoğlu Süleyman Şah]]'ın kızı ile [[I. Murat]]'ın oğlu [[Bayezid|Şehzâde Bayezid]]'in evlenmeleri, [[Kütahya]], [[Tavşanlı]], [[Emet]], [[Simav]] ve [[Gediz]] dolaylarının çeyiz olarak [[Osmanlı]]lar'a geçmesine neden oldu. Yine I. Murat döneminde Osmanlı Beyliği, [[Hamitoğulları Beyliği]]'nden [[Akşehir]], [[Yalvaç]], [[Beyşehir]], [[Karaağaç]] ve [[Seydişehir]]'i 1374'te 80000 altın karşılığı satın alarak [[Anadolu]]'daki bu genişleme, kendilerini [[Anadolu Selçukluları]]'nın vârisi sayan [[Karamanoğulları Beyliği]] ile sınırdaş yaptı ve bu durum Osmanlı - [[Karaman]] mücadelesinin başlamasına neden oldu. Osmanlı tarihinin önemli bir parçası olan Osmanlı - Karaman mücadelesi, 15. yy sonlarına, [[Karamanoğulları Beyliği]] ortadan kaldırıncaya kadar sürdü.

==I. Beyazit ve Fetret Devri ==
Osmanlılar ile başta Karamanoğulları olmak üzere,Anadolu Türkmen beylikleri arasındaki mücadele,I.Murat'ın oğlu Yıldırım Beyazit(I.Beyazit)(1389-1402)döneminde,tüm beyliklerinortadan kalkması ve beyliklerinin Osmanlı topraklarına katılmasıyla sonuçlandı.Bu dönemde Osmanlılar,Türkmen beyliklerinin topraklarından başka,Kadı Burhanettin'in mülkü sayılan Sivas,Kayseri,Malatya ve Elbistan'ı da ele geçirmeyi başardılar;böylece Osmanlı sınırı doğuda Fırat'a kadar genişledi.Ancak bu durum,Osmanlılar'ı toprakları ellerinden alınan beylerin sığındığı Timur'la karşı karşıya getirdi.Osmanlı yönetimine geçen Anadolu Türkmen beyliklerinin asker ve yöneticileri henüz büyük ölçüde eski beylerine bağlılıklarını koruyorlardı.Bunlar Ankara Savaşı(1402)sırasında Timur ordusunda bulunan eski beylerinin yanına geçtiler.Bu hem [[Ankara Savaşı]]'nda Osmanlıların yenilmesine, hem de 14.yy'da kurulmuş olan Anadolu siyâsi birliğinin dağılmasına neden oldu. Osmanlılar, Anadolu'nun siyâsi birliğini yeniden ancak 15.yy'ın ikinci yarısında, [[II. Mehmet]] döneminde kurabildiler.

Ankara Savaşı'nda Osmanlıların uğradığı ağır yenilgi, yalnız Anadolu'daki siyâsi birliğin parçalanmasına neden olmakla kalmadı, Osmanlı Devleti'nin kendi içinde de parçalanmalara yol açtı. [[Yıldırım Bayezid]]'in oğulları [[Süleyman Çelebi]], [[İsa Çelebi]], [[Musa Çelebi]], [[Mehmet Çelebi]], Osmanlı tahtına sahip olabilmek için birbirleriyle mücadeleye giriştiler. "[[Fetret Devri]]" adı verilen ve 1413'e kadar süren bu taht kavgası dönemi, [[Mehmet Çelebi]]'nin ([[I. Mehmet]]) (1413 - 1421) kardeşlerini ortadan kaldırıp, Osmanlı Devleti'nin birliğini yeniden sağlamasıyla sona erdi. [[Ankara Savaşı]]'ndan sonra dikkati çeken en önemli özelliklerden biri, Anadolu'daki eski [[Türkmen]] beyliklerinin yeniden kurulmasına, [[Osmanlı Devleti]]'nin de [[Bayezid]]'in oğulları arasında parçalanmasına karşın Balkan uluslarının Osmanlı yönetiminden kurtulmak için girişimde bulunmamalarıdır. Bunun da nedeni büyük ölçüde, Osmanlı düzeninin, özellikle mîri toprak düzeninin, Balkan derebeylik düzeninden daha iyi, daha ileri bir düzen olması ve Balkan halklarının büyük ölçüde bu düzenden hoşnut olmalarıdır.

Ankara Savaşı'ndaki ağır yenilgi, Osmanlı gelişmesini yarım yüzyıl kadar geciktirmiş oldu. Ancak Osmanlı Devleti, bir devleti tümüyle tarih sahnesinden silebilecek kadar büyük ve önemli olan bu sarsıntıyı atlatabildi; yarım yüzyıllık bir gecikmeyle de olsa yeniden gelişme ve büyüme yoluna girdi.

1451'de [[II. Murat]] (1421 - 1444, 1446 - 1451) ölüp de yerine oğlu [[Fatih Sultan Mehmet]] ([[II. Mehmet]]) (1444 - 1446, 1451 - 1481) [[padişah]] olduğunda, artık Osmanlı Devleti, Ankara Savaşı'nın tüm sarsıntılarını atlatmış ve kuruluş dönemini tamamlamış bir [[imparatorluk]] olarak dünya tarihindeki yerini almaya hazır bulunuyordu. 1451'de II. Mehmet, atalarının pek çok defa girişip de başaramadıkları [[İstanbul]]'u alma işini düşünebilecek ve bunu gerçekleştirebilecek kadar kendini güçlü hissediyordu.

== Ayrıca bakınız ==
* [[Fetret Devri]]
* [[Osmanlı Devleti yükselme dönemi]]

[[Kategori:Osmanlı-Bizans savaşları]]
[[Kategori:Osmanlı Devleti kuruluş dönemi| ]]
{{Link KM|zh}}

[[en:Rise of the Ottoman Empire]]
[[id:Kebangkitan Kesultanan Utsmaniyah]]
[[lv:Osmaņu impērijas uzplaukums]]
[[mk:Подем на Отоманската Империја]]
[[ms:Penubuhan Empayar Uthmaniyyah]]
[[pt:Ascensão do Império Otomano]]
[[ro:Ascensiunea Imperiului Otoman]]
[[ru:Образование Османской империи]]
[[ur:سلطنت عثمانیہ کا عروج]]
[[zh:奧斯曼帝國的崛起]]

Sayfanın 17.10, 19 Haziran 2012 tarihindeki hâli

Moğol saldırıları sonucu, Kayı soyundan Kaya Alp'in oğlu Süleyman Şah, Horasan'dan 50.000 kişi ile Erzincan ve Ahlat yakınlarına 1224 yılında buraya gelerek yerleşmiştir.Yedi yıl sonra bu boy Fırat Nehri yatağını izleyerek Halep üzerinden Horasan'a dönmek istedi, ancak Caber Kalesi önlerinde Süleyman Şah atıyla birlikte suya düşerek öldü.Bu olay O'nun emrindeki ailelerin dağılmasına yol açtı, birtakımı Suriye'de kaldı, bazı aileler ise Anadolu içlerine ilerledi.

Süleyman Şah'ın dört oğlu vardı; Sungur Tekin, Gündoğdu, Dündar ve Ertuğrul.Bunlardan ilk ikisi Horasan'a döndü, diğer ikisi ise yanlarında yaklaşık 400 aile ile Erzurum civarına gitti ve Sürmeli Çukur Ovası'na yerleşti, bunlardan bir bölük ise Pasin Ovası'na yerleşti.

Dündar ve Ertuğrul emrindeki aileler ile Batı'ya ilerlerken iki ordunun savaşına rastladı.Bu iki ordudan güçsüz olarak gördüklerine yardım etmeye karar verdiler, bu karar onların ileriki yaşamlarını oldukça etkiledi, çünkü güçsüz olup onların yardımıyla savaşı kazanan taraf Anadolu Selçuklu ordusu, düşman ise bir Moğol ordusuydu.Ertuğrul bu yardımı sayesinde Selçuklu sultanı III. Alaeddin Keykubat ile tanıştı ve onu koruyucu olarak tanıyıp elini öptü.Sultan da ona hediye olarak Domaniç ve Ermeni dağlarını yaylak, Söğüt yakınlarındaki ovayı da kışlak olarak verdi.

Ertuğrul'un ailesi oraya vardığında Kütahya'nın kuzeyindeki Karacahisar mevkiinde Rumlar yaşıyordu.Ertuğrul bu Rumlar tarafından rahatsız edilince Alaaddin'den sefer için izin istedi ve sefer yapıp bölgeyi aldı.Zafer haberini Eskişehir'de alan III. Alaeddin Keykubat, Eskişehir'in adını "Sultanönü"'ye çevirdi ve Ertuğrul Gazi'ye verdi

Ertuğrul Gazi'nin ise üç oğlu vardı; Osman, Gündüzalp ve Savcı.Bunlardan en büyüğü olan Osman 1258 yılında doğdu.Bizans tekfurlarına karşı seferlerde bulundu ve bir savaşçı olarak nam saldı.

Kaynak

Joseph Von Hammer, Osmanlı Tarihi