Osmanlı tokadı: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
178.247.60.126 adlı kullanıcının son değişikliği reddedilerek Superyetkin sürümüne (9804335) geri dönüldü
9. satır: 9. satır:
[[Kategori:Savaş sanatları]]
[[Kategori:Savaş sanatları]]
[[Kategori:Osmanlı Devleti askeriyesi|Tokat]]
[[Kategori:Osmanlı Devleti askeriyesi|Tokat]]
osmanlılardan önce Türklerin bir geçmişi vardı ve bu geçmişi hiçe sayarak osmalıyı başımızda kışlatanlar önce Türk olduklarını bir baksınlar ve anlasınlar! Atatürk bu geçmişi bildiği için Mustafa Kemal devleti değilde Türk devletini kurdu! geçmişte Türk tokadı ve Türk yumruğu olan şey osmanlıda "silleyi osmani" orjinal adıyla anılır oldu. Bu davranış şekli aslında atalara bir ihanet ve saygısızlıktır. Ben osmanlının bir çocuğu değilim. ben Türk oğlu Türküm ve Türklük gurur ve şuurunu en üst bir seviyede taşıyorum tabi burada islam ahlak ve faziletini de baş tacı ediyorum. M.Ö. 36000 yıllarında etrüskler yani eski ilk Türkler dünyaya hakimdi. Bunlar daha insanlar savaş, dövüş ve savunma sanatını bilmeden önce TOSS-KKE diye bir sanat çalışıyorlardı. İlk Türler TOSS-KKE'yi kendilerine peygamber gelen Oğuz Kaan Ata dan öğrenmişlerdi. Oğuz kaan kuran-ı kerimde ismi zülkarneyn diye bahsedilen kişinin ta kendisiydi. Töreyi Allah (c.c.)ın emrettiği şekilde koymuştu ve Allah (c.c.) ona "istersen onlara zulmet, istersen adaletle hükmet" demişti. Burada hükmedilen dünya davletleri ve milletleriydi. Oğuz kaan'ın toss-kke öğretisi ( Türk, ordu, savaş, stratejisi- kılıç, kalkan, el) yani toss-kke açılımının sonundaki el osmanlılarda oldu bir tokat. işte tarihin derinliklerini bilmeyenler her yeni yetişen çocuğun anne ve babasından eşyanın isimlerini öğrenince amerikayı bulduğunu sanan amerikan vesbuçi gibi sanki daha önce orada bu işi yapan inkalar, mayalar, astekler yaşamamış havasında kendisi gibi tıfıl herşeyi yeni, yeni öğrenen arkadaşlarına işte bunu ben buldum diye öykünür. Oysaki onu ondan önce niceleri biliyordu. Toss-kke tarihi bir savaş ve dövüş sanatıdır ve dünyada ki bütü türevler ondan türemiştir ki silleyi osmani, yani osnmanlı tokatı sadece devede kulak kalmıştır keza koca deve bir kulak değildir herhalde. Bir ağaç bütün orman demek nasıl değilse o tokatta bütün Toss-kke demek değildir. M.Ö. 400 lerde kung fu denilen mereti çinliler kimden öğrendi? Tabi içimizden çinin rüşvetine, ipeğine, kadınına kanan hain Türklerden öğrendi. O hain Türkler kimi zaman Hun, kimi zaman uygur, kimi zamanda selçuklular olarak ortaya çıkıp zuhur ettiler. Neden böyle yaptılar dersiniz? İhanet adres sormaz... Çünkü kahpedir. O, içerden işler adama... günden güne sinsi sinsi kemirir sahibini. Yer bitirir en sonuda ve içinden gizli pazarlıklı bir dost sandığın kişide karşında düşman kesilir! Bir bakmışsınki yanlızlaşmışsındır şu koca dünyada. Bugün kü Türk devleti misali. İhanet eden kişi karşında düşmanlarınla kol kola o meşhur tamahkarlığıyla kendi adında bir devlet kurmuş. Sen istediğin kadar millet kurtulsun, rahat etsin ozaman bende rahat ederim de... işte böyle arkadaş! Savaş ve ddövüş sanatları Türklerin yani benim, bizim atalarımızın icadıdır. osmancıkların mosmancıkların değil. Milletine sahip çık ve Atalarınla övün çünkü o atalarının kanı ve kromozonları senin kanında ve kromozonlarında var. Onlarla gurur duymak kendin onlar, onlar sen olmak demektir. "Ne Mutlu TÜRK'ÜM diyene." Erdal YILDIRAN

Sayfanın 09.51, 7 Ekim 2011 tarihindeki hâli

Osmanlı tokadı, Osmanlı Ordusu askerlerinin silahsız savunma ya da saldırı durumunda kullandıkları, elin her iki yanıyla yapılabilen düşmanı sersemletmek amacıyla uygulanan bir vuruştur. El ve kolun açısız ve omuzdan hızla hareketiyle hedeflenen noktaya el ile yapılan temasla yapılır. En çok yüzün her iki yanına ve enseye yapılır. Vuruşun şiddetine göre öldürücü olabilir.

Osmanlı Ordusu'nda genellikle savaşlarda birebir ve yüzyüze yapılan mücadeleler esnasında sık sık yaşanan silahın elden düşmesi ya da kırılması durumunda kullanılmıştır. Osmanlı kültüründe bir kavgada taraflar asla birbirlerine yumrukla müdahale etmezlerdi. Yüze kalıcı zararlar verme ihtimalinden dolayı birine yumrukla saldırmak son merhalede yer alır ve yumrukla ilk saldıran ayıplanırdı. Tıpkı yatağan kılıcı olanların dövüşlerde karşılarındakini aşağılamak için kılıcın kesmez yanı ile saldırmaları gibi, tokat ancak yeri zamanı, kavgadaki taraflarca bilinen kurallarla kullanılırdı. Kavgada büyük olan karşısındakini sesi etraflıca duyulan şiddetli bir tokatla uyarır ve bu durum genellikle yeterli olurdu.

Osmanlı Ordusunda meydan savaşlarında en ön safta yer alan, azab askerlerinin, esas amaçları olan karşıdaki düşmanın seçkin birliklerini yorma görevleri sırasında hafif silahların kısa zamanda kullanılmaz duruma gelmesi ve ağır silahların kuşanmalarının aldığı zaman çoğu kez bulunamadığında tokat atmaya başlamaları ile askerler arasında yiğitliğin eriştiği son nokta olarak görülmeye başlanmış ve bunun üzerinde popülarite kazanmıştır. Sesi ile düşmanın üzerinde yarattığı psikolojik etki sebebiyle zamanla geliştirilmiştir. Bu askerler daha eğitim safasında mermer döverek yetiştirildikleri için, çok kuvvetli ellere ve kol yapısına sahip olurlar.(Osmanlı ordusunun En büyük tokatçıları Başıbozuk (Delibaş) diye adlandırılan bir düzensiz ordudur)