Vikipedi:Haftanın seçkin maddesi/Ağustos 2014

Vikipedi, özgür ansiklopedi
2008:
2024:
Önbelleği boşalt



31. Hafta

Ruh, din ve felsefede, insan varlığının maddi olmayan tarafı ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle (zât) eşanlamlı olarak ele alınır. Teoloji'de ruh kişinin ilahîliğe iştirak eden kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır. Birçok kültür insan yaşamının ya da varlığının cismani olmayan kaynağını ruh ile özdeş tutmuş ve birçok kültür tüm canlıları ruhlara dayandırmıştır. Tarih-öncesi halklarda bile vücut ile onu canlı kılan arasında bir ayrım yapıldığı görülmektedir. Birçok dini ve felsefi akımda, her canlının bir unsuru olan, var olması için fiziksel maddeye ihtiyaç duymayan, madde-dışı, algılanamaz, tezahürleriyle kendini gösteren, aşkın, yaşama yeteneğine sahip, değişen ve gelişen, maksatlı bir prensip (kaynak) ya da bir kudret olarak tanımlanan ruh, birçok dini ve felsefi akımda da ebedi, yetenekler sahibi, insan davranışlarının motoru, hata ile sevap yapma iradesine sahip bir varlık ya da varlığın saklı yüzü olarak kabul edilir. (Devamı...)


gör - tartış - değiştir - geçmiş


32. Hafta

Ornitorenk, platipus veya gagalı memeli (Ornithorhynchus anatinus), 39–60 cm boylarında, Doğu Avustralya ve Tazmanya'ya özgü bir yarı-deniz memelisidir.

Ornitorenkler, doğum yapmak yerine yumurtlayan memeliler olan tek deliklilerin hâlâ var olan beş tanesinden biridir. (Diğer dördü ekidneler). Ornithorhynchidae familyasının ve Ornithorhynchus cinsinin yaşayan tek temsilcisidir. Buna rağmen bazıları Ornithorhynchus cinsine de ait olan fosil akrabaları bulunmuştur.

Yumurtlayan, ördek gagalı, kunduz kuyruklu, erkeklerinin arka ayağında zehirli bir mahmuzu olan bu memeli keşfedildiği zaman doğabilimcileri çok şaşırmıştır. Ornitorenklerin eşşizliği onu Avustralya'nın kanguru ve koala ile beraber en belirgin sembollerinden biri yapar. Avustralya 20 sentinin arkasında resmi yer alır. (Devamı...)
gör - tartış - değiştir - geçmiş


33. Hafta

GRB 970508, 8 Mayıs 1997 günü, saat 21:42'de (UTC) tespit edilmiş bir gama-ışın patlamasıdır (kısaca GIP) (addaki "GRB", gama-ışın patlamasının İngilizce kısaltmasıdır). Bir gama-ışın patlaması, uzak galaksilerde meydana gelen ve gama ışını üreten patlamalar ve bunların yol açtığı çok parlak parıltıdır. Bunun ardından genelde X ışını, morötesi ışın, görünür ışık, kızılötesi ışın ve radyo dalgaları içeren, uzun süreli "artık parıltı" izlenir. İtalya-Hollanda ortak yapımı olan, X ışını gökbilimi uydusu BeppoSAX üzerindeki Gama Işın Patlama Gözlemcisi, GRB 970508'i tespit etmiştir. Gökbilimci Mark Metzger, GRB 970508'in dünyadan en az 6 milyar ışık yılı uzaklıkta meydana geldiğini belirledi; bu bir gama-ışın patlaması için yapılan ilk uzaklık tespitidir. Bu patlamaya kadar, gökbilimciler GIP'ların dünyadan ne kadar uzakta gerçekleştiğinin nasıl belirleneceği konusunda bir fikir birliğine varamamıştı. Bazı gökbilimciler, patlamaların Samanyolu'nda meydana geldiğini; fakat görünüşte sönük olduklarını, çünkü fazla enerjiye sahip olmadığını düşünüyordu. Bazıları ise patlamaların kozmolojik uzaklıktaki başka galaksilerde meydana geldiğini ve çok fazla enerjiye sahip olduğunu savunuyordu. Bu patlama, patlamaların kaynağının Samanyolu dışında olduğunu kesin olarak göstererek tartışmayı sonlandırdı. GRB 970508, ayrıca olarak artık parıltısında radyo frekansı olduğu gözlemlenmiş ilk patlamaydı. Radyo dalgalarının azalıp çoğalan güçlerini inceleyen gökbilimci Dale Frail, radyo dalgalarının kaynağının neredeyse ışık hızında genişlediğini hesapladı. Bu, GIP'ların görelilikli hızlarda genişleyen patlamalar olduğuna ilişkin kuvvetli bir kanıt oldu. (Devamı...)


gör - tartış - değiştir - geçmiş


34. Hafta

Bayağı doğan, (Falco peregrinus), gökdoğan, alaca doğan ya da yalnızca doğan doğangiller (Falconidae) familyasından oldukça yaygın bir gündüz yırtıcı kuş türüdür. Büyük bir kuş olan gökdoğanın sırtı kül grisi, başı kara ve alt kısımları beyaz üzerine çubukludur. Kuşlarla beslenen yırtıcı kuşlarda görüldüğü üzere, gökdoğan eşeysel dimorfizm sergiler ve dişileri erkek bireylerden biraz daha büyüktür. Gökdoğan hızıyla tanınır; avına doğru yaptığı kendine özgü dalış sırasında maksimum hızının anlık olarak saatte 360 km.’nin üzerine çıkabildiği tahmin edilmektedir. Bu hız gökdoğanı hayvanlar âleminin en hızlı hayvanı yapmaktadır. Gökdoğanın üreme alanları arktik tundralardan dönencelere kadar çok geniş bir alanı kapsar. Kutup bölgeleri, çok yüksek dağlar ve tropikal yağmur ormanlarının dışında dünyanın her yerinde bulunur. (Devamı...)


gör - tartış - değiştir - geçmiş


35. Hafta

Yıldız, ağırlıklı olarak hidrojen ve helyumdan oluşan, yoğun ve karanlık uzayda ışık saçan gökyüzünde bir nokta olarak görünen plazma küresi. Bir araya toplanan yıldızların oluşturduğu gökadalar gözlemlenebilir evrenin hâkimidir. Dünya'dan çıplak gözle görülebilen yaklaşık 6 bin dolayında yıldız vardır ve Dünya'ya en yakın yıldız, aynı zamanda Dünya üzerindeki yaşamın kaynağı da olan Güneş'tir. Gün ışığı dâhil olmak üzere Dünya üzerindeki enerjinin çoğunun kaynağı Güneş'tir. Diğer yıldızlar, Güneş’in ışığı altında kalmadıkları zaman yani geceleri gökyüzünde görünürler. Yıldızların parlamasının nedeni çekirdeklerinde meydana gelen çekirdek kaynaşması (füzyon) tepkimelerinde açığa çıkan enerjinin yıldızın içinden geçtikten sonra dış uzaya ışınım (radyasyon) ile yayılmasıdır. Gökbilimciler bir yıldızın tayfını, parlaklığını ve uzaydaki hareketini gözlemleyerek o yıldızın kütlesi, yaşı, kimyasal bileşimi ve bunun gibi birçok özelliğini belirleyebilirler. Bir yıldızın toplam kütlesi, yıldızın gelişiminin ve sonunun ana belirleyicisidir. Bir yıldızın gelişim süreci içinde bulunduğu aşamaya göre çapı, dönüşü, hareketi ve sıcaklığı belirlenir. Sıcaklık ve parlaklık durumuna göre işaretlendikleri Hertzsprung-Russell diyagramı (H-R diyagramı), yıldızların güncel yaşını ve gelişim, sürecindeki aşamasını belirlemek için kullanılır. (Devamı...)


gör - tartış - değiştir - geçmiş


2008:
2024: