Tartışma:Selâhaddin Eyyûbî/Arşiv 4

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi

kokboru mavi bozkurt demektir kazakca mavi kök kurt da börü demektir tdk ya bakın biraz bu kadar sacmalık olamaz

Selahaddin Eyyubi Kürttür Bütün dünya kürt diyor arablar farslar dahil türk olamaz cünkü türk denen birsey yok türklük bir kültürel kimlik attatürk zamaninda kurulmustur herseye maydonoz oluyorsunuz hangi tarih iligili wikipedi sayfasini actigimda türklük cikiyor hahaha tarih gercekleriyle anlatin carpitmayin hayret bir sey ancak kendi kendinizi kandirisiniz Selahaddin Eyyubi wikipediada bütün dillerde kürt olarak geciyor

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_lehceler&arama=lehceler&guid=TDK.LHC.53499a3a1aef61.43435812

Tarihten Türkü çıkarttınmı geriye bişey kalmaz. Selahattin Eyyubi Nin türk olduğunu aynı dönemde yaşayan. Arab tarihçi ibni kesî nin el bidaye ven nihaye kitabında yazar Hatta yazar derki "Türk olmayanlara müsamaha göstermezdi. Türkler islamı yeniden parlattı" — Bu imzasız görüş Kutadgu bilig (mesajkatkılar) tarafından 17:27, 1 Şubat 2017 (UTC) tarihinde eklenmiştir.

' Baylar Türk kaynaklarına güvenmiyorsanız Petersburg Kütüphanesine gidiniz. Selahattin Eyyübi Kitapları ansiklopedileri isteyiniz size vericeklerdir. Soyunu bile anlatmışlardır. Türk kaynaklarına güvenmiyorsanız dediğim gibi Rus kaynaklarına da bakınız. Kız kardeşinin adı Orta Asyadaki Bozkurtlara verilen adlardandır. Türk bir İnsana Kürt demek ne kadar doğrudur bunu sizin vicdanınıza bırakıyorum

"çeşitli milletler mirasını sahiplenmişlerdir. Selahaddin'in Kürt kökenli olduğunu ve Türk kökenli olduğunu iddia eden çeşitli kaynaklar mevcuttur." bölümü sistemik önyargılı bir ifadedir. Daha önce genel kanaat Kürt olduğu yönündedir. ifadesi kullanılıyordu. Gerçekte böyledir. Fakat burada deforme edildi. "Türk olma tezi" azınlıkta kalıyor, muazzam fark atılıyor. Şu anki hali gerçeğe aykırı ve taraflıdır, maalesef. Bu maddeyi okuyan okurlar Kürt olduğunu iddia edenler ile Türk olduğunu iddia edenlerin oranlarının eşit olduğunu zannedebilirler. Düzeltilmesi lazım. Takabeg ileti 02:45, 7 Haziran 2012 (UTC)

13 kürt 5 türk 1 kürt-türk 1 arap neresi sö etnik ? Türk kökenli olduğunu iddia eden kaynaklar çoğunluktadır dememiş ki ? Çeşitli kaynaklar vardır demiş ? Hiç ön yargı filan yok. O daha önceydi , vikipedi dinamiktir, madde mülkiyeti yasaktır. Türk olma tezinin azınlıkta olması olmaması anlamına gelmez. Oranlar ise yukarda verdiğim gibi 5'e 13'dür yani muazzam bir fark yoktur. Türk Vikipedi düşünürü olarak söyleyebilirzki Selahaddin kürttür. Ama bu kimsenin umrunda değil. Kaynaklar var, 5'e 3'e bakmıyoruz. Eksik diyebilirsiniz ama etnik diyemezsiniz, muazzam bir fark yaratmak için kaynaklarla destekleyebilirsiniz. Boyalikus (mesaj) 02:57, 7 Haziran 2012 (UTC)

'Dünyadaki genel kanaatın Kürt olduğu yönünde olduğu gerçeği gizlemek maddenin tarafsızlığı zedeliyor maalesef. Takabeg ileti 03:02, 7 Haziran 2012 (UTC)

Sö-etnik olmanın sebebi de belli bir etnik grubun yani Türklerin bakış açısından bakılmanın sonucunda, Türk olma tezi 'nin fazkasıyla vurulanmış olmasından kaynaklanıyor. Takabeg ileti 03:12, 7 Haziran 2012 (UTC)

Kanaatler üzerine değil kaynaklar üzerine hareket ediyoruz. Burada sizinle ilgili bir şey yazılmış. Dediğim gibi azınlıkta olması olmaması anlamına gelmez ve Türk tezine inanan okuyucular için Türk olduğunu da iddia edenler var ama Kürt olduğunu iddia edenler de var gibi algılanması daha mühimdir. Olmayan bir şey yazılmamış kaynak gösterilmiş. Mezarından çıkartıp gen haritasına bakamayacağımıza göre bu daha önemlidir. İyi çalışmalar. Boyalikus (mesaj) 03:13, 7 Haziran 2012 (UTC)

Meydan Larousse'a göre Selahaddin Eyyubî Kürttür fakat Kürtlerin bir Türk boyu olabileceği söylenmektedir. Bununla ilgili olarak Macaristan'daki bazı yer adlarında Kürt adının bulunması gibi bazı konular delil olarak gösterilmektedir. --85.101.119.17 03:21, 7 Haziran 2012 (UTC)

(...) peki ben şunu sorayım, Selahaddin Eyyubi'nin kardeşinin adı Gökbörüdür, bunu açıklasın,,ayrıca Selahaddin Eyyubi para bastırmıştır ve en önemli tarihi delil de bu kalıntılardır yani Selahaddin Eyyubi nin Türk olduğuna dair kalıntı ve belgedir üzerinde Selçuklu sultanlarına hitaben basılmış ve kendi ismi de yazılı bu paralarda niçin bir kürt deyimi geçmemektedir, bir kürt para bastırıyorsa o parada niçin kür veya kürtçe denen (...) kürtçe yazı olmaysın veya kürtlere hitap etmesin bu mümkün müdür..(...) 88.252.127.187 11:14, 7 Haziran 2012 (UTC) 07 haziran 2012

  • VP:SANSÜR (Vikipedi azınlıktaki düşüncelerin korunması için sansür edilmez)'ü okursanız iyi olacak. Takabeg ileti 20:22, 10 Haziran 2012 (UTC)
Takabeg'in anlatmak istediği şeyle Nihan'ın savunduğu şeyin farklı olduğunu görüyorum ben. Takabeg, Kürt olduğu yönündeki görüşler fazla diyor. Bunun yanında Türk, Arap, Kürt-Türk olduğu yönünde görüşler de mevcut diyor. Ama bunlardan Kürt ve Türk görüşleri eşit alınmış, diğerleri ise çöpe atılmış diyor (yanlış anlamadıysam). Nihan ise bunu, Türklüğü kaldıralım (veya arka plana itelim), Kürt yazalım şeklinde anlamış (sanırım, okuduklarımdan bu çıkarımı yaptım). Takabeg'in dediği bana mantıken doğru geliyor. Kaynakların çoğunda Kürt olarak geçmekte, birtakım kaynaklarda ise ... olarak geçmektedir. yazıp, bu durum tarafsız bir şekilde açığa kavuşturulabilir bence.--RapsarEfendim? 11:08, 19 Haziran 2012 (UTC)
Araplaşmış Kürt olduğu yönündeki görüşler güçlü. Türk iddiasına kaynak olarak verilen Calgary Üniversitesinin bağlantısında Yetenekli Türk general denilmiş. Bu etnik kökene dair kanıt sayılabilir mi? Nereden geldiği, sülalesi hakkında hiçbir bilgi verilmiyor. Diğer bir kaynak olarak verilen Mehmet Sılay ne kadar güvenilirdir? Mehmet Ögel ve Ali Tayyar Önder'in kitabında "Selahattin'in Gence çevresinde Şeddadiler sülalesini kuran büyük dedesinin babasının ismi Kartuk/Kürtuk olup, Türk olduğunu iddia etmektedir." notu düşülmüş. "büyük dedesinin babası"nın Türklüğünden bahsediliyor. Bu kesin bir doğru olsa dahi kişiyi Türk yapmaya yeter mi? Ayrıca Şeddadiler bir Kürt hanedanı. Bu bile Kürt iddialarına kaynak olacak nitelikte bir kitap. esc2003 (mesaj) 13:10, 19 Haziran 2012 (UTC)
Yorum Yorum Bence şimdiki hali en iyisi: etnik kökeni tartışmalı (çeşitli kaynaklara göre Arap, Kürt veya Türk kökenli) -- Supermæn (mesaj) 13:46, 19 Haziran 2012 (UTC)
  • Maddedeki taraflı şablonunu kaldırabilmek için etnik kökeni ile ilgili bilgileri düzenledim ve ifade sorununu hallettim (hem başlarda Arap olduğu belirtiliyor, sonra da ayrıca Arap olduğu iddia edilir diye sonlarda da bahsediliyordu). "Genel kanaate göre Kürttür. Türk veya Arap olduğu da iddia edilir." ifadesi sorunlu idi. Bunu "deforme edildi" şeklinde yorumlayıp beni hedef göstermek Takabeg gibi her kuralı bilen bir Vikipediste yakışmamış. Şu haliyle TBA'ya uygundur.--Abuk SABUK msj 16:43, 19 Haziran 2012 (UTC)
"Genel kanaate göre Kürttür. Türk veya Arap olduğu da iddia edilir." ifadesini neden sorunlu olduğunu düşündünüz ? Gerçek budur işte. Ne zaman ve nerede deforme edildiğini göstermek ayrı onu yapan kullanıcıyı hedef göstgermek ayırıdır. Zaten adından bahsetmedim. Açıkçası kimin yaptığı önemli değil. İskitler gibi maddelerde de benzer sorun mevcuttur. Takabeg ileti 12:49, 20 Haziran 2012 (UTC)
Kaynakların çoğunda Kürt olarak geçmekte, birtakım kaynaklarda ise ... olarak geçmektedir. daha uygun olmaz mı? Her görüşe, gerçeğe uygun ve nesnel bir şekilde yer vermiş oluruz.--RapsarEfendim? 12:52, 20 Haziran 2012 (UTC)
Zaten bir tık aşağıda soyu ve ailesi kısmında detaylı bir anlatım var daha doğrusu kaynak verilmiş. Muazzam bir fark atıyor lafı gerçekçi değil. Ayrıca genel kanaat lafı ile kaynakların çoğu birbirinden farklıdır. Bu haliyle TBA'ya uygundur. Etnik kökeni tartışmalı mı ? Evet. Kaynakların çokluğu ile kürt olduğunu ispatlama çabası TBA'ya uygun mu ? Hayır. İyi çalışmalar. --Boyalikus (mesaj) 21:39, 20 Haziran 2012 (UTC)
Kaynakların çoğunun Kürt olduğunu söylemesi taraflı değildir ki? Var olan, nesnel bir gerçeği dile getirmektir sadece. Biz Kürttür demiyoruz, tartışmalı diyoruz zaten. Bir konu hakkında birden fazla iddialar olabilir, yoğun olan iddiayı belirtmek kadar normal bir şey de yoktur.--RapsarEfendim? 22:12, 20 Haziran 2012 (UTC)
Yoğun iddialar zaten belirtiliyor demiştim rapsar, aşağıda 13 tane kaynaklı ifade yer alıyor. Nesnel gerçeği dile getirin, üzerinde vurgu yapmayın : VP:TBA "bırakın olgular kendini ifade etsin." Yukarda çok açık yazdığımı düşünüyorum. Genel kanaat lafına vurgu yaptım. Yoğun olan iddiayı ayrıca belirtmeniz VP:TBA'ya aykırıdır. Ayyubinin Kürt Türk Arap vs. olduğunu iddia eden kaynaklar var demeniz yeterlidir. Bu noktada yorumu okuyucuya bırakmak zorundasın. Yorumu kendin yapamazsın. Genel kanaat kürttür ifadesi bir yorumdur. Ayyubi hakkunda tüm kaynakları getirdiniz mi ? Neyse daha fazla tartışmayacağım çünkü aşağıda yine bir suçlama ve hakaret var. Bu haliyle yani: kürt türk yunan olduğuna dair tartışmalar mevcuttur. TBA'yı sağlıyor. Şimdilik bu kadar. --Boyalikus (mesaj) 22:41, 20 Haziran 2012 (UTC)
Kürt olduğunu ispatlamaya çabası söz konusu değildir. Dünyada araştırmacıların büyük bir çoğunluğunun kendisinin Kürt olduğunu yazmakta olduğu, ve az sayıda araştırmacıların Türk veya Arap olduğunu yazmakta olduğunu aktarma çabasıdır. Maddenin (daha doğrusu söz konusu cümlenin) şu anki halinin VP:TBA, VP:MİLLİ'ye aykırı olduğu aşikardır. Ve bu taraflı halinin taraflı olmadığını hissetmeleri de {{sö-etnik}} veya {{sö-devlet}} etkenlerinden kaynaklanıyor. Yani Rapsar'ın teklifi yerindedir. Takabeg ileti 22:14, 20 Haziran 2012 (UTC)

Kürtlük Türklük tartışması, tarafgirlik iddiası, Dünyanın onu Kürt olarak tanıması bir gerçeği değiştirmez Kardeşlerinin isimlerini veren kaynaklar Ona Kürt dese de isimler konusunda ihtilaf yoktur; "Kardeşlerinin isimleri Tacülmüluk Böri [29], Seyfü'l-İslam Tuğtekin[30], Turanşah[31], Melikü’l Adil Ebu Bekir[32] ve Şahinşah[33]’tır." bu isimler "Böri, Tuğtekin, Turanşah, Şahinşah" Türklerden başkası tarafından kullanılmayan isimlerdir. Ayrıca Arap kaynakları Etrak(Türkler) adlandırmasını yerleşik Türkler için, Ekrad(Kürtler) adlandırmasını da göçebe Türkler için kullanırdı. Kürt kelimesi ise, Kürtçe adı verilen dillerin hiçbirinde bulunmazken(Zazaca, Soranice,Behdinanca ve Kurmançca) Türkçede bir anlamı olan ve en eski sözlüklerde dahi bulunan bir kelimedir ve hiçbir etnik anlamda taşımaz, etnik anlamda ilk kullanım Arap kaynaklarında yer alır.Mmsaci 21:50, 10 Eylül 2012 (UTC)

Selahaddin Eyyubi Türk olamaz cünkü Türk dene birsey yok Türklük kültürel kimlik etnik degil Atatürk zamaninda cikarmistir türkügü cikarmistir, ne zaman tarihle igili türkce vikipediayaya actigimda karsima türklük cikiyor, hic alakasi olmayan konularada bile hahahhaha herseye maydonoz olmayin lan niye tarihi oldugu gibi gegilde gercekleri carpitiyorsunuz vikipedia türkceden haric bütün dillerde adamin kürt oldugunu yaziyor yalan dolanla sadece kendinizi kandirirsiniz hahahha. — Bu imzasız görüş Ridvan Kara (mesajkatkılar) tarafından 23:45, 28 Aralık 2016 (UTC) tarihinde eklenmiştir.

ÖAY olduğuna dair belirtiler nedir ? Boyalikus (mesaj) 03:01, 7 Haziran 2012 (UTC)

Selahaddin Eyyubi`nin Türk ya da Kürt olduğu yönünde farklı görüşler vardır ancak Selahaddin Eyyubi'nin kendini İslam'a adadığını biliyoruz. O'nu bir ulusa mâl etmemeli Müslüman olarak görmeli. 176.55.205.40 13:45, 7 Şubat 2013 (UTC)

Kaynaklarda genel hakim görüş Selahaddin'in ve ailesinin Kürt olduğu yönündedir. Maddede, Kürt olduğu ile ilgili şu an 24 kaynak gösterilmiş durumda. Neribij (mesaj) 19:20, 28 Mart 2013 (UTC)

Kaynak incelemesi[kaynağı değiştir]

Bence kaynak vagonları na ihtiyacı yok. Kürt kökenli tezinin tutulduğu ortadadır. Verilen kaynaklar 'ın büyük bir çoğunluğunda somut olarak etnik kökeni incelemesi yapılmamaktadır. Bunlarda iddia edilen tezlerden birine destekleyerek (belkide öylesine) aktarmaktadırlar. Dolayısıyla etnik kökeni üzerindeki tartışma ile doğrudan alakalı değiller. Eklenmekte olan kaynakları inceleyerek "kırpmamız" yerinde olacaktır.

Kısaca

  • 19. yüzyılda Türk kökenli olduğunu yazanlar bayağı vardı.
  • 20. yüzyılda ise İbn Hallikan'a dayanarak Kürt kökenli olduğunu yazan Minorsky'nin tezi dünyaca hakim oldu.

Bu durumu kronolojik sırayla anlatılmalıdır, bence.

David C. King konunun uzmanı değildir. Bence gereksiz. Takabeg ileti 03:34, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Roy E. Skinner: Jerusalem To Baghdad, Sayfa 80
Roy E. Skinner = the former UN worker in the Middle East, yani tarih uzmanı değildir. Takabeg ileti 03:36, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Salim Wakim, Iran, the Arabs, and the West: the story of twenty-five centuries, Sayfa 107
Specific araştırma değil. Bence gerek yok. Takabeg ileti 15:59, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Francis Roubiliac Conder: The child's history of Jerusalem, Sayfa 197
Francis Roubiliac Conder (1815–1889) :) Bence gereksiz. Takabeg ileti 03:46, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Steed, Brian L., Piercing the Fog of War: Recognizing Change on the Battlefield, (Zenith Press, 2009)
A US Army officer. Bence gereksiz. Takabeg ileti 13:09, 4 Nisan 2013 (UTC)
Specific araştırma değil. Dipnotlar da yok. Bence gerek yok. Takabeg ileti 13:27, 4 Nisan 2013 (UTC)
Specific araştırma değil. Britannica bir nevi standard olduğu için kalsın diyorum. Takabeg ileti 13:27, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • "Ayyubids and Mamluks." Historical Atlas of the Islamic World. Derby, United Kingdom: Cartographica, 2004. 62-63. Gale Virtual Reference Library. Gale.
güzel görünüşlü kitap. Ama bu da specific araştırma değil. Dipnotlar da yok. Bence gerek yok. Takabeg ileti 13:27, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Carole Hillenbrand, "Sultanates: Ayyubid." Encyclopedia of Islam and the Muslim World, Ed. Richard C. Martin, Vol. 2. New York: Macmillan Reference USA, 2004, 657-660. Gale Virtual Reference Library. Gale.
Carole Hillenbrand bence konunun uzmanlarından sayılır. Ama specific araştırma değil. Bence gerek yok. Takabeg ileti 13:33, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Selahaddin'in ailesi Ermenistan bölgesinden çıkan Kürtlerdir, Vladimir Minorsky, The Prehistory of Saladin, Studies in Caucasian History, Cambridge University Press, 1957, pp.124-132.
Lazım. google.books'taki bağlantı ekleyeceğim. Takabeg ileti 13:33, 4 Nisan 2013 (UTC)
Andrzej Stefan Ehrenkreutz konunun uzmanı sayılır. Kitapta tam olarak ne diyor ? Takabeg ileti 21:42, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Tariq Ali, The book of Saladin, published by Verso , s.13, 1999.
Tariq Ali, yazar ve film yapımcısı. Kaldırılsın. Takabeg ileti 14:09, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Stanley Lane-Poole , Saladin and the Fall of the Kingdom of Jerusalem, The Others Press, s.3-4, 2007.
  • Stanley Lane-Poole bayağı eski. Ayrıca aşağıda da var. Takabeg ileti 14:12, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • John Davenport , Saladin, Chelsea House Publishers, s.30, 2003.
John Davenport is a middle-school history teacher and the author of several educational books for young readers, including Saladin... Bence gerek yok. Takabeg ileti 16:24, 4 Nisan 2013 (UTC)
Specific araştırma değil. Dipnotsuz. Bence gerek yok. Takabeg ileti 17:03, 4 Nisan 2013 (UTC)
Osprey Military Campaign serisinden. Askeri tarih ile ilgili. Biraz da hobby ağırlıklı. Dipnotsuz. Specific araştırma değil. Askeri tarihle ilgili maddelerin dışında bu Osprey serileri kullanılmamalıdır, bence. Takabeg ileti 15:14, 4 Nisan 2013 (UTC)
Süleyman Deveci, yazar ve öykücü. Kaldırılsın. Takabeg ileti 14:06, 4 Nisan 2013 (UTC)
Geneviève Chauvel, journaliste et écrivain. Uzman değil. Bence gerek yok. Takabeg ileti 15:44, 4 Nisan 2013 (UTC)
Baha' Al-Din Yusuf Ib Ibn Shaddad'in eserin introduction bölümünde yer alan Claude Reignier Conder'in yazısının aynısı. Takabeg ileti 11:35, 5 Nisan 2013 (UTC)
Bunu kaldırarak İngilizcesi verilmeli (metinler okunablir). Takabeg ileti 03:34, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Mehmet Ögel ve Ali Tayyar Önder, Selahattin'in Gence çevresinde Şeddadiler sülalesini kuran büyük dedesinin babasının ismi Kartuk/Kürtuk olup, Türk olduğunu iddia etmektedir. (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Anadolu - Prof. Dr. Mehmet Ögel, Türkiye'nin Etnik Yapısı: Halkımızın Etnik Kökenleri ve Gerçekler - Ali Tayyar Önder, 2006.)
Bir kullanıcı Ali Tayyar Önder güvenilir bir kaynak değil. diyor. Doğru ise kaldıralım. Takabeg ileti 13:45, 4 Nisan 2013 (UTC)
Specific araştırma değil. Dipnotlar da yok. Bence gerek yok. Takabeg ileti 13:47, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Dr. Mehmet Sılay, "Ortadoğu Barışının Mimarı Selahaddin Eyyubi", İstanbul, 2009
Sayfası yok. Verilmiyorsa kaldırılsın. Takabeg ileti 14:22, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • William Leonard Langer, "A survey of European civilization", c.1, s. 217, 1947.
William L. Langer konunun uzmanı değil. Ayrıca Specific araştırma değil. Bence gerek yok. Takabeg ileti 14:24, 4 Nisan 2013 (UTC)
Bayağı eski. Takabeg ileti 14:26, 4 Nisan 2013 (UTC)
  • Togan, Zeki Velidi (1981). Umumî Türk Tarihine Giriş, Cilt 1, Enderun Kitabevi, İstanbul. s.179.
Bu bir tezi savunanlardan. Lazım. Takabeg ileti 14:22, 4 Nisan 2013 (UTC)

Takabeg ileti 03:34, 4 Nisan 2013 (UTC)

Eğer maddedeki ifadeler bu şekilde kalacaksa, kaynaklar da kalsın. Kaynaklar azaltılacaksa, başlangıç kısmına "Kürt" veya "Kürt kökenli" şeklinde bir ibare konulmalı bu durumda. Ayrıca önemli bir kaynak da Şerefname'den (16.yüzyıl): "Şerefxanê Bedlîsî, Şerefname: Dîroka Kurdistanê, Çev. Ziya Avci, (1.baskı Apec, İsveç 2000), 2.baskı: İstanbul 2007, ISBN: 978-9944-382-28-1, s.148 vd. (Dil: Kürtçe)" (Türkçe çevirisi de eklenebilir). Neribij (mesaj) 05:27, 4 Nisan 2013 (UTC)
Aslında Turkish king, Turkish chief olarak hitap eden kaynakların sayısı az değildir. Eğer kaynak ekleme yarışmasına izin verilirse bu kaynak vagonu daha da uzacaktır. Kıymetsiz olanların kaldırılması yerindedir. Şerefname konusuna gelince, Quellenkritik şarttır. Takabeg ileti 07:23, 4 Nisan 2013 (UTC)
Takabeg, biraz temizlik yaptım dediklerine bakarak. David C. King, Francis Roubiliac Conder, Brian L. Steed, "Biography on Saladin", "Ayyubids and Mamluks", Tariq Ali, Süleyman Deveci, "The Crusades", William Leonard Langer kaldırdığım kaynaklar. Üstteki mesajında bunların üstünü çizersen iyi olur. Başka hangilerini kaldırmak lazım?--RapsarEfendim? 14:35, 4 Nisan 2013 (UTC)
Ali Tayyar Önder'in söz konusu "Türkiye'nin Etnik Yapısı: Halkımızın Etnik Kökenleri ve Gerçekler" kitabını araştırdım. Güvenilir bir kaynak olmadığı doğruymuş. Sayfa 225'te "Kürtlerin asli köken olarak Türk oldukları, bugün, kanıtlanmış bir gerçektir." diyor. Kitabında Türkiye'de yaşayan birçok farklı etnik yapıları ve milletleri Türk olarak gösteriyor. Referans adığı kaynaklar da "Kürtlerin Türklüğü" gibi ısmarlama kitaplar. Ayrıca Şerefname'nin de eklenmesi lazım, birçoklarına göre daha eski ve daha esaslı bir kaynak. Eyyubilere ve sonraki ardıllarına da geniş bir yer ayrılmış. Ayrıca, Charles J. Rosebault silinmesin bence, eski bir kaynak sayılır. Neribij (mesaj) 19:19, 4 Nisan 2013 (UTC)
Mahmut Rışvanoğlu gibi yani :) Günümüzde ise Kadri Yıldırım gibi (Amacımız bunların kaynaşmasıdır.) :)) Charles J. Rosebault konusuna gelince sadece Saladin the Kurd ibaresi geçiyor ve ayrıntılı yorumlar ve kaynaklar yer almıyor. Saladin the Turk ile fark yoktur. Bence kıymetsiz. Takabeg ileti 19:48, 4 Nisan 2013 (UTC)
Her zamanki gibi yine konuyu değiştiriyorsun :) Bahsettiğin kişi, Kürt tarihi, dili ve edebiyatı konusunda yetkin bir kişidir. Oradaki konunun buradaki durumla ilgisi yok. Sadece bir tercih. Diğer konudaki tartışamalrdan da bildiğin gibi, Zazaca üzerine yetkin olanları dahi sırf kendilerini (yani tarihten tevarüs etikleri Kürt kimliğini) inkar etmedikleri için "taraflı" ilan etmek istiyorsun. Bu davranışların ayırımcılığa girer. Her ne kadar eleştirsen de, sayfalarda görüdüğüm kadarıyla Zazalar ile ilgili eğilimleirnin temelini belki farketmesen de Türk resmi tarih tezinin ürettiği bilgiler ve onun yan etkileri oluşturuyor. Bu paradoksu aşman gerekir. Geleneksel ve ana damarı görmezden geliyorsun. Diğer maddede eklediklerimi hiçbir geçerli nedenin olmadan sildin. Kendi kafana göre insanları veya kaynakları "taraflı" ilan edemezsin. Hele neredeyse her kesimden kişilerin üzerinde ittifak ettiği yani tarafsızlık problemi mantıken olamayacak bilgileri bile kabul etmediniz. Aslında sorun sadece senin değişikliklerin de değil, Kürtler ile ilgili konularda genel bir zihniyet meselesi var. Halbuki, wikipedia sosyal mühendislik yeri değildir. Neyse...
Ayrıca, Şerefname'yi neden çıkardın? Oradaki kaynakların hepsinden eski. Hem Türkçe hem Kürtçe tercümesini kaynak göstermiştim. Neribij (mesaj) 20:21, 4 Nisan 2013 (UTC)

Şerefname ile ilgili olarak yukarıda yazmıştım. Ayrıca Şerefnamede şu sorunlar vardır:

Dahası vardır. Dolayısıyla bilimadamlar tarafından kaynak eleştiri yapılmaksızın kullanılamaz. Takabeg ileti 21:09, 4 Nisan 2013 (UTC)

Ayrıca Turkish nationalist historiography ne kadar Vikipedinin tarafsızlığa zarar verebiliyorsa, Kurdish ethnocentric historiography de o kadar zarar verebilir. Bunu unutmayalım. Takabeg ileti 21:12, 4 Nisan 2013 (UTC)
Vikipediye göre İbn-i Hallikân da Kürt kökenliymiş (keşke, Arap veya Fars olsaydı. Gerç kesin bilgi yok aslında). İbn Hallikan ve Şeref Han Bedlisi'nin Kürt kökenli iddiaları kendi etnosentrik yaklaşımlarından mı kaynaklanıyor acaba :)) Yine Saladin'in Kürt olduğunu iddia eden Baha' Al-Din Yusuf Ib Ibn Shaddad de Kürdmüş. Birde maddede İbn-i Haldun'un iddiası ayrıntılarıyla birlikte yer aldığı halde İbn Hallikan'ın iddiasından hiç bahsedilmiyor. Minorsky'den de alıntı yaparak geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anki haliyle kullanıcıların tek derdi sanki adamın Kürt kökenli olup olmamasıyla sınırlıymış gibi görünüyor. Takabeg ileti 21:22, 4 Nisan 2013 (UTC)
Ayıp etmişler Kürt olmakla :) Şerefname'de birçok yerde senin kastettiğin anlamdaki Kürt milliyetçiliğine aykırı birçok argümant var. Türk milliyetçilerine bile malzeme verecek ölçüde yani:) Gösterdiğin değerlendirmeler de seni desteklemiyor. Belirttiğin yerlerde, Şerefname'de Kürt milliyetçliği yapıldığı söylenmiyor, Kürt ulusçuluğuna malzeme verdiği söyleniyor. Bunlar çok farklı konular. Ayırca "Kurdish historiography" ile "Kurdish ethnocentric historiography" farklı şeyler. Şerefname Kürt Tarihi'dir, daha doğrusu Kürt devlet, hükümdarlar ve beylerinin tarihidir. "Kürtçülük tarihi" değildir. Sadece Ibn Xaliqan ve Ibn Şeddad değil, birçok tarihçi var Kürt kökenli mesela Ibn Esir. Hadi bunların tümünü taraflı ilan edelim. :) Bu mantıkla bir yere varılamaz, çünkü bu bir milletin tarihini illa ki dışardan öğrenmeyi dayatır. Tekrar söylüyorum, elde önemli bir sebep olmadan sırf etnik kökeninden dolayı birini taraflı ilan etmek, özünde ayrımcılıktır. Mesela, bu tarihçilerin olur-olmaz kişileri Kürt yaptığı mı görülmüş? Yoksa böyle bir şey, problem ne?
Bu arada, Ibn-ul Esir'den de kaynak var, ekleyeceğim. İbnu’l Esir, ‘El-Kamil’ adlı tarihi kitabında; Selahaddin Eyyubin’in dedesi Eyyübi b. Sazi, Tiflis yakınlarındaki ‘Duvin’de yaşadığını ve burdaki Kürt aşireti Hazbaniler’in bir kolu olan ‘Ravadilere’ mensup olduğunu belirtir" Ibn'ul Esir bizzat Selahaddin Eyyubi ile görüşmüş onun sarayında bulunmuş biridir. Minorsky'nin de alıntıladığı şu anekdota bakılabilir ayrıca: "...both you and Saladin are Kurds and you will not let power pass into the hands of the Turks": Minorsky (1953), p. 138.Neribij (mesaj) 22:54, 4 Nisan 2013 (UTC)
Sonuçta modern araştırmacıların eleştirilerinden geçirip eserlerinde kullanılmadıkça, Saladin the Turk diyen batlı kaynaklar ile fark yok. Birde Minorsky'nin eserinin ilk baskısı 1953 fakat google.bookstaki 1977 reprint editiondur. Ona göre. Ayrıca tartışma sayfasında yazdığım gibi, kaynaklar sırf adamı Kürt yapmak için alıntı şeklinde kullanılmamalı. Metinde kullanılsın. Esir'in aktardığına göre, Selahaddin'in dayısı Şihabeddin Mahmud el-Harimi, Qutbuddin İnal'e ..... demiştir şeklinde yazılsın. Takabeg ileti 01:44, 5 Nisan 2013 (UTC)
  • "The medieval historian Ibn Athir relates a passage from another commander: "...both you and Saladin are Kurds and you will not let power pass into the hands of the Turks" ile ilgili olarak "The medieval historian Ibn Athir relates a passage from another commander: " kısımı kaynakta yoktur. Anladığım kadarıyla İngilizce Vikipediden copy & paste edilmiştir. Vikipediler kaynak sayılmaz ve aslıkaynağa sadık olmalı. Takabeg ileti 02:10, 5 Nisan 2013 (UTC)
  • İbn Haldun, "Mukaddime", 2. cilt, s. 622, Milli Eğitim Bakanlığı, 1996. için bağlantı verebilecek olan var mı ? Türkçe olmak şart değil, bağlantı lazım, bence. Takabeg ileti 12:21, 5 Nisan 2013 (UTC)
  • Allenby ile ilgili kısımda [1][2] eklenmekte. Haberler haricindeki kaynaklar yok muydu ? Takabeg ileti 12:22, 5 Nisan 2013 (UTC)

Mukaddime[kaynağı değiştir]

Mukaddime'nin şu an iki cildi de elimde. Salahaddini Eyyubi'nin ismi 5 ayrı yerde geçiyor; bahsedilen hiçbir yerde Arap olduğuna dair bir açıklama yok. Aksine Kürt olduğuna dair açık ifade var. Mesela: "Nihayet Selahaddin Eyyübi Kürdi, Mısır ve Suriye mülküne müstakillen sahip oldu..." İbni Haldun, Mukaddime, cilt:2, Çev. Prof. Dr. Süleyman Uludağ, Dergah yayınları, İstanbul 2011, s. 646

Hmm. O zaman kaldıralım. Takabeg ileti 10:32, 6 Nisan 2013 (UTC)

maddedeki bütün 'selahaddin'ler 'selahaddin eyyubi' olarak değiştirilmiş. kişi bu hayatı yaşarken sadece 'selahaddin' olduğu için biyografilerde de öyle geçer genellikle ki pek çok viki sürümünde madde adı da yalındır. düzeltilmesi gerekiyor. --kibele 13:43, 3 Temmuz 2014 (UTC)

ayrıca tamamı italik yapılmış. bu standart bir uygulama mıdır? --kibele 13:51, 3 Temmuz 2014 (UTC)
  • maddedeki bütün 'selahaddin'ler 'selahaddin eyyubi' olarak değiştirilmiş ifadenize konu değişikliği ben yaptım. Sizce adım başı sadece Selahaddin ,selahaddin, selahaddin demek uygun mudur? Bence değil. O yüzden anlama/bütünlüğe/içeriğe ciddiyet katma babından söz konusu değişiklikleri yaptım. Madem tartışma başlatmışsınız, o halde toplulukla tartışalım..--Eğitmenmahmut msj 18:54, 3 Temmuz 2014 (UTC)
burada size göre, bana göre ve ciddiyet katmak üzere içerik oluşturmuyoruz. kişiler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde soyadısız ve unvansız anılırlar genellikle biyografilerde. bu durumda da, eyyubi unvanı sonradan eklendiği için yaşamı anlatılırken sürekli anılması doğru değil. toplulukla tartışmadan önce maddeleri eski haline getiriyoruz bildiğiniz gibi. ayrıca kişi adını italik yapmanız da doğru değil. lütfen gerekli değişiklikleri yapar mısınız.. --kibele 22:34, 3 Temmuz 2014 (UTC)
  • Söz konusu maddede yaptığım değişikliklerin hepsi bunlardan ibaret. İtalik olarak yazdığım tek ifade ise "Selahaddin Eyyubi" dir. Bunu yapmamdaki sebepte ilgili yönerge çerçevesinde madde ismine vurgu yaparak, maddeye tutarlı bir format kazandırıp onu kolay okunabilir hale getirmektir. Ayrıca "kişiler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde soyadısız ve unvansız anılırlar genellikle biyografilerde." ifadenize ise söyleyeceğim ilk şey: "nerede yazıyor" öyle olması gerektiği? Hiçbir yerde yazmıyorsa burada size göre, bana göre kişisel kanaatlerimize göre "genellikle" ifadesini kullanarak içerik oluşturmuyoruz değil mi? ikincisi şurada ve şurada yazılı olanları topluluk incelesin ve kararını versin, ona göre gerekli düzenlemeyi yapmak/ yaptığım değişikliği geri almak kolay, onda bir sıkıntı yok. Yeter ki, ansiklopediyi hiç kimse " öznel " düşüncesine göre oluşturmaya kalkmasın..--Eğitmenmahmut msj 12:57, 4 Temmuz 2014 (UTC)
italik kullanımına ilişkin yorumunuz yanlış. bu şekilde herkes vurgulamak istediği kelimeyi italik yapamaz. topluluğun kararını vermesi için değişikliklerinizi geri alır mısınız lütfen.. --kibele 13:22, 4 Temmuz 2014 (UTC)
  • Orada vurgulanan benim vurgulamak istediğim bir kelime değil, maddeye ismini veren 'isim' dir. Yaptığım değişiklik tartışma başlatılmadan evvelki sürece ait. Tartışmada değişiklik kararı çıkarsa değiştirilir.(...)--Eğitmenmahmut msj 13:51, 4 Temmuz 2014 (UTC)
madde isimlerinde böyle bir uygulamamız var mı? yaptığınız değişikliğe itirazım var, burada belirttim, sizden değiştirmenizi istedim, yapmadınız, ben yaptım. şimdi buyrun topluluğun görüşünü alalım. tıpkı peygamber eşleri konusunda olduğu gibi. kuralları bir öyle, bir böyle yorumlayamıyoruz, her yerde aynı uygulamayı yapıyoruz. --kibele 14:06, 4 Temmuz 2014 (UTC)
  • Maddede yapılan geri alma işlemine gösterdiğiniz gerekçe; 1. ismin (Selahaddin Eyyubi) İtalik şekilde yazılması, 2. 'Selahaddin' olarak hemen hemen maddenin her bölümde yazılan ismin, tarafımdan niçin 'Selahaddin Eyyubi' olarak yazıldığıdır. Yani 'Eyyubi' ifadesini eklememdir. Kişinin ismi 'Selahaddin ' değil, 'Selahaddin Eyyubi' dir. Aksi takdirde herkesin aklına mahalledeki, sokaktaki herhangi bir Selahaddin gelebilir...Şimdi gelelim sizin yaptığınıza yani geri alma işleminizin kapsamına: İtalik yazı bahanesiyle "Ben yapıyorum değişikliği" deyip, katkılarımı geri almanız sizin 'kişisel yorumunuza' dayalı bir eyleminiz niteliğindedir. Değişikliği tamamen geri almanız ise tek kelime ile 'vandallık'tır. Bu şekilde de siz topluluğa olan saygınızı ortaya koymuş olmuyor musunuz? Lütfen Geri aldığınız "..Eyyubi" ifadesini maddeye ekler misiniz?. Kolay gelsin..--Eğitmenmahmut msj 17:22, 4 Temmuz 2014 (UTC)
  • Yatık yazıyı bu şekilde kullanmıyoruz. "Aksi takdirde herkesin aklına mahalledeki, sokaktaki herhangi bir Selahaddin gelebilir" İslam peygamberinin adının da yalın bir şekilde telaffuz edilmesine yönelik böyle bir karşı gerekçe gösterilmişti. Okuyucular acaba hangi maddeyi okuduklarının farkında değiller mi? Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluk döneminden bahsederken "Mustafa", "küçük Mustafa" denildiğini görmeyen, bilmeyen yoktur. Soyadı kanununa dek kimi zaman şahıstan "Mustafa Kemal" şeklinde hitap edilmesi de aynı şekilde.--esc2003 (mesaj) 18:24, 4 Temmuz 2014 (UTC)
İslam Peygamberinin ismi ile bu ne âlâka? Peygamberimize sevgi, saygı, hürmet anlamında " isminin önüne 'ön ek' (Hz.)- isminden sonra ise 'son ek' (s.a.v) " konusu, gerek kullanıcı katkı ve istekleri ve gerekse topluluğun bu konudaki uygulamaları ile sürekli gündemde olan bir husus. Biz burada "'el-Melik el-Nasır Ebu'l Muzaffer Selahaddin Yusuf bin Necmeddin Eyyub'" 'i'yi veya kısa şekliyle "'Selahaddin Yusuf bin Eyyub '"'i'yi, en kısaltılmış ve yaygın bilinen/anılan adı ile "'Selahaddin Eyyubi'"'yi tartışıyoruz. (Aslında neyi tartıştığımızı bildiğinizden hiç mi hiç şüphem yok da yine de anlatmaya çalışayım): "Mustafa Kemal Atatürk'ün çocukluk döneminden bahsederken "Mustafa", "küçük Mustafa" demekle, şuradaki gibi " 'Selahaddin' demek sizce aynı kullanılış biçimi midir? Yani orada ' Selahaddin' ifadesi bir ansiklopedide kullanılması gerektiği şekilde mi kullanılmıştır? Ayrıca "'Eyyubi'" ifadesini "'Selahaddin Eyyubi'" , soyadı kanunundan sonra mı kullanmaya başladı sizce? Mesela şurada yer alan başlık altındaki içerikte "'Selahattin Eyyubi'" demek yerine bol bol "'Selahattin'" ifadesi yazılmış. Bunun savunulacak nesi olduğunu ben hâlâ anlamakta güçlük çekiyorum. Değişikliği yapan kullanıcının kullandığı "kişiler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde soyadısız ve unvansız anılırlar genellikle biyografilerde. bu durumda da, eyyubi unvanı sonradan eklendiği için yaşamı anlatılırken sürekli anılması doğru değil." ifadesi şahsen benim aklıma 'durgunluk' veriyor.Madde içeriğinde yaptığım düzeltme maksatlı değişikle ismin bu halde olmasının mahzuru nedir? Bu şekilde olmaması durumuna yönelik kullandığım "Aksi takdirde herkesin aklına mahalledeki, sokaktaki herhangi bir Selahaddin gelebilir" ifademdeki tutarsızlık nedir?. Bahsettiğim eksikliği gidermek adına madde içeriğinde ismin sonuna eklediğim "'Eyyubi'" ifadesinin adeta değişiklik savaşına dönüştürülerek kaldırılmasının mantığı nedir bir anlatan olursa aydınlanmış oluruz bu arada. --Eğitmenmahmut msj 22:37, 5 Temmuz 2014 (UTC)
Konunun alakası şu "herkesin aklına mahalledeki, sokaktaki herhangi bir Selahaddin gelebilir" şeklindeki gerekçenizin aynılığı (aslında neyi anlattığımı bildiğinizden hiç mi hiç şüphem yok da daha fazla anlatmayacağım). Mahalledeki Selahaddin'in ansiklopedide işi ne, okuyan şahıs Selahaddin Eyyubi maddesini okuduğunun bilmiyor mu? Bu sadece bahanedir ve ansiklopedik bir yaklaşım da değildir. Gösterdiğiniz yerdeki ifade yerinde, ansiklopedi açısından bir sorun teşkil ettiğini sanmıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, Mehmet Akif Ersoy ve diğer benzer kişileri konu alan yazılarda kişilerin adlarıyla anıldığını görebilirsiniz. Kimse de bunu saygısızlık, art niyetlilik olarak görmüyor, kimsenin aklına "mahalleden birileri" gelmiyor. Şahsın adını ise niçin bütün metin boyunca italik yazdığınızı hâlâ anlamış değilim. --esc2003 (mesaj) 04:59, 6 Temmuz 2014 (UTC)
  • Esc2003 , Senin neyi anlayıp anlatmayacağın kişisel tercihindir ben onu bilemem ama burada tartışılan, benim neyi neye göre yaptığımdır. Bunları da teker teker (bir çoğunun tekrarı olacak ama olsun) anlatayım:
Önce sondan başlayalım:"Şahsın adını ise niçin bütün metin boyunca italik yazdığınızı hâlâ anlamış değilim." El-cevap:
  1. söz konusu tartıştığımız maddede yaptığım değişikliklerin tümü bunlardan ibarettir.
  2. İtalik olarak yazdığım tek ifade ise "Selahaddin Eyyubi" dir. Bunu yapmamda dayanak ilgili yönergedir.
  3. İlgili yönergede "Editörlerin eğik yazıyı sadece belirli sözcükleri vurgulamak için kullanmaları tavsiye edilir." ifadesindeki tavsiye ye binâen belirli sözcükler ("Selahaddin Eyyubi") vurgulanmıştır.
    1. Kim tarafından vurgulanmıştır? -Editör.(yani ben)
    2. Belirli sözcükler nelerdir? - Editörün takdirinde olanlar.
    3. Editör bunu yaparken neyi maksat edinmiştir? - Söz konusu ansiklopedi maddesine tutarlı bir format kazandırmayı ve onu daha kolay okunabilir hale getirmeyi.
    4. Nerede yazıyor bu ifade? - İlgili yönergenin ilk cümlesinde)
    5. Vikipedide senin yaptığını yapan var mı? (Güzel bir soru oldu:) ) - Evet var.
  4. "Bu sadece bahanedir ve ansiklopedik bir yaklaşım da değildir" ifadenle; neyi, ne için bahane ettiğimi düşünüyorsun? .açıklanması gerektiğini düşünüyorum.?? örtülü bir ifade.
  5. "..kişileri konu alan yazılarda kişilerin adlarıyla anıldığını görebilirsiniz." derken adlarına madde oluşturulan kişilerin; günümüzde 'soyadı'olarak nitelendirdiğimiz kişisel eklerinin eklenmeden ilgili maddelerde anlatıldıklarını ve bu sebeple de 'Selahaddin Eyyubi' 'nin 'Selahaddin' olarak kalması gerektiğini söylüyorsun. Peki bu şekilde olacağına dair topluluğun aldığı "bir karar var mı?" Şayet var diyorsan, sanırım Bu Eyyubi Sultanın İsmi Eşref yada Musa olarak maddede ayrılması gerekirdi ama hiç ayrılmamış. Bu arada söz Eyyubilerden açılmışken, Eyyubilerin önce Suriye Sultanı sonra da Mısır Sultanlığını yapmış olan 'Muazzam Turanşah' ismi maddede hem tam olarak yazılmış ve hem de ismin başına 'Sultan' ifadesi eklenmiş. Ben bunları ilgili editörün mevcut politika ve yönergelere ters düşmeyen tercihleri olarak algılıyorum.
  6. "bu standart bir uygulama mıdır" diyor bu tartışmayı başlatan kullanıcı. Evet ben de şimdi soruyorum 'Bu işin standardı nedir, hangisi neye göre doğrudur/yanlıştır? Bu anlamdaki katkılar/değişiklikler neye göre kabul/ret edilir?' (Dilerim cevabınız: 'Katkıyı/değişikliği yapan kullanıcıya göre değişir' şeklinde değildir).
  7. "burada size göre, bana göre ve ciddiyet katmak üzere içerik oluşturmuyoruz. kişiler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde soyadısız ve unvansız anılırlar genellikle biyografilerde." Bu anlamda ve açıklıkta yönergeyi çok aradım ama bir türlü erişemedim. Bilen birisi lütfen bana yardımcı olsun.
  8. Hıttin Savaşını yapan Selahaddin Eyyubi, maddede savaşın anlatıldığı ilgili bölümde sadece 'Selahaddin' olarak yazılmış ve öyle olması gerektiği savunuluyor. Gerekçe: " kişiler, çocukluk ve gençlik dönemlerinde soyadısız ve unvansız anılırlar genellikle biyografilerde. " Ama o savaşta Selahaddin Eyyubi 49-50 yaşında. Onun için çocuk/genç tanımı uygun mudur?
  9. Dilerim bu anlattıklarım konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Tabi ki şu ana kadar burada yazıp çizenler, neyin ne olduğunu benden çok daha iyi biliyorlar da her neyse...
  10. Buraya kadar anlattıklarımdan da anlaşılacağı üzere standart bir uygulama yoktur. Mevcut yönerge çerçevesinde yaptığım değişiklik yerindedir. Değişikliğimi geri alma işlemini yapanlarca: ilgili değişikliğin, yaptığım şekle getirilmesi dilek ve temennimdir. Aksi TBA ihlâlidir. Topluluğun dikkatine sunar, herkese iyi çalışmalar dilerim...--Eğitmenmahmut msj 01:09, 8 Temmuz 2014 (UTC)
Değişikliğinize dayanak olarak gösterdiğiniz maddeyi düzenledim. Bu konuda sorun umarım kalmamıştır. "Editörlerin eğik yazıyı sadece belirli sözcükleri vurgulamak için kullanmaları tavsiye edilir." diye alıntıladığınız yönergedeki cümleden sonra "Eğik yazı tutumlu kullanılmalıdır" diye geçiyor. "Belirli sözcükler nelerdir? - Editörün takdirinde olanlar." diye savunduğunuz bu durumun diğer editörler için de geçerli olduğunu düşündüğümüzde bu tutarlılığı sağlamak oldukça zor görünüyor. --esc2003 (mesaj) 10:55, 8 Temmuz 2014 (UTC)
  • Bana göre sen, benim dayanak olarak gösterdiğim maddeyi düzenlemedin, 'bozdun'. (Eğik yazılarla ilgili maddedeki düzenlemenden bahsediyorum). Böylece benim açımdan yeni bir sorun başlatmış oldun. Eğer düzeltme gibi bir katkıda bulunmak istiyorsan, bu maddenin içeriğindeki "'Selahaddin'" ifadesi yerine "Selahaddin Eyyubi" ifadesini yaz veya birileri tarafından geri alınan değişikliğimi düzeltme eylemini gerçekleştir ki ben de senin bir şeyler yaptığını kabul edeyim. Yani demek istiyorum ki, bir anlamda sen de onların yaptığını yaptın. Ama işleminize dayanak? yok... "Eğik yazı tutumlu kullanılmalıdır" ifadesine vurgu yapıyorsun. El insaf doğrusu, içerikte eğik olarak yazdığım tek ifade sadece ve sadece ""Selahaddin Eyyubi" dir. Yani maddeye ismini veren şahsın adı. Böyle yapma gerekçem de ilgili yönergeye uygun. Bu arada hararetle savunduğun "soyad" olurdu-olmazdı' tezinden vazgeçmiş olman da gözden kaçmıyor hani. Ayrıca "tutarlılığı sağlamak oldukça zor görünüyor." demen de bence oldukça büyük bir gaflet. Böyle bir ifadeyi deneyimli bir kullanıcı olarak nasıl kullanırsın? Zor olan ne? Varsa anlaşılmayan bir kısım yönerge teklifi/tartışması başlatırsın. Kaldı ki yönerge açık ve anlaşılmayan bir kısımı da yok. Okuduğumda herşeyi şahsen anlayabiliyorum. Madem bir iş yapıyorsun/yapmak istiyorsun, söylediğim gibi 'düzelttim' dediğin maddeyi bozduğun için tekrar düzelt ve bu tartışmaya sebep olan değişikliğimin doğru olduğunu kabul et. Bu arada eğer ansiklopedi anlamında bir şeyler yapılacaksa, gerçekten projenin geliştirilmesi isteniyorsa herkes yaptıklarını ve kullanıcılarla ilgili tutumunu gözden geçirmeli. Keyfiyetle hareket etmemeli. Bir önceki yorumumda buradaki tartışmayla ilgili olarak bir kaç örnek teşkil edecek bağlantı vermiştim. Onların incelenmesinde doğru yapıldıkları ve dolayısıyla bu maddede yaptığım değişikliğinde doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü ben okuduğumu şükrolsun anlayabiliyorum. Özetle söyleyeceğim: bu tür karşı çıkmalar ancak ve ancak zaman kaybı ve motivasyon bozmaya yönelik davranışlardır, sürekli vikipediye kan kaybettirmektedir. Hiç kimsenin sair sebepler gerekçeli birbiri ile ilgili husumetini vikipedi üzerinden yürütmemesi gerekir. Burada bulunmamızın sebebi gönüllü katkıda bulunmak. Neye göre? -İlgili politika ve yönergelere göre. Kimi ve neyi dikkate almamız gerekiyor? -Topluluk ve onun kararlarını. Acizâne söyleyeceklerimi buraya kadar anlatmaya çalıştığımı düşünüyorum. İnanıyorum ki, bu tartışmayı başlatanlar anlatılanlardan/söylediklerimden daha fazlasını biliyorlar. Özellikle, yaptıkları yanlışların doğru olduğu iddiasını sürdürmeye çalıştıkları da ortada. Türkçe vikipediye bu anlamda (tutarlılık anlamında) birilerinin el atması gerektiğine olan inancımı da bu vesile ile tekrar ifade etmek isterim. En azından 'özgürlük', 'yetki' ve 'sorumluluk' anlamında tanımların, sınırların ve uygulamaların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor..--Eğitmenmahmut msj 12:31, 8 Temmuz 2014 (UTC)

Bakınız: VP:TROL#Yaratıcı trollük --esc2003 (mesaj) 15:57, 8 Temmuz 2014 (UTC)

  • @Esc2003, Yazdıklarımın doğruluğunu inkâr edemeyeceğini anlayınca, işin mecrasını değiştirmeye çalışman geçmişten beri bilinen bir davranışın. Bunu terk etmen hem kendine ve hem de başkalarına yarar sağlayacaktır şüphesiz. Ama burada madem ki yeni bir saldırınla karşı karşıyayım o halde önce Troll nedir, sorusunu cevaplayarak işe başlayalım:"Trol, Vikipedi'ye katkı sağlayan kullanıcıların, hizmetlilerin ve program geliştiricilerin katkı sağlamasını 'kasten ve maksatlı' olarak engellemeye çalışan kullanıcıdır." Vikipedide ben neyim ? - Bir kullanıcı. Peki biz burada neyi tartışıyoruz? (Eğer yukarıya yazdıklarımı okumuş olsaydın (?) anlamış olurdun anlamamış olduğun için yazıyorum) " 'katkı sağlamamın kasten ve maksatlı olarak engellenmeye çalışılıyor'" olmasını. Hal böyleyken, bakmamı istediğin verdiğin bağlantıdan da anlaşılacağı üzere, beni neyle suçluyorsun/suçlamak istiyorsun? - " 'Yaratıcı trollükle yani Bölücülükle' ". Benim yaptıklarımın hepsi bu sayfada yazılı. Okuyan akıl sahibi herkes kimin bölücü olduğunu sanırım kolaylıkla anlar, bundan hiç şüphem yok. Sana önerim; artık insanları "'kukla'" , "'bölücü'" gibi çirkin ithamlarla suçlamayı bırak. Yani her şeye karışmak, her olayda/tartışmada gereksiz ve anlamsız bir şekilde işin çözümsüzlüğüne dair girişimlerde bulunmak kısaca durumdan vazife çıkarmak iyi şey olmasa gerek. Buradaki tartışma beni doğrudan ilgilendiriyor ya seni? Beni doğrudan ilgilendiriyor çünkü tarafımdan yapılan ve "'doğru'" yaptığıma inandığım bir değişikliğimi, sair sebeplerle (?) geri alındığı ve yönergeye uygunsuzluğunu ortaya koymaya/anlatmaya çalışıyorum. Peki ya sen? Birlikte sırasıyla bir göz atalım:Şurada sana oy vermediğim için alınganlığını şuradaki (SAS) tartışmasına örtülü olarak yansıtırak, şahsımı karalama sürecini burada devam ettirdin. Yetmedi, bu anlamdaki davranışlarına şurada hakkımda başlattığın şikayetle devam ettin., vs.,vs.., Şimdi sana soruyorum "'troll'" tanımına hangimiz uyuyoruz? Herşeyden önce (olup bitenlere göre söylüyorum)senin benimle burada tartışmaya dahil olman "'etik mi?'" . Üstelik bir seçime yönelik "'oylama'" sürecide yok ortada. Şayet öyle bir şey olsaydı, şaşırdığını ve yanlışlıkla buranın herhangi bir kullanıcı sayfası olduğunu sanarak geldiğini düşünürdüm:) Şimdi yüksek müsaadelerinle fırsat verirsen, konuyu topluluk tartışabilsin. Bak tartışma konusuyla doğrudan ilgisi olanlar bir kenarda duruyor ve senin (amiyane bir tabirle ifade ediyorum) "'sahneyi boşaltmanı'" bekliyorlar. Daha da açık bir şekilde söylüyorum/ söylemek durumundayım: Beni kendince hangi 'kategoride' değerlendirirsen değerlendir, o senin bileceğin bir iş. Ben şahsen seninle gereksiz yere tartışmaktan artık sıkıldım. Bilmem anlatabildim mi? Benim maksadım İş birliği projesi için proje önerileri bölümünde dile getirilen çalışmaya yönelik şuradaki taahhüdüme binâen maddeye katkı sağlamak. Sanırım kimin ne maksatla burada iş yaptığını herkes anlamıştır..--Eğitmenmahmut msj 22:46, 8 Temmuz 2014 (UTC)
Lütfen trolleri beslemeyiniz. --esc2003 (mesaj) 16:44, 9 Temmuz 2014 (UTC)


  • @Esc2003, Bu tartışmada/sayfada neyin tartışıldığını sen çok iyi biliyorsun. Buraya/Bugüne kadar yaptıklarını/yazdıklarını da çok iyi biliyorsun. Sana son defa cevap veriyorum: Seni eleştirmek sana göre "trollük" ise, o halde eleştirilmene yönelik davranışlar sergileme. Her yaptığın/yazdığın yeni bir olumsuzluğa pencere açıyor. Bu tartışmada tarafından yaptıkların/söylediklerin özetle:
  • 1-,
  • 2-
  • 3-
  • 4-
  • 5- bunlar. Yukarıda yaptığın son eklentideki 'logo' yu alıntıladığın bölümde yer alan uyarıyı sanırım iyi okuman gerekecek: "En küçük kıvılcımın büyümesine ve daha kötü duruma gelmesine sebep olmayınız.". Evet sana benim de son sözüm ve önerim bu olsun..--Eğitmenmahmut msj 10:11, 10 Temmuz 2014 (UTC)

eklemelerde telif şüphesi[kaynağı değiştir]

Kullanıcı:Hınzır'ın eklediği bu içeriğin telifli olma ihtimali var. hem kendisine kaynağını soralım, hem de diğer kullanıcıların fikrini alalım. --kibele 21:58, 21 Şubat 2015 (UTC)

Bu değişikliklerin kaynağı; Namık Kemal'in Evrak-ı Perişan isimli kitabının ikinci kısmıdır. --Hınzır (mesaj) 22:58, 22 Şubat 2015 (UTC)

Kullanıcı:Hınzır aynen aldınız anladığım kadarıyla, öyle mi? --kibele 09:39, 23 Şubat 2015 (UTC)

Selahaddin Eyyubi[kaynağı değiştir]

Yaygın görüş Kürt olduğu yönündedir yazısı kaldırılmalı bence.Burda kelime oyunu yapılmış sadece.Selahaddin Eyyubinin babasının soyu nerden geldiği yüzde yüz kanıtlanılmadığı için soy kısmı kaldırılması gerekir. Bu imzasız yazı Türk85 (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.

Selahaddin Eyyubi' nin Kürt olduğuna dair 8 tane kaynak gösterilmiş. Bundan dolayı "Yaygın görüş Kürt kökenli olduğu yönündedir" ibaresinin kaldırılması anlamlı olmayacaktır. Sizin isteğinize göre yaparsak wikipedia da eski dönemlerde yaşamış kişilerin etnik kökeni hakkında hiçbir bilgi vermememiz lazım. Burada insanlara fikir vermek gerekiyor, bu nedenle akademik ve kabul edilebilir olan her iddia yazılmaktadır.--Muratero 18:33, 17 Kasım 2015 (UTC)
Kürt olduğuna dair burada 8 kaynak gösterilmiş olması bunun yaygın görüş olduğunu nasıl ispatlar? Şimdi ben kalkıp Türk olduğuna dair buraya 10 kaynak koyarsam yaygın görüşü mü düzeltmiş olacağım? Akademik çevrelerin bakış açıları da mı değişmiş olacak? Burada yazan kaynaklar Kürt olduğuna dair bir görüş de olduğunu bize anlatıp, doğrudan Türk dememize engel olabilir. Ancak yaygın görüşün bu olduğuna dair sayısal bir veri vermez. Eğer yaygın görüşün bu olduğunu yazacaksak kesin ve sayısal bir veri verilmesi lazım. Makale yazmıyoruz ki ansiklopedik bilgi veriyoruz.Alicamci83 (mesaj) 11:22, 18 Aralık 2015 (UTC)
Yaygın görüş kaynak sayısı ile izah edilemez ve Alicamli83 adlı kullanıcıya katılıyorum.Ancak,kaynak sayısını 13'e çıkardık ve eklenen yeni kaynaklar Brittanica,İranica ve History'den verilmiştir.--Aamir Khan Lepzerrin 12:12, 21 Aralık 2015 (UTC)
Değişikliklerde son sürüm ile aradaki farka bakınca kaynak eklerken Türk olduğuna dair bir kaynağı da silmişsiniz sanırım. Bu doğruysa sebep nedir acaba?Alicamci83 (mesaj) 17:06, 28 Aralık 2015 (UTC)
Kaynakça konusu zayıf kalmış. Sadece 19.,20. ve 21. yüzyıl yazarlarının kaynak gösterilmesine bende karşıyım.Selahaddin Eyyubinin Kürt olması konusu kendisinden yaklaşık yüz yıl kadar sonra yaşamış İbn-i Hallikân tarafından yazılması nedeniyle ön plana çıkmaktadır. İbn Hallikan'a atıfta bulunmadan yapılan yayınları kaynak göstermenin çok anlamı da yok. Selahaddinden önceki dönemde yaşamış El Yakubi' de selahaddin' in ataları ile ilgili Yemenli Arap kökenine atıfta bulunarak sonradan kürtleşmiş olduklarını iddia etmektedir. Eyyubinin kardeşlerinin bazılarının Türkçe isimleri olması da soylarının Türk olduğunu akla getirmekte. (Bence ailenin öncesinde Selçuklulara tabi olmalarından ve sonrasında çeşitli Türk hükümdarlarının egemenliklerini kabul etmesi bunda sebep olabilir.) Bahsettiğim iki tarihi kişiliğinde iddiaları da sorgulanabilir. Selahaddin Eyyubi kendisini Kürt'üm diye tanımlasaydı bu tartışma günümüzde zaten olmazdı. Ancak o dönemlerde etnik köken çok ön plana çıkmamış, gerek duyulmamış ya da etnik kökeni öne çıkarmayı kendisi açısından faydalı görmemiş.(O dönemde Türklüğü, Araplığı, Kürtlüğü şüphe götürmeyen o kadar hükümdar ve emir varken selahaddin eyyubinin durumu da şaşırtıcı). Bu tip maddelerde çok kesinlik yoksa "yaygın görüş" şeklinde başlangıç olmasında fayda var.--Muratero 18:11, 28 Aralık 2015 (UTC)

SELAHADDİN EYYUBİ SOY HAKKINDA KANITLAR VE SON SÖZLER[kaynağı değiştir]

Arkadaşlar benim ismim Selahattin Eyüp , bu işe gönül rızamla 4 senedir çalışıyorum.Çeşitli kaynakları topladım.Alanında uzman kişilerden görüş aldığım neticesinde Selahaddin Eyyubinin Anne tarafından TÜRK baba tarafından da melez olduğu görüşündedir.Yani babası hem Arap hem de Kürt kökenlidir.Avrupalı bilhassa İngiliz Tarihçiler bilhassa batı medeniyetinin ırkçı tarihçileri "Türklerdeki soyun babadan geçtiği" görüşünü baz alarak babasının Kürt olduğunu bu sayede S.E 'nin kürt olduğunu söylemeleridir.Lakin doğu kaynaklarındaki yaygın görüşe göre böyle değildir.Selahaddin Eyyubinin Annesinin (ARMAĞAN, MUSTAFA. "MELEZ OLDUĞU HAKKINDA". http://www.zaman.com.tr/mustafa-armagan/selahaddin-eyyubi-hem-kurt-hem-arap-hem-de-turktu_1198979.html. MUSTAFA ARMAĞAN. 7 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi.  |website= dış bağlantı (yardım)) Türk olduğu görüşünde bilhassa sorun çıkmamış çoğu batı ve doğu tarihçileri bunu kabullenmişken biz direkt babasına odaklandığımızda da Babasının aslen arap olup iş için gittikleri Azerbaycan dolaylarında annesiyle tanışıp evlendiği görüşü ağır basmakta.Yani babası Kürt değildi lakin babasının soyunda kürt kökenliler bulunduğuda söylenmekte.Yani kısacası Selahaddin Eyyubi'nin hepimizin "ADEM (AS.M VSSELAM) DAN GELDİĞİ GÖRÜŞÜ " gibi melezdir.Lakin bir TÜRK gibi davranmış Türkçeyi çok iyi konuşmuş.Müslümanlıkla Türklük töresini birleştirerek halkını ve topraklarını barış içinde haçlılara geçit vermeden yönetmiştir.Ne mutlu ki SELAHADDİN EYYUBİ GİBİ OLANA.-- SELOSMANLI 15:06, 27 Ocak 2016 (UTC)

Biliyor muydunuz?[kaynağı değiştir]

Dünyada Türklerden başka herkesin (Arab ve Farslar dahil) Selahaddin'in 800 yıldır Kürt olduğunu biliyor ve bu yönde yüzlerce yıldır kitap basıyorlar...--Aamir Khan Lepzerrin 19:34, 28 Ocak 2016 (UTC)

Bir tane bile elyazımı tarihi kaynak gösteremezsiniz bu konuda.--Sabuhi from Baku (mesaj) 19:38, 28 Ocak 2016 (UTC)
Maddeler için genel böyle bir istek sözkonusu olmaz. Muteber kaynakların konu hakkında neler söylediği öncelenir sadece. Selahaddin meselesinde de ağırlık kazanan görüş onun Kürt kimliğiyle ilgilidir. Burası için çok tartışma yaratacak bir şey olmaması gerekir bu nedenle. Vitruvian (mesaj) 19:53, 28 Ocak 2016 (UTC)
Tarih kaynaklar üzerinden yazılır. Ben yakın zamanda bu oyunu deşifre edeceğim: ilk olarak Şerefnameden başladım: çünki Eyyubilere kürt diyen belki tek kaynak odur.--Sabuhi from Baku (mesaj) 12:11, 29 Ocak 2016 (UTC)

Maddede bazı yalnışlar: Z. V. Togan[kaynağı değiştir]

Zeki Velidi Togan da Eyyubîlerin önce Kürtleşmiş sonra da Türkleşmiş bir cenubî Arap sülâlesinden olduğunu desteklemiştir. cümlesi geçiyor maddede, yalnış olan bu cümlenin Toganın kendi araştırma ürünü olarak geldiği kanaat gibi gösterilmesi. Ord. Prof. Dr. A. Zeki Velidî Togan. Umumî Türk Tarihi'ne Giriş. Cild I: Eski Devirlerden 16. Asra Kadar. 3. Baskı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Yayınları No.1534; Tarih araştırmaları No. 2, Cild I. İstanbul: Enderun Kitabevi, 1981, 538 sayfa. kitabında 179-cu sayfada şöyle yazıyor: «Eyyubîler (1174-1252), evvelâ kürdleşmiş sonra da Türkleşmiş bir cenubî Arap sülâlesi idi» bu cümlenin kaynağı olarakta aynı kitabın 457-ci sayfasında şunu yazmış Togan: «Eyyubîlerin Aslı için bk. İslâm Ansiklopedisi, II, “Azerbaycan” maddesi, s. 96». Yani yazdığım gibi Toganın Eyyubilerin menşeyi hakkında olan fikri sadece bir iktibastır. Ve o cümle Zeki Velidi Togan İslam Ansiklopedisine istinaden Eyyubîlerin önce Kürtleşmiş sonra da Türkleşmiş bir cenubî Arap sülâlesinden olduğunu yazıyor. şeklinde değiştirilmeli.--Sabuhi from Baku (mesaj) 10:40, 3 Şubat 2016 (UTC)

Selahaddin'nin Kökeni / Türkleştirme Çabası[kaynağı değiştir]

Yaw Selahaddin Eyyubi'ye Arap demeleri az da olsa normal ama nasıl türk olabiliyormuş onu bir türlü anlayamiyorum. Hiç bir tarihçiye göre türk değil, hiç bir tarihî kitapta Selahaddin'nin türk olduğu geçmiyor. (20. Yüzyıl'ın taraflı türk milliyetçisi olan yazarlarının görüşü sağlam değil, olamaz.) Tarihçi insan önce tarafsız olacak ki millet güvensin. Kim nerde bi başarı elde ediyorsa neden onu türkleştiriyorlar ??. Sadece İslam peygamberi Hz. Muhammed kalmış pek yakında onu da türkleştirirler kaynakları hazırdır çünkü Hz. Muhammedin kökeni İbrahim peygambere dayanır İbrahim peygamber Urfa'lı olduğuna göre Urfa da Türkiyenin bir ili olduğu göre Türkiyede yaşayan herkes Türk olduğuna göre Hz. Muhammede de türk derler. (Eğer daha fazla ırklara-etnik kökenlere takılsalar Vikipedide ırk'ın yazılmasının kalkması için eli den geleni yapcam. Hiç bir yerde şu türkmüş, kürtmüş diye geçmesin). Yaw dikkat ettim verilen çoğu kaynaklar ırk için kullanılıyor yazık değil mi ? ...
Asıl bunun sebini ben biliyorum bazı kürt karşıtı Türkler Kürtlerden rahatsız oldukları için mümkün mertebede Kürtleri ve Kürtlükle ilgili şeyleri inkar ve örtpas ederler, o nedenle haklı olarak bu durum Kürtlerin zoruna gidiyor ve direnirler. Xwedêda Ozyilmaz (mesaj) 00:16, 19 Mart 2016 (UTC)

El yazımı eski tarihi kaynaklarda zaten Selaheddinin Şadi bin Mervandan önceki ataları bilinmiyor. İbn Hallikanın kitabını ingilizceye çevirirken arapça metinde olmayan bir biografi yazdı Makkukin de Sleyn ve Minorski bunu bildiği halde bir sahtekarlık yaptı bunu İbn Hallikan yazmış gibi kaleme verdi. İbn Haldunun Mukaddimesinin arapça asıl metninde Selaheddinden kürd diye bahs etmez, ben inceledim. Tam olaraq 25 tane eseri kullandım (asıl metinleri ile basımlarını ve metinlerin bir çok dilde çevirme basımlarını mükayese ettim). Büyük bir makale hazırladım. Malum olan şu oldu: adamın soyundan kürt diye bahs eden tek kaynak 1597-de yazılmış olan Şerefnamedir (Eserin Bodlien kütüphanesindeki aslı arapçadır), Şerefnameyi ruslar Tarih el-Ekrad adlı ellerinde bulunun elyazma nüshasından farsçaya çevirmiş ve 1860-1862-de "Şerefnamey-i Tarih-i Kürdüstan" adıyla Petersburgda bastırmışlar. Şerefnamenin dünyada yapılmış şimdiye kadar ki, tüm baskılarının hiç birinde orjinal el yazımı nüshası (Oksfordda olan) kullanılmadı. Bütün baskılarında rusların (Velyaminov-Zernov) 1860-1862 baskısı esas alındı. O baskıda diyor ki, Şadi bin Mervan Azerbaycan şehri Duvin yakınında bulunun (Şeref han zamanında artık tahrip edilmiş olan Duvin artık Kerni Çığır-Saad diye biliniyormuş) Revende kürtlerindendir. Şeref han bu bilgiyi masal-efsane anlatanların söylediğini yazıyor. Minorski aynı bilgiyi kullanmış o bölgenin ermeni kaynaklarında Ajdanakan diye bilindiğini "tespit" etmiş ve böylece bir komploya giderek büyük sahtekarlıkla Eyyubilere bir kimlik uydurmuştur. Onun yazdığını tüm yazarlar bir ağızdan tekrar ediyor: Ajdanakan köyünden kürtmüşler :)). Şimdi gelelim Şerefnamenin arapça asılna: eserin asıl arapça ismi "Tarih el-Ekrad"dır. Asıl orjinal arapça metin basılmadığı için orada ne yazıldığını kesin olarak kestirmek mümkün değildir: fakat eserin arapça bilinen isminden düşünmek olar ki, Revende Ekradları yazılması da mümkün aslında. ha bir de Şadi bin Mervan zamanından 400 yıl sonra yaşamış ve eserinde yok denilecek kadar kaynak adı veren Şeref hanın yazdığı güvenilir kaynak mıdır evet bu tartışılır. Şadi bin Mervan arap değildir bunu kimse yazmadı hiç bir eski kaynakta. Zaten kesin olarak Eyyubi soyunun hangi milletden olmasını kestirmemiz mümkün değil. Bazı kaynaklarda Selaheddinden ve Şirkuhdan türk simgeli sözler yazılı: türkçe konuşurlar, türk şehzadeler falan. Bu onları kesin olarak türk yapmaz sadece bir ihtimal verir. Ben tarihçiyim ve meseleni araştırmak bir hayli zamanımı almıştır. Fakat şu yazdıklarımın tümü maddeye bilgi ve kaynakları aktarmadan sadece yorum olarak kabul edilsin. )) --Sabuhi from Baku (mesaj) 09:18, 19 Mart 2016 (UTC)

--
Kardeşim Bir kişi Mukaddimeyi yanlış çevirdi diye artık Mukaddime'nin yanlış olduğu anlamına gelmez. Orjinali var.

Arapça ve farsçadan türkçeye çevrilen kitaplarda Kürd-Kurdî ve Kurdistan gibi kelimeler çevrilmedi (yada Türk diye çevrildi). Bu sistem türkiye yaygındır. Özellikle 1920-1923'lerden sonra Çünkü Kürtleri resmen inkar ederlerdi. Bir de Kâşgarlı Mahmud'un Divânu Lügati't-Türk eserindeki Ardül Ekrad (Kürt ülkesi-Kürt toprakları) geçiyor diye  az kalsın o değerli eseri imha edeceklerdi,

Yani İbn-i Haldun olmak üzere İbn-i Şeddad, El-Hazreci, ve Şeref Han gibi tarihçilere göre Selahaddin Eyyubi el-Kurdi Kürttür.

Ben zaten orjinallerden bahs ediryorum. Yalana gerek yok: El-Hazreci, İbn-i Şeddad ve İbn Haldun Selaheddin Eyyubiden kürt diye bahs etmiyor. Okumadığınız kitaplardan kesinmiş gibi konuşmaya gerek yok. Ben Türkçe basılmış kitapları kullanmıyorum genellikle orjinalleri kullanıyorum ve bir tarihçiyim. Şeref Han ise ediyor (Selaheddin Eyyubinin nesebine el-ekrad diyor): bunu inkar etmedim.--Sabuhi from Baku (mesaj) 11:46, 29 Nisan 2016 (UTC)

Dîvânü Lugati't-Türk[kaynağı değiştir]

Dîvânü Lugati't-Türkte Ardül Ekrad kelimesi nasıl geçebilir.Eğer Güneydoğu için bu kelime geçiyorsa Kürtler Anadoluya 1071 yılında Türklerle birlikte geldi.Kitap 1072-1074 arasında yazılmış.Kürtler 3 senedemi nüfus çoğunluğunu sağlayacaklar.Kürtler Türklerden önce gelmesi zaten imkansız çünkü o topraklar Bizanslılarındı.O dönem Bizansa bağlı bir tane bile Müslüman ülke yoktu.Bizans Müslümanlığa izin vermezdi.

Kashgari map.jpg Xwedêda Ozyilmaz (mesaj) 14:23, 21 Temmuz 2016 (UTC)

Xwedêda Ozyilmaz (mesaj) 14:24, 21 Temmuz 2016 (UTC)

Kardeş bak ikisi de burda

Divânu Lügati't-Türk’teki harita (11. yüzyıl) Kaşgarlı Mahmud'un çizdiği haritada (1074) arapçada Kürdlerin Toprağı anlamına gelen Ard'ul Ekrad, Ard'ul Şam (Şam toprağı) ve Ard'ul Irāqayn (Irakı Acemi ve Irakı Arabi) arasında.
Sözlükteki haritanın Türkçeleştirilmiş versiyonu.

Xwedêda Ozyilmaz (mesaj) 15:04, 21 Temmuz 2016 (UTC)

Hz.İbrahim Urfa[kaynağı değiştir]

Özyılmaz nickli kişide HZ.ibrahim Urfalıymış.O yüzden Hz.Muhammed Türkmüş diyecekmişiz diye yazı yazmış.İlk önce o olayın Urfada olduğu Kuran dahil hiçbir dini kitapta yazmıyor.İnsanların uydurduğu şeyleri gerçekmiş gibi Wikipedia gibi bir sitede böyle bir şey yazıyorsan Selahaddin Eyyubi için Kürt demen çok inandırıcı olmuyor.Ben yukarda Selahaddin Eyyubi Kürt demedim diyebilirsin ama bence 100%100 öyle düşünüyorsun.

Algı yaratılıyor[kaynağı değiştir]

"Genel görüş kürttür" dedikten sonra kaynak sıralanıyorsa türk olduğunu belirten kaynaklarda koyulmalıdır, arap olduğunu iddia edenlerde.

Bu yazım tarzıyla sanki diğer kaynaklar yokmuş algısı yaratılıyor. Bu imzasız yazı 176.43.140.125 (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir.

Maddeye birkaç bilgi daha ekledim. Maddede bazı bilgilerin olmayışı algı yaratıldığını değil, eksik olduğunu gösterir ve uygun kaynaklar kullanarak siz de bilgi eklentisi yapabilirsiniz. Yine de yaygın görüş Kürt olduğu yönündedir. --Turgut46 22:36, 21 Haziran 2016 (UTC)

Dîvânü Lugati't-Türk[kaynağı değiştir]

Dîvânü Lugati't-Türkteki haritanın gerçek olması demek Kürtlerin Ermeni soyundan geldiğini kabullenmek olur.Çünkü Doğu Romaya bağlı bir tane Müslüman devlet yoktu.Olsaydı hepsini kılıçtan geçirirlerdi.Frigya vb. gibi halklar Anadoluda yaşıyordu.O halklar bir anda silinmediğine göre Batı Roma ve Bizans onları yoketti.Kendinden olmayanları yokettiler.Anadoluda Müslüman Kürtlerin Bizanslılara bağlı yaşaması eşyanın tabiatına aykırı bir şey. — Bu imzasız görüş Türk85 (mesajkatkılar) tarafından 16:27, 5 Aralık 2016 (UTC) tarihinde eklenmiştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi'nde Selâhaddîn-i Eyyûbî şeklinde yer vermişler. MEB İslâm Ansiklopedisi'nde ise -inanması zor olsa da- kişinin maddesi yok ancak Eyyûbîler maddesi var (buradaki madde de bu şekilde zaten). Bu şapkalı harfler Türkçenin kanayan yarası olduğundan kitap ve akademik kaynaklara hiç bakmadım. Türk Dil Kurumunun da şapkalı harfler konusundaki kuralı yalnızca Türkçe kelimeleri kapsadığından buraya bir tesiri yok. Ben de bu şapkalı harfleri neye göre kullanıyorlar bilmediğimden dolayı orijinali Arap/Fars alfabesinden gelen maddeleri bu iki ansiklopediye göre adlandırıyorum hiçbir yorum yapmadan. TDVİA Selâhaddîn-i Eyyûbî dese de "-i"siz kullanım çok daha yaygın. Diyorum ki şapkalı kullanım konusunda TDVİA'yı -ki şapkalı harfler konusunda en tutarlı kaynak bu iki ansiklopedi-, "-i" konusunda da yaygınlığı dikkate alarak Selâhaddîn Eyyûbî şeklinde adlandıralım maddeyi.

Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK

Kaynak ara: Google (kitap · haber · gazete · akademik · özgür görsel · WRS) · DuckDuckGo · Bing · FENS · JSTOR · NYT · VK --Cobija (mesaj) 11:12, 5 Nisan 2017 (UTC)

Selahaddin'in devletinin resmi dili Arapça. Alfabesi Latin alfabesi olmayan dillerdeki özel isimler Türkçe imlaya göre yazılıyor. Bence Selâhaddîn'deki şapkalar gereksiz çünkü yaygın bir biçimde Selahaddin olarak kullanılıyor. Yaygınlık politikası bazen baz alınıyor bazen baz alınmıyor. :) Eyyubi sanı Eyyûbîler maddesiyle uyumlu olması için değiştirilmeli.--Nushirevan11 ☾★ 11:39, 5 Nisan 2017 (UTC)

Selahaddin'deki şapkalar gereksizse Eyyubilerdeki şapkalar neden gerekli de uyumlu olması için değiştirelim? Aynı şey. Ansiklopediler bu şapkalı harfler konusunda en tutarlı kaynaklar zira ortak bir kurul tarafından oluşturulan politika üzerine yayın yapıyorlar. Akademik ve kitap kaynaklarında ise eser sahibinin meşrebine göre durum değişebiliyor. Velhasılıkelam bunun "bencesi" yok. Kaldı ki yaygınlık bir politika değil, politika içerisindeki birçok kuraldan biri. Her madde kendi içerisinde farklı dinamiklere sahip olduğundan dolayı bazen öne çıkar bazen de arkalara itilir zira kutsal metin değil, her yerde en ön planda olacak diye bir kaide yok. Zaten burada yaygınlık bir ölçüde dikkate alınıyor zira madde adının Selâhaddîn-i Eyyûbî değil Selâhaddîn Eyyûbî olması önerildi. Her maddeyi kendi içerisinde değerlendirin, orada öyleyse burada böyle olmalı diye bir şey yok. --Cobija (mesaj) 11:48, 5 Nisan 2017 (UTC)

Bu maddeyi de kendi içerisinde değerlendiriyorum. Ansiklopedi ve yaygın kullanım kokteyli yapıyorum ve Selahaddin Eyyûbî olmalıdır diyorum. Eyyubi'de şapka olmasının sebebini de yukarıda sarih bir şekilde ifade ettim. Ansiklopedi baz alınır diye de bir kadie yok. Sadece politikalar üzerinden mantıksal çıkarımlarda bulunuyoruz, İsviçreli bilim adamları değiliz.--Nushirevan11 ☾★ 17:46, 5 Nisan 2017 (UTC)

Eyyubi kelimesinde neden şapka olmalı diyorum Eyyûbîler maddesinde var diye (o maddeyi de ben taşımıştım ya neyse) diyorsunuz. Selahaddin de niye olmamalı diyorum yaygın olanı o diyorsunuz. Diyecek bir şeyim yok. Farklı bir kullanıcı mantıklı sebepler öne sürerse fikrimi belirtirim, İsivçreli bilim insanı vs. gibi yersiz ve nezaketsiz laflar edilmeye başlandığından dolayı tartışmayı sürdürmüyorum daha fazla. --Cobija (mesaj) 17:54, 5 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija size karşı bir garezim yok ancak nesnellik üzerinden dokunulmazlık kazanmaya çalışılırsa İsviçreli bilim adamı olmadığımızı hatırlatırım. Hem bu madde kendi içinde değerlendirilmeli diyorsunuz hem de değerlendirilince rahatsız oluyorsunuz. Selahaddin ismi Türkçe'de şapkalı olarak kullanılmaz. Eyyubi'deki -i takısı ise nisbeti ifade eder. Eyyubî hanedanından olduğuna nisbet edilir. Bu sebepten ötürü şapkalı i olmalıdır. Eyyubî'deki -u ise biraz uzatmalı ve yumuşak çıktığı için şapkalı olmalıdır. Buyrun sebeplerimi açıkladım. Katılmayabilirsiniz ancak damgalayamazsınız. Tahakkümvari yorumlar her daim ters teper. Kolay gelsin.--Nushirevan11 ☾★ 18:13, 5 Nisan 2017 (UTC)

Burada Arap alfabesinden transkript edilerek yazılıyor Selahaddin, kurallara uyularak edilecek. Kaldı ki Türkçede kullandığımız Selahaddin'de ise yumuşak telaffuz edilen l harfinden sonraki a ya da i harfi şapka işareti ile gösterildiğinden dolayı en kötü ihtimalle Selâhaddin olması lazım. Gerçi bu bilgilere gerek yok transkripti Selâhaddîn şeklinde. --Cobija (mesaj) 18:18, 5 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija Latin alfabeli olmayan dillerden gelen isimler Türkçe imlaya göre yazılıyor. Bu TDK'nın belirlediği bir kural. Tabi ki duruma göre şapka da olabiliyor. Selâhaddin'in -l harfinden sonra haklısınız şapkalı harf gelmelidir. Çünkü yumuşak çıkıyor. Sonundaki -din hecesinde şapkalı i olmamalı çünkü orda uzatma veya nisbet edilme yok. Benim görüşüm bu şekilde daha mantıkî gerekçeler sunan arkadaşlar bizi doğru neticeye götürürler.--Nushirevan11 ☾★ 18:25, 5 Nisan 2017 (UTC)

Latin alfabeli olmayan dillerden gelen isimler o alfabenin transkript usulü neyse ona göre yazılıyor. Aslında burada yaptığımız transkripte en uygun şekilde günlük yazı diline aktarmak. Orijinal transkript alfabesinde üzerinde altında çizgi ya da nokta olan harfler oluyor fakat bunlar sadeleştirilerek en uygun şekilde günlük yazıma aktarılıyor. Bunu en düzgün şekilde yapan da TDVİA ve onun kadar olmasa da MEBİA. Bunların haricinde tematik olarak da Osmanlı Ansiklopedisi ve Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi var. Burada bence şöyle olmalı, şu harf böyle okunuyor, şu harf şöyle uzatılıyor diye yorum yapmıyorum kaynakta olanı söylüyorum. Sizin hatanız kişi Türkmüş gibi Türkçe telaffuzu göz önüne almanız fakat hem a harfi hem de i harfi uzatılarak okunur orijinalinde. Taa ilk gönderimde belirttiğim sebeplerden ötürü en doğru transkript Selâhaddîn Eyyûbî. --Cobija (mesaj) 18:35, 5 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija TDK'nın sitesinde sizin dediğiniz transkriptten bahsetmiyor. "Kökeni Arapça ve Farsça olan kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır" deniliyor. İslam Ansiklopedisi daha çok Arapça dil özelliklerini dikkate alıyor ancak TDK farklı şey söylüyor.--Nushirevan11 ☾★ 13:00, 6 Nisan 2017 (UTC)

TDK'nın zaten çokça eleştirildiği üzere transkript rehberi yok. Akademik çerçevede çözüm üretiliyor bu konuda. --Cobija (mesaj) 13:04, 6 Nisan 2017 (UTC)

Gözden kaçırmışım şunu da belirteyim. Selahattin Demirtaş'ı gidip Selâhaddîn olarak adlandıramayız fakat buradaki durumda belirtilen kural ilgili değil. Türk olup Arap ismine sahip kişiler ile diğerlerini birbirine karıştırmayın. Burada transkript yapılacak, daha fazla aynı şeyi tekrar etmeyeceğim artık. --Cobija (mesaj) 13:15, 6 Nisan 2017 (UTC)

Dediğinizle TDK'nın bahsettiğinin hiçbir alakası yok. Yukarıda verdiğim linkte TDK yabancı özel adların yazılışından bahsediyor. Selahattin Demirtaş'ın ismi yabancı özel ad değildir, Türkçe bir addır. Bugün Kerkük Valisi Necmettin Kerim'in adı Türkçe yazılırken Necmeddin olarak değil Necmettin olarak yazılır. Ayrıca TDVİA'ne ben de bazı konularda müracaat ediyorum ancak bütünüyle her adlandırması kabul edilemez. Siz nasıl "TDVİA Selâhaddîn-i Eyyûbî dese de "-i"siz kullanım çok daha yaygın" diyorsanız ben de buna benzer bir gerekçe ile Selâhaddin olmalıdır diyorum çünkü Türkçe'de -din kelimesi şapkalı kullanılmaz. Yaygın kullanımdan ötürü Selahaddin'de hiç şapka olmaması gerektiğini düşünen de olabilir ve bana göre haklılık payı vardır. Nesnellik için sanırım TDK yeterlidir.--Nushirevan11 ☾★ 13:24, 6 Nisan 2017 (UTC)

Uzun uzun TDK tartışması yapmayacağım, yalnızca Vikipedi'de kullandığımız usul üzerine konuşacağım. Vikipedi'de orijinalinde yazılışı neyse harf harf Latin alfabesine aktarıyoruz, bu da TDK ile ters düşüyor çünkü oturup özenli bir transkripsiyon kılavuzu hazırlayacakları yerde tek cümle ile durumu geçiştirmişler. (şimdi bununla TDK'nın iki cümlelik Yunanca kuralı bir mi?) Bu nedenle Necmettin değil Necmeddin olacak o da. Vikipedi'de yıllardır kullandığımız usul bu. Eğer transkripsiyon ile adlandırmaya karşı itirazınız varsa madde bazında değil yöntem bazında itiraz etmeniz lazım. Bunun da yeri burası değil köy çeşmesi zira bu mesele bütün maddeleri ilgilendirir sadece bu maddeyi değil. --Cobija (mesaj) 13:48, 6 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija vikipedideki politika şudur: Önce yaygın kullanıma bakılır ve Türkçeleştirilmiş olması gerekir. Türkçe'nin doğru kullanımını da bu konuda yetkin olan TDK belirler. TDK'dan ayrı olarak transkrip usulü olduğunu ilk defa sizden duyuyorum. Vikipedide bu yönde yazılı bir kural yok. Zaten var olan yazılı kurallar bizi TDK'ya götürüyor. Çünkü Türkçe konusunda yetkin kurum TDK'dır. TDK'ya alternatif bir Türkçe yazım usulü olamaz. Transkrip konusunda yazılı bir yönerge varsa burda belirtirsiniz yoksa TDK dururken kusura bakmayın sizin usulünüzü kabul etmem mümkün değil. TDK dururken kendi kafamıza göre bir transkrip usulü oluşturamayız. Ayrıca dil kuralları modern çağda oluşturulduğu için bu kuralların oluşturulduğu çağda yaşayanlara uygulanır. Misal padişah adı olunca Abdülhamid olarak yazılır, bugün özel bir isim olunca Abdülhamit olarak yazılır. TDK'yı beğenmemek ayrı bir konudur, bu durum bir köşe yazısında veya akademik bir eserde belirtilebilir.--Nushirevan11 ☾★ 16:33, 6 Nisan 2017 (UTC)

"TDK'dan ayrı olarak transkrip usulü olduğunu ilk defa sizden duyuyorum."

  • Eğer bilginiz yoksa fikir öne sürmeyin öyleyse. Tüm şu yazdıklarınızdan sonra transkriptin ne olduğunu bilmediğinizi görüyorum. Dediğim gibi köy çeşmesine yönlendireceğim sizi. Yıllardır uyguladığımız (benim değil yani) yöntemi madde özelinde tartışmayacağım. --Cobija (mesaj) 16:36, 6 Nisan 2017 (UTC)
@Cobija Bilgi olmadan fikir öne sürmeyi sizden öğrenmiş olabilirim. Önce nesnellikten dem vurup sonra TDK'yı beğenmeyerek yazılı olmayan vikipedi usulü üretmek bilgililiği gösteriyor. Transkripi TDK değil siz mi yapacaksınız? Ya da vikipedi kullanıcıları Türkçe dil kurallarını bir kenara itip kafalarına göre mi yapacak? Sorularıma cevap verememek köy çeşmesi oluyor sanırım.--Nushirevan11 ☾★ 16:45, 6 Nisan 2017 (UTC)

Transkriptin (transkrip değil bu arada) ne olduğunu biliyor musunuz? "Transkripi TDK değil siz mi yapacaksınız?" demişsiniz de TDK'nın böyle bir kılavuzu mu var? Varsa gösterir misiniz? --Cobija (mesaj) 16:48, 6 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija Transkript kelimesini ilk defa duydum(!), üniversitede hiç transkript almadım! Biraz anlatır mısınız? TDK'nın yabancı özel adların yazılışından bahsettiği linkte Kökeni Arapça ve Farsça olan kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır" demiyor mu? Bu ne demektir? Türkçe imlaya göre transkript yapılır demek değil midir? Sanırım yukarıda yazılanları hiç okumadınız. Bu arada transkripti yanlış yazdığımı idrak ettiğiniz için teşekkürler.--Nushirevan11 ☾★ 17:07, 6 Nisan 2017 (UTC)

Bir dönem bile transkript dersi alan hiç kimse (ifadenizin doğru olmadığını düşünüyorum) TDK'nın kuralını öne sürmez zira transkriptin kendi kuralları, kendi alfabesi vs. vardır. Bu da her alfabe için farklı farklıdır ve ilk öğretilen şey de budur. Bu yöntemin ne olduğunu dahi bilmediğiniz için maddeyi taşımayı gerçekleştireceğim. Eğer dediğim gibi yöntem bazında şikayetiniz varsa köy çeşmesinde tartışmaya açabilirsiniz. Bu durum tek madde için geçerli değil, tüm maddeler için geçerli ve geniş katılım gerektiren bir mesele. İyi niyet ile Vikipedi'de uygulanan transkriptin ne olduğunu, neden ansiklopedileri baz aldığımı, TDK'nın neden bu konuda yetersiz olduğunu (akademik açıdan yetersiz) açıkladım iki gündür. Daha fazla yorum yapmayacağım bu tartışma hakkında. --Cobija (mesaj) 17:15, 6 Nisan 2017 (UTC)

@Cobija Anlıyorum sizi. TDK'ya transkripti öğretmelisiniz. TDK sitesinde gayet güzel açıklamış. Bir fikir birliği oluşmadan maddeyi taşıyamazsınız. İki gündür bir şey açıkladığınızı göremedim, nesnellikten transkript usulüne sıçradığınızı ve bunun da somut delilini göstermediğinizi gördüm. Transkript ilminiz çok yüce olabilir ancak ben TDK'yı baz alırım.--Nushirevan11 ☾★ 17:22, 6 Nisan 2017 (UTC)
Cobija'nın çağrısıyla yukarıdaki yazışmaları okudum. Bir uzlaşmaya varılamamış olduğu ve tartışmanın gidişatından dolayı Nushirevan11 ve Cobija'nın VP:N, VP:İNOV, VP:İÜYYKÜD kurallarına dikkat etmelerini rica ediyorum. Burada herhangi bir adlandırma konusunda topluluğun fikir birliği ve/veya meyli belli olmadan, madde adının değiştirilmemesi gerektiğini de hatırlatmak gerekiyor. İki kullanıcının arasında kalan bu tartışmaya bir yön ve son vermek amacıyla; daha önceden bu madde ile ilgili görüşlerini söylemiş ve/veya adlandırma ile TDK konularında fikir sahibi olduğunu düşündüğüm kullanıcılara buradan iki satır da olsa fikir belirtmeleri için sesleniyorum. @Rapsar, @Kibele, @Muratero, @Thecatcherintherye, @Selahattin ilhan, @Seksen iki yüz kırk beş, @Cenk Çetin, @Esc2003, @Neribij, @Abuk SABUK, @Xwedêda, @Turgut46, @Ahmet Turhan, @Pinar, @Bulgu, @Kingbjelica, @Teacher0691, @Maurice Flesier, @Curious, @Ullierlich.--Vikiçizer (mesaj) 11:03, 7 Nisan 2017 (UTC)

Bir telaffuza göre çeviri var, bir de harflerin tek tek çevirisi var. Harf çevirisinden bahsediliyor ancak bu durumda şu sıkıntı ortaya çıkıyor: Arapça صلاح الدين الأيوبي yazımındaki Eyyubi kısmında -el (elif ve la harfi) takısı var. İslam Ansiklopedisi Selahaddin-i şeklinde çevirmiş. Arapça yazımda ve telaffuzda ismin sonunda -i harfi yok. Bu ahvalde kafa karıştırıcı bir durum ortaya çıkıyor. Latin harfli olmayan dillerin özel adlarının çevirisi konusu tekrar görüşülüp tartışılmalı. TDK'yı tamamen kenara koyamayız diye düşünüyorum.--Nushirevan11 ☾★ 11:32, 7 Nisan 2017 (UTC)

  • Sadece bu madde üzerinde değil tüm şapka içeren madde adlarında sorun var. "İbn-i Haldun diye madde adı var, İslam ansiklopedisi İBN HALDÛN diye yazmış. İbn-i Sina islam ansiklopedisinde İBN SÎNÂ şeklinde yazılmış, böyle örnek çok. İbn-i diye tüm türkiye'de kullanılan adı islam ansiklopedisi ibn yazıyor diye böyle söyleyen olmaz. Eskiden bu kesmeye göre okuma ya da telaffuz varmış ancak artık 21. yüzyıl türkçesinde kalmamaya başladı ya da kalmadı. Türkçe vikipediada kelimelerin yazımında Türk Dil Kurumu dikkate alınması gereken yegane kaynaktır, kökeni arapçadır bunun çevirisi şudur demeyi ortadan kaldırır. Ancak böyle tarihi kişi adlandırmaları konusuna TDK yeterli kalmıyor. Ben günümüzde en çok kullanılan arama motorlarına bakıyorum. Onlarda Selahaddin Eyyubi olarak karşımıza çıkıyor. şapka, kesme hiç bir işaret yok.madde de adının arapça olarak yazımı var, onunla yetinilse olmuyor mu?--Muratero 12:54, 7 Nisan 2017 (UTC)
En başında belirttiğimi son kez belirtip bahsi kapatacağım kendi adıma. Ben de bu şapkalı harfleri neye göre kullanıyorlar bilmediğimden dolayı, şapkalı harfler konusunda en tutarlı ansiklopediyi kaynak alarak Selâhaddîn Eyyûbî şeklinde adlandıralım maddeyi. ("-i" tartışmasına girmeyeceğim zira Arap alfabesinde "-i"yi belirtmek için özellikle harf kullanılmaz. Bir yanlışlık yok orada.) --Cobija (mesaj) 13:26, 7 Nisan 2017 (UTC)
Arapça'da -i'yi belirtmek için harf kullanılır. Elif harfi kullanılır ancak -i'nin kelime başında ve sonunda olmasına göre değişir. Sonunda ise kullanılmaz. Telaffuz da -i sesi çıkmıyor. Yazımda -i harfi yokken ve telaffuzda da çıkmıyorken -i'yi eklemek manasız. Ayrıca Arapça yazım ve telaffuzda el-Eyyubi deniliyor ancak harf çevirisi yapılınca bu gündeme gelmiyor. Burda bu isme yönelik özel değerlendirme yapılmalı. Hem ansiklopedi hem de TDK dikkate alınmalı. Selâhaddin Eyyûbî olması uygundur diye düşünüyorum.--Nushirevan11 ☾★ 13:33, 7 Nisan 2017 (UTC)
Biraz zor bir konu. Ancak net kriterler konulursa iş daha kolay çözülür. Bu sebeple, madem tarihi bir şahsiyetten bahsediyoruz ve isminin orijinal yazılışı ve yaygınlığı Arap karakterli alfabe üzerinden yaygınlaşmış (ister Arapça, ister Farsça, Osmanlıca ve Kürtçe olsun), bir transkripsiyon gerektiği açık. Türkçe ansiklopedilerde hangi yazım şekli yaygın? Yaygınlık, akademiklik ve Türkçe imla kurallarına eşzamanlı bakılırsa belki bir sonuç alınır. Türkçe akademik kaynaklara bakıp, aşağıya görüş yazacağım. Neribij (mesaj) 14:46, 7 Nisan 2017 (UTC)
İmli (şapkalı) harflerin meziyeti, okunuşta yapılabilecek hataları önleyip doğru okumaya sevk etmektir. Örneğin, Âdem adının ilk harfinde görüleceği üzere, im konularak /a/ sesi uzatılır zira işbu isim öyle okunur. TDK dil bilgisi hususunda yıllar içerisinde değişiklikler yaptı; doğru addedilenler yanlış yahut yanlış addedilenler doğru oldu, sonra tam tersi. Şayet Â/â, Î/î ve Û/û müstakil harfler olarak alfabemizde yer alsaydı literatürde imli harf sorunsalı yaşanmayacaktı. İmlerin kullanımında serbestlik mevcut. "Tarih" sözcüğünün yazımında 'a' için im kullanılmaz çünkü bu sözcüğün eş seslisi yoktur lakin "kar" için kullanılır çünkü eş seslisi mevcuttur ("kazanç" anlamındaki kar). "Selahaddin" ismi için ime ihtiyaç yok çünkü okumada sorun yaratmıyor, yerli yerinde. "Eyyubi" ise kısa okunabiliyor, oysa uzun okunması gerekir. Bundan ötürü imler eklenmelidir ("Eyyûbî"). Ben ses bilgisini kıstas tutuyorum. Her ne kadar bunu önemsiyor olsam da, dediğim gibi, bu konuda serbestlik var. İbn-i Sina maddesinin "Sina"sı bir misal. - Ullierlich 17:51, 7 Nisan 2017 (UTC)
  • Öncelikle, TDK'nin konu ile ilgili görüşü şöyle. Genellikle şapka kullanımını kaldırma amacı güttüğü belli. Bu, benim de öncelikli olarak katıldığım bir fikir. Yine de TDK, Selâhattin ismini bu şekilde göstermiş. Önemli bir referans. En azından madde adının ilk kısmı Selâhaddin olmalı. Selahaddin'deki "i" harfine ise TDK'nin din kelimesi açıklamasında şapka kullanmamış olması, Selâhaddin yazılışını destekliyor. Eyyubi kelimesinin "i" ise şapkasız olmalı. Buradaki "i", Eyyub'den gelen anlamı kattığına göre, Selâhaddin Eyyubî olması uygun görünmüyor. Eyyubi kısmında i şapkasız kalmalı. Şu halde, benim başlık ile ilgili en fazla iki fikrim varː Selâhaddin Eyyubi ya da Selâhaddin Eyyûbi. --thecatcherintheryemesaj 19:49, 7 Nisan 2017 (UTC)
@Thecatcherintherye kendi yazdığınızı tekzip ediyorsunuz. "Buradaki "i", Eyyub'den gelen anlamı kattığına göre, Selâhaddin Eyyubî olması uygun görünmüyor" demek çelişkidir. "î" takısı aidiyet ifade eder. Selahaddin Eyyubi'nin Eyyubi hanedanından olduğunu belirtir. Bu durumda şapkalı "î" olması gerekir.--Nushirevan11 ☾★ 15:17, 29 Nisan 2017 (UTC)

Nedensiz içerik değişikliği[kaynağı değiştir]

@Vikiçizer, @Vito Genovese madde içeriğinde yapıcı olmayan bir sebeple değişiklik yapılıyor. Çeşitli görüşler olmasına rağmen Kürtlük vurgusu ön plana çıkarılmaya çalışılıyor. Kullanıcı başka maddelerde de insanları Kürt yapmak için çabalamaktadır. Lütfen maddeyi eski haline getiriniz, tartışma olmadan değişiklik yapılamaz. Değişiklik savaşına girmek istemiyorum.--Nushirevan11 20.04, 4 Ağustos 2019 (UTC)[yanıtla]

İngilizce Vikipedi Arap kökenli olma ihtimaline yer bile vermemişken burada ilk paragrafta mutlak gerçekmiş gibi yazmasını doğru bulmuyorum. Açıklamaları değişiklik özetinde yaptım. Lütfen iki maddeye bakarak değişikliklerini doğru bulmadığınız kullanıcıları engelletmeye çalışan saldırgan tutumunuzdan vazgeçin. Cem 53 mesaj 20.11, 4 Ağustos 2019 (UTC)[yanıtla]
İngilizce Vikipedideki kaynakların tamamı [1][2] [3][4][5] Selahaddin Eyyubi'nin kökeninin Ermenistan'ın Acdanakan şehrine dayandığını ve Kürt kökenli olduğunu belirtmektedir. Bu haliyle Selahaddin Eyyubi'nin Arap kökenli olması bir Fringe theorie olarak kalmaktadır. Yani akademik çevrede kabul edilen ana görüşten farklı olan bir görüş. Haliyle maddede yer bile verilmemiş. Seçkin madde olduğu Arapçada bile bu iddiaya ikinci paragrafta yer verilmiş. Hele sonrada Türkleştiği görüşü hiçbir dilde kendine yer bulmamış. Zaten bununla ilgili tek bir Türk kaynağı var. Normalde bunların kaldırılması ve maddenin baştan yazılması lazım ama ben tepki geleceği için dokunmuyorum. Eğer maddeyi bu iddiaları kaldırarak düzenleseydim o zaman tartışma olması gerekirdi. Bu haliyle sadece en kuvvetli iddiayı başa almışım. Değişiklik savaşına girmek istemeyip maddeyi geri almanızı da doğru bulmadığımı belirteyim. Maddeyi değiştirmeme izin vermeniz için ne yapmam lazım? Cem 53 mesaj 06.05, 6 Ağustos 2019 (UTC)[yanıtla]
  1. ^ H. A. R. Gibb, "The Rise of Saladin", in A History of the Crusades, vol. 1: The First Hundred Years, ed. Kenneth M. Setton (University of Wisconsin Press, 1969). p. 563.
  2. ^ A number of contemporary sources make note of this. The biographer Ibn Khallikan writes, "Historians agree in stating that [Saladin's] father and family belonged to Duwin [Dvin]. ... They were Kurds and belonged to the Rawādiya (sic), which is a branch of the great tribe al-Hadāniya": Minorsky (1953), p. 124. The medieval historian Ibn Athir, also a Kurd, relates a passage from another commander: "... both you and Saladin are Kurds and you will not let power pass into the hands of the Turks": Minorsky (1953), p. 138.
  3. ^ Lane-Poole 1898, s. 4
  4. ^ Bahā' al-Dīn (2002), s. 17
  5. ^ Ter-Ghevondyan 1965, s. 218
Konuyu uzatmaya lüzum yok. İngilizce kaynakların başvurdukları kaynaklar İslam kaynakları. Bir kaç kaynakta yer alan bilgi tekrar edilmiştir. Prof. Ramazan Şeşen Eyyubi uzmanıdır ve HaberTürk'te Müfid Yüksel ve diğer Kürt yazarların (hiçbiri karşı çıkmadı) huzurunda Yakubî ve İbnü'n Nedîm'in eserlerinde Selahaddin'in mensubu olduğu Revvadilerin Yemen Araplarından oldukları ve sonradan Kürtleştiklerinin yazıldığı ifade edilmiştir. Selahaddin Kürttür ancak ailesinin kökeni Yemen'de Ezd kabilesine dayanır, ataları Azerbaycan bölgesine Abbasiler devrinde yerleştirilmiş ve sonradan Hezbaniyye Kürtleriyle karışarak Kürtleşmişlerdir. Velhasılı kelam Kürt veya Arap olduğunu vurgulamak için var olan içerik ile uğraşmaya gerek yok. Ben maddede düzenleme yapacağım. O zaman karşı çıkarsanız fikir alışverişi ile sayfayı düzeltiriz. Ayrıca Revvadiler hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız hem İslam Ansiklopedisi'ni hem de İngilizce Wikipedi Rawadid sayfasını okuyabilirsiniz.--Nushirevan11 22.57, 6 Ağustos 2019 (UTC)[yanıtla]

kardeslerinin ve ogullarinin adı türkce olan kendini türk olarak tanimlayan biri ne ara kürt oldu vikipedi özgür ansiklopediye yakismiyor bu hareket 178.170.158.223 16.09, 13 Mart 2021 (UTC)[yanıtla]

Wikipedia tekrar kapatılırsa hiç üzülmem. Sayfada gücü eline geçiren kafasına göre ideoloji pompalıyor. Adam 2-3 kaynak iddia etti diye Kürt'ü ilk cümleye koymuş. Irkçılığın da bu kadarı. Millette savunur hale gelmiş. Pes diyorum. Bu imzasız yazı 212.252.117.196 (mesajkatkılar) tarafından eklenmiştir. 09.28, 17 Mart 2021 (UTC)[yanıtla]

Vikipedi'nin vikidata ya baktığınız zaman ingilizce şöyle yazıyor Selahaddin Eyyubi hanedanının kurucusu ve Kürt askeri komutanı.

Bunu yanlış bir çeviri ile tamamen tüm gerçekliği çarpıtarak çeviri yapmak ahlaki bir davranış değildir.

Dîroka Veşartî (mesaj) 15.05, 25 Mart 2021 (UTC)[yanıtla]

Selahaddin Eyyubi Kürt asker ve kumutan dir lütfen hataları degistirin Eyüp 04 (mesaj) 16.47, 26 Mart 2021 (UTC)[yanıtla]

Selahaddin Eyyubi[kaynağı değiştir]

bütün dünya tarafından ve eski kitaplarda Selahaddin Eyyubi Kürt olarak geçiyor-biliniyor ancak nedense türkçe vikipedi'de bilmem arapmiş Türkleşmiş Kürtleşmiş sonradan türkleşmiş sonradan kökleşmiş soyu şuna dayanmış soyu bilmem çocuklarının ismi Türkçe olduğu için türkleşmiş gubi yanlış diye bir sürü yazı yazılmış. Allah aşkına bir insanın çocuğunun ismi Türkçedir diye onun Türk olduğu anlamına mı gelir ?. ona bakarsan Müslümanların isimlerini en az yüzde doksanı Arapçadadir (Muhammed, Ahmed hasan Hüseyin Ali vb.) O zaman hepimiz arap mı oluyoruz ?. Yani Selahaddin Eyyubi Kürt olduğunu kabul etmek çok mu zor ? . Xwedêda (mesaj) 08.47, 25 Mart 2020 (UTC)[yanıtla]

Ben olayı kökeni Arap mı yoksa Kürt mü? açısından ele alayım. Selahaddin Eyyubi döneminde (1193 yılında vefat etmiş, yani 12. yüzyıl sonu) kökeniyle ilgili bir bilgi yazılmamış. Anladığım kadarıyla Selahaddin Eyyubinin dedesinden sonrası için secere bilgisi de yok. Neyse 13. ve 14. yüzyıl İslam tarihçileri ya da eser yazıcıları dediğimiz kişilerde çeşitli yorumlar yaparak Kürt ya da Arap demişler. Hangisinin dediği doğru diye bir çıkarım yapacak durumda değiliz, onun için maddede çeşitli görüşleri ortaya koyuyoruz. Selahaddin Eyyubinin Kürtlüğüyle ilgili yabancı yani ingilizce bir sürü kaynak gösterilmiş ya, onların kaynakları ne? Onlar kaynaklarını yazmıyorlar ama yabancı yazar olunca kaynak göstermemeleri sorun olmuyor nedense. Bütün dünya kabul ediyor demişsiniz, onlarda kaynak olarak genellikle 1597 de yazılmış (16. yüzyıl sonu yani) Şerefname adlı eseri almışlar. Bu tartışma bilinmezliklerden dolayı ortaya çıkıyor. Onun için etnisite konusundaki çeşitli iddiaların yazılmasında sorun yok. Sonuçta Arap olduğunu yazanlarda 13. yüzyılda yaşamış insanlar. 13. yüzyılda yaşayan insanları da Arap milliyetçliği yapmış diye sorgulayacak halimiz yok diye düşünüyorum.--Muratero 15.10, 25 Mart 2020 (UTC)[yanıtla]

Konu hakkında okuma yapmadığınız ve konuyu ideolojikleştirdiğiniz yazdıklarınızdan anlaşılıyor. Bütün kaynaklar ve büyün dünya Selahaddin'i Kürt kabul etmiyor. Prof. Ramazan Şeşen Eyyubi uzmanıdır ve HaberTürk'te Müfid Yüksel ve diğer Kürt yazarların (hiçbiri karşı çıkmadı) huzurunda Yakubî ve İbnü'n Nedîm'in eserlerinde Selahaddin'in mensubu olduğu Revvadilerin Yemen Araplarından oldukları ve sonradan Kürtleştiklerinin yazıldığı ifade edilmiştir. Selahaddin Kürttür ancak ailesinin kökeni Yemen'de Ezd kabilesine dayanır, ataları Azerbaycan bölgesine Abbasiler devrinde yerleştirilmiş ve sonradan Hezbaniyye Kürtleriyle karışarak Kürtleşmişlerdir. Ayrıca bu konuda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu linkten Revvadiler hakkında okuma yapabilirsiniz. Ayrıca İngilizce vikide en:Rawadid dynasty maddesinde ailenin kökeninin Arap olduğu ifade edilir. Pek çok liderin kökeni hakkında tartışmalar bulunur ve bu iddialar maddelerde dile getirilir.--Nushirevan11 19.50, 25 Mart 2020 (UTC)[yanıtla]

Çok güzel anlatın teşekkür Muharibah (mesaj) 23.56, 13 Aralık 2020 (UTC)[yanıtla]

Sayfayı dürüst yönetin ki bende üye oldum

Selahaddin Eyyubi'yi kendi eliyle yazdığı günlüğü ile tanıyalım

İskenderiye Kütüphanesinde bulunan Selahattin Eyyubi’nin el yazması günlüğünün, Fransız Gazetesi Genevieve Chauvel tarafından romanlaştırılmış, “Ben Selahattin” isimli kitapta şöyle diyor: Halife öldüğünde 21 yaşındaydı. Arkada 4 dul kadın, 11 erkek ve 4 kız evlat, 152 hizmetçi, muhteşem bir saray ve bir servet bıraktı. Sarayın kütüphanesinde 200 binden fazla kitap vardı.

“Bunları yazmaya başlamadan önce kendimi tanıtayım.” Evet, Selahattin’in ağzından hep birlikte Selahattin’i tanıyalım.

“Önce, ben Kürdüm. Ramadi aşiretindenim. Bu aşiret, Kürdlerin en eski ve asil aşiretlerinden biridir. Aşiretin yerleşik yeri, Batı Azerbeycandır. Dedem Şadinin babası Mervandan önceki soyumuz üzerine fazla bilgim yoktur. Bizim beşiğimiz sayılan Dovin, 10. yüzyılda Küçük Ermenistan’ın başkenti idi. Buraya İç Ermenistan da diyorlardı. Amcam Şêrkoh ve babam Eyup Dovin’de dünyaya geldiler. 1128’de Dovin Türkmenlerin saldırısına uğradığında, dedem Şadi iki oğlunu ve karısını yanına alarak, canlarını Türkmenlerin acımasız katliamından zor kurtarmışlardır. Türkmenler acımasız bir katliam, büyük bir tahrip ve vicdansızca bir talanla Dovin’i yerle bir etmişler. Bununla birlikte, bizimkiler de bütün varlıklarını Türkmenlere kaptırmışlar, sadece canlarını kurtarabilmişlerdir. Bu katliamdan kurtlan dedem Şadi, Bağdat’ı hedef alarak güneye doğru kaçmaya devam ediyor. Bağdat, o sıralar halifeliğin merkezi ve Selçuklu hanedanlarından Melik şah’ın oğlu Sultan Muhammed tarafından yönetiliyordu. Dedemin eski dostu Behruz da burada vezirdi. Bu Behruz, daha önce Dovin’de bir esirdi. Dedem bunu buradaki esaretten kurtararak, İsfahan’daki Selçuklu sarayında prenslere öğretmen olmasını sağlamıştı. Sultan Muhammed Bağdat’a yönetici olunca, hocası Behruz’u da buraya vezir yapmıştı.

https://www.cafrande.org/misir-ve-surye-sultani-selahaddin-eyyubiyi-kendi-agzindan-taniyalim-once-ben-kurdum/ Dîroka Veşartî (mesaj) 13.29, 24 Mart 2021 (UTC)[yanıtla]

kaynak silme[kaynağı değiştir]

bu maddeyi ben düzenledim ve giriş cümlesinde Kürt ifadesi yoktu demissiniz @Nushirevan11, oncelikle maddelerin mulkiyeti hususunu hatirlatayim size. ben maddeye ekleme yapmaya basladigim zaman madde bu halde idi. gelin tartisalim dememe ragmen bu sekilde kaynakli bilgileri siliyorsunuz ve konuyu bildiginizi idda ediyorsunuz. lakin kaynaklarda yazan durum bu degil.

gibi kaynakli eklemeleri ben burada ve burada yaptim. sizin dediginiz hangi kaynaklara gore tartismali bilmiyorum lakin kendisi kurt olarak kabul edilir. buyurunuz oxforddan ekstra kaynak da vereyim:

daha da bolca veririm dilenirse.

VP:CGT geregi surumu tartismadan onceki son haline aliyorum, konu hakkinda gorusu olanlari da buraya aksi gorusu varsa bekliyorum. kaynaklardan yola cikarak konusan @Vitruvian ve @Nanahuatl'i de buraya izinleri ile ekleyeyim. Turkiye'de bazi kisiler tartisiyor diye, kokeni tartismalidir diye bir kaniya varmanin da yanlis oldugu belirteyim (yine de Ilber Ortayli'dan da iki ornek birakayim). Genel literatur ne diyorsa bizim onu yapmamiz gerekmekte. iyi calismalar.--Dakmor Tojira 18.52, 30 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]

  • Çağrı üzerine bir şeyler yazalım... Değişiklik özetindeki "bu maddeyi ben düzenledim ve giriş cümlesinde Kürt ifadesi yoktu" kısmını anlayamadım, "yoktu ve olmasın" anlamında mı kullanılmış? Neyse, kendisinin etnisitesi oldukça tartışmalı bir konu, tarihçiler arasında net bir görüş birliği söz konusu değil. Yalnızca "Kürt" eklenmesini doğru bulmuyorum. Tarihin Arka Odası'nda, konunun uzmanı tarihçilerin de katılımıyla Eyyubi temalı bir bölüm vardı, isteyen bulabilir ve bölümü izleyebilir. Yanlış hatırlamıyorsam (hatırlıyor da olabilirim) "önce Kürtleşen sonra Türkleşen Arap kökenli bir aile" olarak tanımlanmaktaydı. Böyle karmaşık bir durum varken yalnızca Kürt ya da Türk ya da Arap demek, hatta üçünü birlikte girişte yer vermeye çalışmak bence hata. "Soyu ve ailesi" diye başlık var maddede. Girişe, "etnisitesi tartışmalı olan" gibi bir ifade eklenip, bu "tartışmalı" kısmında da ilgili alt başlığa bağlantı verilirse gayet güzel olacaktır. Ancak, şunun gibi "düzenleme yapıldı" denilerek, kaynakların kaldırılması kabul edilebilir bir şey değil. Kürt ifadesinin girişte yer almaması gerektiği düşünülüyorsa, bu ifade ve kaynaklar alta alınmalıdır (alınmalıydı).--NanahuatlEfendim? 19.10, 30 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]
bahsettigin programda onu diyen kisi ramazan sesen. yukarida yabanci kaynaklari verdim, ilber ortayli'dan da kaynak verdim (hem onun hem inalcikin kitabindan da ornek verebilirim hatta isin demirkent'in de hacli seferleri kitabina bakilabilir sayfa 170 sonrasi eyyubinin kurtlugu hakkinda bir cok yerde bilgi. geciyor). selahaddinin babasi da taninmis bir kurt askerdir. oxforrdan da kaynak verdim, history channeldan da, british museumdan da. dedigim gibi ben; genel literature gore hareket etmemiz gerektigini dusunuyorum, goruldugu gibi kaynaklarda da kurt olarak geciyor (hatta neredeyse hepsinden tanim cumlesinde geciyor kurt oldugu - kurdish vurgusu ile). madde icinde senin de o bahsettigin kurtlesme olayi bir sesenin kitabinda bir de maddede verilen kaynakta geciyor o kadar, bunun da altini cizmis olayim. gorusun icin tesekkurler. degisiklik ozetlerinde elestirdigin noktalara da sonuna kadar katiliyorum. sesen hakkinda daha derin seyler vitruvian der zaten diye tahmin ediyorum... kolay gelsin.--Dakmor Tojira 19.28, 30 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]

biraz daha ek kaynak vereyim.

dedigim gibi nanahuatl; bir programdaki insanlar tartisiyor diye bizim bir konuya tartismalidir dememizin dogru bir yaklasim oldugunu dusunmuyorum. verdigim kaynaklardan da gorebilecegin gibi aralarinda nat geo, british museum, britannica ve oxford islam ansiklopedisi gibi farkli ansiklopediler, history channel, dogu konusunda gayet saygin john morris roberts, tarihci stephen humphreys, oxford'un cesitli yayinlari, birbirinden bagimsiz farkli kitaplar, new york times, ilber ortayli ve farkli akademik yayinlar varken; hepsinde de salahaddinin kurt oldugu yazarken, bizim bu konu tartismalidir dememizin uygun olmadigi kanaatindeyim. sayet bu kaynaklari alip da, yok bu kaynaklar (yazarlar, kurumlar, okullar) olayi iyi arastiramamis, aslinda salahaddinin kurt degildir, etnik kokeni tartismalidir diye bir sonuca varmamizin sahsen hic saglikli olmayacagi dusuncesindeyim. zira aralarinda cok saygin kurum ve kuruluslar var, direkt basili olarak da yayinlanan ansiklopediler ve calismalar var. ayrica bunlar global olcekte de kaynak olarak basvurulan yerler (akademik olarak da). incelersen zaten ne demek istiyorum daha iyi anlarsin. yani istenirse daha da cok kaynak veririm, ama yeterlidir diye dusunuyorum. dedigim gibi, tartismali bir nokta da gormuyorum. en azindan bu yukarida verdigim kaynaklar gormemis ki kurt tanimini kullanmis sahisi tanimlarken.--Dakmor Tojira 03.45, 31 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]

  • @Nanahuatl Soyu ve ailesi başlığında düzenleme yapan benim daha önce. Bu düzenlemeyi yaparken giriş kısmında Kürt ifadesi yoktu. Alt başlıkta Kürt olduğuna dair onlarca kaynak vardı. Kaynaktan kimse habersiz değil. 1 aydır giremediğim için bir kişi bundan istifade ederek tartışma yapılmadan ekleme yapmış. Bu sebepten ötürü Kürt ifadesini kaldırdım. Madde içinde zaten Kürtlüğüne dair kaynaklar mevcut. Bu sebepten ötürü kaynakları kaldırdım ancak alt kısma eklenebilir elbette. Bu mevzuda da pek çok tartışma yapmış birisiyim. Eklenen kaynaklar birbirini tekrar eden kaynaklar, birincil kaynaklar değil. Batı kaynakları İslam kaynaklarından mevzuyu alıyor. Bu konuda uzman olan Ramazan Şeşen'de durumu zaten açıklıyor. Eyyubi Kürtleşmiş Araptır, büyük büyük dedesi Basra'dan Tebriz civarına yerleştirilmiştir. Bu bilgiler İbnün Nedim, Yakubi gibi orijinal İslam kaynaklarında yer alıyor. Her şey hakkında pek çok kaynak var. Kaynak var diye bir konu giriş cümlesine eklenemez. Atatürk için de Arnavut olduğuna dair kaynaklar var, hadi giriş cümlesine ekleyelim. Ayrıca maddeyi sahiplenmiyorum sadece geçmişte Kürt ifadesinin alt başlıklarda olduğunu ve sonradan oldu bittiyle eklendiğini ifade etmek istedim. Bu sebepten ötürü eski haline döndürülmelidir. @Chansey--Nushirevan11 15.36, 31 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]
  • Gördüğüm kadarıyla bir fikir birliği henüz yok @Nushirevan11. Madde tartışma başlangıcı öncesine getirildi, dün de 3GD’nin ucundan dönülmüştü madde korumaya alınmadan evvel. Dolayısıyla bildiğiniz üzere en sağlıklı çözüm burada Dakmor Tojira ve diğer kullanıcılarla konuşup değişikliği o şekilde yapmak... İçeriğe yönelik bir yorumum mevcut değildir. chansey mesaj? 15.55, 31 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]
Ekim ayı içerisinde giriş kısmına Kürt ibaresi eklenmiş. Bu eklenti tartışma olmadan eklendi. Bu sebepten ötürü Kürt ifadesi geçmeyen eski haline döndürülmeli. Kürt ifadesinin eklenmesine dönük bir fikir birliği yok zaten. Kaynak koz olarak kullanılıyor. Eskiden madde içinde Kürt olduğuna dair on taneye yakın kaynak mevcuttu zaten. Fikir birliği olmadan giriş kısmına Kürt ifadesi eklenemez. @Chansey--Nushirevan11 16.10, 31 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]
  • @Nushirevan11, düzenlemelerin için emeklerine sağlık. Ancak "1 aydır giremediğim için bir kişi bundan istifade ederek tartışma yapılmadan ekleme yapmış" demen, maddeyi sahiplenmen anlamına gelir. Kimsenin herhangi bir maddeye katkı yapmadan önce başka bir kullanıcının tekrar etkin olmasını beklemesi, ondan izin alması gibi bir uygulamamamız söz konusu değil. Etkin olmayabilirsin, bu, başkalarının maddede değişiklik yapabilme hakkını elinden alan bir konu değil. Ekleme yaparken ayrıca tartışma, fikir birliği varmış kabul edilir, kimse "ben bunu ekleyeceğim ama önce bir konuşalım" demez (çıkarırken de demez benzer şekilde). Her değişiklik, fikir birliği varmışçasına yapılmalı, itiraz eden olursa da geri alabilmeli bunu. Ama bu geri almayı "ben bu maddeyi düzenledim" gibi, "önce bana bir sorun" gibi gerekçelerle geri almak kesinlikle ama kesinlikle doğru bir davranış değil. İçeriğin ne olması gerektiğine dair tartışmalar yürütülebilir buradan, gerekçesiz kaynak silmek ise kabul edilemez bir davranıştır (kaynak tekrarı, güvenilir olmayan kaynaklar olmaları gibi hiçbir geçerli sebep sunulmamış). Atatürk örneği ise alakasız, zira Atatürk'in kökenine yönelik iddialar ayrı (kendisi Türk'tür ve bu ifade giriş cümlesinde yer alır) Eyyubi'nin etnisitesi ayrı (hiçbir etnisite/millet bilgisi yer almamakta).--NanahuatlEfendim? 21.19, 31 Ekim 2020 (UTC)[yanıtla]
@Nanahuatl, detaylı açıklama yapmadığım için tamamıyla yanlış anlamışsın. Kürt kelimesinin eklendiği zaman burada olsaydım, konuya müdahil olurdum demek istedim. Yazdıklarını uzunca zamandır burada bulunarak şahit olup öğrendim. Önce bana sorun, ben bu maddenin sahibiyim gibi düşüncelere hiç kapılmadım. Ayrıca bu söylemler konuyu asıl noktasından uzaklaştırmakta. Atatürk kaynak bolluğunu ifade etmek için verdiğim bir örnekti. Bu tarz pek çok örnek var ve kaynak açısından emsaller. Velhasılı kelam maddeye Kürt ifadesinin eklenmesine karşıyım ve bu sebepten eski haline getirilmesini talep ediyorum. Misal Timur da Türkleşmiş Moğol ancak giriş cümlesinde sadece kurduğu devletin kurucusu olarak tanıtılıyor.--Nushirevan11 09.30, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
Atatürk örneği, dediğim gibi oldukça alakasız durmakta. Atatürk'ün etnik kökeninin, kayda değerliği ile hiçbir bağlantısı yok, dolayısıyla girişte bahsetmeye değer bir bilgi değil. Burada ise Eyyubi'nin kökeni, kayda değerliği ile direkt bağlantılı bir konu. "Karşıyım" diyorsun ama neden karşı olduğunu, ilgisiz bir örnekle açıklamaya çalışıyorsun. Dediğim gibi kökeni nedir, ona dair bir görüş belirtmiyorum, yalnızca nasıl yazılması gerektiği ve tartışmanın nasıl seyretmesi gerektiğine yönelik ufak eklemeler yapıyorum :)--NanahuatlEfendim? 09.35, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
Gayet açık bir şekilde yazdım. Atatürk örneğini kaynak bolluğu açısından verdim. Arnavut olduğuna dair veya nereli olduğuna dair pek çok kaynak var ancak kaynak var diye gelişigüzel maddenin ilk cümlesine ekleme yapılamaz. Atatürk örneği birebir örtüşüyor da demedim, sadece kaynak bolluğu açısından örnek verdim. Ayrıca niçin çıkartılması gerektiğini de belirttim. Tartışmalı bir mevzu olduğu için giriş cümlesinde yer almamalı dedim. Sanırım sanal ortam olduğu için yazılanlar farklı yorumlanıyor. @Nanahuatl--Nushirevan11 09.45, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
Peki, sen gayet açık yazıyorsun ("detaylı açıklama yapmadığım için" demiştin gerçi), evet, ben "tamamıyla yanlış anlıyorum" :) Başkaları da bakabilir elbette...--NanahuatlEfendim? 09.47, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
Konuyu niçin uzatıyorsun bunu anlayamıyorum. İlk başta detaylı yazmadım ancak sonradan meramımı ifade ettim. İlk yazdıklarım için ifade ettiğim bir cümleyi bütüne teşmil etmek manipüleye giriyor. Cümleler farklı şekilde yorumlanabilir, gayet normal bir durum ancak bazı cümleler açıktır tek manası vardır. Atatürk örneğini kaynak bolluğu açısından verdim diyorum hala alakasız örnek diyorsun. Birebir Eyyubi gibi bir durum demedim zaten. Atatürk hakkında bol bol kaynak var ancak bu demek değil ki giriş cümlesine her şeyi yazabilelim. Velhasılı kelam yanlış anlama her daim olabilir.@Nanahuatl--Nushirevan11 09.58, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
Dakmor'un çağrısı üzerine tartışmayı okudum ve en önce tarihin karanlıkta kalan tarafları için geçmişte çok kereler övgü kaynağı gibi görüldüğünden olsa gerek Araplığa bağlanan bir rivayet kültürünün varlığını anımsatmak isterim. Tartışmayı gördüğüm vakit, bir maddede @Neribij'e ifade ettiğim örnek aklıma geldi ve oradaki konu Revvadiler gibi bir hanedanın kökence nereye dayandığından daha önemli olarak genelde Kürtlerin kökenleri hk. rivayeti veriyordu. Kürtlerin kökeni hakkında en eski kaynakların başında gelen ve bahsim olan Mesudi, hiç alakaları olmadığı halde rivayetiyle Kürtleri Arapların Adnani kolundan bir soya bağlıyordu. Bu tip rivayetlerden daha nicesi var. Ancak yukarıda tartışmaya eski kullanıcı adıyla dahil olmuş olan @Laz da gerek y-dna gerekse otozomal dna sonuçlarını iyi inceleyen biri olarak kendi aralarında kümelenen Kürtlerin Araplıkla ilgilerinin olmadığını rahatlıkla ifade edecektir bence. Her şeyden önemlisi, bazı coğrafyacı ve alimlerin çeşitli ifadeler ile Revvadileri "aslında Kürtlerle karışmış ve özde Arap idiler" gibi söylemlerinin, Araplığa kolayca bağlayan rivayet kültürü içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kürt Revvadilerin soylarına dair Araplığa bağlayan birkaç rivayetin yanı sıra Selahaddin'e direkt Kürt diyerek bağlamayanı da elbette ki var. Yukarıda Nushirevan'ın bir videosuyla sözünü ettiği Ramazan Şeşen'i bir de "Salahhaddin Eyyubi ve Devleti" isimli eseriyle analım. Eserde "Eyyubi ailesi dahi Arap-Kürt menşeli olmasına rağmen Türkleşmişti" diyor mesela ancak bunun için verdiği kaynak yalnızca bir şiir. Evet devletin Türklüğüne vurgu yapan şiirden ufak bir parça sadece. Uzmanlık buysa, titizlik namına dahası gerek diyebiliriz. Dakmor'un yukarıda verdiği dikkat çekici kaynaklara bakarsak, Kürt olduğu bilinen Selahaddin için "Kürt [not]" şeklinde notlu bir düzenleme yapabiliriz ya da maddenin bir başka yerinde kısa bir cümle ile "x rivayete göre şöyle" diyerek konuyu kapayabiliriz ve böylece zamanımızı yok yere köken bilgilerini görüşerek heba etmeyiz. :) Ne dersiniz? Vitruvian (mesaj) 17.02, 1 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
yaptiginizi dogru bulmuyorum nushieveran. o kadar kaynak verdim, aralarinda dedigim gibi bir cok basili ansiklopedi bile var (giriste direkt olarak kurt yazmislar), hepsinde de kurdish yaziyor, siz yine gidip silmissiniz. verdiginiz ornekler de dogru degil. lutfen rica ediyorum sadece bir tane ansiklopediden ornek atin musta kemalin arnavut oldugunu yazan. timur hakkinda dediginize gelecek olursak, timurun mogol vurgusu zaten o ansiklopedilerde de var. misal olarak: Timur was a member of the Turkicized Barlas tribe, a Mongol subgroup that had settled in Transoxania (now roughly corresponding to Uzbekistan) after taking part in Genghis Khan’s son Chagatai’s campaigns in that region. veya Timur ( 1336–1405 ), also Timur Lenk , hence Tamerlane , was a Turco-Mongol conqueror who created in Samarkand a city which even in ruins reveals a love of delicate beauty that is difficult to reconcile with the known nature of its creator.. goruldugu gibi timur icin turkic tabiri veya turco-mongol tabiri kullanilir (lakin daha fazla olarak turkic tabiri - yani turk tabiri kullanilmakta Turkic conqueror, chiefly remembered for the barbarity of his conquests from India and Russia to the Mediterranean Sea and for the cultural achievements of his dynasty). aynisi saladin icin gecerli degil. burada babasinin da kurt oldugunu kaldirmissiniz. necmeddin eyyub da kurttur. Ayyūb, in full Najm al-Dīn Ayyūb ibn Shādhī, (died 1173), father of Saladin, and a member of a family of Kurdish soldiers of fortune who in the 12th century took service under the Seljuq Turkish rulers in Iraq and Syria.. ayrica sizin orada verdiginiz kaynaktalikely diyor (ve bu kaynak benim attigim yerlerde de kaynak olarak kullanilmis) kaynaklarla konusuyorum, size kaynak atiyorum, siz gidip tartismalidir diyorsunuz kaynaklar koz olarak kullaniliyor diyorsunuz. siz rivayetlerden ornek veriyorsunuz, ben size basili ve online ansiklopedi ornegi atiyorum. ayrica birbirlerini tekrarlayan kaynaklar demissiniz. rica ediyorum acin attigim kaynaklara bir bakin, hele ki oxford islam ansiklopedisinde ve oxford orta cag ansiklopedisinde kullanilan kaynaklarin yarisindan fazlasi eski arap ve musluman kaynaklari. dogru bulmuyorum yaptiginizi nushieveran. (degisiklik cakismasi oldu vitruvianin yazdiklarini okudum, not olarak koyabiliriz belki ama yine de verdigim diger ansiklopediler ile celisecek, hic birinde araplik vurgusu yok saladin eyyubinin. attigim kaynaklarin birinde bile araptir atalari yazmiyor, aksine araplar tarafindan neden unutuldugu, 80lerde saddam gibi arap milliyetciler tarafindan nasil kullanildigi ve saladinin araplardan farki anlatiliyor. dedigim gibi babasini da silmissiniz, atalari sudur budur diyerekten. yukarida attim, ansiklopediler onu da kurt olarak tanimliyor, hem de giris cumlelerinde. ben bu yaptiginizi dogru bulmuyorum, kaynaklarda ne yaziyorsa oyle hareket etmemiz lazim - sizin babasi hakkinda verdiginiz su kaynakta ne saladinin adi ne de babasinin adi geciyor, onu da not duseyim ayrica araptir demiyor likely diyor...)--Dakmor Tojira
  • @Vitruvian'ın söyledikleri önemli. Ramazan Şeşen hakkında eleştiriniz haklı ancak bu eleştiri bütünüyle bir alana ömrünü vermiş bir ilim adamını tukaka addetmemizi gerektirmez. Eyyubi'yi zoraki Türkleştirme uğraşı var ancak hiçbir gerçekliği yok. Eyyubi'den ziyade geçmişteki büyük büyük dedesinin Basra'dan alındığı ifade ediliyor. Bu bilgiler Arapça eski kaynaklarda geçiyor. Ramazan Şeşen programda bunu ifade ederken Arapça bilen Müfid Yüksel hiçbir itirazda bulunmadı. Revvadiler maddesinin İngilizce Viki maddesinde de Arap kökenlerine vurgu yapılıyor. @Dakmor Tojira Olumlu tavrınız için teşekkürler. Eyyubi için Kürt denilmesi çok doğal, çünkü ailesi yüz, iki yüz yıl önce Kürtleşmiş. Bence bu mesele biraz daha konuşulsun, ona göre bir karara varalım. İngilizce maddede olduğu gibi bir cümleyle orijini eklenebilir, bütünüyle karşı değilim.--Nushirevan11 16.22, 2 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
  • Seslenildiği için maddeki etnik köken tartışmasıyla ilgili görüşlerimi yazacağım. Her şeyden önce 200 sene önce ataları Kürtleşmeye başlamış birinin neden madde girişinde Kürt olarak tanımlanamayacağını anlamadığımı belirteyim. Madde girişi maddenin özeti niteliğinde olmalı. Maddenin özetinde de kişinin kayda değerliğiyle bağlantılı bilgiler yer almalı. Bu bağlamda Selahaddin Eyyubi'nin kökeni ne olursa olsun Kürt olduğunun maddenin girişinde yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Olaya genetik açıdan bakabilmemiz için elimizde Selahaddin Eyyubi'nin baba hattının (Y-DNA) veya Revvadilerin otozomal DNA sonuçlarının olması gerekiyor. Benim bildiğim kadarıyla bu iki bilgiye de sahip değiliz. Revvadilerin popülasyon genetiğini bilseydik bu konu hakkında bir yorum yapabilirdik ama şu anda Revvadilerin Arap soylu olup olmadığıyla ilgili kesin bir şey söylemeyiz. Vitruvian'ın da söylediği gibi Kürtlerin kendi genetik kümeleri var. Bu demek oluyor ki Selahaddin Eyyubi'nin otozomal DNA'sını veya Y-DNA hattını bilseydik kökeniyle ilgili kesin olarak konuşabilirdik. Bu konu hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Revvadilerin genetiğiyle ile ilgili gelişmeler olursa ona göre yorumumu revize ederim. Ⓛⓐⓩ mesaj 10.50, 5 Kasım 2020 (UTC)[yanıtla]
  • Ben de arkadaşların çoğunun belirttiği görüşlere katılıyorum, madde girişine Selahaddin Eyyubi'nin Kürt olduğu hususu bir cümleyle de olsa yazılmalı. Bu konu Türkçe kaynaklar dışında bu şekilde tartışma konusu değil. Akademik dünyada bu hususta neredeyse konsensüs sağlanmış. Nushirevan11'in bahsettiği husus olan "aile kökenleri" mevzusu ile ilgili Vitruvian makul bir açıklama yapmış. Ramazan Şeşen'in çalışmalarını bilenler onun "Kürt" kelimesini mecbur kalmadıkça kullanmadığını, mecbur kaldığında ise yanına mutlaka bir "Türk, Türkmen" iliştirdiğini görürler. TDV İslam Ansiklopedisi'ne yazdığı "Selahaddin-i Eyyubi" maddesinde bir kez bile "Kürt" kelimesi kullanmamış ve "Selâhaddîn-i Eyyûbî, Türk-İslâm tarihinin en tanınmış kahramanlarından biridir." diyerek onu Türk tarihine mal etmiştir. Fakat "Arapça, Türkçe, Farsça ve Kürtçe biliyordu. Amelde Şâfiî, itikadda Eş‘arî idi." diyerek hakikatin ucunu göstermiş. Başka milletten olsa "Kürtçe" bilir miydi? Sünni Kürtlerin çoğunlukla Şafii olduğu bilinen bir husus. Aynı ansiklopediye yazdığı "Eyyubiler" maddesinde ise "Türk-Kürt-Arap karışımı olan Eyyûbî ailesinin menşei karanlıktır." diyerek yine benzer üslubunu sürdürmüştür, gerçi hemen ardından "Güvenilir rivayete göre Eyyûbîler Hezbâniyye Kürtleri’nin Revvâdiyye aşiretindendir" demekte fakat Kürtleşen Arap kökenlere dayandıran rivayeti kritiğe tabi tutmadan "kesin" cümlelerle aktardığı görülmektedir. Yani çalışmalarında diyelim ki bir kişinin Türklüğü için ufak bir ipucunu bile büyütürken; Kürtlüğü ile ilgili kesine yakın bilgileri ise küçük bir rivayete feda edip tartışmalı hale getirmektedir. Aslında bu objektif olamayan bakış açısı Türkiye akademisine yoğun bir şekilde sirayet etmiştir. Parantez içi: bir TV programında birinin sessiz kalmasını "ikrar" anlamında kabul etmek hem yanlış hem de yanıltıcıdır; M.Yüksel polemiğe girmek istememiş olabilir. Çünkü onun hem bu konuda hem de R.Şeşen ile ilgili düşüncelerini biliyorum. Ayrıca "köken" konusu ne olursa olsun, Kürt kavminden bilindiği için bu yeterli bence. Neribij (mesaj) 22.53, 1 Aralık 2020 (UTC)[yanıtla]
  • Tartışmayı okudumda bazı arkadaşlar sanki S.Eyyubinin Kürt kimliği üzerinde durulmuyormuş gibi bir hava uyandırıyor. Maddenin "Soyu ve ailesi" başlığında kişinin Kürtlüğünün nereden geldiği belirtilmiş. Ama yetmemiş "Ailesi" alt başlığı açılmış ve ailesinin Kürt olduğu üst paragrafta işlenmesine rağmen yeniden bu seferde 6 adet kaynakla verilme ihtiyacı duyulmuş. Maddede Selahaddin Eyyubinin etnisitesi üzerinde Kürtlükten başka bir iddiada barındırılmamış zaten. Sonuçta II. Mehmed maddesinin giriş bölümünde kişinin Türk olduğu vurgusu yok, Celâleddin Harezmşah maddesinin giriş bölümünde kişinin Türk olduğu vurgusu yok, Timur maddesinin giriş bölümünde kişinin etnik kimliği belirtilmemiş yani hükümdar maddelerinde genelde giriş bölümünde zaten hakimi olduğu devletin hükümdarı sıfatıyla tanımlama yapılıyor. Öyle iddia edildiği gibi ayrımcılık yapılmıyor. Bu arada Eyyubilerde memlüklüler gibi farklı etnik kökenden gelme hükümdarlar mı varda ayrıca girişte etnisite üzerinde durulma ihtiyacı duyuluyor? Yoksa kimse maddenin tamamını okumaz, girişte etnisiteyi verelimde etnisite bilinse yeterlidir diye mi düşünülüyor? --Muratero 22.06, 2 Aralık 2020 (UTC)[yanıtla]

bağımsız eleştiri: Selahaddin Eyyubi hakkındaki neredeyse bütün kaynaklar ondan bir Türk sultanı olarak bahseder (Ibn Attar, Mühezzep bin Esad, Ibn Sena El-mulk). Babasının Kürt olduğu hakkında istisnai kaynak İbnü-l Esir, annesinin ise soylu bir Selçuklu ailesiyle akraba bir Türk kadını olduğuna dair güçlü tarihi kanıtlar var (İmadeddin Isfahani). Bugün Antakya'ya yakın, Suriye'nin Harim şehrinin Türk beyinin kızı olduğu kaynaklarda geçiyor. Kardeşlerinin Turanşah, Tuğtekin, Börü vs. Türk kökenli isimleri de bunu yeterince destekliyor. Halep'i fethettiğinde kendisine sunulan methiye şiirinde İbn Sena El-Mulk Eyyubilerden Türklerin devleti diye bahsetmiş. Aile evinde Türkçe ve Şam'daki arkadaşlarıyla Arapça konuşarak büyüdüğü, Türk ve Selçuklu ordu geleneği içinde yetiştiği, ordusunun tamamen Türk olduğu (Mısırlı Şair Saadet, Üsame bin Munkız), Eyyubi Saraylarında Türkçe konuşulduğu anlaşılıyor. Dna bilgisi olmasa dahi bu bilgiler onu bir Türk sultanı olarak sınıflandırmaya yeter, buna rağmen herhangi bir etnisite eklenmemesi belki de en doğrusudur. Farklı etnik kökenlerden Şairler, halklar ve tarihçilerin Türklüğüne defalarca vurgu yaptıkları bir sultan tek bir Kürt kaynağa dayandırarak nasıl Kürt ilan edilebilir, bilemiyorum.149.0.40.128 11.20, 23 Ocak 2021 (UTC)[yanıtla]

Değişiklik savaşı[kaynağı değiştir]

Maddede değişiklik savaşına giriliyor, lütfen ilgilenir misin? @Chansey--Nushirevan11 14.10, 10 Mayıs 2021 (UTC)[yanıtla]

Şansa tam da maddeye bakıyordum, şimdi korumaya aldım. Devamı halinde ilgili bütün kullanıcılara öncelikle kısmi devamında tam engel uygulayacağım. Bilgilerinize. chansey mesaj? 14.45, 12 Mayıs 2021 (UTC)[yanıtla]

anlamsız bir ifade[kaynağı değiştir]

selahattin eyyübi'nin torunu okçu yusuf'tan söz edilirken şu cümle kullanılmış: "Büyük bir İslâm komutanı olan Okçu Yusuf’un en dikkat çekici özelliklerinden biri, İslâm tarihinin büyük komutanı Selahaddin Eyyubi’nin torunu olmasıdır."

bir kişinin en dikkat çekici özelliği, birisinin torunu olmak ise, bu kişi bir hiçtir. çünkü bir önceki cümlede okçu birliklerinin komutanı ve sultanın 'en' güvendiği komutan olduğundan söz ediliyor.

en güvenilen kişi olması, birisinin torunu olduğu için değil, işinde başarılı olduğu için olsa gerek. bu yüzden bu cümlenin çıkartılmasını öneriyorum. macellenyalı kawjder 18.09, 20 Haziran 2021 (UTC)

selahaddin eyyubî nin resmi.[kaynağı değiştir]

--37.155.123.179 13.29, 15 Ağustos 2021 (UTC)tüm internette Selahaddi Eyyubî nin asker kıyafetli, NORMAL sarıklı resimleri varken sayfa da kullanılan beş uçlu şeytana benzer resmi neden kullanılıyor.[yanıtla]