Tartışma:Kavaklıdere

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Vikiproje Türkiye (Taslak-sınıf, Az-önem)
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Türkiye maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Türkiye kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 Taslak  Bu madde Taslak-sınıf olarak değerlendirilmiştir.
 Az  Bu madde Az-önemli olarak değerlendirilmiştir.
 
Vikiproje Türkiye yerleşim birimleri
VikiProje simgesi Bu madde, Vikipedi'deki Türkiye yerleşim birimleri maddelerini geliştirmek amacıyla oluşturulan Vikiproje Türkiye yerleşim birimleri kapsamındadır. Eğer projeye katılmak isterseniz, bu sayfaya bağlı değişiklikler yapabilir veya katılabileceğiniz ve tartışabileceğiniz proje sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
 

www.kavaklidere.bel.tr adresinden copy edilmiş olup kamu malı olduğu kaymakamlık ve belediyeden teyid edilmiştir

böyle bir internet adresi yok. www.mugla.gov.tr adresinden kopyalanmış [1] ve içerik copyright altında. Lütfen telif hakkı saklı içerik girmeyiniz. bknz:VP:T Tembelejderha 08:15, 27 Ağustos 2006 (UTC)

Turgut Özal'ın Konuşması[kaynağı değiştir]

Muhterem misafirler!

Çok değerli Kavaklıdereliler!

Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Bu fırsattan istifade ederek hem sizlere hem de uzun zamandır bazı fikirlerimi söylemediğim milletimize bazı konular üzerinde fikirlerimi arz etmek istiyorum.

Bir kere birinci konu;buranın ilçe yapılması konusudur.Tabii demin belediye başkanı da ifade etti.Bu ilçe meselesi Türkiye’nin bir çok kasabasının meselesidir.Ben geçmiş yılları inceledim.Aşağı yukarı Cumhuriyetin ilk döneminde, yani 1950 yılına kadar tek parti devrinde ilçe sayısı 400 küsür dür ve bu rakamda hemen hemen ciddi bir değişiklik o devre içerisinde 27 sene içerisinde olmamıştır.Yani yeni ilçe yapılması pek farklıdır.Arkasından bir Demokrat Parti devri gelir.Türkiye’de ilk defa demokrasinin uygulandığı çok partili bir devrin geldiği ve sizlerin oyunun,reyinin değer kazandığı bir devre gelir.Bu devrede yapılan ilçe sayısı 60 civarındadır.Ondan sonra,Demokrat Parti devrinden sonra bildiğiniz gibi 27 Mayıs gene bir demokratik devreye giriyoruz ama bazı tefsirler var 1983’e gelinceye kadar da yapılan ilçe sayısı pek farklıdır.1983 den bu tarafa geçirdiğimiz 8 sene içerisinde iki kanunla çıkarılan ilçe sayısı 200’ün üzerindedir.Yani şu anda kasabalarda ilçeye dönmüş sayı 200’ün üzerinde 700’e hatta 700’ün bir parça üzerinde çıktığını tahmin ediyorum.

Peki ilçe olunca ne olacak?

İlçe olunca bir kasaba daha ileriye gidecek mi?Benim kanaatime göre ileriye gidecek.İşte buraya bir kaymakam gelecek,devletin daha fazla hissesi geliyor,tabii ilçe olduğu zaman devletin hizmetlerinden başka başka şeylerde gelecektir.

Ümit ediyorum ki şöyle bir etrafınıza baktığınız zaman bu hizmetlerin geçtiğimiz yıllarda hakikaten hızlanan bir tarzda bütün Türkiye’ye yayıldığını görürsünüz.Ben bunu vatandaşlarıma şöyle anlatmak istiyorum.Geniş incelemeye lüzum yok sadece etrafımızdaki ülkelere bakınız.

Televizyonlarda görüyorsunuz,gazetelerde bazen okuyorsunuz şöyle bir 1980 ve 80 öncesini düşününüz bir de bu günkü günü mukayese ediniz,tablo şöyledir:1980’de Sovyetler Birliği iktisadi bakımdan,ekonomik bakımdan Türkiye’den daha iyidir,herkes bunu biliyor.Gene 1980 öncesi İran Şah döneminde özellikle Türkiye’den daha iyidir.Biz onlara muhtaç olmuşuzdur.Suriye aynı şekilde,Suriye’ye bir hudut bölgemiz va:Kilis.Kilis’ten kaçak eşya almaya geçtiler di o devreyi ben hatırlıyorum.Şimdi tam tersi olmuştur.Kilis’ten Türkiye hudutlarından Suriye’ye kaçak eşya gidiyor.Gene bakıyorsunuz bir ileriye doğru gidelim Yunanistan, geçenlerde bir arkadaşım ziyaret etti,gazeteci arkadaşlarımızdan biri.Onların itiraz etmesi kolay değildir gerçi bir Yunanistan’ iki defa sollamışız o kadar basit değil Bulgaristan daha 1984 senesine kadar Bulgaristan’dan elektrik alıyorduk onu da söyleyeyim 80 öncesinde bütün devre böyle.Bugün Türkiye Bulgaristan’a elektrik satıyor ve Bulgaristan’a kredi veriyor,yardım ediyor.Hakikaten durumları iyi değil.Bütün bunlar hepsi de şunu gösteriyor şu anda Türkiye etrafındaki bütün ülkelerden bir 20 sene,15 sene,30 sene ileridedir.İşte çağ değiştirme dediğimiz hadise budur çağ değiştirmenin bize ne faydası vardır diyenler olur,muhalefetten böyle laflar size gelebilir, ama ben size söyleyeyim çağ değiştirme nedir?

           1900’lü yılların sonuna geldik son on senesi içindeyiz.1990’lü yılların başında bir Balkan Harbi seçaati,Trablusgarp seçaati,Birinci Cihan Harbi seçaati ve arkasından İstiklal Harbi bütün bunları yaşamış ve fevkalade perişan duruma gelmiş bir ülkeden,bugün dünya siyasetinde söz sahibi bir ülkeye gelmek çağ değiştirmektir. 

Ümit ediyorum ki bunun kıymetini çok iyi bilelim.

Şimdi ikinci konuya geçiyorum.Demin sayın bakan da bahsetti Türkiye seçime gidiyor.Seçim nedir? Seçim sizin reyinize,oyunuza tekrar müracaat etmektir.Kimler müracaat ediyor,siyasi partiler,siyasi partiler önünüze geliyor ve size hakemliğinizi istiyor.Peki bu hakemliğe karar verirken acaba ne düşünmeniz lazım? Benim Cumhurbaşkanı olarak birkaç tane hadisem var.Ben Türkiye partiliciliğini çok iyi biliyorum.Her tarafı da gezmiş görmüş,dünyayı bir bilen insanlardan biriyim.Her ülkenin geçirdiği evreyi analiz etmişimdir.

Belli başlı ülkeleri,bir ülkenin gelişmesinde en önemli unsur istikrardır,kanunluktur.bizim ülkemizde de böyle olmuştur.En hızlı gelişme devrelerine bakınız istikrarın olduğu dönemlerde vardır.İstikrarın bozulduğu dönemlerde ülkenin gelişmesinde devamlı problemler olmuştur.İşte 1970’li yılla 87’de kardeşin kardeşi,içeride büyük kargaşalıkların meydana gelmesi,yoklukların olmasının ana sebebi siyasi istikrarın olmaması ve memleketin koalisyonlar tarafından idare edilmesidir.bütün bunları düşünerek karar vermek mecburiyetindeyiz.Çünkü gelecek,gelecek devre sizler içindir gençler için,çocuklar için önemli bir devre olacaktır.Türkiye önümüzdeki beş sene içerisinde bir çok engelleri daha aşarak dünyanın sayılı ülkeleri arasına girme şansı vardır.Bunu,bu meseleyi çok önemli bir mesele olarak görüyorum.Eğer bu konuyu yanlışlık yapar ülkeyi koalisyonlara götürür ve hakikaten 70,80 öncesinin istikrarsızlık tablosunu ortaya koyduğumuz taktirde memleketimiz eski karanlık günlere düşmemesi bir mesele değildir.Kolaylıkla o noktaya doğru ülkemiz gelebilir.Bu darbeler de önemli bir husustur.


İkinci söyleyeceğim konu Güneydoğu Anadolu’da olan terör ve bununla ilgili olarak hükümetin icraatı ve devletin yaptığı işler açık ve seçik söylüyorum.

           1-Terör üzerinde hiçbir taviz yoktur.Terörün sonunu kökünü kazıyıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz.Hiç kimse ne Güneydoğuda ne de bir başka tarafta terörün destekçisi olmasın,onlarında akıbeti aynen terör yapanların akıbetine dönecektir.Bunun,bundan hiç kimse,endişeye kapılmasın ve biz terör yapanları terör ile uğraşanları,terörü destekleyenleri nerede bulursak orada üzerlerine gideceğiz.İcabında kanun kuvvetinde kararname çıkartarak bu meseleyi daha önemli hale getiririz.İkinci bir hususla ilgili,

ikinci bir konu daha söyleyeceğim son zamanlarda dikkat ediyorum.Basınımızda bu terör yapanların propagandasına büyük alet olma var.Onların sevdikleri bir hadise yapıp bu hadiseyi manşetten çıkarıp kendilerine,kendilerinden çok daha büyük gösterme arzusudur.Ve bunu da maalesef bazı basınımız manşetlerde yer vererek fiilen bu terör örgütünün propagandasını yapmaktadırlar.buna halkımızın fevkalade dikkat etmesi lazımdır.Yani açıkça söylüyorum.Bu gibi basın araçlarımızın bu konuda fevkalade dikkatli olması lazımdır. Memleketi biz daha fazla satış yapacağız,tiraj yapacağız diye memlekete daha fazla sıkıntılı meseleleri götürmemeleri lazım.Ve özellikle terör örgütlerinin propagandasını hiçbir surette yapmamaları lazım.Benim söylediğim haber alma hürriyeti ile ilgili değil.Haberi versinler ama manşetten değil,geride sayfa içinde versinler bu bütün dünyada yapılan bir husustur.Ama maalesef bizim ülkemizde işte bazen hükümetin takip ettiği prosedürlerden bir tanesi de budur.Demokratik bir düzen içinde yaşıyoruz.Kimseye müdahale etmiyoruz Vatandaşlarımızın birbirine sevgiyle saygı duymasıdır.Bir kardeşlik içinde yaşanmasını istiyoruz ve fevkalade sabırlıyız.

Değerli kavaklıdereli hemşehrilerim,

Ama herkesin demokratik bir idarede demokratik bir rejimde vazifesini yerine getirmesi lazımdır. Demokrasi sadece hükümetlerin yaptığı iş değildir. Demokrasi sadece siyasi partilerin de yaptığı iş değildir. Demokrasi bütün milletin ve demokratik güçler arasında yapılan özellikle basınımız başta olmak üzere diğer bütün kurum ve müesseselerin gözetmesi icap eden bir husustur. Herkes vazifesini yaparsa her şey daha düzgün gider. Burada bilhassa belirtmek istedim. Kavaklıdereliler çok şirin bir kasabanız var,ilçe olmaktan siz de biz de gururluyuz. İnşallah ilçe olmanızın faydasını daha iyi göreceksiniz. Benim bir hatıram var.Demin sordum belediye başkanına liseniz var mı? Geçen sene yapıldı dedi.Ben 1943 senesinde Mardin ortaokulundan mezun oldum.Babam da orada memurdu.Annem de orada memurdu.Mardin’de ildi.Mardin’de lise yok.Bakınız bir vilayette lise yoktu ve ben Konya’ya lise tahsilimi yapmak üzere yatılı olarak gittim.Şimdi hemen hemen bir çok kasabamızda lise mevcut,burada da çok yönlü bir lise açılmış demek ki bir ülke güçlendikçe ve yükseldikçe vatandaşlarına daha fazla hizmet götürüyor.Televizyon daha 83 yılında siyah beyazdı acaba alabiliyor muydunuz? O da bir sual.Ama bugün bu mıntıkada tahmin ederim 3,4 kanal alıyorsunuz. Bunların hepsi gelecek nesiller için çocuklarımız başta olmak üzere istikbale dönük yatırımlardır, işlerdir. Ama her ülkenin gelişmesi ancak böyle işlerin yapılmasıyla mümkündür.Yoksa iktidarlar günlerini gün ederlerse, geçici işler yaparlarsa kalıcı işler yapmazlarsa memleketimiz ileriye değil , geri geri gider.

Onun için Kavaklıdere Kasabasının ilçe yapılmasından tekrar memnuniyetimi ifade ediyor, hepinize ilçemizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum