Salat Cami Yanı

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Arkeolojik Höyük
Adı: Salat Cami Yanı
il: Diyarbakır
İlçe: Bismil
Köy: Yukarısalat
Türü: Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi: Kazı

Salat Cami Yanı, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'nin yaklaşık 20 km. doğusunda, Dicle'nin bir kolu olan Salat Çayı kıyısında yer alan bir höyüktür.[1] Höyükteki Neolitik yerleşim alanı 220 x 130 metrelik bir alana yayılmıştır.[2] Kazı çalışmaları başlamadan önce höyükten sürekli olarak toprak alınması ve yapılaşma sonucunda tepenin büyük bir kısmı ortadan silinmişti.[1]

Kazılar[değiştir | kaynağı değiştir]

Höyük ilk olarak Guillermo Algaze tarafından bölgede yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. Kazılar ise ODTÜ – TAÇDAM (Tarihsel Çevre Değerlerini Araştırma Merkezi) eşgüdümünde gerçekleştirilen Ilısu ve Karkamış Baraj Gölleri Altında Kalacak Arkeolojik Kültür Varlıklarını Kurtarma Projesi çerçevesinde Yutaka Miyake başkanlığındaki bir ekip tarafından 2003 yılında incelenmiştir. Kazı çalışmalarına ise aynı ekip tarafından 2004 yılında başlanmıştır.[1]

Tabakalanma[değiştir | kaynağı değiştir]

Yüzey toprağının hemen altında Neolitik Çağ tabakalarına ulaşılmıştır. Bununla birlikte daha sonraki tarihlere ait 15 çukur, Neolitik tabakaların içine doğru açılmıştır. Bu çukurlarda ele geçen malzeme İslami Dönem malzemesi olmakla birlikte bir çukur olasılıkla Demir Çağı malzemesi vermektedir.[3] Dolayısıyla höyükte yerleşme, Çanak Çömlekli Neolitik Çağ içinde gerçekleşmiştir. Kazılarda hepsi Neolitik Çağ'a tarihlenen üç evrede on iki tabaka belirlenmiştir. Yeniden eskiye doğru,

  • Neolitik Çağ 3. Evre 1. – 2. tabakalar,
  • Neolitik Çağ 2. Evre 3. – 7. tabakalar,
  • neolitik çağı 1. Evre 8. – 12. tabakalar

olarak gösterilmektedir.[1]

Buluntular[değiştir | kaynağı değiştir]

Yığma kerpiç pise tekniğiyle inşa edilmiş bir konutta boyalı duvar parçalarına rastlanmıştır. Bunların benzerlerine

Ana toprağın hemen üstüne oturan 1. Evre, iri taneli mineral katkılı ve yüzeyi açkılı mal grubuyla temsil edilmektedir. 2. Evrede ise bu mal grubunun yerine kaba mal olarak tanımlanan bitkisel katkılı mal çoğunluğu oluşturmaktadır. En üstteki 3. Evre, kaba mal çoğunlukta olmakla birlikte boyunlu çömlekler ve omurgalı kaplar gibi daha gelişkin çanak çömlek biçimleri, boya bezeme ve kabartma bezekleri türünden yeni bezeme türleri görülmektedir. Yerleşmedeki bu 3. Evre çanak çömlek geleneği, Kuzey Mezopotamya'nın Proto-Hassuna olarak bilinen gruba oldukça yakınlık göstermektedir. Bu tespitten hareketle 3. Evre, Proto-Hassuna Dönemi ile çağdaş görülmektedir.[1] En üstteki 3. Evreden daha eski olan 1. ve 2. evrelerin Proto-Hassuna Döneminden daha eski olduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede yerleşmenin Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ın ilk yarısını iyi bir biçimde temsil ettiği ifade edilmektedir.[4] Tabakalanmada genel hat böyle olmakla birlikte, 1. Evrenin yaygın mal grubu olan mineral katkılı – açkılı malın, 2. Evrenin yaygın mal grubu olan bitki katkılı – kaba (açkısız) mal grubuyla yan yana bulunduğundan hareketle 1. ve 2. Evre arasında kesin bir sınır çizmenin mümkün olmadığı, söz konusu iki evrenin, mineral katkılı – açkılı maldan bitki katkılı – açkısız mala doğru giden bir süreci temsil ettiği ifade edilmektedir.[5]

Birinci evrenin çanak çömlek çeşitliliği daha sınırlıdır, derin ve kapalı biçimler yaygındır. Ağız kenarları altına yerleştirilmiş tutamaklar belirgin bir özelliktir. Bu evrede bezemeli çanak çömlek buluntusu ele geçmemiştir. Bu çanak çömlek geleneği, Fırat Havzası'ndan Habur Ovası'na kadar uzanan bölgedeki en eski buluntulara oldukça benzemektedir. Örneğin Akarçay, Mezraa Teleilat, Tell Halula, Tell Sabi, Abyad I ve Tell Seker al – Aheimar. İkinci evre çanak çömleği ise büyük değişiklik göstermektedir. Belirgin biçimde siyah özün göründüğü kap kenarları kalındır ve açkılanmayan yüzeyler kırmızımsı kahverengi ile devetüyü arasında değişmektedir. Yine de kap biçimleri halen basittir, tutamak geleneği devam etmektedir.[6]

İkinci evrenin üst tabakalarında ortaya çıkarılan oval biçimli, içleri kül dolu çukurların yiyecek, özellikle et kızartmak için kullanıldığı, bu tür ateş çukurlarının Yakın Doğu'nun Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ yerleşimlerinde görüldüğü belirtilmektedir. Bu pişirme geleneğinin bölgede Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'da da kullanılmaya devam edildiği anlaşılmaktadır.[1] Uzunluğu iki metre dolayında olan, duvarları taş ve kerpiç kullanılarak yapılan ocaklardan farklı olan bu ateş çukurları, konutlar arasındaki boş alanlarda çokça bulunmuştur. Öyle ki 2006 yılı kazılarında bunlardan 60 tanesi açığa çıkarılmıştır. Tabanları taş döşeli bu çukurlarda kömürleşmiş odun parçalarının yanı sıra emmer buğdayı, nohut ve mercimek gibi tahılların kömürleşmiş parçaları da ele geçirilmiştir.[7]

Ele geçen yontmataş aletlerin yarısının Nemrut'dan gelen obsidiyenden olduğu belirtilmektedir.[2]

Küçük buluntular içinde pişmiş topraktan hayvan figürinleri büyük çoğunluğu oluşturmaktadır.[8] Bu figürinler arasında koyun ya da keçi olduğu tahmin edilen boynuzluların yanında iki ayaklı hayvanlar da çok sayıda ele geçmiştir.[5] Diğerleri ise taş ağırşaklar, boncuklar ve bileziklerdir.[8]

Değerlendirme ve tarihleme[değiştir | kaynağı değiştir]

Höyükteki kazılarda ele geçen çanak çömlek buluntularına göre tüm yerleşim evrelerinin Kuzey Suriye ve Kuzey Irak'taki dönemin yerleşimleriyle kültürel ilişki içinde oldukları ileri sürülmektedir. Yerleşimin 1. Evresi çanak çömlek buluntularına Güneydoğu Anadolu'daki Akarcay III. evre'de, Mezraa Teleilat'te Kuzey Suriye'nin Tell Halula ve Seker al Ahaimar yerleşimlerinde rastlanmaktadır. 2. Evre çanak çömleği örnekleri ise Kuzey Irak'ın Ginnig'inde, 3. Evre çanak çömleği ise Proto-Hassuna yerleşimlerinde görülmektedir. Diğer yandan bu çerçeveye Hassuna ve Samarra boyalı çanak çömlek buluntuları veren Hakemi Use Tepe de katılmalıdır. Bu buluntular, Anadolu'nun Dicle Havzası'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ başlangıcından sonuna değin Kuzey Mezopotamya ile yoğun bir biçimde kültürel etkileşim içinde olduğuna işaret etmektedir. Aynı yönde bir başka işaret de boyalı duvar sıvaları ve pişmiş toprak boncuklardır.[9]

Kazı başkanı Japon Tsukuba Üniversitesi'nden Yutaka Miyake, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Nevali Çori ve Göbekli Tepe gibi Neolitik Çağ yerleşmelerinde sağlanan olağanüstü keşiflerin, uzun süre Neolitikleşme sürecinin peri-feri bölgelerinden biri olarak kabul edilen Güneydoğu Anadolu'nun, esasen tarım ve hayvancılığın geliştiği çekirdek bölge olduğunu ortaya çıkardığını belirtmektedir.[10]

Üzerinde çalışılan karbon-14 değerlendirmeleri 1. ve 2. Evre için kalibre edilmiş şekliyle MÖ 6400 – 6200 tarihlerini vermektedir. Ancak bu verilerin sağlıklı olmadığı düşünülmektedir. Bir kere, 1. ve 2. Evre arasında bir fark görülmemektedir. İkincisi, 1. Evre bile beklendiği kadar eski bir tarih değildir. En eski çanak çömlek buluntusu veren yerleşmelerden alınan karbon – 14 değerlendirmesi MÖ 7000 – 6700 tarihleridir.[11]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2012. 
  2. ^ a b Current Archaeology In Turkey[ölü/kırık bağlantı]
  3. ^ 27. Kazı Sonuçları Toplantısı (2005) Cilt 2, Sh.: 118
  4. ^ 29. Kazı Sonuçları Toplantısı (2007) Cilt 3, Sh.: 212
  5. ^ a b 29. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 215
  6. ^ 30. Kazı Sonuçları Toplantısı (2008), Cilt 2, Sh.: 102
  7. ^ 29. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 214
  8. ^ a b 27. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 120
  9. ^ 29. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 216
  10. ^ 30. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 101
  11. ^ 30. Kazı Sonuçları Toplantısı, Sh.: 104