Portal:Tiyatro/Gündemdeki madde

Vikipedi, özgür ansiklopedi

----

2007, 51. hafta

Hadi Çaman (d. 1943, Kastamonu), Sinema ve tiyatro sanatçısı, yönetmen. İlk ve orta öğrenimini Abdurrahman Paşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde eğitim aldı. Amatörce ilgilendiği tiyatro sanatında 1962 yılında Dormen Tiyatrosu ve ardından Kent Oyuncuları'nın açtığı bir sınavı kazanarak Altın Yumruk adlı oyunda profesyonelliğe adım attı. Daha sonra Gülriz Sururi - Engin Cezzar Tiyatrosu, Nisa Serezli - Tolga Aşkıner Tiyatrosu, Miyatro (Müjdat Gezen), Şan Tiyatrosu gibi tiyatrolarda da onlarca oyunda oynadı. 1982 yılında Yeditepe Oyuncuları'nı kurdu. O zamandan beri aralıksız olarak Nişantaşı'ndaki kendi tiyatrosunda sanat yaşamını sürdürmektedir. Tiyatro dışında da çeşitli çalışmaları vardır: Çeviriler, uyarlamalar yaptı, oyunlar yazdı, yönetti. Döneminin tiyatro yaşamını konu alan bir kitap yazdı (Can Yayınları). Birçok dalda ödüller aldı. Evli ve bir çocuk sahibidir. 15 Aralık 2007 günü, ALS hastalığı saptamasıyla yoğun bakıma alınmıştır. devamı



2007, 52. hafta

Uyumsuz tiyatro, Absürd tiyatro olarak da bilinir. Uyumsuz Tiyatro'nun anlaşılması için çıktığı dönem ve coğrafya'nın bilinmesi şarttır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra patlak veren, sanatın her alanındaki değişik yansımalar, tiyatro alanında da kendini göstermiş ve Absürd Tiyatro ortaya çıkmıştır. 2. Dünya Savaşına gelene kadar Sanayi Devrimi'ni, I. Dünya Savaşı'nı yaşayan Avrupa'da Nietzche'den başlayarak ciddi çığlıklar çıkmaya başlamıştır. Nietzche "Tanrı Öldü!" diye bağırırken aslında yaşamı anlamlandıramayan Batı insanın önemli bir derdini dile getirmeye başlamıştır. Daha sonra Jung gibi Batı aydınları da aklın insanlığı getirdiği durum hakkında önemli yazılar yazmıştır. devamı



2008, 1. hafta

Sokak Tiyatrosu, seyirlik oyunların sergilendiği bir açık hava tiyatro türüdür.

Alışılagelmiş "tiyatro" kavramından farklı olarak belirli bir yere (mekan) bağlı kalmaksızın, seçilen herhangi bir yerde halka açık oyunlar oynayan tiyatro çeşidi olan sokak tiyatrosu, genellikle kısa yoldan ifade tarzını seçerek ileti gönderen genç topluluklar tarafından benimsenmiştir. Politik içerikli olanları, keskin bir dil kullandığından "gerilla tiyatrosu" şeklinde anılan sokak tiyatroları, parklar, bahçeler, yarı - işlek sokaklar, alanlar vb. yerlerde, 10 - 20 dakikalık oyunlar sergiler. devamı



2008, 2. hafta

Tiyatro Sporu Amerika ve Avrupa’ da, Theatresports ismi ile, oyun mekanlarında seyircilere sunulan “Modern Doğaçlama Tiyatro” ya ait bir gösteri türü.Tiyatro Sporu, oyuncuların takımlara ayrılıp birbirleri ile “Müsabaka” etmesi mantığına dayanır. Bir birbirinden farklı turlar (round) doğaçlama olarak oynanır. Her turun kendine özgü önceden belirlenmiş kuralları vardır.

Uluslararası Tiyatro Sporu ™ Enstitüsü, bu gösteri türünün dünya çapındaki lisansörüdür. devamı



2008, 3. hafta
Bir mim sokak sanatçısı

Pandomim   (Pandomima)   En basit anlatımıyla; sözsüz tiyatro oyunudur. Kısaca "mim" olarak ifade edilir.

Pandomimde sanatçı, yüz mimiklerini, el, kol ve beden hareketlerini kullanarak temayı anlatmaya çalışır. Bir anlamda pandomim, evrensel bir tiyatro dili olarak kabul edilir. Milattan önceki dönemlerde Mim sanatının uygulandığı görülmüştür. Mim sözcüğü "taklit etmek" veya "temsil etmek" anlamına gelen Grekçe "mimeisthai" sözcüğünden gelir. Fransızca pantomime kökenli bir sözcük olan pandomim sanatı, Türk Dil Kurumu tarafından şöyle açıklanmaktadır: devamı



2008, 4. hafta

Trajedi (Tragedya): Bu sözcük Yunanca tragoidia’dan gelir; tragos (keçi) ve oidie (türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamına kullanılır. Dionysos şenliklerinde koro, tanrının ona bağlı kölelerini simgeliyordu. Tanrının çevresinde hep doğanın yabancı güçlerini temsil eden teke ayaklı satyrler bulunduğu için ilk başlarda, koro da satyrlerin biçimine giriyordu; ilk dönemlerde, korodaki oyuncular teke derileri (tragoi) giyerek oyun alanına çıkıyorlardı. Tragedya türü de tragos'ların şarkılarından doğdu.devamı



2008, 5. hafta

In-yer-face, 1990'larda Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan tiyatro (drama) akımıdır.

Türkçe'ye de girmiş bir terim olan in-yer-face ilk kez, Büyük Britanyalı tiyatro eleştirmeni ve Boston Üniversitesi'nin London Graduate Journalism programının yardımcı öğretim üyelerinden olan Aleks Sierz tarafından ortaya atıldı ve ilk baskısı 2001 Mart'ında Faber and Faber tarafından yapılan In-Yer-Face Theatre adlı kitabıyla, daha popüler hale geldi.devamı



2008, 6. hafta
Erkek erkeğe sergilenen oyunlardan biri

Kabuki, (Japonca: 歌舞伎), bir Japon halk tiyatrosu türüdür. Onyedinci yüzyılın başlarında doğmuştur. Bu oyunun ilk temellerini aralarına güldürücü skeçler eklenen dans ve pandomim temsilleri oluşturuyordu.

Kabuki oyunlarını ilk kez sahneye koyan kişi antik Japon şintoist tapınağında dansçılık yapan Okuni'dir. İlk önceleri tapınakta doğan ve doğal olarak dinî unsurlar içeren Kabuki oyunları, zamanla din etkisinden kurtuldu ve tahrik edici dansların, hareketlerin, konuşmaların sergilendiği oyunlar hâline geldi. Bu nedenle Japonya'da 1629 yılıa gelindiğinde kadınların sahneye çıkması yasaklanmıştır. Kadınlara getirilen sahne yasağı nedeniyle kadın rollerinde, kılık değiştirerek sahneye çıkan erkekler kullanılmışsa da erotik sahnelerde iki erkeğin birbirine yakınlaşması ahlâk dışı sayıldığı için oyunlar 1652 yılında yasaklanmıştır.



2008, 7. hafta

Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB), İstanbul'da yerleşik olan bir Sivil Toplum Kuruluşu'dur.

1990 yılında 35 üyenin katılımıyla kurulan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği, Türkiye'de ve dünyadaki tiyatro düşüncesi, tiyatro etkinlikleri, tiyatro olgusuyla izleyici, okur kitleleri arasında köprü kurmayı hedefleyen bir kuruluştur. Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (Association Internationale Des Critiques De Theatre (A.I.C.T.)'nin üyesi olan kuruluş, her yıl tiyatro alanında ödüller dağıtmakta ve çeşitli etkinliklerde bulunmaktadır. devamı



2008, 8. hafta
Bir Noh oyunu

Noh ya da (Japonca:能 Nō), 14. yüzyıldan beri oynanan bir Japon müzikal drama türüdür. Noh'u oluşturan üç ana unsur vardır;

  • Utai = Sözler

devamı



2008, 9. hafta
1981 yılında Almanya turnesinde Anadolu Çocuk Oyunları Kolu

Çocuk tiyatroları, içeriği çocuklar için hazırlanmış, eğitici tarafları ağır basan oyunlardan oluşan tiyatrolar.

İlk çocuk tiyatrosu[kaynağı değiştir]

İlk çocuk tiyatrosu İngiltere'de I. Elizabeth döneminde ve Almanya'da 17. yüzyıl'da çocuklara çeşitli roller verilerek görülmüşse de bazı kaynaklara göre ilk çocuk tiyatrosu 18. yüzyıl'da Fransa'da ortaya çıkmıştır. 1829'da Fransa'da Théatre du Gymnase-Dramatigue Enfantin adlı bir çocuk tiyatrosu kurulmuştur.

devamı...



2008, 10. hafta

Orta Çağ'da tiyatro

Bazıları için tiyatronun karanlık çağı olsa da aslında tiyatronun yığınlar halinde izlendiği bir çağdır. Ancak diğer sanat dalları gibi tiyatronun da orta çağın ilk zamanlarında baskıya uğradığı gözlemlenir. Daha sonra tiyatronun gücünü keşfeden kilise; cahil olan halkı, tanrıya tiyatro yoluyla biraz daha bağlayabileceğini düşünür. Tiyatrodan yararlanmak ister. Dini oyunlar sahnelerler. İncil'den bölümler oynanır. İbret ve moralite oyunları denen iki güçlü türle kliselerden başlayıp, sokaklara taşan bir tiyatro başlamış olur.

devamı...



2008, 11. hafta

Türk Tiyatrosu, Türklerin Orta Asya'da yaşadıkları dönemlerin birtakım törenleri ile ilkel taklit gösterileriyle başlayan tiyatro etkinliklerini ifade eder. Tiyatro sanatının gelişmesi Türkler'in Anadolu'ya gelmeleri, özellikle de İstanbul'u fethetmeleri (1453) ve burayı başkent yapmaları ile daha da hızlanmıştır. Bu dönemden sonraki Türk tiyatrosu geleneksel tiyatro ve batı etkisi altında gelişen tiyatro olarak ele alınabilir.

Geleneksel tiyatro başlığı altında genellikle seyirlik köy oyunları, kukla, meddah, Karagöz ve ortaoyunu gibi gösteri türleri yer alır. Şarkı, dans ve söz oyunlarına dayanan geleneksel tiyatro yazılı bir metne dayanmaz. Geleneksel tiyatro'da güldürü öğesi ön plandadır. Genellikle sahnesiz bir tiyatrodur. Bunlardan seyirlik köy oyunlarının kökeni tarihöncesi bolluk törenlerine ve ilkel inançlara uzanır. Bunlarda Türkler'in Orta Asya'dan getirdikleri inançların izleri olduğu gibi, Anadolu'da daha önce yaşamış olan toplulukların kültürlerinin de katkısı vardır. Bu oyunların başlangıçta amaçları zamanla değişmiş olsa bile, Türk köylüsünün bu geleneği sürdürdüğü görülür. Seyirlik köy oyunlarının başlıca türleri şunlardır: Ölüp dirilme, esnaf oyunları, çoban oyunları, günlük hayattan sahneler, hayvan benzetmeleri, kız kaçırma, efsane ve masallardan oyunlar.

devamı...



2008, 12. hafta
Roma'da, Via del Teatro di Marcello'da bulunan Marcellus Tiyatrosu

Marcellus Tiyatrosu (Latince: Theatrum Marcelli; İtalyanca: Teatro di Marcello) Roma'nın Sant'Angelo bölgesinde bulunan Antik bir Roma Tiyatrosu. Yapıya, tamamlanmasından beş yıl önce ölen Roma İmparatoru Augustus'un yeğeni Marcus Marcellus'un anısına onun adı verilmiştir. Tiyatronun yapılacağı yer Jül Sezar tarafından temizlenmiş, ancak yapımına onun ölümünden sonra başlanabilmiştir. Tiyatronun inşası henüz tamamlanmadığı halde M.Ö. 17 yılında yapılan ludi saeculares oyunları binanın içinde yapılmıştır. Tiyatro tam olarak M.Ö. 13 yılında tamamlanmış ve yine M.Ö. 12 yılında Augustus tarafıdan resmi açılışı yapılmıştır. devamı



2008, 13. hafta

Dünya Tiyatro Günü 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute - ITI) tarafından yaratıldı. Her yıl 27 Mart günü ITI merkezleri ve dünya çapında tiyatro grupları tarafından kutlanmaktadır. Pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik kutlamalarda yer almaktadır. En önemli etkinliklerden biri, dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusu , yönetmeni veya yazarın yazdığı evrensel bildirgedir. İlk bildirge 1962’de Jean Cocteau (Fransa) tarafından yazılmıştır.

devamı...



2008, 14. hafta

Rönesans tiyatrosu, Rönesans dönemindeki tiyatro etkinliklerinin genel adıdır. Kilise baskılarından kurtulmaya çalışan tiyatronun da öncüsüdür. Rönesans tiyatrosu İtalya'da başladı, ama en önemli ürünlerini Rönesans'ı geç yaşayan İngiltere gibi ülkeler verdi.

15. yüzyılda İtalya'da Plautus, Terentius ve Seneca'nın oyunları yeniden okunmaya başlamıştır. Yüzyılın sonuna doğru bu yazarların oyunları önce Roma, sonra Ferrara'da sahnelenmiştir. İtalyan Rönesans tiyatrosu, mimarlık açısından da klasik tiyatroya öykünüyordu. 1414'te, Romalı mimar Vitruvius'un Mimarlık Üzerine adlı kitabı keşfedildi ve Avrupa dillerine çevrildi. Bu yapıta dayanılarak İtalya'da Roma tiyatroları inşa edilmeye başladı. Bu çalışmaların ürünü olan Venedik'li mimar Andrea Palladio'nun tasarlayıp 1585'te Vincenzo Scamozzi'nin tamamladığı Vicenzo'daki Olimpico Tiyatrosu, Avrupa'nın günümüze ulaşan en eski kapalı tiyatrosudur. Scamozzi, geri plandaki kemerlerin arkasına, sokak sahnelerini gösteren üç boyutlu perspektif panoları yerleştirmişti.



2008, 15. hafta

Tepebaşı Tiyatrosu, İstanbul'daki en eski tiyatro yapılarından biri. Şu an yerinde TÜYAP İstanbul Sergi Sarayı bulunmaktadır.

Tepebaşı Tiyatrosu kimi kaynaklara göre İstanbul şehremini Rıdvan Paşa tarafından 1890 yılında kurulmuştur, kimi kaynaklara göreyse bu tarihten daha önce de vardı ve 1880'li yıllarda oyunlar oynanıyordu.

Darülbedayi'nin ilk profesyonel oyunu olan Çürük Temel 20 Ocak 1916 yılında Tepebaşı Tiyatrosu'nda sergilendi. 1925 yılından sonra burayı Darülbedayi'nin ardından İstanbul Şehir Tiyatrosu kullanmaya başladı. 7 Ocak 1970'te Şehir Tiyatrosu merkezini Harbiye Tiyatrosu (bugünkü adıyla) Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'na taşıdı ve aynı yıl çıkan yangında yapısı ahşaptan olan tiyatro büyük hasar gördü. Ancak ertesi yıl 1971 yılında yaşadığı ikinci yangınla da tamamen yok oldu. İstanbul Şehir Tiyatroları burada kaldığı süre boyunca 368 adet oyunu 13.273 kez sahneledi. Tepebaşı Tiyatrosu'nda oynanan son oyun Mayıs 1969'da Darphne du Maurier'den Sonbahar Fırtınası oldu.



2008, 16. hafta

Internet Broadway Database (IBDb) Broadway Tiyatrosu prodüksiyonları ve oyun kadroları hakkında bilgileri içeren çevrim içi veri tabanıdır. Kuzey Amerika'daki ticari tiyatro topluluklarının bağlı olduğu mesleki birlik olan Broadway Ligi Araştırma Birimi tarafından işletilmektedir. 1995'te, bu birimin başkanı olan Karen Hauser tarafından tasarlanmıştır.

devamı...



2008, 17. hafta

Politik tiyatro,   Alman yönetmen Erwin Piscator'un göstermeci nitelikteki kendi anlayışını içeren Epik Tiyatro'nun siyasallaşmış halidir.

Siyasal gelişimleri konu edinerek insanların daha iyi yaşamalarını savunan, seyircinin duygusundan çok aklına yönelen tiyatro anlayışı olan politik tiyatro akımı, sinema filmi, diya, hareketli sahne zemini, yürüyen şerit gibi biçimsel özellikleri bünyesinde barındırır. Piscator, 1920 yılında oluşturduğu Proleter tiyatro ile politik tiyatroyu başlatmış oldu.

Toplumsal gerçekçiliğin 19. yüzyılda belirginleşen tiyatro akımları içinde Bertolt Brecht, politik tiyatroyu, Epik Tiyatro adlı eserinde şöyle belirtir: "Günümüzde politik bir karakter kazandığını gördüğümüz tiyatro eskiden de politik nitelikten yoksun değildi... Bir Ibsen bir Antoine bir Brohm bir Hauptman tiyatrosu düpedüz politik kurumlardır." Bu sözleriyle hiçbir tiyatro akımının kişisel olmadığını vurgulayan Brecht, Vsevold Meyerhold'un izinde yürüyen Piscator'u desteklemiştir.

Politik tiyatro, tarihi boyunca ağırlıklı olarak Marksist kuramın sahiplenmesi altında gelişmiş, zaman zaman durağan dönemler geçirmiş, zaman zaman da diğer tiyatro akımlarının içinde sivrilerek günümüze gelmiştir.



2008, 18. hafta
Arlecchino, 1611, daha sonraki adı Harlequin

Commedia dell`Arte, İtalya'daki Rönesans tiyatro etkinlikleri saray ve akademi çevrelerinde halktan uzak yapılırken ve hepsi amatörken profesyonel tiyatro topluluklarının halk tiyatrosunu oluşturuyordu.

Bir tiyatro tarihi yazarının tanımı şöyledir: “Saraylarda komedya sokaklarda komedyen” akademi ve sarayda verilen temsillere commedia erudita (bilgili tiyatrosu- draması) deniyordu. Profesyonel topluluklar kendilerine sanat tiyatrosu anlamına gelen Commedia dell`Arte ve Commedia dell`Improvisio adını takmışlardı. Commedia dell`artenin tam olarak ne zaman ve nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor.

Kimileri kökenini Roma zamanının mimlerine ve eğlendiricilerine indirirken kimileri Roma komedya yazarları Plautus ve Terentius`un komedyalarından beri evrimleşip değişerek doğaçlama oyunlar halinde ortaya çıktığını ileri sürüyorlar. Kimilerine göre Bergamo kentinde 14-15. yylarda ortaya çıkmış doğmaca komedyalardan gelişmiştir. Kökeni ne olursa olsun tarihsel kayıtlarda 1560 larda ilk kez adına rastlanılıyor. Artık 1600lerde topluluklar Venedikten İtalya`ya, oradan Fransa, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine, gittikleri her yerde halk ve yönetici sınıflardan daima seyirci buluyorlar.

devamı...


Aylık güncelleme[kaynağı değiştir]


Mayıs - 2008
Arlecchino, 1611, daha sonraki adı Harlequin

Commedia dell`Arte, İtalya'daki Rönesans tiyatro etkinlikleri saray ve akademi çevrelerinde halktan uzak yapılırken ve hepsi amatörken profesyonel tiyatro topluluklarının halk tiyatrosunu oluşturuyordu.

Bir tiyatro tarihi yazarının tanımı şöyledir: “Saraylarda komedya sokaklarda komedyen” akademi ve sarayda verilen temsillere commedia erudita (bilgili tiyatrosu- draması) deniyordu. Profesyonel topluluklar kendilerine sanat tiyatrosu anlamına gelen Commedia dell`Arte ve Commedia dell`Improvisio adını takmışlardı. Commedia dell`artenin tam olarak ne zaman ve nasıl oluştuğunu kimse bilmiyor.

Kimileri kökenini Roma zamanının mimlerine ve eğlendiricilerine indirirken kimileri Roma komedya yazarları Plautus ve Terentius`un komedyalarından beri evrimleşip değişerek doğaçlama oyunlar halinde ortaya çıktığını ileri sürüyorlar. Kimilerine göre Bergamo kentinde 14-15. yylarda ortaya çıkmış doğmaca komedyalardan gelişmiştir. Kökeni ne olursa olsun tarihsel kayıtlarda 1560 larda ilk kez adına rastlanılıyor. Artık 1600lerde topluluklar Venedikten İtalya`ya, oradan Fransa, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine, gittikleri her yerde halk ve yönetici sınıflardan daima seyirci buluyorlar.

devamı...



Haziran - 2008

Kadın trajedisi terimi 17'nci yüzyılın sonlarında ve 18'nci yüzyılın başlarında masum ve erdemli kadının acılarına odaklanan trajik oyunlar modasını temsil eder. Akılda kalıcı kadın tarjedileri arasında Thomas Otway'in Tho Orphan (1680), John Banks'in Virtue Betrayed, or, Anna Bullen (1682), Thomas Southerne'in The Fatal Marriage (1694), Nicholas Rowe'un The Fair Penitent (1703) ve Lady Jane Grey (1715) oyunları gösterilebilir. Bu yazarlar arasında Rowe "kadın trajedisi" terimini 1714 yılında ilk kullanan yazardır.

1660 yılında İngiliz dramasının, tiyatroların tekrar açılmasıyla, yeniden doğduğu zamanda, baskın olan trajedi tarzı erkek egemenliğindeki güçlü, iktidar sahibi, fatih, saldırgan kahramanları ve onların zafer peşinde koşuşturmalarını konu alan heroik dramaydı. 1670'lerde ve 1680'lerde heroik tarzdan konunun aşk ve evcil mesleler olduğu duygusal tarza kademeli bir geçiş başladı. Elizabeth Barry'nin, Otway'in The Orphan oyunundaki Monimia rolüyle izleyici ağlattığı olağandışı başarısından sonra kadın tajedisi duygusal trajedinin baskın bir formu haline geldi ve neredeyse yarım yüzyıl boyunca popüler kaldı.

Trajedide kadınlara olan bu yeni odaklanma, yaşlı aristokratik ideoloji ve onun geleneksel erkeksi ideallerine karşı doğan politik bir uyanışa bağlanabilir.



Temmuz - 2008

Darülbedayi, Türkiye'de Batılı anlamda tiyatronun gelişmesinde önemli bir değişimi sağlayan, Osmanlı İmparatorluğundaki ilk konservatuvar kurumudur.

1914'te İstanbul Şehremini Belediye Başkanı Operatör Dr. Cemil (Topuzlu) Paşa kentin medenileşmesi için birçok yenilik yapmaya karar verir. Hayata geçen projeleri arasında Batılı anlamda bir müzik ve tiyatro konservatuvarı kurmak vardır. Bu iş için belediye meclisinden o dönem için oldukça büyük para olan 3000 lira ödenek ayırdı. Bu önemli projeye Darülbedayi-i Osmani adını veren Cemil Paşa bu işi gerçekleştirmek için Reşat Rıdvan bey'in de önerisiyle Paris'ten çok önemli bir tiyato yönetmeni ve yöneticisi Andre Antoine'ı İstanbul'a davet etti. Şehzadebaşı'nda bulunan vilayete ait Letafet Apartmanı bu konservatuvar için tahsisi edildi.

Müzik ve tiyatro için eğitim verecek olan bu okula Namık Kemal'in oğlu Ali Ekrem (Bolayır), "konservatuvar" sözü yerine "Darülbedayi" adının verilmesini önerdi ve kabul edildi. Tiyatro Bölümü için kıraat (okuma), telaffuz (söyleyiş), tecvid (tonlama), Aruz, edebiyat tarihi, haile (trajedi), drama, mudhike (komedi), raks (dans), adab-ı muaşeret (görgü), eskrim gibi dersler kondu.

devamı...



Ağustos - 2008
Aspendos Amfitiyatrosu

Amfitiyatro, eski Roma'da arena olarak adlandırılan büyük bir düzlük ile çevresinde daire ya da elips biçiminde yükselen tribünlerden oluşan yapıdır. Arena, kanlı gösterilerin sergilendiği alanlardır. Vahşi hayvanlar birbirlerini parçalar, insanlar birbirleriyle ya da vahşi hayvanlarla kıyasıya dövüşürlerdi. Genellikle ölümle sonuçlanan bu acımasız dövüşlerin, büyük bir izleyici kitlesi vardı. Arena ayrıca suyla doldurularak çeşitli gösteriler yapılırdı.

Latince olan arena sözcüğü kumluk anlamına gelir. Çünkü bu alanlar, dövüş sırasında akan kanları kolaylıkla dibe sızdırması için kumlarla kaplı olurdu. Tribünlerin altında karanlık odalar, gladyatörler için barakalar, zindanlar, vahşi hayvanlar için kafesler bulunurdu. devamı



Eylül - 2008

Comédie-Française veya Théâtre Français Fransız devlet tiyatrosu, aynı zamanda dünyanın en eski ulusal tiyatrosudur. Comédie-Française varlığıyla Fransız tiyatrosunun, edebiyatının ve sanatının gelişmesini derinden etkilemiş ve pek çok büyük oyuncunun yetişmesini sağlamıştır. 1673 yılında Moliere'nin ölümünden sonra oyuncuları başka bir toplulukla birleşerek "Guenegaud" adlı topluluğu kurdular. Daha sonra bu topluluğun 1680'de Hôtel de Bourgogne'daki toplulukla birleşmesiyle Comédie-Française kurulmuş oldu.

devamı...



Ekim - 2008
Elhamra Sineması'nın içinde bulunduğu Elhamra Han

Elhamra Sineması, geçmişte İstanbul'da yer almış tarihi bir sinema salonu ve tiyatro sahnesidir. İstiklal Caddesi'nde (Grande Rue de Pera) 320 numarada bulunan ve "Fransız Tiyatrosu" adı verilen binanın, 1831'de çıkan büyük bir yangında yanarak kül olmasının ardından, binanın yerine bir İtalyan (Giustiniani) tarafından yaptırılan yeni ve görkemli bina yeniden tiyatro olarak inşa edilmiştir. sekizer kişilik 26 locası ve altın yaldızlarla, ön sıralardaki deri koltuklarla, kubbe şeklindeki tavanıyla süslü bina, Kristal Palas adıyla anılmaktaysa da iş yapamaması üzerine el değiştirerek bir süre halı ve mobilya dükkanı olarak kullanılır. "Arapzade Sait Bey"in binayı satın almasıyla; 1923 yılında Elhamra Sineması haline gelir. devamı



Kasım - 2008
Gölge oyunu (Cakarta, Endonezya)

Gölge Oyunu geleneksel olarak hayvan derilerinden kesilerek hazırlanmış insan, hayvan, eşya gibi figürlerin bir ışık kaynağı önünde oynatılarak, gölgelerinin gerdirilmiş, beyaz bir perdeye düşürüldüğü gösteri sanatıdır. Kökenleri üzerine çeşitli görüşler olmakla birlikte; Asya'nın zengin gölge oyunu geleneği, bu sanatın Cava'dan, Hindistan'dan veya Çin kültürlerinden 10. yüzyıldan itibaren yayıldığı görüşünü desteklemektedir. İslam ülkelerinde görülen gölge oyununun, benzerlikler de göz önüne alındığında, Cava'dan geldiği tahmin edilmektedir. Anadolu'ya ise, 16. yüzyılda Mısır'dan gelmiş olma ihtimali büyüktür. Türklere, Cava ve Hindistan'dan, Çingene oynatıcılar yoluyla geldiği de iddia edilmektedir. Zamanla bu oyuna Türkler kendi yaratıcılıklarını katmış; ona çok daha renkli, hareketli, özgün bir biçim vermişlerdir. Öyle ki, 19. yüzyılda Mısır'ı ziyaret eden gezginler, orada izledikleri oyunun Karagöz olduğunu ve gölge oyununun Mısır'a Türkler tarafından getirildiğini düşünmüşlerdir. İlk başlarda 28 farklı oyundan oluşan Hacivat Karagöz oyunları zamanla türemiştir. Ramazan ayında Kadir Gecesi hariç her akşam bir oyun oynanırdı. devamı



Aralık - 2008
Comédie-Italienne 1697

Comédie-Italienne veya Théatre-Italien, Paris'teki İtalyan commedia dell'arte topluluklarına verilen ad. 1680'den sonra Comédie-Française'den ayırt edilebilmeleri için bu isimle anılmışlardır.

İtalyan commedia dell'arte toplulukları 16. yüzyıldan beri Fransa'da gösteriler yapıyorlardı. Hem saraylılar tarafından hem de halk tarafından doğaçlama soytarılıkları ve pandomimleriyle beğeni topluyorlardı. Zamanla seyircinin ısrarlarıyla İtalyan toplulukları gösterilerine Fransızca sözcükler ve deyimler sokmaya başladı. Daha sonraları oyunlarına tamamen Fransızca sahneler bile koymaya başladılar. Tüm bunların üzerine en sonunda topluluklardan birinin başkanı, Kral XIV. Louis'den resmi bir izin alarak oyunların Fransızca oynanmasının yolunu açtı. Ancak bu imtiyaza rağmen Comédie-Italienne toplulukları 1697'den sonra saldırgan bulunan yergileri sebebiyle Fransa'dan uzaklaştırdılar. devamı



Ocak - 2009

Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi veya kısa adıyla Tatbikat Sahnesi, Türkiye'de çağdaş tiyatro anlayışının yerleşmesinde önemli etkisi olan tiyatro topluluğu.

1940 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı'na bağlı olarak kuruldu. Ancak 1949 yılında Devlet Tiyatroları'nın kurulmasıyla kapandı. Tiyatro ilk çalışmalarını Carl Ebert ile yaptıktan sonra Muhsin Ertuğrul yönetiminde devam etti.

Topluluk oyunlarını, konservatuvar sahnesi dışında Küçük Tiyatro'da ve Ankara halkevi sahnesinde de sergiledi. Devlet Tiyatroları'nın temelini oluşturan Tatbikat Sahnesi, Ankara'daki seyirciye çağdaş tiyatroyu tanıtarak bu konuda öncülük etti. Gogol, Goethe, Goldoni ve Sofokles gibi yazarların oyunlarıyla birlikte oynadıkları ilk oyunlar arasında Moliere'in Gülünç Kibarlar'ı ile Maurice Maeterlinck'in Evin İçi gibi oyunlar vardı.



Şubat - 2009

Oyun yazarlığı özellikle tiyatroda sahnelenmesi için eserler yazan kişilere denir. Bazı oyun yazarları sahne uygulamalarını açık ve detaylı olarak ifade ederken, bazıları daha esnek şekilde yazabilir. Örneğin Samuel Beckett eserlerinin nasıl oynanacağını özellikle belirtir ama Anton Çehov'un oyunları farklı uygulamalara imkân bırakır. Bazı oyun yazarlarının tarz olarak sahnelenmesi neredeyse imkânsız eserler yazması tartışma konusu olmuş ve oyun yazarlığının kalitesi ya da amacıyla ilgili farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Bazı oyun yazarları belli gruplar ya da sahneler için yazabilirler. Bu da oyunların içerik ve formuna etki eder. Örneğin William Shakespeare belli bir grup ve izleyici kitlesini düşünerek yazmıştır. Ama genellikle oyun yazarlığı esnek bir edebiyat üretimi olarak ön plana çıkar. devamı