Şeybanî Han

Vikipedi, özgür ansiklopedi
12.35, 14 Şubat 2016 tarihinde Kudelski (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 16670616 numaralı sürüm (Gerekçe: + deneme amaçlı değişiklik)

Muhammed Şeybani, Şaybak Han ya da Şibani Han olarak da bilinir, (d. 1451 - ö. 2 Aralık 1510, Merv yakınları), Şeybani Hanlığı'nın Özbek hanı.

Şah Budak'ın oğluydu. 1468'de, ölen dedesi Ebülhayr'ın yerini alan babası Şah Budak Kazaklar (veya Moğollar) tarafından öldürüldü. Etrafında küçük bir kuvvet kalan Şeybani Han, babasının öcünü almak için Kazaklarla Maveraünnehir'de çeşitli savaşlara girişti; yenilerek önce Buhara'ya, sonra Semerkand'a kaçtı. Topladığı kuvvetlerle yeniden Kazaklar'ın üstüne yürüdü, bu kez de yenilerek Harizm'e sığındı. Ölen Çağatay hanı Yunus'un taht için mücadele eden oğullarından Mahmud Han'ın hizmetine girdi (1488). Hizmetlerine karşılık Türkistan kentini (Yesi) yurtluk olarak aldı. Timurluların iç çekişmelerinden yararlanarak Maveraünnehir'e egemen oldu (1495-1500) ve Semerkand'da hükümdarlığını ilan etti. Babür'ü bir ara ele geçirdiği Semerkand'dan çıkardı. Eski koruyucusu Mahmud Hanı'ı, Fergana'da yendi, Taşkent ve Şahruye'ye elkoydu (1502/03). 1505'te Harizm'i, 1507'de Timurlu hükümdarı Hüseyin Baykara'nın ölümünden sonra Herat'ı alarak tüm Horasan'ı ele geçirdi.

Batı Türkistan, Maveraünnehir, Fergana ve Horasan'ın egemeni olarak Özbekler'i Orta Asya'nın en büyük gücü haline getiren Şeybani Han, böylece İran'daki Safevi Şahı I. İsmail'in (Şah İsmail) rakibi durumuna geldi. Şeybanî Han ile Şah İsmail arasındaki anlaşmazlık, kendi ülkelerinde birliği sağlayan ve bağımsız bir devlet kuran bu iki padişahın aynı zaman diliminde Horasan bölgesine yönelmesi ve burayı tasarrufları altına almak istemeleriyle başladı.[1]

Her iki padişahın ülke sınırlarını genişletme politikası ve bu yönde cereyan eden siyasi gelişmeler, tarafları 1508 yılında karşı karşıya getirdi. Sultanlar önce birbirlerini uyarmak ve bir takım isteklerini dile getirmek üzere mektuplar kaleme aldılar. Bu resmi yazışmalardaki temel konu Horasan'ın aidiyeti ile ilgiliydi. Dile getirilen diğer mesele ise tarafların dini inançları hususundaki farklılıklarına dayanmaktaydı. Bölgedeki Sünnilerin önderi olarak ortaya çıkan Şeybani Han'ın, Şii Şah İsmail'ı İslamdan uzaklaşmakla suçlaması çatışmaların başlamasına zemin hazırladı.

Sonunda 2 Aralık 1510 tarihinde gerçekeleşen Merv Savaşı'nda İsmail tarafından pusuya düşürüldü. Ordusunun sayısal üstünlüğüne karşın, bozguna uğradı ve kaçmaya çalışırken öldürüldü veya savaşta aldığı yaraların etkisiyle öldü.

Sert yaradılışlı hatta zalim olduğu halde güzel sanatlarla da yakından ilgiliydi. Şeybani Han sarayında şairleri, sanatçıları ve bilginleri korumuş, kendisi de Çağatayca ve Farsça şiirler yazmıştır. Ahmet Yesevi yolunda hece vezniyle dörtlüklerden oluşan tasavvufi şiirleri vardır. Gazellerinde geleneğe uygun olarak içkili eğlenceleri, aşkı konu edinmiş, bu arada Buhara, Türkistan, Semerkand gibi Türk kentlerinin güzelliklerini dile getirmiştir. Divan'ında Bahr ül-Hüda adlı dinsel-ahlaksal bir mesnevi de yer alır. Fıkıhla ilgili düzyazı bir yapıtı bulunmaktadır.

Muhammed Salih Şeybaniname (1904) adlı yapıtında Şeybani Han'ın askeri zaferlerini anlatmıştır.

Kaynakça