MV Kartepe'nin kaçırılması
MV Kartepe'nin kaçırılması | |
---|---|
![]() Kaçırılan deniz otobüsü MV Kartepe (Haziran 2013) | |
Bölge | İzmit Körfezi, Marmara Denizi |
Tarih | 11-12 Kasım 2011 17.45 (UTC+02.00) |
Hedef | Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’ndeki hapis koşullarını protesto etmek |
Saldırı türü | Gemi kaçırma eylemi |
Silahlar | A4 plastik patlayıcı |
Ölü | 1 (saldırganın kendisi) |
İşleyenler | Mensur Güzel |
Örgüt(ler) | ![]() |
11 Kasım 2011'de, yerel saatle 17.45 sularında (UTC+02.00), Kocaeli Büyükşehir Belediyesine ait MV Kartepe adlı deniz otobüsü, İzmit-Gölcük seferi sırasında silahlı bir kişi tarafından kaçırıldı. Kendisini Halk Savunma Güçleri (HPG) üyesi olarak tanıtan kişinin 18 yolcu ve 6 mürettebatı rehin almasıyla rehine krizine dönüşen olay, yaklaşık 12 saat sürdü. Bu sürede gemi, rotasından saparak İzmit Körfezi'nden çıktı ve Silivri açıklarına kadar yol aldı. 12 Kasım sabahı SAT/SAS komandoları ve Sahil Güvenlik ekipleri ile düzenlenen operasyon ile saldırıyı gerçekleştiren Mensur Güzel öldürüldü ve rehineler zarar görmeden kurtarıldı.
Resmî kurumlar, saldırgan ile iletişim kursa da saldırganın net bir talep iletmediğini söyledi. HPG, 13 Kasım günü yaptığı açıklamada eylemi üstlendi. Eylemin amacının PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’ndeki hapis koşullarına dikkat çekmek olduğu ifade edildi. Olay sonrası eylemi gerçekleştiren Mensur Güzel'in evine baskın yapıldı ve 3 ev arkadaşı gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan Emrah Kaplan, "terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklandı.
Geminin kaçırılması
[değiştir | kaynağı değiştir]11 Kasım 2011 akşamı saat 17.45’te İzmit-Gölcük seferini gerçekleştirmek için İzmit’ten kalkan Kartepe adlı deniz otobüsü, kısa süre sonra silahlı bir kişi tarafından ele geçirildi. Gemide toplam 18 yolcu ve 6 mürettebat olmak üzere 24 sivil bulunuyordu.[1] Kaptan köşkünü kontrolü altına alan saldırgan, kendisini PKK'nın silahlı kanadı HPG mensubu olarak tanıttı. Üzerinde bomba olduğunu ve 5 kişi olduklarını söyleyerek hem rehineleri hem de müdahale etmek isteyenleri tehdit etti.[1] Bu sırada gemi kaptanı Cumhur Tunçel, gizlice yetkililere durumu bildirdi; güvenlik birimlerine saldırganın tek başına olduğunu iletti.[2] Saldırgan, tüm yolcu ve mürettebatın cep telefonlarını toplayarak iletişimi kesti. Saldırgan, rotayı değiştirdi ve ilk önce Gebze-Yalova civarında dolaşırken, daha sonra İzmit Körezi'nden çıkarak batıya, Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.[1][3]
Takip ve kurtarma operasyonu
[değiştir | kaynağı değiştir]Olayın duyulmasıyla güvenlik birimleri geminin karaya yanaşmasını engellemek için Marmara’daki tüm iskele ve limanlarda önlem aldı; Kartepe'nin hiçbir iskeleye yaklaştırılmayacağı duyuruldu.[4] Gölcük Donanma Komutanlığı ve körfez bölgesinde bulunan TÜPRAŞ gibi tesisler alarma geçti. İmralı'nın çevresinde hücumbotlar hazır edildi.[3] Valilik kararıyla bölgedeki vapur seferleri iptal edildi.[4] Kıyı Emniyeti ve Sahil Güvenlik ekipleri deniz otobüsünü uzaktan takip etmeye başladı; içerisinde SAS/SAT komandoları bulunan üç sahil güvenlik botu gemiye mesafeli şekilde refakat etti, ayrıca gece görüş sistemli bir askeri helikopter havadan takibe katıldı.[3][1] Bu arada İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği koordinasyonunda bir kriz masası oluşturularak saldırganla iletişim kurulmaya çalışıldı.[5] Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ilk değerlendirmesinde gemiyi kaçıranların 4-5 kişi olabileceğini söyledi. Saldırgan, kaptan Cumhur Tunçel'in cep telefonundan yetkililerle temas kurarak sadece yakıt ve erzak ikmali isteğinde bulunduğunu iletti. Ayrıca saldırganın medyaya açıklama yapma isteği olduğu da Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu tarafından belirtildi.[4]
Saldırgan, geminin AIS ve GPS cihazlarını kapattırarak takibi zorlaştırmaya çalıştı.[3] Adalar'ın güneyinden geçen gemi ilk önce Ambarlı açıklarına, daha sonra saat 22.00 sularında Silivri açıklarına ulaştı. Yaklaşık saat 23.15’te geminin yakıtı tükendi ve Kartepe, Selimpaşa açıklarında demirlemek zorunda kaldı.[4] Yetkililer saldırganın teslim olmasını beklerken bir yandan da müzakereyi sürdürdü; ancak saldırganı ikna etme girişimleri sonuçsuz kaldı.[4][6] Bu nedenle sabaha karşı operasyon kararı alındı.[5]
12 Kasım günü sabaha karşı, gün ışığı doğmadan saat 05.35’te özel timler operasyonu başlattı. Operasyon başladığında gemiyi 5 kişinin değil, yalnızca tek kişinin kaçırdığı doğrulandı.[7] Sahil güvenlik botları gemiye yaklaşarak bir grup komandoyu gizlice gemiye çıkardı. Saldırgan kaptan köprüsünde telefonla konuşurken bazı SAS komandoları, sivil kılığında içeri sızıp yolcular arasına karıştı.[8] Aynı anda diğer güvenlik ekipleri de geminin baş ve kıç tarafına yanaştı. Saat 05.35’te başlayan operasyon sadece yaklaşık 10 dakika sürdü; içerideki komandoların da eşzamanlı harekete geçmesiyle saldırgan kısa sürede etkisiz hale getirildi.[3] Saldırganın etkisiz hale getirilmesinden sonra tüm rehinelerin güvende olduğu bildirildi. Operasyon sonucunda saldırganın ölü olarak ele geçirildiği; üçer kez kafasından ve göğsünden vurulduğu belirtildi.[6] Gemide bulunan 18 yolcu ve 6 mürettebattan hiçbiri yara almadan kurtarıldı. Rehineler, 07.00 sularında sahil güvenlik botlarıyla gemiden tahliye edilerek sağlık kontrolü için Silivri Devlet Hastanesi'ne, ardından ifadeleri için Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.[9][10] Yolcuların şok ve stres dışında sağlık sorunu olmadığı açıklandı.[11] Saldırganın cesedi ise Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı ve kimlik tespiti yapıldı.[1]
Sonrası
[değiştir | kaynağı değiştir]Saldırganın kimliği
[değiştir | kaynağı değiştir]İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, saldırganın 1984 Kulp, Diyarbakır doğumlu Mensur Güzel olduğunu açıkladı. Mensur Güzel, Kocaeli'de yaşıyordu ve Kocaeli Üniversitesi öğrencisiydi.[12] Üniversiteyi 3. yılında bırakan Güzel’in bir süre önce askerden firar ederek PKK'ya katıldığı ve Kocaeli bölgesi gençlik sorumlusu olarak faaliyet yürüttüğü belirtildi.[12] Mensur Güzel'in daha önce iki kez "PKK’da örgütsel faaliyette bulunmak, yardım ve yataklık" suçundan gözaltına alındığı anlaşıldı.[7] Operasyonda etkisiz hale getirildiğinde üzerinde bir sırt çantası olduğu ve içinde patlamaya hazır yaklaşık 400-450 gram 3 adet A4 plastik patlayıcı bulunduğu açıklandı.[3] Buna karşın PKK'ya yakın kaynaklar, saldırganın üzerinde gerçek bomba düzeneği olmadığını iddia etti.[5] Kocaeli Valisi Ercan Topaca da bombanın sahte olduğunu söyledi.[5] Ancak otopsi ve inceleme sonrasında saldırganın üstünde gerçek bir bomba düzeneği olduğu teyit edildi. İçişleri Bakanı Şahin, saldırganın vücuduna kablo ve düzenekler bağladığını, ilk incelemede sahte olabileceği söylense de üzerinden gerçek patlayıcı çıktığını bildirdi.[13] Bunun yanı sıra, olayın ilk saatlerinde Mensur Güzel'in güvenlik güçlerine gözdağı vermek amacıyla havaya ateş ettiği açıklanmıştı; daha sonra yapılan araştırmada saldırganın üstünden herhangi br silah çıkmadığı ifade edildi.[8]
Resmî açıklamalara göre Mensur Güzel operasyon sabahına dek güvenlik güçlerine net bir talep iletmemiştir; sadece yakıt, yiyecek istemiş ve zaman kazanmak amacıyla medyaya konuşma isteğini dile getirmiş, fakat siyasi bir şart sunmamıştır.[5] Ancak eylemin arkasındaki olası motivasyon, örgüt bağlantılı kaynaklarca daha sonra açıklandı. PKK’nın silahlı kanadı HPG, 13 Kasım günü Fırat Haber Ajansı aracılığıyla yaptığı duyuruda deniz otobüsü kaçırma eylemini üstlendiğini bildirdi. HPG açıklamasında, eylemin amacının PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı Cezaevi’ndeki tecrit koşullarına dikkat çekmek olduğu ifade edildi.[7]
Soruşturma
[değiştir | kaynağı değiştir]Güzel’in İzmit’te birlikte ev tuttuğu arkadaşı Emrah Kaplan'a ait Kentkart adlı ulaşım kartını kullanarak deniz otobüsüne bindiği tespit edildi.[8] Kamera kayıtlarını ve Kentkart bilgilerini inceleyen Kocaeli Emniyeti, evin adresini belirleyerek 13 Kasım gece 04.30 sularında eve baskın düzenledi. Evde bulunan 3 kişi gözaltına alındı ve soruşturma başlatıldı.[11][8] Evde yapılan aramada örgütsel dokümanlar ele geçirildiği bildirildi.[1] Ayrıca polis, çöpte bazı patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme artıklarını buldu. Gözaltına alınanlarlardan birisi, eylemcinin patlayıcıyı evde kendisinin hazırladığını polise itiraf etti.[8] Gözaltına alınanlardan Emrah Kaplan'ın, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde savcı tarafından ifadesi alındıktan sonra İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Nöbetçi hakimlik, Kaplan'ın ''terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklanmasında karar kıldı. Emrah Kaplan ile adliyeye çıkarılan diğer kişi, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.[8]
Tepkiler
[değiştir | kaynağı değiştir]Türk yetkililer, operasyonu başarılı olarak niteledi; bazı bakanlar çeşitli açıklamalarda bulundu. Millî Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "terörle hiç kimse bir şey elde edemez" diyerek saldırıyı kınadı.[8] Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Kaçırılmadan 13 saat sonra titiz bir çalışmayla operasyon düzenlendi. Üzerinde patlayıcı bulunan terörist sadece kaptan aracılığıyla konuştu. Çok net talepte de bulunmadı. Bu kişi, 1 saat boyunca ikna edilmeye çalışıldı, buna rağmen ikna edilemedi ve vurulmak durumunda kalındı” dedi.[8] İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “yolcu ve mürettebatın burnu bile kanamadan operasyonun tamamlandığını” vurgulayarak güvenlik birimlerinin koordinasyon içinde hareket ettiğini belirtti.[14]
Yetkililerin açıklamalarına karşın eylemi üstlenen HPG, operasyonda Güzel’in öldürülmesini eleştirerek bunun hükûmet tarafından “eylemin amacını perdelemek için” yapıldığını öne sürdü ve "katliam" olarak niteledi.[7] BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, saldırganın sağ yakalanabileceğini ve öldürülmesine gerek olmadığını söyledi. Tuncel, aynı zamanda yetkililerin olayın detayları hakkındaki çelişkili[8] açıklamalarını eleştirdi.[15] İnsan Hakları Derneği, Marmara Bölgesi 2011 İnsan Hakları İhlalleri raporunda Mansur Güzel’in öldürülmesini “yargısız infaz” kategorisinde değerlendirdi.[16] İHD İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa, 1996’da yaşanan Avrasya feribotu rehine krizini hatırlatarak, o eylemi gerçekleştiren Çeçen militanın vurulmadığını; buna karşın bu eylemi gerçekleştiren Kürt militana farklı bir muamele yapıldığını ve teslim olma imkânı varken vurulduğunu ifade etti.[14]
Mensur Güzel’in cenazesini teslim almak için Adli Tıp Kurumu'na gelenler arasında ailesinin yanı sıra BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İstanbul il eş başkanı Asiye Kolçak da bulunuyordu. Güzel, memleketi Diyarbakır’a götürüldü ve orada toprağa verildi. Polis, cenaze töreninde "İntikam" ve "PKK halktır" sloganı atan gruplara uyarıda bulundu ve PKK bayrağı açmak isteyen bir kişiye müdahale etti.[12][17]
Geminin akıbeti
[değiştir | kaynağı değiştir]Kaçırılma olayından yaklaşık 1 ay sonra belediye bünyesindeki Altınnal Turizm Şirketi'ne kayıtlı Kartepe, yapılan ihale ile Tugay Turizm Yat İşletmesi'ne 1.175 milyon USD'ye satıldı.[18] Deniz otobüsünün, Muğla'nın Marmaris ilçesi ile Yunanistan'ın Rodos Adası arasında sefer yapacağı açıklandı.[19]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c d e f "Deniz otobüsü kaçırıldı". CNN Türk. 11 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ "Hücumbotlar dikkatini dağıttı, SAT vurdu". Yeni Şafak. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 16 Haziran 2025.
- ^ a b c d e f "SAS komandoları korsanı vurdu". turksail.com. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b c d e "PKK şov için korsan oldu". Hürriyet. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ a b c d e "Silahsızdı infaz edildi!". Yeni Özgür Politika. 14 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b "Turkish commandos shoot dead lone ferry hijacker". Reuters (İngilizce). 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b c d "Kaçırma eylemini PKK üstlendi". Al Jazeera Türk. 3 Mayıs 2017. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b c d e f g h i "Nefes kesen operasyonun ayrıntıları". NTV. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ "Kaçırılan deniz otobüsüne operasyon". Yeşil Gazete. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ "Ucuz atlatıldı". İl Gazetesi. 13 Kasım 2011. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ a b Batty, David (12 Kasım 2011). "Turkish forces shoot dead lone hijacker". The Guardian (İngilizce). ISSN 0261-3077. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b c "Deniz Otübüsünü Kaçıran Mensur Güzel'in Cenazesi Memleketine Gönderildi". haberler.com. 13 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ "Teröristin kimliği belli oldu". Anadolu Ajansı. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ a b "Terör dağdan denize açıldı!". Yeniçağ. 12 Kasım 2011. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ "Tuncel: Mensur Güzel ikna edilebilirdi". İlke Haber. 14 Kasım 2011. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ "2011'in 13 Ölümü". Bianet. 2 Şubat 2012. Erişim tarihi: 15 Haziran 2025.
- ^ "Güzel'in Annesi: "Bırakın Oğlumu Gömeyim!"". Haksöz Haber. 16 Kasım 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ "Kaçırılan deniz otobüsü satıldı". Anadolu Ajansı. 29 Aralık 2011. Erişim tarihi: 14 Haziran 2025.
- ^ "Kartepe Marmaris-Rodos seferi yapacak". turksail.com. 29 Aralık 2011. Erişim tarihi: 16 Haziran 2025.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]Wikimedia Commons'ta MV Kartepe'nin kaçırılması ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.