Kullanıcı mesaj:2003:E2:B70C:9600:8937:3FFB:2679:4ED3

Celali İsyanları

Merhaba,

Madde üzerinde yapmış olduğunuz değişiklikleri geri almamın sebebi ilk olarak maddede kullanılan ifadelerin sübjektif ve ansiklopedik dilden uzak olmasıydı. Yavuz Selim'in bastırdığı isyanlar Celali İsyanı değildi. Savaş güzergahı üzerindeki Kızılbaşların öldürüldüğü ve bu öldürülen Kızılbaşların adlarının defterlere yazıldığı belirtilmiştir dönemin tarihçilerince ama o defterler hiç bir zaman bulunamamıştır. Bu nedenle zaten kaç kişinin öldürüldüğünü tam olarak bilemiyoruz. Fakat "zulüm" ifadesi taraflılık belirtir, bireysel olarak böyle nitelemeyi tercih ettiğinizden bağımsız olarak. Reddettiğim değişiklikleri geri almanızda yapmış olduğunuz açıklamalara da ayrıca itirazım var. Öncelikle Celali İsyanları'nda ayaklanan Kızılbaşları Alevi Türkmen olarak nitelemek yanlış zira Kızılbaşlar sadece Türkmenlerden oluşmuyor. Türkmen olanlarına Kızılbaş Türkmen deniyor. İkincisi, Alevi-Bektaşi adlandırması Celali İsyanları'ndan yüzlerce yıl sonra tarihçiler veya Alevilik-Bektaşilik çalışmalarındaki araştırmacılar tarafından verilmiştir. Kaldı ki her Bektaşi de kendisini Alevi olarak adlandırmaz ve Alevi-Bektaşi çift adlandırmasına da karşı çıkar. Celali İsyanları'nı salt etnik-mezhepsel bir çizgide okumak yanlıştır. Böyle etmenler olsa dahi dönemin ekonomik ve siyasi dinamiklerinden uzak olarak okumak bu kadar uzun süreli ve coğrafi olarak yaygın bir fenomeni anlamakta entelektüel miyopiye yol açar. Mustafa Akdağ'ın sayfanın sonunda ek okuma olarak belirtilen kitabını mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Babai İsyanı Celali İsyanları'ndan neredeyse 250-300 yıl önce olmuştur. Alevilik-Bektaşilik/Kızılbaşlık veya adına ne diyorsanız, onunla değil de daha ziyade Vefailikle bağı vardır. Daha sonrasında Vefailiğin bugünkü anladığımız manada Aleviliğe dönüştüğü yeni literatürde ifade edilen önemli bir argümandır. Ayfer Karakaya-Stump'ın yeni çıkan kitabını ve genel olarak araştırmalarını lütfen okuyunuz. Bunun yanı sıra, Babailik ile Celali İsyanları arasında doğrudan bir ilişki ve çizgisel bir devamlılık olduğunu söylemek tarihsel bir yaklaşım değildir. Ancak ve ancak bazı faktörler üzerinden bir benzerlik belki bulunabilir. Devlet Arşivleri'ndeki kayıtlarda isyan eden kitleler için "pejoratif" olarak ve ötekileştirme ve damgalamak için "Kızılbaş," "Rafızi," "Kızılbaş laini," "Kızılbaş-ı evbaş" gibi ifadeler kullanılır. Bunlar ama "default" olarak bütün isyancılar için kullanılır 18. yüzyıla kadar. 18. yüzyıldan itibaren bu ifadelerin kullanım sıklığı büyük oranda azalmıştır. Safeviler ile ilgili haklısınız ve zaten anlayacağınız üzere bunu biliyorum.

Bu nedenlerden dolayı değişikliğinizi geri alıyorum. Eğer itirazınız varsa bu reddetmeyi geri almadan önce lütfen bana veya başka bir kullanıcıya/hizmetliye mesaj atın. Eğer ben yanlışsam da düzeltilmekten ve yeni şeyler öğrenmekten memnun olurum. İyi günler, esenlikler--Narsilien (mesaj) 16.07, 27 Temmuz 2021 (UTC)