İçeriğe atla

Havran Dürzi İsyanı

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Havran Dürzi İsyanı, Suriye'nin Havran bölgesinde yaşayan Dürzilerin 1909'da Osmanlı otoritesine karşı gerçekleştirdiği güçlü bir isyandır. Dürzi kabilesi olan el-Atras'ın bağımsızlık isteği üzerine çıkan ayaklanma sadece bu kabileyi etkilemedi. Bölgede yaşayan birçok Dürzî, sürgün edildi. Ayrıca önde gelen birçok Dürzi liderleri idam edildi.

Havran, güneybatı Suriye'de bulunan ve günümüzün Ürdün'ün kuzeybatı köşesine uzanan volkanik bir platodur. Batı da Golan Tepeleri'ni; Ürdün Rift Vadisi; Doğuda Jabal ad-Duruz bölgesini de içerir.

Osmanlı Devleti, Sultan Yavuz Sultan Selim ile birlikte Orta Doğu'daki topraklara göz dikmiş ve buralara seferler düzenlemişti. Bunun sonucunda günümüz Lübnan dahil Orta Doğu'nun önemli kısmı Osmanlı Devleti'nin eline geçti. Yavuz Sultan Selim, fethedilen topraklar üzerinde yaşayan kabilelere özerklik tanıdı. Bu özerklik sayesinde gelişen Havran bölgesi 19. yüzyılın ortalarından itibaren yoğun Dürzi akınına uğradı ve Havran bölgesinde Dürziler hakim konumdaydı.

Atıraş kabilesi, 1879 yılında burayı yönetmeye başladı. Ancak 1908'de durumlar değişti. 2. Abdülhamit döneminde başlayan demiryolu çalışmaları Jön Türk Devriminden sonra ittihat ve Terakki ile devam etmiş ve bu çalışmalar ile merkezden uzak olan bölgelerde  merkezin ağırlığı hissedilmeye başlanmıştı. Merkezin ağırlığı hissedilmesiyle vergilendirme ve zorunlu askerlik gibi uygulamalar Havran'da da uygulanmaya başlamış, bu da Havran'da özerkliğin kalkmasına neden olmuştu. Bu durum Havran bölgesinde hakim olan Atıraş kabilesini rahatsız etmişti. Bunun üzerine Atıraş kabilesi isyan etti.

Havran'daki isyan, Mayıs 1909'da başladı. Burada Osmanlı destekli köylüler ile Dürzilerin lideri Yahya Bey Atıraş'ın liderliğindeki köylüler arasında çatışma çıktı. Çünkü aralarında ticaret anlaşmazlığı gerçekleşmişti. Bir yıl boyunca süren ateşkes girişimleri oldu. Ancak bölgede herhangi bir barış sağlanamadı ve bu durum Osmanlı'nın tepkisine neden oldu.

Sami Paşa, Ağustos 1910'da Şam'a geldi ve 35 taburdan oluşan bir ordu ile sefere çıktı. Dürzi kuvvetlerle bir düzine çatışma yaşandı. Zukan el Atıraş, El-Kafr yakınlarında, Osmanlı Devleti ile karşı karşıya geldi. Sami Paşa'nın kuvvetleri, yüz yüzüne gerçekleşen savaşta Dürzi direnişini yok etti.

Sami Paşa askerleri Havran bölgesini işgal etti. Gerçekleşen çatışmalarda nüfusun %10'nu öldü. Savaştan ele geçirilen 2.000 savaş esiri, Şam'da ve Akka'da tutuldu. İsyanın lideri olan Zukan yakalandı ve 1911'de idam edildi (bazı kaynaklar idamın 1910'da uyguladığını belirtir).

Dürzi ayaklanmasının ardından, Dürzilerde bulunan silahlar alındı. Toplam 10.000 tüfek toplandı. Osmanlı Devleti Harran bölgesinde nüfus sayımı yapıldı. Bu sayımdan sonra vergiler toplandı. Vergi veremeyen insanlar borç almak zorunda kaldı. Bununla birlikte bin Dürzi Osmanlı ordusuna alındı ve askere alınanlar imparatorluğun her tarafına dağıtıldı.

Ayaklanma sonrası

[değiştir | kaynağı değiştir]

I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlılar, burada çıkabilecek herhangi bir isyandan korktuğu için isyanının ele başlarını serbest bıraktı. Ancak bu tavır hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Arap Milliyetçiliğini benimseyen kurumlarla ve Hicaz'daki Arap isyancılarla temas kurmayı başaran Zukan el-Atıraş'ın oğlu Sultan el-Atıraş, Arap isyancılar bölgeye ulaştığında, isyancılarla katılması için bin kişi gönderdi. Kuvvetler Basra'ya vardığında Dürzilerden 300 kişi daha katıldı. Suriye'nin başkenti Şam'a giren Arap kuvvetlerinin lideri olan Emir Faysal ile iyi ilişkiler içindeydi. Bu yüzden Emir Faysal, Sultan el-Atıraş'a kurulan yeni devletin ordusunda görev verdi.

El-Atıraş ailesi, iyi ilişkilere sahip olduğu Suriye Krallığını destekliyordu. Ancak bu krallık 24 Temmuz 1920'de Maysalun Savaşı'ndan sonra Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransızlar, Suriye'yi işgal ettikten sonra Sultan el-Atıraş, Fransızlarla savaşmak için adamlarını topluyordu. Sultan el-Atıraş, 1925 yılında Fransızlar'a karşı ayaklandı. Ayaklanmaya sadece Dürziler değil aynı zamanda Fransızları istemeyen Arap kabileleri de katıldı. 1927 yılında Fransızlar ayaklanmayı zorda olsa bastrdı. Bu ayaklanma II. Dünya Savaşı'na kadar olan süreçte en büyük bağımsızlık ayaklanmasıdır. Savaşı kaybetmesine rağmen Sultan el-Atıraş, savaşı kaybetmesine rağmen savaştan sonra da Suriye'de en etkili insanlardandı.