İçeriğe atla

Göçebe (Cemal Süreya kitabı)

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Göçebe, Cemal Süreya'nın Nisan 1965'te, DE Yayınevi tarafından yayımlanan şiir kitabıdır. Yayınevinin "Türk Şiiri Dizisi"nin üçüncü kitabıdır. Göçebe'de, şairin 1958-1965 yılları arasında yazıp yayımladığı on yedi şiiri yer almaktadır. Bu şiirler daha önce Pazar Postası, Yeni İnsan, Dönem ve Yeni Dergi'de çıkmıştır. Göçebe'deki şiirler, "27 Mayıs Devrimi" sonrasında yazılmıştır.[1] Kitaba adını veren şiiri Paris'teyken yazan Süreya, bu kitabında kendini "daha bilinçli" olarak görmüştür.[1] Yayımlandıktan bir yıl sonra, 1966 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü almıştır.[2] Yedi yıl önce yayımladığı bir önceki kitabı Üvercinka'ya oranla aşk şiirlerinde düşüş varken toplumsallık teması içeren şiirler artmıştır.[3]

Muzaffer Erdost, şairin yedi yılda "17 şiir" yazdığını belirterek "verimsiz" imasında bulunduktan sonra, Süreya'nın şiirini, "bir takım imajlara, imajlardan kurulmuş esprilere dayandırılmış ve dış dünyaya çevrik bir şiir" olarak görmüştür.[4] Ülkü Tamer, "Göçebe Üstüne Sevgiler" başlıklı yazısına, "Bu böylece biline: Göçebe, Üvercinka'dan çok iyi bir kitaptır." diyerek başlamıştır.[5] Kitapta "okundukça tadına varılan şiirler"in yer aldığını belirten Tamer, "şiir denilen tatlı tedirginliği" bilmeyenlerin buna asla ulaşamayacaklarını vurgulamıştır. Doğan Hızlan, Üvercinka ile Göçebe arasındaki önemli bir farka, gelişmeye değinmiştir: "İşte beni Göçebe'de en çok ilgilendiren özellik Süreya'nın mısracılıktan büyük şiir katına yükselmesidir."[6] Mehmed Kemal, Süreya'nın İkinci Yeni içindeki yerine değinerek başladığı yazısında, onu İkinci Yeni'yi geliştiren bir şair olarak tanımladıktan sonra, şairin bu kitabıyla kendini tekrara düşmediğini belirtip Göçebe'nin Üvercinka'yı aştığını söylemiştir.[7] 1956'da geçen yılın şiirini değerlendirirken Süreya'yı, "ilerisi için büyük umutlar toplayan" gençler arasında anan Ahmet Köksal, Göçebe'ye getirilen olumsuz eleştirileri yersiz bulmuştur.[8] Enis Batur, "Cellat Havası" şiirini, Cemal Süreya'nın ironik poetikasının en olgun ürünü olarak görmüştür.[9] Orhan Kahyaoğlu ise şairin bu kitapta insan yüzlerini derinleştirdiğini, bilinmeyen yüzleri de fazlalaştırdığını ve Anadolu ile Batı kültürünü çatıştırdığını ileri sürmüştür.[9]

Özel
  1. ^ a b Ercan 2002, s. 118.
  2. ^ Süreya 2002, s. 113, "Mutluluğun Şiiri Yazılamaz".
  3. ^ İlhan 2010, s. 65.
  4. ^ Doğan 2007, s. 150.
  5. ^ Doğan 2007, s. 151.
  6. ^ Doğan 2007, s. 152.
  7. ^ Doğan 2007, s. 153.
  8. ^ Doğan 2007, s. 154.
  9. ^ a b İlhan 2010, s. 66.
Genel