Fatma Seher Erden

Vikipedi, özgür ansiklopedi
08.25, 7 Ağustos 2016 tarihinde Hakanp (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 17447645 numaralı sürüm
Fatma Seher Erden
Fatma Seher Erden
LakabıKara Fatma
Doğum1888
Erzurum
Ölüm2 Temmuz 1955
İstanbul
BağlılığıTürkiye Cumhuriyeti
Hizmet yılları1919-1922
RütbesiÜsteğmen
Çatışma/savaşlarıKurtuluş Savaşı
Ödülleriİstiklal Madalyası
Sonraki işiEmekli

Kara Fatma (Fatma Seher Erden), (1888, Erzurum- 2 Temmuz 1955, İstanbul), Kurtuluş Savaşı kahramanı kadın asker. İstiklal Madalyası sahibidir.

Yaşamı

Kara Fatma ve grubu

1888’de Erzurum’da doğdu. Subay Dervişlerden Ahmet Bey ile evlendikten sonra Balkan Savaşı’na katıldı, askerlik hayatını eşi ile birlikte paylaştı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi'nde kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaştı. Eşi Binbaşı Ahmet Bey'in Sarıkamış'ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum'a döndü.

1919'daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti. Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesinde görevlendirildi. Aldığı talimatla İstanbul'a gitti, silah ve adam kaçırma faaliyetlerinde bulundu. İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir'e geçerek kurtuluşu için savaştı.

300 kişiyi aşkın birliği ile I., II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Büyük Taarruz’un ilk günlerinde General Trikopis‘in birliğine esir düşmüşse de, kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçti; Bursa'nın Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı. Bir keresinde, onbaşı olduğunda neredeyse sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenledi ve aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri döndü.[1]

Savaştan Sonra

Fatma Seher Hanım, çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı.

İki oğlu ve Eşi savaşta şehit olmuştur. Savaştan sonra, kendisi ile birlikte savaşa katılan ve bir çatışmada elini ve akli dengesi bozulan yeğeni küçük Fatma'yı ve çocuklarını sahiplendi. İstanbul'da bir Rus manastırında yaşamakta iken tanınmış gazeteci Mekki Sait Esen kendisini buldu. Sait Esen'in kendisiyle yaptığı röportaj 1933 yılında Yedigün Dergisi'nde yayınlandı.

Bu haberin yurtta geniş yankı uyandırması ile zamanın Belediye Başkanı Lütfi Kırdar ona Kasımpaşa da bir vakıf evi tahsis ettirir. Kendisine gerektiği kadar yardım yapılmadığı için son yıllarında sefalete düşen Kara Fatma, geçirdiği hastalıktan sonra Darülaceze'ye yatırılmıştır.

Kendisi ile karşılaştığında fakirlik ve çaresizliğini gören Kars mebusu Tezer Taşkıran ve Rize mebusu Yusuf İzzet Akçal'ın 1954 yılında verdikleri önerge ile TBMM, Kara Fatma için 170 lira aylık tahsis etti. Fatma Seher Hanım, 2 Temmuz 1955'te Darülaceze'de 67 yaşında vefat etti ve Kasımpaşa'daki Kulaksız mezarlığına defnedildi.[2]

Kaynakça