Anadolu beylikleri

Vikipedi, özgür ansiklopedi
15.58, 7 Ocak 2017 tarihinde 88.77.103.151 (mesaj) tarafından oluşturulmuş 18020337 numaralı sürüm (Danismendlilerin ilk baskenti Niksardir)

Anadolu Beylikleri, Anadolu Türkmenlerinden Türklerin 1071’deki Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu’da kurdukları devletlerdir. Savaşın hemen ardından, özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da kurulan devletlere Birinci Dönem Anadolu Beylikleri, aynı dönemde; önce Anadolu'nun batı ucunda İznik'i başkent edinen, sonradan da Haçlı Seferleri nedeniyle başkentini Konya'ya taşıyarak Orta Anadolu merkezli olarak devam eden Anadolu Selçuklu Devleti’nin zayıflaması ve yıkılmasından sonra kurulan devletler ise İkinci Dönem Anadolu Beylikleri olarak ifade edebilir.[1]

Tarihçe

Anadolu Selçukluları, Anadolu'daki Türkmen beylerini aşiretleriyle birlikte Bizans ve Kilikya sınırlarına yerleştirmişlerdi. Böylece Anadolu Selçukluları hem devletin sınırlarını güvence altına alıyor, hem de Türkmen beylerini denetim altında tutuyorlardı. Ama 1243'teki Kösedağ Savaşı'nda Moğollara yenilen Anadolu Selçuklu Devleti’nin Türkmenler üzerindeki denetimi zayıfladı. Bu savaşın ardından, Moğolların bir kolu olan İlhanlılar Anadolu’da denetimi ele geçirdiler. Bu süreçte uç beylikleri, önce İlhanlılara bağlı, sonra bağımsız devletlere dönüştüler. Bu beyliklerden biri olan Osmanlı Beyliği, zamanla bütün öbür beyliklerin topraklarını ele geçirdi ve bir imparatorluğa dönüştü.

Birinci dönem Anadolu beylikleri

Beylik Başkent Hakimiyet Dönemi
Çaka Beyliği İzmir 1081-1098
Ahlatşahlar Beyliği (Sökmenliler) Ahlat 1110-1207
Artuklu Beyliği (üç kol) Hasankeyf, Mardin, Harput 1102-1409
Danişmendliler Beyliği Niksar, Sivas 1071-1178
Dilmaçoğulları Beyliği Bitlis 1085-1398
İnaloğulları Beyliği Diyarbekir 1095-1183
Mengüçlü Beyliği Erzincan, sonra Divriği 1080-1228
Saltuklu Beyliği Erzurum 1072-1202
Çubukoğulları Beyliği Harput 1085-1112
Tanrıbermiş Beyliği Efes 1074-1098

İkinci dönem Anadolu beylikleri

II. dönem Anadolu Türk Beylikleri Haritası.
Beylik Başkent Hakimiyet Dönemi
Alâiye Beyliği Alanya 1293-1421
Aydınoğulları Beyliği Birgi sonra Ayasuluk (Selçuk) 1308-1426
Candaroğulları Beyliği Kastamonu 1299-1491
Canik Beylikleri Samsun 13. yy - 14. yy
Çobanoğulları Beyliği Kastamonu 1227-1309
Dulkadiroğulları Beyliği Elbistan sonra Kahramanmaraş 1339-1521
Eretna Beyliği Sivas, sonra Kayseri 1328-1381.
Erzincan Beyliği Erzincan 1379-1410.
Eşrefoğulları Beyliği Beyşehir 13. yy. ortaları - 1326
Germiyanoğulları Beyliği Kütahya 1300-1428
Hamidoğulları Beyliği Eğirdir 1301-1423
İnançoğulları Beyliği Denizli 1261-1368
Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti Kayseri 1381-1398
Karamanoğulları Beyliği Konya 1256-1483
Karesioğulları Beyliği Balıkesir 1297-1360
Menteşeoğulları Beyliği Milas 1280-1424
Osmanoğulları Beyliği Söğüt 1281-1922
Pervaneoğulları Beyliği Sinop 1277-1322
Ramazanoğulları Beyliği Adana 1325-1608
Sâhipataoğulları Beyliği Afyonkarahisar 1275-1342
Saruhanoğulları Beyliği Manisa 1302-1410
Tacettinoğulları Beyliği Niksar 1303-1415
Tekeoğulları Beyliği Antalya 1321-1390

Beyliklerin yapısı ve ordu düzeni

Anadolu beyliklerinin kurucuları aşiretlerdi. Anadolu Selçukluları bu aşiretleri özellikle Bizans sınırına yerleştirmişler ve bu toprakları aşiret beylerine ikta (tımar) olarak vermişlerdi. İkta sisteminde, Türkmen beyleri kendilerine verilen toprağın karşılığında Anadolu Selçuklu sultanına savaş zamanlarında asker gönderiyordu. Toprağın mülkiyeti sultana aitti, beylerin ise bu toprağı işleme hakkına sahipti. Bu beyler sonradan bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde Anadolu Selçuklu devlet yapısını kendilerine örnek aldılar.

Anadolu beyliklerinde devlet yönetimi hanedanın elindeydi. Bu hanedanın en yaşlı ya da etkili kişisine ulu bey denirdi. Ulu bey devlet merkezinde oturur, vilayetlerin yönetimini ise çocuklarına ya da kardeşlerine bırakırdı. Devlet işleri, bir kurul ya da kurum olan divanda görüşülür ve karara bağlanırdı. Vilayetlerin yönetiminden ise valiler sorumluydu; ayrıca hukuk işlerini kadılar ve askerlik ile güvenlik işlerini subaşılar yürütürdü. Devletin parası (sikke) ulu bey adına basılırdı.

Anadolu beyliklerinde ordu, Ulu beyin atlı ve yaya hassa birlikleri, ikta verilmiş beylerin yetiştirdiği askerler ve çeri denen aşiret atlılarından oluşurdu. Savaş sırasında ordu üç kola ayrılırdı. Merkez kuvvetlere ulu bey, sağ ve sol kollara da oğulları ya da kardeşleri komuta ederdi. Ok, yay, kılıç, kargı, hançer, balta, gürz ve mancınık orduda kullanılan başlıca silahlardı.

Ekonomik ve toplumsal yaşam

Üç çesit toprak vardır.Bunlara ikta, vakıf ve mülk denirdi. Devlet bazı toprakların gelirini hizmetlerine karşılık belirli bir kişiye ya da bir vakfa bırakırdı. Köylüler bu toprakları işler, vergisini de toprağı işletme hakkına sahip olan kişiye ya da vakfa verirlerdi. Köylüler ekip biçmekle yükümlü olduğu toprakları bırakıp başka yere gidemezlerdi. Kent ve kasabalarda mülk sahibi olanlar köylülere oranla daha özgürdüler. Her zanaat dalı ayrı bir Ahi birliğine bağlanarak kendi içinde örgütlenmişti.

Ekonominin temeli tarıma dayalıydı. Toprak ve iklim koşullarına bağlı olarak tahıl, meyve ve pamuk gibi ürenler yetiştiriliyordu. Hayvancılık da hayli yaygındı. Anadolu'da dokunan kilim ve halılar dış pazarda alıcı buluyordu. Kütahya, Amasya ve Bayburt çevresinden çıkarılan gümüşün büyük bölümü de dışarıya satılıyordu. Anadolu beyliklerinde ticarete de gelişmişti. Karadeniz kıyısındaki Sinop, Trabzon ve Samsun, Ege'deki Foça, İzmir, Selçuk ve Balat ile Akdeniz'deki Antalya ve Yumurtalık, iç ve dış ticaretin en önemli liman kentleriydi. Kayseri ve Konya, kervan yollarının kavşak noktasında bulunan Sivas önemli ticaret merkezleriydi.

Bilim ve sanat

Anadolu beylikleri döneminde özellikle Konya, Kayseri ve Kastamonu birer bilim ve sanat merkeziydi. Bilimler arasında en çok tıp gelişmişti. Hacı Paşa bu dönemin en ünlü tıp bilginlerinden biriydi. Başta Yunus Emre olmak üzere Gülşehirli Şeyh Ahmed, Âşık Paşa, oğlu Ulu Arif Çelebi, Bahaeddin Sultan Veled, Ahmed Eflaki, bu dönmede yetişmiş başlıca şair ve yazarlardı. Bunlar arasında Yunus Emre Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsüdür. Osmanlılar zamanında doruğuna ulaşan büyük mekânlı yapıların ilk örnekleri de bu dönemde ortaya çıktı. Karamanoğullarının yaptırdığı Karaman'daki Hatuniye Medresesi ile Niğde'deki Ak Medrese önemli yapılardır. Germiyanoğulları da Afyonkarahisar'da Kubbeli Cami ve Kütahya'daki Vacidiye (Demirkapı) Medresesi’ni yaptırdılar. Beyşehir'deki Eşrefoğlu Süleyman Bey Camisi ve Medresesi Eşrefoğullarından kalmıştır. Eğirdir'deki Dündar Bey Medresesi, Hamidoğullarından kalan en önemli yapılardan biridir. Safranbolu'daki Gazi Süleyman Paşa Camisi Candaroğulları mimarisinin önemli örneğini oluşturur. Birgi'deki Aydınoğlu Mehmed Bey Camisi ve Medresesi ile Selçuk'ta salt mermerden yapılmış İsa Bey Camisi ve İmareti Aydınoğulları beylerince yaptırılmıştır. Manisa'daki Ulucami Saruhanoğullarından ve Kayseri'deki Hatuniye Medresesi Dulkadıroğullarından günümüze ulaşmış en önemli mimarlık örneklerindendir.

Kaynakça