Tahran Üniversitesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
18.59, 17 Aralık 2020 tarihinde Evolutionoftheuniverse (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 24433255 numaralı sürüm (k (via JWB))
Tahran Üniversitesi
دانشگاه تهران
Tahran Üniversitesi Merkez Kütüphanesi
Tahran Üniversitesi Merkez Kütüphanesi
Harita
Kuruluş1934
TürDevlet
RektörFerhad Rehber
Rektör YardımcılarıMahmud Nili Ahmedabadi
Konumİran Tahran, İran
Web sitesiut.ac.ir

Tahran Üniversitesi, Tahran'da kurulu olan üniversite kısaltılmış olarak U.T. adıyla tanınır ve İran'ın en büyük ve en eski üniversitesidir. Aynı şekilde üniversitenin kütüphanesi de ülkenin en büyük kütüphanesi olma özelliğine sahiptir.[kaynak belirtilmeli] İran'da Ana üniversite lakabıyla bilinir. Üniversitede sık sık önemli seminerler verilir. Bu sebeple ülkenin en prestijli üniversitesi olarak görülmektedir[kaynak belirtilmeli] ve Üniversite Giriş Sınavında (Türkiye'nin ÖSS'sinin karşılığı) en yüksek puanlarla öğrenci kabul etmektedir. Üniversite dünyanın dört bir yanından da öğrenci kabul etmekte ve ülkede olan tüm olumsuzluklar ve engelleyici ajanlara rağmen üniversitenin geniş kapsamlı araştırmaları da dünya çapında ünlü.[kaynak belirtilmeli]

Üniversite 116 Lisans, 160 Yüksek lisans ve 120 Ph.D. dalında diploma veriyor. Üniversitede 340 yabancı öğrenci öğrenimine devam ediyor.

Tahran Üniversitesi Tıp fakültesinin yönetimi tamamıyla ayrı olsa da (Iranın Tıp fakülteleri Sağlık Bakanlığı na bağlıdır) üniversitenin hemen yanı başında kurulu ve kampüs ünü paylaşmaktadır ayrıca tüm araştırmalar ve yayınlarını Tehran University (Tahran Üniversitesi) adıyla yayımlar.

Tarihçe

1928'de Tahran Üniversitesi'nin birçok fakültesi Tahran'da var olan Darülfünun gibi yüksek okulların birleşmesiyle kuruldu. Bununla birlikte Prof. Mahmoud Hesabi ülkenin kalkınma ve modernizasyonun babası Rıza Şah Pehlavi'nin kültür bakanı Ali Asgar Hikmet'e öneride bulunarak birçok bilim dalının bir araya toplanabilmesini sağlayacak bir kurum yapılmasını istedi.

Ali Asghar Hekmat, Andre Godard ile yaptığı işbirliği ve Avrupalı bir takım mimar ile yaptığı iş birliği sonucu Tahran Üniversitesi kampüsü için bir plan seçip hazırladı.

Tahran Üniversitesi resmi olarak 1934'te açıldı. Amir-abad kampüsü 1945'te II. dünya savaşı bitmek üzereyken ve Amerikalı askerler ülkeyi terk ettikten sonra üniversiteye entegre edildi. Diğer fakülteleri Amerikan üniversitelerinin yöntemlerini benimseyerek Amerikalıların direkt veya indirekt yardımlarıyla oluştu.

1937'de üniversite kızları öğrenci olarak kabul etmeye başladı.

1979'daki İslam Devrimi'nden sonra, 18 Nisan 1980'de Humeyni cuma namazından sonra yaptığı bir konuşmada, “biz ekonomik cezalar (Ambargo) ve silahlı saldırılardan korkmuyoruz. Bizim korktuğumuz şey batıcı (Modern) üniversiteler ve gençlerimize verilen doğulu ve batılı eğitimdir,” dedi. Entelektüel çevreler devrimin İslamcıların lehine bitmesinde büyük rolü olan ve iki dönem (8 sene) cumhurbaşkanlığı yapan Hojjat-ul-islam Ali Akbar Rafsanjani (Bahramani) nin bu olayı planladığını öne sürdüler. Humeyni'nin sözleri sanki hazır bir grup için tetikleyici bir emir oldu. Öğle saatlerinde (konuşmadan hemen sonra) Tahran üniversitesi, devrimin yarattığı vurucu güç olan ve çoğu, ülkenin alt toplumsal gruplarından gelen “Hizbullahi” denen grubu tarafından basıldı. Öğrenciler linç edildi ve binalar basıldı. İngiliz haber ajanslarının söylediği gibi üniversite savaş alanı gibiydi. 12 Eylül 1980’de üniversiteler susturuldu. Birçok üniversite hocası işten çıkarıldı öğrencilerin çoğu kovuldu. Böylece Tahran Üniversitesi de diğer üniversiteler gibi kültürel devrim kapsamında İslamileştirilmek adına kapatılmıştı.

1982'ye kadar tüm üniversiteler kapalı kaldı. 1982’de birçok hoca işten çıkarılmış ve geri dönememişti birçoğu yurtdışına kaçmıştı. Üniversite tekrar işe başladı ama artık insanlar ikiye bölünüyordu “Hizbullahi olan ve olmayan”. Artık hiçbir öğrenci onların onayını almadan üniversiteye öğrenci olarak giremiyordu. Ülke savaş altındaydı. Zor koşullar olsa da üniversite tekrar işe başladı.

Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi

1986’da İslam cumhuriyeti meclisinin çıkardığı kanun gereğince Tıp fakülteleri Sağlık bakanlığına bağlanmıştı. Artık Sağlık bakanlığının adı “Hijyen, Sağaltım ve Tıp Eğitimi Bakanlığı” olmuştu. Tahran Üniversitesi Tıp Fakültesi Tabip ihtiyacını karşılamak için büyütüldü ve “Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi” adıyla işe başladı.

Günümüzde Tahran Tıp Bilimleri Üniversitesi (Tahran Üniversitesi tıp Fakültesi) ülkenin en prestijli tıp fakültesi ve 13,000 öğrencisi var. Ve Ana üniversitesi Tahran Üniversitesi'yle iş birliği devam ediyor.

Fakülteleri

  • Merkez (Pardis) kampusü
  • Kuzey Kargar Kampüsü. (üniversitenin yurtlarının çoğu bu kampüste yer alır)
  • Kum kampüsü
  • Choka Kampüsü
  • Varamin kampüsü

Üniversitenin Ülkedeki Siyasi Rolü

Üniversite ülkenin en büyük üniversitesi olmasından da dolayı her zaman ciddi siyasi rolleri olmuştur.

1979 devriminde özellikle solcu öğrencilerin merkeziydi. Devrimin birçok basamağı Tahran Üniversitesi öğrencileri tarafından uygulanıyordu. Üniversitede İslami cepheye mensup olan öğrenciler de vardı. Tudeh Partisinin mensuplarının tahrikiyle Humeyni Amerika Büyükelçiliğinin basılmasının emrini verdi. Özellikle Tahran Üniversitesine mensup olan aşırı İslamcı öğrenciler "İmam Yolunun Öğrencileri" ve diğer radikal İslamcıların desteği ile Amerikan Büyükelçiliği basıldı ve 52 Amerikan diplomat 444 günlüğüne İslam rejiminin elinde rehine tutuldu. olaydan sonra Liberal devrim hayalleri yıkıldı solcular tasfiye edildi ve liberal bir hükûmeti kurmuş ve devam ettirme çabalarında olan "Mehdi Bazargan" yapılan işin demokratik rejime aykırı olduğunu söyleyerek istifa etti. Bazargan aslında demokratik bir cumhuriyet kurma hayallerinin Mollaların gücüne karşı yetersiz kalacağını artık biliyordu.

İslam Devrimi'nden sonra, üniversitelerin susturulmasını takiben olaylar yatıştı. 7–13 Temmuz 1999 yeniden ülkede özgürlük seslerinin yükselmesinin ilk patlak veren yeri yine de Tahran Üniversitesi oldu. Öğrenciler 8 Temmuz 1999'da reformist görüşleri olan “Selam” gazetesinin kapatılmasını son derece barışçıl yöntemlerle protesto ediyordu. Protestonun yapıldığı günün gecesi bir yurt, Devrimin Gönüllü Güvenlik Kuvvetleri- Basiji adıyla bilinen, rejim ajanlarınca basıldı. Ajanlar, yurtta kalan bir öğrenciyi “imam Hüseyin bu senin hediyen” diyerek pencereden dışarı atıp öldürüldü. Tahran Üniversitesi yeniden rejim ajanlarınca basıldı. Üniversitenin bulunduğu sokak (Kooye Daneshgah) ve üniversitenin içi adeta savaş alanına döndü. Rejimin elinde olan İran Medyası asla bu olayları kabul etmedi ama yabancı ajansların muhabirleri Üniversitenin içinde Rejim ajanlarınca öğrencilere ateş açıldığını söylediler. Takiben diğer üniversitelerde karışıklıklar oldu ve olaylar ülke geneline yayıldı. İran Medyası sadece bir kişi -Ezzat Ebrahim-nejad-ın olaylarda öldüğünü söylediler ama yabancı haber ajansları ülke genelinde en az 17 kişinin öldüğünü belirttiler.

Dış bağlantılar