İstanbul'daki eroin fabrikaları

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İstanbul'da 1930'lara kadar eroin üretimi üzerine yoğunlaşmış 3 adet fabrika ve pek çok imalathane işletilmiştir. Yasal açıdan Türkiye'nin diğer ülkelerin aksine uyuşturucu karşıtı çeşitli sözleşmeleri imzalamamış olması dolayısıyla ülke, bu fabrikalar vasıtasıyla dünyada yasadışı eroin ticaretinin merkezi hâline gelmiştir.[1] 1930'da üç fabrikanın senelik cirosu, Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının yaklaşık %1’ine tekabül ediyordu.[2] İstanbul’daki yasadışı narkotik ticareti, Yahudi, Rum ve Ermeni tüccarlar vasıtasıyla dönemin ileri gelen politikacı ve bürokratlarıyla yakın ilişkide yürütülmekteydi.[2]

Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]

Türkiye uyuşturucu karşıtı 1909 Şangay, 1912 Lahey ve 1925 Cenevre afyon sözleşmelerini imzalamamış olduğundan ötürü afyon kaçakçıları ve eroin üreticileri açısından ilgi çekici bir yer haline gelmiştir. 1925 sözleşmesi Türk afyonu ithal ederek afyonu tıbbi amaçlar dışında işleyen Avrupalı fabrikaları özellikle etkilemiştir.[3] 1924 senesinde İzmir ve İstanbul'da afyon laboratuvarlarının kurulmuştur.[1]

Orient Products Co.[değiştir | kaynağı değiştir]

İlk eroin fabrikası, 1926'da Taksim bölgesinde yer alan Mecidiye Kışlası'nda, günümüzdeki Divan Otel ile İTÜ Taşkışlası Yerleşkesi civarında Orient Products Co. (veya diğer kaynaklara göre Oriental Products Company)[3] adı altında kurulmuştur. Fabrikalar Japon vatandaşı Seizaburo ve Hojiro Sagan ile bir Türk vatandaşı olan Hosep Galenyan ortaklığında finanse edilmekteydi. Fabrika girişimcileri, Türk hükûmetine afyonu ham olarak satmak yerine tıpta yaygın olarak kullanılan çeşitli afyon alkaloidleri ve sentetik ilaç hammaddesi üretildiğinde, çok daha fazla gelir elde edileceğini öne sürerek fabrika için izin istemişlerdir. İzin alındıktan sonra fabrika 10 bin sterlin sermayeyle kurulmuştur. Eroin fabrikası doğrudan hükûmetten aldığı imtiyazı takiben Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti’nden (Sağlık Bakanlığı) bir lisans sağlanmıştır.

Fabrika üretim açısından ilk başlarda ayda 20 ile 25 kilo arasında morfin ve eroin üretebilmekte iken 1930'da modern araç ve gereçlerle büyümüş, Japonlar tarafından eğitilmiş 25 kalifiye işçi çalıştırarak ayda 20-25 kasa (1560– 1950 kg) afyon işleyerek ortalama 200 kilo morfin ve eroin üretebilir hale gelmiştir. Dönemin istihbarat raporlarına göre üretilen maddeler çokuluslu organize suç çeteleri vasıtasıyla İskenderiye ve Marsilya üzerinden yasadışı eroin piyasasına pazarlanıyor, bu limanlardan da başta ABD ve Avrupa'ya olmak üzere dağıtım gerçekleştiriliyordu. Buna ek olarak fabrika ortaklarının Japon mafyası Yakuza ile bağlantıları vardı.

1931'de kapatılmasına karar verildikten sonra Japon ortakların fabrikadaki makineleri bir diğer eroin üretim merkezi olan Çin'e taşıdıkları rapor edilmiştir. Geriye kalan aletler ise Türkiye Eczacılar Birliği'nce satın alınarak başka bir ilaç fabrikasında kullanıma sokulmuştur.

ETKİM ve SİCO/TEKTAŞ[değiştir | kaynağı değiştir]

Mayıs 1929'da eskiden beri afyon ticaretiyle uğraşan bir Yahudi aileye mensup Nesim Taranto liderliğinde Eyüp ilçesinin Bahariye semtinde Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviye (ETKİM) adlı yeni bir fabrika kuruldu. Taranto'nun oğullarından Leon fabrika müdürü, Richard ise hissedarıydı. Ayda yaklaşık 100 kasa afyon işleyerek 800 ile 1000 kg arası morfin ve eroin üretimi gerçekleştiriyorlardı. Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcında, işgal altındaki İstanbul’dan Anadolu’ya gönderilen kaçak silahları taşıyan isimlerden biri olması nedeniyle Nesim Taranto'nun Ankara hükümeti ile yakın ilişkileri vardı.[2]

Aralık 1929'da ise hükümet Kuzguncuk'ta Türk Eczayı Tıbbiye ve Kimyeviye (TEKTAŞ) adlı işletmenin kurulmasına izin vermiştir. Bu fabrikanın yönetiminde Türk vatandaşı olan İsmail Hakkı, Kirkor Çürükçüyan, Kevork Çürükçüyan ve siyasetçi Hasan Saka yer almaktaydı. Yönetimdeki yabancı uyrukluları Belçika vatandaşı Paul Michelaere ile Meksika vatandaşı Maurice Lapine ve Adrien Biliotti oluşturmaktaydı. Fransız teknisyenlerle birlikte 60 işçi istihdam eden fabrikanın aylık afyon işleme kapasitesi 11,5 tona tekabül eden 150 kasaydı ve ayda ortalama 2 ton morfin ve eroin üretecek kapasiteye sahipti. Diğer afyon alkaloidleri olan kodein ve papaverinin yanı sıra sentetik maddeler de üretebiliyordu.[2]

Kapatılış[değiştir | kaynağı değiştir]

Bu fabrikaların varlığı uluslararası alanda Türkiye üzerinde baskı oluşmasına sebebiyet vermiştir. 1929'da Londra Uyuşturucu Kongresi'nden sonra Türkiye'ye karşı ambargo ve boykot kampanyaları yürütüldü. Örneğin New York limanında Türk menşeili Alesia adlı bir geminin yüklü miktarda eroin taşıdığı tespit edilmesi ve takriben diğer Türk gemilerinde de peş peşe eroine rastlanması New York Belediye Başkanı Fiorello La Guardia'nın Mısır'da 30 ile 40 bin kişinin Türkiye'den gelen maddeler dolayısıyla öldüğünü öne sürdüğü Türk mallarına karşı bir yasa tasarısı hazırlamasına neden oldu.[4] "Ahlaki karantina" olarak nitelendirilen yasa tasarısında Türkiye'den gelen mallara sarı bir etiket eklenmesi ve bu etiketin Türk devletinin yasadışı uyuşturucu ticaretinde bulunduğunu belirteceğini önermekteydi. Milletler Cemiyeti'nin 1932'de yayımladığı yasadışı uyuşturucu ticaretini konu alan bir rapora göre Türkiye bu hususta en sorunlu ülke olarak nitelendirilmiştir. Türk devlet yetkilileri ve ülke eleştiriye tabi tutulmuştur.[1]

22 Ocak 1931'de Kuzguncuk'daki fabrika kapatıldı. 15 Ocak'ta ise ABD notasının ardından tüm fabrikaların geçici bir süreliğine kapalı kalacağı açıklandı. Bu kapatma "göstermelik" olarak tanımlanmıştır. Fabrikalar yasağa uymadan ellerindeki eroini yetkililere teslim etmemiş ve el altından piyasaya sürmeye devam etmiştir. Mazhar Osman'ın yazılarına göre bu direnç şirketlerin yönetim kurullarındaki siyasi ve nüfuzlu kişilerden kaynaklanmaktaydı. ETKİM ve SİCO'nun aksine Japon şirketin Ankara ile bağları olmadığından fiilen ilk kapanan şirket olmuştur. Fabrikaların göstermelik kapanmasının yol açtığı tedirginlik, fabrika sahiplerinin Bulgaristan'da yeni bir fabrika kurmasına yol açmıştır. ETKİM geçici kapatmanın ardından görünürde kodein üretmiş, SİCO ise herhangi bir değişikliğe gitmemiştir.[2]

23 Aralık 1932'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ön ayak olmasıyla Halk Fırkası'nda tartışılan yasaklanma konusu oy çokluğuyla fıkrada kabul gördü. Buna karşın yasanın mecliste kabulü hızlı olmadı. O sırada Meclis Başkanı olan Hasan Saka başta olmak üzere Şükrü Kaya ve Yunus Nadi gibi isimlerden oluşan "kaçakçılık lobisinin" yasanın kabulünü "baltaladıkları" belirtilmiştir. 1912 Lahey sözleşmesi ile 1925 ve 1931 Cenevre sözleşmeleri meclis tarafından 14 Ocak'ta 2108 sayılı kanun ile onaylanmıştır.[1] Buna karşın resmî gazetede yayınlanarak Cenevre'ye yollanması uzun sürmüştür.[2]

Eroin fabrikaları kapatılmış olmasına rağmen Türkiye 1960'lara kadar hala dünya yasal afyon üretiminin %55'ini teşkil ediyordu. 1960'larda ABD ve Avrupa'da uyuşturucu tüketiminin artmasıyla bu devletler tekrar afyon kaçakçılığından Türkiye'yi sorumlu tutmaya başlamışlardır. 1971'de tamamen yasaklanan afyon ekiminin 1974'te yasallaştırılması, ABD ve Türkiye arasında Haşhaş Krizi'nin çıkmasına neden olmuştur.[1]

Halk sağlığına etkileri[değiştir | kaynağı değiştir]

İşgal döneminden sonra İstanbul'da azalan madde kullanımı 1930'larda fabrikalar nedeniyle artış göstermiştir. Eroin kullanımı ilk olarak bu fabrikalarda çalışan işçiler arasında yayılmış, daha sonra ise fabrikaların maddeyi "neşe ve güç kaynağı" olarak pazarlamaları ve ucuz bir fiyata tütüncülere satmalarıyla tüm şehre yayılmıştır.[1]

Dönemin İstanbul doktorlarından Mazhar Osman (1934) ile Şişli Fransız Hastanesi’nde Emraz-ı Akliye ve Asabiye uzmanı Hüseyin Kenan eroin bağımlığının fabrika işçileri üzerindeki etkilerini incelemiştir.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ a b c d e f Madde Kullanımı ve Stratejik İletişim. MEHMET ISIK. 19 Mayıs 2013. ISBN 978-605-4738-84-7. 
  2. ^ a b c d e f Erdinç, F. Cengiz (2004). Overdose Türkiye: Türkiye'de eroin kaçakçılığı, bağımlılığı ve politikalar. İletişim. ISBN 978-975-05-0271-2. 
  3. ^ a b Odman, Asli (1 Ocak 2014). "'Nisyan ve İsyan': İstanbul'da 'Unutturulmuş' Eroin Fabrikaları, Taksim/Taşkışla, Eyüp ve Kuzguncuk". Geziden sonra Taksim Kitabı. 2013 İstanbul Şehir ve Bölge Planlama Bölümleri İstanbul Buluşmaları. 
  4. ^ Ögel, Kültegin. Bağımlılık Asla Sadece Bağımlılık Değildir. İletişim Yayınları. ISBN 978-975-05-3090-6.