İçeriğe atla

İşçi özyönetimi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

İşçi özyönetimi, işgücünün kendi kendine yönlendirdiği iş süreçlerine dayanan bir örgütsel yönetim biçimidir. Özyönetim, sosyalizmin ayırt edici özelliklerinden biridir ve sosyalist hareketin tarihi boyunca pek çok kez gündeme gelmiştir. Demokratik, liberteryen ve piyasa sosyalistlerinin yanı sıra anarşistler ve komünistler tarafından da çeşitli şekillerde savunulmuştur.[1]

Özyönetimin pek çok farklı biçimi vardır. Bazı modellerde, tüm işçi üyeler işletmeyi doğrudan meclisler aracılığıyla yönetirlerken, diğerlerinde işçiler yönetim işlevlerini dolaylı olarak seçtikleri uzman yöneticiler aracılığıyla yerine getirir. Özyönetim, seçilmiş kurullar tarafından yürütülen denetimi ve gözetimi, uzman yöneticilerin seçimle belirlenmesini ya da herhangi bir uzman yöneticinin bulunmadığı, doğrudan kendini yöneten yönetim biçimlerini içerebilir.[2] Özyönetimin hedefleri arasında işçilere günlük operasyonlarında daha fazla özerklik tanıyarak performansı artırmak, moral yükseltmek, yabancılaşmayı azaltmak ve çalışan mülkiyetiyle birlikte uygulandığında sömürüyü ortadan kaldırmak yer alır.[3]

Özyönetim, organizasyon içindeki denetim haklarını ifade eder ve mülkiyet ve organizasyonun faaliyet gösterdiği ekonomik sistem gibi konulardan farklıdır.[4] Bir kuruluşun özyönetimi, çalışanların o kuruluşun sahibi olmasıyla örtüşebilir; ancak özyönetim, kamuya ait şirketler ve nadiren özel şirketlerde, ortak karar alma ve işçilerin yönetim kurullarında temsili şeklinde de var olabilir.

İktisadi teori

[değiştir | kaynağı değiştir]

Kendi kendini yöneten işletmelerden oluşan ekonomik sistem bazen katılımcı ekonomi, özyönetimli ekonomi veya kooperatif ekonomisi olarak adlandırılır. Bu ekonomik model, insanların kendi refahlarını etkileyen kararlarda söz sahibi olabilmeleri gerektiği düşüncesinden kaynaklanan piyasa sosyalizmi ve ademimerkeziyetçi planlı ekonominin önde gelen biçimlerindendir. 20. yüzyılda özyönetimli piyasa sosyalizminin başlıca savunucuları arasında ekonomistler Benjamin N. Ward, Jaroslav Vanek ve Branko Horvat yer almaktadır.[5] Horvat'a göre katılım, yalnızca daha arzu edilir değil, aynı zamanda geleneksel hiyerarşik ve otoriter yönetim biçimlerinden ekonomik olarak da daha uygulanabilirdir, çünkü karar alma süreçlerine katılımın artmasıyla verimliliğin arttığını gösteren ekonometrik ölçümler bulunmaktadır. 1980'lerin başlarında sosyalist Yugoslavya perspektifinden yazan Horvat, dünya genelinde de özyönetimli sosyalist bir örgütlenme biçimine doğru bir yönelimin olduğunu ileri sürmüştür.[6]

Emek yönetimli şirket

[değiştir | kaynağı değiştir]

Emek yönetimli şirket teorisi, özyönetimli organizasyon biçimlerinin davranışını, performansını ve doğasını açıklamayı hedefler. Kendi kendini yöneten şirketler çalışan mülkiyetiyle örtüşebilse de, ikisi farklı kavramlardır ve biri diğerini zorunlu olarak gerektirmez.

Neoklasik ekonomi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Geleneksel neoklasik ekonomi teorisine göre, rekabetçi bir piyasa ekonomisinde sermaye varlıklarının mülkiyetinin işçilerde olması, şirketin performansı üzerinde kayda değer bir etki yaratmamalıdır.[7]

Neoklasik gelenekte emek yönetimli şirketler üzerine yapılan araştırmaların çoğu, bu tür işletmelerin varsayılan fayda maksimizasyonu (yani "emek yönetimli şirketler neyi maksimize eder?" sorusunun yanıtı; çalışan başına gelir veya kâr gibi) ve bunun sonuçları üzerine odaklanmıştır.[8] Bu gelenekteki ilk emek yönetimli işletme modeli, Yugoslav işletmelerin analiziyle ilgilenen Amerikalı iktisatçı Benjamin Ward tarafından 1958'de önerilmiştir.[9] Ward'a göre emek yönetimli şirketler, geleneksel kapitalist şirketlerin dış sahipler için kârı maksimize etme amacının aksine, işçi başına geliri maksimize etmeye çalışır. Ward, bu varsayımdan yola çıkarak emek yönetimli şirketlere eleştirel yaklaşan bir analiz ortaya koymuştur. Özellikle de, emek yönetimli bir şirketin arz eğrisinin negatif eğime sahip olduğunu ileri sürmüştür; yani, emek yönetimli şirketin ürettiği ürünün piyasa fiyatındaki artış, işletmenin üretimi artırmasını ve yeni üyeler almasını sağlamayacaktır. Bu da, emek yönetimli şirketlerden oluşan bir ekonominin işgücünden yeterince yararlanamama ve daha yüksek işsizlik oranlarına doğru eğilim göstereceği sonucunu doğurur. Ward'un modeli Evsey Domar tarafından daha da geliştirilmiş ve Jaroslav Vaněk tarafından da genelleştirilmiştir.[10] Tamamen teorik olan bu analizler, 1971 yılında Yugoslav iktisatçı Branko Horvat tarafından eleştirilmiştir. Horvat, bu konunun Yugoslavya’daki mevcut emek yönetimli şirketlerin ve bu şirketlerdeki uygulamaların ampirik olarak incelenerek ele alınması gerektiğini savunur. Özellikle işçilerin, ücretlerini yılın başında belirlediklerini ve daha sonra işletmenin kazancına göre maaşlarını ayarladıklarını kaydeder. Bu davranış kuralının teorik modelin bir parçası haline getirilmesi halinde emek yönetimli bir şirketin piyasa davranışının, Ward ve takipçilerinin tezlerinin aksine, "geleneksel" kâr maksimizasyonu yapan bir şirketin varsayımsal davranışına çok daha yakın olduğunu ifade etmiştir.[11]

19. yüzyılda, kendi kendini yöneten bir ekonomi fikri ilk olarak anarşist filozof ve ekonomist Pierre-Joseph Proudhon tarafından tam anlamıyla dile getirilmiştir.[12] Bu ekonomik model, sistemdeki bireyler arasındaki karşılıklı ilişkiyi vurgulamak için mutualizm olarak adlandırılmış ve serbest piyasa ekonomisinde faaliyet gösteren kooperatifleri içermiştir.

Klasik liberal filozof ve iktisatçı John Stuart Mill, işçilerin yönettiği ve sahip olduğu kooperatiflerin, üstün verimlilikleri ve daha güçlü teşvik yapıları sayesinde rekabetçi piyasa ekonomisinde zamanla sermaye yönetimli geleneksel kapitalist şirketlerin yerini alacağına inanıyordu. Hem Mill hem de Karl Marx, demokratik işçi yönetiminin hiyerarşik yönetime kıyasla uzun vadede daha verimli olacağını düşünürken, Marx, piyasa ekonomisinde işçi özyönetimli ve işçiye ait şirketlerin geleneksel kapitalist şirketleri saf dışı bırakacağı konusunda umutlu değildi.[13] Verimlilikteki avantajlarına rağmen, Batı piyasa ekonomilerinde emek yönetimli şirketler oldukça nadirdir.[14]

Karl Marx, komünist toplumun ayırt edici bir özelliği olarak, özyönetim süreçlerinin merkezi devletin yerini alacağı özgür üreticiler birliği fikrini savunmuştur. Bu kavram, Marksist yabancılaşmanın aşılması fikriyle bağlantılıdır.[15]

Sovyet tipi ekonomik planlama

[değiştir | kaynağı değiştir]

Eski SSCB ve Doğu Bloku'nda uygulandığı haliyle Sovyet tipi ekonomik model, (Rusçaсамоуправление; samoupravlenie[16]) 1980'lerde devlet mülkiyetindeki işletmelere dahil edilmiştir.[17] Ancak sosyalistler tarafından bu model, işletmelerde işçilerin özyönetim ve karar alma süreçlerine yeterince dahil edilmemeleri nedeniyle eleştirilmiştir.[18]

Yönetim bilimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Daniel H. Pink, "Drive: The Surprising Truth About What Motivates Us" (Güdü: Bizi Motive Eden Şeyler Hakkındaki Şaşırtıcı Gerçek) adlı kitabında, ampirik kanıtlara dayanarak, özyönetimli süreçler, ustalık, çalışan özerkliği ve amaç gibi içsel ödüllerin, maddi kazanç gibi dışsal ödüllerden çok daha etkili motivasyonlar olduğunu savunur. Pink'e göre 21. yüzyıldaki işlerin büyük çoğunluğu için, özyönetim ve bununla ilişkili içsel güdüler, hiyerarşik yönetim anlayışı ve ödül mekanizması olarak parasal tazminata aşırı bel bağlamak gibi kavramlardan çok daha önemlidir.

Daha güncel araştırmalar ise, teşvik ve primlerin performans ve özerk motivasyon üzerinde olumlu etkileri olabileceğini ileri sürmektedir.[19] Bu araştırmalara göre asıl mesele, prim ve teşviklerin, öz belirleme kuramına göre iyi oluş hali için gerekli olan üç temel gereksinim olan özerklik, yeterlilik ve ilişkili olma duygusunu engellemek yerine bunları destekleyecek şekilde uyumlu hale getirilmesidir.

Siyasi hareketler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Lonca sosyalizmi, işçilerin, endüstriyi kamu ile zımni bir sözleşmesel ilişki içinde faaliyet gösteren ticaret loncaları aracılığıyla kontrol etmesini savunan siyasi bir harekettir.[20] Birleşik Krallık'ta ortaya çıkmış ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde en etkili dönemini yaşamıştır. G. D. H. Cole ile yakından ilişkili olup William Morris'in fikirlerinden etkilenmiştir. İşçilerin kendi kendini yönetmesiyle ilgili önemli bir deneyim İspanyol Devrimi (1936-1939) sırasında yaşanmıştır.[21] Rudolf Rocker, Anarko-Sendikalizm (1938) adlı kitabında şöyle yazmıştı:

"Ama toprakları ve sanayi tesislerini kendi yönetimleri altına alarak Sosyalizm yolunda ilk ve en önemli adımı atmış oldular. Her şeyden önemlisi, onlar (işçi ve köylüler), kapitalistler olmadan bile üretimi sürdürebileceklerini ve bunu kâr hırsıyla hareket eden birçok girişimciden daha iyi yapabileceklerini kanıtladılar."[22]

1968 Mayıs olayları sonrası Fransa'da, Besançon'da bulunan saat fabrikası LIP, yönetimin şirketi tasfiye kararının ardından 1973'ten itibaren özyönetimle işletilmeye başlandı. LIP deneyimi, 1968 sonrası Fransa'da dönemin simgesel bir toplumsal çatışması haline geldi. Sendikacı Charles Piaget önderliğinde gerçekleşen grevde işçiler üretim araçlarına el koydu. Eski Radikal Parti üyesi Pierre Mendès-France'ın da içinde bulunduğu Birleşik Sosyalist Parti (PSU), özyönetimden yana taraf aldı.[23]

İspanya'nın Bask Bölgesi'nde bulunan Corporación Mondragon, dünyadaki en uzun ömürlü işçi özyönetimi örneğini temsil etmektedir. Marksist iktisatçı Richard D. Wolff ve Claudia Sanchez Bajo ile Bruno Roelants'ın kaleme aldığı Capital and the Debt Trap ("Sermaye ve Borç Tuzağı") adlı araştırma kitabı[24] gibi çeşitli kaynaklar, ekonominin kapitalist üretim tarzına alternatif olarak nasıl organize edilebileceğine dair bir örnek olarak bu kooperatif şirketi öne sürmüşlerdir.[25]

2008 mali krizinin ardından Yunanistan,[26] Fransa,[27] İtalya,[28] Almanya[29] ve Türkiye'de[30] birçok fabrika işgal edilmiş ve özyönetimle yönetilmeye başlanmıştır.

Yunanistan'daki dayanışma temelli dağıtım yapıları, kısmen kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik kemer sıkma politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu yapılar genellikle siyasal düşünce ve hareketlilikle şekillenmiş ve yaşam düzeylerini güvence altına alan pratik bir formülasyonun sonucu olarak, gayriresmi dayanışma ağlarının kazançlı dağıtım kooperatiflerine dönüşmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Bu diyalektik, krizin resmi politika girişimlerine rağmen değil, bu girişimler sayesinde yeniden üretildiği gerçeğini yansıtmaktadır.[31] Yunanistan'da 2012'den bu yana ortaya çıkan kapitalizm dışı toplumsal deneyim ve yenilikler arasında işçi kolektifleri ve kooperatifleri, Öz-Yardım Grupları, Yerel Takas Ticareti Sistemleri (LETS), Freecycle ağları, Zaman Bankaları ve işçi işgali altındaki bir fabrika yer almaktadır.[32]

Yunanistan'da işçi yönetimi ve işçi savunmasını savunan protestolar

Soğuk Savaş'ın en yoğun döneminde, Tito-Stalin ayrılığının bir sonucu olarak Yugoslavya, Doğu Bloku ülkelerinin merkezi planlamalı ve yönetimli ekonomilerinden farklı olarak, resmi adıyla "özyönetimli sosyalizm" olarak adlandırılan bir anlayışı benimsemiş ve savunmuştur. Bu sistem, kapitalizme özgü olduğu varsayılan “toplumsal üretim ve dağıtımın kaotik doğasını” engellemeyi amaçlayan, temel oranlara dayalı bir planlama biçimiydi[33] ve Josip Broz Tito'nun ve daha doğrudan olarak Edvard Kardelj'in teorilerine göre örgütlenmişti. Yugoslav iktisatçı Branko Horvat da, Yugoslavya'da uygulanan işçi özyönetimi (radničko samoupravljanje) teorisine önemli katkılarda bulunmuştur. Yugoslavya'nın tarafsızlığı ve Bağlantısızlar Hareketi'ndeki öncü rolü sayesinde Yugoslav şirketleri, hem Batı hem de Doğu pazarlarına ihracat yapabiliyordu. Bu süreçte Yugoslav şirketleri, Afrika, Avrupa ve Asya'da çok sayıda büyük altyapı ve sanayi projesini üstlenmiştir.[34][35]

1950 yılında kabul edilen Özyönetim Yasası ile işçi konseyleri kuruldu. Marksist devletin sönümlenmesi kavramı doğrultusunda "Fabrikalar işçilere!" sloganıyla "bürokrasinin sonunun başlangıcı" ilan edildi. Boris Kanzleiter'e göre işçi konseylerinin ilham kaynağı, Yugoslav Partizanları ve Paris Komünü'nün devrimci yönetim organları olan Halk konseyleriydi.[36] 1953 Yugoslav anayasal değişikliği ile anayasal düzeyde özyönetim getirilmiş ve devlet mülkiyeti, toplumsal mülkiyete dönüştürülmüştür. 1963 Yugoslav Anayasası, ("Özyönetim Bildirgesi" olarak da anılır) özyönetimi ve toplumsal mülkiyeti en üstün değerler olarak tanımlamış ve Yugoslavya'yı "sosyalist, özyönetimli demokratik bir toplum" olarak tanımlamıştır.[37]

1976 tarihli Birleşik Emek Yasası, Yugoslavya'da özyönetimin gelişimindeki son aşamayı temsil ediyordu. 1974 Yugoslav Anayasası temelinde, işçi ve yurttaşın doğrudan egemenliğine dayalı tamamen özerk bir sistem oluşturuldu. Her işçinin üretim sürecindeki somut rolüne göre bir parçası olması gereken en küçük bağımsız temel ekonomik birim olarak Birleşik Emek Temel Örgütleri'nin (BETÖ) kurulması öngörülmüştür. BETÖ'ler bir araya gelerek Birleşik Emek Örgütü'nü (BEÖ) oluşturabiliyor ve BEÖ'ler de kendi aralarında birleşerek Birleşik Emek Karma Örgütleri'ni kurabiliyordu. Bir BETÖ'nün tüm işçilerinden oluşan meclis, BEÖ'nün işçi konseyine zorunlu vekaletle bağlı bir temsilci seçer ve BEÖ, yöneticinin seçilmesinden maaşlara, yatırımlara, dernekleşmeye, gelişmeye ve belirli üretim hedeflerine kadar her konuda karar alırdı. Yugoslav özyönetiminin bir diğer özelliği de klasik sözleşmelerin yerini alan "özyönetim anlaşmaları" ve "toplumsal sözleşmeler"di.[38] BEÖ'lerin amacı kâr değil, toplumsal hedeflerdi; eğitim, sağlık, istihdam ve barınma gibi sorunları çözmeyi amaçlıyorlardı.[39]

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası tarafından dayatılan makroekonomik reformlar ve yapısal uyum programları, Yugoslavya'da işçi özyönetimi uygulamalarının sonunu getirmiştir.[40][41]

Buenos Aires'teki Hotel Bauen, 2003'te işgal edilmiş ve işçiler tarafından 2020'ye dek özyönetimle işletilmiştir.[42]

Arjantin'deki Empresas recuperadas hareketi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Empresas recuperadas hareketi, Arjantin'de yaşanan 2001 ekonomik krizinin başlangıcına ve artçı şoklarına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır.[43] “Empresas recuperadas”, kelime anlamıyla “geri kazanılmış/geri alınmış/yeniden işlevselleştirilmiş işletmeler, fabrikalar veya şirketler” anlamına gelir. İspanyolca recuperar fiili yalnızca "geri almak" veya "yeniden ele geçirmek" değil, aynı zamanda "yeniden işler hale getirmek" anlamına da gelir.[44]

2001-2002 yılları arasında yaklaşık 200 Arjantin şirketi, işçileri tarafından geri alınarak işçi kooperatiflerine dönüştürülmüştür. Bunların en önemli örnekleri arasında Brukman fabrikası, Hotel Bauen ve FaSinPat (eski adıyla Zanon) yer almaktadır. 2020 itibarıyla yaklaşık 16.000 Arjantinli işçi, 400'e yakın kurtarılmış fabrikayı özyönetimle işletmektedir.[45]

"Geri kazanılmış işletmeler" olgusu Arjantin'de yeni bir şey değildir. Bu tür toplumsal hareketler, 1970'lerdeki Kirli Savaş döneminde tamamen tasfiye edilmişti. Bu yüzden, ılımlı ve sol görüşlü bir Peronist olan Héctor Cámpora'nın iktidarının ilk aylarında (Mayıs-Temmuz 1973) yaklaşık 600 toplumsal çatışma, grev ve fabrika işgali yaşanmıştı.[46]

Bu "geri kazanımlar" yaygınlaşarak, sosyalistler, Peronistler, anarşistler ve komünistler gibi çeşitli siyasi ağlarla bağlantıları olan bir geri kazanılmış fabrika hareketi ortaya çıktı. Örgütsel düzlemde bu hareket, geri kazanılmış fabrikaların iki büyük federasyonunu içerir: biri solda yer alan daha büyük Movimiento Nacional de Empresas Recuperadas (Ulusal Geri Kazanılmış İşletmeler Hareketi, MNER)[47] ve diğeri sağda konumlanan daha küçük Movimiento Nacional de Fábricas Recuperadas (Ulusal Geri Kazanılmış Fabrikalar Hareketi, MNFR).[48][49]

Hareket, 2011 yılında, işçilerin şirketleri devralmasını kolaylaştıran yeni bir iflas yasasının çıkarılmasına öncülük etti.[50] Bu yasa, 29 Haziran 2011'de Devlet Başkanı Cristina Kirchner tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir.[51]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Steele, David (1992). From Marx to Mises: Post-Capitalist Society and the Challenge of Economic Calculation. Open Court Publishing Company. s. 323. ISBN 978-0875484495. The proposal that all the workers in a workplace should be in charge of the management of that workplace has appeared in various forms throughout the history of socialism. [...] [A]mong the labels attached to this form of organization are 'self-management', 'labor management', 'workers' control', 'workplace democracy', 'industrial democracy' and 'producers' cooperatives'. 
  2. ^ Steele, David (1992). From Marx to Mises: Post-Capitalist Society and the Challenge of Economic Calculation. Open Court Publishing Company. s. 323. ISBN 978-0875484495. The self-management idea has many variants. All the workers may manage together directly, by means of an assembly, or indirectly by electing a supervisory board. They may manage in co-operation with a group of specialized managers or they may do without them. 
  3. ^ O'Hara, Phillip (2003). Encyclopedia of Political Economy, Volume 2. Routledge. s. 9. ISBN 978-0-415-24187-8. In eliminating the domination of capital over labour, firms run by workers eliminate capitalist exploitation and reduce alienation. 
  4. ^ Prychito, David L. (2002). Markets, Planning, and Democracy: Essays After the Collapse of Communism. Edward Elgar Pub. ss. 71. ISBN 978-1840645194. The labor-managed firm is a productive organization whose ultimate decision making rights rest in the workers of the firm...In this sense workers' self-management – as a basic principle – is about establishing control rights within a productive organization, while it leaves open the issue of de jure ownership (that is, who enjoys legal title to the physical and financial assets of the firm) and the type of economic system in which the firm is operating. 
  5. ^ Gregory and Stuart, Paul and Robert (2004). Comparing Economic Systems in the Twenty-First Century. 7th. George Hoffman. ss. 145-146. ISBN 978-0-618-26181-9. 
  6. ^ Horvat, Branko (1983). The Political Economy of Socialism: A Marxist Social Theory. M.E Sharpe Inc. s. 173. ISBN 978-0873322560. Participation is not only more desirable, it is also economically more viable than traditional authoritarian management. Econometric measurements indicate that efficiency increases with participation...There is little doubt that the world is moving toward a socialist, self-governing society at an accelerated pace. 
  7. ^ Paul Samuelson, Wages and Interest: A Modern Dissection of Marxian Economic Models, 47 Am.Econ.Rev. 884, 894 (1957): "In a perfectly competitive market it really doesn't matter who hires whom: so have labor hire 'capital'...")
  8. ^ Nuti, Mario (1996). "Efficiency, equality and enterprise democracy.". Democracy and Efficiency in the Economic Enterprise. London: Routledge. ss. 184-206. A massive body of literature from Ward's seminal model of the "Illyria" firm (1958) and its generalization by Vanek (1970) to date, probably larger than for any other single economic issue, has accumulated on the economic implications of the presumed maximand of self-managed enterprises. 
  9. ^ Horvat, Branko (1971). "Yugoslav Economic Policy in the Post-War Period: Problems, Ideas, Institutional Developments". The American Economic Review. 61 (3). Theoretical analysis of the behavior of the Yugoslav firm has only begun. Oddly or understandably enough, the pioneering work was done by a foreigner, B. Ward of the University of California at Berkeley. 
  10. ^ Horvat, Branko (1971). "Yugoslav Economic Policy in the Post-War Period: Problems, Ideas, Institutional Developments". The American Economic Review. 61 (3). In a similar analysis eight years later, Domar showed that by generalizing the production function to include several products and several factors and by introducing the demand curve for labor the results are changed and begin to resemble the traditional conclusions about the behavior of the firm (Domar, 1966). 
  11. ^ Horvat, Branko (1971). "Yugoslav Economic Policy in the Post-War Period: Problems, Ideas, Institutional Developments". The American Economic Review. 61 (3). Instead of postulating what should be rational, the present author observes the actual practice of Yugoslav enterprises which fix wages in advance for the current year, and at least once a year make corrections (positive or negative) depending on the income earned. If this behavioral rule is used in the analysis, the results are again the same as in the traditional theory of the firm. 
  12. ^ Proudhon, Pierre-Joseph (1866–1876). 'Oeuvres Complètes', volume 17. Paris: Lacroix. ss. 188-189. 
  13. ^ Where Did Mill Go Wrong?: Why the Capital-Managed Firm Rather than the Labor–Managed Enterprise Is the Predominant Organizational Form in Market Economies, by Schwartz, Justin. 2011. Ohio State Law Journal, vol. 73, no. 2, 2012: "Why, then, is the predominant form of industrial organization in market societies the traditional capital-owned and managed firm (the capitalist firm) rather than the labor-managed enterprise owned and managed by the workers (the cooperative)? This is exactly the opposite of the result predicted by John Stuart Mill over 150 years ago. He thought that such worker-run cooperative associations would eventually crowd capitalist firms out of the market because of their superior efficiency and other advantages for workers."
  14. ^ Where Did Mill Go Wrong?: Why the Capital-Managed Firm Rather than the Labor-Managed Enterprise Is the Predominant Organizational Form in Market Economies, by Schwartz, Justin. 2011. Ohio State Law Journal, vol. 73, no. 2, 2012: "Mill was mistaken, and Marx correct, at least about the tendency for labor-managed firms to displace capital-managed firms in the ordinary operation of the market."
  15. ^ O'Hara, Phillip (2003). Encyclopedia of Political Economy, Volume 2. Routledge. s. 836. ISBN 978-0-415-24187-8. it influenced Marx to champion the ideas of a "free association of producers" and of self-management replacing the centralized state. 
  16. ^ "Self-management (samoupravlenie)". Technical Progress and Soviet Economic Development. Oxford: Basil Blackwell. 1986. s. 156. ISBN 0-631-14572-9. 
  17. ^ Robinson, Neil (1995). Ideology and the Collapse of the Soviet System: A Critical History of Soviet Ideological Discourse. Brookfield, Vermont: Edward Elgar Publishing Co. s. 101. ISBN 1-85898-167-0. 
  18. ^ Ellman, Michael (1989). Socialist Planning. Cambridge University Press. s. 312. ISBN 978-0-521-35866-8. In general, it seems reasonable to say that the state socialist countries have made no progress whatsoever towards organizing the labour process so as to end the division between the scientist and the process workers. This is scarcely surprising, both in view of the Bolshevik attitude toward Taylorism and in view of Marx's own thesis that a society in which the labour process has been transformed would be one in which technical progress had eliminated dreary, repetitive, work. Such a state of affairs has not yet been reached in even the most advanced countries. 
  19. ^ Gerhart, Barry; Fang, Meiyu (10 Nisan 2015). "Pay, Intrinsic Motivation, Extrinsic Motivation, Performance, and Creativity in the Workplace: Revisiting Long-Held Beliefs". Annual Review of Organizational Psychology and Organizational Behavior. 2 (1): 489-521. CiteSeerX live $2 |citeseerx= değerini kontrol edin (yardım). doi:10.1146/annurev-orgpsych-032414-111418. 19 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: free.  Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım)
  20. ^ ""Guild Socialism". Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.,2012". 12 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2013. 
  21. ^ Dolgoff, S. (1974). The Anarchist Collectives: Workers' Self-Management in the Spanish Revolution. Free Life Editions. ISBN 978-0-914156-03-1. 
  22. ^ Rocker, Rudolf (1938). Anarcho-Syndicalism. p. 69.
  23. ^ LIP, l'imagination au pouvoir Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş., article by Serge Halimi in Le Monde diplomatique, 20 March 2007 (Fransızca) .
  24. ^ Sanchez Bajo, Claudia; Roelants, Bruno. "Capital and the Debt Trap: learning from cooperatives in the global crisis". Palgrave MacMillan. 16 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2016. 
  25. ^ Richard D. Wolff (June 24, 2012). "Yes, there is an alternative to capitalism: Mondragon shows the way." Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş. The Guardian. Retrieved 15 November 2013.
  26. ^ "Vio.Me: workers' control in the Greek crisis". www.workerscontrol.net. 9 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020. 
  27. ^ "Take back the factory: worker control in the current crisis". www.workerscontrol.net. 23 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020. 
  28. ^ "Occupy, Resist, Produce – Officine Zero". www.workerscontrol.net. 10 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020. 
  29. ^ "Strike Bike: an occupied factory in Germany". www.workerscontrol.net. 25 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020. 
  30. ^ "Kazova workers claim historic victory in Turkey". www.workerscontrol.net. 11 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2020. 
  31. ^ Rakopoulos, Theodoros (June 2014). "The criris seem from below, within, and against: From solidarity economy to food distribution cooperatives in Greece". Dialectical Anthropology. 38 (2): 189-207. CiteSeerX live $2 |citeseerx= değerini kontrol edin (yardım). doi:10.1007/s10624-014-9342-5. 13 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2022. 
  32. ^ Kokkinidis, George (November 2015). "Spaces of possibilities: workers'self-management in Greece". Organization. 22 (6): 847-871. CiteSeerX live $2 |citeseerx= değerini kontrol edin (yardım). doi:10.1177/1350508414521098. 13 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2022. 
  33. ^ "znaci.net" (PDF). znaci.net. 9 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  34. ^ Liotta, P.H. (31 Aralık 2001). "Paradigm Lost :Yugoslav Self-Management and the Economics of Disaster". Balkanologie. Revue d'Études Pluridisciplinaires. V (1–2). CiteSeerX live $2 |citeseerx= değerini kontrol edin (yardım). doi:10.4000/balkanologie.681. 1 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: free.  Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım)
  35. ^ "Yugoslavia: Introduction of Socialist Self-Management". Country Data. December 1990. 9 Aralık 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2010. 
  36. ^ Tomašević, Tomislav (2018). Commons in Southeast Europe: Case of Croatia, Bosnia & Herzegovina and Macedonia (Sırp-Hırvatça). Zagreb: Institute for Political Ecology. s. 61. ISBN 978-953-58938-3-7. 
  37. ^ Constitution of Socialist Federal Republic of Yugoslavia. 11 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  38. ^ "Yugoslavia – The Economic Management Mechanism". www.country-data.com. 9 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  39. ^ "Zakon o udruženom radu (1976) – Викизворник, слободна библиотека". sr.wikisource.org (Sırpça). 20 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2022. 
  40. ^ Lebowitz, Michael (2004). Lecciones de la autogestión yugoslava (İspanyolca). Caracas: Encuentro Mundial de Solidaridad con la Revolución Bolivariana. s. 9. 
  41. ^ Allen, Bob (1999). Why Kosovo? Anatomy of a Needless War (İngilizce). National Office, BC Office: Canadian Center for Policy Alternatives. ss. 11-13. ISBN 0-88627-963-1. 
  42. ^ https://www.lanacion.com.ar/buenos-aires/hotel-bauen-historia-otro-icono-porteno-cerro-nid2497559 La Nación, 2020-02-11. Hotel Bauen: la historia de otro ícono porteño que cerró por la pandemia
  43. ^ Guido Galafassi, Paula Lenguita, Robinson Salazar Perez (2004) Nuevas Practicas Politicas Insumisas En Argentina Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş. pp. 222, 238.
  44. ^ Vieta, Marcelo, 2020, Workers' Self-Management in Argentina: Contesting Neo-Liberalism by Occupying Companies, Creating Cooperatives, and Recuperating Autogestión Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş., Brill, Leiden, pp. 517–519.
  45. ^ Vieta, Marcelo, 2020, Workers' Self-Management in Argentina: Contesting Neo-Liberalism by Occupying Companies, Creating Cooperatives, and Recuperating Autogestión Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş., Brill, Leiden, pp. 517–519.
  46. ^ Hugo Moreno, Le désastre argentin. Péronisme, politique et violence sociale (1930–2001), Editions Syllepses, Paris, 2005, p. 109 (Fransızca) .
  47. ^ Movimiento Nacional de Empresas Recuperadas
  48. ^ Movimiento Nacional de Fabricas Recuperadas Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş.
  49. ^ Marie Trigona, Recuperated Enterprises in Argentina – Reversing the Logic of Capitalism Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş., Znet, March 27, 2006.
  50. ^ Pagina12: Nueva Ley de Quiebras Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş. (April 2011), Fábricas recuperadas y también legales Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş. (June 2nd 2011)
  51. ^ CFK promulgó la reforma de la Ley de Quiebras Webarşiv şablonunda hata: |url= value. Boş. in Página/12, June 29, 2011