Bişr-i Hâfî: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Tarih bağlantısı düzenleme
→‎top: düzeltme AWB ile
1. satır: 1. satır:
{{düzenle|Şubat 2017}}
{{düzenle|Şubat 2017}}
'''Bişr-i Hafi''' (d. 767, [[Merv]], [[Horasan]] - ö. 841, [[Bağdat]]), hicri 150 yılında [[Horasan]]'ın [[Merv]] şehrinde doğdu, hicri 227'de [[Bağdat]]'ta vefat etti. İsmi, Bişr bin Hâris Abdurrahmân, künyesi Ebû Nasr'dır.
'''Bişr-i Hafi''' (767, [[Merv]], [[Horasan]] - 841, [[Bağdat]]), hicri 150 yılında [[Horasan]]'ın [[Merv]] şehrinde doğdu, hicri 227'de [[Bağdat]]'ta vefat etti. İsmi, Bişr bin Hâris Abdurrahmân, künyesi Ebû Nasr'dır.


Yalınayak gezdiği için "Hafî" lakabıyla tanınıp, "Bişr-i Hâfî" adıyla meşhur olmuştur. Kabri Bağdat'ta olup ziyaret yeridir.
Yalınayak gezdiği için "Hafî" lakabıyla tanınıp, "Bişr-i Hâfî" adıyla meşhur olmuştur. Kabri Bağdat'ta olup ziyaret yeridir.

Sayfanın 14.42, 12 Mayıs 2020 tarihindeki hâli

Bişr-i Hafi (767, Merv, Horasan - 841, Bağdat), hicri 150 yılında Horasan'ın Merv şehrinde doğdu, hicri 227'de Bağdat'ta vefat etti. İsmi, Bişr bin Hâris Abdurrahmân, künyesi Ebû Nasr'dır.

Yalınayak gezdiği için "Hafî" lakabıyla tanınıp, "Bişr-i Hâfî" adıyla meşhur olmuştur. Kabri Bağdat'ta olup ziyaret yeridir.

Tanınmış bir aileden olup Merv şehri reislerinden birinin oğludur. Bu sebeple çocukluğu ve gençliğinin bir kısmı bolluk, zenginlik içinde geçti. Gençliğinde kendisini oyun ve eğlenceye verdi. Babası vefat edince kendisine çok büyük bir servet kalmıştı. Günlerini eğlence alemlerinde sarhoş olup meyhane köşelerinde sızarak geçiriyordu.

Gençliğinde alim ve velî bir kişinin nasihatlerinden etkilenip tövbe ettiyse de kötü arkadaşlarının tesiriyle tekrar eski hayatına döndü. Babasından kalan serveti için kendisinden ayrılmayan arkadaşları onu bir türlü bırakmadılar.

Bir gün yine sarhoş ve bitkin olarak evine dönerken yolda üstünde Besmele yazılı bir kâğıt buldu. İçi sızlayıp yerden aldı. Öpüp, çamurlarını silerek, temizledikten sonra, güzel kokular sürüp, evinin duvarına astı. O gece âlim ve velî bir zâta, rüyâda; "Git Bişr'e söyle! İsmimi temizlediğin gibi seni temizlerim. İsmimi büyük tuttuğun gibi, seni büyültürüm. İsmimi güzel kokulu yaptığın gibi, seni güzel ederim. İzzetime yemin ederim ki, senin ismini dünyâda ve âhirette temiz ve güzel eylerim." dendi. Bu rüyâ üç defâ tekrar etti. O zât sabah Bişr-i Hâfî'yi arayıp meyhânede buldu. Mühim haberim var diye içerden çağırdı. Bişr geldiğinde; "Kimden haber vereceksin?" dedi. "Sana Allahü teâlâdan haber vereceğim." deyince, ağlamaya başladı. "Bana kızıyor mu, şiddetli azap mı yapacak?" dedi. Rüyâyı dinleyince arkadaşlarına; "Ey arkadaşlarım! Beni çağırdılar, bundan sonra bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz." dedi. O zâtın yanında hemen tövbe etti. Bu anda ayağında ayakkabı bulunmadığı için, hiç ayakkabı giymedi. Sebebini soranlara, "Allahü teâlâya tövbe ettiğim, günâh işlememeye söz verdiğim zaman yalın ayaktım. O zaman giymediğim ayakkabıyı şimdi giymeye hayâ ederim" dedi. Bu zamandan sonra ayakkabı giymediği için kendisine yalın ayak mânâsında "Hâfî" lakabı verildi.

Tövbe edip eski yaşayışını terk ettikten sonra bir süre Merv'de ilim öğrenip dayısı Ali bin Harşam'dan ders aldı. Tasavvuf yoluna girip seyahatlere çıktı. Mekke, Kufe, Basra, Şam ve Lübnan taraflarına gitti. Bu yüzden Seyyah Sufilerden sayıldı. En sonunda Bağdat'a gelerek yerleşti. Gezdiği yerlerde ve gerekse Bağdât'ta devrinin ileri gelen alimlerinden ilim tahsil etti ve hadis dinledi. İbrâhim Sa'd, Abdurrahmân bin Zeyd bin Eslem, Hammâd bin Zeyd, Şüreyk bin Abdullah, Muâfâ bin İmrân Mûsulî, Vekî bin Cerrâh, Ebû Bekr bin Iyâş, Hafs bin Gıyâs, Abdullah bin Mübârek, Îsâ bin Yûnus, Abdullah bin Dâvûd el-Hayrî, Ebû Muâviye ed-Darîr, Zeyd bin Ebi'z-Zerka onun ilim tahsîl ettiği ve hadis dinlediği âlimlerden bir kısmıdır.

Onun yaşadığı yıllarda önemli bir şehir olan Bağdat'ta, Ahmed bin Hanbel, Süfyân-ı Sevrî Fudayl bin Iyâd, Muâfa bin İmrân ve İmam-ı Mâlik gibi alimlerin meclislerinde ve sohbetlerinde bulunup onlardan feyz aldı. Buanlardan Hanbeli mezhebinin imamı Ahmed bin Hanbel, Bişr-i Hâfî'yi çok severdi.

Dini ilimlerde yüksek bir alim, tasavvufta yüksek bir velî olan Bişr-i Hâfî, zamanının tıp bilgilerinde de söz sahibiydi. pek çok kimseye ilim öğretip ders verdi. Nuaym bin Heydâm, Muhammed bin Heydâm, İbrâhim bin Hâşim, Nasr ibni Mansûr, El-Bezzâr, Muhammed bin el-Müsennâ, Sırrî-i Sekâtî, İbrâhim bin Harbî en-Nişâbûrî, Ömer bin Mûsâ el-Celâ gibi birçok alim kendisinden ders alıp, hadis okumuşlardır.

Bişr-i Hâfî bütün ömrünü ilim öğrenmekle ve öğretmekle geçirdi. Tasavvuf yolunda büyük makâmlara erişmişti. 841 (H.227) yılının Rebiülevvel ayında Bağdat'ta vefât etti. Allah ondan razı olsun.

Bir Zamanlar Sarhoştu

Yazar Hüseyin Aydemir'in hayatını konu aldığı "Bişri Hafi" romanı gazetede yayınlandıktan sonra radyo tiyatrosu olarak piyasa sürüldü. Ardından "Bir Zamanlar Sarhoştu" adıyla 1992 yılında Yücel Çakmaklı tarafından sinemaya uyarlandı. Sinema Filminde Yılmaz Zafer, Engin İnal, Kadir Savun, Lütfü Seyfullah, Oktar Durukan, Nevin Aypar Haluk Kurtoğlu, Osman Seden gibi oyuncular rol almıştır.[1] Sinema Filmi halen birçok televizyon kanalında yayınlanmaktadır. Yine Adanalı amatör bir tiyatro grubu bu romanı "Yalın Ayaklı Sultan" ismiyle sahneye aktardı.

Ayrıca Kolera isimli rap sanatçısı 2008 yılında çıkardığı "İnziva" albümünde "Bu Yakanın Delisi" şarkısında Bişr-i Hâfi'ye şöyle bir atıf yapmaktadır. "Çakıl taşlı yollar yordu beni Keşke yürüse yanımda Bişr-i Hafi Kanar ayaklarım yürürüm ileri"

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.3, s.116
  • Rehber Ansiklopedisi; c.3, s.8
  • Hilyetü'l-Evliyâ; c.8, s.336
  • Tezkiretü'l-Evliyâ; s.68

Dış bağlantılar

  1. ^ http://www.sinematurk.com/film/2400-bisr-i-hafi-bir-zamanlar-sarhostu/