Allah'ın isimleri: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
Değişiklik özeti yok Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği |
Değişiklik özeti yok Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği |
||
87. satır: | 87. satır: | ||
|24||[[Fettâh]] || '''الفتّاح''' || Açan, genişlik verici. |
|24||[[Fettâh]] || '''الفتّاح''' || Açan, genişlik verici. |
||
|- |
|- |
||
|25||[[Gaffâr]] || '''الغفّار''' || |
|25||[[Gaffâr]] || '''الغفّار''' || Günahları çokça bağışlayan, çokça örten. |
||
|- |
|- |
||
|26||[[Gafûr]] || '''الغفور''' || Affeden. |
|26||[[Gafûr]] || '''الغفور''' || Affeden. |
Sayfanın 03.18, 19 Mayıs 2015 tarihindeki hâli
Allah’ın isimleri ya da Allah'ın 99 ismi (Arapça:اَلأَسْماَءُ الْحُسْنَى, El Esmâ ül Hüsnâ / En Güzel İsimler), İslam inancında Kur’an ve hadislerde Allah’a izâfe edilen fiil veya sıfatlardan türetilmiş veya doğrudan Allah'ı ifâde amacıyla kullanılmış olan isimlerdir. Sayıları 99’la sınırlı olmamasına rağmen İslami mistisizmde meşhur olan 99 tanesi bir araya getirilerek çeşitli ritüel ve dualarda kullanılır.
İnanış
İslam inancında belirli sayıda tekrar edilerek nazar ve büyü tedavilerinde veya duaların kabul edilmesi amacıyla kullanılır. Kuran'da rakam olarak yer almaz. İslam toplumunda Allah’ın isimleri bu 99 isimden ibaret değildir. Bunların dışında Şafi, Kafi, Hannan, Mennan, Hadi [1] (Farsça Hüda'dan), mehterde Hazret-i Yezdan, Yunus Emre şiirlerinde Çalab gibi isimler de Allah’ için kullanılırlar. İsimlerin bir kısmı Arapça dışından gelen Muarreb isimlerdir; Rab, Rahman, Hüda (Hadi isminin kaynağı), Aziz (Aziz ve Muiz isminin kaynağı) vb.[2]
- Allah
- Yaratıcının özel ismi kabul edilir ve diğer isimler O'na izafe edilir. "Allah gafurdur, rahimdir" denildiğinde bu isim-sıfatların fiilleri de O'na isnat edilirek "Allah rahmet etti" veya etsin şeklinde kullanılır.[3]
Kaynaklarda
Kur'anda değişik ayetlerde bu deyim kullanılır;
"En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın." (Âraf-180)
"De ki: (Rabbinizi) ister Allah diye çağırın, ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur." (İsra-110)
"Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur." (Taha-8)
"O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Haşr-24)
Hadislerde:
"Allah'ın 99 ismi vardır. Yüzden bir eksik. Kim bunları sayarsa cennete girer. O tektir, teki sever" [4]
Tirmizi 99 ismi yazmış, hadis için de "garibtir" demiştir. 99 ismin asıl metinde bulunmadığı, metne ravi tarafından eklendiği, yani hadisin müdrec olduğu görüşünde olanlar vardır. Esma-ül Hüsna ile ilgili yazılan eserlerin hemen hepsinde bu rivayet esas alınmış ve Müslümanlar arasında meşhur olmuştur.
Tercüme edilmesi, etimoloji ve mitolojik etkileşimler
Tercümelerde isimlerin bir Arapçada kullanılmayan ve kısmına zorlama olduğu hissi veren anlamlar verilirken bazı isimler de tenzih amacıyla birtakım değişiklikler yapılarak anlamlandırılır. Birinci guruba ahad, samed, rahman, aziz, ikinci guruba da celil, sabur, mütekebbir, mümin, dar gibi isimler örnek gösterilebilir. Örneğin mümin, ismi fail olduğu ve güvenen, inanan anlamına geldiği halde ismi mef'ul olarak güvenilen anlamı verilir. Aynı şekilde tevvab çokça dönen, pişman olan, tevbe eden anlamında olduğu halde, tevbeleri çokça kabul eden anlamı verilir.
Bu isimlerden bazıları insansı (antropomorfik) özellikler taşır: Müntakim (intikam alan), Mütekebbir (kibirlenen), Sabur (sabırlı) vb. İhlas suresinde geçen ve Allah’ı anlatmak için kullanılan Ahad, Samed kelimeleriyle diğer surelerde geçen Aziz (din), Rahman, Şafi gibi isimler ise İslam öncesi dönemde Ortadoğu ve komşuluklarında tapınılagelmekte olan bazı tanrılara verilmiş olan isimlerin aynısı veya yakın fonetiğe sahip olmaları[5] dolayısıyla tevhid inancı açısından eleştirilen isimlerdir.
Muazzez İlmiye Çığ bir örnekle bunun tek tanrıcılığa giden yolda gerçekleştirilen değişimlerden birisi olduğunu kaydeder. O’na göre çoktanrıcı olan Sümerler daha sonra bu tanrıların isimlerini Marduk üzerinde toplarlar ve Marduk’un 50 kadar ismi olur. İlmiye çığ aynı eğilimin Allah’ın isimleri konusunda da yaşandığını söyler ve bir araştırmacının Ahad ve Samed isimlerinin Allah’a atfedilmesi konusundaki analizini aktarır.[6]
İsimlerin listesi
No | İsim | Arapçası | Açıklama |
---|---|---|---|
1 | Allah | الله | O'nun zat ve özel ismidir. Diğer isimler fiilleri, sıfatları ve tecellileri ile ilgilidir |
2 | Rahmân | الرحمن | Dünyada bütün mahlûkata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden |
3 | Rahîm | الرحيم | Ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden |
4 | Adil | العدل | Adil, insaflı, her şeyi yerli yerinde yapan, her şeyi hak ve doğru olan |
5 | Afüv | العفو | Affedici. |
6 | Âhir | الآخر | Varlığı sonrasız olan, varlığının zamansal sonu olmayan. |
7 | Alîm | العليم | Her şeyi çok iyi bilen. |
8 | Aliyy | العلي | Ulu, yüce, üstün olan. |
9 | Azîm | العظيم | Büyüklük sahibi. |
10 | Azîz | العزيز | Aziz, izzetli. |
11 | Bâis | الباعث | Ölüleri yeniden yaratan. |
12 | Bâkî | الباقي | Varlığının sonu olmayan, gelmeyen. |
13 | Bâri | البارئ | Umum kainatla münasip, tertipli, bir kalıptan döker gibi güzel yaratan. |
14 | Basîr | البصير | Gören. |
15 | Bâsit | الباسط | Ferahlatan, genişleten. |
16 | Bâtın | الباطن | Varlığı (zâtı) gizli olan, cisim olarak görünmeyen. |
17 | Bedî | البديع | Örneksiz yaratan. |
18 | Berr | البَرّ | İyilik yapan. |
19 | Câmi | الجامع | Toparlayan. |
20 | Cebbâr | الجبّار | Güç kullanan. |
21 | Celîl | الجليل | Celalet ve celadet sahibi, azim, mertebesi yüksek. |
22 | Dâr | الضار | Zarar veren. |
23 | Evvel | الأوّل | Varlığı öncesiz olan, varlığının zamansal başı olmayan. |
24 | Fettâh | الفتّاح | Açan, genişlik verici. |
25 | Gaffâr | الغفّار | Günahları çokça bağışlayan, çokça örten. |
26 | Gafûr | الغفور | Affeden. |
27 | Ganî | الغني | Zengin. |
28 | Habîr | الخبير | Her şeyden haberdâr olan. |
29 | Hâdî | الهادي | Hidâyet verici. |
30 | Hâfıd | الخافض | Perişan eden. |
31 | Hafîz | الحفيظ | Koruyucu. |
32 | Hakem | الحكم | Hakem. |
33 | Hakîm | الحكيم | Her işi hikmetli olan. |
34 | Hakk | الحقّ | Varlığı (zâtı) hiç değişmeden duran. |
35 | Hâlik | الخالق | Yaratıcı. |
36 | Halîm | الحليم | Yumuşak muâmele eden. |
37 | Hamîd | الحميد | Övülen. |
38 | Hasîb | الحسيب | Hesap gören. |
39 | Hayy | الحيّ | Her zaman diri olan. |
40 | Kābid | القابض | Sıkan, daraltan. |
41 | Kādir | القادر | Kudretli. |
42 | Kahhâr | القهّار | Kahreden. |
43 | Kaviyy | القويّ | Kuvvetli. |
44 | Kayyûm | القيّوم | Ayakta tutan. |
45 | Kebîr | الكبير | Büyük. |
46 | Kerîm | الكريم | Cömert. |
47 | Kuddüs | القدّوس | Tertemiz. |
48 | Latîf | اللطيف | İnce, letâfetli. |
49 | Mâcid | الماجد | Şânlı. |
50 | Mâlik-ül Mülk | مالك الملك | Mülkün gerçek ezeli ve ebedi sâhibi. |
51 | Mâni | المانع | Engel olan. |
52 | Mecîd | المجيد | Şerefli. |
53 | Melik | الملك | Hükümdar. |
54 | Metîn | المتين | Sağlam. |
55 | Mu'ahhir | المؤخّر | Geride bırakan, erteleyen. |
56 | Mucîb | المجيب | İcâbet eden. |
57 | Muğnî | المغني | Zenginleştiren. |
58 | Muhsî | المحسي | Sayan. |
59 | Muhyî | المحيي | Canlandıran, dirilten. |
60 | Muîd | المعيد | Döndüren. |
61 | Muiz | المعز | İzzet veren. |
62 | Mukaddim | المقدّم | Öne geçiren. |
63 | Mukît | المقيت | Besleyen. |
64 | Muksit | المقسط | Dürüst veya tasarruflu |
65 | Muktedir | المقتدر | İktidar sahibi. |
66 | Musavvir | المصور | Tasarımlayan, şekillendiren. |
67 | Mübdî' | المبدىء | Varlık veren |
68 | Müheymin | المهيْمن | Belirleyici. |
69 | Mü'min | المؤمن | Güvenen. |
70 | Mümît | المميت | Öldüren, can alan. |
71 | Müntakim | المنتقم | İntikam alan. |
72 | Müteâli | المتعالِ | Her şeyden yüce. |
73 | Mütekebbir | المتكبّر | Bütün ihtişamın sahibi, Büyük ve büyüklenen[7] |
74 | Müzil | المذل | Zillet veren. |
75 | Nâfi | النافع | Faydalandıran. |
76 | Nûr | النور | Evreni nurlandıran. |
77 | Râfi | الرافع | Yücelten. |
78 | Rakîb | الرقيب | Kontrol ve gözetim altında bulunduran. |
79 | Ra'ûf | الرؤوف | Esirgeyen. |
80 | Reşîd | الرشيد | Doğru yola eriştiren. |
81 | Rezzâk | الرزّاق | Rızıklandıran. |
82 | Sabûr | الصبور | Sabırlı olan. |
83 | Samed | الصمد | Her şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan. |
84 | Şehîd | الشهيد | Şâhit. |
85 | Şekûr | الشكور | Az şükredene dahi çok nimet veren. |
86 | Selām | السلام | Esenlik kaynağı. |
87 | Semî | السميع | İşiten. |
88 | Tevvâb | التوّاب | Tövbelere kucak açan. |
89 | Vâcid | الواجد | İcâd eyleyen, varlığı kendinden olan. |
90 | Vâhid | الواحد | Eşi ve benzeri olmayan, zâtında tek olan. |
91 | Vâlî | الوالي | Evreni ve evrende olan her şeyi yöneten. |
92 | Vâris | الوارث | Bütün servetlerin gerçek sâhibi. |
93 | Vâsi | الواسع | Bağışlaması bol ve rahmeti çok olan. |
94 | Vedûd | الودود | Sevilen. |
95 | Vehhâb | الوهّاب | Karşılıksız bolca veren. |
96 | Vekîl | الوكيل | Vekil kılınan. |
97 | Velîyy | الولي | Veli, dost. |
98 | Zâhir | الظاهر | Yarattıklarıyla varlığı aşikâr olan. |
99 | Zülcelâl-i vel-İkrâm | ذو الجلال والإكرام | Şanlı ve İkrâmlı. |
Kaynakça
- ^ http://www.errahman.com/islamiyet/namaz/hocasi/1219-aksam-namazi-tesbihati
- ^ http://books.google.com.tr/books/about/The_Foreign_Vocabulary_of_the_Qur_an.html?id=YTg4bdQSeLQC&redir_esc=y
- ^ Karagöz, İsmail (2007). ESMA-İ HÜSNA (PDF). Ankara: Diyanet İşleri Bakanlığı Yayınları. s. 534.
- ^ Müslim, Zikr, 5 ,II, 2063
- ^ http://alaeddinyavuz.wordpress.com/2012/06/30/islam-oncesi-arap-tanrilari/
- ^ http://www.turuz.info/Dil/0184-Sumerle%20turkler-muezziz%20ilmiye%20chigh%20(51d)(2.212KB).pdf
- ^ http://www.konevider.org/docs/esma-i-husna.pdf Akademik çalışma Dr Ramazan SÖNMEZ N.Erbakan Ün.Yabancı Diller Yük.Ok.Öğr.Gör.
- ^ https://kurul.diyanet.gov.tr/SoruSor/DiniKavramlarSozlugu.aspx#.VFPQTTSsWSo Diyanet gov.tr Dini kavramlar sözlüğü