Uyumsuz tiyatro: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Addbot (mesaj | katkılar)
k Bot: Artık Vikiveri tarafından d:q191760 sayfası üzerinden sağlanan 37 vikilerarası bağlantı taşınıyor
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
'''Uyumsuz tiyatro''', '''''Absürd tiyatro''''' olarak da bilinir. Uyumsuz Tiyatro'nun anlaşılması için çıktığı dönem ve coğrafya'nın bilinmesi şarttır. [[II. Dünya Savaşı]]'ndan sonra patlak veren, sanatın her alanındaki değişik yansımalar, tiyatro alanında da kendini göstermiş ve ''Absürd Tiyatro'' ortaya çıkmıştır. II. Dünya Savaşına gelene kadar Sanayi Devrimi'ni, [[I. Dünya Savaşı]]'nı yaşayan [[Avrupa]]'da [[Nietzsche]]'den başlayarak ciddi çığlıklar çıkmaya başlamıştır. Nietzsche "Tanrı Öldü!" diye bağırırken aslında yaşamı anlamlandıramayan Batı insanın önemli bir derdini dile getirmeye başlamıştır. Daha sonra [[Carl Gustav Jung|Jung]] gibi Batı aydınları da aklın insanlığı getirdiği durum hakkında önemli yazılar yazmıştır. II. Dünya Savaşı'nın patlamasından sonra bu çığlıklar artık tüm Avrupa'nın ortak derdi olmuş, yaklaşık elli milyon kişinin öldüğü insanlığın en büyük yıkım döneminden sonra yaşamın anlamı üstüne ciddi bir sorun baş göstermiştir ki işte tam bu anda Avrupa'nın çeşitli sahnelerinde birbirlerinden de etkilenerek uyumsuz tiyatronun öncüleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu anda karşımıza iki önemli yazar çıkmakta: biri [[Samuel Beckett]], diğeri ise [[Eugene Ionesco]]. '''Beckett''''in ''[[Godot'yu Beklerken]]'' ve '''Ionesco''''nun ''Kel Şarkıcı'' adlı oyunları bu tiyatronun ilk örnekleridir.
'''Uyumsuz tiyatro''', '''''Absürd tiyatro''''' olarak da bilinir. Uyumsuz Tiyatro'nun anlaşılması için çıktığı dönem ve coğrafya'nın bilinmesi şarttır. [[II. Dünya Savaşı]]'ndan sonra patlak veren, sanatın her alanındaki değişik yansımalar, tiyatro alanında da kendini göstermiş ve ''Absürd Tiyatro'' ortaya çıkmıştır. II. Dünya Savaşına gelene kadar Sanayi Devrimi'ni, [[I. Dünya Savaşı]]'nı yaşayan [[Avrupa]]'da [[Nietzsche]]'den başlayarak ciddi çığlıklar çıkmaya başlamıştır. Nietzsche "Tanrı Öldü!" diye bağırırken aslında yaşamı anlamlandıramayan Batı insanın önemli bir derdini dile getirmeye başlamıştır. Daha sonra [[Carl Gustav Jung|Jung]] gibi Batı aydınları da aklın insanlığı getirdiği durum hakkında önemli yazılar yazmıştır. II. Dünya Savaşı'nın patlamasından sonra bu çığlıklar artık tüm Avrupa'nın ortak derdi olmuş, yaklaşık elli milyon kişinin öldüğü insanlığın en büyük yıkım döneminden sonra yaşamın anlamı üstüne ciddi bir sorun baş göstermiştir ki işte tam bu anda Avrupa'nın çeşitli sahnelerinde birbirlerinden de etkilenerek uyumsuz tiyatronun öncüleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu anda karşımıza iki önemli yazar çıkmakta: biri [[Samuel Beckett]], diğeri ise [[Eugene Ionesco]]. '''Beckett''''in ''[[Godot'yu Beklerken]]'' ve '''Ionesco''''nun ''Kel Şarkıcı ve gergedan'' adlı oyunları bu tiyatronun ilk örnekleridir.


{{tiyatro-taslak}}
{{tiyatro-taslak}}

Sayfanın 18.19, 24 Mayıs 2013 tarihindeki hâli

Uyumsuz tiyatro, Absürd tiyatro olarak da bilinir. Uyumsuz Tiyatro'nun anlaşılması için çıktığı dönem ve coğrafya'nın bilinmesi şarttır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra patlak veren, sanatın her alanındaki değişik yansımalar, tiyatro alanında da kendini göstermiş ve Absürd Tiyatro ortaya çıkmıştır. II. Dünya Savaşına gelene kadar Sanayi Devrimi'ni, I. Dünya Savaşı'nı yaşayan Avrupa'da Nietzsche'den başlayarak ciddi çığlıklar çıkmaya başlamıştır. Nietzsche "Tanrı Öldü!" diye bağırırken aslında yaşamı anlamlandıramayan Batı insanın önemli bir derdini dile getirmeye başlamıştır. Daha sonra Jung gibi Batı aydınları da aklın insanlığı getirdiği durum hakkında önemli yazılar yazmıştır. II. Dünya Savaşı'nın patlamasından sonra bu çığlıklar artık tüm Avrupa'nın ortak derdi olmuş, yaklaşık elli milyon kişinin öldüğü insanlığın en büyük yıkım döneminden sonra yaşamın anlamı üstüne ciddi bir sorun baş göstermiştir ki işte tam bu anda Avrupa'nın çeşitli sahnelerinde birbirlerinden de etkilenerek uyumsuz tiyatronun öncüleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu anda karşımıza iki önemli yazar çıkmakta: biri Samuel Beckett, diğeri ise Eugene Ionesco. Beckett'in Godot'yu Beklerken ve Ionesco'nun Kel Şarkıcı ve gergedan adlı oyunları bu tiyatronun ilk örnekleridir.