Bir İşhanında odabaşı olan Vanlı Kaspar'ın oğlu olarak İstanbul [[Gedikpaşa]]'da doğmuştur. Küçük yaşta müziğe başlayan sanatçı, [[Hamparsum Limonciyan]]'dan [[tambur]] dersleri almış ve kısa sürede büyük başarı sağlamıştır.
Bir işhanında odabaşı olan [[Van]]lı Kaspar'ın oğlu olarak İstanbul [[Gedikpaşa, Fatih|Gedikpaşa]]'da doğmuştur. Küçük yaşta müziğe başlayan sanatçı, [[Hamparsum Limonciyan]]'dan [[tambur]] dersleri almış ve kısa sürede büyük başarı sağlamıştır.
Tamburdaki yeteneğini ile ünlenen Akesan Ağa, [[1856]] Mısır Valisi Said Pasa'nin davetiyle [[Kahire Sarayı]]'na sazende olarak gitmiştir. Dönemine göre oldukça iyi olan 40 altın maaşına rağmen [[1859]]'da İstanbul'a geri dönmüştür.
Tamburdaki yeteneği ile ünlenen Aleksan Ağa, [[1856]] yılında Mısır Valisi [[Said Paşa]]'nin davetiyle Kahire Sarayı'na sazende olarak gitmiştir. Dönemine göre oldukça iyi olan 40 altın maaşına rağmen [[1859]]'da İstanbul'a geri dönmüştür.
Elindeki parayı çabucak harcayan sanatçı yoksul düşmüştür. [[1864]]'te İstanbul'da ölen Aleksan Ağa'nın; [[nihavend]], [[nühüft]], [[acembûselik]] ve [[suzidil]] makamlarında bestelediği 10 kadar eseri ve bir [[hüseyni]] saz semaisi vardır.
Elindeki parayı çabucak harcayan sanatçı yoksul düşmüştür. [[1864]]'te İstanbul'da ölen Aleksan Ağa [[Nihavend]], [[Nühüft]], [[Acembüşelik]] ve [[Suzidil]] makamlarında bestelediği 10 kadar eseri ve Hüseyni saz semaisi vardır.
[[Kategori:1815 doğumlular]]
[[Kategori:1815 doğumlular]]
Sayfanın 05.18, 2 Ağustos 2012 tarihindeki hâli
Tamburi Aleksan Ağa (d. 1815 - ö. 1864), Ermeni asıllı müzisyen.
Yaşamı
Bir işhanında odabaşı olan Vanlı Kaspar'ın oğlu olarak İstanbul Gedikpaşa'da doğmuştur. Küçük yaşta müziğe başlayan sanatçı, Hamparsum Limonciyan'dan tambur dersleri almış ve kısa sürede büyük başarı sağlamıştır.
Üsküdar'daki Surp Garabet Kilisesi'nde "Ermeni Notası" dersleri vermiş, sonra Süleymanpaşa Hanı'nın gazinosunda çalışmıştır.
Tamburdaki yeteneği ile ünlenen Aleksan Ağa, 1856 yılında Mısır Valisi Said Paşa'nin davetiyle Kahire Sarayı'na sazende olarak gitmiştir. Dönemine göre oldukça iyi olan 40 altın maaşına rağmen 1859'da İstanbul'a geri dönmüştür.
Elindeki parayı çabucak harcayan sanatçı yoksul düşmüştür. 1864'te İstanbul'da ölen Aleksan Ağa'nın; nihavend, nühüft, acembûselik ve suzidil makamlarında bestelediği 10 kadar eseri ve bir hüseyni saz semaisi vardır.