Zikir

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Mevlana Müzesi. Zikir tesbihi. Osmanlı, 19. yy.

Zikir, hatırlamak, anmak, zihinde tutmak, unutmamak anlamında Kur’an kaynaklı bir terimdir.[1]

Tasavvufta zikir sıklıkla atıf yapılan bir kavramdır.

Kur'an ifadeleri[değiştir | kaynağı değiştir]

Kur'an'ın birçok yerinde geçen zikir kavramı, Allah ile kul arasındaki iletişimi ifade eden bir anlama sahiptir. Kur'an'da anma, yad etme, hatırlama (12:85); şükretme, hatırda tutma (2:40,47); diline dolama (21:36, 60); anlama, akletme, düşünme, ibret alma (6:80, 126; 7:57); ün, şan, kendi ile bilinen, izzet kazanılan şey (94:4); öğüt verme, öğüt alma (3:7; 13:19; 37:13) şeklinde kullanılmıştır.

Tasavvufi yorumlar[değiştir | kaynağı değiştir]

Tasavvufta her şartta ve durumda Allah'ın varlığını beyninde ve kalbinde hissetme hâli olarak yorumlanır. Buna göre Kur'an kendini ez-Zikr şeklinde isimlendirerek vahyin kendini hatırlatıcı olarak tanımlamıştır. Bu kavrayışa göre zikir konuşma ve vücut hareketleriyle yapılan pratiklerden öte bir anlama sahiptir.

Tarikatların pratiğinde Allah'ı çok anıp, azâmetini düşünmek ve Esma-ül Hüsnasını okuyup tefekkür etmek zikir olarak nitelenir. Tarikat meclislerinde sık sık zikir toplantıları yapılır. Zikir tarikata göre ya da mürid'in haline ve derecesine göre Cehrî (sesli) veya Hafî (sessiz) olur.

Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2019. 
  1. Zikir Üzerine
  2. Zikir Kavramının Kur'an'daki Kullanımları