Tartışma:Muhammed/Arşiv 1

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Arşiv 1 Arşiv 2 Arşiv 3 Arşiv 5

Başlık

Dini basliklar tartışma:Adlandırma'da tartisilmaktadir.


bu başlık ne kadar doğru?

sadece Muhammed veya genel kullanımıyla Hz.Muhammed mi daha doğru yoksa Muhammed (peygamber) olarak mı yazılmalı? bir de peygamber demek olaya taraflılık katıyor mu? --spAs 12:21, 21 Temmuz 2005 (UTC)

Eğer başka bir Muhammed makalesi olmazsa bence Muhammed olmalı ve diğer tüm varyasyonlar ona yönlendirilmeli. Ama başka bir Muhammed makalesi olma durumunda "Muhammed (peygamber)" kullanılabilir bence. --Dbl2010mesaj 12:46, 21 Temmuz 2005 (UTC)

(peygamber derken bile küçük harfle yazılması 2010 un özgür ve tarafsız yaklaşmadığına bir iz olmasın sakın.Peygamber olamaz mı idi? 3210)


  1. Muhammed kelimsesinin Muhammet olarak yazımı doğru değildir. Muhammed kelimesinn Türkçe telaffuzu Muhammet değil Mehmet'tir.
  2. Muhammed Peygamber başlığı da doğru değildir. O zaman tüm diğer makalelerde de bu başlık kullanılmalı: Musa Peygamber, İsa peygamber başlığı kullanılmıyorsa Muhammed Peygamber başlığı da uygun olmaz.
  3. Sadece Muhammed yazmak da karışılıklar doğurur. Bu isimli bir çok Kuzey afrika Kralı vardır. Sonra eğer böylesi başlık uygunsa o zaman Hz.İsa Hz.Musa başıklarını da kullanmamak gerekirdi.
  4. Dini Şahsiyetler için nasıl HRistiyanlık maddelerinde Aziz, Sant, Saint ön ekleri karışıklığa sebeb vermemek için kullanılıyorsa Müslüman Büyükleri içinde Ansiklopedide Hz.İfadesi kullanımı doğu olur.
  5. Uygun Başlık Hz.Muhammed olacaktır. Diğer maddeler bu başlığa yönlendirilmelidir.
  6. Soru: Bir makalenin sadece başlığı nasış değiştiriliyor? teknik bilgi?


Bence Hz. Muhammed veya Muhammed, Hz. olmali (AnaBritannica ansiklopedisinde de öyle yazıyor). Bir de şikayetim var: bazı kişiler olur olmadık (özellikle) dini konular ile ilgili yeni yeni (ve çoğu taraflı) maddeler açıyor. Bu konuda yöneticilerimiz bir şey yapamaz mı? --Fedkad 08:11, 11 Eylül 2005 (UTC)

Hz. Muhammed ana başlık olarak daha uygun sanırım. Yalnız Hazreti Muhammed gibi benzer tanımlarında yönlendirilmesi gerekir.--Ugur Basak 10:49, 12 Ekim 2005 (UTC)

Baslik karara varilmadan tez degistirilmis. Sahsi fikrim, neden tercih ettiginizi aciklamaniz yonunde bir karari sunarken. Yukarida maddeleyen arkadas guzel listelemis ancak DBL2010'un tarafsiz yaklasimini daha dogru buluyorum. Tek tek sorulara cevap verirsem:

  1. Ilk maddeye itirazim yok, zaten diger basligi dun yonlendirdim ana basliga.
  2. Tum peygamber isimlerine "peygamber" diye eklemek bence en iyi ve tarafsiz cozum olur (Musa peygamber, Isa peygamber, Yunus peygamber gibi). Bu küçük harf olmadı.
  3. Sadece peygamber ismi karisilik dogurur, katiliyorum.
  4. Aziz, sant, saint ve diger basliklardna rahatlikla kacinilabilir. Ornegin ingilizce wikipedi'de Aziz Meryem Isa'nın annesi olarak geciyor. Aziz Meryem ise bu sayfaya yonlendirilmis. Yani St. tarzi kelimeler kullanilmiyor.
  5. Dolayisiyla tarafsiz baslik Muhammed (peygamber) olacaktir.
  6. Makalenin basligi "adini degistir" baglantisiyla cabukcak degisir ama bir suru ic baglanti oldugundan temkinli kullanmak gerek. Keza her bir baglantiyi tektek duzeltmek dogru olur.
  7. FedKad - Britianica her ne kadar iyi bir referans ise de tek referensimiz degil. Dini konularla ilgili tarafli makale acilmasi dogal ancak tarafsizlastirmak sorun. Herkesin elinde geldigince takip etmesi (ve sablon ile isaretlemesi) gerekiyor. Bazi konularda fikir birligine vardiktan sonra bu tur degisiklikleri hepimiz tartismalara ve kararlara vererek kolay yapabiliriz.
  8. Ugur Basak - Turkiye bazli bir bakis icin kesinlikle daha uygun geliyor kulaga ancak bu ansiklopediyi evrensel hazirlamamiz gerek. Bu makaleye degisik dusuncelerden insanlar bakip tarafsizdir diyebilmeli. Ingilizce'de Isa makalesine bakarsaniz sadece Hrisitiyanlik acisindan ele alinmadigini gorursunuz. Aynisini yapalim demiyorum ama iyi bir ornek.

Genel anlamda dini ve diger kisilerin takilarini isterseniz "Vikipedi Adlandırma kuralları"'nda tartisalim. Sonuca gore bu makalenin isimlendirilemsine karar veririz.

Saygilar, Citratmesaj 16:55, 19 Ekim 2005 (UTC)


  • Muhammed isimli bir makale de "uygundur", "Muhammed peygamber" de. Şahsi kanaatimce Hz.Muhammed de uygundur, hatta genel anlamda daha çok kullanıldığı için daha uygundur. Tarafsızlığa gelince, tarafsızlığı abartmamalıyız bence, eğer Hz.Muhammed size taraflı geliyorsa Muhammed peygamber de taraflı gelmeli, zira nasıl Hz ona kutsiyet atfediyorsa ve farklı inançlara mensup kişilere taraflı gelebilirse, peygamberlik de bir kutsiyet atfeder ve bir çok inanç (hristiyanlık ve musevilik gibi semavi dinler mesela) onun peygamberliğini kabul etmedikleri için bu inançlara mensub kişilerce yine "taraflı" olarak görülecektir.
  1. Her peygamberin isminin sonuna peygamber getirilmesi bir çözüm olabilir, ama tarafsızlaştıracağını sanmıyorum.
  2. Yukarıdaki iki konuda da çekimser kalmayı yeğliyorum, benim için Hz.Muhammed de Muhammed peygamber de uygundur. İsa peygamber veya Hz.İsa da uygundur.
  3. Eğer başlıklar sonlarına peygamber gelecek şekilde olacaksa (İsa peygamber, Muhammed peygamber vb.) o zaman bence makalelerin içinde farklı inançların çağırış biçimlerini ve ithaf edilen farklı kutsi lakabları ve anmaları da belirtmemiz şarttır.
  4. Şahsi kanaatim belirtilen formların hiçbirinin önemli oranda taraflı olmadığı. Ayrıca Aziz - St. konusunda da bence bir taraflılık sözkonusu değil. Şunu da gözden kaçırıyor olabiliriz: Belirli kişiler o belirli inanç içinde belirlenmiş bir şekilde adlandırılmışlarsa bununla oynamak taraflılık arz edebilir. Sonuçta St. ile başlayan bir aziz makalesi, o azizin bağlı bulunduğu ona inanılan inanç içinde ona verilmiş bir tanımlamadır. Makaleyi okuyan kişinin de bunu bilmesinde görmesinde bir sakınca yoktur.
  5. Makale isimlerinden ziyade içeriklerin tarafsızlıklarıyla daha çok meşgul olunması sanırım daha iyi olur :( Gerçekten rahatsızlık verici derecede taraflı makale adı sayısı ile rahatsızlık verici derecede taraflı içerik içeren makale sayısı arasında çok büyük bir fark var...

Biraz uzun oldu ama benim düşündüklerim bunlar (: - Kubra 17:11, 19 Ekim 2005 (UTC)

Uygun gibi sonuçta mühendislik mesleğini yapmak aynı zamanda toplum mühendisliğine soyunmayı gerektirmemeli. --Erzurumlu İbrahim 17:20, 19 Ekim 2005 (UTC)

taraflı

Bu makale bir çokt arflı öğe içeriyor. Bnce tarafsızlaştırılmalı. Ayrıca içerisinde de bir çok hikaye var. Hiç ansiklopedik olmayan ifadelerle dolu. Birisinin bu makaleye emek döüp düzeltemsi gerekiyor bence.


Katiliyorum. Sayfanin icerigini kimler duzenleme hakkina sahip?

Kitaplı Dinler

İslam islamiyete göre ibrani dinlerin sonuncusu değil kitaplı dinlerin sonuncusudur. Zaten ibrani dinler ibaresi batılılara aittir. Bugüne kadar onlarca dini kitap okudum hiç birinde ibrani dinler ibaresi geçmiyordu. Çünkü islama ibrani din demek islamiyetin Hak din olmadığı demektir. Çünkü İslama göre Hz.Ademden Hz.Muhammede kadar bütün dinler islamdır yani Hz.İbrahimle başlayan bir olay değil zaten İslamiyetin Hz.İbrahim ile başlayan bir ekolun sonuncusu olduğunu soyleyenler bu işe ideolojik yaklaşanlardır. İslam bir ekolun sonunucusu değildir o ilk insandar itibaren devam eden bir süreçtir ve Hz.Muhammedle son bulmuşur. İslamı felsefe kitaplarından öğrenen arkadaşlar İslam hakkında yorum yapmadan önce onu gerçek kaynaklarından öğrenmeliler. Ruzgar 21:50, 17 Aralık 2005 (UTC)

  • Kuran'da birçok komik şey var ama heralde en komik iddia gönderilen tüm dinlerin İslam olduğudur. Hristiyanlık, Musevilik diye şeyler de yok, aslında hepsi İslam ile aynı şey. --Filozof 20:38, 17 Aralık 2005 (UTC)
Bu tür konularda cevap yazmaktan nefret ediyorum, ama:
  1. İslam ibrani dinlerdendir, bu tamamen bir sınıflandırmadır yoksa İslamın Musevilik ve Hristiyanlığın bir devamı olduğu manasına gelmez. Evet, İslama göre Musevilik ve Hristiyanlık da İslamın kurulduğu esaslara dayanır (en azından dayanarak ortaya çıkmıştır) fakat bu İslamın bugünki anlamıyla Musevilik ve Hristiyanlıktan farklı bir din olduğu gerçeğini değiştirmez. Tekrar belirtiyorum ibrani dinler tanımı sadece teolojik bir sınıflandırmadır, ortak esaslara dayandıkları ve benzer unsurları içerdikleri için bu üç din böyle sınıflandırılmıştır.
  2. Burası özgür ve tarafsız bir ortamdır, evet hepimizin kişisel görüşleri ve inançları vardır, ama burada amaç katkıda bulunmaktadır, çeşitli inançlar üzerine görüşümüzü belirtmek değildir. Görüşlerimizi belirtmeden edemediğimiz anlarda bile en azından uygun uslubu kullanıp insanları kırmamaya veya rahatsız etmemeye özen göstermeliyiz. - Kubra 20:49, 17 Aralık 2005 (UTC)

Bugüne kadar okuduğum hiç bir dini kitapta İslam için İbrahimi dinler ibaresi kullanıldığını görmedim. Kitaplı dinler denilen bir ibare kullanılıyor. Aslında Zerdüştlük ve Hind inancının da kitapları var ama bunlar insanlar tarafından o dinin esaslarını, ritüellerini belirtmek için yazılmış kitaplar. Beni rahatsız eden İslam makalesine İbrahimi dinler ibaresine koymak İslama hakarettir. Bu İslamın sanki Hz.İbrahim tarafından getirilmiş dinin bir takliti olduğunu iddia etmek olur. Ruzgar 21:50, 17 Aralık 2005 (UTC)

"De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi. (En'am suresi, 161)" İbrahimi din, İbrahim'in dini gibi ifadeler Kuran'da ve ayrıca İslami literatürde geçen bir tanımlamadır. - Kubra 21:59, 17 Aralık 2005 (UTC)

Yukardaki ayetin neyi anlattığını söylersen sevinirim çünkü pek anlaşılır değil. Eğer bu ayette Hz.Muhammed kast ediliyorsa, İbrahim'in dininden kasıt İslam dinidir çünkü bütün önceki dinlerde İslam'dır. İbrahimi din ifadesi benim okuduğum Sünni kitaplarının hiç birinde geçmiyordu. Şii kitaplarında da geçmediğini biliyorum. Başka reformistler neder bilmiyorum ama genel İslam literatüründe benim bildiğim böyle bir tanımlama yok. İbrahim'in dini ifadesi ise bozulmamış yahudiliği tanımlamak için kullanılır.Ruzgar 22:13, 17 Aralık 2005 (UTC)

İslam'da bu terimin sıklıkla geçmesinin en büyük nedeni İslam'ın Musevilik ve Hristiyanlığın ilk zamanlardaki esaslarına sahip olduğu fakat bu dinlerin İslam inancına göre daha sonra tahrif edildiği fikrini vurgulamaktır. Ayrıca Musevilik ve Hristiyanlığın İslam dininin İbrahimi bir din olduğunu kabul etmediği için de bu vurgunun farklı bir önemi vardır. Terimin bir diğer noktası da İbrahim peygamberin Musevilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal olmasıdır. Tüm bu dinlerin son kitap getiren peygamberleri İbrahim peygamberin soyundan gelmiştir (Hz.Muhammed, Hz.İsa ve Hz.Musa gibi). Klasik kaynaklarda bu ibare geçmiş midir? Evet geçmiştir. Fakat son dönemlerde "İslam"ın yerine sözcük olarak "İbrahim'in dini" bazı taraflarca apolojetik amaçlarla kullanılmaktadır. Yine de bu makaledeki terim bu hâle örnek değildir, zira "İslamın bir İbrahim'i din" olduğunu belirtmektedir, İslam yerine İbrahim'in dini tabirini kullanmamaktadır. İbrahim'in dini bozulmamış Musevilik için kullanıldığını ben görmedim, ama mümkündür, zaten "bozulmamış Musevilik" diye tabir edilen inancın da yine "İslam" olduğunu söyleyen İslam dinidir. Yani bozulmamış musevilik ifadesinden çıkarım yapmak istersek; İbrahim'in dini = bozulmamış Musevilik = İslam. Gene sonuca çıkıyor... Zaten Kur'an'da geçmiş ise bence başka kaynak aramak yersiz,, sonuçta Kur'an İslamın esasını teşkil etmiyor mu?. - Kubra 06:43, 18 Aralık 2005 (UTC)

Kuran'ın hiç bir yerinde İbrahimi din diye bir ibare geçmez. Ayrıca sorduğum sorulara cevap vermek yerine laf kalabalığı yapıyorsun. İbrahimi din ifadesi hiç bir islami kaynakta yer almaz. İbrahimin dini ile İbrahimi din çok ayrı tanımlamalardır. Ruzgar 17:33, 27 Aralık 2005 (UTC)

"De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru bir yola, dosdoğru bir dine, Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine iletti. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi. (En'am suresi, 161)" tekrarlıyorum, İbrahimi din ibaresi zaten İbrahim'in dini ile aynı manadadır. Ayrıca vakıf olmadığın bir konuda, vakıf olan bir kişiye karşı bu tutumundan dolayı seni kınıyor, makaleyi kilitliyorum. Bu konuda somut ve geçerli gerekçeler ortaya koymadıkça temelsiz iddialar yüzünden makalenin oradan oraya çekilmesi doğru değil. Ayrıca belirtmekte yarar görüyorum, kitaplı dinler geniş bir ifadedir içine birçok Hindu dinini, Zerdüştlüğü de alır, oysa burada bahsedilen mana sadece "Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet"i kapsamaktadır. İslam 'kesin' olarak Yahudilik ve Hıristiyanlığı kendi geçmişine koyarken, Zerdüştlük gibi bir kitaplı dinden spesifik olarak bahsetmez. - Kubra 17:52, 27 Aralık 2005 (UTC)

Sorduğum sorulara cevap vermek yerine yine laf kalabalığına getirmişsin işi. Sana bu ayet ne üzerine gelmiş diye soruyorum cevap yok. Aynı şeyleri söyleyip duruyorsun. Ayrıca kitaplı dinler ifadesini üstte açıklamıştım(sen şov yapmak için yine yazmışsın) bu ifade tam anlamını veremese bile islam literatüründe böyle geçiyor. Ayrıca bu ifade İbrahimi dinler ifadesinden çok daha yerinde.İbrahimi dinler ile İbrahim'in dini ifadesi arasındaki farkı anlayamıyorsan ya Türkçe bilmiyorsun ya da anlamak istemiyorsun. Sen hangi hakla kendini konuya vakıf gösterip beni bilgisiz olarak gösteriyorsun anlamadım. Sana "git ingilizce vikipedide yaz" dediğimde ayağa kalkan arkadaşlar senin hakaretlerine hiç bir şey demiyorlar. Böyle önüne gelen makaleyi kitliyorsanız Özgür(!) Ansiklopedi ifadesinden Özgür kelimesini çıkaralım. Ruzgar 18:02, 27 Aralık 2005 (UTC)

Makale iki kişinin görüşleri yüzünden bir o yana bir bu yana çekilmesin diye makaleyi kilitledim, uygun bir karara varıldığında kilit kaldırılacaktır. Eğer kendini vakıf görüyorsan bana somut bir kanıt sun? Eğer kendini vakıf görüyorsan modern kaynaklardaki İbrahimi dinler, İbrahim dini ifadelerine dair metinlere göz at? Bu konuda vakıf olduğumu bu konuda eğitim aldığım için biliyorum, ama senin bu konuda eğitim aldığını bilmiyorum, kastettiğim vukuf bu manadadır. Bir konuda vakıf olmadan böyle konuşmanı kınadım, bunun bir hakaret olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca bu konudaki bu ihtilafın çözülmesi için ibareyi "Semavi dinler (Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet)" olarak değiştirmeyi öneriyorum. Her ne kadar modern araştırmalar sonucu bu içi dışında başka dinler de semavi dinler başlığı altına toplansa da, Semavi dinler ibaresi bu üç dini kastetmek için sıklıkla kullanılmakta. - Kubra 18:08, 27 Aralık 2005 (UTC)


Bana somut kanıt sun diyorsun. Kendin somut bir kanıt sunmadan istediğin değişikliği yapıyorsun. Diyorum bu ayet hangi olay üzerine gelmiş yani burda kast edilen Hz.Muhammed mi başka bir peygamber mi? Cevap vermiyorsun. Madem o kadar eğitimlisin bu konuda cevap ver o zaman. Ayrıca sadece eğitimli insanlar mı o konu üzerine vakıf olabilir. Kaynağın moderni falan olmaz kaynak kaynaktır benim okuduğum hiç bir kitapta İbrahimi din diye bir ibare geçmiyor. Eğer bugünkü anlamıyla İslam bir peygamberin adı ile anılacaksa bu ifade Muhammed'in dinidir. Genelde batılılar Muhammed'in dini veya Muhammedcilik derler. Zaten senin gibi entel görünme çabası içindeki insana benim diyeceğim hiç bir şey yok. Daha İbrahim'in dini ile İbrahimi dinler ifadesi arasındaki farkı bile anlayamıyorsun. Ruzgar 18:20, 27 Aralık 2005 (UTC)

İslam'a göre

Bu maddede sözgelimi, "..Cebrail adlı melek geldi ve Hz.Muhammed’e “oku!” dedi. O da, “okumasını bilmem, ne okuyayım?” dedi. Bunun üzerine Cebrail, Hz.Muhammed’i sıkarak, yine “oku!” dedi. Hz.Muhammed tekrar okuması olmadığını söyleyince, Cebrail onu sararak aynı şekilde sıktı ve geri salarak “oku!” dedi. Hz.Muhammed’den aynı cevabı alınca: “Ey Muhammed! İnsanı bir kan damlasından yaratan Rabbinin adıyla oku! Oku! İnsana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” Cebrail bunları söyledikten sonra gitti. Hz.Muhammed, dehşet içinde uyandı. Sanki kalbine bir kitap işlenmişti..." gibi bölümler var. Bunlar müslümanların inandığı, gerçekleştiğini varsaydığı olaylar. Müslüman olmayanlar ve özellikle de ateistler için böyle bir olay doğru değildir. Bu yanlılık düzeltilmeli. Ansiklopediye hiç uygun değil. (Bucalı 15:12, 27 Kasım 2005 (UTC))

Makale tek baslik icin fazla detayli, alt basliklar acilip tarafsizca devam edilmeli. Ansiklopediye uygun olmayan yerleri elbirligi ile duzeltmekten baska care yok. Makele her bakis acisi icin notr olmak zorunda. Citrat 17:16, 30 Kasım 2005 (UTC)

  • Amacım cevap vermek değil, sadece niye “Kitaplı dinler” ifadesini “İbrahimi dinler” ifadesinin yerine konabilecek bir ifade olarak görmediğimi kısaca özetlemek istiyorum. Ayrıca bahsi geçmiş olan çeşitli noktaları da aydınlatmak iyi olur diye düşünüyorum.
  1. Niye “İbrahimi dinler”? Başka bir ifade olamaz mı? Pek tabii ki olabilir, metinde bu ibareyle kast edilen Kuran’da da sık sık adı geçen Musevilik ve Hristiyanlık dinleridir. Bu dinler ve İslamiyet’i aynı başlık altında toplayan bir çok ifade vardır. Biri de İbrahimi dinlerdir. Manası ‘’“İbrahim’in dininden türeyen, İbrahim’in dininin devamcısı, İbrahim’in dinine dair” dinler’’dir. Bahsedilen üç dininde Hz.İbrahim’in büyük bir yeri vardır. Üç dinde de muvahhid (birleyen) din/inanç için örnek olarak gösterilen bir kavramdır “İbrahim’in dini”, özellikle İslam’da birazdan ayetten de görüleceği gibi, Kuran’da yer alan bir kullanımdır bu. İbrahimi dinler bugün bazı kesimlerce Musevilik ve Yahudilik ile diyalog kurma açısından kullanılmaya başlanmış, çoğu zaman apolejetik amaçlarla kullanılan bir ifade olmuştur. Fakat bu tarihsel süreçteki ve dinlerin temelindeki kullanımını değiştirmez. İbrahim peygamber ve İbrahim dini monoteizmin sembolü görevini görmüştür. Belirtmekte yarar görüyorum; çoğu modern teolog Bahailik vb. dini akım/inançları da İbrahimi başlığı altına koyar.
  2. Başka ne tür ifadeler olabilir? Semavi dinler, Kitaplı dinler vb. Nasıl (İslam sonrası) bazı inançlar (da) İbrahim’i din vasfını kendilerine uygun görmüşlerse, gerek İslam öncesinde gerek İslam sonrasında birçok kitaplı din olmuştur. İbrahimi dinler çatısı altına toplanan üç ana din Musevilik, Hristiyanlık ve İslam’ken Kitaplı dinler çatısı altına birçok farklı büyük dini de alır. Bunlar zaten belirtilmişti. Metindeki yerde Hz.Muhammed’i kastederek “İbrahimi Dinler'in son Peygamberi.” Denmektedir. Her şeyden önce bu taraflı bir ibaredir, zaten doğrusu “İslam dinine göre İbrahimi Dinler’in son Peygamberi” olmalıdır. Burada sorun şu Kitaplı Dinler’in üç büyük dini dışında diğerlerinin çoğu peygamber mefhumuna dahi inanmazlar. Yani ibare doğruluğunu yitirir, zaten her yeni gün bir yeni kitaplı din çıkmaktadır. İbare biraz muğlak kalır. Ben orta yol bulunsun diye Semavi dinler ibaresinin kullanılmasını öneriyorum. İbrahimi dinler ibaresinin kullanımında ısrar etmiş olmamın tek nedeni bunun, özellikle teolojik literatürde, sıklıkla kullanılıyor olmasıydı. Bu ibare için en:Abrahamic religion’a bakılabilir. Fakat ısrarcı olmak istemiyorum, orta yol bulunsun yeter.

İslami literatürde de “İbrahimi dinler” ibaresinin kullanılabileceğini, bu ibaredeki niyeti ortaya koymak için En’am 161. ayeti zikrettim. Bu ayeti niye açıklamıyorsun dendi. Açıklamak istemedim, zira bilgi satmayı sevmiyorum üstelik bu tür bir açıklama çok yer kaplar, uzun sürer fakat madem açıklamamak kaçmak oluyor, suç teşkil ediyor. Pekala...
Ayet: “De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, dosdoğru dine, Allah’ı birleyen İbrahim’in (milletininin*) dinine iletti. O, ortak koşanlardan değildi.” *:Bazı meallerde milletinin ibaresi geçer, birebir çeviride de milletine vardır, yine de çoğu mealde bu ifade kaldırılmıştır, zira mana Türkçe olarak milletine ibaresi olmadan daha doğru olur.

Ayetin spesifik bir indiriliş nedeni yoktur, yani bir belli bir vukuata yanıt olarak inmemiştir. Fakat nüzul açısından altını çizmeliyiz ki, En’am suresinin çoğu Mekke’de inmiştir. Bu ayette Mekke döneminde inen ayetlerdendir. İnsanların İslam dinine çağırıldığı bir dönemde. Burada “De ki” denilen zat Hz.Muhammed’dir, fakat pek tabii ki ifade tüm müslümanlar için inmiştir. Gelelim bunun açıklamasına, aslında birçok tefsirden yararlanılabilir, fakat ben örnek olarak 1-2sini seçtim zaten çoğu tefsir benzer açıklama getirmiş.

  1. Hak dini Kuran dili tefsiri
    “161- Şöyle de: Muhakkak ki beni Rabbim bir sırat-ı müstakîme; doğru ve düz bir caddeye istikametin kendisi olan, dosdoğru bir dine yani hanif hali, bir Allah'a yönelmiş olan İbrahim milletine hidâyet etti. Ve İbrahim, müşriklerden değildi. Onun milletine mensup olduğunu idd i a eden Mekkeliler ve yahudiler ile hıristiyanlar gibi dini ayıranlardan değildi.”
  2. Fizilal’il Kuran tefsiri
    ...Bu İbrahim'den bu yana sürüp gelen Allah'ın kalıcı dinidir. Şu müslüman ümmetin babası, kutlu, samimi ve Allah'a itaat eden İbrahim'in... "Allah'ın birliğine inanan ve O'na ortak koşanlardan olmayan İbrahim'in inanç sistemine..."

Furkan tefsiri Ey Muhammedi De ki: Şüphesiz Rabbim, beni hidâyete erdirdi. İçindel hiç bir eğrilik bulunmayan dosdoğru bir yola ulaşmakta beni başarılı kıldı.Bu yol, dimdik ayakta duran ve insanları iki cihan saadetine kavuşturan, dünyaj ve ahirette insanları saadet yoluna koyup düzenlerini sağlayan dindir. Atanız! İbrahim Halil'in dinidir. Şirkin ve batılın bütün vesilelerim bırakıp hak dine yönelerek, bu dine sarılın. Zaten her namazdan "Bizi dosdoğru yola ilet”diye dua etmiyor muyuz? ibrahim Peygamber asla Allah'a eş koşanlardan olma-î di. Putları tanrı edinen; meleklerin Allah'ın kızları, Uzeyr veya Mesih'in ise! Allah'ın oğlu olduğuna inananlar yok mu, bunlar müşriktirler. Hz. İbrahim'ini dininden değildirler. "îyilik eden bir kimse olarak kendini tam bir hulûsla' Allah'a teslim eden ve İbrahim'in tevhid dinine uymuş olan kimseden daha güzel bir din sahibi kimdir? Allah, İbrahim (A.S.) i dost edinmiştir"

  • Bu üç tefsirden de anlaşılacağı üzere vurgulanan İbrahim’in dini, yani hanif, monoteist dindir. Aynı zamanda bu ibare, İslami açıdan, bir ayrıntıyı daha barındırır bu da: “Evet İbrahim hanif idi, dini monoteisttir, bire tapınıyordu ama şu anki Hristiyanlık ve Musevilikte bire ortak koşulmaktadır, bu dinler İbrahimi din olma özelliklerini kaybetmiştirler, her ne kadar temelde, kökte İbrahimi bir din olmuş, hanif bir din olmuş olsalar da”. Bu ayet üzerine daha fazla tartışılmasını dindar birisi olarak dini anlamda uygun görmüyorum, tarafsız açıdan da bence sunulan bir örnektir, daha fazla merak eden ayrıca araştırabilir, bu konuda daha fazla odaklanmak tutuculuk olabilir. Şunu belirtmekte yarar görüyorum, ayet Mekke’de iniyor, özellikle de Arap cahiliyyesinin (putperest İslam-öncesi toplum) ısrarla “biz de İbrahim’in dinine inanıyoruz” dediği bir dönemde. Ayette ısrarla İslam’ın İbrahim’in dini olduğu ve İbrahim’in dininin zaten İslam olduğu için hanif yani monoteist bir din olduğunun, putperest yani paganist Arap toplumununsa bu nedenle İbrahim’in dinine mensub olamayacağının altı çizilmekte. Bu konuda ağız-dalaşına katılmamak için daha fazla yorum yapmak istemiyorum, Semavi dinler önerim düşünülebilir, her türlü yeni öneriye de şahsen açığım. Ayrıca eğer sonuç çıkmaz ise kilitlenmiş olan makalenin kilidinin açacağım ve bu makale üzerinde daha fazla değişiklik yapmayacağım. Selamlar... - Kubra 21:47, 27 Aralık 2005 (UTC)

Lütfen birbirinize "sen konuya hakim değilsin" gibi ya da "Burdan git" gibi kişisel itham ve isteklerde bulunmayın. Soğukkanlı tartışın lütfen makale içeriğini düzeltmek yönünde. --Dbl2010 01:11, 28 Aralık 2005 (UTC)


İkisinin de yazılmasına ne dersiniz? Hem kitaplı denir hem İbrahim'i gibi uygun bir formatta. Sonuçta demekki bir kesim öyle biliyor bir kesim böyle. Birinizin istemeyerek vazgeçmesinden daha adil ve daha bilgilendirici bir çözüm olmaz mı? --Dbl2010 06:49, 29 Aralık 2005 (UTC)

Bence ikisi de yazılmasın. İslam bir dindir. Bu kadar yeterli diğer yazdığımız kitaplı, semavi veya ibrahimi gibi tanımlamalar yoruma girer. Ruzgar 18:14, 29 Aralık 2005 (UTC)

Kesinlikle Hz. Muhammed olmalı

Bu makale Hz. Muhammed olmalı arkadaşlar. Burası başka bir wikipedia değil Türkiye Vikipedisi. Bunu hala neden tartışıyoruz zaten anlayabilmiş değilim. Diyelimki sen Zeki MÜREN'in oğlusun ve kendi wikipedianın yazıyorsun. Buraya Zeki MÜREN (Babam) mı yazacaksın. Muhammed'in de zaten peygamber olduğu besbelli. Başka bir Muhammed'mi var. Allahınızı severseniz. Hele o İsa mesihe ise deliriyorum zaten. Biz papazmıyız kardeşim. Bu konuda artık bir açıklık getirmenin zamanı gelmedi mi? Ne diye diretiyorsunuz anlıyamadım? Konuya son noktayı koymak istiyorum ve oylama yapılmasını istiyorum. Zaten adlandırma kurallarında bu oylanmıştı ve bildiğim kadarıya yüksek bir oyu Hz. Muhammed olması şeklinde idi.... Bu konu hakkında sizleri daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Neden bizde ansiklopedide hala Türkiye'de yapılanlar gibi yapmaya ve kendimizi zorlamaya devam ediyoruz. Ben babanneme sordum. Oda Hz. muhammed diyor. :))) Yapmayın Allahınızı severseniz ya Muhammed Peygamber.... daha neler.,.--incelemeelemani 08:17, 30 Aralık 2005 (UTC)

Tarafsızlık esasları gereği sadece Muhammed denmesi gerektiğini başka Muhammed ler ile çakışmaması için anlam ayrım için kullanılan parantez içinde yazım tarzını konuşmuştuk önceden. Konunun açıklığı şu. Bu dünyada yaşamış yaşayan yaşayacak her insan adıyla burada yer alır. Ortalığı konuşulmuş anlaşılmış bir konu üzerinde yeniden aleve vermeye gerek yok. --Dbl2010 08:36, 30 Aralık 2005 (UTC)
Epey bir süredir kenardan kıyıdan bu tartışmaları izliyorum. Elalemin 800.000 makaleyi çoktan aştığı şu günlerde bizlerin iki harfin pazarlığını yapıyor olmamız, bunca sığ konularda boğulup gitmemiz esef verici. Din alimi değilim. Ama islam aleminin peygamberinin "Hz." Muhammed olduğunu biliyorum. Onun kadar meşhur olan bir Muhammed daha varsa, ki herhalde onun da bir soyadı (veya adı) olacaktır (Muhammed Ali Clay ? :)), onu da bilahare ekleriz Vikipediye. Ama "Muhammed (peygamber)" makale adı olmaz, olAmaz. Bu insan alelade bir insan değil: Peygamber. Ve adının önüne gelen ek de "Hazret" tir. Kısaltması da "Hz." dir. Ve bu durum tüm peygamberler için böyle olmak durumundadır: "Hz." İsa ve "Hz." Musa için de. Dolayısıyla tarafsızlık iddiası da hakkaniyetle yerine getirilmiş olunur. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk mü yazalım, Fahri Korutürk (Cumhurbaşkanı) mı yazalım demekle aynı şey değildir bu konu. Yarın öbürgün Santa Claus'u (Saint Nicholas) Vikiye eklerken ne yapacaksınız? Claus (Santa) mı diyeceksiniz? Yapmayın lütfen. Saygılar. Metal Militia 09:36, 30 Aralık 2005 (UTC)

Diğer ansiklopedleri tek tek inceledeğimde Muhammed, Hz kullandıldığını gördüm. --ormanbotanigi 09:54, 30 Aralık 2005 (UTC)

(Hazreti) Hz. kelimesi bir sıfattır. İsim değildir. Hz kelimesini kullanılmaması nasıl bir saygısızlık yanlışlık getirmektedir bilemiyorum. Bir küfür olarak mı görülmektedir? Birine olan saygının, tarafsız olunmaya çalışılan bu ortamda mutlaka gösterilmesi gerektiği nasıl düşünülür? Türkiye'deki ansiklopediler konusuna gelirsek. Elbette Hz yazacaklar. yazmazlarsa eğer bırakın o ansiklopediyi birisi satın alsın, binasını yıkarlar başlarına. Bu arada kişisel fikrim olrak söylemek istiyorum. (peygamber) ekinin gelmesine karşıydım karşıyım da hala. Bunu sebebi de böyle bir anlam ayrıma ihtiyacımız olmadığı için. Bence makalenin adı Muhammed olmalı. Ama yinede ayrıcalık yapılması istendi. böyle oldu. Bu liste de ınterwikiden aldığım diğer dillerdeki isimlendirme. latin olmayanları okuyamıyorum ama (Malezya sanırım ms)ms harici herkes isim kullanmış. Tekrar soruyorum

ar:محمد بن عبدالله
bg:Мохамед
bs:Muhammed]]
[[ca:Mahoma]]
[[cs:Muhammad]]
[[da:Muhammed]]
[[de:Mohammed]]
[[en:Muhammad]]
[[eo:Mahometo]]
[[es:Mahoma]]
[[et:Muhammad]]
[[fa:محمد پسر عبدالله]]
[[fr:Mahomet]]
[[haw:Mohameka]]
[[he:מוחמד]]
[[id:Muhammad]]
[[is:Múhameð]]
[[it:Maometto]]
[[ja:ムハンマド・イブン=アブドゥッラーフ]]
[[ko:무함마드]]
[[ku:Mihemmed]]
[[kw:Mahomm]]
[[lt:Mahometas]]
[[ms:Nabi Muhammad s.a.w.]]
[[nl:Mohammed]]
[[pl:Mahomet]]
[[pt:Maomé]]
[[ru:Мухаммед]]
[[sa:मुहम्मद]]
[[simple:Muhammad]]
[[sk:Mohamed]]
[[sl:Mohamed]]
[[su:Muhammad]]
[[sv:Muhammed]]
[[sw:Muhammad]]
[[zh:穆罕默德]]

Hz. kullanmamak sizce saygısızlık mı? Vikipedi'de bazı maddelere ayrı muamele yapılması uygun mu? Yapılacaksa hangi görüşe göre yapılacak? --Dbl2010 10:25, 30 Aralık 2005 (UTC)

Birçoğumuz üniversitede tarih dersi almışızdır, hiçbir bilimsel kitapta Hz.Muhammed diye geçtiğini görmedim. İsteyen Muhammed`in adını anarken Hz.`yi ekleyebilir, ama Vikipedi`deki ismi Muhammed olmalı. - 16 10:41, 30 Aralık 2005 (UTC)
Yahu arkadaşlar bakın bu konuda şunu belirtmek isterim ki! Sadece Muhammed denilmesi yetersiz gelir. Bunun nedeni Türkeçimizde ve halk kültüründe Hz. muhammed olarak anılmaktadır. Madem şu sorulara cevap verin normalde Muhammed kelimesi kulanılması da yanlıştır. Çünkü Kuran-ı Kerim'in bir kaç ayetinde bu duruma açıklık getirilmiş sadece Muhammed olarak anılması istenilmemiştir. Aslen hiç bir kelime uygun değildir. Normalde bu makalenin adı Sallallahu Aleyhi Vessellem olmalıdır. Kaldı ki şu anda kullandığınız parentez içerisindeki fiilin hem ilk harfi küçük hemde farsçadır. Yani Peygamber kelimesi Arapça değildir. Bunun Arapçadaki tam karşılığı Rasuldür. Yani şimdi Muhammed (Rasul) mü yapmak gerekir , Yapmayın Allahınızı severseniz. Amacım tartışmayı uzatmak veya başka bir yöne çekmek değil. Ben bu şekilde kullanılmasından rahatsızlık duyuyorum bu kadar. Sanırım bu kelimeler ile daha anlaşıldım. Yahu varya din ile fazla alakam olmadığı halde bana bunları araştırttınız ya helal olsun. Neyse benden bu kadar ama bunun üzerine biraz daha araştırma yapmak niyetindeyim. kolay gelsin..--incelemeelemani 16:29, 30 Aralık 2005 (UTC)
Rahatsız olma hakkın var ama senin veya bazılarının rahatsız olması bunun değiştirilmesini gerektirmez. "Hazreti" kelimesi müslümanların saygı amaçlı söyledikleri birşeydir. Zaten "Hz. Muhammed" makalesi de buraya yönlendirilmiş ve bu makalenin başında parantez içinde de "Hz. Muhammed" diye belirtilmiş. Daha fazla birşey yapılması bence yanlış olur. Dbl2010'un söylediklerine katılıyorum. --Filozof 19:16, 30 Aralık 2005 (UTC)
  • Bence de bütün peygamberler için (sadece Muhammed için değil) ana başlıkta Hz. ifadesinin belirtilmesi daha doğru olur. Sadece ismin yer aldığı başlık altında 'Arapça bir erkek adı' açıklaması (ve bu ismin çeşitli dillerdeki farklı telaffuzları konulabilir. Tarihteki meşhur Muhammed'lerin bir listesi verilir ve bu listede Hz. Muhammed de yer alır. Hristiyan azizleri İngilizce wiki'de St. George, St. Nicholas vs. diye geçtiğine ve bunların Türkçelerini yazacağımızda Aziz Yorgo, Aziz Nikola vs. diyeceğimize göre...(Mesela George için, İngilizce wiki'de bu ismin çeşitli dillerdeki söyleniş tarzları ve tarihteki meşhur George'lar var.) --cretanforever 22:49, 30 Aralık 2005 (UTC)
Arapça Vikidepi'de bile "Muhammed bin Abdullah" olarak geçiyor başlık. Biz niye "Hz." koyalım ki başına? --Filozof 23:19, 30 Aralık 2005 (UTC)

Türkiye'de kullanılan çeşitli isim varyasyonları zaten buraya yönlendiriyor. Yani bu maddeye ulaşma problemi yok. Ama illa maddenin isminde Hz. görmeliyiz demek bence tamamen vicdani hoşnutsuzluktan dolayı. Bu da tarafsız bakış açısını zedeliyor. Tekrar söylüyorum Hz. saygı ifade eden bir sıfattır. Sizler için isimle bütünleşmiş olabilir. Ama bir Hristiyan Hz demez asla. Bir Yahudi'de. Sadece İslami bakış açısında Hz oluşmuştur. Hz nin konması için ilk önce Vikipedi'nin tarafszızlık kurallarını değiştirmeniz gerekecek. Ondan sonra artık bizi neler bekler bilemiyorum. Ama (peygamber) ifadesi tartışılabilir, kaldırılabilir, başka bir şeyle değiştirilebilir. O sadece anlam ayrım amaçlı konmuştur. --Dbl2010 01:40, 31 Aralık 2005 (UTC)

Bence bu makalenin başlığındaki (peygamber) sözcüğü bir an önce kaldırılmalıdır. Vikipedi:Tarafsız bakış açısı ilkesine aykırıdır. Herhangi bir kişinin peygamber olup olmadığına bir ansiklopedi karar veremez. Bir saygı ifadesi olan "Hz." ibaresini koymak da yanlış olur. Bir ansiklopedi hiç kimseye ayrıcalık tanımamalı, başka kişilere gösterdiği saygıdan daha fazlasını göstermemeli, bununla birlikte saygısızlık da etmemelidir. Bence başka ansiklopedilerde "Hz." ibaresinin kullanılmasının nedeni bazen siyasal, bazen de popülist kaygılarla tarafsız bakış açısı ilkesinden ödün vermeleri, bazen de böyle bir ilkeye hiç sahip olmamalarıdır. Zafer 21:16, 1 Ocak 2006 (UTC)
Bence de Muhammed sayfasına bir anlam ayrımı sayfası gelmeli ve burda Muhammed isimli kişiler sıralanmalı. Bir de bu makalenin içinde her yerde "Hz. Muhammed" diye geçiyor. Bunları da değiştirmek gerekmiyor mu? Tüm "Hz."ler silinmeli bence. --Filozof 22:44, 1 Ocak 2006 (UTC)

Diger dillerdeki Wikimedia'da Hz. Muhammed'in Resmi yayinlaniyor!

Bu sayfanin Inglizce ve Almanca cevirisinde, Hz. Muhammed(sav)'in RESMI yayinlanmaktadir. Silinmesine dair yapilan bütün ihbarlara ragmen hala silinmemistir. Lütfen bu konuda hassasiyetinizi gösterin ve silinmesi icin yorum kösesine yazinizi yazin. Saygilarimla, bu link'e tiklandiginda sayfaya ulasilmaktadir: http://commons.wikimedia.org/wiki/Muhammad

Bu sayfanın İsveçce ve Danca çevirisinde de, Hz.Muhammed (s.a.v.)'in resmi yayınlanmaktadır.

Rüya mıymış hepsi?

"...Cebrail adlı melek geldi ve Hz.Muhammed’e “oku!” dedi. O da, “okumasını bilmem, ne okuyayım?” dedi. Bunun üzerine Cebrail, Hz.Muhammed’i sıkarak, yine “oku!” dedi. Hz.Muhammed tekrar okuması olmadığını söyleyince, Cebrail onu sararak aynı şekilde sıktı ve geri salarak “oku!” dedi. Hz.Muhammed’den aynı cevabı alınca: “Ey Muhammed! İnsanı bir kan pıhtısından yaratan Rabbinin adıyla oku! Oku! İnsana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” dedi ve gitti. Hz.Muhammed, dehşet içinde uyandı."

Yani herşey bir rüya mıymış? Ayrıca bu hikayenin kaynağı nedir? Nerde geçiyor yukarda yazılanlar? --Filozof 10:00, 28 Şubat 2006 (UTC)

Hz.Muhammed'e gelen ilk vahiy. Gerek Kur'an gerekse Sünnet'te geçmektedir, müslümanlar tarafından gerçek bir olay olarak inanılır. Ayrıca orada geçen uyanma sözcüğü rüya gördüğünden değildir - vahiy anlarında farklı deneyimler yaşandığı, bir nevi trans halinden tutun daha birçok farklı hallerin olduğuna inanılır. Kastedilen uyandı, hem ruhani mânâda, ruhunun uyanışı, hem de o an için geçirdiği deneyimden, melekle karşılaşmasındaki o gerilimden uyanışı anlamında kullanılmıştır. Hz.Muhammed'e gelen bu ilk vahiy hem onun hayatı için önem taşımakta hem de İslam tarihi için önemli bir yer arz etmektedir. Ayrıca, diğer din ve İslam'ın belli hiziplerinde bazı rüyalar çok büyük önem arz eder, yeri geldiğinde eğer gerekirse içeriklerde o rüyalardan alıntılar da yapılabilir. Her ne kadar mantıki açıdan garip de gelse, bunlar dinler ve inançlar için çok önemli olaylar... - Noumenon 06:56, 28 Şubat 2006 (UTC)
"Gerek Kur'an gerekse Sünnet'te geçmektedir" demişsin. Zahmet olmazsa bunun Kuranda hangi ayette geçtiğini söyler misin? Ama şu okuması olmadığını söylediği bölümünde olması lazım, asıl yalan orda da onun için söylüyorum. Ayrıca Sünnet dediğin Hadisler oluyor heralde. Hangi Hadis kaynağında nerde böyle bir hadis geçtiğini gösterebilir miain? Önemli olan yer okuması olmadığını söylediği bölüm. Bu tamamen bir uydurmadır. Hiçbir kaynağa dayanmaz. Eğer dayanır diyosan kaynağını göster. --Filozof 10:00, 28 Şubat 2006 (UTC)
Önemli yer orası şurası veya burası değildir. Biz burada oturup İslam dinini ve İslam dininde inanılan şeyleri mi tartışacağız? Okuma bilmiyorum demesine "bu tamamen uydurmadır" demek biraz rahatsız edici, sonuçta insanların inandıkları her türlü inanç ve felsefenin her hangi bir detayına "tamamen uydurmadır" denmesini ben doğru bulmuyorum - belki apolojetik gelebilir ama bence doğru değil.

Kur'an'da Hz.Muhammed'e gelen ilk vahiy hakkında bildiğim kadarıyla üç ayet var, bunlar: 73/1, 74/1 ve 96/1-5 (bu sonuncusu o ilk vahiyde inen ayetlerdir). Bu ayetlerden 73/1 ve 74/1 aynı metne sahiptir; "Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! " Burada bir ima vardır, ilk vahiy geldiğinde korkan peygamber eve gidince örtülere bürünmek istemiştir, atıf bunadır. 96/1-5 ise, ilk vahiyde gelen ilk 5 ayettir. Bu ayetler şöyledir: "1-2. Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak"tan yarattı. 3. Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. 4-5. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir." Bu ayetler inen ayetlerdir, peygamberin o anda yaptığı karşılığı yani "ben okuma bilmem" kısmını içermezler.

Konuya dönersek, İslami kaynaklarda okuma bilmediği geçer, bu konuda en çok bilinen, Hz.Muhammed'in kendi eşi tarafından rivayet edilmiş bir hadis vardır, İslam'a göre sahihtir, ben sadece ilgili bölümünü nakledeceğim: "... Nihayet Hira mağarasında iken, Hak olan vahiy ona geldi. Melek ona gelince: "Oku!" dedi. Rasulullah dedi ki: "Ben de ona: 'Okuma bilmem.' dedim. Melek bunun üzerine beni tuttu ve takatim kesilinceye kadar sıkıverdi. Sonra beni salıverip, tekrar 'Oku!' dedi. Ben de: 'Ben okuyamam.' dedim. Tekrar beni tuttu ve ikinci kez takatim kesilinceye kadar sıkıverdi. Sonra beni bırakarak 'Oku!' dedi. Ben de yine 'Okuyamam.' dedim. O yine beni tuttu. Üçüncü kez takatim kesilinceye kadar sıktı ve salıverdi. Sonra bu surenin ilk beş ayetini indirdi. Rasulullah'ı titreme alarak bu ayetlerle geri döndü ve nihayet Hatice'nin yanına geldi, şöyle dedi: "Beni örtün." Onlar da kendisini örttüler. Korku kendisinden gidince dedi ki: "Ya Hatice, bana ne oluyor?" ve olanları Hatice’ye anlattı. "Kendimden korktum." dedi. Hatice de kendisine dedi ki: "Hayır kendini ferah tut, vallahi Allah seni asla rüsvay etmeyecektir. Zira sen akrabayı gözetir, sözü doğru söyler, meşakkati yüklenir, misafiri ağırlar, hak yolunda nevbet nevbet gelen musibetlere karşı insanlara yardım edersin." Bu hadisin kaynakları ise: Buhari, Tefsir: 4956; Müslim, İman: 142, 160, 253; Hakim, Müstedrek: 3/183; Vahidi, Esbab-ı Nüzul; Ahmed bin Hanbel, Müsned, vi,232-233... Benzer hadisler de vardır, zaten olay orada bitmez, devamı vardır, uzundur biraz. Sonuç olarak, Hz.Muhammed'in soyu sebebiyle okuma yazma bilmesinin şart olduğuna dair bazı görüşler vardır, olmuştur, ama müslümanlar buna inanmaz, İslam'da buna böyle inanılmaz, Kur'an'da da bildiğine dair bir şey yoktur. Sünnet, yani hadis ve peygamberin davranış&mesajlarının tümü, onun okuma yazma bilmediğini söyler. Bu konuda şahsi görüşlerimiz olabilir, ama burası şahsi görüşlerimizi tartıştıracağımız bir ortam değil. İslam'da insanların Hz.Muhammed hakkında nelere inandığı anlatılıyor, ve bu nedenle sözler doğru. Diğer bakış açıları ise farklı bir maddede ele anılabilir, burada da not yazılır ve oraya bağlantı konulabilir. - Noumenon 15:58, 28 Şubat 2006 (UTC)

Peki bu sahihlik işine kim karar veriyor? Müslümanlar işine gelene sahihtir diyor işine gelmeyene sahih değildir diyor. Muhammed'in Aişe ile 6 yaşında evlenip 9 yaşında cinsel ilişkiye girdiğini anlatan hadis en sağlam olarak kabul edilen hadis kitaplarında vardır ama Müslüman din adamları işlerine gelmediği için bu hadis sahih değildir derler. Yani bu hadis işi yaş. Şu sahihtir bu sahih değildir diyerek kendi amaçlarına göre bir din oluşturuyorlar. Kuranda olmayan birçok şeyi dinin içine katıyorlar. Daha doğrusu işlerine geleni katıyorlar işlerine gelmeyeni katmıyorlar. Muhammedin Türklerle ilgili söylediklerinin olduğu hadisleri de nedense sahih kabul etmezler. Bunlar kafalarına göre hadisleri sahih veya uydurma yaparlar. --Filozof 16:22, 28 Şubat 2006 (UTC)
Sahih olması için farklı şeyler var, çok fazla teknik zaten farklı çeşitleri de var. Hz. Aişe konusuna girmiyorum, o farklı bir konu, üstünde birçok farklı tartışma var. Sonuçta siz istediğinize inanabilirsiniz, istediğinizi düşünebilirsiniz, fakat insanların inandıklarını değiştiremezsiniz. Bu Muhammed maddesi, bu nedenle bu tür genel kabul görmüş ve hadis olarak da sahih kabul edilmiş, bu nedenle belirtiriz bu maddede. İnsanların inanması burada geçmesi için yeter - mitoloji kategorilerimizde öyle garip şeyler var ki, insanlar inandığı için var onlar da, inansak da inanmasak da inananlar olduğu için... - Noumenon 17:07, 28 Şubat 2006 (UTC)
Kimsenin inancını değiştirelim demiyorum. Ama insanlara neye inanacakları dikte edilmemeli. Üsttekiler oturup hangisi sahih hangisi değil diye karar veriyor ve insanlar buna göre inanıyor. Böyle saçmalık olmaz. Doğru mu yanlış mı bilme imkanın olmayan birşeyin yanlış olduğu sonucuna nasıl varabilirsin? İşine gelmiyor diye kabul etmeyebilirsin ama bunu söylemelisin. Kesin doğrularmış gibi gösteremezsin. --Filozof 18:24, 28 Şubat 2006 (UTC)

Vikipedi İslam'ın tartışılabileceği bir ortam değil. İsteyen istediği forumda gidip tartışabilir ancak burda makaleyi geliştirmeye yönelik tartışılmalıdır. Yoksa Vikipedi amacından uzaklaşır. Ruzgarmesaj 17:18, 28 Şubat 2006 (UTC)

Hakkındaki her şey yazılabilir mesela 54 yaşındayken 13 yaşındaki bir kızla evlendiği de bilirtilmelidir.
13 yaşında değil. Muhammed, Aişe ile evlendiğinde Aişe 6 yaşındaymış ve ilk cinsel ilişkiye girdiklerinde 9 yaşındaymış. Bu da yazılsın o zaman. --Filozof 18:24, 28 Şubat 2006 (UTC)

O zamanki arap toplumanda bir çok kız 9-10(Hz.Ayşe'nin kaç yaşında evlendiği tartışmalı bir konudur ayrıca) yaşında evleniyordu zaten. Ayrıca Hz.Muhammed 54 yaşında iken 13 yaşında bir kızla evlendiği neden ilgi çekici bir bilgi oluyor anlamadım. Hz.Muhammed 20 yaşında iken 40 yaşındaki Hz.Hatice ile evlenmiştir. Hz.Muhammed'in hanımları güzellikleri dolayısıyla değil ahlakları dolayısıyla tercih edilmiştir. Ruzgarmesaj 22:29, 28 Şubat 2006 (UTC)


  • Lütfen, konu Hz.Muhammed'in hayatına dair düşüncelerimizin tartışması değil. İşleri başka mecralara çekip bir fikri tartışma yaratmayalım. Vikipedi bir ansiklopedi, tartışma forumu değil. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon 08:26, 1 Mart 2006 (UTC)

Özgür Tartışma Platformu

Ana sayfada 10 tane özgür kelimesi geçiyor. Bu yüzden ortam çok özgür ama daha öncede yazdığım gibi olay ansiklopedi kavramını aşıyor. Burada isim tartışmasının geldiği son nokta; İslam dininin temel yapısı tartışılmaya başlanmış. Hiçbir yönetici buna müdahalede bulunmuyor. Burası ansiklopediden çok ateistforum türü tartışma platformuna benziyor. Sonunda "Peygamberin adını nasıl yazalım?" sorusu unutulmuş ve çözüm yok. Hiçbir olumlu katkı yok, sadece sonu nereye varacağı belli olmayan din tartışması var. umarım yöneticinin biri bu yazdıklarımı okur ve anlamsız tartışmaya son noktayı koyar. --Ahmetan 11:45, 1 Mart 2006 (UTC)

Doğru isim Kullanılmalı

Neden madde adı Hz. ifadesinden yoksun. Nasıl tüm peygamber isimleri Hz. ile başlıyorsa bu madde de öyle olmalıdır.--AbSar 11:25, 16 Mart 2006 (UTC)

Genel politikamızda Hz., St. veya Mesih gibi tamlama ve ifadeleri kullanmıyoruz, zira bunlar o dinlerin kişilere verdiği saygı ifadeleri, diğer dinlerdeki veya din mensubu olmayanları bağlamamaktalar. Kısacası her peygamberin isminin başında Hz. olmaması lazım, eğer gördüyseniz hâli hazırda ismi öyle başlayan bir peygamber sayfasını, Hz. ekini kaldırınız. - Noumenon 20:01, 25 Mart 2006 (UTC)

Veda Hutbesi

  • Veda Hutbesi metninin çıkartılması lazım, Vikikaynak'a aktarılabilir zannımca. Fikirler?? - Noumenon 12:01, 31 Mart 2006 (UTC)
Hutbeyi aktarmak iyi fikir; madde cok genisledi. Citrat 18:04, 10 Nisan 2006 (UTC)


"Hazreti" ifadesi olmalı mı olmamalı mı? Ansiklopedik olan nedir?

Diger ansiklopedilerde Hz. Muhammed (s.a.v.) yazıyor. Hz. Muhammed (s.a.v.) yazmak ansiklopdeik olur. Tarafsızlığı savunanlar, tarafsızlığın ne olduğunu bilmeyip, batılıların ateistlik bakış açısına "tarafsızlık" derler. Halbuki dinsizlik=tarafsızlık değildir. Dinsizler şunu şöyle yazıyor bunu böyle yazıyor diye biz de mi öyle yazacağız? Yabancı Vikipediler'de sözde "tarafsız" diye yazılan din, Hıristiyanlık vs maddelerine dikkatli bakarsanız, bu maddeler tarafsız değildir. "Tarafsız" denen maddeler genellikle dinsizliği ön plana alır. Sanki dinsizlik ideal olanmış gibi. Zaten hiç bir şekilde "tam tarafsızlığın" olmayacağını birçok felsefeciler bildirmiştir. Vikipedi'nin değişik dillerindeki maddelere girerseniz, maddelerde farklı farklı bakış açılarını görürsünüz. Muhammed yazmak tarafsızca değil dinsizlikçedir. Tam tarafsızlık olmadığına göre, tarafsızlık dedikleri şeyin aslında dinsizlik olduğuna göre, dinsizliğin tarafsızlık olmadığına göre, her filologik yazıların altında bir dinin ve kültürün (az veya çok) yattığına göre, bizim Vikipedimiz'in altında da dinsizliğin değil, bizim kültürümüzün yatması gerektiğine ve bu yüzden de Muhammed değil Hz.Muhammed (s.a.v.) yazmanın daha uygun ve ansiklopedik olduğuna inaniyorum (hatta biliyorum) ve bu inanışın sadece bana ait olmadığını biliyorum. Tarafsızlık yoktur, tarafsızlık dedikleri şey dinsizlikdir. - Yalansöylemez

tarafsız olmak için dinsiz olmana gerek yok, sadece inancını temel almadan yazman yeterli, burada baz alınan şey inançlar değil elimizdeki tarihi veriler.. ansiklopedinin dini yoktur, evet bu bakıma dinsizdir ama dinsiz olan yazarları değil ansiklopedinin kendisidir; nasıl arabaların, kullandığımız alet edevatın dini yoksa ansiklopedinin de dini yoktur. tarihi veriler de kesin cevaplar veremezse değişik bakış açılarına yer verilebilir..
tüm bunlar bir yana, bu madde aslında iddia ettiğin gibi dinsizce değil tam aksine dinin anlatılarını mutlak gerçeklik gibi gösteren bir bakışla yazılmış.. hatta parantez içinde peygamber yazmak bile başlıbaşına dinsel bir bakış aslında, ama bu iştigali başka şekilde tanımlamamız zor olacağından başka bir alternatif gözükmüyor sanırım.. --spAs 07:37, 10 Nisan 2006 (UTC)


Ansiklopedi arabaya benzetilmez, çünkü araba teknik ile, fizik kuralları ile çalışır. Matematik ve fizik kuralları hemen hemen her kültürde aynıdır, ama ansiklopedinin içerikleri kültürden kültüre fark atar.
Hz.Muhammed(s.a.v.) yazmak ansiklopedinin tarafsızcılığını hiç bir şekilde zedelemez. Dinsizlik de hiç bir zaman tarafsızlık değildir. Ansiklopedilerin kendisi de dinsiz değildir, Vikipedinin kurallarında da bu ansiklopedinin dinsiz olduğu yazıyorsa o ayrı. Zaten dinsizlik dedikleri şey de aslında kendine ait bir din gibidir. İslam dini dilinden yazman varken neden dinsizlik dini dilinden yazıyoruz?
Hem bir saygı ifadesinin zararı fazla olmaz. Madem saygı ifadeleri Vikipedi'de kabullenmiyor, neden o zaman İskender denmiyor da Büyük İskender deniyor? İskender hakikaten büyük mü? Yoksa adı mı Büyük? Vikipedi'nin diğer dillerinde de Büyük İskender yazılıyor. Ebu Cehil de yazıyor, halbuki Ebu Cehil o adamın adı değil lakabıdır. Adamın kendi adının ne olduğu belli olmayan bir şey değildir. Eğer Büyük İskender yazılmasında, Ebu Cehil yazılmasında bir mazeret yoksa, neden Hz.Muhammed" yazılmasında bir mazeret olsun ki?

--Yalansöylemez 17:02, 10 Nisan 2006 (UTC)

Saygı (Hz.)ifadelerini kaldırmakla tarafsız değil saygısız olursunuz. Siz bu ifadeleri değiştirmekle İslam tarihindeki kişilere saygısızlık mı etmek istiyorsunuz. Açınız ingilizce vikipedideki islam tarihi kısmında Muhammed sallalhü alayhive sellem yazıyor. Bu ifadelerde ısrar ederseniz bu iş Avrupadaki karikatür krizine dönüşür. Pegamberler sizin babanızın oğlumu onlara İbrahim ismail diyorsunuz. bugün toplumda bir insana hitap ederken mesela Ahmet bey diyoruz Şimdi tarafsızlık osun diye ona ahmet mi diyeceğiz. Acaba siz toplum içindede mi tarafsız olacağım diye saygısız oluyorsunuz.

(Bu yazının kimin tarafından yazıldığı belli değil. Ama bu yazı Yalansöylemez'e cevap ise, yanlış bir cevap olur çünkü Yalansöylemez'in yazısında anlaşılıyorki Yalansöylemez Hz. ifadesinin kullanılmasına karşı değil) --83.108.16.208 17:34, 10 Nisan 2006 (UTC)

  1. Vikipedi'de topluluk onayı ile Hz. ifadelerinin, saygı ifadesi olduğu için kullanılmaması kararı alınmıştır. Nitekim bu sadece peygamberlerin Hz. ifadesi için değil örneğin Hristiyan azizlerinin St. ifadesi ve Hristiyanların İsa peygambere itafen kullandıkları "İsa Mesih" tümceleri de kullanılmamaktadır. Fakat, yine de, maddelerde örneğin Müslümanların şahıs için Hz. ekini kullandığı (Hz. İsmail gibi) veya Hristiyanların şahıs için St. ekini kullandığı (St. Peter gibi) belirtilmektedir. Bu topluluğun kararıdır, bir kullanıcı olarak fikrimi sorarsanız, söz konusu tartışmalarda çekimser kalmış yine de kaldırılmasına daha yakın davranmıştım. Zira bunun belirli insanları rahatsız ettiğini görmüş ve rahatsızlığın her türüne son vermek istemiştim.
  2. Hz. eklerini kullanmamak saygısızlık değildir. Eğer saygısızlık olsaydı başından beri bu ek kullanılırdı, oysa bu ek İslam literatürüne sonradan girmiştir. Sahabelerin Ey Muhammed diye seslendikleri bir peygamberdir söz konusu olan. Ayrıca maddeler Türk toplumu veya Müslümanlar için değil, herkes için yazılmaktadır. Sizin sevgi ve şeref ifadeniz bir başkası için geçerli değilken, o şahsa sürekli aynı ifadeyi okutturmak ne derece saygılı bir davranış olur?
  3. Eğer belirli standartlarla uyuşmuyorsa görüşleriniz, bir kullanıcı adı alıp konuyu tartışmaya açarsınız, topluluk sizin yanınızda çıkarsa, sonuç Hz. eklerinin lehine olursa, biz de ekleri koyarız. Burada şahsen yaptığım bir davranış değil bu, var olan bir standardı uygulama.

Sonuç olarak detaylar hususunda bunca kelam etmektense, iki üç değişiklik yapsaydık, bu maddeyi geliştirseydik çok daha hayırlı olurdu, kanımca. - Noumenon 17:56, 10 Nisan 2006 (UTC)

Madem saygı ifadeleri Vikipedi'de kabullenmiyor, neden o zaman İskender denmiyor da Büyük İskender deniyor? İskender hakikaten büyük mü? Yoksa adı mı Büyük? Vikipedi'nin diğer dillerinde de Büyük İskender yazılıyor. Ebu Cehil de yazıyor. Halbuki Ebu Cehil o şahsın adı değil lakabıdır. Adamın kendi adının ne olduğu da belli olmayan bir şey değildir. Büyük İskender'e eklenen Büyük ifadesi bir saygı ifadesidir ve ona sonralardan eklenmiştir, ve bu da Vikipedi'de kabullenmektedir. Ebu Cehil'e o lakab onun adı değil, ona sonralardan müslümanlar tarafından eklenmiş aşağılayıcı bir ifadedir, ve bu da Vikipedi'de kabullenmektedir. Muhammed peygambere Hz ifadesi de O'na sonralardan eklenmiştir, bu niye Vikipedi'de kabullenmiyor? Eğer Büyük İskender yazılmasında, Ebu Cehil yazılmasında bir mazeret yoksa, neden Hz.Muhammed yazılmasında bir mazeret olsun ki?

--Yalansöylemez 18:58, 10 Nisan 2006 (UTC)


Spas ve Noumenon guzel ozetlemis. Bunun tartismasi cok yapildi, gerek yukaridaki yazilari gerekse ilgili kurallarin tartisma alanlarina bakabilirsiniz. Maddeleri ve okuyuculari ayri tutmak gerek. Saygilar, Citrat 18:04, 10 Nisan 2006 (UTC)

Tartışmaya hevesli değilim fakat bunun tartışmasının çok yapılmış olması, bu tartışmanın bitmiş olması anlamına gelmez. Vikipedi'nin diğer dillerine bakarsanız, bunlardaki maddeler kendi dillerini bilen halklar için yazıldığı belli olur. Evet, bazı ansiklpoedilerde Muhammed, Olav vs. yazıyor ama bazı ansiklopedilerde ise Hz.Muhammed(s.a.v.), St. Olav vs. yazıyor. Hazreti gibi saygı ifadesini kullanmak yasak oluyor da, neden Ebu Cehil gibi aşağılama ifadelerini kullanmak yasak olmuyor?
Hem bir de Peygamber kullanmanın daha tarafsız olduğu söyleniyor. Halbuki dünyada bir çok insan Hz.Muhammed'in peygamber olduğunu inkar ediyor, ama yine de bu inkar edenlerden bir çok kişi onun büyük bir insan olduğunu kabul ediyor. Mesela Reşat Halife dene birisin bir çok kişi peygamber biliyor, ona "Reşat Halife (peygamber)" mi yazsak daha tarafsız olur yoksa sadece "Reşat Halife" mi? HEm bir taraftan tarafsızlık savunuluyor, bir taraftan da "Muhammed (peygamber)" yazısı "Hz.Muhammed" yazısından daha tarafsız bulunuyor, bu nasıl bir iş? Hz.Muhammed yazısı saygı ifade ediyor, ama Muhammed (Peygamber) yazısı ise onun bir peygamber olduğunu ifade ediyor. Madem bu ansiklopedi sadece müslümanlar için değil herkes için yazılıyor, o zaman (peygamber) yazısını çekmek lazım gelmez mi?
Ben yine de Peygamber olan Hz.Muhammed(s.a.v.)'in diğer Muhammedler'le karışmaması için Hz.Muhammed olarak yazılmasını tavsiye ederim. Çünkü Hz.Muhammed(s.a.v.) sadece müslümanlarca değil, dünyada hemen hemen herkes tarafından bilinen bir kimsedir, ve adı Muhammed olan herkes de adını O'ndan almıştır. Bu yüzden Hz.Muhammed ifadesi hem saygı ifade ediyor, hem de Muhammed (peygamber) ifadesinden daha tarafsızcadır.

--Yalansöylemez 22:06, 10 Nisan 2006 (UTC)

  • maddenin ismi ile ilgili tartışma devam etmektedir. halihazırda peygamberlerle ilgili maddelerin başlıklarının .... (peygamber) şeklinde olması yönünde alınmış bir karar var. bu karar elbette tartışılabilir, fakat henüz bu tartışma sonuçlanmadığından oylamayla alınmış olan eski karar geçerliliğini koruyor. lütfen tartışma bir sonuca varmadan ismi değiştirmeyiniz. bu hem tartışma kuralları gereği, hem de burada tartışılan "saygı değerleri" gereği kabullenilmesi beklenen bir harekettir. önceki isme geri alıyorum, lütfen anlayışla karşılayıp sabır gösteriniz. teşekkürler, saygılar. Tembelejderha 22:44, 10 Nisan 2006 (UTC)
"Hazret" TDK sözlüğüne göre "Yüce kabul edilen kimselerin adlarının başına saygı, övme, yüceltme amacıyla getirilen unvan" demek. Bu tanıma göre benim ilk aklıma gelen "herkes Hz. Muhammed'i (S.A.V) yüce kabul ediyor mu?" oldu. Diğer yandan çok su götürecek başka mevzular da işin içine giriyor.
1 Hazret ifadesinin kültürümüzde artık din büyükleri haricinde kullanılmaması bir sınıf ayrımına götürüyor bizi. Mesela vaktiyle Atatürk için de hazret kullanıldığını kitaplarda, orjinal metinlerde görürüz ama artık böyle bir kullanım ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla "Hazret ifadesini eklemek dini semboldür, taraflılıktır" diyenlerin düşüncelerine saygı duyuyorum. Ama katıldığımı söyleyemem çünkü biraz da çoğunluk kabulü bizim için bir referans sayılır. Gerçekten Türkiye'de İslam dininin peygamberi dediğinizde her yerde namı Hazreti Muhammed'dir. Ne kadar doğru olduğu bilinmez ama madem yüzde doksanı müslüman bir halkımız var, Hazreti MuHammed demekten de doğal birşey yoktur.
2 Hazret ifadesinin sonradan kullanılmaya başladığı da doğru sanırım. Daha önce yazılan örneklerden birinde şöyle geçiyor:"Sahabelerin Ey Muhammed diye seslendikleri bir peygamberdir söz konusu olan."(Noumenon) Doğru ama şu an onun döneminde yaşamadığımıza göre o şekilde düşünmek çok sağlıklı görünmüyor.
3 Tarafsızlık mı, o da ne? Dünya çapında referans kabul edilen yayınların gerçekten kendi dinleri ile ilgili ifadelerde taviz verip vermediklerini irdelemek lazım... Aynı matıkla "tarafsızlık mümkün müdür?" tartışması başlatılabilir. Tarafsızlık böyle keskin noktalarda fizikteki ideallik gibi düşünülebilir. İdeal şartlara çok yaklaşılır ama ideal şartlar hiçbir zaman gerçek olmaz. Bu konu da, neresinden tutsak elimizde kalacak cinsten.
4 Pekala diyelim ki, "gerçekten tarafsız olmak dinsiz olmak demektir" yaklaşımıyla olaya müdahale ettik, o zaman Muhammed'i kim peygamber kabul ediyor, kim etmiyor? Zaten peygamber kabul edenler,nerdeyse sadece müslümanlar. O zaman Muhammed (peygamber) ifadesi tarafsız (yani dinsiz) bir ifade midir? Bu nokta aklımda gerçekten büyük bir soru işareti bırakıyor. Hem peygamber kabul edeceksin hem de hazret demeyeceksin. Bu pek olası değil, en azından vicdan sahibi hiç kimse için kabul edilebilir değildir.
5 Eskiden soyadı kavramı olmadığından isimler babalarının adı ile anılırmış. Bu bağlamda Muhammed bin Abdullah bin Abdulmuttalib gibi bir ifade belki kabul edilebilir (Bu da tartışılsın).
6 Siyer kitaplarında Hudeybiye antlaşması için şöyle bir sahne geçer: Önce iki tarafın temsilcilerinin adı yazılır. Müslümanların temsilcisi olarak: "Muhammed, Allah'ın elçisi" yazılır, tabii ki müslüman olmayan taraf bu ifadeye itiraz eder. "Biz bunu kabul etseydik, zaten sizle savaşmazdık" derler. Peygamber efendimiz de her zaman olduğu gibi sulh yolunu tercih eder ve "Allah'ın elçisi" ifadesinin kaldırılmasına razı olur. Ben de hazret ifadesi olsun isteyen arkadaşlara sesleneyim: Bu bir kayıp sayılmaz, varsın hazret denmesin, varsın peygamber kabul edilmesin. Altın yere düşmekle değer kaybetmez, burda altın yere bile düşmüyor, hakaret de yok zaten.
Sonuç: Tamam, peygamber de geçmesin, hazret de geçmesin, ben şahsım adına kabul ediyorum ama çok tatsız bir ifade haline geliyor böyle de. Hadi diyelim müslümanlıktan çok uzakta doğup büyüsek, her yanımız cami dolu, göreneklerimiz dinimizle iç içe girmiş olmasa, bu yapılanı anlamak biraz kolaylaşır ama biz de böyle yaparsak çok kötü bir görüntü ortaya çıkar, çıkıyor da. --Yolcu 01:49, 11 Nisan 2006 (UTC)
  • Hz. ifadesinin objektiflik adına konması gerekir.Şahsen dinle aram pek iyi değildir,yanlış anlaşılsın istemem ... "Prophet Jesus" diye bir kavram yoktur.Ama Hz.Muhammed diye bir kavram vardır.Herhangi bir ansiklopediyi açarsanız Hz. ifadesinin gectiğini görürsünüz.Hazret ifadeside sadece Müslümanlarda var bildiğim kadar."Son of god" gibi özel çağrışım yaratan bir ifade,konuda müslümanların peygamberiyse,konmalı...--Nihan 03:05, 11 Nisan 2006 (UTC)
  • Söz konusu bilgiyi sadece Hz. denmenin imkansız olmadığını belirtmek amacıyla söyledim. Aslında (yanlış hatırlamıyorsam) Orta Çağ sırasında başlayan bir gelenek... şöyle veya böyle sahabeler ve arkasından gelen on yıllık dönemlerde kullanılmadığı bilinmekte.

Ama bu bizim için önemli sayılmaz, çünkü tartışılan ansiklopedik kullanımda var olup olmaması yoksa literatürde olup olmadığı değil. Eskiden soyadı kavramı olmadığından isimler babalarının adı ile anılırmış. Bu bağlamda Muhammed bin Abdullah bin Abdulmuttalib gibi bir ifade belki kabul edilebilir. Evet edilebilir, aslında diğer ansiklopedilerde var bu kullanım. Fakat şu noktadan emin değilim, diğer peygamberlerin isimlerinin bu tipte kullanımı pek yok. Örneğin Musa için? Sonuç olarak örnek olması için Encyclopedia of Religion`ın ilgili maddesinin ismini verelim: "MUHAMMAD ibn 'Abdullah". Arapça Vikipedi'de de Muhammed bin Abdullah olarak var. Bu konuda bir anlaşmaya karar verildi ama sorun çıktı, şimdi tersi karar verilse başka bir sorun çıkacak. Bu açıdan artık bir orta yol veya çözüm bulunsa gerçekten iyi olur, yani iş basitçe kullanılsından öteye geçmeli... - Noumenon 06:57, 11 Nisan 2006 (UTC)

Bir şey daha söylemek istiyorum. Mesela CNNTürk ya da NTV gibi bir kanal genel olarak objektiflik niteliğinde kabul görmüştür. Yine de hiçbir zaman hazret ifadesini kullanmadan, yani sadece adını anarak "Muhammed" adıyla haber yapmamışlardır. Sözkonusu olan şey, daha önce de bahsettiğim gibi genel olarak kabul görülmesiyle yakından alakalıdır. Yine benzer bir örnek için Kutsal Emanetler'den bahsederken hiç bir zaman tarafsızlık diyerek "İslamiyet'te kutsal sayılan, Muhammed'den kalan eşyalar" gibi bir ifade kullanılmaz. Direk "Kutsal Emanetler" denilir. "Herkes bunu kutsal kabul etmiyor, Kutsal Emanetler dersek taraflı olur" diye düşünmemişler, bence uzun bir zaman daha böyle birşey söz konusu olmayacaktır. Biz de aynı kriterleri göz önünde bulundurmalıyız. --Yolcu 08:43, 11 Nisan 2006 (UTC)
Haklı olabilirsiniz ama,
  1. Bu kanallar Türkiye odaklıdır, oysa tekrarlamak gerekirse Vikipedi Türkiye odaklı değildir;
  2. Basındaki objektiflik anlayışı ile ansiklopedik objektiflik anlayışı arasında fark vardır. Her ne kadar basın ilkelerinde objektiflik yer alsa da medya kuruluşlarının objektifliği hep tartışma konusu olmuştur. Aslında benzer bir şey ansiklopediler için de geçerlidir; doğası gereği tarafsız olması gereken ansiklopediler ne yazık ki çoğunlukla bunu başaramamıştır, ansiklopedi kavramının ortaya atılışında dahi bir tarafgirlik olduğu düşünürler tarafınadn ifade edilmiştir.

Pek tabii ki bunlar sadece görüş, kesin olan tek şey topluluğun böyle bir karar vermiş olduğu ve istendiğinde kararı değiştirebilecek olduğu. Fakat daha önce de belirttiğim gibi, Hz.ler olsun mu olmasın mı`dan ziyade bu konuda orta yol, ortak bir çözüm bulunması gerek. - Noumenon 08:57, 11 Nisan 2006 (UTC)

Ah kara cahil... Ah kör insan... Vikipedi Türkiye odaklı değil mi? Wikipedia ne odaklı sence? Bush için olumsuz, Usame Bin Ladin için olumlu bir şeyler yaz bakalım ne oluyor. Git bakalım Yunanca Vikipedi'ye, git bakalım kürt Vikipedisine. Bak bakalım onlar da "dünya" odaklı mı yoksa kendi görüşlerini mi yansıtıyorlar. Türkiye odaklı değilmiş.
Bunları okur okumaz yasakla beni. Zaten yapabildiğin şeyler kısıtlı: Boş konuşmak ve havadan gelen yetkilerle insanları yasaklamak.
  • Ayrıca bu tartışmanın Vikipedi tartışma:Sayfa adlandırma ve yönlendirme başlığına taşınması ve orada devam etmesi gerek. Konu sadece Hz. Muhammed'in konu alındığı maddenin değil diğerlerinin de isimlendirilmesi ve çok daha kompleks; örneğin İsa peygamber için, eğer dini ekleri kullanırsak Hz.İsa mı diyeceğiz yoksa İsa Mesih mi? Biri Müslümanların çağırış biçimi diğeri Hristiyanların... - Noumenon 08:59, 11 Nisan 2006 (UTC)

Saygı bildiren Hz. ifadeleri hakkında

İngilzce vikipedide en:History of Islam maddesine bakarsanız ingilizler bile Muhammed Sallalahu Aleyhi ve Sellem ifadesini kullandıklarını görürsünüz. Bu tartışmadan sonra muhtemelen bizim tarafsızılaştırma adına saygısızlaştırma yapanlar onu da değiştirmiş bir yöneticiye bu konuda sorduğum sorunun cevabını şu şekilde aldım.

İngilizce Vikipedi'de söz konusu kısım eklenti vandalizmidir... biz burada ayrı bir topluluğa sahibiz hiçbir Vikipedi'yi takip etmek zorunda değiliz, yine İngilizce Vikipedi azizler için St. kullanıyor (kısmen de olsa) biz ise kullanmıyoruz. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon 17:46, 10 Nisan 2006 (UTC)

Buradan şu anlam çıkıyor yabancılar kendi dillerinde saygı ifadesi kullanırsa tarafsızlık bozulmuyor biz kullanınca tarafsızlık bozuluyor. böyle bir mantık kabul edilemez bana verilen başka bir cevapta bu topluluğun kararıdır deniyor. Bu kararı topluluk adına kim ne zaman almış bu tartışmaya açılmalı ve asıl şimdi topluluk gerçek cevabını vermelidir. yine diğer sorduğum bir soruya verilen cevapta Vikipedi'nin dili Türkçedir. Ama Vikipedi Türk değildir, sadece Türk toplumu için değildir. dendi Şu unutulmamalıdır ki bu müesseseyi bu hale getirenlerin büyük bir kımı Türktür eğer bu Türkler katkılarını çekerse bu kurum hiç bir zaman gelişemez. o sebeple kurum Türklerin hassasiyetlerini dikkate almalıdır kurumları ınsanlar yönetir. bana verilen başka bir cevapta #Eğer belirli standartlarla uyuşmuyorsa görüşleriniz, bir kullanıcı adı alıp konuyu tartışmaya açarsınız, topluluk sizin yanınızda çıkarsa, sonuç Hz. eklerinin lehine olursa, biz de ekleri koyarız. yani bu ekleri topluluğun elinde

bu tartışmayı açmam için şu şartlar öne sürülüyor Bu tür konularda aktif katılımınızın kabul görmesi için ortalama bir kullanıcı olmanız şartları aranabilir, örneğin herhangi bir oylamaya katılmanız için 2 aylık kullanıcı olmanız ve 150 değişiklik gibi kriterler beklenecektir. Bunu da dikkate alırsanız iyi olur. - Noumenon 20:43, 10 Nisan 2006 (UTC)

bu demek oluyorki iki ay beklemem gerekiyor. bu sebeple burada kullanıcı olan hekese çağrıda bulunuyorum hz. ifadeleri için tartışma başlatın. Türklerin İslam tarihteki şahıslara saygı duyup duymadığını, tarafsızlık ilkesine sığınıp anlamak istemeyenlere anlatın ben bu tartışmayı zaman engeli yüzünden başlatamıyorum. bana bu imkan ancak 2 ay sonra verilecek. Fakat iki ay çok uzun bir zaman. çok yakında burada olan kullanıcılara ve dışarıda olan kullanıcılara bu konuda çağrıda bulunacağım. Bu güzel Türkçe ansiklopedi eserini türk toplumunun asırlardan beri süren hassasiyetlerini tarafsızlık adına anlamayanların kararına bırakmamalı. Bu konuda herkes görüşlerini belirtsin lütfen Kullanıcı:81.213.64.145

Saçmalıkları sildim

Sayfanın başındaki "Müslümanlara göre Hz. Muhammed" vs. gibi saçmalıkları sildim. Eğer bunu silmem onaylanmıyorsa, lütfen sadece Türkiye'yi ya da Müslümanların görüşlerini yansıtan ve şu güzel evrenimizdeki herkes tarafından kabul edilmeyen şeyleri de silin ya da bütün dünyayı bunlara inandırıp öyle yazın ki Vikipedi Türkiye ya da Müslüman odaklı olmasın:

  • "İslam dinine göre Kitaplı Dinler'in son peygamberidir." Kim biliyor son olduğunu? Lütfen Türkiye odaklı yazmayalım.
  • "Kur'an İslam'ı hak (Allah tarafından gönderilmiş) din olarak tanımlar." Tanımlamış. Taraflı. Türkiye ve/veya Müslüman odaklı.
  • "Muhammed'in 610-632 yıllarında aldığı vahiyler Kur'an'ı oluşturur." Hani kaynak? Çok Türkiye/Müslüman odaklıyız.

. . .

Niye ısrarla provokatif davranıyorsunuz? Bu yaptığınız trollük olarak algılanabilir farkında mısınız? Bahsedilen cümleler İslam kaynaklarının ve Müslümanların Hz.Muhammed'e nasıl inandığı hakkındadır, Türkiye ile bir ilgisi yoktur. Ama Hz. ekleri Türklerin kullandığı bir ektir. İslam dinine göre Kitaplı Dinler'in son peygamberidir demek değil de Kitaplı Dinler'in son peygamberidir demek Müslüman-odaklı olmaktır. Lütfen kişisel görüşlerinizden ötürü başka Vikipedistlerin yorumlarını ve görüşlerini manipüle etmeyiniz. Sizi iyi niyete ve yapıcı olmaya davet ediyorum. - Noumenon 08:54, 14 Nisan 2006 (UTC)

IP Kullanici

Yukaridaki IP sahis ile tartismanin cok bir anlami yok. Bundan daha detayli aciklamak mumkun degil, bir baskasinin fikirlerini buraya tasiyor. Kendisine anonim bir kisi olarka cok nazik davranildi ama hic kimseye sormadan kendi degisikliklerini yapti-yapiyor. Sonra da benim kisisel ozgurlumu kisitliyorsunuz diyerek polemik yapiyor. Herkes kibarca buranin nasil isledigini acikladi, diliyorsa alir kendine bir kullanici ismi ve katilir. Bundan otesi vakit kaybi. Citrat 16:49, 11 Nisan 2006 (UTC)

Muhammed bin Abdullah

Biraz mantık dışı olan şu: Hz.Muhammed ifadesi ansiklopedik olmuyor, çünkü hazreti ifadesini müslümanlar kullanıyor. Herkes Hz.Muhammed demez, sadece müslümanlar der. (Peygamber) oldugunu parantez iCine yazmak ansiklopedik oluyor, Cünkü herkes O'nun peygamber oldugunu biliyor.

Hz.Muhammed yazmak ansiklopedik olmuyor da, Muhammed (Peygamber) mI ansiklopedik oluyor? Bir taraftan Hz.Muhammed yazIlmasIna karSI olunuyor, bir taraftan da Muhammed (Peygamber) yazmanIn tarafsIz oldugu kabul ediliyor. Halbuki Hz.Muhammed'in peygamber oldugunu sadece müslümanlar kabul ediyor. O zaman nasIl oluyor da Hz.Muhammed tarfalI olurken Muhammed (Peygamber) tarafsIzca oluyor? Hristiyanlar Hz.isa (a.s.)'In TanrInIn oglu olduguna inanIyor, ozaman isa bahsinde isa (TanrInIn oglu) mu yazacagIz? Dünyada bir Cok insan Hz.Muhammed (s.a.v.)'in bir korsan, filozof, din kurucusu vs. olduguna inanIyor, o zaman da Muhammed (korsan), mI yazacagIz? Öyle Sey olur mu hiC?
Yani demek istiyorum ki, Hz.Muhammed baSlIgInIn taraflI oldugunu kabul edip yazIlmasInI istemiyenler, neden Muhammed (peygamber) baSlIgInI kabul ediyorlar?
VardIgIm sonuC Su, ya Hz.Muhammed(s.a.v.) yazIlmalI, ya da sadece Muhammed yazIlmalI, o zaman da "Muhammed yazarsak karISIklIk olur" deniyor ve Muhammed (Peygamber) baSlIgI uygun bulunuyor. Hz.Muhammed(s.a.v.)'in peygamber olduguna elhamdülillah inanIrIm, ama eger bu baSlIk tarafsIz olacaksa, ve baSlIgIn adI diger Muhammed'lerden ayIrt edilebilecekse, Hz. Muhammed(s.a.v.) veya Hz.Muhammed baSlIgI Muhammed (peygamber) baSlIgIndan daha tarafsIzcadIr. Muhammed (peygamber) baSlIgI hiC bir Sekilde tarafsIzca degildir.

--Yalansöylemez 17:25, 11 Nisan 2006 (UTC)

  • Muhammed bin Abdullah basligi daha tarafsiz olur diyorsaniz, oylamaya sunabiliriz. Diger oneriler tarafli duruyor. Lutfen yazarken ozen gosterin, okumak cok zor oluyor. Tum yazinizdan anlasilabilen bir tek bu. Citrat 17:38, 11 Nisan 2006 (UTC)
  • Arkadaşlar bu kadar detaylı bilgiler yazmışlar.Ama wikipedi bir islam ansiklopedisi değil.Bu yüzden detaylı bilgileri islam ansiklopedisi tarzında yayın yapan sitelerde dile getirebilirsiniz.Hayatı hakkında,felsefesi hakkında bir yanlış varsa bunun daha çok dile getirilmesinden yanayım.Bunun dışında Noumenon'un dediği (Bu kanallar Türkiye odaklıdır, oysa tekrarlamak gerekirse Vikipedi Türkiye odaklı değildir)cümleye katılmıyorum.Larousse'de Fransız odaklı ama Türkçe ansiklopedisinde Hz. ifadesi kullanılmış.İngilizce wikipediyi motamot şablon olarak almamız anlamsız diye düşünüyorum.Örneğin Ankara'yı İngilizce wiki bizden yani Türkçe dil konuşan ve Türkiye'de yaşayan insanlardan daha iyi bilemez.Ayrıca George W. Bush için George Bush (oğlu) Fatih Sultan Mehmet için ;Sultan Mehmet(İstanbul'u Fetheden) demiyorsak,Müslümanların peygamberi içinde Muhammed (peygamber) demek tuhaf oluyor.Hangi Muhammed?Peygamber olan yada Hz.Muhammed aynı kapıya çıkıyor.Bunun tarafsız olmakla bir ilgisi olmadığını düşünüyorum,tartışma anlamsızlaşıyor.--Nihan 19:29, 11 Nisan 2006 (UTC)

Bu arada yalansoylemez nickli arkadaşın verdiği bilgilerden bazıları yanlış.Örneğin Ebu Cehil neden hakaret ifadesi olarak kabul edilmemiş diyor. Ebu Cehil'i "cahil olan" olarak düşünebilir ama maddeyi okursa orada "Kişi" olan ebu cehilden bahsedildiğini anlar.Daha doğrusu Hişam el mugira'nın lakabıdır.Sadece müslümanların peygamber kabul ettiğide eksik bir bilgi..Ayrıca makale içerisinde hakarethamiz hiçbir şey yok.Bu açıdan da değerlendirilmesini isterim.--Nihan 19:57, 11 Nisan 2006 (UTC)

Benim verdigim bilgiler eksik de olsa yanlIs degil. Ebu Cehil o sahsIn adI degil lakabIdIr. Vladimir Uljanov'un lakabI Lenin oldugu gibi. Fakat El Mugira'ya o lakabI, ona herkes takmIs olamaz, cünkü El Mugira'nIn de dostlarI vardI. El Mugira'nIn dostlarI ona her halde Ebu Cehil demez. Hem El Mugira'nIn cahil bir sapIk oldugunu herkesin kabul etmedigi, gayri-müslimlerin bir cogunun onun Hz.Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) den üstün tuttugu bir gercek. Ebu Cehil, taraflI olan bir lakabdIr. Madem Ebu Cehil lakabI kabul ediliyor, o zaman Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'e sahebenin devrinde Resülullah deniyormus, o zaman El Mugira'ya Ebu Cehil dendigi gibi, Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'e de Resülullah demek gerekir.
Hem Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'in peygamber oldugunu sadece müslümanlarIn kabul ettigi eksik bir bilgi de olsa (Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'in peygamber olduguna inanan demek her zaman müslüman demek degil), yine de Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'in peygamber olduguna inanmak müslümanlIkdIr, yani HIristiyanlar, Yahudiler, Hindular, Budistler, Ateistler vs. O'nun peygamber olduguna inanmiyorlar, kabul etmiyorlar. Bu bir gercek ve kabul edilemiyecek bir tarafI yok. Kimisi O'nu korsan, kimisi kadIn düskünü, kimisi filozof ve sadece pek azI O'nun bir Peygamber olduguna inanIyor. Bu bakImdan Muhammed (peygamber) yazmak taraflI olmuyor mu?

--Yalansöylemez 23:05, 12 Nisan 2006 (UTC)


  • Genelde benim şahsi görüşüm hakkında çok yorum yapıldı, gerek kullanıcı sayfamda gerek başka yerlerde, bu neden bir kullanıcı olarak zamanındaki ve şimdiki şahsi görüş ve önerilerimi sunmak isterim. Şahsi görüşlerim en yukarıda daha en başta bu tartışma gerçekleştiğinde başladığı gibidir, yani:
  1. Her dininin çeşitli kişilere atfettiği dini saygı ifadelerinin gösterilmesinden yanayım; Hz.ler de olabilir, St.ler de,
  2. Her peygamberin isminin sonuna peygamber getirilmesi bir çözüm olabilir, zira kişinin burada bulunmasının nedeni sonuçta bir dinin onu peygamber görmesi; fakat şahsi kanaatimce Hz. ekleriyle bunun bir farkı yoktur. Saygı ifadesi şahısa peygamber olduğu için verilmiştir. Yine de isim farklı kişilerinden ismi olduğu için, ya isim ana madde yapılır ya da peygamberi konu alana peygamber konur - anlam ayrım için.
  3. Madde isimlerinde veya içeriklerindeki hz. veya st. gibi takıların kullanılmasından ziyade büyük sayılarda mevcut olan taraflı içerikli maddelere odaklanmalıyız.

Genel görüşlerim bunlardı, hâlâ bunlar. Fakat açıkcası bu konuyu çok önemli görmüyorum, bu benim şahsi görüşüm, bu nedenle bu konuda çekimser kalmayı ve topluluğun fikri hangi yöndeyse o yönde bulunmayı tercih etmiştim. Daha sonra bu Hz. veya St. benzeri saygı ifadelerinin konulmamasının bir nedenini daha fark ettim, iyice; farklı dinlerde farklı statülerde olan kişiler.

Bu durumda, diyelim ki biz Hz. eklerini kullanıyoruz, maddemizin adı Hz.İsa mı olacak? Oysa Hristiyanlar ısrarla hayır o peygamberden öte tanrıdır diyor ve İsa Mesih ifadesini tercih ediyor. "Bu nasıl tarafsızlık? Vikipedi'nin bir dini seçimi olabilir mi ki Müslüman Vikipedi olsun?" denmez mi? Hristiyanları bırakalım, Musevi birisi çıkıp "Benim dinimde bu kişi ne peygamberdir ne tanrı, hatta sapkındır" dediğinde maddenin adı ne olacak? Bu çakışmaları nasıl önleyeceğiz?

Yani sorun sadece bu madde ile ilgili değil. Sorun bakış açımızla ilgili. Tekrarlıyorum, burası Türk Vikipedi veya Müslüman Vikipedi değil, Türkçe Vikipedi. Topluluk her şeye karar veren yetkili, fakat topluluk dünyada sadece Türkiye'nin, Türklerin ve Müslümanların değil farklı ülke, millet ve dinlerin de varlığını bilmeli tarafsızlık ilkesince hepsine eşit ifade hakkı tanımalıdır. Teşekkürler, herkese iyi çalışmalar... - Noumenon 20:10, 11 Nisan 2006 (UTC)


  • Söylediklerimde bir yanlış anlaşılma mı olmuş,ben bu tavrı biraz sert mi karşıladım?
  1. Müslüman vikipedi demedim.Dünya üzerinde Türkiye'yi harita üzerinde gösteremeyecek milyonlarca insan var.Türkçe vikipedi türkçeye hakim insanlara yönlendirilmiş.Gördüğüm kadarıyla çoğunluk HZ. ifadesinin konulmasını istiyor.(?)
  2. St.ifadesi ansiklopedilerde kullanılıyorsa;Hz ifadeside kullanılmalı.Aksi takdirde olumsuzluklar orataya çıkacak.Bu hiç objektif bir değer yargısı değil.
  3. Çoğunluk ne derse o olur mantığıda ansiklopedi yapmanın temellerini baştan sarsar.Burada komunist,radikal dinci yada aşırı milliyetçi olsaydık,çoğunluğun isteğide bu görüşlere ait olucaktı.Yani bu durumda çoğunluğun isteğine uymakta bir çözüm gözükmüyor.
  4. Şahsi fikrim ansiklopedilerde MANTIK aranır.Akla,bilme ve mantığa aykırı ansiklopedi olmaz.Türkçe konuşan insanlara yayın yapılıyorsa ve Türkiye'de çoğunluk müslümansa Türkiye'de basılan ansiklopedi örneklerinde Hz. ifadesi ile tamamlanıyorsa,konulmalıdır.
  5. Eğer bazıları müslüman değile kadar getirirsek konunun burdan sonra dallanıp budaklanacaktır.Yakında "azınlıklar sorunu" olarak devam eder diye düşünüyorum.TEKRAR EDİYORUM benim dinle aram iyi değildir.Hz konulmasının bana bir faydası yada zararı dokunmaz.Ama eğer objektiflikten yanaysak,müslümanların terminolojisinde geçen Hz. ifadesi geçmeli,sıradan bir muhammed anlatılmıyor netice de...
  6. --Nihan 20:26, 11 Nisan 2006 (UTC)
  • Cevabım size karşı değildi :) Çizgi koymamın nedeni de buydu üstünüze alınmayın diye, niye alındınız anlamıyorum siz zaten bana karşı bir yorumda bulunmamıştınız - Türkiye odaklılık konusu dışında ki onu da size yazmadım. Genel olarak özellikle mesaj sayfamda tekrar edilen husulara ve buradaki bazı yorumlara cevabendi. Vikipedi beş temel taş üzerinde, topluluğun seçimlerine göre kurulur. Çoğunluk - azınlık çakışmasını önleyecek olan unsur da bu beş temel taşta mevcuttur; doğrulanabilirlik ve tarafsızlık ilkeleri gibi. Bunun dışında cevabınıza verebilecek bir yorumum yok çünkü zaten size karşı değildi en baştaki yorumlarım. Sadece şunu söyleyebilirim ki diğer Vikipedi'lerde de maddelerin genellikle belirli bir etnisite/milliyete bağlı biçimde algılanması ve bu tür maddelerin daha çok olması konusunda bir sorun var.. systemic bias'ın bir parçası kabul ediliyor ve her Vikipedi'de buna karşı bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Tekrar o sözlerin sizinle bir ilgisi olmadığını belirtir, eğer böyle zannedip kırılmış iseniz özür dilerim. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon 20:32, 11 Nisan 2006 (UTC)
Muhammed bin Abdullah tutarlı bir çözüm gibi.. --spAs 15:00, 12 Nisan 2006 (UTC)

"Muhammed (peygamber)" Vikipedi genel yazım uslubuyla uyumlu

Vikipedi'de kişiler hakkında yazılan maddelerin başlıklarında kişinin adı kullanılıyor, ama ünvan veya sıfatları olmuyor. Ama maddenin içide kullanılabiliyorlar. Muhtemelen bunun nedeni kullanılacak ünvanın o kişinin bütün hayatı boyunca ona ait olmadığı, isminin ise olduğu. Ayrıca bazı kişilerin çok sayıda ünvanı olması da pratik sorunlar yaratacaktır (Kanuni'nin Fransa kralı Francois'ya mektubunu hatırlayın!) Öte yandan eğer aynı başlık birden fazla madde için kullanılabilecekse bir anlam ayırımı yapmak amacıyla parantez içinde bir açıklama ekleniyor, örneğin "Milliyet (gazete)" gibi. Bu genel prensipler ışığında Hz. Muhammed konusuna gelirsek:

  1. "Hazret" ünvanı sadece peygamberler için kullanılmıyor (örneğin, Hz. Fatma, Hz. Ali), ayrıca padişahlara hitaben dahi kullanılmış. Ayrıca, Noumenon'un da belirttiği gibi "Hz. İsa" kullanımı ise tartışmalı.
  2. "Muhammed" ismine sahip olmuş pek çok tarihi kişilik var, bakınız İngilizce Wikipedia'da en:Muhammad (disambiguation). Her ne kadar Muhammed diye arayan birisi büyük olasılıkla Hz. Muhammed'e bakıyorsa da Vikipedi'de belli standartların tutarlı olarak uygulanabilmesi için bu anlam farkı durumuna işaret etmek gerekir. "Muhammed (peygamber)" başlığındaki "peygamber" anlam ayırımına yarıyor. Alternatif bir başlık olarak "Muhammad ibn Abdullah" olabilir.

-- İnfoCan 15:12, 12 Nisan 2006 (UTC)


Islam ansiklopedilerinde bile Santa bilmem ne diye hitap edilior, halbuki müslümanlar HristiyanlarIn Santa bildikleri kimseleri Santa bilmez. Hem baskalarInIn dinine saygI gösteren objektif bakIslI dinsizler bile Hazreti, Santa gibi ifadeleri kullanmaktan Cekinmiyor. Gayri-müslimlerin cogu Hz.Muhammed(sallallahü aleyhi ve sellem)'i din kurucusu olarak bildiginden, baslIgIn Hz.Muhammed (peygamber/din kurucusu) olmasI da uygun gözükebilir. Dînî nötral kitaplarda bile Hz. Muhammed yazIyor. Vikipedi'de Hz. Muhammed yazmasI Vikipedi'nin dînî tarafsIzlIgInI hiC bir sekilde zedelemez.

--Yalansöylemez 00:24, 13 Nisan 2006 (UTC)

Santa ve hazret karşılaştırması yapmak doğru değil. Santa/saint (aziz) hristiyanlıkta kutsal olduğu düşünülen kişilerin bir tür "mertebe"si. Hazret(i) ise resmi (formal) arapça yazışma ve diyaloglarda bir saygı ifadesidir.
Öte yandan, aziz olsun, hazreti olsun, tarihi kişilikler için yaygın şekilde kullanılan ünvan ve saygı ifadelerinin kullanılmamasının ansiklopedik olmakla alakası yok. "Daha önce tartıştık" diyorsunuz. Tartışmaya bir göz atmak istiyorum, hazreti ifadesinin kullanılmasına karşı olanların bir rasyoneli olup olmadığını anlamak için. Referans verebilir misiniz? Volkan 17:40, 13 Nisan 2006 (UTC)
Volkan yukarda Noumenon`un yazdıklarını okuman yeterli. Ekleyebileceğim, Hazreti ifadesini kullanmakla Muhammed`in Allah`ın kulu ve elçisi olduğunu kabul etmiş sayılırız. Öte yandan Hıristiyanlar/ateistler/dinsizler Muhammed`in peygamberliğini kabul etmez ve Hazreti ifadesini kullanmaz. Bu durumda amacımız o olmasa da Vikipedi`ye bir din atfetmiş oluyoruz. Bizim buradaki görevimiz tarihte ve dünyada birçok şeyi değiştiren Muhammed`in hayatını ve görüşlerini sunmak, ona katılıp ya da katılmamak değil. 16 18:25, 13 Nisan 2006 (UTC)
16, benim de söylemeye çalıştığım, Hz. kısaltmasını kullanarak yapılan şey Muhammed'in kutsallığını kabul etmek değil, onu kutsal kabul eden insanlara karşı saygılı davranmaktır. Volkan 00:43, 14 Nisan 2006 (UTC)
  • Tekrarlamak istiyorum, sorun dini unvanlar değil; sorun Hz. ekleri gelsin mi gitsin mi değil. Sorun farklı din ve düşüncelerin kişileri farklı mertebelerde ve farklı isimlerle algılaması. Örnek verelim; mevlevi birisi Hz.Mevlana diyebilir ama ben demem, bir yazıda geçerse de yazının mevlevi odaklı olduğunu düşünürüm - ister istemez böyle düşünürüm diğer içerik tarafsız olsa dahi. Bir diğer örnek de farklı kişilerin farklı görülmesi, Hristiyan, Musevi veya dinsiz birisi için Hz.İsmail değil İsmail'dir, bir Müslüman içinse Hz.İsmail. Şimdi maddenin adını Hz.İsmail yaparsak ve Hristiyanların görüşünü belirtirken dahi Hz.İsmail kullanırsak bu durum Hristiyan bir okuyucu tarafından nasıl algılanabilir? Ayrıca Hz. eklerinin dışında dini ek ve ifadeler de var, Arap Vahhabiler Şeyh İbn Teymiye diyor biz İbn Teymiye diyoruz, Pakistanlılar Mevlana Mevdudi diyor biz sadece Mevdudi diyoruz... ortalama bir Müslüman Arap Hz.Muhammed'den büyük ihtimalle bahsederken "Muhammed (s.a.v)" der bir Türk ise "Hz.Muhammed" der, dindarsa (s.a.v) de ekler... bunlar milletlere, kişilerin inanç gruplarına göre değişen şeyler. Standart kabul edilecekse Vikipedi'de bu hiçlik olmalıdır. Ayrıca tekrar etmekte yarar var, burada tartışılan bu eklerin bizim tarafımızdan değil farklı kültür, inançlardan insanlar tarafından yanlış anlaşılıp anlaşılamayacağı. Kısacası, dini ekleri ekleyince sorun bitmiyor, bir çözüm bulunması lazım. Türkiye odaklı düşünmek doğru değil, "bizim halkımız alışık böyle görüyor" nitel anlamda doğru olabilir ama buranın standartları bizim halkımız değil, tarafsızlık ve çoğulluk'. Teşekkürler, iyi çalışmalar... - Noumenon 18:47, 13 Nisan 2006 (UTC)


  • 16'ya hak veriyorum. Hatta su anki baslik da ( Muhammed (peygamber) ) dusununce tarafli. Herkes Muhammed'i peygamber bilmiyor; biraz onyargili olmus. Yalansoylemez dogru soyluyor: ""Muhammad ibn Abdullah" daha uygun bir baslik olur. Baska bir secenek olarak "Muhammed (din)" de diye olabilir ama ilki daha net.
Bazi mitoloji basliklari Jupiter (tanri); Venus (tanrica) diye dusunulmustu. Ayni mantikla bunlarda hatali olur. Unutmayin bir zamanlar bu inanislar hakimdi dunyaya. Bu isimler su an (mitoloji) olarak cevirilmis ki daha tarafsiz duruyor. Citrat 18:54, 13 Nisan 2006 (UTC)

Burada tarışma hep yanlış bir zeminde gidiyor Hz. İfadesi sadece peygamberler için kullanılan bir ifade değildir. Hz. Hatice deniyor Hz. Osman deniyor. şimdi biz onlarıdamı peygamber kabul ediyoruz olmaz böyle birşey bu saygı ekleri peygamberler dışındaki kişiler için kullanıldığında bile siliniyor. Diğer vikipedilerde St. ekleri kullanıldığında tarafsızlık bozulmuyorda bizim Hz. ler kulanıldığında mı bozuluyor. Üstelik tamamen tahminlere dayalı bir itirazdan söz edilerek efendim müslüman olmayanlarda var onları da dikkate almalıyız deniyor burada istatitikler belli türkiyede % 1 azınlık var onların da kendi ana dillerinde zaten vikipedileri var. Burada % 1 bir kitlenin tamamen tahminlere dayalı hiç bir ciddi dayanağı olmayan hassasiyetleri dikkate alınıyor. % 99 luk bir kitlenin hassasiyetleri göz ardı ediliyor. Şunu tarkara ifade ediyorum Hz. İfadeleri saygıdır bu ekleri kaldırmak tarafsızlığı değil saygısızlığı getitir. Türkler saygısız değildir. lüfen bu yanlışlığı el birliği ile düzeltelim. Ben Türkiyede şimdiye kadar Hz. ifadelerine karşı çıkan kimseyi ne gördüm ne duydum burada Hz. eklerine karşı söylenen sözler tamamen tahmine dayalıKullanıcı:81.213.64.145

  • Hâlâ anlatamıyorum sanırım, Vikipedi Türkiye için yazılmıyor. Vikipedi Türkiye'nin nüfus durumuna göre de ayarlanmıyor. Vikipedi beş temel dayanıyor bunlardan biri de tarafsızlık ve o diyor ki, zaman zaman farklı inanç ve ülkelerden kişilerin olmayışı yüzünden bazı maddeler öksüz kalabilir buna dahi izin vermeyin bu bile tarafsızlık ihlali sayılabilir (systemic bias), ama durum böyleyken hâlâ kalkıp Türkiye'nin nüfus durumundan bahsediliyor. Türkiye'de nüfusun kaçını oluşturduğu fark etmez, biz burada her düşünce ve inanca mensup insanların hassasiyetlerine dikkat etmek zorundayız. Ayrıca merak ediyorum, Hz.Muhammed'e Hz.Muhammed demeyen bir şahıs niçin Hz.Muhammed'in eşine Hz.Hatice desin? Niçin Hz.Ali desin? Adam Müslüman değilken, peygambere bile Hz. demezken niçin halifeye, sahabiye Hz. desin? Ben mutasavvıf değilken, şahsi ilgim sevgim veya saygım bulunmazken niçin Hz.Mevlana diyeyim? Türkler saygısız değildirler ne gibi bir ifadedir, Türkler istediklerini kullanabilirler toplumsal yaşamlarında, kimse Türklere şunu bunu kullanmasınlar denmiyor. Şahsi kanaatim saygısızlık farklı insanların dünyada var olduğunu yok sayarak, maddeleri sadece nasılsa bizim halkımız okuyabilecek diyerek bizim bakış açımızdan yazmak, içimizde azınlıkta olanların inançlarını görmemezlikten gelmektir. Son olarak, kimse Hz. eklerinin kullanılmasına karşı çıkmıyor, burada hayır diyen insanlar da büyük ihtimalle günlük hayatlarında kullanıyor ama burada söylenen herkesin inancına saygı duyulacaksa, herkesin inancı burada ifade edilecekse sadece Müslüman odaklı davranıp Müslümanların Hz. dediği herkese Hz. ekinin konamayacağıdır. - Noumenon 19:27, 13 Nisan 2006 (UTC)

burada tamamen tahminler dayalı bir itiraz var Hz eklerine karşı Ben Türkiye şimdiye kadar bu eklere karşı çıkanı ne gördüm ne duydum. Metinlerdeki Hz eklerini niçin kaldırıyorsunuz o zaman Hanım, Bey, Beyefendi gibi ekleri de kaldırın insanlar bir ülkenin vatandaşıdır uzaydaki gezegenler gibi boşlukta dolaşmaz biz türkiyede yaşıyorsak ve tabiiki türkiye odaklı yazacağız diğer vikipedile uzay odaklımı yazıyor. bu iddialar hiç inandırıcı gelmiyor. Kullanıcı:81.213.64.145

  • Vikipedi salt bilgi yazılması amaçlı bir ansiklopedidir. Vikipedi kimseye ayrıcalıklı olarak saygı gösteremez. Saygıyı okuyan kullanıcı göstermek istiyorsa okurken içinden gösterir. Vikipedi'nin saygı göstermesini sağlamaya çalışmak demek, okuyan herkesin buna zorlanması anlamına gelecektir. Bir kişiyi sadece ismi ile yazmak, kişi kim olursa olsun, saygısızlık değil, doğal olandır. Ayrıca Vikipedi kimseyi peygamberdir ya da değildir diye de ilan edemez. Vikipedi'de her madde tamami ile eş değere sahiptir ve ayrıcalıklı ele alınması yanlıştır. Vikipedi'nin tarafsızlığı tartışılamaz. "Konu peygamberimiz olunca durum değişir" yaklaşımı Vikipedi'nin tarafsızlığı ile ters düşer. Vikipedi'nin kişileri, zümreleri vb. grupları memnum etmek için temel kurallarından ödün veremez.
Ayrıca Türkiye'de yaygın kullanımı böyle biz de böyle kullanalım demek de doğru bir yaklaşım olamaz. Çünkü günlük yaşamın tarafsız olma gibi bir derdi yoktur. Ayrıca sayfaya olan yönlendirmeler yaygın kullanımları buraya aktarmaktadır.
Hepsinin ötesinde tartışmaya katılan arkadaşların, yorumları okurken provokatif olanlarla, Vikipedi'de düzeltme yapmak amaçlı olanları ayırt etmeye çalışmasını öneririm. Troll zararlıları ile, taraflı bakış açısı savaşçılarının karşısında yıpranmayalım.--Dbl2010 19:46, 13 Nisan 2006 (UTC)
  • hanım, bey gibi ifadelerin de ansiklopedide yeri yok, doğru söylüyorsunuz. zaten onların da kullanımını destekliyor değiliz. saygı belirten ekler kullanılmayınca saygısızlık yapılmış olmaz. ama bu eklerin kullanımı tarafsızlığı zedeler. şimdi Hz. Muhammed'i geçelim, (ben günlük hayatta böyle kullanırım, ansiklopedide kullanımına karşı olmamla bir ilgisi yok) İsa peygambere bakalım. ne diyeceğiz, Hz. İsa mı? İsa Mesih mi? İsa mı? İsa peygamber mi? isterseniz bu soruyu bir cevaplamaya çalışın. düşününce eklerin nasıl bir soruna yol açacağını görebilirsiniz. saygılar. Tembelejderha 20:04, 13 Nisan 2006 (UTC)

Türkçe vikipedide saint ile başlayan madde isimleri olmasına rağmen Hz. ekleri siliniyor Bu çifte standartKullanıcı: Hamit

saint petersburg gibi mi? :))) --spAs 12:02, 14 Nisan 2006 (UTC)

Tartışma kırıcı boyutlara ulaşıcak bu gidişle.Yavaştan sinyal veriyor..5 temel Taştan bahsediliyorsa ansiklopedi için ilk maddede şu ibare var.bir anarşi ve demokrasi denemesi,........değildir..Burada demokrasi denemesi yapıldığının umarım farkındasınızdır.Çoğunluk,seçme,seçilme gibi kavramlarla...Ben şahsım adına bu tartışmanın sonlandırılmasını istiyorum..Bir çok gerçek vardır ama önemli olan doğru olan gerçektir.Ayrıca bu tür muammalı ortamlarda örneklere bakılır diye bilirim hep.Birçok ansiklopedide Hz. ifadesi geçiyor.Burada bir çifte standart gördüğümüde belirteyim.Kimileri St.Petersburg'a gülmüş olsa da evet.Sadece Petersburg'ta denilebilir.Ama alışılagelmiş düzen ve kaideler içerisinde bu şekilde adlandırılır.Yanlış bilmiyorsam Petersburg Peterdağı anlamına geliyor.Ama St. eki gelince farklı bir terminolojiye yöneliyor.Hz. ifadesi müslümanların terminolojisinde gecen ve herkesin mutabık olduğu saygıyı ve üstünlüğü belirten bir ön ek.Bazı önekleri ayıramayız kelimenin kendisinden.Milliyet(Gazete) ayrımı gerekli bir ayrımdır.Ama sözlüklerde ansiklopedilerde salt,tek başına bir isim olarak Muhammed'i ararsanız karşınıza hep peygamber olan Muhammed çıkar,parantez içerisindeki ifadenin gereksizliğini bu yüzden savundum...Bu artık bir oylamaya bir demokrasi yaratma çabasına dönüşmüş bir konu olmaya başladı gözümde...Terminolojisine ait bir ön eki ,kelimesinden ayıramazsınız..Bu konunun israrla bu boyuta ulaşması rahatsızlık verici,Hz. ekinin konmasının kimseye bir zararı dokunmayacak (müslüman olmayanlar için),faydasıda olmayacak (müslüman olanlar için).Sonuçta isimden ve ön ekten önemli olan şey içeriktir.Bu durumda şekilciliğe bir son verelim derim.(Dinle aramın iyi olmadığını başka şekilde düşünmek isteyen kişilere karşı Tekrar belirteyim)--Nihan 15:44, 15 Nisan 2006 (UTC)