Tartışma:Muhafazakârlık

Sayfa içeriği diğer dillerde desteklenmemektedir.
Vikipedi, özgür ansiklopedi

- Yaptığım kapsamlı değişikliklerin sürekli geri alınma nedeni nedir? Bu sayfayı oldukça basit ve büyük oranda yanlışlarla dolu bir sürüme mahkum edemezsiniz. Yazılanların neresinin hatalı ve geliştirilmeye müsait olduğu anlatılırsa, çok daha makul seviyelerde anlaşılarak, editleme yapılabilir. Ama bu şekilde olmaz. Taqiyye (mesaj) 16:22, 26 Mart 2014 (UTC)


Maddeye yapılan önemli bir değişikliği geri alma nedenlerim: - Maddenin var olan birikimini hiç dikkate almadan yapılmış olması. Bu anlamda bir geliştirme değil, sanki daha önce Vikipedi'de böyle bir madde hiç yokmuş gibi davranılmış.
- Vikipedi şekil ve dil kullanımına hiç özen gösterilmemiş. Bağlantı kullanılmamış.
- Telif sorunu: Maddenin Türkçe bir kaynaktan alıntı olduğuna dair şüphe. Madde sonunda kaynak da belirtilmiş. Anlaşılan o kaynağın ilk on sayfası aynen buraya aktarılmış. Ancak telif durumu belirsiz.
Saygılarımla, Filanca 20:03, 22 Kasım 2006 (UTC)

Maddenin son cümlesi olan "Muhafazakarlık İngiltere ve ABD gibi sanayileşmiş demokratik toplumlarda yayıldığı gibi, Osmanlı İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu gibi içine kapalı ve bağnaz ülkelerde de siyasi iktidarları etkiledi." cümlesindeki "bağnaz" kelimesini çıkardım. Sebep olarakta maddenin tarafsızlığını bozduğu görüşündeyim. Hangi siyasi görüş olursa olsun hiç bir şekilde - özellikle de burada- küçük düşürücü yorumlar yapılmamalıdır.

Saygılarımla, Tuncaysansar 21:30, 10 Ocak 2007 (UTC)


"Muhafazakarlık İngiltere ve ABD gibi sanayileşmiş demokratik toplumlarda yayıldığı gibi, Osmanlı İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu gibi içine kapalı ve bağnaz ülkelerde de siyasi iktidarları etkiledi." cümlesindeki "bağnaz" kelimesini tekrar ekledim.. Hiç bir zaman canımızı acıtan doğrulardan kaçamayız.. ne kadar üzülsekte Doğruları yazalım lütfen... YoRquN 11:59, 19 Mayıs 2008 (UTC) YoRquN, Ahmet Saygı Elçi

'bagnaz' kelimesi vikipedi'nin tarafsizlik politikasini zedeleyen bir anlam tasiyor. bu nedenle o ifadeyi kullanmamiz mumkun degil. muhafazakarlik bagnazlikla esanlamli degil. saygilar, Filanca 16:46, 19 Mayıs 2008 (UTC)

Bilgi eksikliği, mantık hataları, kaynak göstermeme[kaynağı değiştir]

Söz konusu maddenin şu anki halinde bilgi ve mantık yanlışları ve eksiklikleri bulunmaktadır:

  • "Muhafazakârlık, var olan durumu koruma amacını güden düşünce tarzı."
Tanımda bahsedilen "var olan durum" çok genel bir ifade içeriyor. Var olan durum olarak tanımlanan, aslında "statüko" kavramıdır ve toplumdaki ekonomik, siyasi, hukuki yapı anlamına gelmektedir. Soru işaretlerini önlemek amacıyla bunun da yazı içinde belirtilmesi gereklidir.
  • Toplumun değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağ kanat siyasi ideoloji.
Statüko kavramı, toplumsal ve kültürel değerlerle sınırlı değildir. Kavram, statüko kavramının ifade ettiği ekonomik, siyasi, ve hukuki yapılanma çerçevesinde tanımlanmalıdır (ki böyle tanımlanır). Zira değişmesi istenmeyen şeyler arasında asıl bunlar vardır.
  • Muhafazakârlığın değişime karşı direniş olarak tanımlanması, özellikle değişim isteyen sol ideolojiler tarafından eleştirilir.
Lütfen bu cümleyi bir kez daha okuyunuz. Ne anladınız? Birileri muhafazakarlığı "değişime karşı direniş" olarak tanımlamış ve solcu ideolojiler de bunun böyle tanımlanmasını eleştirmişler, değil mi? Cümlede anlatılan ile anlatılmak istenen arasında uçurumlar var.
"Muhafazakarlık, sol görüş tarafından değişime karşı direniş olarak tanımlanıp eleştirilmektedir." demek neden bu kadar zor gelmiş?
Ayrıca, muhafazakarlık maddesinin daha tanım cümlelerinde sol ile didişmeye girilmesi ne kadar doğrudur? Argümanlarınızı "zıddı" olmadan açıklasanız daha iyi olmaz mı? Argünmanların: - "A nedir?" - "B olmayan." türü bir mantık ile açıklanmaya çalışılması yanlıştır. Diyalektikten uzak çoğu insana "diyalektik yöntem" gibi görünse de aslında saçmalıktan başka bir şey değildir ve diyalektikle de alakası yoktur. Sorulan A'nın ne olduğudur, ne olmadığı değil.
Kaldı ki muhafazakarlık, sol tarafından "değişime karşı direniş" olarak tanımlanmamaktadır. Zira, çoğunuzun malumudur ki, muhafazakarlığın eski ihtişamlı tarihe dönmek isteyen bir yanı da vardır. Bu nedenle muhafazakarlar değişime karşıdır demek eksik ve yanlıştır. Muhafazakarlar da değişim isterler ama bu eskiye doğrudur. İkisi de sağcı ideoloji olan statükoculuk ile muhafazakarlığı birbirinden ayıran da budur. Statükocular mevcut siyasi, ekonomik, hukuki vs.. yapının devamını isterken muhafazakarlar da eski statükonun devamını isterler, tarihin ihtişamlı görüntüsüne bakarak tekrar aynı ihtişamı yakalamak için eskiye dönmek gerektiğini savunurlar. Bu nedenle statükocular ile muhafazakarlar farklı siyasi organizasyonlar içinde yer alırlar.
  • Muhafazakârlığın var olan kazanımları ve değerleri korumak şeklinde bir yanı da vardır. Bu açıdan bakıldığında, herkes, solcular dahil, istedikleri toplumsal düzen gerçekleştiğinde muhafazakârlaşabilirler. Nitekim Sovyetler Birliği'ndeki solcu rejime karşı olanlar (örneğin Troçkistler) bu rejimi muhafazakârlaşmakla suçladılar.
Dünya'da henüz "solcu" adında bir "rejim" icat edilmemiştir. Totaliter rejimler vardır, demokratik rejimler vardır vs... ama "solcu rejim" diye bir şey yoktur. Sosyoloji'de "sol rejim" veya "solcu rejim" diye bir kavram ayrımı da yoktur. (Lütfen, sosyoloji kitaplarına bakınız). Herhangi bir rejim, iktidarını kurduğu anda sağdır ve ayrıca "sağ" da bir "rejim" adı değildir. İhtilalden önce sol kanatta bulunanlar, devrimi gerçekleştirirseler sağ kanada geçerler.
Sağ ve sol kavramlarının doğuşu Fransız İhtilali'ne dayanır. Bu dönemi incelerseniz, bugünkü kapitalist toplumu kuran ve "burjuva" diye tabir edilen toplumsal sınıf (yeri gelmişken belirtmek gerekir: Burjuva tanımlaması sol ideolojiye ait değildir.) devrimden önce Fransa meclisinin sol tarafında otururken devrimi gerçekleştirdikten sonra meclisin sağ tarafına geçmişlerdir. Bugün sağ ve sol kavramların tanımlanmasında temel alınan da bu olaydır. Dolayısıyla, ihtilali yapan sınıf artık sağcıdır (statükocu anlamında sağ; yukarıda statükocu sağ ile muhafazakar sağ arasındaki bir ayrıma değinilmiştir). Mevcut hukuki, siyasi, ekonomik düzenlemenin sürmesini ister. "Statükoya karşı olmak = Solcu olmak" demek değildir. Sağcılar da statükoya karşı olabilirler ve mevcut devlet yapısının değişmesi gerektiğini düşünebilirler.
  • Muhafazakârlık değişime tümüyle karşı değildir. Sadece devrimsel değişimlere, topyekün toplum planlarına karşıdır. Radikal, "seçkin" bir grup entellektüelin bir araya gelerek toplum düzenini bir anda değiştirecek devasa planlarını uygulamaya koymaları, muhafazakârlığa aykırıdır.
Toplumlarda yaşanan, hele hele "Devrim" gibi ciddi bir sosyolojik olgu, birkaç "radikal", "seçkin", "entel" "din adamı" veya "feylesof"un parmak şıklatmasıyla olmaz. Devrimlerin olabilmesi için halkın desteği şarttır. Bunun için de mevcut ekonomik, siyasi, hukuki yapının, o yapıda yaşayan insanlar için ciddi sorunlar oluşturması gereklidir.
  • Muhafazakârlık taraftarları, toplumların zamanla geçirdikleri evrim sonucu bir tür "bilgelik" biriktirdiğini, bu bilgeliğin toplum düzeninde, kültürde kendisini açığa vurduğunu, özenle korunması gerektiğini savunurlar. Bu nedenle, muhafazakârlık, bir anda büyük değişiklikler yapmayı hedefleyen devrimciliğin karşıtıdır.
Her düzen, kendisinin en iyi, en bilge, en doğru olduğu iddiasında taşımaktadır. Toplumlar, bir dengeye ulaştığında "Bundan da iyisi yapalım." demek yerine mevcut durumu koruma eğilimine girmektedirler. Bu eğilimin "bilgelik" kavramıyla açıklanmaya çalışılması, özellikle nükleer silahlanmanın hızlandığı, savaşların, açlığın ve kıtlığın önlenemediği ve her toplumun hala "düşmanları" olduğu bir dünya düzeninde (statüko), bu "bilgelik"in ne olduğu, tarihsel gelişimi, altında yatan gerekçeleri ve sonuçları bilgelikten bahseden bu wikipedia maddesinde açıklanmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde birileri çıkıp da "İnsanlığın şimdiye kadar geliştirdiği sistemler savaşları önleyemememiştir. Bu nedenle muhafazakarlık bilgeliğe değil korkuya, düşmanlığa dayanır - düşmalık yoksa korumak neden? - ve toplumun çoğunluğuna karşı statükodan çıkar sağlayan azınlığın çıkarlarına hizmet eder." şeklinde bir eleştiri yapılabilir (ve yapılmıştır) veya "Tarihte, toplumdaki "bilgeliğe" karşı yapılmış tek bir ihtilal söyleyebilir misiniz?" diye bir soru ile muhatap olunmak zorunda kalınabilir.

Kısaca, söz konusu yazı, gerek mantık yanlışları gerekse bilgi yanlışları ve eksikliklerinden dolayı nereden tutulsa elde kalmaktadır.SuiGeneris | ileti 19:42, 13 Eylül 2009 (UTC)