Majör depresif bozukluk: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
187. satır: 187. satır:
=== Transkaniyal manyetik stimülasyon ===
=== Transkaniyal manyetik stimülasyon ===
(Derin) [[transkaniyal manyetik stimülasyon]] (TMS), beynin küçük bölgelerini uyaran invazif olmayan bir yöntemdir.<ref>{{Cite web|url=http://www.nice.org.uk/guidance/ipg477/resources/guidance-transcranial-magnetic-stimulation-for-treating-and-preventing-migraine-pdf|title=NiCE. January 2014 Transcranial magnetic stimulation for treating and preventing migraine|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> TMS, 2008 yılında tedaviye dirençli majör depresif bozukluk vakaları için ABD ''Food and Drug Administration'' tarafından onaylanmış<ref>{{Cite web|url=http://www.accessdata.fda.gov/cdrh_docs/pdf8/K083538.pdf|title=Melkerson, MN (2008-12-16). "Special Premarket 510(k) Notification for NeuroStar® TMS Therapy System for Major Depressive Disorder" (pdf). Food and Drug Administration. Retrieved 2010-07-16.|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> ve 2014 senesinde, yöntemin etkili olduğunu destekleyen kanıtlara ulaşılmıştır.<ref>{{cite journal|last1=Lefaucheur|first1=JP|last2=André-Obadia|first2=N|title=Evidence-based guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation (rTMS).|journal=Clinical Neurophysiology|date=November 2014|volume=125|issue=11|pages=2150–206|pmid=25034472|doi=10.1016/j.clinph.2014.05.021}}</ref> ''The American Psychiatric Association,''<ref>{{Cite web|url=http://psychiatryonline.org/pb/assets/raw/sitewide/practice_guidelines/guidelines/mdd.pdf|title=American Psychiatric Association (2010). (eds: Gelenberg, AJ, Freeman, MP, Markowitz, JC, Rosenbaum, JF, Thase, ME, Trivedi, MH, Van Rhoads, RS). Practice Guidelines for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder, 3rd Edition|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> ''the Canadian Network for Mood and Anxiety Disorders,''<ref>{{Cite web|url=http://www.canmat.org/resources/CANMAT%20Depression%20Guidelines%202009.pdf|title=Journal of Affective Disorders|volume=117|year=2009|pages=S1–S64}}</ref> ve ''the Royal Australia and New Zealand College of Psychiatrists'' devlet kurumları TMS'nin tedaviye dirençli vakalar için kullanılmasına vize vermiştir.<ref>{{Cite journal|url=https://dx.doi.org/10.1016%2Fj.biopsych.2005.05.025|title=The Royal Australian and New Zealand College of Psychiatrists. (2013) Position Statement 79. Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation. Practice and Partnerships Committee|journal=Biological Psychiatry|volume=58|issue=5|pages=347–54|date=|accessdate=|website=|publisher=|doi=10.1016/j.biopsych.2005.05.025|pmid=16139580|year=2005|last1=Rush|first1=A. John|last2=Marangell|first2=Lauren B.|last3=Sackeim|first3=Harold A.|last4=George|first4=Mark S.|last5=Brannan|first5=Stephen K.|last6=Davis|first6=Sonia M.|last7=Howland|first7=Robert|last8=Kling|first8=Mitchel A.|last9=Rittberg|first9=Barry R.|last10=Burke|first10=William J.|last11=Rapaport|first11=Mark H.|last12=Zajecka|first12=John|last13=Nierenberg|first13=Andrew A.|last14=Husain|first14=Mustafa M.|last15=Ginsberg|first15=David|last16=Cooke|first16=Robert G.}}</ref>
(Derin) [[transkaniyal manyetik stimülasyon]] (TMS), beynin küçük bölgelerini uyaran invazif olmayan bir yöntemdir.<ref>{{Cite web|url=http://www.nice.org.uk/guidance/ipg477/resources/guidance-transcranial-magnetic-stimulation-for-treating-and-preventing-migraine-pdf|title=NiCE. January 2014 Transcranial magnetic stimulation for treating and preventing migraine|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> TMS, 2008 yılında tedaviye dirençli majör depresif bozukluk vakaları için ABD ''Food and Drug Administration'' tarafından onaylanmış<ref>{{Cite web|url=http://www.accessdata.fda.gov/cdrh_docs/pdf8/K083538.pdf|title=Melkerson, MN (2008-12-16). "Special Premarket 510(k) Notification for NeuroStar® TMS Therapy System for Major Depressive Disorder" (pdf). Food and Drug Administration. Retrieved 2010-07-16.|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> ve 2014 senesinde, yöntemin etkili olduğunu destekleyen kanıtlara ulaşılmıştır.<ref>{{cite journal|last1=Lefaucheur|first1=JP|last2=André-Obadia|first2=N|title=Evidence-based guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation (rTMS).|journal=Clinical Neurophysiology|date=November 2014|volume=125|issue=11|pages=2150–206|pmid=25034472|doi=10.1016/j.clinph.2014.05.021}}</ref> ''The American Psychiatric Association,''<ref>{{Cite web|url=http://psychiatryonline.org/pb/assets/raw/sitewide/practice_guidelines/guidelines/mdd.pdf|title=American Psychiatric Association (2010). (eds: Gelenberg, AJ, Freeman, MP, Markowitz, JC, Rosenbaum, JF, Thase, ME, Trivedi, MH, Van Rhoads, RS). Practice Guidelines for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder, 3rd Edition|date=|accessdate=|website=|publisher=}}</ref> ''the Canadian Network for Mood and Anxiety Disorders,''<ref>{{Cite web|url=http://www.canmat.org/resources/CANMAT%20Depression%20Guidelines%202009.pdf|title=Journal of Affective Disorders|volume=117|year=2009|pages=S1–S64}}</ref> ve ''the Royal Australia and New Zealand College of Psychiatrists'' devlet kurumları TMS'nin tedaviye dirençli vakalar için kullanılmasına vize vermiştir.<ref>{{Cite journal|url=https://dx.doi.org/10.1016%2Fj.biopsych.2005.05.025|title=The Royal Australian and New Zealand College of Psychiatrists. (2013) Position Statement 79. Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation. Practice and Partnerships Committee|journal=Biological Psychiatry|volume=58|issue=5|pages=347–54|date=|accessdate=|website=|publisher=|doi=10.1016/j.biopsych.2005.05.025|pmid=16139580|year=2005|last1=Rush|first1=A. John|last2=Marangell|first2=Lauren B.|last3=Sackeim|first3=Harold A.|last4=George|first4=Mark S.|last5=Brannan|first5=Stephen K.|last6=Davis|first6=Sonia M.|last7=Howland|first7=Robert|last8=Kling|first8=Mitchel A.|last9=Rittberg|first9=Barry R.|last10=Burke|first10=William J.|last11=Rapaport|first11=Mark H.|last12=Zajecka|first12=John|last13=Nierenberg|first13=Andrew A.|last14=Husain|first14=Mustafa M.|last15=Ginsberg|first15=David|last16=Cooke|first16=Robert G.}}</ref>

=== Diğer ===
[[Fototerapi]]<nowiki/>nin [[mevsimsel duygulanım bozukluğu]] vakalarında, hastalık belirtilerinin şiddetini, geleneksel antidepresan ilaçların gerçekleştirdiği ölçüde azalttığı düşünülmektedir. Bir araştırmada, diğer mevsimsel olmayan majör depresif bozukluk vakalarında, standart antidepresan tedavisine fototerapinin eklemlenmesi etkili bulunmamıştır.<ref>{{cite journal|vauthors=Golden RN, Gaynes BN, Ekstrom RD, Hamer RM, Jacobsen FM, Suppes T, Wisner KL, Nemeroff CB|title=The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders: a review and meta-analysis of the evidence|journal=American Journal of Psychiatry|volume=162|issue=4|pages=656–62|date=April 2005|pmid=15800134|doi=10.1176/appi.ajp.162.4.656|ref=harv}}</ref> Bir başka araştırmada ise, orta ölçekte bir etki tespit edilmiştir.<ref>{{cite journal|author=Tuunainen A, Kripke DF, Endo T|title=Light therapy for non-seasonal depression|journal=Cochrane Database Syst Rev|issue=2|pages=CD004050|year=2004|pmid=15106233|doi=10.1002/14651858.CD004050.pub2|ref=harv|editor1-last=Tuunainen|editor1-first=Arja}}</ref> [[Reiki]]<ref>{{cite journal|last1=Joyce|first1=Janine|last2=Herbison|first2=G Peter|title=Reiki for depression and anxiety|journal=Cochrane Database of Systematic Reviews|date=3 April 2015|doi=10.1002/14651858.cd006833.pub2|url=http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/14651858.CD006833.pub2/abstract|publisher=John Wiley & Sons, Ltd|language=en}}</ref> ve ''dans terapisi''nin (''dance movement therapy'')<ref>{{cite journal|last1=Meekums|first1=Bonnie|last2=Karkou|first2=Vicky|last3=Nelson|first3=E Andrea|title=Dance movement therapy for depression|journal=Cochrane Database of Systematic Reviews|date=19 February 2015|doi=10.1002/14651858.cd009895.pub2|url=http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/14651858.CD009895.pub2/abstract|publisher=John Wiley & Sons, Ltd|language=en}}</ref> majör depresif bozukluk üzerindeki etkisi hakkında kanaat oluşturacak yeterde kanıt günümüzde bulunmamaktadır.


== Epidemiyoloji ==
== Epidemiyoloji ==

Sayfanın 21.21, 18 Şubat 2017 tarihindeki hâli

Şablon:Başka dilden çevrilmekte

Depresyon sözcüğünün diğer anlamları için Depresyon (anlam ayrımı) sayfasına bakınız
Majör depresif bozukluk
Diğer adlarklinik depresyon, majör depresyon
Vincent van Gogh'un 1890 yılı çizimli resmi,
Sorrowing old man ('At Eternity's Gate'). Bu portrenin, ressamın kendisi olduğu düşünülmektedir. [kaynak belirtilmeli]
UzmanlıkPsikiyatri Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Majör depresif bozukluk, Majör depresyon, veya Klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır.[1] Hastalık, ancak bir uzman tarafından tıbbi teşhisi konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumunu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.

Hastalığın getirdiği düşük ruh hali durumuna, sıklıkla, düşük benlik saygısı, önceden keyif alınan aktivitelerden haz yitimi, düşük enerji ve sebebi belirsiz acı duyma hissi eşlik eder.[1] Yanı sıra, hasta kimse, zaman zaman yanlış inançlara ya da herhangi bir uyarıcı olmaksızın bir sanının varlığına dair inanışlara kapılabilir.[1] Kimi hastalar, sağlıklı geçen yıllar ile ayrılmış depresyon periyotları halinde hastalığı tecrübe ederken, geri kalan kısım hastalar, hastalık semptomlarını hemen hemen sürekli bir şekilde gösterirler.[2] Majör depresif bozukluk, hasta kimsenin kişisel, mesleki, veya öğrenim yaşamı ile uyku düzeni/kalitesi, yeme-içme alışkanlıkları ve genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkiler.[1][2] Majör depresyon bozukluğuna sahip yetişkin hastaların %2-7'si intihar ile yaşamını kaybetmektedir.[3] Buna ek olarak, intihar eden kimselerin yaklaşık %60'ı depresyon ya da bir diğer duygudurum bozukluğundan muzdariptir.[4]

Hastalığın ana sebebinin genetik, çevresel ve fizyolojik faktörlerin bir kombinasyonu olduğuna düşünülmektedir.[1] Risk faktörleri arasında, aile geçmişinde hastalığa rastlanılması, önemli ve büyük hayat değişiklikleri, birtakım ilaçlar, kronik sağlık sorunları ve madde bağımlılığı bulunmaktadır.[1][2] Riskin yaklaşık %40'ının genetik ile alakalı olduğu belirtilmektedir.[2]

Majör depresif bozukluk teşhisi, meselenin odağındaki kimsenin rapor ettiği tecrübeler ve akli durum muayenesine göre yapılmaktadır.[5] Hastalık teşhisi için herhangi bir laboratuvar testi yoktur.[2] Fakat, laboratuvar testleri, aynı hastalık belirtilerine sebep olan diğer fiziksel durumların teşhis sürecinde elenmesi için kullanılabilmektedir.[5] Majör depresif bozukluk, hayatın normal bir parçası olan ve daha düşük bir kuvvetteki üzüntü duygusundan ayrı görülmelidir.[2] Amerika Birleşik Devletleri Preventive Services Task Force (USPSTF), 12 yaş üzeri bireyler için hastalık taramasının yapılmasını önermekte iken,[6][7] Cochrane review, taramanın gerekliliği için yetersiz kanıt olduğu görüşünü iletmiştir.[8]

Genellikle, hasta kimseler, psikoterapik rehberlik ve antidepresan ilaç kullanımı ile tedavi edilmektedir.[1] İlaç kullanımının etkiye sahip olduğu belirtilse de, bu etki sadece hastalıktan yüksek bir düzeyde muzdarip olan kimseler için önemli olabilmektedir.[9][10] İlaç tedavisinin, intihar riski üzerine olan etkisi belirsizdir.[11] Terapi yöntemleri arasında cognitive behavioral terapi (CBT) ve interpersonal terapi bulunur.[1][12] Bu yöntemlerin etkili olmadığı durumlarda elektrokonvülsif terapiye başvurulabilmektedir.[1] Hastaneye yatırılma, hasta kimsenin kendisine zarar verebilme ihtimalinin yüksek olduğu hallerde, nadiren ilgili kimsenin iradesine karşı zorla olacak şekilde, gerçekleştirilebilmektedir.[13]

Majör depresif bozukluğun 2013 yılında yaklaşık 53 million (3.6%) bireyi etkilediği tahmin edilmektedir.[14] Hayatının en az bir döneminde bu hastalıktan etkilenmiş insanların oranı değişiklik göstermektedir; örneğin Japonya'da toplumun %7'si muzdarip iken Fransa'da bu oran %21'dir.[15] Hastaların ortalama ömür süresi gelişmiş ülkelerde (%15) gelişmekte olan ülkelere göre (%11) daha uzundur.[15] Hastalık, süre bakımından, bel ağrısından sonra en uzun süre tecrübe edilen rahatsızlıktır.[16]

En yaygın olarak, hastalığa ilk tutulma dönemi, bir kimsenin 20'li ve 30'lu yaşlarına denk geldiği belirtilmektedir. Hasta kadın birey sayısı, hasta erkek birey sayısının yaklaşık iki katıdır.[2][15] American Psychiatric Association, "majör depresif bozukluk"u, 1980'de Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-III)'e eklemiştir.[17] Bu sürüm ile hastalık, günümüzde distimik bozukluk ve uyum bozukluğu olarak tanımlanmış hastalıkların belirtilerini de kapsayan, DSM-II'de tanımlanmış olan depresif nöroz hastalığından ayrı olarak tanımlanmıştır.[17] An itibari ile hasta olan ya da önceden hastalanmış bireyler sosyal stigmaya maruz kalabilmektedir.[18]

Belirtiler

Depresyon tanısı konmuş bir kadını gösteren 1892 tarihli bir taşbasma

Majör depresif bozukluk, hasta kimsenin ailesel ve kişisel ilişkilerini, iş ve eğitim hayatını, uyku ve yeme-içme alışkanlıklarını ve genel sağlık durumunu önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir.[19] Hastalığın, kişinin sahip olduğu işlevsel kabiliyetlerine ve huzur/refahına olan etki düzeyi, diyabet gibi diğer kronik hastalıkların etki düzeyi seviyesindedir.[20]

Hasta kimse, çoğunlukla hayatın tüm yönlerine nüfuz etmekte olan oldukça düşük bir duygudurum içerisindedir. Yanı sıra, hastalık öncesinde keyif veren etkinliklerden haz alınamamaya başlanmıştır. Hasta kimseler, değersizlik, yersiz/nedensiz suçluluk ya da pişmanlık, çaresizlik, umutsuzluk, kendinden nefret etme gibi duygu ve düşünceler içinde bulunmaya başlayabilir ya da bu duygu ve düşüncelerin varoluşuna olan inanmışlıkla onlardan sürekli yakınır hale gelebilir.[21] Ağır seyreden vakalarda, hasta bireyler psikoz belirtileri gösterebilmektedir. Bu belirtiler arasında delüzyon ve daha az sıklıkta kötücül halüsinasyon bulunmaktadır.[22] Hastalığın diğer belirtileri arasında şunlar sıralanabilir: zayıflamış odaklanabilme, dikkatini toplayabilme kabiliyeti ve hafıza (bilhassa melankolik veya psikozlu vakalarda),[23] sosyal etkinlik ve etkileşimlerden kendini çekme, zayıflamış cinsel dürtü, asabiyet/alınganlık,[24] ve ölüm ya da intihar düşüncesi içerisinde olma. Uyku yitimi, hasta bireylerde yaygındır. Karakteristik olarak, kişi çok erken uyanmakta ve uykuya geri dönememektedir.[25] Aşırı uyuma hali de gerçekleşebilir.[25] Bazı antidepresan ilaçlar da, uyarıcı etkisinden ötürü uyku yitimine yol açabilmektedir.[26]

Hasta birey, birden çok fiziksel yakınmadan bahsedebilir: yorgunluk, baş ağrısı ya da sindirim sorunları gibi. Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre, fiziksel yakınmalar, gelişmiş ülkelerdeki en çok rapor edilen belirtilerdir.[27] Genellikle, iştah kaybı ve buna bağlı olarak bir kilo kaybı gerçekleşir. Nadiren de olsa iştah ve kilo artışı da gerçekleşebilmektedir.[21] Hasta kimsenin ailesi ya da arkadaş çevresi, bu kimsenin davranışlarının ajitasyon ya da aşırı halsizlik içinde olduğunu gözlemleyebilir.[25] Yaşlı hastalarda, unutkanlık gibi kognitif belirtiler ile birlikte,[23] daha belirgin olarak, hareketlerin yavaşlaması gözlemlenebilir.[28] Hastalığa, çoğu kez, yaşlı bireylerde sıkça görülen fiziki rahatsızlıklar eşlik eder: örneğin, felç, kardiyovasküler hastalıklar, Parkinson hastalığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı.[29]

Hasta çocuklar sıklıkla depresif bir duygudurumdan ziyade alıngan bir duygudurum içerisinde gözlemlenmiştir[21] ve çocukların hastalık belirtileri, yaş ve içerisinde bulunulan şartlara göre farklılık göstermektedir.[30] Çoğu hasta çocuk, okula olan ilgisini kaybetmekte ve akademik performansında bir gerileme ile karşılaşmaktadır. Bu çocuklar ilgi meraklısı, müşkülpesent, başkasına muhtaç ya da endişeli olarak tarif edilebilmektedir.[25] Bu sebeplerden ötürü, hastalık tanısında geç kalınabilir ya da hastalığın doğru teşhisi, bu belirtilerin normal bir huysuzluk/aksilik olarak yorumlanması ile, ıskalanabilir.[21]

Diğer alakalı haller

Çoğunlukla, majör depresif bozukluğa diğer psikiyatrik sorun eşlik eder. 1990-92 National Comorbidity Survey raporuna göre majör depresif bozukluk hastalarının yarısı ömür boyu anksiyeteden ve yaygın anksiyete bozukluğu gibi diğer alakalı rahatsızlıklardan muzdariptir.[31] Anksiyete belirtileri, bu hastalığa büyük derecede olumsuz etki edebilir: iyileşmenin gecikmesi, nüksetme riskinin artması, daha yüksek dereceden maluliyet, ve intihar teşebbüslerinin artması.[32] Hastalık ile, alkol ve madde bağımlılığı oranı artmakta [33][34] ve hasta bireylerin yaklaşık üçte birinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu hastalığa eşlik etmektedir. Bu eşlik hali, tanıyı ve tedaviyi zorlaştırmaktadır.[35] Sıklıkla, posttravmatik stres bozukluğu ve depresyon birlikte vuku bulmaktadır.[36]

Sıklıkla, hastalığa ağrı eşlik eder. Hastaların yaklaşık %65'inden bir ya da birden çok ağrı şikayeti gelmektedir. Ağrı şikayetleri, hastalık tanısını geciktirebilir ya da teşhisin konulamamasına neden olarak hasta bireyin durumunu kötüleştirebilir. Yanı sıra, hastalığın teşhis edilmesine rağmen tam olarak anlaşılamaması da hastalığın seyrini kötüleştirebilmektedir.[37]

Majör depresif bozukluk, diğer risk etmenlerinden bağımsız olarak, kardiyovasküler hastalık riskini 1.5-2 kat düzeyinde arttırmaktadır. Hasta bireyler, kardiyovasküler hastalıklardan korunma ve tedavi amaçlı tıbbi tavsiyeleri takip etmeye daha az eğilimli hale geldiklerinden, tıbbi komplikasyonlarla karşılaşma riski artar.[38] Ayrıca, kardiyologların hastalarının majör depresif bozukluktan muzdarip olduklarını tespit edememeleri halinde, kardiyovasküler sorun çetrefilleşebilmektedir.[39]

Sebep

Majör depresif bozukluğun sebebi bilinmemektedir. Biyopsikososyal model, hastalık nedeninin biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin tümünden oluşan bir etki birlikteliği olduğunu öne sürmektedir.[40][41] Diyatez-stres model, önceden var olan bir hassasiyet/zafiyet/kırılganlık ya da diyatezin stres yaratan hayat tecrübeleri tarafından aktif hale getirilmesi ile hastalığın vuku bulduğu görüşünü bildirir. Önceden var olan zafiyet genetik[42][43] ya da çocukluk döneminde algılanan dünya görüşünden müteşekkil şematik olabilir.

Çocukluk dönemi istismarı, fiziksel, cinsel ya da psikolojik olsun, majör depresif bozukluk için artış yönlü bir risk etmeni oluşturmaktadır. Diğer psikiyatrik etmenler arasında anksiyete ve madde bağımlılığı sayılabilir. Çocukluk dönemi travmaları ile hastalık evrelerinin şiddeti, hastalığın süresi ve tedaviye yanıt verme düzeyi arasında bir korelasyon bulunmaktadır. Fakat, travma sonrası zihinsel hastalık oluşumuna hassasiyet kişiden kişiye çeşitlilik gösterebilir. Birtakım genin bu tip duyarlılıkların kontrolünde oldukları düşünülmektedir.[44]

Genetik

Majör depresif bozukluk oluşma riskinin, 5-HTTLPR'in, bir diğer deyişle serotonin taşıyıcı-başlatıcı genin kısa aleli ile arttığı düşünülmektedir. Bu düşünceye karşın, 1990lı yıllarda yapılmış birtakım akademik çalışma sonuçları, görüş ve karşıt-görüşü destekleyen veriler sunarak, bu düşüncenin öngörü seviyesinde kalmasına yol açmıştır. Bu çalışmalar arasındaki üç çalışma kısa alelin etkisinin olduğunu bildirirken, iki çalışma da bir etkinin olmadığını bildirmiştir.[45][46][47][48][49][50] Hastalık ile alakalı olduğu düşünülen diğer genler CRHR1, FKBP5 ve BDNF'dir. İlk iki gen, hipotalamus-hipofiz-adrenal aksın strese tepkisi ile bağlantılı iken; son gen, nörojenez ile ilintilidir.

Diğer sağlık sorunları

Hastalık, kronik veya ölümcül bir diğer sağlık sorunundan, ör. astım veya AIDS, ötürü de vaki olabilir. Bu durumda, hastalık "ikincil depresyon" olarak anılabilir.[51][52] Bu tür sağlık sorunlarının hasta bireyin yaşam kalitesini etkilemesi ile mi; yoksa, majör depresif bozukluk ile olan ortak etiyolojilerinden ötürü mü (ör. Parkinson hastalığı nedeni ile bazal ganglionun ufalması veyahut astımın bağışıklık sisteminde düzensizliklere sebep olması) majör depresyona yakalanıldığı bilinmemektedir.[53] Hastalık, bir başka hastalığın tedavisinin yan etkisi olarak, ör. ilaç kullanımı kaynaklı depresyon, da ortaya çıkabilmektedir.

Teşhis

Klinik değerlendirme

Hastalığın teşhis değerlendirmesi, hastalığından şüphe edilen kimsenin güncel duygudurumu ve belirtileri, biyografik ve aile geçmişini göz önünde bulundurarak, ilgili konularda eğitilmiş bir pratisyen hekim, psikolog veya psikiyatr tarafından yapılabilir.[54] Temel klinik gaye, kişinin duygudurumunu etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyal etmenlerin bir şemasının çıkarılmasıdır. Değerlendirici uzman, kişinin kendi duygudurumunu hangi yöntemler kullanarak düzenlemeye çalışıyor olduğunu, ör. alkol veya uyuşturucu madde kullanımı yolu ile, bu kişi ile müzakere ederek ortaya çıkarmaya çalışabilir. Ayrıca, değerlendirme, kişinin güncel olarak sahip olduğu duygudurum ve düşüncelerinin bir haritasını çıkarmak için akli/psikolojik durum taraması da içermektedir. Bu haritalamada, özellikle kişideki umutsuzluk ya da olumsuzluk temalarının varlığı, kendine zarar verme veya intihar riskleri ila pozitif düşünce ve planların varlığı irdelenir.[54]

İhtisaslaşmış zihin sağlığı hizmetlerinin taşrada yaygın olmamasından ötürü, genellikle bu bölgelerde, teşhis ve tedavi hizmetleri uzmanlaşmamış pratisyen/aile hekimleri tarafından verilmektedir.[55] Bu durum, gelişmekte olan ülkelerde daha da belirgindir.[56]

Zihin sağlığı taraması, bir değerlendirme ölçeği/cetveli de içerebilmektedir: Hamilton Depresyon Ölçeği[57], Beck Depresyon Ölçeği[58] ve İntiharvari Davranışlar Formu[59], bu ölçekler arasında sayılabilir. Bu tarama testlerinden ortaya konan derece, DSM veya ICD standartlarına göre bir kimseye majör depresif bozukluk tanısı koymak için yeterli değildir; fakat, belirtilerin şiddetinin değerlendirilmesi açısından yönlendirici bir değeri bulunmaktadır. Testlerden, eşik değeri üzerinde bir skor alan kimse, daha kapsamlı depresif bozukluk taramasına yönlendirilir.[60] Birçok ölçek bu amaçla kullanılmaktadır.[60]

Pratisyen hekim ve psikiyatr olmayan hekimler depresyon tanısı koymada ve depresyonun tedavisinde psikiyatr hekimlerine kıyasla yetersiz kalabilmektedirler. Bir araştırmaya göre psikiyatr olmayan hekimler, hasta olan bireylerin yaklaşık üçte ikisine doğru teşhis koyamamıştır.[61]

Majör depresif bozukluk teşhisine varmadan önce, genellikle bir doktor, hastalık belirtilerinin başka kaynaklardan ötürü oluşup oluşmadığını tespit etmek için bir dizi tıbbi tarama gerçekleştirir. Bu taramalar içerisinde, hipotiroidiyi elemek için TSH ve Thyroxine; metabolik bozukluğu elemek için kalsiyum ve temel elektrolit; kronik rahatsızlıkları ya da sistemik rahatsızlıkları elemek için alyuvar çökelme hızını içeren tam kan sayımı testleri gerçekleştirilir.[62] Yanı sıra, birtakım ilaçların yan etkileri kaynaklı belirtiler ve alkol bağımlılığı varlığı da değerlendirilir. Erkek bireylerde depresyon kaynağı olabilen hipogonadizm de testosteron seviyesi ölçümü ile ayrıca değerlendirilir.[63] Vitamin D eksikliği, majör depresif bozukluk riskini arttırıcı bir etmen olarak düşünülmektedir[64]; bu nedenle, D vitamini seviyesi de kontrolü de yapılmaktadır.

Yaşlı hasta kimselerden, subjektif kognitif şikayetler gelebilmektedir. Bu durum, Alzheimer hastalığı gibi demans (bunama) rahatsızlıklarından birinin başlangıcına işaret edebilir.[65][66] Nöropsikolojik değerlendirmeler ve nörogörüntüleme (ör. Bilgisayarlı tomografi[67]) majör depresif bozukluğun demanstan ayırt edilmesine yardımcı olabilir.[68] Genellkle, hastalığın tekrarı görülen vakalarda bu değerlendirmeler, aksi bir tibbi amaç yoksa, tekrarlanmaz.

Majör depresif bozukluk teşhisini teyit edecek bir biyolojik test yoktur.[69] Günümüze değin, hastalığa objektif teşhis koyabilmeyi mümkün kılmak amacıyla, hastalığın biyolojik işaretlerinin varlığı araştırılmıştır. Bu işaretleri bulmak için potansiyeli olduğu düşünülen teknikler arasında beyin kaynaklı nörotrofik faktör ve çeşitli manyetik rezonans görüntüleme teknikleri bulunmaktadır. Bir araştırmada, kimi fiziksel eylemler esnasında yapılan bir dizi fMRI taramasının sonuçlarını kullanan bir teşhis karar şeması geliştirilmiştir.[70] Ancak, bu tip testlerin klinik olarak kullanılması için daha fazla araştırma gerektiği de bildirilmiştir.[70]

DSM-IV-TR ve ICD-10 kıstasları

Majör depresif bozukluk tanısında en sık kullanılan kıstaslar, American Psychiatric Association'ın yayımladığı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-IV-TR) standardının dördüncü sürümü ile World Health Organization'ın International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems (ICD-10) standardıdır. ICD-10 standardında ilk kez tecrübe edilen hastalık için depressive episode terimi kullanılırken yinelenen hastalık için recurrent depressive disorder terimi kullanılmıştır.[71] Genel olarak, ICD-10, Avrupa ülkelerinde kullanılırken; ABD ve Avrupa-dışı ülkelerde DSM-IV-TR kullanılmaktadır.[72] İki standardın uyumluluğu üzerine çalışınılmıştır.[73]

Her iki standart da hastalığın ana belirtilerini kıstaslaştırmıştır.[74] ICD-10, üç adet tipik belirti tanımlar: depresif duygudurum, anhedoni ve enerji yitimi. ICD-10'a göre, majör depresif bozukluk için, bu üç kıstastan en az ikisi bireyde mevcut olmalıdır.[75][76] DSM-IV-TR'e göre ise iki adet tipik belirti bulunur: depresif duygudurum ve anhedoni. Bu standarda göre, bireyde bu iki kıstastan en az birisinin bulunması majör depresif bozukluk teşhisine yeterdir.[77] Majör depresif bozukluk, DSM-IV-TR'de mizaç bozuklukları altında sınıflandırılır.[78]

Ağır depresif nöbet

Ağır depresif nöbet, hasta kimsenin en az iki hafta boyunca ağır bir depresif duygudurumu içinde bulunmuş olması ile karakterize edilir.[79] Nöbetler tekil ya da tekrarlayan bir vaka olabilir. Nöbet, üç başlık ile sınıflandırılır: hafif (mild), orta (moderate) ve (sosyal ve mesleki yaşamda gözle görülür etkileri olan) ağır (severe). Psikotik özellikler barındıran bir nöbet hali, sıklıkla psikotik depresyon olarak adlandırılır ve otomatik olarak ağır nöbet olarak tasniflenir. Eğer hasta kimse, mani ya da hipomani nöbeti geçirmiş ise, bireye majör depresif bozukluk teşhisi yerine bipolar bozukluk tanısı konulur.[80] Maninin olmadığı majör depresif bozukluk, bazen unipolar olarak da isimlendirilir.[81]

DSM-IV-TR, matem sebepli belirtileri, hastalık teşhisinde kullanılan belirtilerden hariç tutar.[82] Buna karşın, normal bir matem süreci bir depresif nöbete evrilebilir ve bu duygudurumun devamlılık göstermesi nedeniyle bir ağır depresif nöbet gelişebilir.[82] DSM-IV-TR, kişinin ve sosyal ortamın hastalığa yol açıcı diğer pek çok yönünü göz ardı ettiği düşünülerek olumsuz eleştirilere konu olmuştur.[83] DSM-IV, hastalık ile alakalı birtakım teşhisleri de göz önüne almamıştır: kronik fakat hafif düzeyde duygudurum dengesizlikleri barındıran distimik bozukluk;[84] kısa depresif nöbetleri içeren yenilenen kısa süreli depresyon (recurrent brief depression);[85][86] majör depresif bozukluk belirtilerinin sadece bazısını içeren minör depresif bozukluk;[87] ve tanımlanabilen bir stres yükleyici etmen ya da olaya karşı psikolojik tepkiden mütevellit uyum bozukluğu.[88]

Alt türleri

DSM-IV-TR, majör depresif bozukluğun beş ayrı türünü tanımlamıştır. Standartta, bu türler, "specifier" olarak adlandırılmıştır:

  • Melankolik depresyon: çoğu aktiviteye ya da bütün aktivitelere karşı haz/keyif yitimi, hoşa giden/zevkli bulunan uyarıcılara dönük reaksiyonlarda yitim, matemden daha ağır ve belirgin depresif duygudurumu, sabah saatlerinde belirtilerin ağırlaşması, erken uyanma, psikomotor yavaşlama, aşırı kilo kaybı (anoreksiya nervoza ile karıştırılmamalıdır), ve/veya aşırı düzeyde suçluluk/pişmanlık hissi.[89]
  • Atipik depresyon: paradoksal anhedoni ve pozitiflik, önemli düzeyde kilo ve iştah artışı, aşırı uyuma ve/veya uykulu olma hali, uzuvlarda ağırlık hissi (leaden paralysis) ve kişilerarası ilişkilerde reddedilmeye (böyle bir reddedilme gerçekte olmasa da bireyin algısında gerçekleşen bir durum) yönelik aşırıduyarlılıktan ötürü ciddi seviyede sosyal kopukluk.[90]
  • Katatonik depresyon: nadiren görülen, motor davranışlar ve diğer belirtilerde dalgalanmalar gösteren ağır bir majör depresif bozukluğu türüdür. Hasta kimse, dilsizlik düzeyinde suskun, hareketsiz kalarak ya da amaçsız hareketlerle neredeyse topyekün uyuşukluk içindedir. Bu alt türün belirtileri aynı zamanda şizofreni ve mani nöbetlerinde görülür veyahut nöroleptik malign sendromdan ötürü gerçekleşir.[91]
  • Doğum sonrası depresyon (Postpartum depresyon): lohusalıkta yaşanan depresyon türüdür.[92] Yeni anneler arasında doğum sonrası depresyon vaka oranı %10-15 civarındadır. DSM-IV standardına göre, depresyon türünün doğum sonrası depresyon olarak tanımlanabilmesi için, depresyonun doğumdan bir ay sonraki süre içinde belirtileri ile belirmeye başlaması gerekir. Postpartum depresyon, üç aya kadar sürebilir.[93]
  • Mevsime bağlı duygusal rahatsızlık: depresif nöbetlerin sonbahar veya kış aylarında ortaya çıkıp bahar aylarında çözüldüğü bir depresyon türüdür. Hastalığın teşhisi, hasta olduğu düşünülen bireyin, iki yıl ya da daha bir dönem boyunca, en az iki defa yalnızca soğuk mevsim aylarında depresif nöbet geçirmesi halinde konur.[94]

Korunma

Hastalığı önleyici tedbirler, hastalığın oluşma riskini %22-38 nispetinde düşürdüğü bildirilmiştir.[95] Günlük diyetteki balık porsiyonunu arttırmak da, risk azaltıcı bir etmen olarak düşünülmektedir.[96]

Bireyin davranış ve düşüncelerine içsel müdahale kapasitesinin eğitim ile arttırılmasının, majör depresif bozukluğun nüksetmesine karşı bir önleyici olarak çok etkin olduğu bildirilmektedir.[97][98][99] Bu müdahale/yeniden şekillendirme araçları arasında, interpersonal psikoterapi ve hasta bireyin kullanımını öğrendikten sonra bir başına uygulayabileceği cognitive behavioural terapi bulunmaktadır.

NHS, iyi bir zihin sağlığının çekirdeğini beş unsurun oluşturduğunu ve bunların korunması/sürdürülmesi gerektiğini belirtir[100]:

  1. İnsanlarla iletişim halinde olmak
  2. Fiziksel olarak aktif olmak
  3. Yaşam boyu öğrenme
  4. Diğer insanlara maddi/manevi katkıda bulunmak
  5. An sürecinde, an içinde gerçekleşen içsel ve dışsal etmen, düşünce ve duygulara farkındalığı temin etmek (Mindfulness)

Tedavi

En yaygın tedavi yöntemleri, psikoterapi, ilaç tedavisi ve elektrokonvülsif terapidir. 18 yaş altı bireyler için tercih edilen yöntem psikoterapidir. Birleşik Krallık National Institute for Health and Care Excellence (NICE) 2004 yönergesi hafif depresif bozuklukların tedavisine antidepresanlar ile başlanılmaması gerektiği görüşünü belirtir. Neden olarak da, risk-fayda oranının bu vakalar için düşük olmasını gösterir. Yönerge, antidepresan kullanımını psikososyal yönlendirmelerle aşağıdaki vakalar için tavsiye eder:

  • Orta veya ağır depresif bozukluk tanısı konmuş bireylerde
  • Orta veya ağır depresif nöbet geçmişi olan hasta bireylerde
  • Hafif depresif bozukluğu göreceli olarak uzun süredir tecrübe ediyor olan kimselerde
  • Hafif depresif bozukluğun izlenen tedaviye direnç gösterdiği hallerde

Bu yönerge, yanı sıra, antidepresan tedavisinin hastalığın nüksetme riskini azaltmak için en az altı ay boyunca devam etmesini ve selektif serotonin gerialım inhibitörleri türü antidepresanların kullanımında, trisiklik antidepresanlarına göre bünyenin ilacı kaldırmasının daha kolay olduğunu belirtir.[101]

American Psychiatric Association'ın tedavi kılavuzuna göre, ilk tedavi yöntemi, kişiye özel olarak kurgulanmalıdır. Bu yöntem, belirtilerin ağırlık seviyesini, majör depresif bozukluğa eşlik eden hastalıkların varlığını, daha önceden geçirilmiş tedavi süreçlerini ve hasta bireyin tercihlerini gözetmelidir. Tedavi seçenekleri arasında, farmakoterapi, psikoterapi, egzersiz, elektrokonvülsif terapi, transkranial manyetik stimülasyon ve fototerapi sayılabilir. Kılavuzda, ilk tedavi için, hafif veya orta majör depresif nöbetler geçiren hastalara antidepresan verilmesi tavsiye edilir ve ağır depresif nöbetli hastalar için elektrokonvülsif terapi planlanmıyorsa antidepresan kullanımını şart koşar.[102]

Gelişmekte olan ülkelerde, sunulan tedavi seçeneklerinin çeşidi, zihin sağlığı uzmanlarına ve ilgili ilaçlara erişimin zor olması nedeni ile gelişmiş ülkelerdekine nispeten daha azdır. Zihin sağlığı hizmetlerinin gelişimi, pek çok ülkede vasat düzeyde kalmıştır. Buna sebep olarak, majör depresif bozukluğun ilgili ülkelerde, aksi kanıtlanmış olmasına rağmen, gelişmiş ülkelere has bir hastalık türü olarak kodlanması ve hastalığın, hasta bireyin yaşamını tehdit eden bir durum olmadığının zannedilmesi gösterilmektedir.[103]

Yaşam tarzı

Fiziksel egzersiz, orta ve ağır majör depresif bozukluk tedavisi için tavsiye edilmektedir.[104][105] Egzersiz, hasta bireyler arasında bir egzersiz programını sürdürebilecek düzeyde fiziksel olarak sağlıklı ve spor yapmaya gönüllü olan kimseler için tedavi amaçlı kullanılabilir.[105] Yanı sıra, egzesizin pek çok hasta bireyde, ilaç tedavisi veya terapilerin etkisine eşdeğer olumlu faydası olduğu[106] ve hastalık belirtilerini hafifletici etkide bulunduğu da bildirilmiştir.[106] Yaşlı hasta bireyler üzerinde egzersizin depresif duygudurumunu azalttığı gözlemlenmiştir.[107]

Egzersizin yanı sıra, uyku ve beslenme düzeni hastalık sürecinde birer etmendir ve bu iki konudaki iyileştirmeler, ana tedavi yöntemlerini destekleyebilir.[108] Birtakım gözlemsel araştırmalara göre, hasta bireylerde hastalığa karşı sigarayı bırakmanın, ilaçlı tedavinin faydalarından daha çok fayda sağladığı gözlemlenmiştir.[109]

Terapi

2015 tarihli bir literatür taramasının belirttiğine göre, bilişsel davranış terapisinin (cognitive behavioural therapy), hastalık tedavisinde ilaç kullanımı seviyesinde bir etkisi bulunmaktadır.[110] 2012 tarihli bir literatür taramasına göre, psikoterapi uygulanması, hiçbir tedavi uygulanmamasından daha iyi sonuçlar üretmesine karşın, diğer tedavi yöntemlerine bir üstünlük sağlayamamıştır.[111]

Psikoterapinin yaşlı hasta kimselerde etkili olduğu gözlemlenmiştir.[112][113]

Bilişsel Davranış Terapisi (Cognitive Behavioral Therapy)

Bilişsel davranış terapisi (CBT), çocukların ve yetişkinlerin majör depresif bozukluk tedavisinde faydalık seviyesi birçok akademik araştırma tarafından yüksek bulunan etkili bir tedavi yöntemidir.[114] 1990'ların ortasından günümüze CBT çalışmalarını inceleyen araştırmalara göre CBT, orta ve ağır majör depresif bozukluktan muzdarip kimselerin tedavisinde antidepresan kullanımından daha etkili olmuştur;[115][116][117] fakat, ağır seyreden hastalık nöbetleri üzerine olan etkisi henüz bilinmemektedir.[118] CBT'nin hastalığa yeniden yakalanma riskini azalttığı[119][120] ve hastalık süresini kısalttığı[121][122] bildirilmiştir. CBT'den fayda görme seviyesi hasta kimseye ait birtakım özelliklere bağlıdır: rasyonel düşünebilme kapasitesi, umutsuzluk seviyesi, negatif düşüncelerin kuvvet düzeyi ve kognitif çarpıtmaların (ör. gerçekte olmayan ama gerçek olduğu düşünülen üzücü durumlar) sıklığı ve gücü bunlardan birkaçıdır.[123]

National Institute for Health and Clinical Excellence yönergesine göre, çocuk hastalarda (18 yaş altı) ilaç tedavisi ancak CBT, interpersonal psikoterapi ya da aile terapisi gibi bir psikolojik terapi ile tedavinin desteklenmesi halinde uygulanmalıdır.[124]

CBT Türleri

CBT'nin birçok türü arasında en mühimleri, rational emotive behaviour terapi[125] ve mindfulness-based cognitive terapidir.[126] Mindfulnessa dayanan stres azaltma programları majör depresif bozukluk belirtilerini azaltabilmektedir.[127][128] Ayrıca, mindfulness temelli programlar, genç hastalar için etkili bir müdahale yöntemi olarak bildirilmiştir.[129]

Psikanaliz

Psikanaliz, Sigmund Freud tarafından ortaya konan ve bilinçaltı ihtilafların çözümüne odaklanan bir düşünce ekolüdür.[130] Psikanaliz teknikleri, majör depresif bozukluk tedavisinde kimi uzmanlar tarafından kullanılmaktadır.[131] Genel hatları ile psikanalize dayanmış; sosyal faaliyetler ile desteklenmiş bir teknik olan psikodinamik psikoterapi, pratikte kullanılan psikanaliz tekniklerinden biridir.[132] Psikanalize yapılan bu eklemlemenin, hafif ve orta düzey majör depresif bozukluk hastaları için ilaç tedavisi seviyesinde bir faydalık sağladığı gözlemlenmiştir.[133]

Antidepresanlar

Sertralin, yetişkinlerde majör depresif bozukluk tedavisinde kullanılmaktadır.

Antidepresan kullanımının akut, hafif ya da orta düzey majör depresif bozukluk tedavisindeki etkinliliği hakkındaki araştırmalar birbiri ile aykırı düşen sonuçlar ortaya koymaktadır. Ağır ve kronik bozukluk tedavileri için ise antidepresanların faydalılığını destekleyen sonuçlar daha çok ve güçlüdür.

Zıt araştırma sonuçları, ilaçların asıl etkisinden ziyade yayımlanan deneylere ilişkin kimi teknik sorunların varlığına atfedilmişse de[134]; daha sonraları, yeni nesil antidepresanların genel faydalılığının klinik anlamlılık bakımından kriterleri sağlamadığı görüşü daha ağırlık kazanmıştır.[135][136]

National Institute for Health and Care Excellence tarafından görevlendirilen bir komisyonun hazırladığı bir literatür taramasında, SSRIların, plaseboya nispeten, orta ve ağır majör depresif bozukluk belirtilerini yarı yarıya azaltabildiğine işaret eden pek çok kanıtın mevcut olduğu ve benzer faydalılığın, daha az sayıda kanıtla olmasına karşın, hafif majör depresif bozukluk için de geçerli olduğu bildirilmiştir.[137] Paralel olarak, triksilik antidepresan amitiriptilinin klinik deneme sonuçlarının derlendiği bir sistematik Cochrane literatür taramasında, bu antidepresanın plaseboya göre etkin olduğuna dair güçlü kanıtlar olduğu belirtilmiştir.[138]

2014 yılında, U.S. Food and Drug Administration, 1985'ten 2012'ye kadar kuruma bildirilen tüm antidepresanlı idame tedavisi (i.e. hastalık pratikte sonlanmış olsa da ilaç kullanımının sürdürüldüğü koruma amaçlı tedavi) deneylerinin sonuçlarını yayımlamıştır. Buna göre, idame tedavisinin hastalığın nüksetme riskini plaseboya nispeten %52 oranında azalttığı değerlendirilmiştir. Bu orana sebep olarak da, plasebo grubu kimselerde, ilaç kullanımının kesilmesinden ötürü yaşanabilecek yoksunluk sendromundan ziyade, hastalığın nüksetmiş olduğu düşünülmüştür.[139]

Asgari yan etki ile azami fayda sağlayan antidepresan tedavisinin tespiti için, ilaç dozajı ayarlanabilir; ve gerekli görülürse, farklı türden antidepresanların kombinasyonları denenebilir. Reçete edilen ilk antidepresanlara tepki oranı %50-75 bandındadır ve ilk etkilerin gözlemi için en az altı-sekiz hafta geçmesi beklenir.[140] Antidepresan kullanımı çoğunlukla ilk etkinin gözleminden itibaren, hastalık nüksetme riskini minimize etmek için, 16-20 hafta sürdürülür.[140] Bu sürdürülme süresi, bir yıla kadar da tavsiye edilmektedir.[141] Kronik majör depresif bozukluktan muzdarip hastaların nüksten korunması için ilaç tedavisine süresiz devam edilebilir.[142]

En sık reçete edilen ilaç, nispeten az yan etkileri ve dozaşımında diğer antidepresanlara kıyasla daha az toksik olmasından ötürü selektif serotonin gerialım inhibitörleridir (SSRI).[143] SSRIlere yanıt vermeyen hasta bireyler için diğer tür antidepresanlara geçiş yapılabilir ve bu tip bir geçiş, genelde vakaların yaklaşık yarısında iyileşmeye vesile olmaktadır.[144] Bir diğer seçenek de, atipik antidepresan olan bupropiyona geçiştir.[145] Venlafaksin, eylem mekanizması farklı olan bir antidepresan türü, SSRIlerden bir miktar daha fazla etkili olabilir.[146] Lakin, Birleşik Krallık'ta venlafaksinin ilk tedavi olarak reçete edilmesi zararlarının yararlarını aşabilme riskinden ötürü tavsiye edilmemektedir.[147] Bilhassa, çocuklar/ergenler için venlafaksin kullanımına karşı çıkılmaktadır.[148][149]

Hasta çocuk ve ergenler için, ilaç reçete edilecek ise fluoksetin salık verilmektedir.[150] Ancak, diğer antidepresanların etkin olmadığı vakalarda,[151] fluoksetinin ihmal edilebilir bir fayda sağladığı gözlemlenmiştir.[150][152] Yanı sıra, demans ile iç içe geçmiş majör depresif bozukluk durumlarında antidepresanların etkinliğine dair elde edilen kanıtlar günümüzde yeterli değildir.[153] Antidepresanlar düşük serum sodyum seviyesine (hiponatremi) yol açabilmektedir.[154] Bu ilişki, SSRIler için daha sık rapor edilmektedir.[155] SSRIlerin insomniaya sebebiyet verebildiği ya da insomniayı kötüleştirebildiği bilinmektedir; bu hallerde, yatıştırıcı bir antidepresan olan mirtazapin reçetelenebilir.[156][157]

Hayati tehlike oluşturan ilaç ve besin etkileşimleri, eski bir antidepresan türü olan monoamin oksidaz inhibitörünün tercihinde gerilemeye neden olmuştur. Bu tür, günümüzde nadiren kullanılıyor olsa da, bu türün yeni ve daha kolay kaldırılabilir tipleri geliştirilmiştir.[158] Monoamin oksidaz inhibitörün alt tiplerinin hayati risk oluşturma seviyesi de farklılık arz etmektedir; örneğin, bir alt grup moclobemide'in besin ile etkileşimleri ihmal edilebilir düzeydedir ve bu ilacın diyet kısıtlamaları daha azdır.[159]

SSRIler ile tedavi olunan çocuk, ergen, ve 18-24 yaş arası genç yetişkinlerde, intihar düşüncesi ve teşebbüs riski nispeten yüksektir.[160][161] Yetişkinler için ise, SSRIlerin bu konudaki etkisi konusunda bir mutabakat yoktur: bir literatür taraması SSRI-intihar bağlantısı bulamazken;[162] bir diğeri risk artışı olduğunu bildirmiş;[163] ve bir diğeri de 25-65 yaş aralığı için risk olmadığını bildirip, 65 yaş üstü kimselerde riskin azaldığını iletmiştir.[164] Amerika Birleşik Devletleri'nde 2007 senesinde SSRI ve diğer antidepresan ilaçların kutuları üzerine 24 yaşından genç hasta kimselerde intihar riskinin ilaç ile arttığı uyarısı eklenmiştir.[165] Benzer uyarı değişiklikleri Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından da işleme konmuştur.[166]

Diğer ilaçlar

Yüksek seviyede eikosapentaeonik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) içeren balık yağı takviyelerinin majör depresif bozukluğa faydalı geldiğine dair birtakım kanıtlar vardır;[167] fakat, bu araştırmaların bir meta-analizi, bu takviyelerin olumlu etkilerinin aslında araştırma yayımcılarının tarafgirliği olabileceğ yolunda görüş bildirmiştir.[168] Yanı sıra, bir Cochrane literatür taraması, omega-3 yağ asitlerinin hastalık konusunda etkili olduğuna dair kanıtların yeterli olmadığı sonucuna sunmuştur.[169] Koksiblerin majör depresif bozukluk tedavisine faydalı olduğuna dair öncül kanıtların mevcudiyeti bildirilmiştir.[170] Lityumun bipolar bozukluk ve majör depresif bozukluk hastalarının intihar riskini, aşağı yukarı hasta olmayan kimselerin seviyesine çekebildiği not edilmektedir.[171] Ancak, lityum dozajının etkili ve güvenli bulunan miktar aralığı dardır; bu sebeple, ilacın kullanımı ve hasta üzerindeki etkileri yakından takip edilmelidir.[172] Düşük doz tiroid hormonu, bir çok antidepresanı denemiş olan ve buna karşın hastalık belirtilerinin sürüyor olduğu hasta bireylerde, ilaç tedavisine eklemlenebilir.[173] Amfetamin ve modafinil gibi uyarıcıların kısa dönemde veya terapileri destekleyici olarak faydalı olabildiğine dair kısıtlı sayıda kanıt bulunmaktadır.[174][175]

Elektrokonvülsif terapi

Elektrokonvülsif terapi (ECT), hasta bireyin beynine elektrik akımı verilerek yapay bir epileptik nöbet oluşturulmasına dayanan standart bir psikiyatrik tedavi yöntemidir.[176] ECT, ancak bilgilendirilmiş hasta rıza formu doldurulmasına binaen[177], majör depresif bozukluk tedavi yöntemleri arasında en son uygulamaya konulan yöntemdir.[178]

Bir ECT seansının, genel olarak, öncül ve ana tedavilere yanıt vermeyen majör depresif bozukluk hastalarının yaklaşık yarısı üzerinde etki gösterdiği bildirilmiştir.[179] Tamamlayıcı tedavi konusu ayrıntılı araştırılmamışsa da; ECT'ye yanıt veren hasta bireylerin yaklaşık yarısında hastalığın on iki ay içerisinde nüksettiği not edilmiştir.[180] Genellikle, seans sonrasında hastalarda ilaç tedavisine ve kimi hastalarda da destekleyici ECT uygulamasına devam edilir.[181]

Beyin üzerindeki fiziksel etkilerinden başka, ECT'nin genel fiziksel sağlığa olan etkisi, genel anestezinin etkilerine benzemektedir.[182] ECT seansının hemen akabinde gözlemlenen en yaygın yan etki kafa karışıklığı ve hafıza kaybıdır.[183][184] ECT'nin ağır majör depresif bozukluk tanısı konan hamile hastalar için en az zarar verici tedavi yöntemi olduğu bildirilmektedir.[185]

ECT, çoğunlukla haftada iki-üç kez, hastalık belirtileri ortadan kalkıncaya dek hasta bireye uygulanır. ECT, kas gevşetici bir anestezik ile uygulanır.[186] ECT, üç unsurun fonksiyonu olarak alt türlerine ayrılmaktadır: elektrot konumlaması, uygulamaların sıklık derecesi ve elektriksel uyaranın dalga şekli (waveform).

ECT, kısa vadede genellikle frontal lob üzerinde antikonvülzan-tip etki göstererek ve uzun vadede, temporal lob üzerinde nörotropik-tip etki göstererek hastalığa müdahalede bulunur.[187]

Transkaniyal manyetik stimülasyon

(Derin) transkaniyal manyetik stimülasyon (TMS), beynin küçük bölgelerini uyaran invazif olmayan bir yöntemdir.[188] TMS, 2008 yılında tedaviye dirençli majör depresif bozukluk vakaları için ABD Food and Drug Administration tarafından onaylanmış[189] ve 2014 senesinde, yöntemin etkili olduğunu destekleyen kanıtlara ulaşılmıştır.[190] The American Psychiatric Association,[191] the Canadian Network for Mood and Anxiety Disorders,[192] ve the Royal Australia and New Zealand College of Psychiatrists devlet kurumları TMS'nin tedaviye dirençli vakalar için kullanılmasına vize vermiştir.[193]

Diğer

Fototerapinin mevsimsel duygulanım bozukluğu vakalarında, hastalık belirtilerinin şiddetini, geleneksel antidepresan ilaçların gerçekleştirdiği ölçüde azalttığı düşünülmektedir. Bir araştırmada, diğer mevsimsel olmayan majör depresif bozukluk vakalarında, standart antidepresan tedavisine fototerapinin eklemlenmesi etkili bulunmamıştır.[194] Bir başka araştırmada ise, orta ölçekte bir etki tespit edilmiştir.[195] Reiki[196] ve dans terapisinin (dance movement therapy)[197] majör depresif bozukluk üzerindeki etkisi hakkında kanaat oluşturacak yeterde kanıt günümüzde bulunmamaktadır.

Epidemiyoloji

100,000 mukim başına, majör depresif bozukluk hastalığı yüzünden işlev kaybına uyarlanmış yaşam yılını gösteren, 2004 yılı verileri ile renklendirilmiş, bir dünya haritası.[198]
  veri yok
  <700
  700–775
  775–850
  850–925
  925–1000
  1000–1075
  1075–1150
  1150–1225
  1225–1300
  1300–1375
  1375–1450
  >1450

Majör depresif bozukluğun 2013 yılında yaklaşık 253 milyon insanı (dünya nüfusunun %3.6'sı) etkilediği tahmin edilmiştir.[199] Yaşamlarının en az bir döneminde hastalıktan muzdarip olmuş bireylerin ülke nüfuslarına göre tahmin edilen sayıları değişiklik göstermektedir: örneğin, bu oran, Japonya'da %7 olarak tahmin edilmiş iken; Fransa için tahmin %21'dir.[200] Ülkelerin çoğunluğu için bu oran %8-18 bandındadır.[200] Kuzey Amerika'da, bir yıl süresince, bir majör depresif bozukluk nöbeti geçirme ihtimali, bir erkek birey için %3-5 ve bir kadın birey için %8-10 oranında tahmin edilmiştir.[201][202] Majör depresif bozukluk, kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat daha fazla teşhis edilmektedir; fakat, buna yol açan sebepler hakkında günümüzde bir görüş birliği yoktur.[203]

Hastalık, engelliliğe yol açan, dünya çapındaki en yaygın nedenlerden biri olarak bildirilmiştir.[204]

İlk depresif nöbetin, çoğunlukla 30-40 ve 50-60 yaş aralığında tecrübe edildiği rapor edilmiştir.[205] Yanı sıra, majör depresif bozukluk riskini arttıran sağlık koşulları arasında kardiyovasküler hastalıklar (ör. kalp krizi), Parkinson hastalığı, multipl skleroz ve ilk-sene lohusalık sayılmaktadır.[206][207][208]

Hastalığın yaşlı bireyler arasındaki yaygınlık derecesi hakkında bir mutabakat yoktur; ancak, bu yaş grubunda ilerleyen yaş ile hastalığın görülme sıklığının azaldığına dair veriler çoğunluktadır.[209] Majör depresif bozukluğun kent nüfusunda kırsal nüfusa göre daha sık rastlandığı ve kentlilerin kendi içinde sosyoekonomik koşullar kötüleştikçe, ör. evsizlik, hastalığa maruziyetin arttığı belirtilmektedir.[210]

Tarihçe

Depresyon tanımlarının Hippocrates dönemine uzanan bir geçmişi vardır.

Antik Yunan dönemi hekimi Hippocrates, melankoli durumunu, kendine özel zihinsel ve fiziksel belirtileri olan bir hastalık olarak betimlemiş ve hastalığı, kişide "uzun süre devam eden korku ve bunalım" belirtileri ile karakterize etmiştir.[211] Günümüz hastalık tanımlamasını andıran; ancak, çok geniş kapsamlı olan bu tanımlamada, üzüntü, keyifsizlik, ümitsizlik, korku, kızgınlık, delüzyon ve obsesiflik gibi günümüzde anlam ayrımı yapılmış pek çok duygudurumu tek bir konsept olarak değerlendirilmiştir.[212] Yanı sıra, bir başka Antik Yunan dönemi hekimi Galen (M.S. 131– 201) depresyonu; hayattan memnun olmama hâli olarak tanımlamış, genetik ve çevresel faktörlerin rolü üzerinde durmuştur.

Depresyon kelimesi köken olarak "aşağı bastırmak" anlamına gelen Latince deprimere fiilinden gelmektedir.[213] 14 yüzyıldan itibaren, "depresif kılmak" ("to depress") fiili, "ruhen boyun eğdirmek; ruhen çökertmek" ("to subjugate or to bring down in spirits") anlamında kullanılmaya başlanmıştır. 1665 yılında, İngiliz yazar Richard Backer Chronicle isimli eserinde, "ruhen büyük bir depresyonda" olan bir kimseden bahseder.[214] Benzer manadaki kelime kullanımı Samuel Johnson'ın 1753 yılı yazılarında da rastlanır.[214]

Terim, fizyoloji ve ekonomi alanında da kullanım alanı bulur. İlk kullanım örnekleri arasında, Fransız psikiyatr Louis Delasiauve'ın 1856 yılı çalışmalarında bir psikiyatrik belirtiye atıfta bulunurken terimi kullanması sayılabilir.[215] 1860'lardan itibaren, terimin, tıp sözlüklerinde, duygusal fonksiyonların gerilemesi anlamına gelecek şekilde belirtilmeye başlandığı görülür.[215] Aristoteles'ten beri, melankoli, yalnızca erkeklerde gerçekleşen; derin düşünebilme ve yaratıcılığın bir yan etkisi; güçlü ve zengin entellektüel kaabiliyetlerin bir işareti olarak düşünülmüştür. 19. yüzyıla doğru oluşan yeni konseptler bu unsurlar arasında ilgi kuran görüşleri terk etmiş ve kadınları da, bu marazdan erkeklerden daha çok etkilenen kimseler olarak, görüşlerin içine dahil etmiştir.[216]

Depresyona yakalanmak üzere olan bir kimsenin gösterildiği tarihi bir karikatür.

19. yüzyılda melankoli teriminin kullanımı daha yaygın olsa da, depresyon terimi tıbbi eserlerde yaygınlık kazanmaya devam ederek, bu yüzyılın sonuna doğru melankoli terimi ile eş anlamlı kullanılır hale gelmiştir. Bu terimi, ilk defa Alman psikiyatr Emil Kraepelin'in kullanıldığı düşünülmektedir.[217] Kraepelin, melankolinin farklı türlerini "depressive states" olarak adlandırmıştır.[217]

Çin’de 14.yy ile 20.yy arasındaki geniş dönemde depresyon, yaşamsal hava dolaşımında bozulma, aşırı yas ve hastanın kontrol edemediği çaresizlik durumları olarak nitelendirilmiştir.

Ortaçağ’da Avrupa’da Thomas Willis (1621-1675) ile kimyasal formülasyonlar hâkim olmaya başlamıştır. Willis, depresyonun vücut sıvılarının aşırı tuzlanmasına (salinifikasyon) bağlı olduğunu söyleyerek iatroşimik modeli ileri sürmüştür.

18. yüzyılda Newton ve Bellini’nin mekanik kuramları temel bilimleri olduğu gibi tıbbı da etkilemiştir. Bu mekanistik yaklaşım ile William Cullen ve Hoffmann depresyonu hidrodinamik, mikropartiküler ilkeleri ile vücut sıvılarındaki akımın bozulması biçiminde açıklamışlardır. Depresyonda merkezi sinir sisteminin önemli rolü olduğunu ve sinir sıvılarında etkileşimin büyük olasılıkla elektriksel olduğunu ileri sürmüşlerdir.

19. yüzyılın ilk yarısında psikiyatrik bozukluklara yaklaşım, klinik ve anatomik görüşle açıklanma yönünde olmuştur. Bayle’nin kronik araknoiditi tanımlaması ve paralizi jeneralenin psikiyatrik belirtilerinin açıklanması etkili olmuştur. Hastalıkların belirtilerinin anatomik lezyonlardan kaynaklandığı görüşü organik hastalık kavramını oluşturmuştur. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında hastalıkları açıklamada anatomik değişiklikleri anlamadaki güçlük nedeni ile gözlemlere dayalı kuramsal görüşler hâkim olmaya başlamıştır.19. yüzyılın sonlarında depresyon, ruhsal bir düşkünlük hâli, cesaret ve insiyatif eksikliği, karamsar düşüncelere eğilim, heyecansal fonksiyonda düşüklük, genel hareketlerde azalma olarak tanımlanmaktadır.[218]

Fransız bir psikiyatrist olan ve Salpetriere Hastanesi'nin yöneticiliğini yapan Jean Pierre Falret, 1854 yılında bazı depresyondaki hastaların zaman içinde taşkınlık geliştirdiklerini, sonrasında da tekrardan depresif dönemin ortaya çıkabildiğini gözlemlemiş ve bu döneme dalgalanan delilik anlamına gelen “folie circulaire” adını vermiştir.[219]

19. yüzyılın sonlarında depresyon, evreleri olan bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Mani ve melankoli, depresyonun evreleri olarak tanımlanmıştır.

20. yüzyılın başlarında depresyon bir terim olarak bazen melankoli ile eş anlamlı, bazen de onun bir semptomu olarak kullanılmıştır. Ancak Alman psikiyatrist Emil Kraepelin (1856-1926) depresyonu bir semptom olarak değil depresif durumlar başlığı içinde bir kategori olarak tanımlamıştır. Kraepelin klinik depresyonda ana patolojinin duygu durumda çökkünlük ve fiziksel, zihinsel süreçlerde yavaşlama olduğunu belirtmiştir. Psikiyatride involüsyonel melankoli olarak bilinen ve ileri yaşlarda, kadınlarda menapoz sonrası, erkeklerde geç erişkinlik döneminde başlayan aşırı kaygı, sinirlilik ve ajitasyonların olduğu bir depresyon tipini tanımlamıştır.

20. yüzyılda psikanalitik, davranışçı ve bilişsel yaklaşımlar gibi birbirleriyle rekabet eden farklı kuramsal bakış açılarının getirdikleri ile depresyon hakkındaki bilgiler daha da fazlalaşmıştır. Bu dönemde gelişen teknoloji sayesinde genetik, beyin biyokimyası, elektrofizyolojik ve radyolojik çalışmalarla psikiyatrik bozukluklar daha farklı algılanmaya başlanılmıştır. 1950’li yıllarda duygu durumda etkili bazı ilaçların gündeme gelmesi ile merkezi sinir sisteminin depresyondaki rolü daha da belirginleşmiştir. 1963 yılında McLennan’ın asetilkolin sinapslarını tanımlaması, 1968’de dopa dekarboksilazın bulunmasıyla monoaminler hakkında bilgiler giderek artmıştır. Monoamin depolarını boşaltarak kan basıncını düşüren rezerpinin bazı hastalarda depresyona yol açtığının gözlenmesi ile monoaminlerle depresyon arasında ilişki olduğu tespit edilmiştir. 1965 yılında Joseph Schildkraud, William Bunney ve John Davis depresyon ile monoaminlerdeki (noradrenalin) azalma arasında bir bağlantı kuran ilk formal hipotezi ileri sürmüşlerdir.

1968 yılında Alec Coppen, 1969 yılında Lapin ve Oxenkurg, bu modeli serotonin ile açıklamışlardır. Depresyonda monoaminlerin rolünü aydınlatmaya yönelik başka bir çalışma 1972 yılında David Janowsky ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Kolinerjik ve noradrenerjik dengedeki bozulma olduğu varsayımını ileri sürmüşlerdir. Bu varsayımla ilişkili olarak J. Christian Gillin kolinerjik sistemde aşırı duyarlılık olduğundan bahsetmiştir.[220]

20. yüzyılın ortalarında nörofizyolojik yaklaşımlar depresyon konusunda önemli katkılar sağlamıştır. Günümüzde depresyon konusunda psikolojik ve biyolojik modeller arasında bağlantı kurmaya çalışılmaktadır.

Diğer hayvanlar

Hayvanlar için majör depresif bozukluk kuramları oluşturmak maksadı ile araştırmalarda kullanılan yöntemler arasında zorla yüzme testi, kuyruğu sabit tutma testi ile iyatrojenik depresyon kuramı ve öğrenilmiş çaresizlik kuramlarından faydalanılmaktadır. Hayvanlardaki majör depresif bozukluk değerlendirmesine ait kıstaslar içinde nörovejetatif değişimler, anhedoni ve kederli ifade oluşumlarının gözlemi yer alır. Bu kıstaslar arasında, hayvanlarda test edilemeyecek, pişmanlık veyahut intihara meyillik, gibi unsurlar yer almamaktadır.[221]

Ek okuma kaynakları

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i "Depression". NIMH. May 2016. 28 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 July 2016. 
  2. ^ a b c d e f g American Psychiatric Association (2013), Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th bas.), Arlington: American Psychiatric Publishing, ss. 160–168, ISBN 978-0-89042-555-8, erişim tarihi: 22 July 2016 
  3. ^ Richards, C. Steven; O'Hara, Michael W. (2014). The Oxford Handbook of Depression and Comorbidity (İngilizce). Oxford University Press. s. 254. ISBN 9780199797042. 
  4. ^ Lynch, Virginia A.; Duval, Janet Barber (2010). Forensic Nursing Science (İngilizce). Elsevier Health Sciences. s. 453. ISBN 0323066380. 
  5. ^ a b Patton, Lauren L. (2015). The ADA Practical Guide to Patients with Medical Conditions (İngilizce) (2 bas.). John Wiley & Sons. s. 339. ISBN 9781118929285. 
  6. ^ Siu, AL; US Preventive Services Task Force, (USPSTF); Bibbins-Domingo, K; Grossman, DC; Baumann, LC; Davidson, KW; Ebell, M; García, FA; Gillman, M; Herzstein, J; Kemper, AR; Krist, AH; Kurth, AE; Owens, DK; Phillips, WR; Phipps, MG; Pignone, MP (26 January 2016). "Screening for Depression in Adults: US Preventive Services Task Force Recommendation Statement". JAMA. 315 (4): 380–7. doi:10.1001/jama.2015.18392. PMID 26813211. 
  7. ^ Siu, AL; U.S. Preventive Services Task, Force (1 March 2016). "Screening for Depression in Children and Adolescents: U.S. Preventive Services Task Force Recommendation Statement.". Annals of Internal Medicine. 164 (5): 360–6. doi:10.7326/M15-2957. PMID 26858097. 
  8. ^ Gilbody S, House AO, Sheldon TA (2005). "Screening and case finding instruments for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews (4): CD002792. doi:10.1002/14651858.CD002792.pub2. PMID 16235301. 
  9. ^ Fournier JC, DeRubeis RJ, Hollon SD, Dimidjian S, Amsterdam JD, Shelton RC, Fawcett J (January 2010). "Antidepressant drug effects and depression severity: a patient-level meta-analysis". JAMA. 303 (1): 47–53. doi:10.1001/jama.2009.1943. PMC 3712503 $2. PMID 20051569. 
  10. ^ Kirsch I, Deacon BJ, Huedo-Medina TB, Scoboria A, Moore TJ, Johnson BT (February 2008). "Initial severity and antidepressant benefits: a meta-analysis of data submitted to the Food and Drug Administration". PLoS Med. 5 (2): e45. doi:10.1371/journal.pmed.0050045. PMC 2253608 $2. PMID 18303940. 
  11. ^ Braun, C; Bschor, T; Franklin, J; Baethge, C (2016). "Suicides and Suicide Attempts during Long-Term Treatment with Antidepressants: A Meta-Analysis of 29 Placebo-Controlled Studies Including 6,934 Patients with Major Depressive Disorder". Psychotherapy and psychosomatics. 85 (3): 171–9. doi:10.1159/000442293. PMID 27043848. 
  12. ^ Driessen Ellen; Hollon Steven D (2010). "Cognitive Behavioral Therapy for Mood Disorders: Efficacy, Moderators and Mediators". Psychiatric Clinics of North America. 33 (3): 537–55. doi:10.1016/j.psc.2010.04.005. PMC 2933381 $2. PMID 20599132. 
  13. ^ Association, American Psychiatric. American Psychiatric Association Practice Guidelines for the Treatment of Psychiatric Disorders: Compendium 2006 (İngilizce). American Psychiatric Pub. s. 780. ISBN 9780890423851. 
  14. ^ Global Burden of Disease Study 2013, Collaborators (22 August 2015). "Global, regional, and national incidence, prevalence, and years lived with disability for 301 acute and chronic diseases and injuries in 188 countries, 1990–2013: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2013". Lancet (London, England). 386 (9995): 743–800. doi:10.1016/S0140-6736(15)60692-4. PMC 4561509 $2. PMID 26063472. 
  15. ^ a b c Kessler, RC; Bromet, EJ (2013). "The epidemiology of depression across cultures". Annual review of public health. 34: 119–38. doi:10.1146/annurev-publhealth-031912-114409. PMC 4100461 $2. PMID 23514317. 
  16. ^ Global Burden of Disease Study 2013, Collaborators (22 August 2015). "Global, regional, and national incidence, prevalence, and years lived with disability for 301 acute and chronic diseases and injuries in 188 countries, 1990–2013: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2013". Lancet (London, England). 386 (9995): 743–800. doi:10.1016/S0140-6736(15)60692-4. PMC 4561509 $2. PMID 26063472. 
  17. ^ a b Hersen, Michel; Rosqvist, Johan (2008). Handbook of Psychological Assessment, Case Conceptualization, and Treatment, Volume 1: Adults (İngilizce). John Wiley & Sons. s. 32. ISBN 9780470173565. 
  18. ^ Strakowski, Stephen M.; Nelson, Erik. "Introduction". Major Depressive Disorder (İngilizce). Oxford University Press. s. Chapter 1. ISBN 9780190206185. 
  19. ^ Depression (PDF). National Institute of Mental Health (NIMH). Erişim tarihi: 7 September 2008. 
  20. ^ Hays RD, Wells KB, Sherbourne CD, Rogers W, Spritzer K (1995). "Functioning and well-being outcomes of patients with depression compared with chronic general medical illnesses". Archives of General Psychiatry. 52 (1): 11–19. doi:10.1001/archpsyc.1995.03950130011002. PMID 7811158. 
  21. ^ a b c d American Psychiatric Association 2000a, s. 349
  22. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 412
  23. ^ a b Delgado PL, Schillerstrom J (2009). "Cognitive Difficulties Associated With Depression: What Are the Implications for Treatment?". Psychiatric Times. 26 (3). 
  24. ^ Judd, LL; Schettler, PJ; Coryell, W; Akiskal, HS; Fiedorowicz, JG (2013). "Overt irritability/anger in unipolar major depressive episodes: past and current characteristics and implications for long-term course". JAMA Psychiatry. 70 (11): 1171–80. doi:10.1001/jamapsychiatry.2013.1957. PMID 24026579. 
  25. ^ a b c d American Psychiatric Association 2000a, s. 350
  26. ^ "Insomnia: Assessment and Management in Primary Care". American Family Physician. 59 (11): 3029–38. 1999. Erişim tarihi: 12 November 2014. 
  27. ^ Patel V, Abas M, Broadhead J (2001). "Depression in developing countries: Lessons from Zimbabwe". BMJ. 322 (7284): 482–84. doi:10.1136/bmj.322.7284.482. 
  28. ^ Faculty of Psychiatry of Old Age, NSW Branch, RANZCP; Kitching D Raphael B (2001). Consensus Guidelines for Assessment and Management of Depression in the Elderly (PDF). North Sydney, New South Wales: NSW Health Department. s. 2. ISBN 0-7347-3341-0. 
  29. ^ Yohannes AM, Baldwin RC (2008). "Medical Comorbidities in Late-Life Depression". Psychiatric Times. 25 (14). 
  30. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 354
  31. ^ Kessler RC, Nelson CB, McGonagle KA, Liu J, Swartz M, Blazer DG (1996). "Comorbidity of DSM-III-R major depressive disorder in the general population: results from the US National Comorbidity Survey". British Journal of Psychiatry. 168 (suppl 30): 17–30. PMID 8864145. 
  32. ^ Hirschfeld RM (2001). "The Comorbidity of Major Depression and Anxiety Disorders: Recognition and Management in Primary Care". Primary Care Companion to the Journal of Clinical Psychiatry. 3 (6): 244–254. PMC 181193 $2. PMID 15014592. 
  33. ^ Grant BF (1995). "Comorbidity between DSM-IV drug use disorders and major depression: Results of a national survey of adults". Journal of Substance Abuse. 7 (4): 481–87. doi:10.1016/0899-3289(95)90017-9. PMID 8838629. 
  34. ^ Melartin, Tarja K.; Rytsälä, Heikki J.; Leskelä, Ulla S.; Lestelä-Mielonen, Paula S.; Sokero, T. Petteri; Isometsä, Erkki T. (1 February 2002). "Current comorbidity of psychiatric disorders among DSM-IV major depressive disorder patients in psychiatric care in the Vantaa Depression Study". The Journal of Clinical Psychiatry. 63 (2): 126–134. doi:10.4088/jcp.v63n0207. ISSN 0160-6689. PMID 11874213. 
  35. ^ Brunsvold GL, Oepen G (2008). "Comorbid Depression in ADHD: Children and Adolescents". Psychiatric Times. 25 (10). 
  36. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; NIMHPub2 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  37. ^ Bair MJ, Robinson RL, Katon W, Kroenke K (2003). "Depression and Pain Comorbidity: A Literature Review". Archives of Internal Medicine. 163 (20): 2433–45. doi:10.1001/archinte.163.20.2433. PMID 14609780. 
  38. ^ Swardfager W, Herrmann N, Marzolini S, Saleem M, Farber SB, Kiss A, Oh PI, Lanctôt KL (2011). "Major depressive disorder predicts completion, adherence, and outcomes in cardiac rehabilitation: a prospective cohort study of 195 patients with coronary artery disease". Journal of Clinical Psychiatry. 72 (9): 1181–8. doi:10.4088/jcp.09m05810blu. PMID 21208573. 
  39. ^ Schulman J, Shapiro BA (2008). "Depression and Cardiovascular Disease: What Is the Correlation?". Psychiatric Times. 25 (9). 
  40. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; DSM52 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  41. ^ Department of Health and Human Services (1999). "The fundamentals of mental health and mental illness" (PDF). Mental Health: A Report of the Surgeon General. 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 11 November 2008. 
  42. ^ Caspi A, Sugden K, Moffitt TE, Taylor A, Craig IW, Harrington H, McClay J, Mill J, Martin J, Braithwaite A, Poulton R (July 2003). "Influence of life stress on depression: Moderation by a polymorphism in the 5-HTT gene". Science. 301 (5631): 386–89. Bibcode:2003Sci...301..386C. doi:10.1126/science.1083968. PMID 12869766. 
  43. ^ Haeffel GJ, Getchell M, Koposov RA, Yrigollen CM, Deyoung CG, Klinteberg BA, Oreland L, Ruchkin VV, Grigorenko EL (2008). "Association between polymorphisms in the dopamine transporter gene and depression: evidence for a gene-environment interaction in a sample of juvenile detainees" (PDF). Psychol Sci. 19 (1): 62–9. doi:10.1111/j.1467-9280.2008.02047.x. PMID 18181793. 
  44. ^ Saveanu, Radu V.; Nemeroff, Charles B. (1 March 2012). "Etiology of Depression: Genetic and Environmental Factors". Psychiatric Clinics of North America. 35 (1): 51–71. doi:10.1016/j.psc.2011.12.001. ISSN 1558-3147. 
  45. ^ Caspi, A.; Sugden, K.; Moffitt, T. E.; Taylor, A.; Craig, I. W.; Harrington, H.; McClay, J.; Mill, J.; Martin, J.; Braithwaite, A.; Poulton, R. (2003). "Influence of Life Stress on Depression: Moderation by a Polymorphism in the 5-HTT Gene". Science. 301 (5631): 386–389. Bibcode:2003Sci...301..386C. doi:10.1126/science.1083968. PMID 12869766. 
  46. ^ Kendler, K.; Kuhn, J.; Vittum, J.; Prescott, C.; Riley, B. (2005). "The interaction of stressful life events and a serotonin transporter polymorphism in the prediction of episodes of major depression: a replication". Archives of General Psychiatry. 62 (5): 529–535. doi:10.1001/archpsyc.62.5.529. PMID 15867106. 
  47. ^ http://www.esi-topics.com/nhp/2006/september-06-KennethSKendler.html
  48. ^ Risch, N.; Herrell, R.; Lehner, T.; Liang, K.; Eaves, L.; Hoh, J.; Griem, A.; Kovacs, M.; Ott, J.; Merikangas, K. R. (2009). "Interaction between the serotonin transporter gene (5-HTTLPR), stressful life events, and risk of depression: a meta-analysis". Journal of the American Medical Association. 301 (23): 2462–2471. doi:10.1001/jama.2009.878. PMC 2938776 $2. PMID 19531786. 
  49. ^ Munafo, M.; Durrant, C.; Lewis, G.; Flint, J. (2009). "Gene × Environment Interactions at the Serotonin Transporter Locus". Biological Psychiatry. 65 (3): 211–219. doi:10.1016/j.biopsych.2008.06.009. PMID 18691701. 
  50. ^ Katja Karg; Margit Burmeister; Kerby Shedden; Srijan Sen (2011). "The serotonin transporter promoter variant (5-HTTLPR), stress, and depression meta-analysis revisited: evidence of genetic moderation". Archives of General Psychiatry. 68 (5): 444–454. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2010.189. PMID 21199959. 
  51. ^ Simon, Gregory E (9 January 2017). "Treating depression in patients with chronic disease". Western Journal of Medicine. 175 (5): 292–293. ISSN 0093-0415. PMC 1071593 $2. PMID 11694462. 
  52. ^ Clayton, P. J.; Lewis, C. E. (1 March 1981). "The significance of secondary depression". Journal of Affective Disorders. 3 (1): 25–35. doi:10.1016/0165-0327(81)90016-1. ISSN 0165-0327. PMID 6455456. 
  53. ^ Kewalramani, Anupama; Bollinger, Mary E.; Postolache, Teodor T. (1 January 2008). "Asthma and Mood Disorders". International journal of child health and human development : IJCHD. 1 (2): 115–123. ISSN 1939-5965. PMC 2631932 $2. PMID 19180246. 
  54. ^ a b Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; NIMHPub3 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  55. ^ Kaufmann IM (1 September 1993). "Rural psychiatric services. A collaborative model". Canadian Family Physician. 39: 1957–61. PMC 2379905 $2. PMID 8219844. 
  56. ^ "Call for action over Third World depression". BBC News (Health). British Broadcasting Corporation (BBC). 1 November 1999. 13 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 October 2008. 
  57. ^ Zimmerman M, Chelminski I, Posternak M (September 2004). "A Review of Studies of the Hamilton Depression Rating Scale in Healthy Controls: Implications for the Definition of Remission in Treatment Studies Of Depression". J Nerv Ment Dis. 192 (9): 595–601. doi:10.1097/01.nmd.0000138226.22761.39. PMID 15348975. 
  58. ^ McPherson A, Martin CR (February 2010). "A Narrative Review of the Beck Depression Inventory (BDI) and Implications for its Use in an Alcohol-Dependent Population". J Psychiatr Ment Health Nurs. 17 (1): 19–30. doi:10.1111/j.1365-2850.2009.01469.x. PMID 20100303. 
  59. ^ Osman, A.; Bagge, C. L.; Gutierrez, P. M.; Konick, L. C.; Kopper, B. A.; Barrios, F. X. (1 December 2001). "The Suicidal Behaviors Questionnaire-Revised (SBQ-R):Validation with Clinical and Nonclinical Samples". Assessment. 8 (4): 443–454. doi:10.1177/107319110100800409. PMID 11785588. 
  60. ^ a b Sharp LK, Lipsky MS (2002). "Screening for depression across the lifespan: a review of measures for use in primary care settings". American Family Physician. 66 (6): 1001–8. PMID 12358212. 
  61. ^ Cepoiu M, McCusker J, Cole MG, Sewitch M, Belzile E, Ciampi A (2008). "Recognition of depression by non-psychiatric physicians—a systematic literature review and meta-analysis". J Gen Intern Med. 23 (1): 25–36. doi:10.1007/s11606-007-0428-5. PMC 2173927 $2. PMID 17968628. 
  62. ^ Dale J, Sorour E, Milner G (2008). "Do psychiatrists perform appropriate physical investigations for their patients? A review of current practices in a general psychiatric inpatient and outpatient setting". Journal of Mental Health. 17 (3): 293–98. doi:10.1080/09638230701498325. 
  63. ^ Orengo CA, Fullerton G, Tan R (2004). "Male depression: A review of gender concerns and testosterone therapy". Geriatrics. 59 (10): 24–30. PMID 15508552. 
  64. ^ Ju, SY (2013). "Serum 25-hydroxyvitamin D levels and the risk of depression: a systematic review and meta-analysis". J Nutr Health Aging. 17 (5): 447–55. doi:10.1007/s12603-012-0418-0. PMID 23636546. 
  65. ^ Reid LM, Maclullich AM (2006). "Subjective memory complaints and cognitive impairment in older people". Dementia and geriatric cognitive disorders. 22 (5–6): 471–85. doi:10.1159/000096295. PMID 17047326. 
  66. ^ Katz IR (1998). "Diagnosis and treatment of depression in patients with Alzheimer's disease and other dementias". The Journal of Clinical Psychiatry. 59 Suppl 9: 38–44. PMID 9720486. 
  67. ^ Sadock 2002, s. 108
  68. ^ Wright SL, Persad C (2007). "Distinguishing between depression and dementia in older persons: Neuropsychological and neuropathological correlates". Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology. 20 (4): 189–98. doi:10.1177/0891988707308801. PMID 18004006. 
  69. ^ Sadock 2002, s. 260
  70. ^ a b Hahn T, Marquand AF, Ehlis AC, Dresler T, Kittel-Schneider S, Jarczok TA, Lesch KP, Jakob PM, Mourao-Miranda J, Brammer MJ, Fallgatter AJ (December 2010). "Integrating Neurobiological Markers of Depression". Arch. Gen. Psychiatry. 68 (4): 361–368. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2010.178. PMID 21135315. Erişim tarihi: 1 April 2011. 
  71. ^ "Mental and behavioural disorders: Mood [affective] disorders". World Health Organization. 2010. 4 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 November 2008. 
  72. ^ Sadock 2002, s. 288
  73. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. xxix
  74. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; DSMvsICD isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  75. ^ "The ICD-10 Classification of Mental and Behavioural Disorders: Clinical descriptions and diagnostic guidelines" (PDF). World Health Organization. 2010. 16 Ocak 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 November 2014. 
  76. ^ The ICD-10 classification of mental and behavioral disorders. Clinical description and diagnostic guideline. Geneva: World Health Organization, 1992
  77. ^ American Psychiatric Association 2000a
  78. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 345
  79. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; APA3492 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  80. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 372
  81. ^ Parker 1996, s. 173
  82. ^ a b American Psychiatric Association 2000a, s. 352
  83. ^ Wakefield JC, Schmitz MF, First MB, Horwitz AV (2007). "Extending the bereavement exclusion for major depression to other losses: Evidence from the National Comorbidity Survey". Archives of General Psychiatry. 64 (4): 433–40. doi:10.1001/archpsyc.64.4.433. PMID 17404120.  Bilinmeyen parametre |laysummary= görmezden gelindi (yardım)
  84. ^ Sadock 2002, s. 552
  85. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 778
  86. ^ Carta MG, Altamura AC, Hardoy MC, Pinna F, Medda S, Dell'Osso L, Carpiniello B, Angst J (2003). "Is recurrent brief depression an expression of mood spectrum disorders in young people?". European Archives of Psychiatry and Clinical Neuroscience. 253 (3): 149–53. doi:10.1007/s00406-003-0418-5. PMID 12904979. 
  87. ^ Rapaport MH, Judd LL, Schettler PJ, Yonkers KA, Thase ME, Kupfer DJ, Frank E, Plewes JM, Tollefson GD, Rush AJ (2002). "A descriptive analysis of minor depression". American Journal of Psychiatry. 159 (4): 637–43. doi:10.1176/appi.ajp.159.4.637. PMID 11925303. 
  88. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 355
  89. ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 419–20
  90. ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 421–22
  91. ^ American Psychiatric Association 2000a, ss. 417–18
  92. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; ICD-102 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  93. ^ Nonacs, Ruta M (4 December 2007). "Postpartum depression". eMedicine. 8 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 October 2008. 
  94. ^ American Psychiatric Association 2000a, s. 425
  95. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Cuijpers2008 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  96. ^ Li, F; Liu, X; Zhang, D (10 September 2015). "Fish consumption and risk of depression: a meta-analysis". Journal of epidemiology and community health: jech-2015-206278. doi:10.1136/jech-2015-206278. PMID 26359502. 
  97. ^ Cuijpers P, van Straten A, Smit F, Mihalopoulos C, Beekman A (2008). "Preventing the onset of depressive disorders: a meta-analytic review of psychological interventions". Am J Psychiatry. 165 (10): 1272–80. doi:10.1176/appi.ajp.2008.07091422. PMID 18765483. 
  98. ^ Muñoz RF, Beardslee WR, Leykin Y (May–June 2012). "Major depression can be prevented". The American Psychologist. 67 (4): 285–95. doi:10.1037/a0027666. PMC 4533896 $2. PMID 22583342. 
  99. ^ Cuijpers, P (20 September 2012). Prevention and early treatment of mental ill-health (PDF). PSYCHOLOGY FOR HEALTH: Contributions to Policy Making, Brussels. 
  100. ^ "Five steps to mental wellbeing". National Health Service. 6 Ocak 2016 Erişim tarihi: 10 Şubat 2017.
  101. ^ "Depression". National Institute for Health and Care Excellence. December 2004. 15 November 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 March 2013. 
  102. ^ "PsychiatryOnline | APA Practice Guidelines | Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder, Third Edition". 
  103. ^ Patel V, Araya R, Bolton P (2004). "Editorial: Treating depression in the developing world". Tropical Medicine & International Health. 9 (5): 539–41. doi:10.1111/j.1365-3156.2004.01243.x. PMID 15117296.  Bilinmeyen parametre |subscription= görmezden gelindi (yardım)
  104. ^ "Management of depression in primary and secondary care" (PDF). National Clinical Practice Guideline Number 23. National Institute for Health and Clinical Excellence. 2007. 11 Haziran 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 November 2008. 
  105. ^ a b Josefsson, T.; Lindwall, M.; Archer, T. (2014). "Physical exercise intervention in depressive disorders: Meta-analysis and systematic review". Scandinavian Journal of Medicine & Science in Sports. 24 (2): 259–272. doi:10.1111/sms.12050. ISSN 0905-7188. PMID 23362828. 
  106. ^ a b Cooney GM, Dwan K, Greig CA, Lawlor DA, Rimer J, Waugh FR, McMurdo M, Mead GE (12 September 2013). Mead, Gillian E (Ed.). "Exercise for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews. 9: CD004366. doi:10.1002/14651858.CD004366.pub6. PMID 24026850. 
  107. ^ Bridle C, Spanjers K, Patel S, Atherton NM, Lamb SE (September 2012). "Effect of exercise on depression severity in older people: systematic review and meta-analysis of randomised controlled trials". Br J Psychiatry. 201 (3): 180–5. doi:10.1192/bjp.bp.111.095174. PMID 22945926. 
  108. ^ Lopresti; Hood; Drummond (1 January 2006). "3) A review of lifestyle factors that contribute to important pathways associated with major depression: Diet, sleep and exercise" (PDF). Journal of Affective Disorders. 148 (1): 12–27. 
  109. ^ Taylor G, McNeill A, Girling A, Farley A, Lindson-Hawley N, Aveyard P (13 February 2014). "Change in mental health after smoking cessation: systematic review and meta-analysis". BMJ. 348 (feb13 1): g1151–g1151. doi:10.1136/bmj.g1151. PMC 3923980 $2. PMID 24524926. 
  110. ^ Amick, HR; Gartlehner, G; Gaynes, BN; Forneris, C; Asher, GN; Morgan, LC; Coker-Schwimmer, E; Boland, E; Lux, LJ; Gaylord, S; Bann, C; Pierl, CB; Lohr, KN (8 December 2015). "Comparative benefits and harms of second generation antidepressants and cognitive behavioral therapies in initial treatment of major depressive disorder: systematic review and meta-analysis". BMJ (Clinical research ed.). 351: h6019. PMC 4673103 $2. PMID 26645251. 
  111. ^ Khan A, Faucett J, Lichtenberg P, Kirsch I, Brown WA (30 July 2012). "A Systematic Review of Comparative Efficacy of Treatments and Controls for Depression". PLOS ONE. 7 (7): e41778. doi:10.1371/journal.pone.0041778. PMC 3408478 $2. PMID 22860015. 
  112. ^ Wilson KC, Mottram PG, Vassilas CA (2008). "Psychotherapeutic treatments for older depressed people". Cochrane Database of Systematic Reviews. 23 (1): CD004853. doi:10.1002/14651858.CD004853.pub2. PMID 18254062. 
  113. ^ Cuijpers P, van Straten A, Smit F (2006). "Psychological treatment of late-life depression: a meta-analysis of randomized controlled trials". International Journal of Geriatric Psychiatry. 21 (12): 1139–49. doi:10.1002/gps.1620. PMID 16955421. 
  114. ^ Childhood Depression. abct.org. Last updated: 30 July 2010
  115. ^ Dobson KS (1989). "A meta-analysis of the efficacy of cognitive therapy for depression". J Consult Clin Psychol. 57 (3): 414–9. doi:10.1037/0022-006X.57.3.414. PMID 2738214. 
  116. ^ Roth, Anthony; Fonagy, Peter (2005) [1996]. What Works for Whom? Second Edition: A Critical Review of Psychotherapy Research. Guilford Press. s. 78. ISBN 1-59385-272-X. 
  117. ^ Weersing VR, Walker PN (2008). "Review: Cognitive behavioural therapy for adolescents with depression". Evidence-Based Mental Health. 11 (3): 76. doi:10.1136/ebmh.11.3.76. PMID 18669678. Erişim tarihi: 27 November 2008. 
  118. ^ Harrington R, Whittaker J, Shoebridge P, Campbell F (1998). "Systematic review of efficacy of cognitive behaviour therapies in childhood and adolescent depressive disorder". BMJ. 316 (7144): 1559–63. doi:10.1136/bmj.316.7144.1559. PMC 28555 $2. PMID 9596592. 
  119. ^ Almeida AM, Lotufo Neto F (2003). "Cognitive-behavioral therapy in prevention of depression relapses and recurrences: a review". Revista brasileira de psiquiatria (Sao Paulo, Brazil : 1999). 25 (4): 239–44. PMID 15328551. 
  120. ^ Paykel ES (2007). "Cognitive therapy in relapse prevention in depression". The International Journal of Neuropsychopharmacology. 10 (1): 131–6. doi:10.1017/S1461145706006912. PMID 16787553. 
  121. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; :02 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  122. ^ Nieuwenhuijsen K, Faber B, Verbeek JH, Neumeyer-Gromen A, Hees HL, Verhoeven AC, van der Feltz-Cornelis CM, Bültmann U (2014). "Interventions to improve return to work in depressed people". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 12: CD006237. doi:10.1002/14651858.CD006237.pub3. PMID 25470301. 
  123. ^ Becker SJ (2008). "Cognitive-Behavioral Therapy for Adolescent Depression: Processes of Cognitive Change". Psychiatric Times. 25 (14). 
  124. ^ NICE (2005). NICE guidelines: Depression in children and adolescents. London: NICE. s. 5. ISBN 1-84629-074-0. Erişim tarihi: 16 August 2008. 
  125. ^ Beck 1987, s. 10
  126. ^ Coelho HF, Canter PH, Ernst E (2007). "Mindfulness-based cognitive therapy: Evaluating current evidence and informing future research". Journal of Consulting and Clinical Psychology. 75 (6): 1000–05. doi:10.1037/0022-006X.75.6.1000. PMID 18085916. 
  127. ^ Khoury B, Lecomte T, Fortin G, Masse M, Therien P, Bouchard V, Chapleau MA, Paquin K, Hofmann SG (August 2013). "Mindfulness-based therapy: a comprehensive meta-analysis". Clin Psychol Rev. 33 (6): 763–71. doi:10.1016/j.cpr.2013.05.005. PMID 23796855. 
  128. ^ Jain FA, Walsh RN, Eisendrath SJ, ve diğerleri. (2014). "Critical Analysis of the Efficacy of Meditation Therapies for Acute and Subacute Phase Treatment of Depressive Disorders: A systematic Review". Psychosomatics. 56: 297–302. doi:10.1016/j.psym.2014.10.007. 
  129. ^ Simkin DR, Black NB (July 2014). "Meditation and mindfulness in clinical practice". Child and adolescent psychiatric clinics of North America. 23 (3): 487–534. doi:10.1016/j.chc.2014.03.002. PMID 24975623. 
  130. ^ Dworetzky J (1997). Psychology. Pacific Grove, CA, USA: Brooks/Cole Pub. Co. s. 602. ISBN 0-314-20412-1. 
  131. ^ Doidge N, Simon B, Lancee WJ, First M, Brunshaw J, Brauer L, Grant DC, Stevens A, Oldham JM, Mosher P (2002). "Psychoanalytic patients in the US, Canada, and Australia: II. A DSM-III-R validation study". Journal of the American Psychoanalytic Association. 50 (2): 615–27. doi:10.1177/00030651020500021101. PMID 12206545. 
  132. ^ Barlow 2005, s. 20
  133. ^ de Maat S, Dekker J, Schoevers R, van Aalst G, Gijsbers-van Wijk C, Hendriksen M, Kool S, Peen J, Van R, de Jonghe F (2007). "Short Psychodynamic Supportive Psychotherapy, antidepressants, and their combination in the treatment of major depression: A mega-analysis based on three Randomized Clinical Trials". Depression and Anxiety. 25 (7): 565–74. doi:10.1002/da.20305. PMID 17557313. 
  134. ^ Kirsch I, Moore TJ, Scoboria A, Nicholls SS (2002). "The emperor's new drugs: An analysis of antidepressant medication data submitted to the U.S. Food and Drug Administration". Prevention & Treatment. 5. doi:10.1037/1522-3736.5.1.523a. 
  135. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Kir20082 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  136. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Fou20102 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  137. ^ "The treatment and management of depression in adults" (PDF). NICE. October 2009. Erişim tarihi: 12 November 2014. 
  138. ^ Leucht C, Huhn M, Leucht S (2012). Leucht, C (Ed.). "Amitriptyline versus placebo for major depressive disorder". Cochrane Database of Systematic Reviews. 12: CD009138. doi:10.1002/14651858.CD009138.pub2. PMID 23235671. 
  139. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Fou20103 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  140. ^ a b Karasu TB, Gelenberg A, Merriam A, Wang P (April 2000). "Practice Guideline for the Treatment of Patients With Major Depressive Disorder (Second Edition)". Am J Psychiatry. 157 (4 Suppl): 1–45. PMID 10767867. ; Third edition DOI:10.1176/appi.books.9780890423363.48690
  141. ^ Thase ME (2006). "Preventing relapse and recurrence of depression: a brief review of therapeutic options". CNS spectrums. 11 (12 Suppl 15): 12–21. PMID 17146414. 
  142. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; NIMHPub4 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  143. ^ Royal Pharmaceutical Society of Great Britain 2008, s. 204
  144. ^ Whooley MA, Simon GE (2000). "Managing Depression in Medical Outpatients". New England Journal of Medicine. 343 (26): 1942–50. doi:10.1056/NEJM200012283432607. PMID 11136266. Erişim tarihi: 11 November 2008. 
  145. ^ Zisook S, Rush AJ, Haight BR, Clines DC, Rockett CB (2006). "Use of bupropion in combination with serotonin reuptake inhibitors". Biological Psychiatry. 59 (3): 203–10. doi:10.1016/j.biopsych.2005.06.027. PMID 16165100. 
  146. ^ Papakostas GI, Thase ME, Fava M, Nelson JC, Shelton RC (2007). "Are antidepressant drugs that combine serotonergic and noradrenergic mechanisms of action more effective than the selective serotonin reuptake inhibitors in treating major depressive disorder? A meta-analysis of studies of newer agents". Biological Psychiatry. 62 (11): 1217–27. doi:10.1016/j.biopsych.2007.03.027. PMID 17588546. 
  147. ^ Gordon Duff (31 May 2006). "Updated prescribing advice for venlafaxine (Efexor/Efexor XL)". Medicines and Healthcare products Regulatory Agency (MHRA). 
  148. ^ "Depression in children and young people: Identification and management in primary, community and secondary care" (PDF). NHS National Institute for Health and Clinical Excellence. 2005. Erişim tarihi: 12 November 2014. 
  149. ^ Mayers AG, Baldwin DS (2005). "Antidepressants and their effect on sleep". Human Psychopharmacology. 20 (8): 533–59. doi:10.1002/hup.726. PMID 16229049. 
  150. ^ a b Cipriani, A; Zhou, X; Del Giovane, C; Hetrick, SE; Qin, B; Whittington, C; Coghill, D; Zhang, Y; Hazell, P; Leucht, S; Cuijpers, P; Pu, J; Cohen, D; Ravindran, AV; Liu, Y; Michael, KD; Yang, L; Liu, L; Xie, P (27 August 2016). "Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents: a network meta-analysis". Lancet (London, England). 388 (10047): 881–90. doi:10.1016/S0140-6736(16)30385-3. PMID 27289172. 
  151. ^ Cipriani A, Zhou X, Del Giovane C, Hetrick SE, Qin B, Whittington C, Coghill D, Zhang Y, Hazell P, Leucht S, Cuijpers P, Pu J, Cohen D, Ravindran AV, Liu Y, Michael KD, Yang L, Liu L, Xie P (8 June 2016). "Comparative efficacy and tolerability of antidepressants for major depressive disorder in children and adolescents: a network meta-analysis". Lancet. 388: 881–90. doi:10.1016/S0140-6736(16)30385-3. PMID 27289172. 
  152. ^ Tsapakis EM, Soldani F, Tondo L, Baldessarini RJ (2008). "Efficacy of antidepressants in juvenile depression: meta-analysis". Br J Psychiatry. 193 (1): 10–7. doi:10.1192/bjp.bp.106.031088. PMID 18700212. 
  153. ^ Nelson JC, Devanand DP (April 2011). "A systematic review and meta-analysis of placebo-controlled antidepressant studies in people with depression and dementia". Journal of the American Geriatrics Society. 59 (4): 577–85. doi:10.1111/j.1532-5415.2011.03355.x. PMID 21453380. 
  154. ^ Palmer BF, Gates JR, Lader M (2003). "Causes and Management of Hyponatremia". Annals of Pharmacotherapy. 37 (11): 1694–702. doi:10.1345/aph.1D105. PMID 14565794. 
  155. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; 2008-BNF-2042 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  156. ^ Guaiana G, Barbui C, Hotopf M (2007). "Amitriptyline for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews. 18 (3): 11–7. doi:10.1002/14651858.CD004186.pub2. PMID 17636748. 
  157. ^ Anderson IM (2000). "Selective serotonin reuptake inhibitors versus tricyclic antidepressants: A meta-analysis of efficacy and tolerability". Journal of Affective Disorders. 58 (1): 19–36. doi:10.1016/S0165-0327(99)00092-0. PMID 10760555. 
  158. ^ Krishnan KR (2007). "Revisiting monoamine oxidase inhibitors". Journal of Clinical Psychiatry. 68 Suppl 8: 35–41. PMID 17640156. 
  159. ^ Bonnet U (2003). "Moclobemide: therapeutic use and clinical studies". CNS Drug Rev. 9 (1): 97–140. doi:10.1111/j.1527-3458.2003.tb00245.x. PMID 12595913. 
  160. ^ Hammad TA (16 August 2004). "Review and evaluation of clinical data. Relationship between psychiatric drugs and pediatric suicidality" (PDF). FDA. ss. 42; 115. Erişim tarihi: 29 May 2008. 
  161. ^ Hetrick, SE; McKenzie, JE; Cox, GR; Simmons, MB; Merry, SN (14 November 2012). "Newer generation antidepressants for depressive disorders in children and adolescents". The Cochrane database of systematic reviews. 11: CD004851. doi:10.1002/14651858.CD004851.pub3. PMID 23152227. 
  162. ^ Gunnell D, Saperia J, Ashby D (2005). "Selective serotonin reuptake inhibitors (SSRIs) and suicide in adults: meta-analysis of drug company data from placebo controlled, randomised controlled trials submitted to the MHRA's safety review". BMJ. 330 (7488): 385. doi:10.1136/bmj.330.7488.385. PMC 549105 $2. PMID 15718537. 
  163. ^ Fergusson D, Doucette S, Glass KC, Shapiro S, Healy D, Hebert P, Hutton B (2005). "Association between suicide attempts and selective serotonin reuptake inhibitors: systematic review of randomised controlled trials". BMJ. 330 (7488): 396. doi:10.1136/bmj.330.7488.396. PMC 549110 $2. PMID 15718539. 
  164. ^ Stone M, Laughren T, Jones ML, Levenson M, Holland PC, Hughes A, Hammad TA, Temple R, Rochester G (11 August 2009). "Risk of suicidality in clinical trials of antidepressants in adults: analysis of proprietary data submitted to US Food and Drug Administration". BMJ (Clinical research ed.). 339: b2880. doi:10.1136/bmj.b2880. PMC 2725270 $2. PMID 19671933. 
  165. ^ "FDA Proposes New Warnings About Suicidal Thinking, Behavior in Young Adults Who Take Antidepressant Medications". FDA. 2 May 2007. Erişim tarihi: 29 May 2008. 
  166. ^ Medics and Foods Department. Pharmaceuticals and Medical Devices Safety Information (PDF). 261 (Japanese). Ministry of Health, Labour and Welfare (Japan). 
  167. ^ Sublette ME, Ellis SP, Geant AL, Mann JJ (September 2011). "Meta-analysis of the effects of eicosapentaenoic acid (EPA) in clinical trials in depression". J Clin Psychiatry. 72 (12): 1577–84. doi:10.4088/JCP.10m06634. PMC 3534764 $2. PMID 21939614. 
  168. ^ Bloch MH, Hannestad J (September 2011). "Omega-3 fatty acids for the treatment of depression: systematic review and meta-analysis". Mol Psychiatry. 17 (12): 1272–82. doi:10.1038/mp.2011.100. PMC 3625950 $2. PMID 21931319. 
  169. ^ Appleton, Katherine M; Sallis, Hannah M; Perry, Rachel; Ness, Andrew R; Churchill, Rachel (4 November 2015). "Omega-3 fatty acids for depression in adults". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce). John Wiley & Sons, Ltd (11): CD004692. doi:10.1002/14651858.cd004692.pub4. PMID 26537796. 
  170. ^ Müller N, Myint AM, Schwarz MJ (February 2011). "Inflammatory biomarkers and depression". Neurotox Res. 19 (2): 308–18. doi:10.1007/s12640-010-9210-2. PMID 20658274. 
  171. ^ Cipriani A, Hawton K, Stockton S, Geddes JR (27 June 2013). "Lithium in the prevention of suicide in mood disorders: updated systematic review and meta-analysis". BMJ. 346 (jun27 4): f3646–f3646. doi:10.1136/bmj.f3646. PMID 23814104. 
  172. ^ Nolen-Hoeksema, Susan. (2014) "Treatment of Mood Disorders". In (6th ed.) Abnormal Psychology p. 196. New York: McGraw-Hill. ISBN 978-0-07-803538-8.
  173. ^ Gelenberg, Alan J.; Freeman, Marlene P.; Markowitz, John C. "Practice Guideline for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder. 3rd edition" (PDF). American Psychiatric Association (APA). Erişim tarihi: 3 November 2014. 
  174. ^ Corp, Stephanie A.; Gitlin, Michael J.; Altshuler, Lori L. (1 September 2014). "A review of the use of stimulants and stimulant alternatives in treating bipolar depression and major depressive disorder". The Journal of Clinical Psychiatry. 75 (9): 1010–1018. doi:10.4088/JCP.13r08851. ISSN 1555-2101. PMID 25295426. 
  175. ^ Malhi, Gin S.; Byrow, Yulisha; Bassett, Darryl; Boyce, Philip; Hopwood, Malcolm; Lyndon, William; Mulder, Roger; Porter, Richard; Singh, Ajeet; Murray, Greg (1 March 2016). "Stimulants for depression: On the up and up?". The Australian and New Zealand Journal of Psychiatry. 50 (3): 203–207. doi:10.1177/0004867416634208. ISSN 1440-1614. PMID 26906078. 
  176. ^ Rudorfer, MV, Henry, ME, Sackeim, HA (2003). "Electroconvulsive therapy". In A Tasman, J Kay, JA Lieberman (eds) Psychiatry, Second Edition. Chichester: John Wiley & Sons Ltd, 1865–1901.
  177. ^ Beloucif S (2013). "Informed consent for special procedures: electroconvulsive therapy and psychosurgery". Curr Opin Anaesthesiol. 26 (2): 182–5. doi:10.1097/ACO.0b013e32835e7380. PMID 23385317. 
  178. ^ FDA. FDA Executive Summary. Prepared for the 27–28 January 2011 meeting of the Neurological Devices Panel Meeting to Discuss the Classification of Electroconvulsive Therapy Devices (ECT). Quote, p38: "Three major practice guidelines have been published on ECT. These guidelines include: APA Task Force on ECT (2001); Third report of the Royal College of Psychiatrists' Special Committee on ECT (2004); National Institute for Health and Clinical Excellence (NICE 2003; NICE 2009). There is significant agreement between the three sets of recommendations."
  179. ^ Dierckx B, Heijnen WT, van den Broek WW, Birkenhäger TK; Heijnen, WT; Van Den Broek, WW; Birkenhäger, TK (2012). "Efficacy of electroconvulsive therapy in bipolar versus unipolar major depression: A meta-analysis". Bipolar Disorders. 14 (2): 146–150. doi:10.1111/j.1399-5618.2012.00997.x. PMID 22420590. 
  180. ^ Jelovac A, ve diğerleri. (Nov 2013). "Relapse following successful electroconvulsive therapy for major depression: a meta-analysis". Neuropsychopharmacology. 38 (12): 2467–74. doi:10.1038/npp.2013.149. PMC 3799066 $2. PMID 23774532. 
  181. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; FDA2011rev3 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  182. ^ Surgeon General (1999). Mental Health: A Report of the Surgeon General, chapter 4.
  183. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; FDA2011rev2 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  184. ^ American Psychiatric Association; Committee on Electroconvulsive Therapy; Richard D. Weiner (chairperson); ve diğerleri. (2001). The practice of electroconvulsive therapy: recommendations for treatment, training, and privileging (2nd bas.). Washington, DC: American Psychiatric Publishing. ISBN 978-0-89042-206-9.  Kaynak kaldırılmış |displayauthors= parametresini kullanıyor (yardım)
  185. ^ Pompili M, ve diğerleri. (Dec 2014). "Electroconvulsive treatment during pregnancy: a systematic review". Expert Rev Neurother. 14 (12): 1377–90. doi:10.1586/14737175.2014.972373. PMID 25346216. 
  186. ^ "5 Outdated Beliefs About ECT". Psych Central.com. 
  187. ^ Abbott, C. C.; Gallegos, P.; Rediske, N.; Lemke, N. T.; Quinn, D. K. (2013). "A Review of Longitudinal Electroconvulsive Therapy: Neuroimaging Investigations". Journal of Geriatric Psychiatry and Neurology. 27 (1): 33–46. doi:10.1177/0891988713516542. PMID 24381234. 
  188. ^ "NiCE. January 2014 Transcranial magnetic stimulation for treating and preventing migraine". 
  189. ^ "Melkerson, MN (2008-12-16). "Special Premarket 510(k) Notification for NeuroStar® TMS Therapy System for Major Depressive Disorder" (pdf). Food and Drug Administration. Retrieved 2010-07-16" (PDF). 
  190. ^ Lefaucheur, JP; André-Obadia, N (November 2014). "Evidence-based guidelines on the therapeutic use of repetitive transcranial magnetic stimulation (rTMS)". Clinical Neurophysiology. 125 (11): 2150–206. doi:10.1016/j.clinph.2014.05.021. PMID 25034472. 
  191. ^ "American Psychiatric Association (2010). (eds: Gelenberg, AJ, Freeman, MP, Markowitz, JC, Rosenbaum, JF, Thase, ME, Trivedi, MH, Van Rhoads, RS). Practice Guidelines for the Treatment of Patients with Major Depressive Disorder, 3rd Edition" (PDF). 
  192. ^ "Journal of Affective Disorders" (PDF). 2009. ss. S1–S64. 
  193. ^ Rush, A. John; Marangell, Lauren B.; Sackeim, Harold A.; George, Mark S.; Brannan, Stephen K.; Davis, Sonia M.; Howland, Robert; Kling, Mitchel A.; Rittberg, Barry R.; Burke, William J.; Rapaport, Mark H.; Zajecka, John; Nierenberg, Andrew A.; Husain, Mustafa M.; Ginsberg, David; Cooke, Robert G. (2005). "The Royal Australian and New Zealand College of Psychiatrists. (2013) Position Statement 79. Repetitive Transcranial Magnetic Stimulation. Practice and Partnerships Committee". Biological Psychiatry. 58 (5): 347–54. doi:10.1016/j.biopsych.2005.05.025. PMID 16139580. 
  194. ^ Golden RN, Gaynes BN, Ekstrom RD, Hamer RM, Jacobsen FM, Suppes T, Wisner KL, Nemeroff CB (April 2005). "The efficacy of light therapy in the treatment of mood disorders: a review and meta-analysis of the evidence". American Journal of Psychiatry. 162 (4): 656–62. doi:10.1176/appi.ajp.162.4.656. PMID 15800134. 
  195. ^ Tuunainen A, Kripke DF, Endo T (2004). Tuunainen, Arja (Ed.). "Light therapy for non-seasonal depression". Cochrane Database Syst Rev (2): CD004050. doi:10.1002/14651858.CD004050.pub2. PMID 15106233. 
  196. ^ Joyce, Janine; Herbison, G Peter (3 April 2015). "Reiki for depression and anxiety". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce). John Wiley & Sons, Ltd. doi:10.1002/14651858.cd006833.pub2. 
  197. ^ Meekums, Bonnie; Karkou, Vicky; Nelson, E Andrea (19 February 2015). "Dance movement therapy for depression". Cochrane Database of Systematic Reviews (İngilizce). John Wiley & Sons, Ltd. doi:10.1002/14651858.cd009895.pub2. 
  198. ^ "WHO Disease and injury country estimates". World Health Organization. 2009. Erişim tarihi: 11 November 2009. 
  199. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; GBD20152 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  200. ^ a b Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Kes20132 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  201. ^ Kessler RC, Berglund P, Demler O, Jin R, Merikangas KR, Walters EE (2005). "Lifetime prevalence and age-of-onset distributions of DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication". Archives of General Psychiatry. 62 (6): 593–602. doi:10.1001/archpsyc.62.6.593. PMID 15939837. 
  202. ^ Murphy JM, Laird NM, Monson RR, Sobol AM, Leighton AH (2000). "A 40-year perspective on the prevalence of depression: The Stirling County Study". Archives of General Psychiatry. 57 (3): 209–15. doi:10.1001/archpsyc.57.3.209. PMID 10711905. 
  203. ^ Kuehner C (2003). "Gender differences in unipolar depression: An update of epidemiological findings and possible explanations". Acta Psychiatrica Scandinavica. 108 (3): 163–74. doi:10.1034/j.1600-0447.2003.00204.x. PMID 12890270. 
  204. ^ "The world health report 2001 – Mental Health: New Understanding, New Hope". WHO website. World Health Organization. 2001. Erişim tarihi: 19 October 2008. 
  205. ^ Eaton WW, Anthony JC, Gallo J, Cai G, Tien A, Romanoski A, Lyketsos C, Chen LS (1997). "Natural history of diagnostic interview schedule/DSM-IV major depression. The Baltimore Epidemiologic Catchment Area follow-up". Archives of General Psychiatry. 54 (11): 993–99. doi:10.1001/archpsyc.1997.01830230023003. PMID 9366655. 
  206. ^ Rickards H (2005). "Depression in neurological disorders: Parkinson's disease, multiple sclerosis, and stroke". Journal of Neurology Neurosurgery and Psychiatry. 76: i48–i52. doi:10.1136/jnnp.2004.060426. PMC 1765679 $2. PMID 15718222. 
  207. ^ Alboni P, Favaron E, Paparella N, Sciammarella M, Pedaci M (2008). "Is there an association between depression and cardiovascular mortality or sudden death?". Journal of cardiovascular medicine (Hagerstown, Md.). 9 (4): 356–62. doi:10.2459/JCM.0b013e3282785240. PMID 18334889. 
  208. ^ Strik JJ, Honig A, Maes M (2001). "Depression and myocardial infarction: relationship between heart and mind". Progress in neuro-psychopharmacology & biological psychiatry. 25 (4): 879–92. doi:10.1016/S0278-5846(01)00150-6. PMID 11383983. 
  209. ^ Jorm AF (2000). "Does old age reduce the risk of anxiety and depression? A review of epidemiological studies across the adult life span". Psychological Medicine. 30 (1): 11–22. doi:10.1017/S0033291799001452. PMID 10722172. 
  210. ^ Gelder, M., Mayou, R. and Geddes, J. 2005. Psychiatry. 3rd ed. New York: Oxford. pp105.
  211. ^ Hippocrates, Aphorisms, Section 6.23
  212. ^ Radden, J (2003). "Is this dame melancholy? Equating today's depression and past melancholia". Philosophy, Psychiatry, & Psychology. 10 (1): 37–52. doi:10.1353/ppp.2003.0081. 
  213. ^ depress. (n.d.). Online Etymology Dictionary. Retrieved 30 June 2008, from Dictionary.com
  214. ^ a b Wolpert, L (1999). "Malignant Sadness: The Anatomy of Depression". The New York Times. 24 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 October 2008. 
  215. ^ a b Berrios GE (1988). "Melancholia and depression during the 19th century: A conceptual history". British Journal of Psychiatry. 153 (3): 298–304. doi:10.1192/bjp.153.3.298. PMID 3074848. 
  216. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Radden20032 isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
  217. ^ a b Davison, K (2006). "Historical aspects of mood disorders". Psychiatry. 5 (4): 115–18. doi:10.1383/psyt.2006.5.4.115. 
  218. ^ “Melancholia and depression during the 19th century: a conceptual History”. British Journal of Psychiatry, Vol:153, 1998, pp: 298- 304.
  219. ^ “Falret's discovery: the origin of the concept of bipolar affective illness”, Am J Psychiatry, Vol: 140, 1983, pp:1127-1133
  220. ^ “Tarihsel bakış içinde depresyon”, Türkiye Klinikleri Dahili Tıp Bilimleri Psikiyatri Dergisi, Cilt 47, 2003
  221. ^ Krishnan, Vaishnav; Nestler, Eric J. (1 January 2011). "Animal Models of Depression: Molecular Perspectives". Current Topics in Behavioral Neurosciences. 7: 121–147. doi:10.1007/7854_2010_108. ISSN 1866-3370. PMC 3270071 $2. PMID 21225412.